Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)



Yüklə 3,46 Mb.
səhifə41/47
tarix26.07.2018
ölçüsü3,46 Mb.
#58412
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   47

Yarıştığınız şeyler-ruhsuz putlar/sanemler,-

Allah’ın dışındaki abur/cubur idoller

Nereye kayboldular,gittiler,yok oldular?

Size hiçbir yardımda bulunabiliyorlar,

-Bu ana/baba günü-el uatıyorlar mı?

Onu geçelim hadi,peki kendilerine

Olsun bir yardımları,ya da bir yararları (…zararları)

Dokunabiliyor mu,ulaşabiliyor mu?

(Onlardan bir iz var mı,bir ses duyuluyor mu?)

ŞUARA(26/69-93)

ZUHRUF(43/26-28)


*

642
Siz de içinizdeki putları parçalayın!

(İçinizdekiler de,dışınızdakiler de

Amansız düşmanıdır özgür iradenizin.) (…bilincinizin)

Şarkıcıya,lidere,futbolcuya tapmayın,

Özgür iradenizi üç/beş pula satmayın,

Altına/mala/mülke/gavsa köle olmayın!

Siz insansınız,”insan”,değerinizi bilin,

Seçkin konumunuzu evrenlerde fark edin!

Yönelmeniz gereken Kimse O’na yönelin,

Özgürlüğün ne demek olduğunu öğrenin,

En büyük onur olan “kulluk”la onurlanın.

Başkaları yanında şan/şeref aramayın!

İçinizdeki Ses’in frekansıyla ürperin,

Ateşiyle kavrulun,şavkıyla aydınlanın.

(Kimler şan,şeref,saygınlık arıyorsa

Bilsinler ki şerefin tamamı Allah’ındır. (Allah’tadır.)

O’ndan uzak kalanlar onursuzdur,bahtsızdır (…alçaktır)

İnsanlar arasında saygınlık kazansa da!

Beşeri ölçüler boy ölçüşemezler asla

İlahi ölçülerle ilahi yasalarla…)

Siz,siz olun gururu,bencilliğini bırakın,

Özgürlük sofrasının nimetlerini tadın!

Zamansızlığın sonsuz yüzlü kristallerinde

(Zamansızlık ufkunun sonsuz kristallerinde.)(…burcunun/

Koordinatlar üstü evren aynalarında yüzeylerinde)

Kendinizi/evreni “oku”mayı deneyin,

Eşyanın hakkati ayan/beyan belirsin,

Yabancılaştığınız egonuzla yüzleşin! (…yüzünüzle barışın/

Sözün özü;”Yaşamak” ne demekmiş öğrenin! tanışın!)


***
643


Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAKİM Adıyla


O Gün ki,zalim kişi-ters dönmüştür bilinci (…O zaman…)

Zulmeden her bir kimse,eğer yeryüzündeki

Servetler kendisine-servetlerin hepsine-

-Katar/kiler dolusu-sahip olsaydı onu, (…ait olsaydı…)

Azaptan kurtulmaya/beratını almaya

Karşılık kuşku yok ki,bir kurtuluş akçesi (…fidyesi…)

Olarak göz kırpmadan-Büyük Hesap Günü’nde- (…seve,seve…)

Verir,feda ederdi,azabı gördükleri (…gördüğünde.)

Zaman o günahkarlar,için,için yanarlar

Soğuk yüreklerinin en derin yerlerinde

Utancın,pişmanlığın kavuran hasretiyle. (…ateşiyle.)

Ancak aralarında-En Adil Duruşma’da-

Mutlak bir adaletle hüküm verilir,onlar

Kıl kadar haksızlığa uğratılmazlar asla!

(Ey Peygamber,ey Nebi!)De ki;”Ey siz insanlar!

-İnsanlık alesi!-Allah’a kulolanlar!-(Ey Allah’ın kulları!)

Rabbinizdden szie hak olan Ölümsüz Kelam,

Yüce Kur’an-ı Kerim-som ışık-Katımızdan

İndirilmiştir işte-apaçık bir mucize!- (…şekilde!)

Artık kim bundan sonra doğru yola gelirse,

-Işığa yönelirse/hidayete ererse- (…bunu tercih ederse,)

Ancak kendsi için gelecektr,her kim de

Saparsa,sapıtırsa,saptıracak olursa,

O da bu tercihiyle kendisi aleyhine

Sapıtır,zarar verir,sizin üzerinize

Ben bir vekil değilim,koruyucu bekçi de!”

(Sizlerin tercihiniz yüzünden ben sorumlu

Tutulmam,sizlere eksizksiz bildirmekle (…sadece…)

Görevli elçisiyim Allah’ın buyruğunu.) (Mesajı’nı.)

YUNUS(10/54,108)
***
644

Acyan,Bağışlayan,Rabbin RAUF Adıyla


Ey inananlar anın,Allah’ı çokça anın!

O’nu gündeminizden,bir an yüreğinizden

Çıkarayım demeyin,uzak tutmayın sakın!

(Bu sanıldığı kadar kolay olmasa bile,

İyi niyetinizi gösterin siz yine de!) (Samimi çabanızı…)

Ve O’nu sabah/akşam tesbih edin durmadan…(…hatırlayın…)

-Mutlu olmanız için O’nunla olun “her an!”- (Özgür…)

(Ömrün her saatinde-her zamanda/her yerde-

O’nu kesiksiz anın evrenlerle birlikte..)

Sizi karanlıklardan-küfür burgaçlarından-

Aydınlığa çkarmak-düşkünlükten kurtarmak-

İçin üzerinize keremiyle cömertçe

Rahmetini indiren O’dur ara vermeden.

Melekler eşliğinde destekleyip vahiyle

Dimdik ayakta tutan,koruyan ve kollayan.(…gözeten/sonsuz kol

Sizin iç af diler,aralıksız inerler. kanat geren…)

O’da,melekleri de üzerimize gufran

Ve rahmet indirirler,inerler de inerler…

O-Allah-mü’minlere-O’nu Rab bilenlere- (O’na yönelenlere-)

Karşı çok şefkatlidir,sonsuz merhametlidir.

Sınırsız bir merhamet,rahmet,izzet,hikmet,aşk

Kaynağıdır,her zaman uzak kalanlar O’ndan

En büyük zarardadır dünyada/ahirette.

(Geçmişi/geleceği zillettir,meskenettir.)
AHZAB(33/41-43)
***

645
Acıyan,Bağışlayan Rabbin VARİS Adıyla

Verilen refahları/varlıkları yüzünden (…sebebiyle)

Biz,yaşayışlarıyla,taşkın tutumlarıyla (…davranışlarıyla)

Şımarmış,gösterişe,kibre,böbürlenmeye,

Bencilliğe,gurura,kendini bilmezliğe

Kapılmış nice kenti/beldeyi/ülkeleri (…milletleri/ümmetleri)

Yok ettik zalimleri-sünetullah gereği-

-Hak ettikleri için zulümleri yüzünden.-

İşte geriye kalan silik izler onlardan,

Artık kendilerinden,kuru görkemlerinden… (…içi boş…)

Sonra o topraklarda-yerleri/yurtlarında-

Pek az kimseler cidden-eni/konu,gerçekten-

Oturabilmişlerdir,yer bulabilmişlerdir.

Bizler olmuşuzdur,Biz,ancak varis onlara.

Biz her şeyin ebedi varisi değil miyiz,

Dünyanın/ahiretin sahibi değil miyiz?

(O halde nedir bu hırs,bu açgözlülük insan?

Sana verilen her şey emanet değil mdir?

Rabbin kendilerine-şımarık yüzlerine-(akılsız/taşlaşmış kalplerine)

Bengi sözlerimizi-gönderdiklerimizi- (-vahyettiklerimizi-)

Hak ayetlerimizi okuyan bir elçiyi (…bildiren…)

Seçilmiş peygamberi-dosdoğru tebliğciyi-

Ülkelerin yerleşim ana merkezlerinde,

(Oranın seçkinleri/ileri gelenleri

Arasında(n) ortaya çıkarmadıkça asla…)

Başkent ve çevresinde görevlendirmedikçe,

O medeniyetlerin-kentlerin/beldelerin-

Sağlam yapılarını yok edici değildir.

Yok etmez kuşkusuz ki!O zalim değildir ki!

Zaten Biz ancak halkı inançsızlar/zalimler (…O…)

(Haksızlık edicilefr,sefihler/fitneciler…) (… beyinsiz…)

Olan memleketlerin/kentlerin/beldelerin

Dışında kalanları,zulme sapmadıkları

Sürece hiçbir ueri-ya da başkalarını-,

Değilizdir and olsun asla yok ediciler!


646
(Temeli adalettir mülkün hiç kuşkusuz ki!

Güçsüz düşer,devrilir devlet,küfürden değil

Haksızlkktan/zulümden tarihin defterinden (…sicilinden…)

Bir kalemde silinir,unutturuverilir.

Ders alan kimler olur geçmişten/gelecekten?)
KASAS(28/58-59)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin ŞEKÜR Adıyla

“Rabbimiz Tek Allah’tır!” deyip sonra dosdoğru

-Aldırmadan sinsice yapılan tahriklere- (Kapılmadan/Aldanmadan…)

Çevrilen dolaplara-yolda sabır/sebatla

Yürüyenler,onurlu/erdeml,dolu,dolu

Bir hayat yaşayanlar,birleştirmiş olanlar

Benliğinde “tevhid”le,”istkamet”i hakça,

Yiğitçe/müslümanca-var ya,onlara hiçbir

Elem,ızdırap,zşllet,utanç,nedamet,korku

Ulaşmayacak onlar-o gerçekten bahtlılar-

Muştulanacaklardır,üzülmeyeceklerdir (…onurlanacaklardır)

O Gün Yargılama’da,Divan kurulduğunda. (berat edeceklerdir.)

Kuşkusuz işte bunlar cennet halklarıdırlar,

Dostları yoldaşları,gerçek yaranırdırlar…

Yapmış olduklarına-yapa geldiklerine-

Yapmakta oldukları-işlemiş oldukları- (..tevessül ettikleri…)

İyi,güzel şeylere karşılıko vatanda,

O sonsuzlukyurdunda-en temiz rızıklarla-

Ağırlanacaklardır,bengi kalacaklardır,

İkramlanacaklardır,nimetleneceklerdir.
AHKAF(46/13-14)
***

647


Acıyan,Bağışlayan Rabbin ĞAFFAR Adıyla

“Ateş bize sadece sayılı gün içinde (…günlerde)

Dokunacak!” dediler şımarık Yahudiler! (…o bahtsız/kibirli)

-“Dokunmayacak ya da hiçbir zaman belki de!”-

De ki:”Allah Katından,O’nun izni olmadan

Siz bir söz mü aldınz,sözleşme mi yaptınız?

-Ki böyle bir şey varsa Allah sözünden caymaz!-

Kanıtlayın bakalım,-O ,zan altında kalmaz.-

(O’na bir iftira mı atıyorsunuz yoksa,

Bilmediğiniz şey mi söylüyorsunuz asla? ( ya da?)

Daha ne kadar sürer bu yalancılığınız?

Çok ileri gittiniz,işte şimdi yandınız?)

Eğer onlar inanıp,azık yapıp inancı

Allah’a tapsalardı-O’na inansalardı- (..bağlansalardı/güvenselerdi)

Büyüden/fitnelerden/bütün kötülüklerden

Özenle sakınsalar,korunmuş olsalardı,

(Sorumluluklarının verselerdi hakkını.)

AllahKatından olan,arzulanan/özlenen

Sevap daha hayırlı,daha büyük olurdu. (…bir ödül alırlardı.)

Ah,bir anlasalardı,bir bilselerdi bunu!

Bizim indirdiğimiz,sana vahyettiğimiz

Apaçık belgeleri-birçok mucizeleri-

Mukaddes metinleri-hikmet dolu sözleri-

Dosdoğru olan yolu,Benim şaşmaz yolumu.

Kitab’ta insanlara açıkladıktan sonra,

(İnanların önüne koyduktan sonra hala)

Gizleyenler vardır ya,-o gizleyenler yok mu-

İşte o sapkınlara-yolumdan çıkmışlara-

Hem Allah lanet eder,hem bütün lanetçiler…

(Böyle bir yeteneğe sahip bütün benlikler…) (…varlıklar.)

Ancak,tevbe edip de,pişman olup,dönüp de

Halini düzeltenler-hidayete erenler-

Gizlediği gerçeği açıklayan,ortaya

Koyanlar mütesnadır,bunların dışındadır.

648
Ben Alemlerin Rabbi,onların tevbesini

Kabul edebilirim,limitsiz rahmetimi

Hak eden kimselere veririm,esirgemem.

Sonsuzdur merhametim,hiç şaşmaz adaletim.

Hakkı inkar edip de,bu inançta,bu halde

(Küfreden,bu küfründe bağnazca direnip de)

Can verenler vardır ya,dikkat edin onlara!

Allah’ın,meleklerin,insanların hepsinin

İlenci onlaradır,işte onlar,onlardır

Her iki dünyada da uğrayanlar hüsrana!


BAKARA(2/80,103,159,161)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin KAVİ Adıyla

Yoksa insan ömrünce her arzu ettiğine

Sahip mi olacaktır,yaptıklarına sınır

Tanımayacak mıdır,bu nasıl bir mantıktır?

Hakikatin/gerçeğin insanoğlu kendinin

Arzu ve isteğine tabi olduğunu mu

Sanıyor,vehmediyor,gücünün yetkisinin

Sınırlı olduğunu-bulunduğu konumu-

Nasıl da unutuyor,Rabbin sonsuz gücüne

Karşı küstahlığını sürdürüyor bencilce! (…nankörlüğünü/kibirle.)

Dünya da/ahiret de Allah’ındır sadece.

(Onları istediği şekilde,dilediği

Zaman dilediğince verir dilediğine.)

İşte o sapkınların-kısa akıllıların-

Karanlık aydınların(!)-öyle sanılanların-

Yüce Yaratıcı’nın büyük ayetlerine

Burun kıvıranların/kasılıp duranların!)

649
Erişebileceği bilgi/görgü düzeyi

Ancak bu olabilir-gözleri perdelidir,

Kalpleri mühürlüdür,dilleri zehirlidir.

İlimdeki son sınır-bakış açılarında- (…açısındaki.)

(Bilgi ufukları da sınırlıdır dünyayla.)

Şüphesiz senin Rabbin,evet O,sapkınları

(Yolundan sapanları/savrulup duranları) (…toz,toz/kül,kül

Çok daha iyi bilir,görür,değerlendirir. savrulanları)

Hidayette olanı,doğru yoldakini de,

Daha iyi bilendir,-bilgisi limitsizdir.-

(İç/dış çizgileriyle/maskesiz halleriyle.)

Sen sürdür tebliğini,onların hallerini

İzleyerek hidayet vermek,ödüllendirmek

-Arzu ettiğin gibi imana yönlendirmek- (Çok istediğin…)

Ya da cezalandırmak senin işin değildir.

Göklerde de,yerde de-gelmişte,geçmişte de-

(İkisi arasında gizli/açık ne varsa!)

Allah’ındır hepsi de,varisi/murisi de

O’dur mülkün sahibi,mutlak yöneticisi. (…otoritesi/Malik’i,Melik’i

Bu,Allah’ın sonuçta dünyadayken onlarla de.)

Sizleri sınaması/sınayarak sizleri

Yaptığınız şeylerle-işlediklerinizle-

(Teste tabi tutması işledikleri ile)

-İnsanı insanlıktan çıkaran,yozlaştıran

Sapkın davranışları/karanlık yaşamları(n) ( amaçsız hayatları(n))

Tam cezalandırması,güzel davrananları (Cezalandırılması…)

Daha güzeli ile,daha değerlisiyle

Mükafatlandırması içindir kuşkusuz ki!(Ödüllendirilmesi…)

Bu O’nun adaleti/hikmeti gereğidir.-

(Rabbim!Koru bizleri yıkıcı tutkulardan!)(…yakıcı…)
NECM(53/24-25/29-31)

***


650
Acıyan,Bağışlayan Rabbin KAYYUM Adıyla

Gökte nice burçları-değişik boyutları-

Yıldız kümelrrini-müthiş galaksileri-

Ak/kara delikleri-paralel evrenleri…-

Sonsuz koordinatlı dev gök adaları(nı)

Tomar,tomar dürülen evren yüzeylerini,

(Bazan bükülenleri,bazen büzülenleri...)

Var eden,içlerinde-sonsuz katmanlarında- (…yüzeylerinde-)

Şaşmayan/aksamayan sonsuz yörüngelerde

Bir kandili-güneşi- ve nur serpen bir ay’ı (…çerağı…)

Işığı yansıtıcı-yeri aydınlatıcı-

Olarak yerleştiren,barındıran,yüzdüren

Şanı çok yüceAllah-gücü sınırsız Kadir.-

Yüceler Yücesi’dir-temizdir/mübarektir.-

(Bereket kaynağıdır,sonsuz nur pınarıdır.)

O pınardan kananlar-o ışıktan yananlar (…nurdan aydınlananlar)

İçleri kavrulanlar,hem yanan,hem yakankar

-Bunun ne olduğunu anlamaz yanmayanlar!-

Halis müslmanlardır,ebedi aşıklardır.

Öğüt,ders,ibret almak-örnek bir hayat kurmak-(…ömür sürmek)

-O’nun ayetlerini-muhteşem kudretini- (…sınırsız…)

Görerek,anlayarak,yürekten ürpererek

Şükretmek isteyenler için birbirlerini(n)

Ardı sıra akarak,bilinçle izleyerek

Akıp giden geceyle,gündüzü getiren de (…var eden de)

O’dur ki,tüm evrenler-yerler/gökler/varlıklar-

Erişilmez gücünün denetimindedir de. (…yönetimindedir de.)

Bu O’na ağır gelmez,hiçbir yorgunluk vermez.

(O’nun için imkansız birşey düşünülemez.)
FURKAN(25/61-62)
***

651
Acyan,Bağışlayan Rabbin NASİR Adıyla

Hiç yerinde durmaya,her anı başka olan,

Devinen/genişleyen/büzülden ve ürperen,

Sonsuz yörüngelerle,burçlarla,kürelerle,

Boyutsuz yüzeylerle-müthiş galaksilerle-

Dönüş sahibi olan,dönmekten yorulmayan (..döndükçe genişleyen)

Hayatın çevrimine/varlığın görkemine

Sınırsız sahne olan,sağanaklar yağdıran,

Dönüp/dolaşan göğe,her türden bitkilerle

Sürülüp yarılmaya,yoğun çatırtılarla

Ölüyken canlanmaya,ürünler alınmaya

Elverişli şekilde yarattığımız yer’e, (arz’a)

Hayat tüten/fışkıran bereketli toprağa

Yemin ederim ki bu benzersiz Kitab-Kur’an-

-Ölümsüz sözlerimivahyi-taşıyan Furkan.-

Yanlış ile doğruyu kesinkes bir şekilde (şeksiz,şüphesiz hem de)

-Hiçbir kuşkuya meydan vermeyecek şekilde.-

Ayırt eden bir sözdür,kutsaldır,ölümsüzdür.

O bir şaka değildir,alay/eğlence ya da

Hele anlamsız,yanlış,amaçsız bir söz asla!

Onlar eğer bir tuzak-tuzak üstüne tuzak-

Kuruyorlarsa Ben de akılsız başlarına

Geçiriyorum işle tuzaklarını bir bak!

(Tuzaklarına karşı,oyunlarını bozmak.) (…karşı tuzak kurarark!)

Mühlet ver kafirlere-küfre gömülmüşlere-

Onları sen bir süre-kısa bir süre sade-

Brak kendi hallerine,yakında ulaşacak

Desteğimiz ana da,sana uyanlara da,

Ey Nebi,ey Muhammed!Sabret göz sözümüzdir.

(Eğer onlara layık olabilrsek biz de,

Ulaşır Yaradan’ın yardım eli,desteği

Can kardeşler dünyada/ahirette bize de…)
TARIK(86/11-17)

***
652


Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAKİM Adıyla

Çok yalan söylemeyi-sık,sık yemin etmeyi-

Huy edinmiş yalancı,günahkar,iftiracı

Kişinin vay haline-kötü geleceğine!- (-parlak istikbaline!-)

(Yalana sığınarak/kendini aldatarak)

Bunda-yalancılıkta-sınır tanımayarak

Günahlara gömülden,tapanların tümüne (…topuna)

Toptan yazıklar olsun,azap onları bulsun!(Birden…)

Nedametten,tevbeden nefret ettiklerinden

-Nasipsizliklerinde/akletmemelerinden-

Dolayı başlarına gelenler ibret olsun! (…gelecekler nam…)

O ki,Yüce Allah’ın-Tek Ölümsüz İlah’ın-

Ayetleri/sözleri-hikmetli öğütleri-

Yüzüne okununca dinler de,hemen sonra (Kendine…)

Büyüklük taslayarak,gurura kapılarak

Onları-ayetleri-hiç işitmemiş gibi

Kütahça direnir de,ısrar eder küfründe.

Müjdele böylesini artık elem verici

Acıklı bir azapla,-utançla/mutsuzlukla- (…onursuzlukla)

(Onlar tutsaklarıdır taşkın egolarının.)

O,ayetlerimizden-bengi sözlerimizden-

Bir şey öğrendiğinde,ya da fark ettiğinde,

Yahut işittiğinde-bu karanlık tip yine-

Başlar alay etmeye bu sefer de onlarla!

Bunlar için kuşkusuz ahiret hayatında

(Dünyadakinden kat,kat ağırı,fazlasıyla)

Bir azap vardır acı,yıkıcı,horlayıcı,

Çok aşağılayıcı,yerlere batırıcı.

Ötelerinde ise-geleceklerinde de-

Yalnız Cehennem vardır konuk edildikleri! (..ağırlanacakları!)

Kazanmış oldukları-kazandım sandıkları-

Ucuz dünyalıkları-değersiz metaları-

Şeyler de,hiçbir şey de-değer verdikleri de-

Allah’ı bırakıp da-O’ndan uzaklaşıp da-

Edinmiş oldukları-dost/yoldaş sandıkları
653
-Putlar da/ilahlar da-onlara hiçbir fayda

Vermez,sağlamaz asla,onlar için geriye

Çevrilmez azap vardır,budur hakkı onların. (…payı…)

İşte bu Kitab-Kur’an-Rabbinizin Katından

Işıktır,hidayettir,hak yolu gösterendir.

(Ölümsüzlük yolunun tek şaşmaz rehberidir.)(.yolunda/kılavuzdur.)

İç/dış dünyalardaki Rabbin ayetlerini

İzlemek,incelemekçok boyutlu düşünmek

Onların üzerinde derin/sağlam bilgiyle,

İşte budur kurtuluş,özgürlük,aşk,hidayet. (…hikmet.)

Ve Rablerinin kevni/vahyi ayetlerini

Onaylamayan,yalan,geçersiz,eksik bulan,

O yok sayanlar var ya,kula ya da eşyaya

Kullukta karar kılan-kulluğu tercih eden-

Bu akıl,sır almaz bir bayağılaşmadır ki,

Onursuzlaşmadır ki,zillete düşmedir ki,

Böyle davrananlara en ağır olanından

Acı,elem verici,pek murdar,acınası

Onursuzlaştırıcı,rahmetten dışlayıcı

Büyük bir azap vardır,utanç,düşkünlük vardır. (…beklemektedir.)

Karşı konulamayan zillet/meskenet vardır. (…durulamayan…)

Ey Peygamber,ey Nebi!İnananlara de ki;

“Tek,tek önderleryle-Yüce Mahkemesi’nde-

Allah’ın her milleti sorguya çekeceği,

Ortaya koydukları-elde ettkleriyle-

Ödüllendireceği/cezalar vereceği

Günün-Hesap Günü’nün-er/geç geleceğini,

Allah’ın günlerinin gelip çatacağını

Ummayan kimseleri-ümit etmeyeleri-

Şimdilik,şu günlerde-her zamanda/her yerde-

Bağışlasınlar,çünkü Bir Allah her ümmeti

Sürdürmüş oldukları-işlemiş oldukları-

Fillerine göre-kazandıkları ile- (…kesbettikleri…)

Sorguya çekecektir,değerlendirecektir,

Cezalandıracaktır,başka şey için değil!”

654


(Sakın kapılmasınlar,sabretsin Müslümanlar

Ağır baskılarına ve kışkırtmalarına

Sinsi tahriklerine,dürtüklemelerine…)(Zayıf hilelelerne/oyunlarına…)

Yoksa kötülükleri işleyip duranları

(Kötülükler peşinden seyirten tipsizleri!)

Ölümlerinde ya da sağlıklı günlerinde

-Dünya hayatlarında/büyük fırsatlarında-

İman edip,yararlı,iyi,güzel işleri

İşleyen kimselerle-güzel edimlilerle- (…erdemlilerle)

Yoksa aynı kefeye koyacağımızı mı

Sandılar,sanıyorlar,ne kötü,ne bayağı

Bir hüküm veriyorlar,geçmişe/geleceğe

Ne kadar sığ,sınırlı,dar açıdan bakıyor,

Tefekkürü bilmeden akıl yürütüyorlar!

Allah,gökleri/yeri hak olarak yarattı

(Gerçek amaç uğruna,boşuna değil asla!)

Yerli yerinc(d)e ölçü/denge/oran içinde

Belli/belirlediği sürede,böylelikle

Dünya hayatındaki kısa yaşantısında

Herkes kazandığına-elde ettiklerine-

Göre karşılık görsün,uygun yerlere göçsün!

Getirilsin yüz yüze geçmişi/gelmişiyle,

Dünüyle/bugünüuyle-yaptıkları işlere

Karşı kendilerine verilirken adilce (…gerekli/cömertçe)

Ödüller/cezalarla onlar bir haksızlığa

Uğratılmasın asla,herkes gerçeği görsün!

Allah’ın Katındaki gerçek konumu da…(…değerini de…)

CASİYE(45/7-11,14,21-22)

***
655

Acıyan,Bağışlayan Rabbin BEDİ’ Adıyla

Şimdi sen sor onlara-inançsız bahtsızlara- (-bahtsız inançsızlara-)

Ey Rasul/Ey Muhammed!Yaratma bakımından

Onlar mı daha çetin/onları yaratmak mı

Güçlüdür-düşünsünler-daha mı güçtür yoksa, (…güçlü)

Bizim yarattığımı,ruh aşıladığımız,

Hayat bahşettiğimiz,onurlandırdığımız

Şuurlu varlıklar mı-canlılar/cansızlar mı?

(Sonsuz koordinatlı yerler/gökler,sistemler…)

Şüphesiz Biz onları-şuurlu varlıkları- (..sorumlu…)

Yapışkan bir çamurdan-konsantre bir balçıktan-

Yarattık sınav için,onlar yaratılışça

-Takdir ettiğimizden/düzenlediğimizden-

Daha mı üstündürdürler,daha mı güçlüdürler? (…değerlidir?)

Bizim yarattığımız,iyi tanıdığımız,

Çok iyi bildiğimiz şeytansılar türünden

Daha üstün sanılan birileri midirler?

(Kendilerine nasıl bakıyorlar acaba?)

Ne var kisen onlara –ey Nebi!-sapkınlara- (…onların hallerine)

Şaşırıp duruyorsun,çok hayret ediyorsun! (..taaccüp…)

Rabbin buyruklarına karşı duruşlarına,

İnançsızlıklarına,çirkin inançlarına (…,çarpık/yamuk…)

Beyinsizliklerine,bilinçsizliklerine…

Rabbin yaratmasına,kudreti karşısında

Hayranlık duyuyorsun,boynunu büküyorsun!

(Sen en doğru olanı görüyor,yapıyorsun.)

Oysa onlar seninle hep alay ediyorlar,

İşin şakasındalar,Bir Gün anlayacaklar

Ancak bunun bir şaka olmadığını asla!

Düşünüp,taşınmaya çağırıldıklarında

Düşünmüyorlar,bir de öğüt verildiğinde

Onlar kendilerine almıyorlar öğüt de!

Bir mucize görseler,bir delil,küçümserler,

Görmezlikten gelirler,dudak büküp geçerler.

656
Bir ayetle yüz yüze geldiklerinde ise,

O nankörler/arsızlar alay bile ederler! (bir de…)

“Bu açık bir büyüden,ancak boş bir sihirden

-Büyüleyici sözden/etkileyici halden-

Başka birşey değildir,boştur,sahtedir!”derler.

“Gerçekten can verdikten-ömür sona erdikten-

Toz,toprağakarışmış,izi,mizi kalmamış

Bir iskelet,bir kemik hazinesi halini

Aldıktan/dönüştükten sonra mı biz yeniden

Kaldırılcağız ki diriltlip sinlerden? (…topraktan?)

Ya bizden öncekiler-gelmiş/geçmiş nesiller-

Atalarımız da mı-bababalarımız da mı- (…hısımlarımız da mı)

Diriltileceklerdir,can vderileceklerdir.

-Sorgulanmak üzere-haşredileceklerdir?”

De ki:”Evet,hem de siz aşağılanmış,zelil,

Unutulmuş olarak,boyun bükmüş,hor,hakir (Terk edilmiş…)

Olarak-belirlenmiş Son Saat geldiğinde-

Diriltileceksiniz,haşredileceksiniz!”

(Çünkü münkirlerdiniz,alçak nankörlerdiniz!

Duruşmaya çıkacak yalnız onlar değildir,

Herkes yargılanacak En Adil Mahkeme’de.)

O olay-diriltilme/Hakikatle yüzleşme-

Korkunç/müthiş bir Sesten,bir komuttan/emirden

(Diriliş borusuna ikinci üfürüşten)

İbaret olacaktır-o tek bir haykırıştır- (…frekanssız bir sayhadır.)

Onlar,o an öylece şaşkınlıkla/dehşetle (korkuyla/haşyetle)

Baka kalacaklardır-dona kalacaklardır!-

Gözleri fal taşına dönüşmüş bir şekilde,

Ağızlarına gelmiş bir halde yürekleri!

Som gerçeği görünce yalanlayan kafirler, (…münkirler,)

Korku/telaş içinde hayıflanarak,derler;

“Eyvahlar olsun bize,başımıza gelene!”

(Hep uyarıldığımız,o inanmadığımız)

“Din Günü-Hesap Verme Günü-bugündür işte!”


Yüklə 3,46 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin