Merkeplerin sesidir,evet bu bir gerçektir!
Başarısız bir söylem,onun anırmasından
Her halde daha güzel,eğitici değildir! (…ve yararlı/etkili…)
LOKMAN(31/12-19)
AHKAF(46/15)
***
Kitap Ehli’nden çoğu-gak yoldan çıkmışları-
Hak Din kendilerine en sağlam belgelerle (…delillerle )
Apaçık,net,besbelli olduktan sonra bile,
Yalnız içlerindeki-önleyemedikleri- (-gizleyemedikleri-)
Kıskançlıktan,hasetten ve çekememezlikten
Ötürü var güçleri,sinsi oyunlarıyla (…tuzaklarıyla)
İman ettikten sonra isterler döndürmeyi
Sözde dost,yoldaş,kardeş görünerek sizleri
Kendi cephelerine-küfrün çirkefliğine- (…süfli hayatlarına.)
Allah’ın bu hususta onların hakkındaki
Buyruğu gelinceye-hak gerçekleşinceye-
Kadar sabırlı olun,zengin gönüllü olun, (..geniş/gönlünüz ferah
Hoşgörün,bağışlayın onları müslümanca! olsun!)
(Zafer sizindir,sizin er-geç,müsterih olun!)
BAKARA(2/109)
***
206
Acıyan Bağışlayan Rabbin KERİM Adıyla
Gördün mü o kimseyi-ey muhatap,ey Nebi!-
Ki yalan sayar Din’i-büyük görür kendini!-
-Allah’a-insanlara karşı verdiklerini
-Sayılması imkansız-sonsuz-nimetlerini.- (…rızıklarını-)
Borçlu olduklarını/sorumluluklarını
Tümüyle savsaklayan,sorumluluktan kaçan-
Şimdi o kimsedir ki,iter,kakar yetimi…(İşte…)
(Sen böyle birisini-müslümansa hele ki-
Tasavvur eder misin,edebilir misin ki?)
Yoksula yemek vermez,korumaz ve gözetmez,
Bu yolda içtenlikle hiçbir çaba göstermez, (…gayret sarfetmez,)
-Miskinlere yiyecek/içecek ve giyecek,
Barınacak bir mekan,bir yorgan örtünecek…-
Vermeyi özendirmez,yardım etmez,el vermez! (…öncülük etmez/ön
Vay haline onların,o namaz kılanların, ayak olmaz.)
-İbadet edenlerin-secdeye varanların-
İnançsızlara karşı bir tavır alanların. (..koyanların.)
Onlar ki namazdayken,hayatını yaşarken
Kurtulamaz gafletten/uzaktır ciddiyetten!
Namazı Yaradan’ın Huzurun(d)a varmanın, (…durmanın…)
Her türlü kötülükten uzak,özgür olmanın,
(İnsanca yaşamanın,kardeşçe paylaşmanın,
Hakça dayanışmanın,kardeşliğin,barışın…)
Sonsuz mutluluğunun,benzersiz onurunun
Farkında,bilincinde değildirler belki de!
Her şeyleri sahtedir,hep gösteriş içindir,
Onlar için yaşamak bu kadar önemlidir,
Bu kadar değerlidir,başka ne olabilir!
(Yaşamanın anlamı-belki de-bu demektir!)
Öyle cimridirler ki,en küçücük bir şeyi
Esirgerler,vermezler,üstelik engellerler(…men ederler.)
Vermek isteyenleri,buna girişenleri…(..bunu önerenleri…)
Yardımda bulunmaktan,cömertçe davranmaktan,
207
Sahiplendiklerini kardeşçe paylaşmaktan
Nedense hazzetmezler,bencil kibirlidirler!
Kendilerinden başka kimseyi düşünmezler,
-Kimseye değer,önem vermezler,beğenmezler!-
Düşünmüş olsalardı keşke kendilerini,
O zaman böyle berbat bir ömür sürmezlerdi,
Rüzgar ekip/ahrette fırtına biçmezlerdi!)
MAUN(107/1-7)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin RAKİB Adıyla
Ey siz iman edenler!Allah size mutlaka
Emanetleri ehil olanlara vermeyi,
-Her işi uzmanına,en iyi yapanına.-
İnsanlar arasında-bireyler ve toplumlar-
Hükmettiğiniz zaman ayırım gözetmeden (…bir ayırım yapmadan)
Hakla yönetmenizi-mülkü gözetmenizi-
Emreder ey insanlar,aklıselim olanlar ! (..aklını kullananlar/
Allah size ne kadar-ilim hazinesinden- düşünmeyi bilenler…)
Güzel öğüt vermekte/bilgece uyarmakta
Ve yol göstermektedir vahyin aydınlığında.(…aydınlığıyla.)
Şüphesiz Ulu Allah,her şeyi görücüdür, (Mülkün sahibi İlah…)
Her şeyi duyucudur,güçlüdür,ölümsüzdür. (Her şeyden haberdardır.)
Siz ey iman edenler-gözü yaşlı mü’minler!- (…gönlü kırık…-)
Allah’a kulluk edin,mü’mince boyun eğin! (…güven duyun/dinleyin!)
Peygamber’ e ve sizden olan/hukuku bilen, (...hakkı gözeten,)
Halkına zulmetmeyen/adaletle hükmeden
Adil yönetimlere-yöneticilerine-
-Yetkin ve otorite sahibi olanlara,
İlmiyle amil olan muttaki alimlere…- (…imamlara.)
Güvenin/destek verin/öğüt alın/dinleyin,
Uyun sünnetullaha uygun yasalarına. (…uygunsa yasaları.)
208
Siz bazı hususlarda eğer anlaşmazlığa
Düşecek olursanız ve inanıyorsanız
Allah’a/ahirete gerçekten,içtenlikle,
Allah’a,Elçisi’ne götürün o sorunu.
Furkan’ın ölçüsüne-mihenk taşına göre- (…şaşmaz ölçüye…)
Halletmeyi yeğleyin-onu vahye arz edin.-
Bu hem daha olumlu,daha uygun,onurlu,
Hem sonuç bakımından-ki budur arzulanan-
Daha güzel,hayırlı,verimli,bereketli
Bir yoldur sizin için diğer bütün yollardan.
(Bütün insanlık için,ah,keşke bilinseydi, (Cümle alemler için
O zaman her şey daha güzel,iyi olurdu.) çözüm formüllerinden.)
NİSA(4/58-59)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin VAHİD Adıyla
Bir Allah’a(bir) yardımcı,yaklaştırıcı,ortak
Koşmayan hanifleri-Allah’ı birleyeni-
Doğru örnek alarak,has mü’minler olarak
Tanıyın birliğini ve benzersizliğini.
Batıldan yüz çevirin,bunu her halinizle
Yaşayın,kanıtlayın hayat felsefenizle.(…pratiğinizle/yaşama
Her kim Allah’a ortak/rablık yakıştıracak, tarzınızla.)
Allah’tan başkasına eş koşacak olursa,
Sanki o gökten yere düşüp parçalanmış da,
Kuşlar,börtü böcekler onu(n) düştüğü yerde
Ya kemire,kemire yiyip bitiriyorlar,
Ya bir pay kapmak için didişip duruyorlar,
Ya da onu rüzgarlar,alevli kasırgalar
Uzak,ücra yerlere-bilinmez iklimlere-
Atıyor,savuruyor,sürüklüyor gibidir…
209
(Müşriklerin kalpleri böyledir olsa,olsa.
Paramparça bir halde sürüklenir dururlar
Dipsiz uçurumlara küfür rüzgarlarıyla…) (…yankısız kanyonlara…)
-Müşriklerle ilgili durum böyledir işte!-
Her kim Yüce Allah’ın-Tek Ölümsüz İlah’ın-
-Kulluk edilmeye tek layık olan Rahman’ın.-
Koyduğu ölçülere/kutsal sembollerine/
Saygı gösterir ise,benimser,yüceltirse
Kutsadığı şeyleri kutsallık nişanıyla,
Evet,bu hiç kuşkusuz gönüllerin Allah’tan
Korkup saygısızlıktan/aykırı davranmaktan (…sınırları aşmaktan)
Sakınmasıdır ki bu,gerçek takvadır işte!
-Sorumluluk bilinci kuşanmaktır mü’mince.-
(O’nun belirlediği bu semboller,nişanlar
Gerçek anlamlarını yüreklerde kök salan
Sorumluluk kaygısı bilincinde bulurlar. (…bilinci kaygısında…)
Bu kaygıyı/bilinci herkes için taşıyan
Böyle insanlar ancak özgürdür,mutludurlar…)
HAC(22/31-32)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HASİB Adıyla
Yeryüzü hayatında-fanilik boyutunda- (…kuşağında/ikliminde)
Bütün yaptıklarından-yapıp ettiklerinden-
İnsanların hesaba-Yüce Yargılama’da-
Çekilecekleri Gün-geleceğinden asla
Kuşku olmayan O Gün yaklaştıkça yaklaştı.
Açık belirtileri yakında/ıraklarda
Görülmeye başla(n)dı,tüm ufukları sardı.
Hal böyle iken onlar akıl almaz biçimde
Hala gaflet içinde Hak’tan yüz çevirmekte,
210
Çırpınıp durmaktalar küfür burgaçlarında.
Dünyanın hay-huyundan/sanal albenisinden
Kurtulmak şöyle dursun,daha bir kapılmakta
Yuvarlanmaktadırlar daha aşağılara!
(İnsanların birçoğu bunu bildiği halde,
Nasıl yaşayabilir hiç bilmiyormuş gibi
Başıboş,serdümensiz,dümensiz ,baştan kara…?)
Haydi hiç inanmayan/sorumluluktan kaçan
-Rabbin adaletinden kaçamayacak olan.-
Bahtsız inançsızlara/münkir kafasızlara (kafasız münkirlere)
Dua edilebilir,ama ya bile,bile (Esef…)
İnandıkları halde Rabb’in emirlerine (…buyruklarına)
İnanmıyormuş gibi davranan sefihlere (…yüzsüzlere)
Karşı gelenlere ne demeli bilinmez ki!) (Kendini bilmezlere…)
(Münafıklık illeti bulaşmış şetatlara.)(*)
Rablerinden onlara ne zaman bir uyarı
Gelse o münkirlere,kibirli nankörlere (…bencillere)
Söze bürünmüş yeni bir öğüt,hatırlatma
Ulaşsa gerektiği zamanda ve mekanda,
Ancak alay ederek,dalarak eğlenceye
Dinlerler/dinliyorlar/dinler gibi yaparlar.
Onların aklı fikri oyunda/oynaştadır,
Kalpleri hep oyuna/eğlenceye dalmıştır.,
O zulmeden zalimler,-ters/yüz olmuş bilinçler-
Benlik burgaçlarına kapılmış talihsizler-
Düşmüş şehvetperestler,mutlu kazazedeler!-
Gizli,gizli görüşüp şöyle fısıldaştılar;
Fısıldaşmalarını-dedi/kodularını-
Şu yolda(n) gide,gide,el altından,sinsice
Çok koyulaştırdılar,karanlıklaştırdılar….
“Bu adam(!),şu peygamber olduğunu söyleyen (..iddia eden)
Kimse de bizim gibi sıradan bir beşerden, (…sizin…)
Bir insandan başkası-bir ölümsüz-değilken,
Şimdi siz bile,bile,hem de göz göre,göre
Bir sihre,büyüye mi gidiyorsunuz yoksa?”(..kapılıyorsunuz ki?)
Derler yalancılıktan hoşlanan dilleriyle!(…tat alan….)
211
(Bu söylediklerinin nereye vardığını
Bir Gün göreceklerdir ne şekil aldığını,
Amel sicillerinin kozmik ekranlarında,
Gözlerinin fal taşı gibi açıldığını…)
ENBİYA(21/1-3)
________________________________________________________
(*):Şetat:Sınırı aşmış,haktan ve doğruluktan uzak,saçma ki,o
beyinsiz kişinin Allah’ın oğlu ve şeriki (ortağı)olduğunu
söylemesidir.
(E.M.Hamdi YAZIR;HAK DİNİ KUR’AN DİLİ(C:8,Sh:376)
***
Ey siz iman edenler!Allah’a,Elçisi’ne
Uyun,itaat edin,sakın birbirinizle,
Sürtüşüp,çekişmeyin-didişmeyin/küsmeyin-
Yüzeysel,abur/cubur,boş,anlamsız,düzeysiz
Kısır tartışmalara girerek bölünmeyin.
Sonra kapılırsınız derin bir korkuya da,
Kuvvetten düşersiniz,geriler düşünceniz,
(Akıl tutulmasına uğrayabilirsiniz.)
Zayıflar direnciniz,biter tükenirsiniz. (…kararır gözleriniz…tükenir
(Tıkanır can burnunuz,gider iman kokunuz, gidersiniz.)
Güller solar,kırılır kanadınız,kolunuz!) (…tıkanır can yolunuz…)
Kayar,devletinizin kudret havası gider,
Rüzgarınız esilir,yelkenleriniz söner. (…iner.)
Kalır yalnız başına pusulasız tekneniz,
İnsanlık denizinde,sonsuzluk yollarında.(Zaman/hayat
Sabırlı olun bir de her türlü işinizde. okyanusunda)
Düşünmeden/tartmadan ani karar vermeyin.
Ey inanan yürekler,bilin ki birliktedir
Allah sabredenlerle,hakça direnenlerle
Tağut’un oyunları karşısında yiğitçe.
Dünyada/ahirette güven,destek verendir…
ENFAL(8/46)
***
212
Acıyan,Bağışlayan Rabbin KERİM Adıyla
(*)
(Bu ışık saçan kandil bazı evlerdedir ki) (…yerlerdedir ki)
Allah’ın,içersinde-sabah/akşam,sürekli
Kutlu,saygın,ölümsüz,unutulmaz adının (isminin)
Bolca anılmasına,yüksek tutulmasına
-Yükseltilmelerine/nimetlenmelerine-
İzin verdiği evler/ibadethanelerde (Layık gördüğü…)
O’nun yücelini dile getiren nice
Gerçek yiğitler,gizli kahramanlar vardır ki,
O’nu öyle anarlar,candan bağlıdırlar ki,
-Adanmış ruhlardır ki/kutlu kametlerdir ki-
Onları blen bilir,bilmeyenler bilmezler, (…ne bilsin!
Nereden bilecekler,nereden görecekler,
Nasıl işitecekler,fark edebilecekler,
Basiretleri bağlı,kulakları ağırsa,
Gözleri perdeliyse,kalpleri mühürlüyse?
O’nun nazargahıdır imanlı yürekler de. (Rahman’ın sarayıdır…)
O’nun tdemz,en güzel,yüce isimlerinin
Her an anılmasıyla diri kalır yürekler…
Artık o yüreklerde aşktan,barıştan başka (…benliklerde…)
Ne bir duygu barınır,ne onlardan kimseye
Zarar,kötülük gelir,rahmet/şefkat dışında! (…dokunur…)
(İşte onlardır onlar,o halis mü’minler ki;)
Öyle benliklerdir ki-öyle yiğitlerdir ki- (..kişiliklerdir…)
Onlar,ne ticaretin,ne de alış-verişin
Dünyanın hay-huyunun,kendilerini Rabbin
Zikrinden/anmasından,secdeler/kıyamlardan (…namazları
Zekatları vermekten-kardeşçe paylaşmaktan- kılma(k)tan)
Dünya dağdağasının,hayat meşgalesinin,
İyilikten,sevgiden,güzelce yaşamaktan (…insanca…)
Alıkoyamadığı-uzak tutamadığı-
Benliklerdir/kullardır/halis Müslümanlardır.
Yüreklerin/gözlerin/ellerin/çehrelerin
Korkudan döneceği,dönüp belereceği (…kararacağı,)
Allak-bullak olup da renk değiştireceği (…yer…)
213
Geleceğinde kuşku olmayan Gün’den onlar
Çekinirler,korkarlar,günahtan sakınırlar.
İşte o Büyük Gün’de Allah kendilerine
İmtihan döneminde-böyle davrananlara- (..dünya sınavlarında…)
Dünya hayatlarında yapıp ettiklerinin,
Tüm işlediklerinin-yapa geldiklerinin-
Karşılı olarak/mükafatı olarak,
En iyisi,güzeli,en değerlisi ile
-Şefkatli,adil,bilge,hakim Allah olarak…-
Ödüllendirecektir/nimetlendirecektir..(…rızıklandıracaktır.)
Ve lutfundan onlara cömertçe,fazlasıyla
Kendi bol nimetini/geniş,gür rahmetini
Verecek,verecektir esirgemeyecektir.
(Artık sağlayacaktır/kat,kat arttıracaktır.)
Allah dilediğine-uygun gördüklerine-
Sonsuz hazinesinden hesapsız rızık verir.
O rızık verenlerin en zengini,cömerdi
Ve en hayırlısıdır,hayrı karşılıksızdır. (…sınırsızdır/limitsizdir.)
O inkar edenlere-nankörlere-gelince; (…münkirlere…)
Onların amelleri-işleri/fiilleri- (…eylemleri…)
Ipıssız çöllerdeki seraplar gibidir ki, (Issız sahralardaki…)
Susuzluktan bunalan,sıcağından kavrulan
Onu gerçek su sanır,koşa(r),koşa(r) ulaşır,
Sevinir,umutlanır,şaşkın,şaşkın bakınır…
Ona yaklaştığında,yanına vardığında
Kum yığınından başka bir şey olmadığına(nı)
Tanık olur-ne yazık-hemen yanı başında (Anlayınca…)
Bulur inanmadığı,korkup sakınmadığı
Kader hükmünü yazan,vicdanları kuşatan (…kanatan)
Tek Ölümsüz Allah’ı,ki onun hesabını
Tastamam görüverir,oldukça tez görendir
Yüce Allah hesabı-bunu unutmamalı!- (…Hasib…)
Ya da o kafirlerin-gerçeği örtenlerin-
Buna yeltenenlerin-kendini bilmezlerin-
İşleri/amelleri/duygu/düşünceleri (..eylemleri…)
Tutum davranışları-topyekün kimlikleri- (…karakterleri/kişilikleri-)
Engin denizlerdeki-dev okyanuslardaki-
214
Yoğun karanlıklara benzer aynı zamanda!
Uğuldayan suların,üst üste dalgaların
Kapladığı,sardığı,örttüğü,kuşattığı
Denizin yüzeyinde,birbirinin üstüne (…üzerinde…)
Kat,kat ve dalga,dalga karanlık bulutlar da
(Abanıp yığılarak,an,an yoğunlaşarak…)
Çökmüştür katman,katman,küme,küme üst üste,
İnsan eğer elini çıkarıp da uzatsa,
Nerdeyse onu bile göremez bir durumda
Ürperir için,için tarifsiz bir korkuyla…
Allah nur vermemişse herhangi bir kimseye,
Artık o talihsizin,densizin,dengesizin,
Aydınlıktan nasibi olamaz kuşkusuz ki! (..yoktur hiç şüphe yok ki!)
_________________________________
(*):Nur(24/35)
NUR(24/36-40)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin VAHİD Adıyla
Ey Rasul’üm!O halde,hanif olarak Din’e,
-Her türlü sapmalardan/aykırı tutumlardan-
Uzaklaşıp tümüyle,doğru,katıksız Din’e,
Kaynağa,bozulmamış asıl,halis haline.-
Hakka bir birleyici/iman belirleyici
Tavrıyla yönelip de,çevir yüzünü sen de (…bir tavırla/özünü…)
-Ey mü’minler sizler de!Hangi fıtrat üzere
Yaradan insanları-tekmil mükevvenatı-
Yaratmış ise ona,olanca varlığın(ız)la.(…artık tüm…)
Allah’ın sağladığı/hamuruna kattığı (…kıvamında kardığı)
Bir mayadır bu işte ki,onun üzerine
Yaratmıştır,kıvama erdirmiştir insanı.
215
Her yerde ayet,ayet rakipsiz sanatını
Görebilenler görür eşsiz başyapıtında.(…şaheserinde.)
O’nun yaratmasında-kozmik yasalarında-
Yoktur hiçbir değişme-geçmişte/gelecekte-
Eskime,değiştirme,doğru din budur işte!
(Zamanı/mekanıyla/enfüsü/afakıyla…)
Bilmiyor insanların pek çoğu ne yazık ki,
Bu apaçık,evrensel,bu ölümsüz gerçeği!
(Allah’ın,her insanın-yaratırken-özüne
Kattığı,nakşettiği özelliğe-fıtrata-
-İyiye,güzelliğe,doğruya,hakikate,
Sevgiye,kardeşliğe,hoşgörüye,güvene…)
Tek Allah inancına yönelme eğilimi
Herkesin fıtratında-özünde/mayasında-
Esastır,temel taştır,en onurlu vasıftır. (…önemli/değerli…)
Her türlü kötülükten,günahtan,taşkınlıktan (…yanlıştan…)
Tiksinme(k),uzaklaşma(k),mesafe/tavır koyma(k.)
İnsan en yüksek amaç için yaratılmıştır.
Bu,tevhid,aşk,adalet temelleri üstünde/
Ekseninde hayatın anlamlı kılınması
-Topyekün insanlığın kendine gelmesidir,(…kendini fark etmesi,)
Ayağa kalkmasıdır/yeniden inşasıdır.
Rabbin “halifesi”dir insan bu misyonuyla.
İşte fıtrat,insanın bu yüce amacını(…-en seçkin yaratığın-)
Gerçekleştirmek için sahip kılınmasıdır
Sağlam bir alt yapıya/gerekli donanıma.
(Fıtrat bir alt yapıdır/İslam bir üst yapıdır.)
“Allah’ın boyası” da aslına bakılırsa
Budur hiç kuşkusuz ki,insanın gerçek rengi! (…aurası!)
Artık onun üstüne başka bir boya sürmek,
Bu rengi değiştirmek,kirletmek maskelemek,
İnsanın fıtratına-aslına/astarına-
İhanettir,yanlıştır,kıyımdır,haksızlıktır.(..en büyük ihanettir.)
Bu insan fıtratının-ilahi boyasının-
Üstünün örtülmesi-silinmek istenmesi-
Değil,ondan beteri,daha tehlikelisi
Onun üstüne inşa edilecek inancı
216
İnanç uygarlığını-aşk medeniyetini-
Amacından saptırma,bunu imkansız kılma
Tehlikesini taşır,tetik olunmalıdır! (…dikkat edilmelidir)
Allah’ın boyasının üstüne her atılan (…sürülen)
-Aslına bakarsanız atıldığı sanılan!-
Boya yapay boyadır,sentetiktir,astardır.
Bu boya bir gün elbet dökülüp gidecektir. (…dökülüverecektir.)
Altında sabit olan boya görünecektir. ( renk ortaya çıkacaktır.)
Hak Din’in amacı da,yapmak istediği de
Fıtratı değiştirmek değil,geliştirmektir,
Olumsuz etkenlerden korumak,kollamaktır.
(Alt yapıyı üst yapı ile pekiştirmektir,
Üst yapıyı,alt yapı ile dengelemektir.) (…birleştirmektir/
İnsanın içindeki büyük potansiyeli güçlendirmektir.)
Ortaya çıkararak yararlı alanlara
Çekmek,yönlendirmektir,İnsan’ı döndürmektir
Uzaklaşmış olduğu/uzaklaştırıldığı-
Aslına,benliğine,gerçek kişiliğine. (…yitik değerlerine.)
Kendini fark ettirmek,gücünü değerini
Apaçık göstermektir,hedef belirlemektir.
İnsan ancak o zaman Allah’ın kulluğuna,
Belki hoşnutluğuna/keremine/lutfuna (…kutlu aydınlığına)
Mazhar olan,böylece özgürleşen insandır.
En büyük mutluluktur,bu en büyük onurdur.
Sırf insan için değil,yeryüzünde/evrende
Her yaratılmış için en üst düzey konumdur.(…en üstün…)
İnsanın fıtratından/renginden kokusundan/ (..yaratılış sırrından)
Uzaklaşmasıyladır,koparılmasıyladır
Uzaklaştırılması ve yabancılaşması
Kendine,çevresine yabancılaşması da!
Fıtrat,doğuştan doğal,temiz bir yapıdadır.
Sonradan yakın/uzak çevreden gelenlerle,
Değişik etkenlerle-artılar/eksilerle-
Renk,boyut değiştirir,gelişir,ulvileşir
Olumlu olanlarla,olumsuz olanlarla
Geriler,süflileşir,alçalır,adileşir.(…basitleşir.)
Böyle oluşur işte insan davranışında
İnançsızlık ve inanç/aydınlık ve karanlık.
217
-Bazen kararsız,bazen düzgün,bazen karmaşık
Olan bu etkenleri,duyarlı dengeleri.-
Din birbirinden süzen,ayıran bir imbiktir,
En güvenilir kaynak,şaşmaz mihenk taşıdır.)
-Batılın her türünden yüz çevirerek hemen-
Ey siz iman edenler!Kendinizi gönülden
Yüce Allah’a verin,yalnız O’na yönelin,
O’nun dışında kalan her şeyden yüz çevirin! (O’nun haoşlanmadığı…)
Sizler hepiniz O’na,Ölümsüz Yaratan’a (…Sultanlar Sultanı’na)
Yönelerek inanan,inanarak yönelen
Kimseler olaraktan O’na karşı gelmekten
Sakının,boyun eğin,teslim olun,güvenin
Yüce yasalarına,O’na karşı gerçekten
Sorumluluğunuzun tam bilincinde olun.
Namazınızı kılın dosdoğru,huşu ile
İbadetlerinizin ve dualarınızın
Yönünü doğru tutun/yüzünüzü doğrultun…
Allah’a ortak koşan,sapkınlık/azgınlıktan,
Kemlikten,nankörlükten,gururdan,bencillikten
Uzak durun ateşten kaçar gibi her zaman.
Ve O’ndan başkasına bir ilahlık atfeden
Kimselerden olmayın sakın ola ki,asla!
Ne dünyanız bir anlam taşır ne ahretiniz,
İnsanlık boyutundan çıkar yönelirsiniz
Yeryüzünde insanlık dışı ne var ne yoksa!
RUM(30/30-31)
***
İçten kulluk edenler-üç harfliler/melekler,
Bütün yaratılmışlar/varlıklar şöyle derler;
-Şüphesiz her birimiz için belli/belirli
Bilinen/belirlenen bir makamla,bir görev
Vardır gök katlarında-Allah’ın Kitabı’nda.-
(Allah,herkes için bir yer,iş tayin etmiştir.)
Şüphesiz biz orada,her zamanda/mekanda-
218
O’nun emirlerime amade bir şekilde
Durarak,dizilerek sonsuz saflar halinde (…sıra,sıra…)
Hiç durmadan Melik’i huşuyla,coşkunlukla
Derin bir iştiyakla-katıksız bir imanla-
Anan,tesbih edenler,hep dile getirenler
O’nun yüceliğini bizleriz and olsun ki!”
(O‘nu candan anmayan dillere dil mi denir?) (…dil denir mi/dil
midir?)
SAFFAT(37/164-166)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HADİ Adıyla
Hani bir zaman yine Meryem oğlu İsa da;
“(Ey Yehud oğulları/İsrail oğulları!)
Gerçeği tebliğ için/hakkı bildirmek için-
Ben size gönderilen Allah’ın elçisiyim.
Ve benden önce gelen,Tevrat’ı doğrulayan,
Son peygamber olarak belirlenen/atanan,
Benden sonra gelecek-konulan adı Ahmed-
Olan bir peygamberi muştulamaya geldim!”
O,onlara gerçeğin-İsa/Ahmed/Muhammed/-
Açık mucizeleri,kesin belgeleriyle (hüccetleriyle/kanıtlarıyla)
Gelince;”Bu apaçık bir sihirdir!”dediler,
Nasipsiz beyinsizler,o kendini bilmezler!
(Bencil mütekebbirler,taş/et kafalı sefihler!)
Din’in aydınlığına-İslam’ın ışığına- (Vahyin…)
Ebediyet yoluna çağırıldığı halde, (Ölümsüzlük Yurdu’na…)
Allah’a karşı yalan uyduran yalancıdan
(Uydurduğu yalanı Allah’a yakıştıran!)
Dini hafife alan inatçı inkarcıdan (…kibirli inançsızdan)
Daha zalim kim vardır,kim olabilir?Hayır!
(Yoktur ondan bahtsızı,karanlık bakışlısı,
Ondan daha nankörü,nefsinin bağımlısı!)
219
Bu onun kendisine en büyük haksızlıktır.
Allah,haksızlık yapan,zulme gömülmüş olan
Topluluğu/milleti doğru yola erdirmez,(…bireyi/yöneltmez…)
Yürütmez,eriştirmez,ona rehberlik etmez,
Kuşkunuz olmasın ki esirger rahmetini.
(Akledebilen için bunun sebebi vardır.)
-Işık’tan kaçanları yolu nereye varır? (..çıkar?)
Zalimin,zulmün sonu,yalancının yazgısı
İçin yaşanacak şey pişmanlıktır/utançtır,
Dünyada/ahirette onursuz bir hayattır.
(İnsan kurtulamıyor ne yapsa karanlıktan,
Hiçbir sorun çözülmez Furkan’a baş vurmadan.)
SAF(61/6-7)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin VARİS Adıyla
(Ey insanlık/insanlar/kullarım/bendelerim!)
And olsun ki-kuşkusuz-tür,türdür işleriniz.
-Dağınık parçalıdır/değişik amaçlıdır.-
Sebep ve sonuçları açısından şüphesiz
Emek ve gayretiniz/uzun emelleriniz
Ey insanlar,sizlerin farklı hedefler için….
Çabalar durursunuz,bazen yorulursunuz,
Bazen ilerlersiniz,bazen gerilersiniz,
Kah mutlu olursunuz,bazen umutsuz,mutsuz…
Her adım,her solukta her an bir sürpriz vardır.
Dostları ilə paylaş: |