Benim gözümden) doğANŞEHİR ve 93(1877) muhacirleri



Yüklə 2,37 Mb.
səhifə24/55
tarix30.07.2018
ölçüsü2,37 Mb.
#63474
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   55

Molla Hurşit’in eşi Pembe’nin annesi Elmas, Pembe’nin babasının haricinde iki kişi ile daha evlilikler yapmış olduğu sanılmaktadır. Bunlardan biri Numan Kaya iledir. Bu beraberlikten; 1)Muhteber- İskender Yücel ile evlidir. 2)Yusuf Kaya- Fetehne(Fatma) ile, 3)Ahmet Kaya- Fatma ile, 4) Fidan- Ali ve İbrahim ile evlidirler. Bir diğer evlilik yaptığı kişi de M.Tevfik Özdemir( Rıza Özde-mir’in babası) iledir. Bu evlilikten de Rıza Özdemir (Bşk. Cengiz Özdemir’in dedesi) olmuştur. ( Bu bilgi kesin değil, tahmini bir değerlendirmedir.)

- Y I L D I R I M A İ L E S İ -

Bu aile, Müderris OSMAN ve SEVYE’den türemişdir. Bu beraberlikten; Muhammet( Memet) Hoca (1841-1916) dünyaya gelmiştir.

MUHAMMET (Memet) Hoca’nın, Yılmaz ailesinden, Recep ve Peruzeden olma HAYATİ ile beraberliğinden; 1)Hanife (1884-…..) 2) Hamide(1895-1917) genç yaşta ölmüş ve evlenmemiştir. 3) Molla İsmail Hakkı (1895-1918) 4) Haydar Hoca (1899-1974) 5) Emine (1906-…) 6) Abdullah (genç yaşta ölmüştür.)oldu.

I)-HANİFE - İlk evliliğini Molla Abbas Özbey ile yapmış, Mine isminde bir kız dünyaya getirmiştir. Mine’nin Fehim Toraman ile evliliğinden, Münevver (19 30-1942) isminde bir kızları olmuşsa da çocuk yaşta ölmüştür. Hanife ikinci evliliğini eşinin ölümü üzerine kaynı Molla Bahri Özbey ile yapmış, bu evli- likten Fatma dünyaya gelmiştir. Fatma’nın Seydi Vakkas Karatepe ile beraber- liğinden de; Sebiha- Turan- Hatice (çocuk yaşta öldü) ve Ali( çocuk yaşta öldü) dünyaya gelmişlerdir. Diğer evliliğini ise Ali Ağa(Kabil) Karatepe ile yapmış, Ali bey isimli bir çocukları olmuşsa da çocuk yaşta ölmüştür.

HAMİDE - Genç yaşta ölmüş, evlenmemiştir.

II)-MOLLA İSMAİL HAKKI - Molla Bahri ve Seher kızı EMİNE ile evliliğin-den; Sakine- Sabia- Memet ve Hamide dünyaya gelmişlerdir. Sakine ve Sabia ikizdirler ve hastadırlar. İkisi beşikte yan yana yatmaktadırlar. Bu sırada mahal-lede yangın çıkmıştır. Emine de nasıl olsa çocuklar uyumaktalar, merak içinde gidip bir bakayım diyerek yangı mahalline gelmiştir. Kaynanası Hayati kendisini orada görünce sinirlenerek “ Sen o iki hasta sabiyi evde bırakmış gelmiş, yan- gını seyrediyorsun” diyerek azarlamış, birlikte eve döndüklerinde ne yazıktır ki ikisi de ölü olarak bulunmuştur. Emine’nin annesi SEHER, Genç ailesinden Ömer Efendi-Peruze’nin kızıdır.

İsmail Hakkı, dini açıdan çok donanımlı ve aynı zamanda güçlü-kuvvetli biridir. Yaptırmış olduğu evin üzerinin örtülmesi için, kalın ve oldukça ağır hezanın damın üzerine çıkarılması gerekmektedir. Ev yapımında çalışan işçiler, tüm uğ- raşlarına rağmen hezeni yerine koyamamaktadırlar. Durumu uzaktan izleyen İsmail Hakkı; “ Çekilin şuradan beceriksizler” diyerek, önce hezanın bir ucunu omuzlayıp duvarın üzerine koyar, diğer ucunu da omuzlayıp duvarın üzerine koyduktan sonra “ De haydi şimdi ne yapacaksanız yapın” der. Der demesine de, orada bir köşede çalışanları izlerken, karşısında beyaz sakallı bir ihtiyar belirir. “Ey İsmail Hakkı, bir ev yapmak için çabalar durursun. Bu eve girip oturmak sana nasip olmayacak mı? Üç gün içinde dünyanı değiştireceksin”... Bunun üze-rine moralmen çöken İsmail Hakkı’nın durumunu fark edenler “ Noldu birden sana, sesin soluğun kesildi. Rengin soldu. Hastalandın mı? Yoksa o koca hezanı tek başına kaldırıp duvarın üzerine koyarken, bir yerlerin mi incindi?” Suallerini bir süre cevapsız bırakan İsmail Hakkı “ Dostlar herhalde ben gidiciyim. Demin gözüme gözüken beyaz sakallı bir ihtiyar, üç günlük ömrüm kaldığını söyledi” demiş, gerçekten de üç gün sonra, çok genç yaşta 23 yaşında yaşamını yitir-miştir.

MEMET YILDIRIM- Hafız Nafi ve Emine’den olma Zekiye(Zeliha) ile olan beraberliğinden;

FUAT YILDIRIM- Sevdiğim, yakınlık duyduğum, birlikte vakit geçirmekten haz aldığım, dürüst ve doğrucu bir insandır. Fr.Filolojisi mezunu olarak okul- larda öğretmenlik yaptı. Bu sırada Hukuk Fakültesi sınavlarına da girerek mezun olmayı başardı. Şimdilerde hem emeklilik hayatını yaşamakta, hem de Doğan- şehirde avukatlık görevini ifa etmektedir.Yine öğretmen olan Nihal hanım ile olan evliliğinden; 1-Oğuzhan(Dr.) +Tülay = Akif Berke- Emir Mete. 2- Okan(Dr.) +Aslıhan = Azra 3-Selcan + Ahmet Emin Bingöl = ……

FERİT YILDIRIM –Tanıdığım en temiz, dürüst ve çok iyi niyetli insanlardan birisidir. İnsancıl yanı güçlü, arkadaşlığı ve dostluğu mükemmeldir. Kendisi sb. emeklisi olup, ailesiyle birlikte Ankarada yaşam sürmekte ve torun avutmakta- dır. Hamdi-Hediye Kabasakal kızı Necla ile huzurlu, mutlu, mükemmel bir aile yaşantısı vardır. Bu uyumlu beraberlikten; 1-Tolga(Müh.) + Mine = …….. 2-Melda + İlker Algan = İdil ve……….dünyaya gelmiştir.

HAKKI YILDIRIM – Efendi, saygılı, ancak, olumsuzluklar karşısında anında tepki veren bir yapıdadır. Öğretmenlik görevini başarı ile sürdürmektedir. Me- met–Elmas Hazer kızı Solmaz (öğret.)ile olan beraberliğinden; 1-Esra(Gülfem) + Süleyman = Eda. 2- Kübra(Ayşe) +

HAMDİ YILDIRIM –Ailenin en küçüğü. Sevimli, cana yakın, iyi niyetli biridir. Maliyeci olmasına rağmen, Almanyada eşi Elif ile birlikte çalışarak yaşam sür- meyi yeğlemiştir. Ahu ve Seda isimlerinde iki kız çocuğu sahibidirler.

Memet Yıldırım, sevgi ve saygı duyduğumuz bir ağabeyimizdir. Güzel yazan ve konuşan bir insandır. İşi olmayan ve zamanı olan için, uzun uzun anlattıklarına doyum olmaz. Anlatmaktan zevk alan bir yapıdadır. Ancak bazen anlatmanın dozunu kaçırıp uzatınca, sıkıntılı anlar yaşanır. Çocuklarına karşı çok otoriter olmuştur. Ben Elazığda lisede okurken, görevi gereği ayda bir kez gelir bir gece bizde(halamlarda)kalırdı. O gece saat üçlere kadar o anlatır, bizler de büyük bir zevkle dinlerdik kendisini. Onun geleceği günü iple çekerdik.

HAMİDE - Mahmut Şen ile evliliğinden; 1) Tayyar 2) Yılmaz 3) Nurettin dün- yaya gelmişlerdir.(Geniş bilgi “Şen” ailesinde )

III)-HAYDAR HOCA; Keçecilerden Yakup ve Binnazdan olma ESME ile evli-liğinden; 1) Makbule 2) Ahmet 3) Mustafa 4) Fahriye 5) Efrasim 6) Nisa dün- yaya gelmiştir.

Haydar Hoca, Doğanşehir’in en tanınmış hocalarındandır. Tedavisi mümkün ol-mayan hastaların, en son uğrak yeri hocanın evidir. Ülkenin değişik yörelerin-den gelen hastalar, son bir umut olarak kapısını aşındırmışlardır. Bir ayağı sakat olduğu için, aksayarak yürürdü. Sakatlığı, çok önceleri Şakir Aydoğan’ın kendi-sine fırlattığı taş ile ayağını yaralamasından kaynakladığı ileri sürülmektedir. 16-17 yaşlarında genç bir delikanlı iken hayvanlarını otlatmaya çıkmıştır. Bir ara hayvanlar ekinlere girer. O sıralar koruculuk görevi yapan Şakir Aydoğan, Haydar’ı bir iyice döver. Haydar da can acısı ile tepki göstermiş, ya da küfür etmiş olmalı ki, Şakir dayı daha da sinirlenerek, yerden büyük bir taş alarak ona doğru savurur. Taş ayağına isabet eder. Kırılır ya da yaralanır. İyi bir tedavi de göremediğinden bir ayağı sakat kalır. Uzun süre birbirleri ile küs kalan aileler, bilahare barışırlar.

MAKBULE- Berber Mustafa Gür ile evliliğinden; Dilaver- Muzaffer- Sema ve Ayşegül dünyaya gelmiştir.(Geniş bilgi “Gür” ailesinde ). Makbule abla saygı- değer bir hanım efendidir. Kocası ve çocukları ile uyumlu bir yaşam sürmüştür.

AHMET YILDIRIM- Doğanşehir Belediyesinden emeklidir. İyi niyetli ve hoş- görülüdür. Kimsenin incinmemesini isteyen bir yapıdadır. Polatlı Saime evlili-ğinden Beşir- Ömür ve Onur dünyaya gelmiştir

MUSTAFA YILDIRIM- D.S.İ.den emeklidir. Sessiz, sakin ve yumuşak huylu- dur. Sevdiğim ve saygı duyduğum biridir. Kuru ailesinden Kamil ve Münevver kızı Sakine ile evliliğinden; Binnaz- Gülsen- Nursen- Sibel dünyaya gelmiştir. Binnaz- Bilgehan Kuru ile, Gülsen- Kemal Onur ile, Nursen- Vahap Esen ile, Sibel ise Mehmet Çoban ile evlidirler,

FAHRİYE- Reşat Tekin ile evliliğinden; Akın- Rabia- Ulviye- Aliye ve Hülya dünyaya gelmiştir. Çok cana yakın, saygın bir insandır.( Geniş bilgi “ Tekin “ ailesinde )

EFRASİM YILDIRIM- Öğretmen ve okul yöneticisidir. İnsanlarla ilişkileri dü- zeylidir. Birlikte olmaktan haz duyduğum yakın arkadaşlarımdan birisidir. Sıkı yönetim zamanında, Ökkeş Bilgili ile olan tren yolculuğu çok ilginçtir. Şüphe- lenilerek askerler tarafından sorguya çekilip, falakaya yatırılmaları, yarım yama-lak bir iki ayet okumak süretiyle paçayı kurtarmaları, uzun süre biz arkadaşları için alay ve eğlence konusu olmuştur. Öğretmen Tülay ile evliliğinden Burak (Pınar ile evli Alp Orhan isminde bir oğlu vardır.) ve Alper dünyaya gelmiştir.

NİSA- Hasan Bulut ile evliliğinden; İsmail- Memet ve Fatih olmuştur.

IV)-EMİNE ; Hüseyin Tekin Hoca ile evliliğinden (1926) Bedriye- Reşat ve Mahmut dünyaya gelmiştir.( Geniş bilgi “Tekin” ailesinde)

- P O S O F ( Caborya- Günlüce ) den GELEN AİLELER -

CABORYA(Günlüce) : İlçe merkezine 8 km. batıda, güneye meyilli bir platoda kurulmuştur. Köyün tam ortasından bir dere geçmektedir. Golishal (Gürarmut) ve Marsolat(Arılı) köyleriyle sınırdaştır. Caborya’nın ne anlama geldiği bilinme- mektedir. Güneye doğru hafif meyilli bir konumda bulunması ve günün her saa-tinde güneş alması münasebetiyle sonradan “Günlüce”olarak değiştirilmiştir. Tarihi kalıntılardan eski bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bu köye ilk gelip yerleşen ailenin “Gogop” ailesi olduğu ve buraya Ahıska’nın Lelvan kö-yünden geldikleri ileri sürülmektedir. Gogop ailesinin bir kolu da göç ile birlik- te Doğanşehir’e gelip yerleşmiştir. Posof’lu şair, Caborya(Günlüce) yı şöyle tarif etmektedir: “ Günlüce ayrılmış üç ayrı kola – Anlaşıp çabucak gelirler yola,- Kalkarsa halaya vermezler mola – Çok meşhur “Seyranlar Haftası” vardır”

… & …

- A L B A Y R A K A İ L E S İ –



Bu aile, RECEP AĞA ve SULTAN’dan türemiştir.

RECEP AĞA; 1293 muhaciri olarak Viranşehir’in kuzey-doğu cihetinde, Malat- ya kapı girişinin hemen sağ tarafındaki sur duvarının bitişiğine, eşi Sultan ve çocukları Muharrem- Dudu ve İsmi ile birlikte yerleşmiştir. Yolun hemen alt tarafındaki “Recep Ağa Çeşmesi” o günden bu güne gürül gürül akmakta, tüm o civarda oturan insanlar bu çeşmeden çeşitli şekilde yararlanmaktadır. Recep Ağa; eşi Sultan’ın ölümü üzerine, Yeter ile evlenmiş, bu evlilikten çocukları ol-mamıştır. Recep Ağa’nın ölümü üzerine eşi Yeter, Entelli Hacı Mevlüt ile evlen-miş ondan da çocuğu olmamış, tam 102 yaşında vefat etmiştir.

-MUHARREM (1856-…..)-Hasan ve Gülsüm’den olma SERFİNAZ (1859-1912) ile evliliğinden; 1) Hacı Memet(1896-1965), 2) Hanife (1901-1935) genç yaşta öldü, dünyaya gelmişlerdir.

HACI MEMET ALBAYRAK(1896-1965)- İlk evliliğini Fatma ile yaptı. Bu ev- lilikten çocuk olmadı. İkinci evliliğini seferbirlikte şehit olan Mustafa Yaman (Gadaş Ahmet in babası) ın dul kalan eşi Altun ile yapmıştır. Altun, üç evlilik yapmıştır. Evlilik yaptığı kişiler; Kamil Aydın, MustafaYaman ve Hacı Memet Albayrak’tır. Bu evlilikten Serfinaz dünyaya geldi. Serfinaz’ın Gogol Hacı Peh-livan ile evliliğinden de; Ferit- Mustafa- Turgut- Lale- Leyla- Songül ve Şengül oldu.(Geniş bilgi “Pehlivan” ailesinde)… Hacı Memet 3.evliliğini Altınharaplı Ayşe ile yapmış çocukları olmamıştır. 4.evliliğini ölen Memet Şen’in dul eşi Fahriye ile yapmış ve bu evlilikten; Mustafa ve Recep dünyaya gelmiştir. Fah-riye’nin ilk eşi Memet Şen’den de, Ahmet- Mahire- Fatma ve Gülten vardır.( Bu çocuklar “Şen”ailesi içerisinde değerlendirileceklerdir.)- Hacı Memet, değir-mencilikle iştigal eden, kendi halinde, kimse ile sorun yaşamayan, çizgi film “ Heidi” nin dedesi gibi sevimli bir ihtiyar olarak hafızamda yer almıştır.

Mustafa ALBAYRAK- İdris ve Zübeyde’den olma Münevver ile evlenmiş, bu evlilikten Serap ve Erkan dünyaya gelmiştir. Hayatının büyük bir bölümünü eşi ve çocukları ile birlikte Almanya’da geçirmiş ve hala oradadır. Görünüşte sessiz ve sakin bir insandır.

Recep ALBAYRAK- Aslan bacanak. Ahmet ve Makbule Durak kızı baldızım öğretmen Hülya ile evliliğinden; Esra ve Arda dünyaya gelmiştir. Güler yüzlü, hoş sohbet, özellikle kedilere karşı hassasiyeti olan duygusal bir insandır. İnsan-larla olan iletişimi mükemmeldir. Her türden insanla dostluk kurabilen, benim de kendisine ısındığım ve sevdiğim bir insandır. Hava Asb.emeklisi olarak İz-mirde ailesi ile birlikte mutlu bir yaşam sürmektedir.

Esra - Çok canlı ve cana yakındır. Üstün zekalıdır. Uzman psikiyastrist. Dr.Em- re Koçak ile olan evliliğinden Kerem Fikret ve Leyla Deniz dünyaya gelmiştir.

H.Ahmet Arda Albayrak- Prematüre olarak dünyaya geldi. Buna rağmen üstün yetenekleri vardır. Ta çocukluğunun ilk yıllarından itibaren yeteneklerini belli etmeye başladı. Okudu, bilgisayar mühendisi oldu. Bu konu üzerine çalışma- larını sürdürmektedir. İleride, daha başarılı işlere imza atacağı inancındayım.

Recep Ağa ve Sultan’dan olma DUDU ve İSMİ Malatya’ya gelin gitmişlerdir. Başkaca da bilgi yoktur. Fahriye’nin H.Memetten olan çocukları “Şen”ailesi içinde değerlendirilecektir.

- D U R A K A İ L E S İ -

Bu aile, Molla DURAK ile ……….?...den türemişlerdir. 1293 muhaciri olarak bu aileden; Molla Ahmet Efe ve Kardeşi Molla Süleyman eşleri ve ço-cukları gelip Viranşehirde, kuzey-doğu cihetine yerleşmişlerdir. Edinilen bilgi-lere göre bu aile, ilk kafile ile değil de, sonraki kafile içinde bulunmuşlardır. Zira bulundukları alanı, ilk kafile ile gelmiş olan İbrahim Ağa’dan satın aldıkları ileri sürülmektedir.

MOLLA AHMET EFE – Kıymet ile beraberliğinden; 1) Zülfikar (1872-……) 2) Fatma 3) Hacı Hamdi (1874-1947) 4) Vehbi (1876-1919) 5)Hacı Abbas (1877-1955) dünyaya gelmişlerdir. Molla Ahmet Efe’nin ismi bilinmeyen bir kız çocuğunun evlilik nedeni ile Batum’da kaldığı ifade olunmaktadır.

I)-ZÜLFİKAR- İlk evliliğini İskender ile yapmış, bu evlilikten Gülhanım dün-yaya gelmiştir. Gülhanım, dedem Ömer’in ilk hanımı olup, bu evlilikten Fatma isminde bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Fatma ise, kahveci Hacı Ahmet Yal-vaç’ın ilk hanımıdır. Evliliği kısa sürmüş, vefat etmiştir. Çocukları olmamıştır. Zülfikar ikinci evliliğini Şaban Özer ile yapmış, bu evlilikten de Hafız Fahri- Mustafa ve Emine dünyaya gelmiştir.( Geniş bilgi “ Özer “ ailesinde )

II)-FATMA- Hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmadı. İhtimaldir ki çocuk ya da genç yaşta vefat etmiştir.

III)- HACI HAMDİ DURAK(1874-1947)- İlk evliliğini Karabey ailesinden İbrahim-Kıymet kızı Fatma ile yapmıştır. Bu evlilikten Hacı Ahmet (koop. Me.) 1912-…) dünyaya gelmiştir. Hacı Ahmet’in, Hafız Fahri ve Emine’den olma Fahriye ile olan evliliğinden; Mualla- Necla- Süheyla- Sermin- Mukadder-Mübeccel ve İnayet dünyaya gelmişlerdir. Mualla’nın Hilmi Özbey ile beraber-liğinden; Sevinç- Yasemin ve Ahmet olmuştur. -Necla bekar.- Süheyla’nın Cahit Mutlu ile beraberliğinden; Burcu, Selda ve Selma - Sermin’in Nahit Mutlu ile beraberliğinden; Tuğba ve Selçuk,- Mukadder’in Mazhar ile beraberliğinden; Hakan, -Mübeccel bekar ve İnayet’in Fikri ile beraberliğinden; çocuk yok.

Hacı Ahmet Durak’ı tanıma imkanım oldu. Kendisi son derece dürüst, göre-vinde son derece dikkatli ve çok çalışkan bir insandı. T.K.Kooperatif müdürlü-ğünden emekli olmuştur. Kendisini dereceli kalın gözlükleri ile hatırlarım. Hacı Hamdi, ikinci evliliğini yine bir Fatma (1897-….)Molla Cimo ve Sultan kızı ile yapmış ve bu evlilikten de Ahmet ölü- Emine(1926-…)-Hatice (1928-...) –Memet Salih (1927-…) ve Rabia (1930-…)ölü dünyaya gelmişlerdir.

EMİNE- Abdullah Yahşi ile evliliğinden; Yusuf- İlhami- Orhan- Hamdi- Meda- ha (Ali GÖKGÖZ ile evlidir.-Neriman ve Sebeha olmuştur.)

HATİCE- Amcası oğlu Lütfi Durak ile evlenmiştir. Doğum esnasında vefat et-miş, çocuk canlı doğmuşsa da fazla yaşayamamıştır.

MEHMET SALİH DURAK (1927-…)- Cemile ile beraberliğinden; Eyüp ve Hatice dünyaya gelmiştir. EYÜP, Akçadağ-Bahri camii imamlığından emekli olup, Cemile ile evliliğinden 8 çocuk sahibidir. Şit- Züleyha- Lut- Muhammet- Sündüs- Zülal- Fatma ve Seymalut.

RABİA – Ramazan Güden ile evlidir. 6 tane çocukları olmuştur.

IV)-VEHBİ DURAK (1876-1919)- Gülperi (1893-1914) H.Mahmut-Fatma kızı ile evliliğinden; Saniye(1913-….)dünyaya gelmiştir. Saniye’nin Bahri’li Hasan Gökgöz ile evliliğinden; LÜTFİ+Fadime= M.Emin-Salih-Şahin-Cihan-Mehmet-Murat-Mukadder - Pervin-Selma./ NURETTİN GÖKGÖZ + Selma= Gökhan-Serkan-Engin-Ali Osman. / ve ALİ + Mediha= Hatice- Nüfide- Nahide- M.Kemal-Muhammet- Sine, olmuştur.

Vehbi, ikinci evliliğini Siyyare ile yapmıştır. Bu beraberlikten Asiye (1901-1936)dünyaya gelmiştir. Asiye’nin Beç Yusuf ile evliliğinden; Memet(1921-1941)- Sulu Hasan Durak(1920-1991)- Mürüvvet dünyaya gelmişlerdir.

HACI HAMDİ HOCA’nın çok derin ve ermiş bir hoca olduğu dile getirilmekte- dir. Kendisinin mezarı Karşıyaka camisinin bahçesinde olup bazı zamanlar me- zarından bir ışık huzmesinin göğe doğru yükseldiği dile getirilmektedir. Bunu birkaç kişiden duydum. Hacı Memet Sarı’nın oğlu Cahit’in, bu konu ile ilgili şa- hit olduğu olay çok ilginç olduğundan, gündeme getirmek ihtiyacını duymak-tayım. “Sabahın çok erken saatlerinde, Karşıyaka Camisinin önünden geçmekte iken, cami bahçesinde bir ışık hüzmesinin göğe doğru yükseldiğini görünce irkildim. Durup uzunca bir süre seyrettim. Işık huzmesi aralıklarla göğe doğru yükselmeye devam ediyordu. Biraz çekinerek, biraz da korkarak ışığın yüksel-diği alana kadar gittim. Bu ışık hüzmesi oradaki mezarın üzerinden çıkıyordu. Anlatsam kimse inanmaz diye, gittim cami hocası Ragıp Hocayı ve babamı yataklarından kaldırarak oraya getirdim. Onlar da olaya bizzat şahit oldular. Mezardan “Allah “ diye bir sesle birlikte ışık hüzmesi göğe doğru çıkmaya devam ediyordu. Bunları bana anlatan Cahit Sarı’yı test etmek için, durumu Ra-gıp Hocaya sordum. O da olayı onayladı. “ Evet olay tamamen doğrudur, zira bizzat şahit olduk,” demiştir.

V)-HACI ABBAS DURAK(1877-1955)- İlk evliliğini Karabey’lerden Hüse-yin-Ümmi kızı SERVİNAZ (1892-1916) ile yapmış bu evlilikten; Memet(1909-…)ölü , Hacı Memet(1913-1936) ve Feride(1914-1988) olmuştur.

Hacı Memet’in, İrfan-Tontul kızı Hatice ile evliğinden; Hikmet (1931-…) ve Saadet (1933-…) dünyaya gelmiştir. Hikmet Durak’ın Necip-Rukiye Özbey kızı Ayten ile evliliğinden; İsmet (Prof.Dr.Göz Müteassısı)-Saffet (Müh.) ve Sevgi (Mimar), Saadet’in Ömer Canpolat ile evliliğinden de; Rıfkı(Öğ.)-Rıfat(Müh.)-Mustafa(Me.)-Uğur(Me.)-Asuman ve Yasemin olmuşlardır.(Geniş bilgi “Canpo- lat “ ailesinde.)

Hacı Abbas Durak, ikinci evliliğini Necip Özbey’in annesi, Hasan Özbey’den dul kalan ZAHİDE ile yapmış, bu beraberlikten de; Lütfi(1930-1991) ve Latif (1934-….) olmuştur.

LÜTFİ DURAK- ilk evliliğini amca kızı (Hacı Hamdi-Fatma kızı) Hatice ile yapmıştır. Hatice doğum sırasında ölmüş, sağ olarak doğan çocuk da bilahare ölmüştür. İkinci evliliğini Yeşilyurt’lu Gülseren ile yapmış, çok gariptir, o da doğum esnasında ölmüştür. Üçüncü evliliğini Nermin ile yapmış, bu beraberlik-ten Serkan dünyaya gelmiştir.

LATİF DURAK- Memet-Fadime Durak kızı Nadiye ile evliliğinden; 1) İlksen + Erkan= Gamze (Eczacı) ve Gürol (Uzm.)- 2) İlker(Prof.) + Hatice = Esma, Seda ve Hüdanur. 3) Alper+ Berrin= Merve, Sümeyye ve Alperen. 4) Aysen + Mus- tafa Havutçu= İrem, Eren ve Emre dünyaya gelmişlerdir.

İLKSEN DURAK- Nadiye halam(Teyzem) gibi, sanki gülerek konuşur. Hama- rattır. İyi bir eğitimcidir. Ailede hocası olmadığım tek kişidir. Diğer aile fertle-rinin Nadiye halam dışında hepsinin diplomasında benim imzam vardır. Ancak Nadiye halamın da benim öğretmenim olduğunu kabul etmeliyim. Zira ben henüz çocuk yaşta iken kendisi ile birlikte beni de götürerek okulla tanıştırmıştı. İlksen, öğretmen emeklisi olarak, eşi dayısı oğlu Erkan Durak ve çocukları ile mutlu bir evlilik yaşamaktadır. İzmirde ikamet etmektedir.

İLKER DURAK- Orta okulda çok iyi öğrencilerimden birisi idi. Zeki ve çalış- kanlığını üstün başarılariyle süsledi. Ank.Tıp Fakültesinde büyük başarılara im- za attı. Sağlık alanında, bazı hastalıklar için ürettiği ilaçlarla, hastalara şifa ver- meye çalışmaktadır. Halen Ankarada Tıp Fakültesinde Profesör olarak çalışma-larını sürdürmektedir.

ALPER DURAK- O da ortaokulda iyi talebelerimden biri idi. Çalışkan ve hırs-lıdır. Mücadeleyi sever. Güreşten anlar ve iyi de güreşir. Her alanda her şeyin en iyisini yapmaya çalışır. İlker’in aksine hareketli ve delişmendir. Onu her gör-düğümde, çocukken, Asim dayımın yürüyüş taklidini yaparkenki hali aklıma gelir ve gülerim. Gerçekten çok iyi taklit ederdi. Çeşitli Üniversitelerde üst gö- revlerde hizmet verdi. Uzun süre Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesinde profe- sör ve doçent olarak görev yaptı. Halen Malatya İnönü Ünivesitesinde çalışma- larını sürdürmektedir.

AYSEN DURAK- Ortaokulda çalışkan ve başarılı öğrencilerimdendi. Çok se- vimli bir çocukluk dönemi vardı. Dürüst, terbiyeli, akıllı ve her konuda başarı- lıdır. Halen Ankara Gazi Üniversitesinde eğ.görevlisi eşi Mustafa Havutçu ve çocukları ile mutlu bir yaşam sürmektedir.

Hacı Abbas amcayı çocukluk yıllarımdan tanırım. Nadiye halamın düğünü sıra-sında çeyiz sandığından kalkmam için ben 2,5 lira beklerken, 25 kuruş uzatma-sını hiç unutmam. Kendisi dini yönden yetişmiş iyi bir hoca idi.Yapılan açılış törenlerinde dua’ları kendisinin okuduğu söylenir. Son eşi Zahide neneyi otoriter ve saygın bir insan olarak bilirim.

LÜTFİ DURAK- Ağır başlı, yaşadığı travmalardan ötürü mutsuz bir görüntüsü vardı. Babacan ve hatırlı bir insandı. Şoförlükle iştigal etti. Doğanşehirde pek kalmadı. İstanbulda yaşam sürdü, orada vefat etti.

LATİF DURAK- Kendisi ile dialoğumuz devamlı olmuştur. Hesabını kitabını bilen bir insandır. Es. Kef. Koop. memurluğundan emeklidir. Eşine iyi bir koca, çocuklarına iyi bir baba olmuştur. Nadiye halam, çocukluğumda bana daima sahip çıkan, ölünceye kadar da benden ilgisini ve sevgisini esirgemeyen bir in-sandı. Onu her zaman için sevgi ve saygı ile anıyorum ve anacağım.

H.MEMET DURAK- Askerliğini yaptığı sıralarda hastalandı.Tebdil hava ala-rak eve döndü. Ama, bir türlü iyileşemedi. Genç yaşta vefat etti. Genç yaşta iki çocuğu (Hikmet ve Saadet) ile dul kalan Hatice, Vezir Laçin ile evlendi. (Bun-dan sonrası “ Laçin “ ailesinde.)

FERİDE- Hasan Tekin ile bir evlilik yaptı. Bekarlığında ve evliliğinin ilk yılla- rında çok güzel bir insan idi. Geçirdiği bir hastalık nedeniyle özürlü oldu. Bu nedenden ötürü evlilik çatırdamaya başladı. Sonunda boşandılar. Ölünceye ka- dar Latif ve Nadiye Durak ile birlikte yaşamını sessiz bir şekilde kaderine razı olarak sürdürdü.

HİKMET DURAK- Başarılı bir subaylık görevi sonucunda emekliye ayrıldı. Emekliği sırasında bir süre esnaflık yaptı. Daha sonra hayır işlerinde eşi ile bir-likte görev aldı. Sevgi ve saygı duyduğum, dürüst, sevecen ve kibar bir insan- dır. Sosyal yaşantısı ve insanlarla iletişimi mükemmeldir. Onu tanıyıp da takdir etmeyen bir insanın çıkabileceğini düşünemiyorum. Düzgün bir baba ve düzgün bir anneden, düzgün evlatlar çıkacağı varsayımından hareketle, her biri kendi branşlarında birer yıldız gibi parıldayan, İsmet, Saffet ve Sevgi’yi anmak gerek.

SAADET – Hacı Memet ve Hatice’den olma, Hikmet Durak’ın da öz kız karde- şidir. Kendisi, gayet konuşkan, terbiyeli ve hatırlı bir insandır. Eşi Ömer ve o kadar çocuğun kahrını çekmek pek o kadar kolay olmasa gerek. Buna rağmen hayatından hiç şikayetçi olmamıştır.

- MOLLA SÜLEYMAN -

Molla Durak’ın diğer oğlu olan Molla Süleyman’ın Ayişe ile olan evliliğinden; Hasan- Memet ve Zühtü dünyaya geldi.

I)HASAN(1873-…) Hava ile olan ilk evliliğinden Yusuf (beç)1897-1929 dün-yaya geldi. Beç Yusuf’un, Vehbi ve Siyyare Durak kızı Asiye(1901-1936) ile evliliğinden; (Sulu)Hasan(1920-1991)- Mürüvvet ve Memet(çocuk yaşta öldü.) dünyaya gelmişlerdir.

(Sulu)HASAN DURAK- Sefer-Elmas Okçu kızı Emine ile olan evliliğinden; ABİDE +Abdurrahman Çil = Meslehan, Mesude, Songül ve Uğur. RÜVEYDE +Vahap Kuzucu= Hilal, Ferhat ve Mine. MEMET DURAK + Cezmünür= Selda, Ahmet(Polis) ve Serkan. CELAL DURAK + Nazime = Fatih ve Emine.

MEMET DURAK- Eğitim almadı. Şoförlükle iştigal etti. Malatya- Doğanşehir arası taksi dolmuşçuluğu yaparken 1980 öncesi anarşi ortamında saldırıya uğra- yarak can verdi. Oysaki onun siyasetle ve çekişmelerle hiçbir ilgisi yoktu. CELAL DURAK- Onun da üstün bir tahsili yoktu. Girişken bir insandır. Yakın- larına ve hemşerilerine karşı duyarlı ve onlarla uyum içerisindedir. Belediye zabıta memurluğundan emeklidir. Son zamanlarda siyasete ilgi duymuştur.

RÜVEYDE ve ABİDE isimli kızlar, terbiyeli, becerikli, eş ve çocukları ile u-yum içersinde yaşamlarını sürdürmektedirler.

Hasan Durak’a niçin sulu lakapı takılmıştır? Pek malümatım yoktur. Bu sıfat yersiz harekette bulunanlar için genellikle kullanılır. Hasan dayı Kristal Kahve- hanesinin müdavimlerindendi. Oyun oynamayı ve sohbet etmeyi çok severdi. Dini uygulamalara karşı biraz mesafeli idi. İnsanları sever, kimse hakkında kötü şeyler düşünmez ve söylemezdi. Kristal Kahvehanesini ve içindekileri o kadar severdi ki, son dönemlerinde hasta yatağında “ Ölürsem cenazemi, Kristalin önünden geçirin “ demiş ve arzusu yerine getirilmiştir.


Yüklə 2,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   55




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin