Benim gözümden) doğANŞEHİR ve 93(1877) muhacirleri

PERUZE –Viranşehir’e kardeşi Kaya ve diğer muhacir grupla birlikte gelen Peruze, bir süre sonra sebebi nedendir bilinmez, dönüş yapan birkaç aile ile bir-likte memlekete geri dönmüştür. Bir kadın başına o kadar yolu tepeleyerek memlekete ulaşması mümkün değildir muhakkak. Muhacirler, 93 Harbi sonu- cunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması gereği, harp tazminatına mahsuben Ruslara bırakılan kendi evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kalarak, diğer birçok aile ile birlikte muhacir olaraktan Viranşehir’e gelip yerleşmişlerdi. Ancak diğer Avrupalı güçlü devletler, yapılan bu antlaşmadan endişe duymuş ve bu nedenle bu antlaşmayı hükümsüz kılarak yeni bir antlaşmayı( Berlin Antlaş-ması )Rusların şiddetle karşı koymalarına rağmen yürürlüğe koymuşlar ve Ruslar da zorunlu olarak bu antlaşmayı kabul etmişlerdi. Bu antlaşma uyarınca, önceki antlaşma ile kazanmış oldukları toprakların bir kısmını ki buna Kars ve Artvin topraklar da dahildir, Osmanlıya tekrardan iade edilmiştir. İşte bu ne-denden ötürü birçok aile, memlekete geri dönmüştür. Peruze’nin de onlara karı-şarak dönmüş olabileceği ihtimal dahilindedir. Ancak, Peruze, Viranşehir’i unu-tamamış, çok sonraları köyü ziyarete gelenlere bu özlemini dile getirerek “ Val-lahi şimdi beni filan yere bıraksalar, gider bizim evi bulurum. Oralar hiç aklım-dan çıkmadı ki” demiştir. (Fazlaca bir bilgi yok.) –

K A Y A (1854-1912)- Babasının adından dolayı Ali Kaya olarak anıldı. Viranşehirde, bilindiği üzere, soyadı kanunundan önce insanlar genellikle baba, ender de olsa anne ismi ile anılırlardı… Ali Kaya’nın, Ahmet ve Esme’den olma Ayişe(1839-1909) ile beraberliğinden Mustafa dünyaya gelmiştir.

MUSTAFA( 1891-1914)- Altun ile olan evliliğinden, Ahmet oldu. Mustafa, I. Dünya Savaşında seferberliğe katıldı. Dönüşü olmadı, zira şehit düşmüştü. Dul kalan eşi Altun, Recep Hacı Memet Albayrak ile evlendi. Bu evlilikten, Gogol Hacı Pehlivan ile evlenen, Ferit ve Mustafa Pehlivan’ların annesi Serfinaz dün- yaya gelmiştir.

AHMET (1910-1980)- Sessiz sakin, işinde gücünde olan, kimse ile bir alıp ve-resi bulunmayan bir insandı.”Gadaş Ahmet” olarak anılıyordu. İlk evliliğini Ayişe ile yaptı. Bu evlilikten; RABİA(1928-….)- Sağlık ocağı müsdahdemi Me-met Ali Han ile evliliğinden; 1)Ziya (Maliyeci ) + Nursel = Mine-Tuba-Hatice. 2)Gülümser + Hacı Tokgöz (Ziraat Şoförü)= Dilek- Ali. 3)Gülten + Temur= İlkay- Emel- Miraç. 4)Ayten + Murat Ünal(Av.)= Hakan- Murat. 5)Edibe + Selahattin = Sevim-Sevilay 6)Recai (Koop.Me.) + Mihriban = Hasan- Fatih-Ziya Han ve…………

Ahmet Yaman ikinci evliliğini, “Genç” ailesinden Sona ile yaptı. Bu beraber- likten ise; MUSTAFA YAMAN(1942-1996)- Önceleri biraz delişmen, ama sonraları İslâmî bir yaşayış içerisinde sakin bir hayat sürmeye başladı. Arka-daşlık ilişkileri samimi ve düzeyli idi. Genç yaşta aniden vefat etti. Nazire ile yaptığı evlilikten; 1-Salih(Av.) 2- Seher 3- Selami dünyaya gelmişlerdir.

YAŞAR YAMAN- Bizim dönem ve mahalle arkadaşımızdır. Çocukluğunda aksi ve yaramazdı. Şerrinden korkulur yanına yaklaşılmazdı. Sonraki yaşamı ise tam tersine sakin, olgun ve güven verici oldu. Bir meslektaşımız olarak çeşitli köylerde öğretmenlik yaptı. Son zamanlarda Doğanşehirde İlçe Halk Eğitim Müdürlüğü görevinde bulundu. Emekli olduktan sonra Malatya’ya taşındı. Do- ğanşehir muhacirleri ile ilgili ilk kapsamlı çalışmayı o yaptı. Çalışmalarımda onun derlemelerinden çok yararlandım. Hasan-Hatice Yılmaz kızı Veceha ile olan beraberliğinden; 1-Türkan- Müh.Yusuf Yılmaz ile evli olup, Ahmet ve Mehmet adlarında çocukları bulunmakta. 2-Şükran – Halim Özer ile evlidir. Arif ve Akif isimlerinde çocukları bulunmaktadır. 3- Hakan – Henüz bekardır. 4-Gökhan – Çelikhanlı bir bayanla evli olup dört çocukları bulunmaktadır.

MEMET YAMAN- Okumadı. Serbest çalışarak ailesini geçindirmeye çalıştı. Sonradan edindiği alkol bağımlılığı, aile düzenini bozduğu gibi, kendi sağlığını da bozdu. Bunun sonucu olarak erken yaşta bu dünyadan ayrıldı. Fatma ile yap- tığı evlilikten; Mesut – Neşe ve Ahmet adlarında çocukları bulunmaktadır.

FETHİ YAMAN- Önceleri iyi, zeki ve çalışkan bir öğrenci idi. Sonradan garip hareketler yapmaya başladı. Akıl sağlığı iyice bozuldu. Bir gün intihar ederek hayatına kıydığını duyduk. Daha gençti ve bekardı.

Ş A V Ş A T - İmerhev(Meydancık)den G E L E N L E R

İmerhev(Meydancık) Şavşat’ın yakın büyük ve güzel bir kasabasıdır. Artvin iline 98 klm. Şavşat ilçesine 33 klm. uzaklıktadır. Eski ismi Diyoban dır. Kara-deniz ikliminin etkisi altındadır. Ekonomisi tarım ve hayvavcılığa dayalıdır. Es-ki adlarından biri de “ İmerhev” olan beldeye 15 köy bağlıdır. Bu köyler: Agara ( Erikli), Bazgıreti( Maden), Cariskhevi( Sebzeli), Chikhori( Çukur), Daba ( De-mirci), Dasamobi(Dereiçi), Khevtsvirili( Çağlayan), Khokhlev( Çağılpınarı) Mamatba( Yeşilce), Svirevani( Dutlu), Tsetileti( Çiçekli), Ube( Oba), Zakieti (Yağlı), Ziosi( Tepebaşı), Shertuli( Şertul) dir. Burada yaşam süren insanların çoğu İslamı yoğun yaşayan Gürcü kökenli insanlardır.

- A T A A İ L E S İ –

Bu aile Gürcü asıllı, Müslüman bir ailedir. (Dişi büyük)AHMET EFENDİ ve İMMİHAN’dan türemiştir. Rusların baskısı sonucu güneye inerek Şavşat’ın İmerhev (Meydancık) köyüne yerleşmiş olan aile, bilahare 93 Harbi sonunda buradan da ayrılarak diğer civar köy sakinleriyle birlikte, uzun ve yıpratıcı bir yolculuk sonucu gelip Subatra(Viranşehir)e yerleşmiştir. Ahmet Efendi; bilgili, kültürlü ve akıllı bir insandır. Buradaki arazi taksimatında büyük rol oynamış, aklı, zekası ve ileri ve manlıklı görüşleri ile kendini kabul ettirmesini bilmiş-tir.Yapmış olduğu evlilikten; Ali Hoca ve Süleyman dünyaya gelmiştir. Ali Hoca “Ata” ailesinin, Süleyman da “Aydoğan” ailesinin nüvesini oluşturmuş-tur. Bu aile, muhtemelen II.Mahmut zamanında yapılan Osmanlı-Rus Savaşı sonrası, Osmanlının mağlup olması neticesinde, Rusların buradaki insanlara baskı, tahakküm ve zulmü üzerine bulundukları toprakları terkederek, sadece Osmanlı insanlarının yaşamakta olduğu Şavşat’ın İmerhev(Meydancık) köyüne yerleşmişlerdi. Sonradan yaşanan 93 Harbi sonucunda da, buraları da terkede-rek civar köy halkları ile birlikte Viranşehir’e gelip kalıcı olarak yerleşmişlerdir.

- ALİ HOCA (1874-1952)- İlk evliliğini Yağcı ailesinden Hacı Ahmet ve Mevhibe kızı Ayişe(1877-…) ile yapmış, bu evlilikten; Hasan (1902-…) -Hüse- yin (1905-1922)- Hacı Memet(1914-1916) ve Hava(1921-..) dünyaya gelmiştir. İkinci evliliğini, İbrahim-Azime kızı Seyhat (1886-1972) ile yapmış, bu evlilik- ten çocuk olmamıştır.

Hasan ATA (1902-…)- Dindar, minyon tipli, güler yüzlü sempatik bir insandı. Hac farizasını yapmak üzere Mekke’ye gitti, ama geri dönmedi. Orada vefat etmiş olabileceği büyük bir ihtimal. Ancak bazı söylentilere göre de ölmedi, ora- da yaşamını sürdürüyordu. Fakat bunun doğru olabileceğine ihtimal vermiyo-rum. Memet-Rabia kızı Emine(1889-..) ile olan evliliğinden çocukları olmamış-tır. Bu sıralarda Hasan Ata ile ilgili bir ilginç hikaye de anlatılır olmuştur. “ Ha-san Ata’nın 6 ay süreli kombine bir tren bileti vardır. Dayısı “Yağcı” ailesinden Cerrah Halil Efendi Erzincanda ikamet etmektedir. Bari bu biletin süresi dolma-dan, Erzincan’daki dayımı ziyaret edeyim diyen Hasan Ata, trene atladığı gibi soluğu Erzincan’da alır. Dayısının birbirinden güzel kızlarını görünce, aklından şeytanca bir fikir geçer. “ Acaba bu kızlardan birini alıp memlekete götürsem mi?.. Zaten evlendiğim Emine kısır çıktı. Hem muradıma erer, hem de çocuk sahibi olurum” diye düşündü. Ancak annesi Ayişe’den korkan ve çekinen Ha-san, bu arzusunu gerçekleştiremez ve memlekete gözü arkada, yalnız olarak dö-ner. Aradan bir süre geçtikten sonra, çocuk özlemi ve yeniden evlenme isteği galebe çalan Hasan, aslında 93 muhaciri olup Gölbaşına yerleşmiş olan Ali Ağa’ nın oğlu Recep’in Emine’den olma kızları Fatma (1894-1962)ile evlenir. Bu evlilikten; 1)Zöhre(1919-…)- 2) Hacı Ahmet(1925-2002)- 3)Hacı Memet (1933-1985)- 4) Hacı Mustafa (1935-2005) dünyaya gelmiştir.

ZÖHRE(1919-..)-1938 yılında (Muhtar)Ziya Doğan ile evlenmiş, çocukları ol- mamıştır. H.Mustafa kızı Kıymet’i evlat edinmişlerdir.

HACI AHMET ATA- D.S.İ.de teknisyen olarak görev yaptı. Gayet olgun, kül-türlü ve bir toplum insanı idi. Sürgülü Ayşe Fatma ile 1951 de evliliğinden; Ali Reşat(Koop.Bir.Bşk.)- Nurettin(Em.Sb.)- Cemil(Ser.Mes.)- Hulusi (Esnaf)- Oğuz(Müh.) olmuşlardır. Bu çocukların hepsi de, kendi işlerinde söz sahibi ol-muşlardır. Uzun süredir ilçeden uzakta yaşam sürmektedirler. Büyüklerine karşı nazik olmaya özen göstermişler ve toplumda yer edinmişlerdir. Ali Reşat siyasi bir kimliğe de sahip olup, görev yaptığı Kooperatifler Birliği Başkanlığı sırasın-da Doğanşehirli hemşerilerinin görev sahibi olmalarına olanak sağlamıştır. Nu-rettin, askerlik görevini subay olarak layıki ile yerine getirmiş, şu sıralar emek-liliğin tadını çıkarıyor sanıyorum. Diğerleri Cemil, Hulusi ve Oğuz( onu pek çıkaramadım) değerli ve sevdiğim öğrencilerim idiler.

HACI MEMET(1933-1985)- Efendi, dürüst, kimseyi incitmeyen mülayim bir insandı. 1952 de Seydi Vakkas-Fatma Karatepe kızı Sabiha ile olan evliliğinden; 1) Şemsettin(Em.Sb.)- 2) Sabahattin(Em.Me.)- 3) Fatma -4) Ali(Es.) – 5)Volkan (Öğret.) dünyaya gelmişlerdir.

Bu çocuklar, babaları gibi sessiz ve sakindirler. Onlar insanlara saygı duyarlar, insanlar da onları sever ve gözetirlerdi. Şemsettin, Sabahattin, Ali ve Volkan takdir ettiğim, onurlu ve kibar insanlar olarak kabul görmüşlerdir.

HACI MUSTAFA ATA(1935-2005)- Akıllı, zeki, kurnaz ve insanlarla iyi geçi- nen, benim sevgi ve saygı duyduğum birisidir. Gençlik dönemlerinde sıra dışı bir insandı. Damların süyükleri boyunca bisiklet sürmek, camızların boynuna binip boynuzlarından tutup araba gibi kullanmak gibi. Hele başka bir özelliği var ki, takdire şayan bir güreşçi idi. O kadar seri ve o kadar gösterişli güreşler atardı ki, insan seyrederken adeta mest olurdu. Hele hele Akçadağlı Kıllı Ramazan olan güreşleri asla unutulamaz. İlçede yapılan her güreş organizasyonuna mutla- ka Kıllı Ramazan(Vücudunun her tarafı simsiyah kıllarla kaplı olduğundan dolayı ilçede bu ad ile anılırdı.) katılırdı. Her defasında, daha bir hazırlıklı ola-rak gelir ve sadece Mustafa Ata ile güreşirdi. Amacı bir kez olsun onu yenebil-mekti. Ancak, bu emeline hiçbir zaman ulaşamadı. Her defasında hem de çok kısa süre içerisinde yıkılıverdi.

1958 de Gölbaşılı Nazlı ile olan evliliğinden; 1)Kıymet- 2)Hakan(Öğret.)- 3)Hasan(Öğret.)- 4)Yaşar(Es.)- 5)Demet - 6)Derya- 7)Müge 8)Hamiyet dünya- ya gelmişlerdir. Bu çocuklar da, büyüklere karşı daima saygılı olmaya özen göstermişlerdir. Sevgi ve saygılarını dışa vurarak, bu konuda samimi olduklarını belli etmişlerdir. Hepsi de konuşkan ve faal insanlardır. Hasan ile dialoğumuz, Tokat’ta bulunmamız nedeni ile devam etmektedir.

HÜSEYİN(1905-1922) ve HACI MEMET(1914-1916) Çocuk ve genç yaşlar da vefat etmişlerdir. HAVA –Derviş ve Seyhat’tan olma (topal) Mahmut İnal ile olan evliliğinden çocukları olmamıştır.

- A YD O Ğ A N A İ L E S İ -

Bu aile; Dişi büyük Ahmet Efendinin Süleyman-Tutuş Bilgili kızı İmmihan’ dan olma iki oğlundan biri (Diğeri Ali Hoca Ata’dır.) Süleyman ve İhsan’dan türemedir.(Bu tespitleri aile fertlerinin anlatılarına dayanarak, biraz da benim muhakemem neticesinde oluşturmaktayım. Çok kesin olmamakla birlikte, kesine yakın bir tespittir.) Süleyman’ın eşi olarak aile fertleri tarafından Serhat ismi verildi. Diğer taraftan Süleyman’ın Yayla ailesinden Molla Haşim’in eşi olan kızı Zeynep’in, nüfusta annesinin adı Hanife olarak geçmektedir. Bu durumda anlaşılıyor ki Süleyman iki evlilik yapmıştır. Neticede Süleyman’ın iki çocuğu dünyaya gelmiştir. Şakir ve Zeynep. Zeynep’in annesi kesin olarak Hanife’dir. Ancak Şakir’in annesi de Hanife midir, yoksa aile fertlerinin bildirdiğine göre İhsan mıdır? Bu durumu çözebilmiş değilim. Aydoğan ailesi de Ata ailesi gibi Gürcü asıllı Müslüman bir ailedir. Rus zülmünden kurtulup Şavşat’ın İmerhev (Meydancık)köyüne yerleştikleri, bilahare 1293 Osmanlı-Rus Harbi hitamında muhacir olarak Viranşehir’e gelip yerleştikleri sanılmaktadır. Şakir Aydoğan’ın anne ve babasının isimleri, nüfus kayıtlarınada Süleyman ve İhsan olarak geç- mektedir ve bu kesin tespittir.

-ŞAKİR AYDOĞAN (1890-1966)- Kendisini çocukluğum yıllarından hatırla- maktayım. Komşusu Köse Mustafa emmi ile birlikte oturup kendi evleri önünde sohbet ettiklerine şahit olmuşturum. Bir aralar koruculuk görevini üstlenmiştir. O zamanlar gençlik dönemlerini yaşayan Haydar Yıldırım hoca kendi hayvan- larını güderken, hayvanların başkalarının ekinlerine zarar verdiğine şahit olan korucu Şakir, Haydar Hocayı dövmüş, o da biraz aralandıktan sonra da Şakir’e küfürler savurmuş. Buna sinirlenen Şakir yerden aldığı bir taşı Haydar’a fır- latmıştır. Bunun sonunda Haydar’ın ayağının sakat kalmış olduğu ifade olun-maktadır. Barguzulu Sultan ile evliliğinden; 1)Ferahi(1912-…) 2)Feride(1914-1940) 3)Emine(1918-…)4)Huri (1918-…) 5)Fatma(1925-1945) 6)Recep(1929-1947) 7)Zekeriya(1931-2010) 8)Benefşe (1933-…) 9)Nevzat (1937-…) dünyaya gelmişlerdir.

1)FERAHİ (1912–…)- Hacı Güler ile olan evliliğinden; Yaşar- Muzaffer- Mü - nevver- Gülhan- Perihan- Yeter- Turgut oldu. (Geniş bilgi “Güler”ailesinde)- Ferahi nineyi son zamanlarında bir bayram günü ziyaret etmiş ve onun bu du-rumdan ne kadar mutlu olduğunu gözlemlemiştik.

2)FERİDE (1914-1940)–Hakkı Sevim ile evlendi. Doğumda öldü. Çocuk yok.

3)EMİNE(1918-…)- Fehim Toraman ile olan evliliğinden; Yaşar- Bingül- Nuriye- Münire- Zennure- Turan-Orhan olmuştur.(Geniş bilgi “Toraman”ailesi)

4)HURİ (1918-…)– Kazım Seçkin ile olan evliliğinden; Hasan- Mediha- Sebeha Ahmet- Ömer- Songül- Günay olmuştur.

5)MENEVŞE(1933-…)- Ali Türker ile olan evliliğinden ; Erdal-Ertuğrul- Tülay Erdane- İbrahim- Yüksel- Fatih olmuştur. (Geniş bilgi “Türker “ailesinde.)

6)RECEP(1929-1947)- Genç yaşta vefat etmiştir. Yaşadığı yaşam süresince, çok hareketli, delişmen bir yapıda olduğu vurgulanmıştır.

7)ZEKERİYA AYDOĞAN(1931-2010)- İsmetpaşalı Emine ile olan beraberli- ğinden; 1- Mustafa + Günay = Deniz- Yıldırım- Tayfun. 2- Muazzez + Yaşar Lafçı = Önder- Soner- Öner. 3-Güler + Ali Er = Ömer- Gamze. 4-Gülcan + Turan Toraman = Kaan- Efehan 5-Doğan + Feride(Ferda) = Duygu 6-Müjgan +

Zekeriya Aydoğan, sonradan uzun dönemler İstanbulda çocukları ile beraber yaşam sürdü. Duygusal, iyi niyetli, hoşgörülü ve fakat dağınık bir yaşantısı var-dı. Çocukları bir araya gelip, aileyi derleyip toparlayabilmişlerdir. Tüm aile bi-reyleri İstanbulda yaşam sürmektedirler.

8)NEVZAT AYDOĞAN(1937-…)- Yakın ilişkide olduğum ağabeylerden biri- sidir. Dürüst ve dobrador bir insandır. Önceleri yaşantısı biraz dağınıktı. Ama sonraları çok düzenli bir hayat sürmektedir. Belediye zabıtalığından emeklidir. Gençliğinde, düğünlerde adet olduğu veçhile güreş tuttuğuna ve rakiplerine üs- tünlük sağladığına şahit olmuşturum. Faik-Firdevs Şahin’den olma Faika ile olan beraberliğinden; 1-Nazime + Celal Durak = Fatih- Emine. 2-Nazmiye + İbrahim Türker = Yeliz- Sezgi- Gül –Hakan Alp. 3-Şakir + Necla(Bergeli) = Emre- Damla-Yusuf. 4-Arif (Pol.) + Hatice(Malatyalı)= Çağla-…… 5-Sultan + Mustafa Karaaslan = Songül- Zeynep. 6-Firdevs + Turan Dinçer = Oktay- Okan- Duygu. 7-Gülgün + Erhan Yılmaz = Tolga- Tuna 8-Fatma ve 9-Recep genç yaşlarında vefat etmişlerdir. - Görüldüğü üzere çok çocuk sahibi olmak, bu aile fertleri için gayet olağan görülmektedir. Önemli olan bu kadar çocuğa sahip olmak ve onları iyi yetiştirmektir ki, Nevzat Aydoğan bunu başarabilmiştir. Oğlu Şakir kendisi gibi iyi güreşler atmış, ancak sonunu getirememiştir. Kızları da hamarat ve elleri iyi iş tutanlardır. Nazime’nin bir bayram için, bize açtığı içli köfte ve baklavanın kalitesi daima hatırlanacaktır.

ZEYNEP (Süleyman –Hanife kızı) – Molla Haşim ile olan evliliğinden; Halil İbrahim ve Ahmet dünyaya gelmiştir. (Geniş bilgi “Yayla” ailesinde )

- B İ L G İ L İ A İ L E S İ-

Bu aile, Süleyman ve Tutuş’tan olma kardeşlerden; Ali Efendi Hoca, Ümmi- han ve Hacı Hafız’dan oluşmaktadır.

ALİ EFENDİ HOCA- İlk evliliğinden; Ebubekir(Hafız Abo) ve Ümmihan dünyaya gelmiştir. Malatya’ya geldikleri ilk yıllarda eşi…?...ölüyor. Daha önce anlatılan hikayede olduğu gibi, hocası olmayan Gündüzbeydeki bir camide, Cu-ma namazı kıldırması ve cemaatçe beğenilmesi, yapılan cami için hocalık teklifi üzerine, oradan biri ile evlendirilerek, orada devamlı kalma teklifini kabul etme-si üzerine; kendisine bu günkü “Karakavak” mevkiinde bir yer tahsis edilmiştir. Ayrıca, o havaliden Osman ve Seviye’den olma Ayşe Fatma ile evlendirilir. Bir süre Gündüzbey’de cami hocalığı görevine devam etmiş, bilahare, Viranşehir’e gidip oraya yerleşen diğer bütün muhacirlere arazi taksimatı yapıldığını duyun-ca, kendisinin de bu durumdan yararlanması için Gündüzbeyi terkederek Viran-şehir’e gelip yerleşmiştir. Ali Efendi Hocanın diğer kardeşleri Hacı Hafız ile İmmihan, daha önceden diğer muhacirlerle birlikte Viranşehir’e gelip yerleş-mişlerdi. Ali Efendi Hoca, dini bilgisi yüksek olan biri idi. Torunlarından öğret-men emeklisi Ökkeş Bilgili’nin anlatımına göre; hoca, bir vesile ile Maraşta bulunmaktadır. Bir dini toplantı sırasında, vatandaşlardan biri kadıya bir soru sorar. Kadı cevap vermekte zorlanır. Ali Efendi söz alarak sorulan soruya açık-lık getirir. Bunun üzerine, hocanın verdiği cevaba hayran kalan Kadı: “ Kimin bundan böyle fıkhi konularda bir sıkıntısı varsa bu hocaya danışabilir. Maşaallah kendisini çok iyi yetiştirmiş” demiştir.

Ali Efendi Hoca’nın, Gündüzbeyli Ayşe Fatma’dan da; Hacı Memet- Hatice-Emine- Fatma ve Ayişe isimlerinde çocukları dünyaya gelmişlerdir.

HACI HAFIZ – Yusuf-Hatice Okçu kızı Emine ile evlendi. Çocukları olmadı. Fazlaca da bir bilgi yok.

İMMİHAN- “Ata” ailesinin en büyükleri Dişibüyük Hacı Ahmet Efendi ile ev-lenmiştir. Bu evlilikten; Ali Hoca( Ata soyadını kullanmış) ve Süleyman( Ay-doğan soyadını almıştır.) dünyaya geldi. ( Geniş bilgi “ Ata” ve “Aydoğan” ai-lelerinde.)

EBUBEKİR(1884-1934)- Gözleri ama ve hafız idi. Hafız Abo olarak biliniyor- du. Göksun-Gölpınar’lı Sultan(Nevzat Pakdil’in akrabası) ile evlendi. Bu evli- likten Mevlüt ve İsmail dünyaya geldi.

-MEVLÜT BİLGİLİ- Kendisini Elazığ’dan tanımaktayım. O sıralar ben lisede halamlarda kalarak okuyordum. O da orada bir kurumda memur olarak çalış- maktaydı. Aynı yöreden olmamız nedeniyle ailecek görüşüyorduk. Kendisi ga- yet ağırbaşlı ve düzgün bir insandı. Hacer ile olan evliliğinden;

1)SÜLEYMAN- Bir ara Kastamonu Belediye Başkanlığı görevinde bulundu. Sevim ile beraberliğinden; Sema(Yük.Mim.)- Nuray(İktisatçı)- Fatih. Olmuştur.

2)SAVAŞ(Müh)- Filiz ile olan beraberliğnden; Pınar(İnş.Müh.)- Nuray(Öğret.) ve Fatih(Üni.Öğ.) oldu. 3)SUAT(Müh.)- Nuray(Yük.Mim.) ile evliliğinden; Enez ve Kağan olmuştur. 4)BEKİR(Öğ.Gör.)- Siyasi nedenle öldürüldü. İkram ile olan beraberliğinden; Olcay (Kırşehir Üni.Öğ.Gör.) olmuştur.

-İSMAİL BİLGİLİ- Sessiz ve sakin bir insandı. İşlerini hep ağırdan yapar, ace- leye getirmezdi. Kimse ile bir problemi yoktu. Meryem ile olan evliliğinden;

1)İBRAHİM BİLGİLİ + Sevim= Özlem-Yeliz Mehmet 2)HATİCE + Vahap Korkmaz= Rıdvan- Tolgahan. 3)HACER + Birol Akıncı = Fatma Nur- Kübra Nur. 4)SÜLEYMAN BİLGİLİ- Çok faal ve girişkendir. İnsanlarla ilişkileri ileri düzeydedir. Arkadaşlık düzeyi çok iyidir. Tanıdıkları ve yakınlarının sorunları ile ilgilidir. Sevimli ve cana yakındır. Gogop ailesinden, Vehbi Korkmaz kızı Nurşen ile olan evliliğinden; Ebubekir-İsmail ve Merve olmuştur.

- HACI MEMET(1890-1945)-

İlk evliliğini Laz Yusuf ve Hatice’den olma Havva(1893-1938) ile yaptı. Bu evlilikten; I-HACI MUSTAFA(1895-1937)- Molla Mevlüt Yağcı ve Benevşe-den olma Esme (1905-…) ile olan evliliğinden; Ömer Bilgili dünyaya gelmiştir.

ÖMER BİLGİLİ- Kapı komşumuzdu. Konuşkan ve girişken bir insandı. Mal canlısı idi. Onları korur, zayi olmasına imkan vermezdi. Gür ailesinden Süley- man ve Ayşe Fatma’dan olma Fadime ile olan evliliğinden ; 1-MUSTAFA BİLGİLİ- Özelliklerinden daha önceleri bahsetmiştim. Çalışmayı sevmez, uyu-şuk, uyurgezer gibi hareket ederdi. Çocukluğunda babası danaları otlatmaya gönderirdi, aynen bizler gibi. Öğlene doğru ancak evden çıkar, akşam olmadan da hayvanları aç olarak eve getirirdi. Bundan dolayıdir ki kendisi, tembel Mus-tafa diye anılmış ve anılmaktadır. Tabii bu özellikler çocukluğu ile ilgili. Za-manla bazı değişiklikler olmuştur. Huylu huyundan vazgeçmez diye de bir laf vardır… Fadime ile olan evliliğinden; 1)Erkan + Sonay = Tuba ve Tuğçe 2)Ercan + Nalan = Berkcan-Efe ve Ege. 3)Dilek + Salim Mercan =Burakcan ve Miraç. 2-HİKMET BİLGİLİ- Emine ile olan evliliğinden; Berrah-Burak Han ve Fikret. 3-HAKİME- Öğretmen Ali Özhan ile evlidir. Ali bir trafik kazasında öldü. Çocukları Oğuzhan. 4-NAHİDE- Vahit Kavuk ile olan beraberliğinden; 1)Ersin + Demet = İrem-Kerem-Abdullah 2) Esra 3) Emre. 5-HALİME- Hakkı Kıtlık ile olan evliliğinden; Ebru- Eda – Fatih. 6-FİLİZ-Dursun Baydar ile olan beraberliğinden;1)Onur +…?...=Ozan. 2)Duygu + Serdar Diken=……7-HAKAN- Funda ile olan beraberliğinden; Kübra- Elif olmuştur.

II-MAHMUT BİLGİLİ(1916-1938)- Söylendiğine göre yakışıklı bir delikanlı idi. Kardeşi Osman ile birlikte bakkal dükkanı işletmekte idi. Dükkanda yatar kalkardı. Bir gece vakti, dükkana girmeye çalışan kişi ya da kişilerce bıçakla yaralandı. İyileşemedi ve bekar olarak öldü.

III-NAZİFE (1921-2006)- Tapucu Ziya Doğan ile olan evliliğinden; Feramuz-Mehrizat- Gülhanım- Nuran- Nilgün dünyaya geldiler.(Geniş bilgi “Doğan aile- sindedir.)

IV-OSMAN BİLGİLİ(1922-1993)- Kafası çalışan bir insandı. Her konuda bilgi sahibi idi. Menfaatlerini korumasını bilirdi, başkalarının menfaatlerine dokunsa bile. Güncel ülke olaylarını da yakından takip ederdi. Dinine düşkündü. Kur’an-ı Kerimi okur ve anlardı. Zaptiye Memet ve Fatma’dan olma Emine(teyzem) ile evliliğinden;

-GÜLSER- Güler yüzlü, cana yakın bir insandır. Fedakar ve yar-dımseverdir. Fahri Yağcı ile olan evliliğinden; 1-Sedat Yağ-cı(Müh.) – Müber-ra(Ev.han.)-Saffet (Es.)-Berrin(Öğret.)-Zerrin (Ev.han.) - Şevkiye(Üni.Mez.)- (Geniş bilgi “Yağcı” ailesindedir.)

-GÜLÜMSER- Kendisini bilen ve kontrol altında tutan, her şeyin en iyisini yap-maya çalışan, gururlu, çalışkan ve becerikli bir insandır. Servet Özbey ile olan evliliğinden; Gürsel(Sb.)- Fahri(Sb.)-Nedim(Teknisyen) (Geniş bilgi “ Özbey” ailesindedir.)

-ÖKKEŞ BİLGİLİ- Herkes tarafından bilinen ve sevilen, ailenin yaramaz çocu-ğu. Yabancılara karşı fevkalede iyi, fedakar ve cömert. Ancak bu özelliklerini kendi ailesine yansıtmadı. İsteseydi, normal bir çalışma ve hayatla çok üstün bir seviyede olabilirdi. Kendisinde öyle bir potansiyel vardı. Ancak, başka bir alemi tercih etti. Bunun zararlarını da fazlası ile gördü. Kekeme olmasına rağmen çok konuşan, konuşmaları zevk ve ilgi ile dinlenen, bu hususta aranan ve kendisi ile birlikte olmaktan hoşlanılan biridir. Emekli öğretmendir. Mahmut Okçu kızı Fatma ile olan beraberliğinden; 1-Mustafa(Pilot Sb.)- 2-Zühal(Ev han.-Metin Oktay Durak ile evli.Ahmet Barış- Yiğit ve Efe adlarında üç çocukları bulun-maktadır)- 3-Meral( Henüz bekardır.)

-Ökkeş Bilgilinin her üç çocuğu başta Mustafa olmak üzere, terbiyeli, efendi, becerikli ve düzgün insanlardır. 1) Mustafa- Göründüğünden çok daha olgun, hatırlı, terbiyeli ve düzgün biridir. Sorumluluklarının bilinci içindedir. Pilotluk görevini başarı ile sürdürmektedir. Babasından ziyade kendisi ailenin sorumlulu-ğunu taşımaktadır. 2) Zühal- Hanım hanımcık bir kızımızdır. Sessiz ve sakin bir şekilde üzerine düşen görevleri bir ev hanımı olarak başarı ile sürdürmektedir. Gayet olgun ve düzeyli bir insandır. 3) Meral ise sempatik, tavırları ile insan-larda olumlu bir intiba bırakmaktadır. Kendisi henüz bekardır.

-MEMET BİLGİLİ- Öğretmen emeklisidir. Hesabını kitabını bilen, kontrollü ve düzgün yaşayan birisidir. Önceleri Hancı Memet diye anılırdı. Bu yakıştırma da şuradan gelmekteydi. Çocukluk çağında, köylerden ilçeye at veya eşek sırtında gelen köylüler, at ve eşeklerini işlerini görünceye kadar, müsait durumda olan evlerinin önündeki ağıl’a bağlarlardı. Memet ise bu durumu değerlendirir, ücret almadan bırakmazdı.

Ziya ve Nazife Doğan kızı Nuran(Bank.Md.) ile evliliğinden; 1-Ali Volkan (Üni. Öğ.Gör.)- Başarılı bir üniversite tahsilinden sonra, öğretim görevlisi olarak Urfa Harran Üniversitesinde görevini başarı ile sürdürmektedir. Bir ara Ameri- kada bulunarak tecrübe kazandı. Durumu ile yetinmeyip daha ileri bir seviyeye tırmanmak için çaba sarfetmektedir. Çocukluk halleri çok sevimli ve sempatik idi. Ve çok hareketli idi. Şimdilerde ise aksine çok ağırbaşlı bir görüntüsü var dır. Evli ve çocuk sahibidir. 2-Ahmet Murat- Çocukluğu ağabeysi gibi hareketli ve sempatik idi. Akrabalık ilişkilerini önemser ve gerektiği gibi samimi bir şe-kilde sürdürür. Henüz bekar.