Akan cennetler vardır,üstün nimetler vardır.
Yüce Allah onlardan-iyiler/doğrulardan- (..sadıklardan-)
Razı/hoşnut olmuştur,onlar da-elbet-O’ndan.
İşte gerçek kurtuluş,en muhteşem başarı
Budur en büyük karla sona eren kazanım. (…taçlanan alış-veriş/
Zifir karanlıkların/küfür bataklığının kapatılan işyeri.)
Sonsuz burgaçlarından,alev bukağılardan (Dipsiz…)
Ne güzeldir kurtulmak,Bahçeler’e yaklaşmak…
Göklerin ve yerlerin-arasındakilerin-
İkisi arasında neler var,neler yoksa
-Görünen/görünmeyen gizli/açık her şeyin-
Mülkü Bir Allah’ındır,hükümranlık O’ndadır.
O her şeye kadirdir,güç/kuvvet yetirendir. (…her şeyi yapmaya…)
(En büyük hedef/onur O’na layık kul olmak!)
MAİDE(5/116-120)
***
353
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ŞEHİD Adıyla
Ey siz iman edenler/durulmuş yürekliler!
(İnançsızlar için de geçerlidir (bu)sözler(im)!)
Sarhoşluk veren her şey-yaş/kuru içecekler. (…yiyecek/içecekler.)
Şarap/dikili taşlar/kumar/falcılık/putlar
(Tüm şans oyunlarıyla Allah’tan başkasına
Kurban adamak/sunmak/kehanette bulunmak,
Geleceklere dair yalan/yanlış konuşmak!) (…tahminlerde
Talih okları birer şeytan işi pisliktir, bulunmak!)
İnsanın yüreğini kirleten eylemlerdir.
Bunlardan uzak durun,sakının/korunun ki,
Kurtulabilesiniz/murada eresiniz.
Şeytan,içki ve kumar,bin bir türlü oyunlar (…entrikalar)
Yoluyla aranıza-temiz ruhlarınıza- (…sağlam bağlarınıza)
Ancak kin ve düşmanlık,korku,ayrılık sokmak,
-Kalplerinize fitne tohumlarını saçmak, (…ekmek,)
Sizi Yüce Allah’ı anmaktan ve namazdan (…paylaşmaktan/dayanışmadan)
Alıkoymayı ister,artık sizler bunlardan
-Toplumu/bireyleri yıpratan tutkulardan- (…çürüten…)
Vaz geçtiniz değil mi,kesin karar alarak?(…vererek.)
İnanın/boyun eğin Allah’a,Elçisi’ne,
Cümle kötülüklerden-kumardan/içkilerden- (…alışkanlıklardan)
Yalandan,iftiradan,haram lokma yemekten (…kul hakkı…)
Uzak durun/sakının,eğer ki baş eğmekten
Yüz çevirirseniz siz,bilin ki Elçimiz’in
Vazifesi sadece apaçık bildirmektir,
-Kalbine zerk ettiği Masaj’ı Cebrail’in-
Hakkı tebliğ etmektir,duyurmak,iletmektir
Hiçbir şey çıkarmadan,hiçbir şey eklemeden…
Eğer dinlemezseniz,siz olabilirsiniz
En yalnızı evrenin,iner talihsizliğin
Baykuşu bahçenize,gönül pencerenize.
Bir şey duyamazsınız,bir şey göremezsiniz!
Karabasana döner dünyanız/ahretiniz…
MAİDE(5/90-92)
***
354
Acıyan,Bağışlayan Rabbin RAKİB Adıyla
Allah şahittir-vahye-vahyin aydınlığına
Dinmez bir bağnazlıkla,hınçla saldırılara…
Ve içindeki öfke/kıskançlık ateşiyle
Etrafı tutuşturan,bulandıran,dağıtan
Tozu dumana katan,haksızlıktan zevk alan, (…kargaşadan…)
Ta şafaklara değin hasedinden kıvranan
Çaresiz münkirlere-kendini bilmezlere- (Nasipsiz…)
Sonra bu düşmanlıkla toplumun ortasına (…duygularla)
Çılgınca dalanlara-önü alınmazlara-
(And olsun atlarını mahmuzlayıp dört nala (…koşturup hızlı,hızlı)
Giden süvarilere-şahin yüreklilere-)
Uzun boyunlarını,ipek yelelerini
Savurarak rüzgarda gümrah solumalarla
Koşan atlara,ya da Beytullah tarafına
Yönelen develere,gül yüklü kervanlara…(…mübarek yükleriyle…)
Kahraman gazilere,onurlu şehidlere,
Taşlara çarpa,çarpa kıvılcım saçanlara,
Çelik toynaklarıyla ateş çıkaranlara…(Elmas…)
Sonra şafak vaktinde o baskın verenlere,
-Sabah akınlarını düzenleyen erlere.-
Toz/duman zaferlere koşan süvarilere…(…havarilere…)
Güzel mücahidlere-nefsini yenenlere. (…kendini bilenlere-)
Sonra da korkusuzca düşmanın arasına (…saflarına)
Şahlanan ruhlarıyla-coşkun imanlarıyla-
Gülerek/haykırarak yiğitçe girenlere, (…dalanlara…)
Toz/duman katanlara-perişan edenlere-
(Kendini bilmezlere dersini verenlere.)
And olsun onlar için iyisi var her şeyin,
Dünyada/ahirette tükenmez nimetlerin…
Kuşkusuz ki o-insan-ömür boyu çok zaman
Rabbine karşı işte pek nankördür nedense!
O’nun nimetlerine/sonsuz cömertliğine
Karşı ne yapsa-buna gücü yetmeyen-insan
Hakkını ödeyemez,buna güç yetiremez.
355
Ne yazık ki o-insan-kendidir tanık olan
Yine nankörlüğüne/acı bir gerçekse de.
O mal sevgisine de aşırı derecede
Kendini kaptırmıştır,bu yüzden çok katıdır, (…taşlaşmıştır,)
Kabadır,duyarsıdır,bencildir,kayıtsızdır.
Bilmez mi ki sinlerde olanlar Gün gelip de,
Fırlayıp çıkacaklar fışkırır gibi otlar.
Sinelerde ne varsa serilecek ortaya (…dökülecek…)
Tüm gizliler,saklılar-açıklanamayanlar.-
Düşünmez mi o-insan-ne yapacak o zaman?
Haberlidir hakkıyla O Gün,o müthiş Gün’de
Kuşku yok ki Yaratan bütün yaptıklarından,
Onların her halinden-ömür serüveninden-
Malum akıbetinden-ilk ve son nefesinden…-
(Asla haksızlık olmaz En Adil Mahkeme’de.)
ADİYAT(100/1-11)
***
Siz ey iman edenler,akleden yürekliler!
Şunu iyi bilin ki-kuşkunuz olmasın ki- (Şundan emin olun ki…)
Bazı eşlerinizden ve evlatlarınızdan
-Güvendiklerinizden/ummadıklarınızdan-
Size düşman olanlar,yakın göründükleri
Halde uzak olanlar vardır unutmayın ki! (…kabul edin ki!)
Sakınınız onlardan-sinsi oyunlarından!-
(Onlara karşı aman temkinli olun her an!)
Ama kusurlarını,bazı hatalarını
Görmezlikten gelir de-başlarına kakmaz da-
Eğer bağışlarsanız,örterseniz bilin ki,
Allah çok bağışlayan-kusurları saklayan- (…gizleyen)
Ve çok esirgeyendir,merhamet sahibidir,
Merhamet edenlerin en merhametlisidir.
356
Doğrusu mallarınız,boy/boy evlatlarınız (…çocuklarınız)
Sizin için zor/çetin bir sınavdır/fitnedir,
Üzüntüdür/uğraştır,sıkıntı/meşakkattir. (…acıdır…)
Muhteşem bir ödülse,büyük mükafat ise
O zenginlerden zengin,O Yücelerden Yüce,
O cömertlerden cömert,rahmetler üstü rahmet
Allah’ın Katındadır nimetler üstü nimet…
En muhteşem ödüller,özgürlük ve meveddet…
TEĞABÜN(64/14-15)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ALİM Adıyla
(Ey Nebi!Ey muhatap!Kullarım,ey insanlar!)
Göklerde de,yerde de-arasındakilerde-
Olanları Allah’ın limitsiz bilgisiyle
Gerçekten bildiğini görmüyor musun yoksa
Tüm ayrıntılarıyla,bütün boyutlarıyla? (…koordinatlarıyla?)
Üç kişinin gizlice toplanıp fısıltıyla
(Gizli görüşme yapan üç kişi bir arada)
İyi/kötü niyetle konuştukları bir yer,
Zaman yoktur onların dördüncüsü mutlaka
Yüce Allah olmasın ölümsüz Varlığıyla.
O Bilgeler Bilgesi,O Yüceler Yücesi
Beş kişinin gizlice konuştukları yerde
Onların altıncısı kuşkusuz O’dur yine.
Bunlardan daha azı,ya da daha fazlası
Nerede olurlarsa-hangi zaman/mekanda.-
(Buna inanan insan artık her adımını (…adımlarını/soluklarını)
Daha ağır,temkinli,daha sağlama atmaz mı, (…basmaz mı?)
Sesini/soluğunu ölçülü kullanmaz mı?)
Gizli(ce)konuşmaktan-bu tür toplantılardan- (…konuşmalardan…)
Men edildikten sonra,yine o yasaklanan
Şeyi boş bir inatla sürdürerek düşmanca,
357
Apaçık bir sapkınlık,isyan,saygısızlıkla
Ve Peygamber’e-cümle Müslümanlara-karşı
Direnme,planlar kurma,oyunlar düzenleme
Amacıyla yapılan gizli toplantılarda
Olsunlar,O,onlarla birliktedir mutlaka. (…onların yanındadır…)
Ve Kıyamet Günü’nde-Toplanma Saati’nde-
Onlara yaptıkları-işlemiş oldukları-
Her şeyi,her yönüyle eksiksiz bir şekilde
Açıkça gösterecek,tek,tek bildirecektir..
Doğrusu Yüce Allah Bilen’dir,bildirendir
Gizle/açık her şeyi bütün detaylarıyla,
Sınırsız bilgisiyle,şaşmaz gözlemleriyle.
O fısıldaşıp duran karanlık ruhluları
Ey Rasul,görmez misi?-Ey mü’minler sizler de!-
Sana geldiklerinde-size geldiklerinde-
Onlar,Allah’ın seni uygun,hoş görmediği (…sizi…)
Ve selamlamadığı sözler/ifadelerle. (…davranışlarla)
Selamlıyorlar ancak,kendi içlerinden de;
“Söylediklerimize karşılık Allah bize (Bu eylemlerimize/
Azap etse ya!” diye saygısızca,küstahça fiillerimize…)
Söylenip duruyorlar,arsızlık ediyorlar. (…nankörlük…)
(Sana “assamü aleyk!-“ölüm senin üstüne
Olsun Muhammed!”demek suretiyle kahpece
Oyun oynayım derken ateşle oynuyorlar! (Alay edeyim…)
Onlara Cehennem’e kadar açıktır yollar!
Ateş onlara yeter,oraya girecekler!
(Orada dikilecekler ve düzeltilecekler…)
Varış yeri olarak ne de kötü bir durak!
Size ey iman edenler,lalezar yürekliler!
(Ya da iki yüzlüler/gerçeği örtücüler.)
Aranızda gizlice konuşmak,fısıldaşmak
İstediğiniz,buna gerek duyduğunuzda,
Günahı,düşmanlığı ve Peygamber’e karşı
Gelme konularında-gizli toplantılarla-
Fısıldaşmayın sakın,iyiliği,takvayı
(İnsan için yararlar sağlayan konuları.)
358
Rabbin buyruklarına-kozmik yasalarına-
Uyarak fenalıktan sakınma hususunda (…günahlardan/sadedinde)
Toplanın,fısıldaşın,konuşun aranızda.
Kıyamet Saati’nde hep birden Huzurun(d)a
Toplanılacağınız/yargılanacağınız
Tek Ölümsüz Allah’tan/Hakimler Hakimi’nden-
Sakının O’na karşı sorumluluğunuzun tam
Bilincince olun ki yolunuzda yürürken
Ayağınız kaymasın,sönmesin ışığınız.
Bunların dışındaki-karanlık toplantılar.-
(Art niyetli kulisler,meclisler,cemiyetler
Daima şeytandandır,onun huylarındandır,
Onun sevdiklerinden,boş oyunlarındandır.)
Bütün bu yapılanlar imanlı yürekleri
Üzmek,sıkmak içindir,İblis’in düzenidir. (…işleridir.)
Oysa Allah’ın izni olmadan mü’minlere
Hiçbir zarar veremez Şeytan,asla giremez (Kimse…)
Yüreğine/evine,inananlar sadece
Allah’a dayansınlar,gönülden güvensinler,
En Adil Duruşma’yı ümitle beklesinler.
Allah ki,kullarına asla haksızlık etmez…
Siz ey iman edenler,gülistan sineliler! (…dolunay/nebülöz…)
Size bulunduğunuz-misafir olduğunuz-
Meclislerde;”Yer açın!”-sosyal hayat içinde-
Denilince yer açın ki,Bir Allah da size
Genişlik huzur versin,nimetlere gark etsin
Dünyada/ahirette güzellikler lutfetsin! (…şeyler/yerler…)
Yine bir toplantıda;”Davranın!”denince de, (“Kalkın!” denilnce de…)
Hemen davranın,kalkın,gelen kardeşinize (…konuğunuza)
Yer açın,ağırlayın misafirperverlikle,
Şefkatle,incelikle,sevgiyle,zarafetle.
Birbirinize böyle güzel davranırsanız ,
Candan bağlandığınız,saygılı olduğunuz,
Kardeşlik bağlarını sağlamlaştırdığınız
İçin Allah da sizden dosdoğru iman eden
Has mü’minlere,bir de kendilerine ilim
Verilmiş olanları,bilginin amacını
359
Kavrama yetisiyle donanmış olanları (…donatılmış…)
Kat be kat üstün/büyük/yüksek derecelere
Yükseltsin,ilerletsin,kuşak,kuşak yüceltsin…
O,yaptıklarınızdan-işlediklerinizden-
Haberdardır tümüyle-gelmişi/geçmişiyle-
(Bu gerçeği her an göz önünde bulundurun
Heder olmasın dünya/ahiret hayatınız!
Kayıtlara geçiyor her adım atışımız,
Her soluk alışımız,sözümüz,bakışımız…
Canlar unutmayalım,aklımızda bulunsun,
Başıboş bırakılmış değildir varlığımız!)
MÜCADİLE(58/7-11)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin KAHHAR Adıyla
İnsanlara-kullara-Biz ana/babasına
En güzel bir şekilde hoş davranmalarını (…iyi davranmasını)
Şunu da söyleyerek,önerdik Katımızdan;
“Eğer onlar,hakkında hiçbir bilgin olmayan
Bir şeyi-bir idolü,bir fikri-Bana karşı
Körü körüne ortak koşman için seninle
Tartışır,zorlarlarsa,-baskı uygularlarsa,
Ağırlık koyarlarsa-o takdirde onlara
Boyun eğme,dinleme-günah moduna girme!- (…inkar…)
Dönüşünüz Bana’dır kesinkes unutmayın!
Yaptığınız işleri o zamanda sizlere
Bir,bir haber veririm,hiç kuşkunuz olmasın!
İman edip barışa,iyiliğe,sevgiye
Allah’ın rızasına-Ölümsüz Çağrı’sına-
Yönelik işler yapan,sergileyenler var ya,
Biz onları şüphesiz barışsever salihler
-Sevdiğimiz kişiler,iyiler,erdemliler…-
360
Arasına katarız,yerleştirir,koyarız.
(Çok değerli ödüller,tadılmadık nimetler
Veririz Katımız’dan,sonsuzluk soframızdan..
Bu Bizim sözümüzdür,sözümüzden caymayız.)
ANKEBUT(29/8-9)
AHKAF(46/15)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ‘AFUV Adıyla
Ey insan,ey insanlar,insanlık ailesi!
Tek Ölümsüz Allah’tan-biricik Rabbiniz’den-
Korkup kötülüklerden,O’na karşı gelmekten
Sakının gereğince/gücünüz yettiğince.
(Gösterin,sergileyin iyi niyetinizi
Her hareketinizle,yaşam biçiminizle
Samimiyetinizi,O’na güveninizi.-
Çıkmasın aklınızdan bir an hayatınızdan,
Kılavuzunuz olsun sorumluluk bilinci.)
Ve siz öyle Bir Gün’den-O Gün’ün dehşetinden-
Ürperin,çekinin ki,sakının,anlayın ki;
Ne babanın evladı,ne evladın babası
Adına ödeyici değildir hiçbir şeyi.
-Ne ananın/babanın evlat adına,ne de
Evladın onlar için bir bedel ödemesi
Söz konusu değildir bir yarar sağlaması.-
(Babası evladından,evladı babasından
Ötürü hiçbir şeyi ödeyemez yazık ki!!) (…veremez and olsun ki!)
Hiç kuşkusuz Allah’ın-Ölümsüz Yaradan’ın-
Verdiği söz gerçektir,Son Saat gelecektir,
Kıyamet kopacaktır-düzen değişecektir.-
361
Sakın dünya hayatı-durulan ağaç altı,
Mola verilen bir yer sonsuz bir yolculukta.-
Sahte albenisiyle,yalancı gülüşüyle
Çekmesin,aldatmasın,ayartmasın sizleri.
Sakın ola Allah’a başkaldırmış,aldanmış,
Kovulmuş,kargışlanmış,rahmetinden dışlanmış
O yaman aldatıcı,tuzak hazırlayıcı
Mağrur,asi,günahkar Şeytan,Ulu Allah’a
-O’nun merhametine/sınırsız rahmetine,
Lutfuna/keremine/affına/şefkatine…-
Karşı güven vermesin,ayartmasın,dürtmesin.
Asılsız düşünceler,fitneler vesveseler (Temelsiz…)
Sokarak beyninize,imanlı sinenize (…tertemiz…)
Hiç ümitlendirmesin,eğriye yöneltmesin!
(Büyük tehlikededir ibadetsiz,amelsiz,
Çilesiz,düşüncesiz ömür sürenlerin(m)iz…)
“O çok merhametlidir,nasıl olsa affeder!”
Mantığıyla sizleri küfre sürüklemesin.
Ve Yüceler Yücesi Allah hiçbir şekilde
Bir aldatma sebebi yapılmasın sizleri.
(O halde öğrenmemiz gerekir bir an önce
Mü’mince tefekkürü,basiretle bakmayı .
Yoksa dareyn kardeşler nice olur halimiz?
Yangın yerine döner dünyamız/ahretimiz!) (…aklımız/yüreğimiz!)
LOKMAN(31/33)
***
And olsun ki,Peygamber olarak seçtiğimiz,
Toplumlara-çağlardır-elçi gönderdiğimiz
Yiğit/soylu yürekler-anlı/şanlı kametler- (muhteşem kahramanlar)
Kullarımız hakkında-o has kullarımıza-
Biz bir söz vermişizdir,bu söz kesinleşmiştir,
Bu söz hükümleşmiştir ki,gerçekleşecektir.
Yardım görenlerin ta kendileridir onlar.
362
Hiç kuşkusuz/kesinkes kendileri yardıma
Mazhar olacaklardır,galip geleceklerdir. (Nail/üstün…)
Zafere ancak onlar ermiş olacaklardır
Allah’ın yardımıyla/sınırsız kayrasıyla.
En büyük,en kalıcı,en kesin zafer nedir?
Allah’ın rızasına/gönül hoşnutluğuna
Kavuşmak,erişmektir,mutlak özgürleşmektir!
Bizim ordularımız üstün olacaklardır,
Her zaman hiç kuşkusuz yengin çıkacaklardır.
Onun için onlardan-sapkın inançsızlardan-
Sen bir süreye değin,ey Rasul’üm yüz çevir,
Sizler de Müslümanlar,ey Muhammed Ümmeti!
Onlara aldırmadan,yılmadan,usanmadan
Sürsün kutsal görevin-göreviniz sizin de.-
Bak onların haline,gözün üzerlerinde
Olsun,her dem dikkatle,basiretle gözetle!
Yakında bilecekler,onlar da görecekler
Perişan hallerini,düşkünlük günlerini! (…rezillik/ibretlik…)
(Yeter ki siz Allah’ın,Elçisi’nin yolundan
Ayrılmayın,yılmayın,bölük pörçük olmayın,
Dünyada/ahirette karanlıkta kalmayın!)
SAFFAT(37/171-175)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAMİD Adıyla
Ey siz iman edenler/gülistan sineliler!
Ne mallarınız,ne de evlatlarınız sizi
O Güzeller Güzeli,O Yüceler Yücesi
Tek Allah’ı anmaktan,O’na yakınlaşmaktan
O’nu gündeminizden,temiz yüreğinizden
Bir “an” çıkarmamaktan-Zikr’inden/Kitabı’ndan-
Alıkoymasın sakın,O’ndan yoksun brakmasın!
363
Kimler bunu yaparsa,onlar büyük zarara (…hüsrana)
Uğrayanlar,dünyada/ukbada kaybedenler
Olacaklardır,kimse bundan kuşku duymasın!
Sürekli infaklarla Allah’la aranızda (…paylaşarak…)
Olan mal perdesini,nekeslik zincirini
İndirin/parçalayın kurtulun tutsaklıktan.
Herhangi birinize ölüm gelmeden önce;
“Rabbim!Uzak olmayan-belirlenmiş yakınca-
Süreye değin bana bir fırsat tanısan da
-Bunu geciktirsen de/biraz zaman versen de…-
Bol,bol sadaka versem,hayır/hasenat yapsam,
Sana ibadet etsem,iyi kullardan olsam
Ve barış severlerden ve insan severlerden…”
Demeden önce size verdiğim(iz) nimetlerden (…şeylerden)
Maldan/mülkten/sayısız rızktan/emanetlerden
O Gün gelmeden önce harcayın cömertlikle
Yüce Allah yolunda,gösterin bu konuda
Samimiyetinizi,iyi niyetinizi.
Yapmış olun böylece gücünüz yettiğince (…eliniz erdiğince)
İnsanlık/Müslümanlık/kulluk görevinizi.
Gözetin yoksulları,gurbette kalmışları, (…gurbete düşmüşleri,)
Hısımı/akrabayı kollayın,gurebayı.
Paylaşın neniz varsa,neniz yoksa onlarla,
Taçlansın hayatınız insanlık onuruyla.
Allah,-kasem olsun ki-eceli geldiğinde
-Süresi dolduğunda/son gelip çattığında.-
Hiç kimseyi ne geri,ne ileri bir güne
Ertelemez elbette,kusursuz düzeninde
Koyduğu yasalarla mükemmel bir şekilde
Yönetir evrenleri-yerleri ve gökleri-
Her şeyi zamanında/yerinde/kıvamında
Başlatır,sonlandırır O,sınırsız kudretli
Yanılmaz Tek Varlık’tır,mutlak otoritedir.
Allah,işlediğiniz-işleye geldiğiniz- (O ki…)
Şeylerden haberlidir,her şeyi bilicidir.
364
Bilgeler Bilgesi’dir,Hakimler Hakimi’dir,
Yüceler Yücesi’dir,Adiller Adili’dir.
(O’na içten güvenmek en büyük görevimiz…) (…birinci…)
(…tam olmalıdır güvenimiz,sevgimiz…)
MÜNAFİKUN(63/9-11)
***
Ey Muhammed!O halde senin ile birlikte
Tövbe edenler ile,ardından gelenlerle
-Ölümsüzlük yolunda yürüyen ümmetinle…-(…mü’minlerle)
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ömrünce. (…her zaman.)
-Müslümana yaraşan gayretle,içtenlikle-
Sınırları aşmayın/aşırı da gitmeyin,
Her türlü işinizde orta yolu gözetin.
Çünkü Allah sizlerin-yaptığınız işlerin- (…sizlerden sadır olan…)
Tamamımı limitsiz bilgisi,hikmetiyle
Çok iyi bilmektedir,çok iyi görmektedir,
Hiç haksızlık etmeden değerlendirmektedir. (…etmeksizin…en
(Ey siz iman edenler,dinleyin/kulak verin!) doğru bir biçimde.)
Sakın zulmedenlere/haksızlık edenlere
-Nasipsiz zalimlere/mühürlü kalplilere- (Vicdansız…)
Aldanmayın görkemli görünüşlerine de.
Meyletmeyin/uymayın-ey inançlı kullarım!-
En küçük bir özenti bile duymayın sakın! (…eğilim..)
Onlarla karanlığa doğru yol aramayın!
Sonra dokunur size ateş tüm öfkesiyle.
Cehennem’in yakıtı gaflet ateşinizle (…de)
Yanar,kavrulursunuz,terbiye olursunuz!
(Cehennem’ e girmeden terbiyeli olunuz! Sizin Allah’tan başka gerçek bir dostunuz da (…dostlarınız da)
Dünyada/ahirette yoktur olamaz asla!
Yardım göremezsiniz O’ndan da daha sonra
Büsbütün yardımcısız,desteksiz kalırsınız,
Yanınıza kar kalmaz bugün yaptıklarınız!
HUD(11/112-113)
***
365
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ŞEHİD Adıyla
İnsanlar arasında-her yerde/her zamanda-
Öyleleri vardır ki,-dikkat çekicidir ki-
Giyim/kuşamlarıyla,kibar tavırlarıyla
Öyle tatlı dillidir,etkileyicidir ki,
Dünyadaki eğreti,abur/cubur yaşamla
İlgili tumturaklı,içi boş sözleriyle
Hoşa gider ilk anda yamuk bakıldığında.
Hatta o mühürlenmiş/yarasa yüreğinde
Taşıdığı imanda samimi olduğunda
Allah’ı şahit tutar,Allah onu yalanlar…
-O’na şahit olmayı kabul etmez elbette!- (Onun tanıklığını…)
(Batılda ölesiye direnen bir hasımdır
O yalancı aslında-inanan insanlara-
Gizli düşmanlıkların,oyun oynayanların
En yaman olanıdır ve en azılısıdır.
Evet o hasımların,taraf tutucuların (Oysa…)
En münafıklarından,en bağnazlarındandır.)
En tehlikeli yalan Allah’ı şahit tutan
Kimsenin yalanıdır-ki inandırıcıdır-
O çekip gittiğinde-sizden ayrıldığında- (…dönüp…)
Bir işe girdiğinde-yetki verildiğinde-
Yeryüzü parçasında-insanlar arasında-
Ortalığı fesada,kaosa/karmaşaya
Vermek için çalışır,sinsi,sinsi uğraşır
Ürününü ezmeye,dengeleri bozmaya,
Ekini/kültürünü kimliksizleştirmeye,
Nesilleri/soyları çağ,çağ yozlaştırmaya…
Allah bozguncuları,toplumun huzurunu (…bozgunculuğu…)
Kaçıranları sevmez,eman vermez,affetmez. (…yardım etmez…)
Böyle zavallılara-asıl aldananlara- (-akıllı şapşallara-)
“Allah’tan kork,saygı duy,O’na karşı sorumlu
Davranma bilincinde olmalısın!”denilse,
-Kendini bilmezlikten kurtul da kendine gel!-
366
Benliği ve gururu,şişirilmiş egosu
Kendisini günaha-yanlış adım atmaya-
-Bilerek/bilmeyerek sınırları aşmaya…-
Sevk ederek dosdoğru,ışıl,ışıl yolunu
Şaşırtır,o zaman da nesi var,nesi yoksa
Yitirmiş,iflas etmiş biri oluvermiştir. (…olmuş demektir.)
Ödül olarak artık Cehennem yeter ona!
O ne güzel(!) bir yerdir,duraktır seçenektir!
Sonsuz hapishanedir-belki ıslah evidir.) (…kozmik…)
Ne rahat bir döşektir(!),bir misafirhanedir!
İnsanlardan/kullardan-tam teslim olanlardan-
Rabbin buyruklarına-kozmik yasalarına-
Öyleleri vardır ki,Allah’ın rızasını (na)
Almak için kendini satar,tatlı nefsini (Nail olmak…)
Feda eder malıyla/hayatıyla/canıyla (…gözünü hiç kırpmadan/
Kendini adar O’na olanca inancıyla. kırpmaksızın…)
O’nun hoşnutluğunu kazanmanın ne demek (…hoşnutluğuna
Olduğunu bilince-erişen bu bilince- ulaşmanın…)
Bir insan için ölmek vuslata ermek demek,
En büyük onur,kazanç,en üstün ödüldür ki,
İyidir,hayırlıdır,karlıdır yaşamaktan.
Allah da kullarına-O’na bağlananlara- (…güvenenlere)
Karşı hep şefkatlidir,cidden merhametlidir. (…cömerttir..)
Ey iman etmiş canlar,iyi kullar/insanlar!
Hep birlikte barışa-teslimiyet yoluna-
Girin,savaş etmeyin,zulme geçit vermeyin,(…alet olmayın,)
Şeytanın oyununa-cılız tuzaklarına-
Gelmeyin,kapılmayın,uymayın,yürümeyin
Onun adımlarına,dipsiz uçurumlara (…yankısız kanyonlara)
Alevli çukurlara çıkan çarpık yolunda. (Kapısız mağralara…)
Kuşkusuz o sizlerin-imanlı yüreklerin-
Apaçık düşmanıdır,gizli tuzakçısıdır. (…tuzak kurucusudur.)
Sevinir düşürünce sizi birbirinize…
Siz ey iman edenler/dolunay yürekliler!
Size geldikten sona-Kur’an ve Sünnet gibi-
Açık/kesin deliller,-ayan/beyan hüccetler-
367
(Ölümsüz Hakikatin apaçık belgeleri.)
Sapacak olursanız barış yolundan eğer (Yine de saparsanız…)
-Savaşa son vermez de dönmezseniz barışa, (Savaşı terk etmez de,)
Şeytan ayağınız kaydıracak olursa,
Dostları ilə paylaş: |