Göstermek suretiyle Cennetten çıkardıysa, (…has bahçeden…)
Sizi de aldatmasın,doğrudan saptırmasın,
Soylu duruşunuzla fırsat vermeyin buna!
Hem o ve yandaşları-sapkın kafadarları-(…karanlık avenesi)
Sizin onları asla dünya gözlerinizle
Göremeyeceğiniz/bilemeyeceğiniz
Yerlerden/boyutlardan sizi görebilirler.
-Sinsice,usul,usul gözetleyebilirler…
Biz onları-verilen bir görevle-şüphesiz
İnançsız olanların/hastalıklı ruhların-
Kaya bağırlıların/baykuş bakışlıların-
Dostları,yoldaşları,bahtları kılmışızdır.
(İçtenlikle/hakkıyla iman etmeyenlere
Otorite kılarız,boyunduruk takarız.)
Onlar tercihlerini,yaşama tarzlarının
Bu yönde yapmışlardır,öyle yaşamışlardır.
Yaşadıkları gibi hatırlanacaklardır,
Karşılanacaklardır/yargılanacaklardır
Hakimler Hakimi’nin Yüce Mahkemesi’nde.
Sonra da sonsuza dek kafadarları ile
İstedikleri gibi yaşatılacaklardır!
(Aradıkları şeyi bulmuş olacaklardır!)
A’RAF(7/10,11-27)
***
191
Acıyan Bağışlayan Rabbin HAYR Adıyla
Ey siz iman edenler-akleden yürekliler!-(…dolunay…)
Yüce Allah’tan korkun-yasalarına uyun.-
-Tam bilincine varın sorumluluğunuzun.-
Doğrular/iyilerle/özü,sözü birlerle
Her an birlikte olun/kazananlardan olun!
Geçmişte/gelecekte/dünyada/ahirette
Özgürlükler,sevgiler,hayırlar sizin olsun!
TEVBE(9/119)
***
Nimet verdiğimizde Biz insana,o Bizden
Yüz çevirir,yan çizer,kaçar sorumluluktan.
Ona eğer zarar/şer dokunacak olursa,
Derin ümitsizliğe düşüverir aniden,
Ya da karamsarlığa kapılıverir hemen!
(Ama eğer bir insan Rabb’e güveniyorsa,
Kabullenir severek gelen her şeyi O’ndan.
Kendi aklına göre yanlış gibi gelse de,
Yanlış bir iş yapması mümkün olmadığundan,
En küçük bir kuşkuya yer vermez yüreğinde!
Allah’a ihanetin bedeli çok ağırdır, (O’na güvenmemenin…)
Taşınamaz yükleri omuzlara vurmaktır!)
İSRA(17/83)
***
192
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜHEYMİN Adıyla…
(Ey Peygamber,ey Nebi!Ey Muhammed Ümmeti!)
Rabbin kendilerine gazap ettiği asi
Bir topluluğu dostça yoldaş edinenleri
(Allah’ın gazabına uğrayan bir toplumla
Gizli/açık her zaman dayanışma için(d)e
Giren münafıkları/korkak yalancıları.)(Olan…)
Görmez misin ey Rasul,ey mü’minler-aslında
Onlar ne sizdendirler,ne de onlardandırlar!
Kılları oynamadan bilerek,yalan yere
Yemin etmektedirler/onlar bozguncudurlar.
Allah onlara çetin/elim/önlenemeyen
Bir azap hazırlamış,öngörmüştür hakkıyla.
-Bu layıktır onlara/onlar layıktır buna.-
Gerçekten de onların-engerek ruhluların-(…kalplilerin-)
Hem de öteden beri işleye geldikleri
Yapmakta oldukları suçları/günahları(…
Ne kötü,ne berbattır,en yoğun karanlıktır!
-Münafıklık hep zarar üreten zanaattır!- (…yararı olmayan bir
Onlar yeminlerini-sinsi düzenlerini- (..hilelerini) sanattır.)
(İnançsızlıklarına/münafıklıklarına…)
Siper edindiler de/bir örtü yaptılar da
Yüce Allah yolundan-sonsuzluk çağrısından-
Saptılar,saptırdılar,yandılar,yandırdılar,
Alıkoydular diye onlara alçaltıcı,
Rezil/rüsva edici bir azap vardır acı…
Onları malları da,boy,boy evlatları da
Çoluk çocukları da-makam,mansıpları da-
Tek Ölümsüz Allah’tan-gücü sonsuz İlah’tan-
(Mutlak adaletinden,azabından,hükmünden…)
Kurtaramaz onları-öteki insanlardan-
Bir ayrıcalık,yarar vermez kendilerine .(…sağlamamış şekilde)
Cehennem ateşinin sönmez alevlerinin
Dost ve arkadaşları,yaranlarıdır onlar. (…yaranları olurlar…)
Orada-hiç ölmeden-sonsuza dek kalırlar.
O Gün Allah onların-can vermiş olanların-
Cümlesini yeniden-zamansız sinlerinden- (..kadim/derin siperlerinden..)
193
Diriltip kaldıracak/topraktan fışkırtacak,(…püskürtecek,)
Yaptıklarını bir,bir sayıp bildirecektir.
Onlar da daha önce-dünya hayatlarında-
Nasıl ettiler ise,sizlere,Hakim’e de
-Divan kurulduğunda/Yüce Yargılama’da-
Yemin edeceklerdir/değişmeyeceklerdir!
Böylece bir kazanım hesabı içersinde
Bir yol deneyecekler,ancak hiçbir şey elde
Edemeyeceklerdir,yenik düşeceklerdir.
(Allah’ı kandırmayı başaramayacaklar!)
Onlar-aynı zamanda-kendilerini bir şey
-Hakikat-üzerinde yürüdüklerini de
Sanırlar,vehmederler,ta kendileridirler
-Şuna emin olun ki/şunu iyi bilin ki-
Yalancıların bunlar,bunlardır evet bunlar!(…bu alıklar/
Yalanı bir tabiat haline getirenler… sapkınlar…)
Gerçekten böyledirler zavallı nasipsizler,
Ağır yalanlarının altında ezilenler…!
Lain onlara karşı-onların üzerinde- (Şeytan…)
Egemenlik kurmuştur/üstünlük sağlamıştır,
Etkisinin altına almıştır,kuşatmıştır, (Albenisi…)
Sarmıştır,ayartmıştır,aldatmış,saptırmıştır,
Hayattan koparmıştır,kadavralaştırmıştır,
Hepten unutturmuştur,aklından çıkartmıştır
Yaradan’ı anmayı-ya da Zikr’i/Kur’an-ı-
İşte bunlar Şeytan’ın dostları/yandaşları,
Yoldaşları/kulları,hatta oyuncakları
Olmuştur ne yazık ki!Haberiniz olsun ki,
Gerçekten aldananlar/hüsrana uğrayanlar
Ancak onun-Şeytan’ın-dostu,yandaşlarıdır!
Onlar hep kayıptadır,en büyük zarardadır
Allah’la yaptıkları kutsal alış-verişte.
(Rabbim!Koru bizleri böyle bir akıbetten,
Dünyada/ahirette zilletten,meskenetten!)
MÜCADİLE(58/14-19)
***
194
Acıyan,Bağışlayan Rabbin SELAM Adıyla
Ey insanlar,insanlık ailesi!Sizlere
Rabbinizden gerçekten bir öğüt,bir mucize
Gönüllerde olana-alacakaranlığa-
-Manevi illetlere-bir şifa,mü’minlere
Doğru yolu gösteren bir hidayet/bir belge
Şaşmaz yol haritası ve bir rahmet gelmiştir.
-Yüce Hitap,Elçi’nin yüreğine inmiştir.-
Onu duyan/izleyen dünyada/ahirette
Kurtuluşa ermiştir,özgürlüğü seçmiştir.
YUNUS(10/57)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin RAUF Adıyla
İnkar eden kimseler-küfre batmış benlikler-
Hayatta zaman zaman;”Keşke biz de Müslüman
-Hakikat bilgisine inanan/teslim olan.-(lardan)
Olsaydık,inansaydık,o duyguyu tatsaydık
Bu onurlu hayatı bir güzel yaşasaydık!”(..özgürce/insanca…)
Diye hayıflanırlar,imrenir,gıpta eder,
İçiten içe kıskanır,cidden arzu ederler.
-Belki de ahirette gerçekleri görünce.- (Belki bu dünyadayken
-Onlar da insandırlar,akıl/yürek taşırlar.
Her insan “potansiyel müslüman”dır aslında.
Konmuştur her insanın bu maya fıtratına.-(…bu cevher/öz
(Gün gelecek inkarda-hakka karşı çıkmakta- yaratılışına.)
Israr edenler vahyin şaşmaz rehberliğine
Teslim olmayı candan temenni edecekler.)
“Ya Kur’an’da yazılan-açık/seçik okunan- (-ayan/beyan açılan-)
195
Şeyler doğru iseler-mutlak hakikatseler- (…gerçeklerseler-)
Halimiz duman olur,ne yaparız o zaman?
Yandık demektir yandık,benliğimize kandık,
Karanlığa aydınlık diye daldık,sarıldık!”
Diye iç geçirirler o kendini bilmezler! (..belki de ürperirler!)
Ağır bastığı için dünyalık menfaatler, (…çıkarları)
İnkarla,bencillikle,kötülükle,kibirle
Şartlandıkları için iman edemez onlar,
O burca çıkamazlar,o hazzı tadamazlar!
(Rabbim!Hidayetini lütfeyle onlara da!)
Ey Peygamber,ey Nebi!Sen onları bırak da
Yesinler,eğlensinler,boş ümitler,emeller,
Sonu gelmez arzular,ihtiraslar,tutkular
Yurdunda/otlağında-nefs/şehvet batağında- (…sofrasında…)
Varsın avunadursun,oyalanadursunlar
Geçici lezzetlerle.olur,olmaz düşlerle…
Yakında bilecekler,apaçık görecekler (…kesinkes…)
Hoş olmayan sonucu zamanı geldiğinde.
(Böylesine sorumsuz,inançsız,bilinçsizce,(…başıbozuk/sefihçe/
Bir hayatın sonunun bir gün nasıl,nereye çılgınca...)
Varabileceğini,ulaşacağını da.
Unutmamak gerekir hiç kuşkusuz her zaman
Tevbe kapılarının açık olduğunu da.)
HİCR(15/2-3)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUCİB Adıyla
Siz ey iman edenler,nebülöz beyinliler!
(Güvenen,teslim olan lale/gül yürekliler.)
Öyleyse Beni anın,Ben de sizi anayım.
-Rahman’ın bir kulunu anması ne demektir,
Allah aşkına bunu irdeleyin hele bir!-
196
Bana teşekkür edin,borcunuzu ödeyin,
Beni inkar etmeyin/nankörlükten çekinin! (…vaz geçin.)
-Verdiğim nimetlerin şükrünü eda edin,
Buna güç yetirmeniz mümkün olmasa bile!-
(Sağlığın,güzelliğin,inancın,düşüncenin,
Sevginin,mutluluğun,evin-barkın,servetin
Sayamayacağınız kadar rızkın/nimetin…)
Zalimlerden olmayın/günahlardan sakının!
Ey inanmış olanlar-ey en mutlu insanlar! (…adanmış…)
Namazla ve sabırla-başla/kolla/ayakla-
Vahyin ışıltısıyla aydınlanmış ruhlarla
(Direnerek,kıyamda dik durarak saygıyla.) (…huşuyla.)
Hak’tan yardım dileyin,en zengin O’dur bilin!
En güçlü,en iyi de,en dürüst,en cömert de.
Allah,hiç kuşku yok ki-şanıma and olsun ki!-
Bir an yalnız bırakmaz,yanında,birliktedir
Her zamanda/her yerde sabreden,tevbe eden (…secde…)
Fedakar kullarıyla,gerçek kahramanlarla.(…kullarının/
Ve onları gözetir,destek olur,yüceltir, kahramanların)
Korur kötülüklerden,zilletten,meskenetten,(…kol/kanat
Her türlü musibetten,fitneden,düşkünlükten. geriverir.)
Güçlüdür,kudretlidir,sonsuz merhametlidir. (…şefkati
(Gücüyle,kudretiyle,sonsuz merhametiyle limitsizdir.)
Sarmıştır,kuşatmıştır yeryüzünü/gökleri (…evrenleri,)
Bütün boyutlarıyla-enfüsü/afakıyla-
Ulu Allah yolunda/savaş meydanlarında
-Zalimin karşısında/ezilmişin safında- (…yanında-)
En büyük savaş olan benlikle savaşın(m)da,
İmanını koruma,yayma çabalarında,
(Kitab’ı anlamanın/yaşamanın cehdinde,
Hayırlar,güzellikler üretme yarışında
Öldürülenler için sakın “Öldü!”demeyin
Bu uğurda adanan/can veren canlar için!
Bilakis diridirler,onlar ölmemişlerdir,
Bambaşka boyutlarda/bambaşka frekanslarda
197
Ömür sürmektedirler/ölüm büyük nimettir
Mü’min için aslında-her iki hayatında- (..dünya için/dünyada da.-)
Ama bilemezsiniz,idrak edemezsiniz,
Siz anlayamazsınız,tam kavrayamazsınız
Yaşadığını sanan yürüyen kadavralar.
Ne kadar uzaksınız ,ne kadar bahtsızsınız!
And olsun şanıma ki!-Ey Muhammed Ümmeti!-
Sizi biraz korkuyla,biraz açlık,biraz da
Maldan/candan/üründen-dünyalık nimetlerden-
Kısmakla,eksiltmekle/noksanlık göstermekle-
Deneyden geçiririz-bir sınava çekeriz.-
Sabrınızı,dayanma gücünüzü ölçeriz,
İnanç derecenizi/hayat grafiğinizi…(…göstergenizi…)
Ey Peygamber!Müjde ver artık sabredenlere!(..müjdele/
Nice yüksek makamlar,benzersiz armağanlar sabredenleri;)
Tertemiz nimetlerle,tükenmez sürprizlerle!
Onlar,o sabredenler-tahammül gösterenler-
Yok mu,kendilerine musibet geldiğinde,
Bela dokunduğunda,şeytan yokladığında,
-Gözler karardığında/karanlık bastığında-;
“Biz Allah’a aidiz,O’nun kullarıyız biz…(..has kullarıyız..)
Ve O’na döneceğiz Bir Gün gelip şüphesiz.
İnancımız gereği boynumuz kıldan ince
O’nun buyruklarına-şaşmaz yasalarına-
Teslim olduk!”diyenler,halis/muhlis mü’minler!
İşte o bahtlılara,o sabredip Allah’a
Bağlanan,teslim olan,sonsuz bir güven duyan
Allah’ın yardımıyla-vahyin aydınlığıyla-
-Verdiği basiretle/hikmetle/muhabbetle-
Tağut oyunlarına/sinsi tuzaklarına
Kanmayan/kapılmayan,fıtratını koruyan
Gerçek Müslümanlar,o güzel insanlar var ya,
Onlara Rablerinden bol bağışlanma vardır,
Rahmet,bereket,izzet,muhabbet,vuslat vardır.
(Rablerinin sürekli destek ve bağışına
Mazhar olan kullardır,onlar olacaklardır.)
198
Allah yoluna giren-hidayete erişen-
Bu yolu yol belleyen,güzellikler üreten
İşte onlar,o seçkin,saf benlikler onlardır.
Güçlü,bahtlı,hür olan,sevgiyle dolup taşan,
Dahası “insan” olan,sönmez ışıklar saçan
Dünyada/ahirette mutluluğa kavuşan…
BAKARA(2/152-157)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜHEYMİN Adıyla
Ey Muhammed,Ey Nebi!Kullarıma bildir ki;
(Samimi mü’minlere/kendini bilenlere.)
Kendini bilmez biri kötü söz söylediği,(…ters/kem bir…)
Onlara sataştığı,saygısızlık ettiği,(…saygı göstermediği)
Küfür ettiği zaman yontulmamış bir nadan,
Sözün en güzeliyle karşılık versinler ki,
(Sözün en güzelini ona söylesinler ki,)
En güzel bir şekilde/olgun davransınlar ki,
Lain-kovulmuş Şeytan-o Allah’la aldatan-
Aralarını bozmak,fitne/fesat çıkarmak
İçin çabalasa da,oyunlar oynasa da,
Başarılı olmasın,bir sonuç alamasın.
Toplumun dengeleri-iç/dış dinamikleri-
Korunsun/bozulmasın/kopmasın/dağılmasın
Yürekleri bağlayan(berk)bağlar (da) böylelikle.
Kuşkunuz olmasın ki,düşmanlık eder çünki
O insana açıkça,sırnaşıkça,arsızca!(…alçakça/sinsice!)
Rabbinizdir en iyi bilen,tanıyan sizi
Sizden başkalarından-en yakınlarınızdan-
Bilmektedir limitsiz bilgisiyle çok iyi.
199
O dilerse sizlere rahmet eder,dilerse
-Kimler hak ediyorsa-cezalandırır ya da.(…onu.)
Ey Rasul’üm!Biz seni vekil,gözetleyici,
İnancı dayatıcı,zorba bir otorite
Olarak göndermedik onların üzerine.(…kimsenin…)
(Senin görevin vahyi bildirmektir sadece.)
Onları(n) inancından-kötü tutumlarından (sapkın/
Ters davranışlarından/inançsızlıklarından ahlaklarından)
İnanmaya zorlama/çevirme görevi de
Vermedik,hiç gerek yok kendini kahretmeye!
Cezamı uyarıcı,rahmetimi müjdeci
Olarak bildirmeni,eksiksiz tebliğini
İstiyorum o kadar senden,başka şey değil!
Dileyen kulak verir,ibret alır,düzelir,
Dileyen Cehennem’e girer münkir olarak!(…yakıt…)
İSRA(17/53-54)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MURSİL Adıyla
And olsun bu Kur’an’da Biz bütün insanlara (Gerçekten…)
Alınacak öğütler,gizli/açık bilgiler (…hikmetler/mucizeler)
İbretler,örneklerle yeniden birer,birer (…örnekleri…)
Değişik biçimlerde güzel ifadelerle
Serdik gözler önüne apaçık bir şekilde.(açık/seçik biçimde.)
Varlıklar içersinde-evet-tüm benliğiyle
Olanca varlığıyla tartışmaya en fazla
-Her şeyden çok belki de/bilse de,bilmese de- (bilinçsizle/bilinçle)
Tutkun ve düşkün olan varlık insandır,insan!
(Tartışma konusunu iyi seçemiyorsa(n),
Önyargı kabuğunu eğer delemiyorsa(n), (…kıramıyorsa(n),)
Tartışma adabını bilmiyor,uymuyorsa(n),
200
Arzulanan sonucu elde edebilmeyi
-Yani sözü tatlıya bağlama amacına
Ulaşmayı/varmayı,neticelendirmeyi-
Hiç beklemesin insan bir çaba harcamadan!)
Onlara/insanlara/seçkin yaratıklara-
Doğru,aydınlık yolu-sonsuz bir mutluluğu,
Özgürlüğü/sevgiyi/birliği/kardeşliği,
Barışı/adaleti/hoşgörüyü/dengeyi
Gösteren geldiğinde-Rahman’ın keremiyle-
-Ayetler,mucizeler,elçiler,peygamberler…_
İnsanları inançtan,inanmaktan,Allah’tan
Özür/af dilemekten,-O’na tövbe etmekten-
Alıkoyan şey ancak daha öncekilerin
-Yaşayan nesillerin-başına gelenlerin,
Öncekiler hakkında kendi başlarına da
Uygulanan sünnetin-yolun ve ilkelerin- (…ilahi yasaların..)
Gelmesini yahut da felaketin,azabın
Açık/seçik,göz göre,göre kendilerine
Yönelip bulmasını-hemen konulmasını-(…tez uygulanmasını-)
Arzu etmekten başka gözlerinin önüne,
Birden karşılarına/hemen karşılarına
Dikilivermesini/belirivermesini
İstemekten başkası değildir kuşkusuz ki!
(Beklemelerindendir/eblehliklerindendir,
Umut etmelerinden/sabırsızlıklarından,
Tez canlılıklarından/inançsızlıklarından,
Ummadıklarındandır/arsızlıklarındandır,
Sapkınlıklarındandır/bağnazlıklarındandır.)
Biz elçilerimizi/peygamberlerimizi
Size korkutucular/azap getiriciler
Değil de müjdeciler,uyaranlar olarak
Göndeririz belgeler/nice mucizelerle.
Küfre sapanlar ise-fıska gömülenlerse-
Batıla dayanarak-yanlışa yapışarak-
Doğruluğu onunla yerinden kaydırmaya,
Çürütmeye/silmeye/etkisizleştirmeye
Çalışır,çabalarlar,cidden uğraş verirler…
201
(İnkarda direnenler,aslı faslı olmayan,
Saçma iddialarla ölümsüz hakikati
Dayanıksız/geçersiz kılmanın kavgasını
Verirler hiç kuşkusuz utanmadan/korkmadan
-Gün gelip başlarına gelecek olanlardan-
Allah’ın sonsuz gücü karşısında durarak!)(…önünde kasılarak!)
Onlar ayetlerimi/ölümsüz sözlerimi-
Ve uyarıldıkları şeyleri/delilleri
Alaya aldılar da eğlence edindiler.
(O alay ettikleri şeyler yüzünden belki
Bir Gün gelir Ateş’e sürükleniverirler!) (…sürükleneceklerdir.)
Kendisine Rabbinin sözleri/ayetleri
Öğüt alması için hatırlatıldığında,
Onlardan yüz çeviren,sırt dönen,dudak büken
Ve kendi elleriyle hazırlayıp önünden (…ellerinin/önceden)
Gönderdiği şeyleri-öne sürdüklerini-
Tüm işlediklerini-yapıp ettiklerini-
Unutan kimselerden-kendini bilmezlerden-
(Bencil müstekbirlerden/müptezel nankörlerden!)
Daha zalim,akılsız,daha bahtsız kim vardır?
Şu da bir gerçektir ki-iyi bilinmeli ki-
Kuşkusuz Biz onların-kaya bağırlıların,
Baykuş bakışlıların/mağara ruhluların-
Kalpleri üzerine-akılsız kalplerine-
Onu anlamasınlar diye perdeler gerdik,
Kulak içlerine de-duyamasınlar diye-(…işitmesinler…)
Ağırlık yerleştirdik-işitmeyi giderdik-
(Bunu hak etmişlerdi(r)yanlış tercihleriyle.)
Onları çağırsan da sen artık doğru yola
Yine de hidayete-hidayet ışığına-
Ulaşamayacaklar,eremeyeceklerdir.
Aradıkları şeyi/ümit ettiklerini
Bulamayacaklardır/bulacak değillerdir.
KEHF(18/54-57)
***
202
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ŞEKÜR Adıyla
And olsun Biz,Lokman’a hikmet verdik şu yolda;
“Allah’a yönel,şükret ömrünün her anında.
Ancak kendisi için,kendi yararı için
Şükreder şükredenler,hayırlar elde eder,
Ancak kendi lehine şükretmiş olur!”diye.
(O’nu anan yürekler arınır,yücelirler,
Kavuşurlar sonsuz bir dinginliğe,erince.
Şu(nu) bil(in)melidir ki,-unutmamalıdır ki-
O nankörlük edenler,benciller,müstekbirler,
Allah’ın hiçbir şeye,hiç kimsenin şükrüne
Yoktur bir ihtiyacı,Kendi Kendine yeter! (O Kendine yetendir.)
O’ndadır anahtarı bütün hazinelerin…
Nankörlük edenlerin-günah işleyenlerin-
Kendileri kaybeder-bedelini öderler…-
O her türlü övgüye,sevgiye ve hürmete
Herkesten çok layıktır,asıl O varlıklıdır. (…en/tek zengindir.)
Bizler O’na muhtacız-Varsıllar Varsılı’dır.-
(Allah’ın eğittiği,ilim/hikmet verdiği)
Lokman,hani oğluna öğüt vererek dedi;
“Oğulcuğum!Sakın ha,Allah’a ortak koşma! (…şerik…)
Çünkü bu-ortak koşma(k)Allah’a-and olsun ki,
Gerçekten benliğine-müslüman kimliğine-
Büyük bir haksızlıktır,zulümdür,sapkınlıktır.”(…ahmaklıktır/
(Allah şöyle buyurur);”Biz önerdik insana çılgınlıktır.)
İyi davranmasını,hak ve hukuklarını
Koruyup,gözetmeyi ana ve babasına.(…nın.)
Nice sıkıntılara katlanarak aylarca
Eza üstüne eza,cefa üstüne cefa
Çekerek hem,güçsüzlük üstüne güçsüzlük de,(…le)
Taşımıştır karnında,olmuştur iki yılda
Sütten kesilmesi de,işte bu yüzden önce
Bana,sonra onlara-yani ana/babaya-
Şükret diye tavsiye etmişizdir insana.
Ey insanlar,-kullarım!-dönüşünüz Bana’dır.
203
(Mizan ve sorgu vardır,kesin uyulmalıdır
Benim hikmetle dolu güzel buyruklarıma.”(Rabbin…buyruklarına.)
“Eğer onlar hakkında-yani ana/babanla-
Hiçbir bilgin olmayan-kanıtlanmamış olan-
İslam’ın kimliğine uymayan,yakışmayan (…meşrebine…)
Şeyi körü körüne Bana ortak koşmaya (na)
Ya da dinden çıkmaya,karanlığa sapmaya- (…dalmaya-)
Eğer seni zorlarlar,baskı uygularlarsa
Ağırlık koyarlarsa,boyun eğme onlara!(..o zaman boyun eğme!)
Her şeye rağmen yine destek ol var gücünle
(Onlar anan babandır,büyük hakları vardır.)
Her türlü işlerinde-dar/geniş günlerinde-
Saygıda/merhamette/sevgide kusur etme!
Uy yollarına Bana yönelenlerin sen de.
Unutmayın Bana’dır dönüşünüz sonunda
O zaman tam/eksiksiz haber veririm size
Yaptığınız ne varsa hayatınız boyunca,(…dünya hayatınızda)
Hesabını sorarım Yüce Yargılama’da.”
Lokman öğütlerini sürdürüp demişti ki;(…sürdürerek dedi ki;)
“Oğulcuğum!Unutma,şunu çok iyi bil ki,
İyi/kötü ne yapsan-işlediğin her neyse- (…yapıp ettiğin…)
O bir hardal tanesi-bir çiy,bir toz zerresi-
Ağırlığınca olsa,göklerde/yerde ya da
Bir kayanın bağrında-mağarada/kovukta-
Yerin derinliğinde saklı bulunsa bile,
Allah onu yine de serer gözler önüne,
Çıkarır kor ortaya,getirir karşımıza.
Çünkü Allah ilmiyle nüfuz eder her şeye.(…maddeye/eşyaya)
O en ince işleri görmekte,bilmektedir,
(Ve)düzenlemektedir(ki),her şeyden haberlidir.”
(Lütfu,keremi,ilmi,gücü erişilmezdir.)
Sürdürdü sözlerini Lokman oğluna karşı;(…oğulcuğuna;)
“Yavrucuğum!Namaz kıl-dosdoğru kıl namazı-
-Dince,akılca,örfçe uygun,sağlam olanı
Uygula hayatına,getir hakça yerine. (…titizlikle…)
204
Allah’a kulluğunu,her zaman doğru,iyi
Olanı öner,yanlış,kötü olandan çalış
İnsanı men etmeye-kulu vaz geçirmeye.-(…onu uzak tutmaya.)
-Aktif iyilerden ol,pasiflik kolay(bir)yol(dur!)
Sabret,dayan güzelce başına gelenlere.
Dert ve sıkıntıları bir sınav vesilesi
Olarak kabul et ki,sabırda hayır vardır.(…zafer/rahmet…)
Bunlar azmedilmeye değer zorlu,önemli
İşlerdendir mutlaka,herkesin harcı değil!”
“Bir de kibirlenerek,sakın küçümseyerek,
Büyüklük taslayarak,çalımla kasılarak
Yüzünü insanlardan hiçbirine çevirme!
Kendinde bir fazilet,bir erdem vehmederek
Ve çalım sata,sata yürüme yeryüzünde.
Çünkü Allah kendini beğenip,kasılarak (…kurularak)
Boşa gururlanarak,gönülsüzlükten uzak
Övünüp duranları-onların hiç birini-
Sevmez,beğenmez asla-yaklaştırmaz Kendine.-
Ve bakmaz yüzlerine dünyada/ahirette.
Dikkatli ve dengeli doğal ol yürürken de (…ağırbaşlı…)
Hayatın dolambaçlı/sürprizli yollarında.
Konuşurken sesini ne alçak tut,ne yükselt, (…kıs ne fazla…)
Gerektiğinden fazla,konuş normal bir tonda
Muhatabını üzme,sıkma,yorma,bıktırma!
(Orta yol en uygundur her zaman,her işinde.
Sesinin tonu kadar mimiklerin,konular,
Sözünün içeriği,seçtiğin kelimeler,
Seni dinleyenlerin ruh/beyin/kültür/bilgi
İnanç seviyeleri-psikolojik halleri-
Kalitesine dikkat etmelisin herhalde!
Söz,etkisini sözün yüksekliğinden değil,
Taşıdığı gerçeğin gücünden alır bil ki!
Gücün sözüne değil,sözün gücüne bak ki,
Yararlansın(lar) sözünden dinleyenler gerçekten!(..senden/ilminden..)
Ey oğul!Unutma ki,aklında(n) çıkarma ki,(…oğlum/aklında
Olabildiğin kadar içten,samimi,doğal bulunsun ki,)
Olursan sözlerinin etkisi de o kadar
205
Kalıcı,eğitici olur hiç kuşkusuz ki! (…öğretici…)
Seslerin en çirkini,rahatsız edicisi
Dostları ilə paylaş: |