Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)



Yüklə 3,46 Mb.
səhifə19/47
tarix26.07.2018
ölçüsü3,46 Mb.
#58412
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   47

Yadsıyan şaşkınların köşk ve konaklarının, (…sapkınların…)

Malikanelerinin yüksek tavanlarını

Donatırdık gümüşten çatılarla,damlarla.

Üzerinde gösteriş/keyif çatacakları

Seyir teraslarıyla,geniş balkonlarıyla

Ve inip çıktıkları renk,renk merdivenleri (…uzun…)

Boy,boy asansörleri-süslü pencereleri-

Biz gümüşten yapardık yine aynı şekilde.

Güzelim evlerinin sağlam kapılarını

Ve yayıla,yayıla her gün üzerlerine

Yaslanıp,yattıkları kuştüyü yatakları,

-İpekten çarşafları/atlastan yorganları…-

Kanepelerini de,koltukları da öyle

Süslerdik gümüşlerle/değerli ziynetlerle…(İşlerdik…madenlerle…)

Altın kaplamalarla işlenmiş eşyalara

Boğardık dileseydik eşsiz hazinelere. (…zenginliklere.)

Ne var ki,bütün bunlar kısa süren/iğreti

Bu dünya hayatının/alacakaranlığın-

Gelip geçici,basit geçimliğinden başka

Bir şey değildir işte-ne yazık ki-sadece.

Allah indinde yoktur hiçbir değerleri de! (…Katında….ki!)

Ahiret Yurdu ise Tek Rabbinin Katında

Allah’ın azabından/Yüce Yargılama’dan

Sakınıp rahmetine,sonsuz mağfiretine (…merhametine)

279
Sığınanlar içindir,kuşananlar içindir

-Bir insan-kul olarak-sorumluluklarını. (Müslüman-kul…)

Sonsuzdur,ebedidir,nimet üstü nimettir.

Kim Rahman’ı anmaktan-ışığından/yolundan-

Uzak,yoksun kalırsa,karanlığa dalarsa,

Onurunu,şanını,eşsiz saygınlığını

Zikr’ini görmezlikten gelir,uzaklaşırsa,

Hidayet kılavuzu,hikmet,rahmet uyarı

Dolu Son Mesaj’ına çarpık gözle bakarsa,

(Tavuk karası gözle bakanların baktığı

Doğru da olsa onlar-o akıllı ahmaklar-

Açık göz/bakar körler nasıl görebilir ki, (…kısa/yarım akıllar…)

Doğru göremeyenden ne beklenebilir ki?) (…bakamayandan…)

Yanından ayrılmayan,onun gölgesi olan (…gizli…)

-Onu sürekli dürten ikinci kişiliği-

Musallat ederiz de-hayat yörüngesinde-

Onun uydusu,ya da can yoldaşı olur da,

Gece/gündüz-ömrünce-yaşar çift kişilikle!

Şüphesiz bu şeytan(lar)/yoldan çıkarıcılar

(Şeytani kişilikler/negatif eneriler.)

Onları doğrun yoldan alıkoyar da onlar

Kendilerinin doğru yolda olduklarını

Sanırlar,aldanırlar,gözü bağlı koşarlar…(…gözü kara…)

(Ne bilsin doğruluğu inançsızlar/sapkınlar!)

O Şeytan dostu kimse Belirlenmiş Gün Biz’e

En sonunda gelince-geldiğine dönünce-

Der ki yandaşlarının kof kafadarlarına; (…boş…)

(İçindeki şeytani kişiliğine belki!) (…ya da !)

“Keşke benim seninle aramızda doğuyla

Batı arası kadar bir uzaklık olsaydı!

(İklim,iklim kuşaklar aramızı açsaydı (…aramıza girseydi…)

Bizi birbirimize unutturabilseydi!)

“Meğer sen ne kadar da kancık,bencil,yalancı,

Kötü arkadaşmışsın,dostmuşsun,yoldaşmışsın!”

(Meğer ki,şu uydusu olduğum can yoldaşım

Ne kadar da berbatmış,ne sahte arkadaşmış,

Yüreğimin tortusu-meğer-oymuş anladım!(…prangası…artık…)


280
Zulmettiğiniz için-bütün zalimler için-

Bu Gün nedamet fayda vermeyecektir asla

Size hiçbir şekilde-artık anlayın işte!- (…anlasanız a!)

(Sizler için hiçbir şey yaramayacak işe.)

Çünkü sizler-kuşkusuz-ortaksınız azabta,

Birbirinize nasıl haksızlık ettinizse!

Ey Nebi!Sağırlara sen mi duyuracaksın,

-Duyurabileceksin-sen mi gösterece(bile)ceksin

Gerçeği amalara-görme özürlülere?-

(Gözleri perdelerle körelmiş yüreklere…)

Apaçık sapıklıkta olanları doğruya (…karar kılan birini)

Işığa/hidayete sen mi ileteceksin,

Ve ulaştıracaksın Allah’ın rahmetine?

(Bu senin işin,sana verilen görev değil,

Senin işin sadece vahyi tebliğ etmektir

Hiçbir şey eklemeden/hiçbir şey çıkarmadan…)


ZUHRUF(43/33-40)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAKİM Adıyla

Onlara-sapkınlara-sefih inançsızlara;-

“Rabbin indirdiğine-Rasul’ün sünnetine-

(Onun sünneti vahyin ömre yansımasıdır.)

Gelin!”denildiğinde-çağırıldıklarında;-

“Has atalarımızı/öz babalarımızı

Üstünde bulduğumuz-yürümüş olduğumuz-

Yıllarca/yüzyıllarca koşturup durduğumuz

Yol bize yeter!”derler,inatla direnirler! (…eblehçe/kafirce…)

-Rabbim!Ne kötü yazgı,nasıl bir bağnazlıktır!-

Ataları hiçbir şey bilmiyor olsalar da,

Doğru yol üzerinde bulunmuyorlarsa da (…mı)

281
Böyle mi düşünürler o bağnazlar/sefihler?(…eblehler?)

Ey siz iman edenler/hidayeti seçenler! (…hidayete erenler…)

Siz kendinize bakın,kalbinizi yoklayın!(…kalbinize danışın!)

Siz doğru yoldaysanız,tam inanıyorsanız,

İçtense,katıksızsa,sağlamsa imanınız,

Sapkın olanlar size-kötü niyetleriyle-

Hiçbir zarar veremez/tuzağa düşüremez!

Yalnız unutmayın ki-kendinize gelin ki-

“Nasıl olsa inandım,ben kendimi kurtardım,

Başkasından bana ne,başımın çaresine

Baksın bakacak olan,kimseyle uğraşamam,

İşim başımdan aşkın kardeşim,neme lazım

Ayol her koyun kendi bacağından asılır!”

Gerçek Müslüman olan/sorumluluk taşıyan

Bir benlik böyle bir şey diyemez,düşünemez!

Müslümanlar olarak her çağ savaşmalıyız

En büyük zulüm,koyu/zifir karanlık olan

Bağnazlık,cehaletle,zalimlerle,zulümle.

Mazlumun,ezilmişin,haklının,horlanmışın

Yanında olmalıyız,el/gül uzatmalıyız, (…koklatmalıyız,)

Kötülük karşısında saf oluşturmalıyız.

Bir can daha kurtarmak için karanlıklardan (anaforlardan/

Bir şeyler yapmalıyız,çaba harcamalıyız. (Çözüm bataklıklardan.)

Hepin(m)izin dönüşü-sonsuzluk yürüyüşü- üretmeliyiz.)

-Ölümsüzlük Yurdu’nda gerçeğin görünüşü.-

Rabbedir unutmayın/akıldan çıkarmayın!

Artık O,O Gün size Yüce Mahkemesi’nde

Tek,tek bildirecektir,değerlendirecektir

Tüm yaptıklarınızı-eksiniz/artınızı-

“Herkesin hissesine-kıl payı kadar bile-

Bir haksızlık yapmadan düşeni verecektir

Hakimler Hakimi’ne yakışır bir biçimde.
MAİDE(5/104-105)
***

282


Acıyan,Bağışlayan Rabbin AZİZ Adıyla

Kuşkunuz olmasın ki Allah ve melekleri

Güzelim Peygamber’e salavat getirirler. (O yüce…)

-Frekanssız tesbihleri ürpertir felekleri…-

Üzerine kol/kanat gerer,sahiplenirler,(…onu korurlar,)

Şanını yüceltirler,yürekten desteklerler.

Ey inananlar,siz de örnek kişiliğini

Göz önüne alarak tam bir teslimiyetle

Ona salat getirin,güzelce selam verin…

Evrensel davasını yiğitçe destekleyin…(Ölümsüz davasına

Adı anıldığında yüreğiniz ürpersin, mü’mince destek verin!)

Gözleriniz yaşarsın dupduru sevginizle. (…çıkarsız…)

Dünya hayatınızda/hayatınız boyunca

Yüksek karakterini/üstün erdemlerini

Rehber edinin,sevin,sayın,o’na güvenin.

(Nübüvvetine selam,itaat risalete,

Yüceler Yücesi’nden tebliğ ettiklerine

Kayıtsız/şartsız/şeksiz/şüphesiz iman edin.

Sizin olsun o zaman dünyada/ahirette

En büyük mutluluklar/onurlar/özgürlükler…)

Allah’a,Peygamber’e kim eziyet ederse,

Kırarsa,incitirse,gücendirir,üzerse,

Bilsin ki,Allah onu dünyada ahirette

Rahmetinden dışlamış,kovmuş,lanetlemiştir.

Şu da bir gerçektir ki,zillete,meskenete,

Ayağa düşürücü azab onlar içindir...

(Aslında onlar kendi arsız nefislerine

Aldanmış,yenilmişler,bunu hak etmişlerdir…)


AHZAB(33/56-57)
***

283
Acıyan,Bağışlayan Rabbin EKREM Adıyla

Kuşkusuz o kimseler kalben iman ettiler,

Sağlam imanlarına uygun davranışlarda,

Barışa/kardeşliğe//sevgiye/adalete

Yönelik fiillerde-işlerde/edimlerde

Bulundular hayatta-verilen bu fırsatta-

İşte onlardır onlar en hayırlı olanlar

Allah’ın yarattığı yaratıklar içinde (…karakterler…)

Örnek teşkil ederler-o seçkin kişilikler- (…saygın…)

Geçmişte/gelecekte-her zamanda/her yerde.-

(Onlar hayırlıdırlar belki meleklerden de.)

-O zaman şalvar,sakal,hac,sarık,namaz,cübbe

Halis Müslüman olmak için yeterli midir?

Müslümanı “müslüman” yapan bunlar değildir,

Bunlar toplumsal-ya da ferdi-ritüellerdir.

Önemli olan soylu/güzel davranışlardır…-

Onların ödülleri-armağanı/eciri-

Altlarından ırmaklar,debisiz çağlayanlar (…dev pınarlar)

Akan cennetlerdir ki,bengi bahçelerdir ki,

Onlar kalıcıdırlar sonsuza dek orada. (…ebediyen…)

Allah onlardan hoşnut,onlar Allah’tan razı

Olmuştur/olmuşlardır,kazançlı çıkmışlardır.

İşte bu-bu armağan/hoşnut olmak kulundan-

Rabbinden saygı ile korkup eğilenlere .(…baş eğenlere(den))

İsmi anıldığında içi ürperenlere,

Rabbinin sevgisini yitirmekten çok korkan

-Sorumluluk yüklenen takva sahiplerine-

Verilir cömertlkle En Zengin,En Cömert’ten. (Karşılıksız…)

(Rabbini seven kimse için ne büyük hisse!)


BEYYİNE(98/7)
***

284


Acıyan,Bağışlayan Rabbin BARİ’ Adıyla

İnsanın üzerinden,tüm zamanlar içinde(n)

(Ki o Yaradan’ını unutmuş olduğundan

Almıştır bu unvanı,bu unutkanlığından!) (…sıfatı…)

Daha çıkarılmadan o varlık sahnesine

Tüm zamanlar içinden-alaca kuşaklardan.- (…bilinmez…)

Sırlar dolu dönem(ler) anılan,anılmaya

Değer bir şey,bir öğe olmadığı gerçekten

Epey uzun bir süre(ç) geçmedi mi alemde? (…üzerinden?)

Ey insanoğlu insan!Geçmemiş miydi söyle?

-Kimin,kimden haberi ne kadar,nasıl var ki?-

Kuşkusuz Yaratan’dır her bir şeyden haberli,

Düzenleyen,yöneten kusursuz bir şekilde

Zerreden,kürelere yeryüzünü/evreni..(…yerleri ve gökleri…)

Gerçek olan şudur ki-kesin bilinmeli ki-

Biz insanı katışık bir nutfeden yarattık.

-Kadının ve erkeğin birleşmesi sonunda-

Bir hayat tohumundan,sonra yaptıklarından

Sorumlu var sayarak sınamayı diledik.

Ona işitme/görme yetenekleri verdik.

(Kulluk fırsatı ile büyük onur bahşettik.)

Bu sınavı yaparken halden hale geçirdik,

Bilinen çizgilerin üzerinden aşırdık.

Şüphesiz ki Biz ona-insana-amacına

-En yüce amaç olan Allah’ın rızasına- (…kayrasına/rahmetine…)

Ulaştıracak olan doğru yolu gösterdik,

Işığa,özgürlüğe,kurtuluşa ilettik…

O,ya şükredicidir,ya da nankör biridir.(…nankörün teki!)

(Özgür iradesiyle seçimi kendisine

Bıraktık zorlamadan,kesin bir şart koşmadan.)

En sonunda inkarı-zifir karanlıkları-

Tercih eden kafirler için ağır zincirler, (…münkirler/tarifi

Kızgın demir halkalar,prangalar,bukağılar imkansız…)

(Allah’tan başkasına kulluğun simgeleri!

285

-Gerçek özgürlük O’na “kul”olabilmektedir.-



Ruhun,boşuna geçen ömrün izdüşümleri…)

Ve köpüren,kesiksiz yoğunlaşan yalazlar,

Kışkırtılmış,dahası çıldırtılmış alevler

Hazırladık,yaptığı suçların cezasını

Çeksin diye nankörler,inançsız nasipsizler…

Şüphesiz ki iyiler/arınmış yürekliler,

Rablerine kulluktan çekinmeyen mü’minler,

(Şerre razı olmayan,hiçbir yaratılmışa

Zararı dokunmayan,ancak yararı olan…)

Kafur katılmış olan olağanüstü güzel,

Çiçek özlü katkılı hoş kokulu şarabı,

İçinde gam ve keder değil sonsuz haz olan

Bir kadehten/sağraktan,altın/gümüş kaplardan

Gül kokulu ellerden kana,kana içerler.

Keşke kanabilseler,kandırılabilseler…

(Gönül aşka düşünce başka ne gelir elden?)


İNSAN(76/1-5)
***

Mü’minler arasında/insanların içinde

Öyle erler vardır ki,Allah’a verdikleri

Sözde tam bağlılıkla-adanmışlık ruhuyla-

Dururlar kuşkusuz ki,işte onlardan kimi

Sözünü/adağını getirmiştir yerine,

Can vermiştir bu yolda göz kırpmadan yiğitçe.

Şahadet şerbetini-ölmezlik iksirini-

İçmiştir kana,kana-kanmamıştır aslında!-

-Onlar bir değil,bin kez şehit olmak isterler.

Ah,onlardan birisi olabilseydik biz de!-

Kimi de sırasını beklemektedir işte (…hala)

Sonsuz bir iştiyakla,arzuyla,coşkunlukla…

(En yüce mertebeye ulaşmak ümidiyle…)

Onlar hiçbir şekilde güzel ömürlerince (de)

286
Verdikleri sözleri ikiyüzlüler gibi

Değiştirmemişlerdir/geri dönmemişlerdir. (…sırt/yüz…)

Döneklik etmemişler,bunu düşünmemişler, (…buna

Her zaman dürüst/içten olmuşlardır mü’mince. Yeltenmemişler,

Allah’ın rızasına ermişlerdir böylece… (Rabbin hoşnutluğuna…)


AHZAB(33/23)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin HALLAK Adıyla

Ey Çağlar,ey insanlar,insanlık ailesi!

-Dinleyin,kulak verin,önemseyin bu Ses’i!- (…özümseyin…)

“Sizi tek bir nefisten,bir tek canlı varlıktan

-Atomdan,embriyondan,temel elementlerden.-

Hak üzere yaratan,ardından da eşini

-Ömür zenginliğini/gönül dinginliğini-

Sonsuz iradesiyle ”Ol!”emriyle var eden

Ve ikisinden nice-zaman/mekan içinde-

Erkekler ve kadınlar-renk,renk,boy,boy uluslar-

Değişik topluluklar-çeşit,çeşit toplumlar-

Üretip,kol/kol yayan-mevsim/iklim toplayan- (…kuşak/kuşak…)

En muhteşem,en yüksek,en derin,en ileri

Bilgi,görgü,marifet,hikmet,rahmet sahibi

Rabbinizden sakının,O’nu iyi tanıyın. (…tanımaya çalışın.)

O’na karşı her zaman sorumluluğunuzun

Tam bilincinde olun,halis kulluğunuzun.

Adını kullanarak,O’ndan yardım umarak

Biribirlerinizden-kiminiz,kiminizden-

Karşılıklı olarak-sınırı aşmayarak- (…taşkınlık yapmayarak)

Dilekte,isteklerde-güzel temennilerde-

Bulunduğunuz Rab’den-gücü sonsuz Allah’tan-

Hısımlık haklarına-akraba bağlarına-

287
-Bu insanlık bağına-barışa,kardeşliğe-

Riayetsizlikten de sakının titizlikle. (…kaçının…)

Şüphesiz Ulu Allah-her şeyi gören İlah- (…bilen…)

Sizin üzerinizde bir gözetleyicidir, (…denetleyicidir,)

Yaptığınız her şeyi değerlendiricidir.

Yetim kalanlara da-güçsüz olanlara da- (-savunmasızlara da-)

Haklarını tam verin,mallarını yemeyin!

Temizi pis olanla-pisi temiz olanla-

Sakın değiştirmeyin,harama ilişmeyin!

Onların mallarını-hukuki haklarını-

Kendi mallarınıza haksız yere,arsızca

Katarak harcamayın,yemeyin,tüketmeyin!

(Kendi malınız gibi geniş boğazınıza (…dan)

Geçireyim demeyin-İblis’i izlemeyin!) (…dinlemeyin!)

Bu büyük bir günahtır,yanlışlık,haksızlıktır. (..zulümdür…)

Sonunda utanç,zillet,meskenet,acı vardır. (…mahrumiyet…)

Evlilik çağlarına gelinceye kadar da

Yetimleri gözetin,zaman zaman deneyin.

Görürseniz onlarda eğer bir olgunlaşma,

Akılca ilerleme,bedence bir gelişme,

Hemen tüm mallarını-hukuki haklarını-

Hiç zaman geçirmeden teslim/iade edin!

Bir gün büyüyecekler,geri isteyecekler

Düşüncesi içinde o malları israfla (…mallarını…)

Saçmayın,savurmayın,tez elden tüketmeyin! (…çıkarmayın!)

İhtiyacı olmayan,varlıklı olan veli

Tam namuslu,iffetli,şefkatli,merhametli (Arlı,namuslu,dürüst…)

Olmaya,davranmaya çalışsın hak yemesin!

Harama el sürmesin-adaleti gözetsin!- (Yetime göz dikmesin…)

Yoksul olanı ise,ihtiyaca/emeğe

Uygun olarak yesin,harcarken dikkat etsin! (…hak yemesin!)

Mallarını onlara verdiğiniz sırada

Şahitler bulundurun orada/yanlarında.

Hesapları(n) görülme sonucu olarak da,

Allah yeter-kuşkusuz-size de,onlara da.

(İşte hep bu bilinçle yaşayın ömrünüzce. (…ahlakla…)

288
Yaptığınız her şeyin hesabından sorguya

Çekileceğinizi-En Adil Mahkeme’yi-

Unutursanız eğer çarpık hafızanızla,

Ağır sonuçlarına katlanırsınız sonra.

Yetim hakkı yemenin ödülü ne ola ki!)

Arsızca,haksızlıkla,frenlenmez bir tutkuyla (Utanmadan/korkmadan..)

Yetimlerin malını-verilmiş haklarını- (-tüm kazanımlarını-)

Yiyenler hiç şüphesiz-artık işkembeleşmiş-

Karınlarına ancak-ya başka ne olacak?-

Ateş dolduruyorlar,kan/irin içiyorlar.

Hem onlar alevlenmiş,korları katmerlenmiş

Ateş’ e girecektir,bunu hak etmişlerdir.

(O senin dol(y)mak bilmez ellerine bakacak,

Sen onun hakkı olan malına göz koyacak,(…şeye el uzatacak,)

Yiyip/bitireceksin,çar-çur edeceksin ha! (…de,)

Bu nasıl bir vicdandır,nasıl bir karakterdir,

Kul-hele yetim-hakkı yemek nasıl bir şeydir?

Emanete ihanet etmenin cezasını

Verecekler Divan’da hainler,vicdansızlar!) (Vermezler mi…)
NİSA(4/1-2-6-10)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin VAHİD Adıyla

Ey kutlu Elçi!De ki;-İnsanları uyar ki!- (-İnsanlara ilet ki)

(Hikmetli sözlerimi kullarıma bildir ki!)

“Ey Kitap verilenler-beni elçi bilenler!- (…görebilenler/kabul

Sizinle aramızda müşterek bir paydaya, edenler!)

Ortak bir “Kelime”ye-ölümsüz bir ilkeye-

Gelin en güzel söze,en doğruya/gerçeğe.

(Allah’ın Bir’liğine-Tevhid akidesine.-)

Bizim de ilahımız,sizin de ilahınız

Allah’tan başkasına-boşuna,ahmaklıkla-
289
İnanıp,tapmayalım-eş/ortak koşmayalım

Vahid’e /Tek İlah’a/hiçbir şeyi/değeri (…gücü…)

Eş/ortak tutmayalım,kul/köle olmayalım. (yakıştırmayalım/

Allah’ ı bırakıp da-gündemden çıkarıp da- yamamayalım!)

Kimimiz kimimizi-kör benliklerimizi- (…nefislerimizi)

Rabler edinmeyelim-haksızlık etmeyelim-

İlahlaştırmayalım ve putlaştırmayalım.

(Ey halis Müslümanlar,ey Muhammed Ümmeti,

Peygamber mirasının sorumlu varisleri!) (…onurlu…)

“Allah’tan başkasına-O’ndan başkalarına-

Kulluk etmeyeceğiz,boyun eğmeyeceğiz

İlahlık gibi şeyler yakıştırmayacağız,

Onları Rahman ile bir/eş tutmayacağız

Allah’ın yanı sıra rabler olarak asla

Başka birilerini kabul etmeyeceğiz!”

Deyin kararlılıkla kalın kafalılara.

(Talihsiz müşriklere,kendini bilmezlere.)

Eğer onlar yine de yüz,sırt çevirirlerse,

Senden/sizden, o zaman sen/sizler deyiniz ki;

-Çekinmeden/korkmadan/kimseden gocunmadan.-

“Şahit olun ki bizler mü’minleriz,mü’minler,

Rabb’e kayıtsız/şartsız tam teslim olanlarız!”

Bütün kınamalara,olanca baskılara

Hiç mi hiç aldırmadan,yılmadan,sarsılmadan,

Doğru bildiğinizi/şanlı imanınızı (…büyük…)

Haykırın Yüzyıllar’a olanca coşkunuzla…

Sarsılsın sesinizle geçmişler/gelecekler…
AL-İ İMRAN(3/64)
***
290

Acıyan,Bağışlayan Rabbin HADİ Adıyla

(Manen) ölü/takatsiz iken dirilttiğimiz,

Sonra da kendisine sonsuz keremimizle

İnsanlar arasında-kaosta/karmaşada-

Yolunu bulacağı,yürüyebileceği (Önünü göreceği…)

Bir ışık tuttuğumuz,önderlik ettiğimiz (…verdiğimiz/kılavuz

Kimse karanlıklarda-dipsiz anaforlarda- olduğumuz)

Kalıp,hiç çıkamayan/çıkamayacak olan

Bir kimse gibi midir-gibi olabilir mi?-

İşte o kafirlere-kendini bilmezlere- (…münkirlere…)

İşleye geldikleri/yaptıkları işleri (…eylemler(i))

Nefislerine böyle süslü gösterilmiştir.

(Güzel görünür böyle sapkın nefislerine!)

Ve işte bunun gibi-Ve Biz,işte böylece

Her kasabanın azgın-her azgın kasabanın-

Önde gelenlerini-aristokrasisini-

Bozgunculuk/anarşi/hile yaparak kirli

İşler çevirsin diye o kasabalıların

Suç işleyenlerini-sözde elitlerini- (…günah keçilerini…)

(Her ülkede entrika ve hile düzenini

Kuran,yaşatan azgın düzenbaz suçluları…)

Liderler yaptık çetin bir sınav için Biz de. (…uygun/gerek

Bilgisiz yığınları ya da liderlerini (…şaşkın…) gördüğümüzden)

Çılgın arzularının-dinmez tutkularının-

Maşaları yaparlar,sinsice kullanırlar.

Yalnız kendilerini-azgın benliklerini-

Aldatırlar da onlar farkına varamazlar! (…farkında değillerdir!)

(Oranın el üstünde tutulan kimseleri

Yaparız hikmetimiz gereği kuşkusuz ki! (…and olsun ki!)

Fakat çevirdikleri entrikalar yalnızca

Kendi aleyhlerine işler de,bunun bile (…ne yazık ki,)

Farkında olamazlar-asla kavrayamazlar-

-Kibirleri yüzünden körelmiştir gözleri!-)

Onlara geldiğinde bir ayet/açık belge;
291
“Rabbin elçilerine verilenin benzeri

-Onur,saygınlık,bilgi,hikmet,basiret,sevgi…-

Bize verilmedikçe iman etmeyiz asla!”

Dediler,”kesinlikle!” önlenmez bir kibirle!

-Bakın şu arsızlığa siz Allah aşkınıza!- (…küstahlığa/bağnazlığa…)

Allah peygamberliği-bu benzersiz görevi- (…onurlu/muazzam/risalet görevini-)

Onlara mı soracak kime vereceğini.

(O’dur bunu da bilen her şey gibi en iyi.)

Herkesten ve onlardan-cinlerden/insanlardan-

(Yanına varılmayan o megalomanlardan…)

Günah işleyenlere-o sapkın münkirlere-

Yapmakta oldukları hilelere/şerlere

Karşılık adil Hakim,Bir Allah tarafından

Çetin ve aşağılık bir azap gelecektir. (…şey erişecektir/inecektir.)

-Rahman’ın rahmetinden mahrum kalmak nicedir.-

(Suç işlemekte ısrar edenler Rab Katından

Aşağılanacaklar,rezil edilecekler

-Zaten daha önce de öyle değil miydiler,

Böyle bir yaşantıyı yeğlememiş miydiler?- (…yeğlememişler miydi?

Ve entrikalarından-ve bu yaptıklarından- (…çirkin oyunlarından-)

Dolayı çok şiddetli bir azaba/cezaya

Çarptırılacaklardır,bunu hak etmişlerdir.-

Kuşku duymasın bundan hiç kimse,hiçbir zaman.)
EN’AM(6/122-124)
***

Kardeşiniz Muhammed-en seçkin kulum Ahmed-

-Beşer’e şaşmaz önder/alemlere bir rahmet.-

Ancak bir peygamberdir,Allah’ın Elçisi’dir.

-Sizin gibi ölümlü bir insandır/beşerdir.-

Ondan önce de nice-zaman/mekan içinde-

Elçiler,peygamberler/nebiler ve resuller-

Gelmişler,geçmişlerdir-görevleri bitmiştir.-


292

Şimdi o ölür,ya da öldürülürse sizler

Eski dininize mi,yoksa topuklarınız (…oynak ökçeleriniz)

Üzerinde geriye,gerisin geriye mi

Cahiliye çağına dönüp kaçacaksınız? (Karanlık çağlara mı…

Kim geriye dönerse,Rabb’e hiçbir şekilde dönüvereceksiniz??

Zarar veremeyecek,vermiş olmayacaktır.

(Zarara uğrayan hep kendisi olacaktır.)

Allah şükredenleri-bal/şeker dillileri-

Yalnız bırakmayacak,utandırmayacaktır.

Dünyada/ahrette-geçmişte/gelecekte-

Armağanlar verecek,ödüllendirecektir.

(Hak etmiş oldukları şeyleri fazlasıyla (Göndermiş/Kazanmış…)

Kuşkusuz verecektir,bu O’nun vaadidir. (İade edecektir…)

Sözünde O’ndan daha doğru olan kim vardır?) (…var mıdır?)
AL-İ İMRAN(3/144)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUCİB Adıyla

Ey peygamber!Ey Nebi!Kar beyaz benliğini

Sabah/akşam durmadan/bıkmadan/usanmadan

Rablerine yönelen,O’nu anan,kutsayan,

O’nun hoşnutluğunu-yüzünü-isteyerek

Aşkıyla inleyerek-gönülden dileyerek- (…esriyerek…)

Ölümsüz Rabb’e dua edip,yakaranlarla (…yalvaranlarla)

Birlikte ol sevgiyle/kardeşçe/has niyetle (…tut…)

Kendin(d)e sebat etme,sabretme gücü ver de,

-Rabbinden içtenlikle bunu niyaz eyle de- (…iştiyakla…)

Söz edilmeye değmez,gelip.geçen,iğreti

Şu dünya hayatının sanal albenisine

-Kocalmış bir kadının-acuzenin-süsüne

Kapılarak,uyarak önlenmez bir tutkuyla (Özenerek/Aldanarak …

Gözlerini onlardan-yoksul Müslümanlardan- anlamsız…)

(Allah’a gönül veren kimsesiz mü’minlerden,
293

İmanlarında içten/riyasız kametlerden…) (…olanlardan/

Kaydırıp,uzak tutma,onları ihmal etme! gariplerden…)

Ve sakın yüreğini,ilgini,şefkatini

Bizi her an anmaktan-gündeminde tutmaktan-

Uzak bıraktığımız/uzaklaştırdığımız/

-Sonsuz rahmetimizden artık dışladığımız-

Bomboş arzularına uymuş,işi gücü de


Yüklə 3,46 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin