Kuvvetlendirmek için,has bir kul olmak için(…olma yolunda)
-Ve kişiliklerini-kendi nefislerini-
Sebatkar kılmak,daha bir güçlendirmek için,
-Halis imanlarını ortaya koymak için-
İçlerinden gelerek,bir şey beklemeyerek
Mallarını hayıra harcayanlar vardır ya,
Bunların durumu da-güzel konumları da-
Bir tepede kurulmuş,dal,dal çiçeğe durmuş
Çok güzel bir bahçeye,gönül açan bir yere
Benzer ki,üzerine-dalına/çiçeğine-
Bol,bol yağmurlar yağmış,sağanaklar boşalmış,
Kat,kat ürün vermiştir-cömertliği seçmiştir…-
(Onlar cennetlerini taşırlar içlerinde…)
Bol yağmur yağmasa da-oluklar taşmasa da-
Bir çisenti düşse de-ürün verir yine de…
Allah işlerinizi-yaptığınız her şeyi-
Görmektedir her zaman,O’nun bakışlarından
Hiçbir şey gizli kalmaz,hiçbir şey saklanamaz.
569
İçinizden biriniz hiç arzu eder mi ki,
Üzüm kütükleriyle,hurma hevenkleriyle
Dolu,arasından da sular akan,orada
Her çeşit meyvelerden-güzelim ürünlerden-
Kendisi için bolca miktarda mevcut olan
Bir bahçesi olsun da,bakıma muhtaç,candan,
Çoluk,çocuğu varken,ilgi,sevgi beklerken,
Kendisine yaşlılık/düşkünlük/ihtiyarlık
Gelip çatsın,bahçeye ateşli bir kasırga
(Öfkeli bir sam yeli yapışsın yakasına…)
Varıp,isabet etsin,onu yakıp kül etsin! (…tarumar…)
(Allah korusun böyle gider iman da işte!
Bu bahçeden(bin)beter(dir)imansız yürekler de!)
Derin düşünesiniz,anlayasınız diye
Allah ayetlerini-ölümsüz sözlerini-
Güzel öğütlerini-hikmetli işlerini-
Böyle açıklar size,gözleriniz önüne
Serer delillerini-kesin hüccetlerini.-
Ey siz iman edenler-Allah’ı Bir bilenler!
Kazandıklarınızın helal olanlarından,
Temizlenmişlerinden/iyi seçilmişlerden-
Size rızık olarak çıkardıklarımızdan
-Verilen nimetlerden,güzel emanetlerden-
Allah için sarf edin,karşılıksız paylaşın. (…hayırlara harcayın.)
Size verildiğinde-ikram edildiğinde-
Gözünüzü yummadan-içiniz bulanmadan- (..burnunuzu sıkmadan..)
Alamayacağınız-tadamayacağınız- (…el atamayacağınız)
Haram/murdar/bayağı/kötü/yararsız malı,
-Din’n hoş görmediği düşük,adi şeyleri…- (…yasakladığı…)
Bir hayır,bir hediye niyetiyle vermeye
Ola ki kalkışmayın,Allah’ı aldatmaya (…kandırmaya)
Yeltenmek ahmaklıktır,en büyük bahtsızlıktır.
(Size yapılmasını istemediğinizi
Doğru mudur yapmanız sizin başkalarına?
(Yapmayın hiçbir zaman siz de…)
Biliniz ki zengindir,cömertler cömerdidir.
570
O,her türlü övgüye,sevgiye,güven(mey)e,(…güvenilmeye)
Kutsanmaya layıktır-yine iyi bilin ki-
Allah Kendi Kendine,tüm varlığa yetendir.
Şeytan korkutur sizi,fısıldar cimriliği,
Fakirlikle sinsice,fahşa,çirkin şeylere (…işlere)
Çağırır,teşvik eder,üretir bahaneler!
Allah ise sizlere Katından bağışla(n)ma (…yarlıgama)
Büyük lütuf vaat eder,tadılmadık nimetler
Nedamet duyanlara,O’na bağlananlara.
O-Allah-ki,her şeyi-aşikarı/gizliyi-
(Geçmişi/geleceği/gizlinin gizlisini…)
Kuşatır kudretiyle,sonsuz merhametiyle,
İlmiyle,hikmetiyle,gerçek bilgeliğiyle…(…limitsiz bilgisiyle.)
O her şeyi Bilen’dir,Gören’dir,gözetendir..
Rahmeti,bağışıyla,sınırsız,eşsizdir.
Değerli mallarını-canın yongalarını-
Gece/gündüz durmada,hiç ağırlık duymadan
Gizli/açık hayıra harcayanlar vardır ya,
Onların andaçları-büyük armağanları- (-muhteşem ödülleri-)
Allah’ın Katındadır-ne erişilmez bahttır!- (…imrenilen…)
Onlara korku yoktur,hüzün/ızdırap yoktur.
Üzüntü de çekmezler,mutluluğa ererler
Her iki tarafta da-ahirette/dünyada-
Bunu hak etmişlerdir-onlar gerçek mü’mindir.-
(Ne geçmiş endişesi,ne hüzün gelecekte
Duymayacaktır onlar-o baht üstü bahtlılar!)
BAKARA(2/261-268)(274)
***
Bir Allah Kendisine-benzersiz kimliğine-
Birliğine,gücüne-gizemine,mülküne-
Ortak koşulmasını-el/dil uzatılmasını- (-sahip çıkılmasını-)
Kesinkes bağışlamaz-rahmetiyle kuşatmaz.
571
-Daha doğrusu onlar tercihini yapmıştır.- (…seçimini…)
Tövbe kapısını da açık tutar her zaman. (…kapılarını…)
“Son an” gelinceye dek mühlet verir,kapatmaz.
Bunlardan başkasını-öteki günahları-
Ya da yürekten tövbe eden tövbekarları,
Dilediği kimseler için bağışlar,siler.
Allah’a ortak koşan,başka ilah arayan,
O’nun yerine fani.önemsiz güçler koyan (…yanına…)
Kimse büyük bir günah işleyerek Allah’a
-Ah,fark edebilseydi!-saygısızlık,iftira,
Haksızlık,büyük ayıp,nankörlük etmiş olur.
Bu da uçurumlara,zifir karanlıklara
Çıkan taşlı,dikenli,fırtınalı bir yoldur.(…kasırgalı…)
-Bu yola girenlerin yoldaşları Şeytan’dır.-
Cennet’te boynu bükük salınmayı kim ister?!
NİSA(4/48)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin TEVVAB Adıyla
Rabbin kabul ettiği-aslında edeceği- (…belki de…)
Tövbe ancak bilmeden,kasıtsız,istemeden
Bir kötülük ettikten-bir günah işledikten-
Sonra yakın zamanda pişman olan,tez elden (…kısa…)
Gönülden tövbe eden Bir Allah’a yönelen (…Yaradan’a…)
Kimsenin tövbesidir,özüne dönmesidir. (…sözünü tutmasıdır.)
İşte Allah bunların-pişmanlık duyanların- (…sözünü tutanların-)
Yaptıkları yanlışlar/yamukluklar yüzünden
İçi kavrulanların/yüzü kızaranların
Tövbesini sevinçle kabul eder gerçekten.
O her şeyi-geldisi/gittisiyle-Bilen’dir.
572
-Açığı/gizlisiyle/afakı/enfüsüyle-
Ve hikmet sahibidir,Bilgeler Bilgesi’dir.
(Her işinde,hükmünde tam isabet edendir,
Yanılmadan,adilce hüküm/karar verendir.)
Yoksa kötülükleri-eğri/büğrü işleri-
Her türlü zulümleri-zararlı eylemleri- (…filleri-)
Ömürleri boyunca yapıp edip de sonra (…ısrarla işleyip de)
İçlerinden birine-geçkinine/gencine-
Ölüm gelip çatınca,vade/süre dolunca;
“Ben şimdi tövbe ettim,uslandım,geriledim,
Pişman oldum,nadimim,yemin ederim Rabbim!”
Diyenlerle imansız,tövbesiz,korunmasız,
Sorumsuz,ciddiyetsiz,içtensiz,acımasız (…önyargılı…)
-Firavun imanıyla-göçen bahtsızlar için
Kabul edilecek bir tövbe yoktur yazık ki!
Onlar için acı bir son hazırlamışızdır.
Bu utançtır,azabtır,onursuz bir hayattır!
(Rabbin buyruklarına-kozmik yasalarına-
Uymayan zalimlerin,ebleh kibirlilerin,
Akılsız bencillerin-kendini bilmezlerin-
Sonu başka nedir ki,ne olabilirdi ki?
Sımsıcacık Cehennem kucak açmış onlara!)
NİSA(4/17-18)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin RAUF Adıyla
Hoşunuza gitmese bile savaş sizlere
Farz kılındı mü’minler-horlanan,ezilenler.-
-Her an hazır olmalı küçük/büyük savaşa.-
Yakın/uzak huzuru/barışı isteyenler.
Sizin için hayırlı olduğu halde bir şey
Onu sevmemeniz de mümkündür ey insanlar!
573
Sizin için zararlı/kötü olduğu halde,
Bir şeyi sevmeniz de mümkündür inananlar!
(Hoşlanmadığınız bir şey hayır olabilir,
Hoşlandığınız bir şey zararlı olabilir.
Ölçünüz isabetsiz,aklınız yetersizdir.)
Allah her şeyi bilir gerçek sebepleriyle.(…sebep/sonuçlarıyla.)
İç/dış boyutlarıyla-enfüsü/afakıyla-
-Gelmişi/geçmişiyle,açığı/gizlisiyle…-
Siz bilmezsiniz,yetmez gözleriniz görmeye
O’nun gördüklerini,O kullarına asla
Zulmetmez,uzak kalmaz,şefkatlidir,adildir…
(Bütünü göremeyen düşünemez bütüncül,
Yalnız parçayı gören bölük/pörçük düşünür.)
BAKARA(2/216)
***
Kitap Ehli’nden olan Rabb’e eş koşanlardan
(Allah’tan başkasına ilahlık yakıştıran…)
İnkara sapanlar da-O’na eş koşanlar da-
Kafirler/putperestler-o kendini bilmezler…-
Rabbinizden sizlere Muhammed Ümmeti’ne-
İyilik gelmesini-bir hayır inmesini-
İstemez,çekemezler,engellemek isterler.
Tek Allah keremini/hayrını/rahmetini (şefkatini/nimetini…),
Dilediği kimseye,dilediği şekilde,
Dilediği miktarda tahsis eder,gönderir.
(Kimse engel olamaz buna hiç kuşkusuz ki!
O her şeye kolayca güç yetirebilendir.)
Allah,limitsiz nimet,hikmet,rahmet,merhamet,
Kudret,şefkat,bereket,hayır,güven,adalet
Ve ihsan sahibidir,en zengin,en cömerttir…(…tek/tek…)
Yaptığı her iş doğru,tam,yerli yerindedir.
(Her işi ibretlerle doludur,hikmetlidir,
İbret alabilenler gerçekten talihlidir.)
-Her işinde hikmetle isabet kaydedendir.-
BAKARA(2/105)
***
574
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUNZİR Adıyla
Ey Nebi!De ki:”Kur’an-bu çağlar üstü Kelam-
Çok büyük bir haberdir,eşsiz bir mucizedir
Ve bir hatırlatmadır/uyarıdır gerçekten.
Ama sizler hep ondan-sönmeyen aydınlıktan- (…gölgesiz…)
Yüz çeviriyorsunuz,uzaklaşıyorsunuz!
(Siz ne yaptığınızın farkında değilsiniz!
Sizi ele geçirmiş kibriniz,gururunuz…) (Size kancayı takmış…)
Bu-Kur’an-alemlere-geçmişe/geleceğe-
Bir Zikirden,öğütten,hikmet dolu sözlerden,
-Doğruluğundan kuşku olmayan bir haberden- (…vahiyden)
Bilginin kaynağından inen som bir ışıktan
Başka bir şey değildir,-mutlak bir hakikattir.- (-ölümsüz bir
İnanan/inanmayan,anlayan/anlamayan gerçektir.-)
Gözlere,yüreklere ulaşan,hayat veren (…işleyen…)
İnkarı olanaksız apaçık bir belgedir. (…kanıttır/hüccettir.)
And olsun geleceği kesin olan bir zaman (…kaçınılmaz…)
Sonra bileceksiniz,görebileceksiniz,
Duyacaksınız,tanık olabileceksiniz
Onun getirdiğini-evrensel haberini-
İnsan’ı kendisine dönmeye çağrısını, (…çağrışını)
Unuttuklarını bir,bir hatırlatışını…
Dosdoğru Mesaj’ının mutlak gerçekliğini
Kıyamet koptuğunda-belki daha yakında-
(Küçük kıyamet olan vefatınız anında…)
Mühürler çözülünce,perdeler çekilince
Görmeye başlayacak görmeyen gözleriniz…
(Onun için her zaman hesaba,Duruşma’ya
Hazırlıklı olmalı,doğru seçim yapmalı,
Tercihimizi haktan yana kullanmalıyız.
Ömür mumu sönüp de,öteye göç edince
Adem mi olacağız,İblis mi kalacağız?
İşte budur kuşkusuz asıl hatırlamamız…)(…gereken asla
-Ya Allah tarafından unutulmuş olmamız!- unutmamamız!)
SAD(38/67-68,87-88)
***
575
Acıyan,Bağışlayan Rabbin SADIK Adıyla
(Ey siz iman edenler/etmeyenler/insanlar!)
Faiz yiyen kimseler-emeksiz kar edenler- (…kazananlar-)
O Gün kabirlerinden-geçici evlerinden-
Şeytan çarpmış birinin cinnet nöbetlerinden
Baygın düştükten sonra kalktığı gibi kalkar!
-Korku dolu,anlamsız,bomboş,fersiz bakışlar…-
(Başka değil,sadece Şeytan’ın dokunarak (…negatif enerjinin)
Aklını körelttiği,kararttığı,çeldiği
Kimse gibi davranır,başlarına gelen hal
Onların bilinçsizce,belki de bile,bile);
“Alım-satım da tıpkı faiz gibidir,bir fark
Yoktur aralarında!”demelerindendir ah!
Oysa ki Yüce Allah,-tapılacak Tek İlah-
Bireysel ve toplumsal alış-verişi helal,
Onu haram kılmıştır,çünkü haksız kazançtır. (…yasaklamıştır/
Bundan sonra Rabbinden-Yüceler Yücesi’nden- emeksiz…)
Kime öğüt gelir de,faizden vaz geçerse,
Geçmişte olan/biten-yaşanan,gelen/geçen-
Kendisinindir artık,onun işi Allah’a
Kalmıştır ki,dilerse-kul da tövbe ederse-
Büyük bir ihtimalle bağışlar,ceza verir
Dilerse adaletle hikmeti gereğince.
(Kulu hakkında karar vermek O’na aittir.
İradesi her zaman kulunun lehinedir.)
Kim yeniden faize dönerse,yeltenirse,
Onlar cehennemliktir-bunu hak etmişlerdir.-
Artık orda sürekli kalırlar,kurtulmayı
Umarak yüzsüzlükle-tuhaf bir pişkinlikle-
Rab faizi tüketir,eksiltir,geriletir,
Faiz karışan malın-haksız/tersiz kazancın-, (…emeğin)
Bolluğunu,hayrını,yararını giderir.
Cidden yapılan hayrı,yardımı,paylaşmayı (Candan…)
Sadakaları(n) ise-emanete sadakat-
Kattığı bereketle zenginleştirir kat,kat.
576
Ulu Allah,küfürde,kibirde,bencillikte
-Günahta-ısrar eden-bunu bir huy edinen-
Kimseleri hiç sevmez-inatçı nankörleri-
Tövbe etmek bilmeyen/buna gerek görmeyen
Kullarını affetmez,tövbe edene kadar…
O’nun affetmediği/merhamet etmediği
Kullar ne bahtsızdırlar,ne kadar uzaktırlar
O’nun bengi aşkına-sonsuz mutluluğuna-
O’ndan uzak kalmanın-hasretiyle yanmanın- (..özlemiyle…)
Acısı/nedameti/kahredici zilleti (…meskeneti)
Cehennemden-Cehennem ateşinden-beterdir. Buna karşılık,bir de-her zamanda/zeminde- (…mukabil…)
İman ederek,iyi-seviyeli/erdemli-
Yararlı işler yapan-güzellikler üreten- (-salih amel işleyen-)
Namazlarını kılan-dosdoğru eda eden- (…ikame…)
Gönülden/öykünmeden zekatlarını veren
-Kirlenen emaneti arıtan/temizleyen
Has Müslümanlar var ya,teslim olanlar var ya,
Onların ecirleri-kutsal hediyeleri- (…armağanları-)
Rableri Katındadır,onlara korku yoktur,
Kaderleri mutluluk,yurtları sonsuzluktur.
Üzüntü de çekmezler,yokluk nedir bilmezler
Her iki dünyada da-yakında ve ırakta.- (geçmişte/gelecekte)
(Onlar ödüllerini Rablerinden alacak,
Ve onlar geleceğe dair kaygı,geçmişe
Dair hüzün/üzüntü/ızdırap duymayacak…) (…düş kırıklığı…)
Ey iman eden kullar-seçkinler/Müslümanlar!-
Yüce Allah’tan korkun,sorumluluğunuzun
Tam bilincinde olun insan olduğunuzun.
Eğer gerçekten tamsa O’nun yasalarına
O’na,şeksiz,şüphesiz yürekten güveniniz, (…katıksız/gerçek…)
İnancınız sağlamsa,O’nun kutsal aşkıyla (…bengi…)
Yanıyorsa içiniz,gerçek mü’minlerseniz….
Faizden-kaynaklanan,kirlenen-arta kalan
Kazançların tümünden vaz geçin yol yakınken.
Alacaklarınızı-kirlenmiş paranızı-
577
Bırakın,kullanmayın-harama bulaşmayın- (…mudara/pisliğe…)
Üç,beş kuruşluk çıkar için hayatınızı
-Hem dünya ömrünüzü,hem öbür dünyanızı-
Yakmayın/karartmayın/bozmayın/dağıtmayın.
Allah’ın bahşettiği tertemiz nimetleri (…lütfettiği…)
Faizle kirletmeyin,helal olarak yiyin.
Şayet söylenenleri-faiz ile ilgili-
Allah buyruklarına uymazsanız,bilin ki,
Tek Ölümsüz Yaradan ve Rasul tarafından
Faizcilere karşı-ya da faizcilerce-
(Güvensizlik duyarak Allah ve Elçisi’ne)
Amansız bir çatışma açılmış demektir ki, (… savaş açılmış/açmış
O zaman kimdir bozan,kim olmuştur barışı? olursunuz ki,)
Haberiniz olsun ki-şunu iyi bilin ki-
Eğer tövbe eder de-yanlış yoldan döner de-
Bundan vaz geçerseniz sermayeniz sizindir.
Artık geçenler geçmiş,yanlış(lar) düzelmiştir.(…silinmiştir.)
Ne haksızlık etmiş,ne haksızlığa uğramış,
Verdiğinizi almış-zararı karşılamış-
Olursunuz o zaman-adalete güvenin- (…dayanın.)
Eğer alacaklınız darlık içinde ise,
Eli genişleyene kadar mühlet verilmeli.(…veriniz/borcu erteleyiniz.)
Eğer siz gerçekleri görür ve anlarsanız,
Bu borcu sadakaya-sosyal dayanışmaya- (…yardımlaşmaya)
Zekata sayarsanız,ya da bağışlarsanız
Çok daha hayırlıdır,soylu bir davranıştır
Bu sizin için,işte toplumlar ancak böyle
Hem maddi,hem manevi yönleriyle kalkınır, (…ilerler/gelişir,)
Ayakta kalabilir,örnek olur Çağlar’a…(…önder/model…)
Ey siz iman edenler,Rabb’e boyun eğenler!
Arttırılmış olarak,kat,kat puan katarak
Sakın faiz yemeyin,bu suçu işlemeyin.
(Bu günaha girmeyin,boğazdan geçirmeyin!) (…haram lokma
Sorumluluk bilinci kuşananlar olun ki, yemeyin!)
(Allah’tan sakının ki,O’na teslim olun ki,) (…güven duyun ki,)
578
Sonsuz bir mutluluğa,olur ki kurtuluşa,
Felaha erersiniz-Cennet’e girersiniz.-
Sonsuz dek orada kalır gönenirsiniz.
BAKARA(2/275-281)
AL-İ İMRAN(3/130)
RUM(30/39)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜSTE’AN Adıyla
Eğer Allah yolunda öldürülür,ah,ya da
Ölürseniz bilin ki-iyi belleyiniz ki-
Allah’ın mağfireti,tükenmeyen rahmeti,
Keremi,inayeti,nusreti,meveddeti. (...muhabbeti)
Onların-bahtsızların-körlerin,sağırların (…sapkınların/kansızların)
Sizden dünyalık seven mal/mülk tutsaklarının (…hastalarının)
Toplamış oldukları-yığdıkça yığdıkları-
Bütün şeylerden daha hayırlı,değerlidir,
Büyüktür,yararlıdır,güzeldir,ebedidir. (…kalıcıdır.)
Allah yardım ederse eğer size/sizlere. (…ey mü’minler…)
Üstün gelecek kimse,artık hiçbir güç yoktur.
-Müslüman korkusuzdur,sonsuzluk yolcusudur. (…özgürlük…)
Desteğini çekerse-sizi bırakıverirse-
Yalnız bir başınıza-düşünün O’ndan başka
Ey inanan yürekler,kim yardım edebilir.
Ancak Ulu Allah’a-gücü sonsuz İlah’a
Güvenip dayansınlar her zaman Müslümanlar,
Başkalarına değil,çürüktür kuru dallar…
AL-İ İMRAN(3/157,160)
***
579
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HADİ Adıyla
Ne Yahudiler,ne de Hıristiyanlar asla
Hoşnut olmayacaklar,olmadılar,olmazlar
Onların dinlerine-inanç sistemlerine-
Ey Rasul,girmedikçe,-ey mü’minler sizler de!- (…uymadıkça…)
Sen de de ki onlara,-inatçı sapkınlara-;
“Ancak Allah’ın yolu,O’nun kılavuzluğu (…rehberliği…)
Gerçek kılavuzluktur,O’nun güvenli,nurlu
Yoludur tek doğru yol,lütfen anlayın bunu! (…artık anlasanız a!)
Hidayet Allah’tandır,O’dur eriştirecek
O’nun aydınlığına ancak İnsanoğlu’nu. (O’na…/Sonsuz…)
Sen bu yol(d)a yolcu ol ey Nebi,ey müslüman!
Sonsuzluklara çıkan tek güvenli yol olan
Allah’ın yolu varken,başka yola,yollara
Sapmak akıl karı mı,insana yakışır mı
Allah’tan gayrısına kulluk/ibadet etmek
Sana gelen ilimden-hüccetten/mucizeden-
(Ölümsüz Hakikat’in,zamanlar üstü vahyin,
En aydınlık,en derin duygunun/düşüncenin…) (…hikmetin/
Dupduru bilgisinden,dirilten nefesinden mucizdenin…)
Sonra heveslerine,onların gidişine
(Keyfi sistemlerine/çarpık fikirlerine…)
-Bilfarz uyacak olsan-and olsun ki Allah’tan
Gayrı sana ne yoldaş,ne bir dost,ne yardımcı,
(Seni O’nun elinden kurtaracak bir kimse…)
Ne bir arkadaş vardır,tek gerçek dost Allah’tır.
Onların bunca yanlış,sapkın,basit,anlamsız,
Traji-komik denecek kadar cılız,tutarsız
Karanlık tutkuları-aykırı tutumları-
Yetmezmiş gibi bir de,ne yüzle,ne cüretle;
Yahudi ve Nasrani olun ki doğru yolu
(Yahudileşin ya da Hıristiyanlaşın ki)
-Rabbim!Ne korkunç yalan,onların mantığı bu! (…ölçüsü…)
Bulasınız!”dediler,sözde akıl verdiler!
580
Ey Muhammed!Sen de ki;-Duysunlar,bilsinler ki!-
“Hayır!Eğer bir dine-bir inanç sistemine-
Uymam gerekiyorsa,hakka,doğru olana,
İbrahim’in dinine-hanifliğe/tevhide-
Uyarız,hiçbir zaman eş,ortak koşanlardan
(Allah’tan başkasına ilahlık yakıştıran)
Biri olmadı asla Tek Ölümsüz Allah’a,
Alemlerin Rabbine.Ona yakışmaz böyle
Akıldışı bir tavır,bir davranış,bir sapma,
Bir peygamberdir o çünkü,yüksektir karakteri. (…basireti.)
Onun yüreği saftır,aklı selim akıldır.”
Mü’minler deyiniz ki,gerçeği haykırın ki;
“Biz de Ulu Allah’a-Tek Dost’a,Yardımcı’ya-
Bize indirilene-kutlu sahifelere-
İbrahim’e,İshak’a,İsmail’e,Yakub’a,
İman soyundan gelen soylu torunlarına (…seçkin…)
-Onlardan olanlara/tertemiz kuşaklara-
Onlara verilene-tüm indirilenlere
Musa’ya ve İsa’ya-diğer peygamberlere-
Rableri tarafından/Katından vahyedilen (-Nezdinden indirilen-)
Her şeye iman ettik-kalp ile tasdik ettik (…onayladık)
Dil ile ikrar ettik,hayat nizamı bildik.
Onlardan hiç birini-birinden diğerini-
Farklı görmez,tutmayız,ayrımcılık yapmayız
Bizler,ancak ve yalnız,asla unutmayınız!
Yaratan ve yaşatan-ve öldürecek olan
Ve diriltecek olan-Tek Ölümsüz Allah’tan (İlah’tan)
Önünde eğilecek hiçbir güç tanımayan (…başka…)
Halis Müslümanlarız,iyiliğe çağrırız, (…hayırlara…)
Şerden alıkoyarız,biliniz farkındayız (…and olsun…)
Niçin yaratılmışız,niçin bu dünyadayız.
Mü’mince inanırız,mü’min gibi yaşarız…
Tek düşüncemiz vardır hayatta,tek kaygımız,
Bir tek kişiyi daha çevirmek yanlış yoldan,
Kurtarmak çırpındığı bataklıktan,burgaçtan! (…karanlıktan.)
Onlar inanırlarsa-eğer inansalardı-
-Yahudiler,Hristyanlar ve diğer inançsızlar…-
581
İnandığınız gibi-candan,iyi niyetli-
İnandırıcı,içten,kararlı olsalardı, (…olurlarsa,)
İşte asıl o zaman doğru yolu bulurlar,
-Hidayete ererler-kurtulmuş olurlardı.
Eğer yüz çevirecek-hıyanetlik edecek-
Olurlarsa çılgınca,akılsızca,küstahça,(…nankörce,)
Çıkmaz yola saparlar-cam duvara toslarlar!-
(Ayrımcılık çıkarıp sapan onlar olurlar.)
Düşerler ayrılığa,Allah yeter onlara
Karşı ey Nebi sana-hem de tam zamanında-
Yetişir,yardım eder,tutuverir elinden. (…kanat gerer gerçekten.)
O işitir ve bilir her şeyi tam/hakkıyla.
(O’dur O,içinizden her an,her yerde geçen
Dilekleri işiten,ayrıntısıyla bilen
Her tür niyetlerini/gelmiş/geçmişlerini…)
Seni korur,gözetir erişilmez gücüyle,
Sonsuz merhametiyle,şefkati sevgisiyle.
(Cümle mü’minler için geçerlidir bu ilke.)
Allah’ın değişmeyen,solmayan,silinmeyen
Boyasının rengiyle-ölümsüz ahengiyle-
Boyanın,O’na uyun-renksizlikten korunun.-
Kimliksizlik derdinden kurtulun,adam olun!
(Bir hayat sergileyin fıtratınıza uygun.)(…fıtrata uygun olsun!)
Rengi Allah’ınkinden,O’nun verdiği renkten,
O’nun renk verdiğinden-ki baskın tüm renklerden-
Daha güzel kim vardır/ne olur daha güzel?
Kim vardır boya vuran Allah’tan daha güzel?
-En kalıcı,silinmez,en güvenli,en derin…-
“Yalnız ve ancak O’na-Sultanlar Sultanı’na-
Kulluk ederiz!”deyin,eğilin,secde edin,
Huzurunda saygıyla,sonsuz erince erin….
De ki:”Allah hakkında hangi ruhla/kafayla
Çatışır durursunuz,çekişir durursunuz (…tartışır…)
Ey gafiller bizimle/imanlı benliklerle? (…kametlerle/yüreklerle?)
Delil mi ararsınız,hüccet mi sorarsınız?
Oysa ki O,bizim de Rabbinizdir,sizin de.
582
Bizim yaptıklarımız-sorumluluklarımız-
Kendimize aittir,kendinize aittir
Sizin yaptıklarınız-sorumluluklarınız.-
Bizler ancak Allah’a-Sultanlar Sultanı’na,
Cananlar Cananı’na/İlahlar İlahına…-
Bağlanmışızdır yalnız,içten gelen,katıksız
Bir aşkla,bir ihlasla,bütün varlığımızla (…coşkuyla…)
Adanmışızdır ki O,velinimetimizdir…(…gerçek Efendimiz’dir.)
BAKARA(2/120,135-139)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ALLAH Adıyla
(Ey Rasul/Nebi!Ey sen gönderdiğim Son Elçi!)
De ki:”Ey bilgisizler,ey kendini bilmezler,
Nefsine zulmedenler,onu rab edinenler
Güruhu,bıçkınları-hakikat kaçkınları!-
Kendini her şey sanan örümcek beyinliler! (…beğenmişler…)
Allah’tan başkasına ibadet etmemi mi,
Kula kul olmamı mı öneriyorsunuz ki
Yoksa şimdi siz bana,emrediyorsunuz ki!
(Çağırın taptığınız o sanal ilahları!)
ZÜMER(39/64)
***
583
Acıyan,Bağışlayan Rabbin VARİS Adıyla
Allah’ın kereminden-sonsuz hazinesinden-
Verdiği/bahşettiği sayısız nimetleri
İnfakta/dağıtmakta-yoksulu kollamakta-
Ellerini örtenler-cimrilik gösterenler- (…sıkanlar)
Sosyal dayanışmada-insanca paylaşımda- (…kardeşçe…)
Dostları ilə paylaş: |