Topluluktan-ümmetten-başka bir şey değilken,
Ne yazık ki,sonradan düştüler ayrılığa. (…düşüldü…)
-Bilgisizliklerinden ve bencilliklerinden.-
Değişik kuşaklardan/iklimlerden geçerek,
Sebepler/sonuçlarla-yakınlar,ıraklarla-
Verilecek azabın/hak edilen cezanın (…belirlenen…)
Ertelenmesi ile ilgili Rabbinizden
Bir söz bağlanıp hükme ezeli bir takdirle
Geçmemiş bulunsaydı/yazılmamış olsaydı,
(Ve Rabbin(iz)tarafından eğer daha önceden
İlahi bir yasaya bağlanmamış olsaydı.)
Onların-kuşku yok ki-ayrılığa düşüp de (…hiç kuşkusuz…)
507
Anlaşamadıkları/uzlaşamadıkları
Şey hakkında o anda/konuda tez zamanda
Varılarak karara hemen aralarında
Hüküm verilirdi de-en adil bir şekilde-
İş tez bitirilirdi-azab derhal inerdi!-
(Yanlıştan dönmeleri ve tövbe etmeleri
İçin Allah onlara belli bir süre verdi…) (…insana…bir fırsat/
ömür…)
YUNUS(10/19)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ALİM Adıyla
O,görülmeyenleri/yerdeki,göklerdeki,
Arasındakileri-bütün gizlilikleri-
Bilir,görür hakkıyla,insanlarca/kullarca
Bizler ölümlülerce/cümle mükevvenatla (…yaratılmışça)
İlgili her bir şeyi/gizlinin gizlisini.
Sırlarını paylaşmaz kimseyle bütünüyle,
-Çok özel donanımlı,Nezdinde saygınlığı,
Seçkinliği,değeri bulunan has/muttaki
Kullarının dışında aşina kılmaz asla (…muttali…)
O gaybına kimseyi-ilahlığı gereği-
Ancak seçmiş olduğu/hoşnut,razı olduğu-
Bir peygamber/bir elçi/bunun dışındadır ki, (…bundan
Elçisinin önünden,ardından her an giden müstağnidir ki,)
Gözetleyicileri/kol-kanat gerenleri (…ve koruyucuları)
Yürütür dizi,dizi destekleyicileri.
Ki onların-görevli elçilerin-böylece
Rablerinin verdiği risalet görevini
Tam olarak bilinen/belirlenen hedefe
Ulaştırdıklarını/tebliğ ettiklerini
Açık/seçik bilmesi için hiç kuşkusuz ki! (…bilsinler diye…)
508
Onların yanındaki/ellerindeki vahyi (…kalplerindeki şeyi)
Tüm olup bitenleri-olup bitecekleri- (…geçmişi/geleceği…)
Kuşatmıştır çepçevre ilmiyle,rahmetiyle.
(Böylesi bir durumda O,kutlu elçisini
Bildiği,bilmediği hususlarda ilahi
Bir gözetim altına alarak hedefine (…amacına)
Ulaştırır güvenle evrensel başarıya. (Ulaştırsın…)
Allah her şeyi bir,bir saymıştır,kaydetmiştir,
Muhafaza altına almıştır bütünüyle. (Koruması… tamamıyla.)
Ve inceden inceye evrenlere/kalplere
Ruh,yön veren yasaya bağlamıştır bilgece (…sayıya)
-Limitsiz bilgisiyle,erişilmez gücüyle-
Şaşmayan/değişmeyen bir ölçüye/kadere…)
CİN(72/26-28)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin RAKİB Adıyla
Siz ey iman edenler/kelebek yürekliler! (…pervane…)
Kendi evlerinizin dışındaki evlere
Ev sahipleri ile yakınlık sağlamadan, (..samimiyet)
Kurmadan,kaynaşmadan,yakından tanışmadan, (içli/dışlı olmadan)
Geldiğiniz belli edip izin almadan
Onlara-ev halkına-selam vermeden sakın
Apar/topar girmeyin,rahatsızlık vermeyin!
-Onları zor durumda bırakmayın,anlayın!- (…biraz halden…)
Düşünüp taşınmanız,doğruyu anlamanız,
Toplumsal dengeleri/barışı sağlamanız (…korumanız)
İçin bu,umulur ki daha iyi,hayırlı
Olur hayatınızda,benimseyin deneyin!
Eğer orada hiçbir kimse bulamazsanız (…rastlayamadıysanız)
İçeri girmenize izin verilinceye
Dek oraya girmeyin,dışarıda bekleyin!
509
Oradan eğer size;”Geri(ye)dön(ün)!”denirse,
Hemen dönün geriye saygıyla/edeplice.(…terbiyeyle/hiç itiraz
Asla ısrar etmeyin,sonra bu sizin için etmeden…)
Daha uygun/yerinde,daha iyi ve temiz
Bir davranıştır bilin,bu öğüdü dinleyin! (…öneriyi…)
Allah,hiç kuşkusuz ki,tüm yapa geldiğiniz
İşleri/edimleri-artı ve eksileri-
Çok iyi bilmektedir,çok iyi görmektedir.
Geleceğinde şüphe olmayan O Gün için
Kayda geçirmektedir,değerlendirmektedir.
(Neler yapmamız gerek O Gün artlarımız
Üstün gelsinler için,iyi düşünmeliyiz…)
NUR(24/27-29)
***
Her can-lı- gün gelince-vakit sona erince- (…nefis/belirlenince-)
Ölümü tadacaktır-bu ilahi yasadır.-
Bir sınama olarak Biz sizi hayırla da
Deniyoruz,şerle de.Her iki fiili de
İşleneme meyli vardır-böyle yaratılmıştır-
İnsanın fıtratında ve eninde sonunda
Bize kullar,sorumlu/hür benlikler halinde
Döndürüleceksiniz hesap vermek üzere.
(Aklınızdan çıkmasın,Hesap Günü yakındır!)
(Aklınızda bunsun Allah’ın sözü haktır.)
ENBİYA(21/34)
***
510
Acıyan,Bağışlayan Rabbin RAHİM Adıyla
Allah’a karşı yalan uyduran/yakıştıran
İnançsızların sonu-malum akıbetleri-
Önlenmesi imkansız,gelip çatacak olan
Kıyamet Günü’ndeki durumları hakkında
Kanaatleri nedir,düşünceleri nedir?
Yaptıkları şeylere karşı ne bekliyorlar,
Bu işler/fiillerle neyi hak ediyorlar? (…edimlerle…)
O Gün verecekleri cevap ne olacaktır? (…ne cevap vereceklerdir?)
Şüphesiz Yüce Allah-tapılacak Tek Mevla-
Tüm insanlara karşı bol lutuf sahibidir,
Rahmet/merhameti/keremi sınırsızdır. (…limitsizdir.)
Fakat onların çoğu şükretmez ne yazık ki!
(Sanki iliklerine işlemiştir nankörlük,
Kibir,gurur,bencillik,önyargı,bakarkörlük!)
YUNUS(10/60)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HABİR Adıyla
İnananlar içinde iffet lekeleyici, (Mü’minler arasında…)
İftiracı,içinden pazarlıklı,gıybetçi,
Çirkin bazı şeyleri-kinin,edebsizliğin,
Kargaşanın/kaosun/anominin/fitnenin…-
Yayılmasını arzu eden karanlık ruhlu
Bazı kimseler vardır,onlar ne zavallıdır!
İman işlememiştir onların ruhlarına…
Onlar için hem dünya,hem ukba hayatında
Çetin,elem verici,alçaltıcı,ezici
Korkunç bir azap vardır,utanç,yalnızlık vardır. (…mahrumiyet…)
Allah bilir her şeyin içyüzünü,ruhunu,
Sizler bilmezsiniz ki,bu mümkün değildir ki!
(O’nun izin verdiği kadar bilebiliriz,
O izin vermedikçe duyamaz,göremeyiz!)
NUR(24/19)
***
511
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUNTAKİM Adıyla
O azgın inkarcılar-Rabbe ortak koşanlar-
(Allah’tan başkasına rablık yakıştıranlar.)
“Eğer O dileseydi,ne bizler” demişlerdi (...Rab…)
“Ne de atalarımız O’ndan bir başkasına
İnanırdık,tapardık,kılmaz,yasaklamazdık
O’nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram!”
Onlardan önce gelen şaşkınlar da,ne yazık
Aynını yapmışlardı-haklı olan onlardı
Çarpık mantıklarınca,kısa akıllarınca!-
(Kendilerini haklı sanmış,yanılmışlardı!)
Peygamberlere düşen sadece net/apaçık
Bir tebliğden başka bir şey olabilir mi ki?
(Onlara bundan başka bir görev düşer mi ki?)
-İster inanırsınız,ister inanmazsınız!-
Niçin anlamazsınız,aymazlık yaparsınız?
Evet,Biz and olsun ki;”Allah’a kulluk edin,
Azdırıp saptırıcı,hayatı karartıcı
Olanlardan sakının,o tağuttan çekinin!”
Diye uyarılarda bulunacak bir elçi,
Her ümmete/topluma kendi aralarında(n)
Uygarlıklar içinden belirlenen güvenli,
Üstün/örnek ahlaklı,dürüst,akıllı,seçkin
Bir peygamber gönderdik,doğru yolu gösterdik.
(Onun önderliğinde hidayeti lütfettik.)
Onlardan bir kısmını zamanı geldiğinde (…gerektiği zamanda)
Allah,inayetiyle/keremiyle/lütfuyla,
Onların bir kısmıyla/onların bir kısmı da
Onların üzerine ısrarlı tercihleri
İnkarları sonucu-vurulması hak oldu-
Sapıklık damgasının-sapıklığı hak etti!-
Onu seçti/yeğledi-kalbiyle akletmedi.-
Ey insanlar!Öyleyse yeryüzünde gezin de
512
Hakka karşı gelip de,O’nun elçilerini
O inkar edenlerin nasıl olmuş sonları (…yalanlayanların…)
Görün,ders/ibret alın alabiliyorsanız!
NAHL(16/35-36)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAKİM Adıyla
Ey siz iman edenler,gözü aydın mü’minler! (…yaşlı…)
Allah’a kulluk edin,mü’mince boyun eğin!
Peygamber’e ve sizden-hakkı/hukuku bilen,
Adaletle hükmeden/sevilen/dinlenilen (…güvenilen)
Erk’e/yönetimlere/yetkin ve otorite
Sahibi olanlara,eğer aydınlıklara
Yürüyor,sizlere de yol gösteriyorlarsa- (…önder/lider oluyorlarsa)
İnanın,destek verin,güven duyun,izleyin,
Uyun-fıtratınıza uyan-yasalarına.
Siz bazı hususlarda eğer anlaşmazlığa
Düşecek olursanız ve inanıyorsanız
Allah’a,ahirete gerçekten içtenlikle, (…candan,kayıtsız/şartsız)
Allah’a,Elçisi’ne/onların ölçüsüne
Götürün o sorunu şaşmaz miyara göre
-Tek şaşmaz mihenk taşı olan Yüce Kitab’a.-
Halletmeyi yeğleyip(n)/en uygun yolu seçin.
Bu,hem daha olumlu,hem sonuç bakımından
Daha güzel,hayırlı,verimli,bereketli
Bir yoldur sizin için diğer bütün yollardan.
(Yöneticiye mutlak,tek taraflı itaat (…baş eğiş)
Barışın çökmesine zemin hazırlar ancak.
Devlet/halk dayanışma ve istikrar içinde
Anlaşır,toplum geniş bir yelpaze halinde
513
Olumlu,sorumluluk yüklenecek şekilde (Yapıcı…)
Yeterli ve gerekli sağlam kurumlarıyla (…müesseseleriyle)
Yönetime katkıda bulunduğu takdirde (…ölçüde)
Sistem ulaşmış olur özlenen hedefine, (…arzulanan hedefe/
Su serpilir sevgili Nebi’nin yüreğine. ereğine…)
Çoğu Müslümanların Müslümanlıklarını,
Ya ne yaptıklarını,ne yapacaklarını
Anlayan beri gelsin Allah/Rasul aşkına!
Bu kafa değişmezse,bu tutum düzelmezse,
İslam bizden alınır verilir başkasına.
Boşa çıkar o zaman bütün çabalarımız, (…yaptıklarımız,)
Tarumar olur dünya/ahiret hayatımız!)
NİSA(4/59)
***
Ey siz iman edenler-nebülöz yürekliler!- (…dolunay/galaksi…)
Yüce Allah’tan korkun,buyruklarına uyun,
Sorumluluğunuzun tam bilincinde olun!
Söylediğiniz zaman dosdoğru söz söyleyin, (Konuştuğunuz…)
Sağlam,yerinde olsun,Peygamber’e de uyun,
Kırmayın,incitmeyin,onu gücendirmeyin! (…mahzun etmeyin!)
Sizlere yakışmayan davranışlar içine
Girerek düşmanlara ödün/fırsat vermeyin!
Böyle davranırsanız-baş eğer,uyarsanız
Rabbin buyruklarına,-kozmik yasalarına-
Allah işleriniz düzeltir,yola koyar,
Yararlı bir duruma getirir kayrasıyla.
Günahlarınızı da-hatalarınızı da-
İyiliğe çevirir,örter,siler,bağışlar.
Allah’a,Elçisi’ne kim itaat ederse,
Büyük bir kurtuluşa,gerçek bir başarıya
Ermiştir hiç kuşkusuz,bundan doğal ne var ki!
(O’na uymayanların durumları ortada!
Acınası halleri O’na uyanların da! ) (…sözde…uyduğunu söyleyen
çakma/kerhen...)
AHZAB(33/70-71)
***
514
Acıyan,Bğışlayan Rabbin MÜ’MİN Adıyla
Yüce Allah Katı’nda-Korunmuş Kitabı’nda-
Yeryüzünde yaşayan/yürüyen canlılardan
En kötüsü/şerlisi/zararlısı aslında
İnançsız nankörlerdir,gerçeği örtenlerdir,
Perdeli gözlülerdir/mühürlü yüreklerdir.
Çünkü inanmaz onlar,arsız,gururludurlar…
(Her nasılsa geçmişte küfre sapmış olup da,
Bu sapmanın ardından kendisine sunulan (…ulaşan)
Hakikat karşısında bilinçli bir inkarla
Direnen münkirlerdir,iman etmeyenlerdir.
Kendini bilmeyenler,küfür burgaçlarında
Çırpınan,çırpındıkça batan nasipsizlerdir.
Günahkar elleriyle kuyularını kazan
Ölü yaşayanlardır,yaşayan ölülerdir…)
ENFAL(8/55)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin VELİ Adıyla
Ey siz iman edenler,dolunay yürekliler!
Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa,
Babalarınızı da,yakınlarınızı da,
Eşiniz/dostunuzu,kardeşlerinizi de
Dost/veli edinmeyin-onlara güvenmeyin!-
(Sığınılacak bir can/dost olarak görmeyin!)
Sizlerden onları kim dost/yoldaş edinirse,
Onlar kendilerine-taşkın nefislerine-
Zulmeden kimselerin ta kendileridirler.
(Onlar tam anlamıyla zalimce/haksızlıkla
Davranan akılsızlar,bahtsızlardır hoyratça!)
515
Ey Rasul/Nebi!De ki:-Kulak verin sizler de!-
“Eğer babalarınız,boy,boy evlatlarınız,(…oğullarınız)
Güçlü kardeşleriniz,genç/güzel eşleriniz,
Bağlı bulunduğunuz,mensubu olduğunuz
Topluluk/hanedanlık/oymak/kabile/millet,
Aile,akrabalar,kazandığını mallar,
Sürümsüz kalmasından,kötüye gitmesinden
Korktuğunuz,endişe ettiğiniz ticaret,
Huzur bulacağınız,mutlu olacağınız,
Hoşlandığınız evler,kaşaneler,konaklar (…saraylar)
Size Yüce Allah’tan aziz,Peygamberinden
-Ulu Allah yolunda-hele-cihat etmekten-
Daha sevgili,daha sevimli geliyorsa,
Artık Allah emrini gönderinceye kadar
(Tek Allah’ın buyruğu gerçekleşinceye de) (….iradesi…)
Bekleyin Müslümanlar-ey çağlar,ey insanlar!-
İlahi haddi aşan,sorumsuzca davranan
Fasıklar,günahkarlar,benciller,müstekbirler
Topluluğunu Allah doğru yola iletmez,
Işığını göndermez,hidayete erdirmez,
Yolunu aydınlatmaz,kılavuzluk bahşetmez…”
(Artık baş başadır o tercih ettikleriyle…) (…Baş başa bırakılır…
ettiği şeylerle…)
TEVBE(9/23-24)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUKTEDİR Adıyla
“Hiç kuşkusuz ki Allah”-Tapılacak tek İlah-
-Kullarına kapanmaz kapılar açan Fettah.- (…açılmaz…)
Meryem oğlu Mesih’tir!” diyenler and olsun ki,
Dinden çıkmışlar,kafir olmuşlardır böylece.”
Ey Rasulallah!De ki:-İnsanlara bildir ki;-
516
“Öyleyse Ulu Allah Meryem oğlu Mesih’i,
Anasını,yerdeki her şeyi yok etmeyi
Dilese,murad etse,Allah’a hangi güçle,
Hangi kozmik yetkiyle-kanıtlanmış bilgiyle-
Kim karşı koyabilir,kim güç yetirebilir,
O’nun özgür/evrensel/sonsuz iradesine
Kim engel olabilir,kim ortak koşabilir?
Göklerde/yeryüzünde-ikisi arasında-
Ne varsa hepsinin de mutlak otoritesi,
Mülkiyeti Allah’a-Tek Malik’e-aittir. (…Varis’e…)
O ki,dilediğini,dilediği şekilde
Yaratır-kıvamına erdirir-şekil verir.
Ve O,tam anlamıyla her şeye güç yetirir.
Ve O-Allah-her şeye tam olarak kadirdir. (…hakimdir/yetkindir.)
Bir insan,bir kul böyle bir şey yapabilir mi?)
İseviler,Yehudlar;”Allah’ın oğulları, (Hıristiyanlar,Yahudiler…)
Çocukları,en seçkin,en sevgili kulları
Can dostları bizleriz!”dediler,sapıttılar!
De ki:”Öyleyse Allah,neden günahlarınız
Sebebiyle sizlere azap ediyor böyle? (…belalar veriyor ki?)
Doğrusu ya,sizler de O’nun yarattıkları
Kullarsınız nihayet,fani varlıklarsınız. (…kimselersiniz/
O dilediklerini-müstahak olanları- insanlarsınız…)
Bağışlar ve affeder sonsuz merhametiyle.
Dilediğine ise-kim bunu diliyorsa- (…yeğliyorsa/hak ediyorsa)
-İşlemiş oldukları suçlar dolayısıyla-
Günahı hayat tarzı haline getirene
Adaleti gereği ceza verir hakkıyla. (…adilce.)
Yeryüzünün,göklerin-arasındakilerin,
Görünen/görünmeyen,gizli/açık her şeyin
Mülkü Tek Allah’ındır,O’nundur mülkiyeti-
Mutlak hükümranlığı,zevalsiz saltanatı. (…yıkılmaz…)
Hem Muris,hem Varis’tir O,kuşku duymayın ki! (…kuşkunuz
Onların uydurduğu tanrılardan beridir olmasın…)
Yüceler Yücesi’dir,Bilgeler Bilgesi’dir.
Dönüş ancak O’nadır Bir Gün er-geç/sonunda,
Toplamış olacaktır herkesi Huzurunda.
517
(Bir kul/insan bunlardan hangisine sahiptir,
Hangisini yapmaya yeter gücü,bilgisi?
Kibirden,nankörlükten vaz geçmezler yine de!)
MAİDE(5/17-18)
TEVBE(9/30-31)
***
Acyan,Bağışlayan Rabbin MÜSTE’AN Adıyla
(Dinleyin inanmayan/inanan muhataplar!)
Müstekbir münkirlerin Bir Gün’de ki yüzleri
Ateş’e döndürülür,evrilir,çevrilir de,
Ateş’in yalazında-kışkırtılmış harmanda-
İğreti maskeleri düşer,gerçek yüzleri
-Olanca çirkinliği,bütün korkunçluğuyla-
Çıkıverir ortaya/gözlere görünür de
Olanca yüzsüzlüğü/bütün gülünçlüğüyle.
Gözleri açılınca münkirlerin,derler ki;
“Eyvah,eyvahlar olsun,yazıklar olsun bize!
Allah’a-Mesaj’ını bildiren-Elçisi’ne
İtaat etseydik ya,keşke uysaydık biz de!
Bilmedik aklımızı kullanmayı yazık ki!
Ve eklerler;”Rabbimiz!Tek gerçek Efendimiz!
(Dünyada/ahirette en büyük güvencemiz.)
Biz önderlerimize-ileri gelenlere-
Onların tumturaklı/güzel söylemlerine
Uyduk da onlar bizi Yol(un)dan saptırdılar.
Rabbimiz!Sen onlara kat be kat azap ver de,
Dışlayıp rahmetinden,büyük önlenemeyen
Bir lanetle lanetle,beşeri güçleriyle
Tatlı yalanlarıyla taşkın tutkularına,
Bitmez emellerine,dinmez kaprislerine
518
Alet ettiklerinden,sürüklediklerinden
Bizi artları sıra,bilinmez hedeflere…
Onlar ahretimizi nasıl kararttılarsa,
Sen de onları uzak tut sonsuz mutluluğa…”
AHZAB(33/66-68)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HALİM Adıyla
Eğer Rab insanlara-yarattığı kullar(ın)a
Hayrı çarçabuk/hemen-nimeti istemede-
Acele ettikleri-istedikleri gibi-
Şerri de yine öyle-cezayı vermede de-
Tez davranmış olsaydı,verseydi kuşku yok ki (…kuşkusuz ki)
Zaman geçirilmeden onların ecelleri
Getirilmiş olurdu,her şey sona ererdi.(…bitirilirdi.)
Ne var ki,Bir Gün Bize,-Bizim Huzurumuza-
Kavuşmayı/varmayı arzu etmeyenleri,
Hiç beklemeyenleri,küstah taşkınlıkları
Ve azgınlıklarıyla,yalnız,bir başlarına
Bocalar bir durumda,çaresizlik içinde
Bırakırız öylece,işte körü körüne
Bir ömür sürerler de,yollarının nereye
Doğru gideceğini/sona ereceğini (…çıkıp varacağını)
Bilmeden,düşünmeden yürürler baştan kara
Yankısız kanyonlara,dipsiz uçurumlara…
(Dön ey insan olanca varlığınla Furkan’a,
Açılsın özgürlüğün,aşkın kapısı cana…) (…sana…)
YUNUS(10/11)
***
519
Acıyan Bağışlayan Rabbin ZU’L CELALİ VE’L-İKRAM Adıyla
Verdiğimiz katlarca fazlasını kendine
Vermesi için Rabbin-zenginler zengininin-
-Anahtarları O’nda yerlerde ve göklerde
Bilinen/bilinmeyen bütün hazinelerin.-
Allah’a güzel bir borç-daralmış yoksullara-
Faizsiz ödünç para-bir destek/dayanışma- (…paylaşma…)
Verecek olan yok mu,yok mu bunu isteyen?
(En büyük zarardadır Allah’a borç vermeyen.)
O’dur dirlik veren de,bolluk/gürlük veren de.
Bazen sıkan/daraltan,bazen da genişleten
Verdiği nimetleri,sesleri,kalpleri de…
Yalnız ve ancak O’na döndürüleceksiniz,
Yüce Yargılama’da hesap vereceksiniz.
(Ne kadar hazırsınız,hazırız Büyük Gün’e?)
BAKARA(2/245)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin KERİM Adıyla
O azgın şeytanlara/tağut uşaklarına
Ve putlara tapmaktan-insanlıktan çıkmaktan- ( egosuna kulluktan)
Kaçınıp da Allah’a yönelerek bağlanan
İçten gönül verenler-adanmışlar/yiğitler-
İçin müjdeler vardır,o halde ey Peygamber
Müjde ver kullarıma-muştular ver onlara!-
Onlar ki,sözü-sözün en güzelini-dinler,
Ona-yani Allah’ın Ölümsüz Kelamı’na,
Peygamber’in sözüne-uyarlar içtenlikle, (Elçi’nin tebliğine/
(Yani kayıtsız şartsız tam bir teslimiyetle.) çağrısına…)
520
İşte Yüce Allah’ın doğru,iyi,güvenli
Yola eriştirdiği bunlardır and olsun ki!
Akıl sahipleri de onlardır ancak yine.
-Akleden kalpleriyle/aklı selimleriyle- (…saf tefekkürleriyle.)
Ve sonsuz mutluluğu tadacak olanlar da,
Hak etmiş bahtlılar da,buna ulaşanlar da,
Rahman’ın ikramına mazhar olacaklar da.-
(Gücün sözünü,sözün gücüne hakim kılan,
-Daha doğrusu üstün kıldıklarını sanan!-
(Oysa ki sözün gücü hep üstündür onlardan…)
Bir Allah’a isyanı sistemleştirmiş olan (…hayat tarzı edinen)
Şer güç odaklarına kulluğa yanaşmayan,
Sırf Allah’a yönelen yiğit benlikler var ya,
-Akleden kalplerini kullanan has mü’minler.-
İşte asıl müjdeyi/en büyük ödülleri (..ecirleri/andaçları)
Onlar hak ediyorlar/layık görülüyorlar.
Ki sözün tamamını dinlerler edeplice,
En güzel olanına-Allah’ın Kelamı’na-
Uyarlar akıllıca hayatları boyunca.
Akletme güçlerini-akıl yetilerini-
Bunlar en üst düzeyde-en isabetli yönde-
Kullanabilenlerdir,akledebilenlerdir,
Tefekkürü/kültürü taşıyabilenlerdir,
Yaşayabilenlerdir,yaşatabilenlerdir
Geçmişten geleceğe,gelecekten geçmişe…
Gerçek medeniyeti kurabileceklerdir…
ZÜMER(39/17-18)
***
521
Acıyan,Bağışlayan Rabbin SAMED Adıyla
“Üzeyr Allah’ın oğlu!”dediler Yahudiler.
Hıristiyanlar ise;”Olsa,olsa” dediler,
“İsa Mesih Allah’ın oğludur!”-olabilir!-
Aslında bu,onların çarpık ağızlarıyla
Geveledikleridir,abuk/sabuk sözlerdir. (…saçma/sapan…)
Sözlere-daha önce-zaman/mekan içinde-,
İnkara sapanların-inançsız bahtsızların-
Sözlerine benzeyen anlamlar yüklüyorlar.
(Anlamsız sözlerini kendilerinden önce
Küfre saplananların,kibirli bahtsızların
Eblehçe sözlerine benzetiyorlar onlar.)
Haktan bulasıcalar,kahrolası sapkınlar!
Nasıl da hak yolundan,batıla/karanlığa
Doğru çevriliyorlar,savrulup duruyorlar…
Ve döndürülüyorlar,nasıl zulmediyorlar
Kendi kendilerine taşkın benlikleri(y)le!
Yahudiler Allah’ı brakıp bilginlerini
Hahambaşılarını/kutsal hahamlarını,
Hıristiyanlar ise rahiplerini,bir de
Meryem oğlu Mesih’i-bir önceki elçiyi-
İlahlar edindiler,sapık bir yol seçtiler.
Oysa ki,hep onlara,Tek Ölümsüz İlah’a
İbadet etmeleri-kulluğu bilmeleri-
Emrolunmuştu ancak,başkalarına değil!
Allah’tan başka tanrı yoktur,olamaz asla!
O ki,bunların ortak koştukları şeylerden
-Cümle noksanlıklardan/güçsüzlük/eksiklikten…-
Beridir,münezzehtir,Yüceler Yücesi’dir…
TEVBE(9/30-31)
***
522
Acıyan,Bağışlayan Rabbin KAHHAR Adıyla
(Ey siz iman edenler/güvercin yürekliler!) (…albatros…)
Onlar-o münafıklar-sizlerin gönlünüzü (…bin bir yüzlüler…)
Almak/kazanmak için-hoşnutluğunuzu da-
Size gelip Allah’a and içerler coşkuyla!
Çok güçlü sandıkları kısa akıllarınca
Artık ne d üşünürler,neler yapmak isterler!
Eğer mü’min iseler/inançta içtenseler (…müslümansalar…)
Allah ve Rasul’ünü-evrenin övüncünü-
Hoşnut etmeleriyse,öne almalarıysa (Baş tacı etmeleri…)
-Yüce buyruklarına uyarak müslümanca-
Daha doğru,yerinde bir davranıştır oysa (…olmaz mı,)
Hem geçmişleri hem de gelecekleri için.
(Oysa ki,öncelikli bir görevleri var ki,
Allah’ı hoşnut etmek ve kutlu Elçisi’ni, (…dosdoğru/güzel…)
Dünyada/ahirette güvende olmak için.)
Hala bilmezler mi ki-idrak etmezler mi ki-
Allah ve Elçisi’ne kimler karşı çıkarsa, (…koyarsa/savaş açarsa,)
Akıllarınca meydan okumaya kalkarsa,
Onlar için kuşkusuz içinde her şeyiyle
Bengi kalacakları/çıkamayacakları
Kızgın bir ateş vardır,bir mahrumiyet vardır.
Cehennem ateşi ki,en ağır,en dehşetli
Onursuzluk da budur,rüsvalıktır,utançtır.(…zillettir/meskenettir.)
(Bunları duyan/bilen inansa,inanmasa
Artık adımlarını her an denk atmalıdır.
Sorumsuzca atılan her adım insanları
Birbirine düşürür,ufukları kararır,
Onların son durağı yankısız kanyonlardır!)
TEVBE(9/62-63)
***
523
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HABİR Adıyla
(Ey Rasulallah!Bildir,tebliğ et sözlerimi!) (…Mesaj’ımı!)
Dostları ilə paylaş: |