|
Oranın,servetleri,sağlıkları,güçleri
|
səhifə | 10/13 | tarix | 25.07.2018 | ölçüsü | 0,78 Mb. | | #57975 |
| Oranın,servetleri,sağlıkları,güçleri,
Sözde varlıklarıyla,şık dünyalıklarıyla
Şımarmış varsılları kibirlenip derler ki;
(Kısa akıllarıyla,çarpık mantıklarıyla)
“Biz size gönderilmiş,beğenilmiş,seçilmiş
Elçilik yaptığınız,bizi çağırdığınız
Şeyi tanımıyoruz,ona inanmıyoruz. (Vahyi…)
(Sizinle gönderilen şeyleri yadsıyoruz.)
93
Yine onlar-o yarım akıllılar-derler ki;
“Söylediklerinizden bir şey anlamıyoruz!”
-Nasıl anlasınlar ki,yok ki basiretleri,
Akletmez yürekleri,çürümüş beyinleri…-(…körelmiş…)
Ve ilave ederler-ve şunu söylerler ki;
“Malca da,evlatça da üstünüz soy,sopça da,
Biz daha çoğuz,daha işte,bakın sizlerden.
Kuşkunuz olmasın ki-haberiniz olsun ki-
Biz uğratılacak da değiliz azaba hem!”
Ey Resul-Nebi!De ki,Onlara haber ver ki;
“Rabbin dilediğine,uygun gördüklerine,
Çoğaltır,genişletir rızkını bol,bol açar.
Dilediğine ise-hikmeti gereğince-
Kısar,ölçülü verir,daraltır,böyle sınar…
Ne var ki bu hikmeti,bu ilahi gerçeği
(Duygusu düşüncesi,basireti,sezgisi
Dünya ile sınırlı,sonsuzluk hayatını
Hesaba katmayanlar,tek dünyalı tatsızlar,(…bahtsızlar,)
Her şeyin bu dünyada “bir an”lık bir zamanda
Başlayıp ,bittiğini-yel gibi estiğini-
Sanan et kafalılar,bahtsız üstü bahtsızlar
Büyük bir aldanışın dipsiz burgaçlarında
Debelenip dururken Ahiret gerçeğini..)
İnsanların pek çoğu bilmiyor ne yazık ki!
Yoksa sorumluluktan kaçmaya bahane mi
Arıyor aklı sıra,ne kadar arasa da
Hiçbir işe yaramaz O Gün hiçbir bahane!(…geçerli bir…)
“Ey insanlar,kullarım!Değerli varlıklarım,
Dünyada/ahirette yalnız komadıklarım!
Sizi Huzurumuz’a yaklaştıracak,size
Katımızda saygınlık,seçkinlik,ayrıcalık,
Kurbiyet,değer,sonsuz huzur kazandıracak
Olan ne mallarınız,-iğreti varlığınız-
Kof dünyalıklarınız,avadanlıklarınız,
Ne soyunuz,sopunuz,ne evlatlarınızdır.
İman edip,barışa,kardeşliğe,sevgiye
Yönelik işler yapan,bu yolda içtenlikle
Çalışan,çabalayan kimseler müstesnadır.
(İmanına yaraşan,değer,önem taşıyan
İyi,yararlı,güzel amellerde bulunan…)
İşte onlar,o üstün,yiğit benlikler var ya,
Onlara yaptıkları şeylerin karşılığı
Kat,kat verilecektir,esirgenmeyecektir.
Seçkin,dingin,güvenli,harika manzaralı
Cennet odalarında,köşklerde,saraylarda
Ağırlanacaklardır,mutlu olacaklardır,
Müjdeleneceklerdir,çok sevineceklerdir…
94
Ve ayetlerimizi-bengi sözlerimizi-
Boşa çıkarmak için,hükümsüz kılmak için,
Amacından saptırmak,gözlerden silmek için,
Koşuşturup duranlar,çabalayanlar var ya,
Onlar da bir azapla,düşkünlükle yüz yüze
Gelecekler,dehşetle donup kalacaklardır.
Azabın içersinde kendi kendileriyle
Yüzleştirilecekler,karşıla(n)şacaklardır
Dünya hayatlarında yapmış olduklarıyla…
Ve izharen Huzur’a,Divan’a,Duruşma’ya
Getirileceklerdir,bekletileceklerdir…(…arz edileceklerdir…)
Hesap vermek üzere Hakim’ler Hakimi’nin
Adaletten kıl kadar şaşmaz Mahkemesi’nde
Sorgulanacaklardır,yargılanacaklardır…
SEBE(34/28-38)
İBRAHİM(14/21)
FECR(89/15-16)
***
Sizler bir selam ile sevgiyle,esenlikle
Selamlandığınızda,sizler de ondan daha
Güzeliyle karşılık verin selamlayana,
Ya da aynısı ile selamlayın,böylece
Bağlar daha güçlensin yürekler arasında,
Barış,kardeşlik,erinç yaygınlaşsın toplumda…
(Ya da barış teklifi alırsanız,siz daha
Güzel bir teklif ile karşılık verin işte!)
Hiç kuşkusuz ki Allah,her şeyi bilen İlah,
-Dünyada/ahirette esenlik veren Fettah-
Her şeyin hesabını,-açığı,gizlisiyle-
Arayandır,sorandır,tam eksiksiz tutandır.
İşlenen günahların,suçların cezasını
Hakça uygulayandır,cezasız brakmayandır.(…haktan ayrılmayandır.)
(İşlenen her fiili/geçmişi,geleceği/
Kusursuz bilmektedir/eksiksiz görmektedir
Yüce Bilgeliğiyle değerlendirmektedir.
Bizlere düşen görev,sorumluluk bilinci
İle taçlandırmaktır dünya hayatımızı.)
NİSA(4/86)
***
95
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Varis Adıyla
Allah sizlerden iman edip iyiliklere,
Barışa,kardeşliğe,sevgiye,adalete
Yönelik davranışlar içine girenlere,
Kendilerinden önce-zaman/mekan içinde-
Gelen toplulukları sahip,hakim kıldığı
Gibi şu gezegende-çileli yeryüzünde-
-Putperest müşriklerin,inkarcı sapkınların
Arzularını bile-hikmeti gereğince-
Yerine getirdiği-hükümranlık verdiği-
Gibi sonsuz gücüyle,lutfuyla,keremiyle,
Onları da oraya-dünya coğrafyasına-
Hakim kılacağını-varis kılacağını-,
Onlar için beğenip,razı olduğu Din’i,
Seçtiği dinlerini-yani İslamiyet’i-
Yine kendilerine/kendi benliklerine/
Güç kaynağı yaparak,onların iyiliği
İçin sarsılmaz,sağlam,güvenli temellere
Oturtarak güzelce tam koruyacağını(na),
Korkulu,çalkantılı,güvensiz,kargaşalı
Bir dönemin ardından huzurlu bir döneme
Ulaştıracağını(na),kavuşturacağını(na)
Va’d etmiştir yeminle korkuları güvene(Söz vermiştir…)
Dönüştüreceğini,gönendireceğini…
Çünkü onlar yalnızca kulluk ederek Bana (O’na)
Hiçbir şeyi eş ortak koşmaz,kibirlenmezler,
Başlarına gelen fitneye sabrederler.
Artık kim budan sonra inkar ederse,işte
Onlar ilahi/kozmik sınırı aşanların
Ve yoldan çıkmışların,sapkın günahkarların
Ta kendileridirler-ah,ne talihsizdirler!-(…nasipsizdirler!)
(Dünya hayatlarında yapmış olduklarının
Sonuçlarına nasıl katlanabilecekler,
Yargılama’dan nasıl kurtulabilecekler..?)
NUR(24/55)
***
96
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Fettah Adıyla
İşte Biz o yerlerde/ve bütün yeryüzünde-
Ezilen toplumlara/horlanan insanlara/ (…mustazaf mazlumlara)
Lutfumuz,keremimiz,sonsuz rahmetimizle
Nimet,bağış sunmayı,yardımda bulunmayı,
Zafer kapılarını birer,birer açmayı (…ard ardına…)
-Geçmişe,geleceğe örnek olmak üzere…-(…ibret…)
Ve önderler,öncüler,kılavuzlar yapmayı,
Mukaddes topraklara/bütün coğrafyalara/
Mirasçılar kılmayı diliyorduk onları.
Orada-yeryüzünde,kuşaklar,iklimlerde-
Onlara imkan,kudret,güven,hikmet,sekinet,
Esenlik,izzet,devlet,nimet üstüne nimet
Vermeyi yüceltmeyi,arza yerleştirmeyi,
Firavun’a,Haman’a,güçlü ordularına
-Onlar gibilerine-hep endişe içinde
Korkmakta oldukları şeyleri göstermeyi,
-Berikiler eliyle korktukları şeylere-
Uğratarak onarmak kırgın yüreklerini,
Güldürmek istiyorduk mazlumların aslında,(…hüzünlü…)
Yüzyıllardır gülmeyi unutan yüzlerini…
Ve tattırmak zaferin onurunu coşkuyla! (…yaşatmak….onurunu coşkunca…)
(O zafer ki,Allah’a candan bağlananlara,(Bir…)
Güvenen,başkasına kulluk etmeyenlere
Verilir,ele geçen en büyük ganimeti(…gözde…)
Allah’ın rızasıdır dünyada/ahirette…
Bundan karlı bir zafer düşünülebilir mi?(…büyük…)
Keşke anlasalardı bu gerçeği onlar da,
Kusur etmeselerdi kulluk görevlerinde…)
KASAS(28/5-6)
***
97 Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hakim Adıyla
Ey Nebi!Görmedin mi,ey insanlar sizler de,
Allah’ın sana nasıl bir örnek verdiğini?
-O’nun kişiliğinde kuşkusuz sizlere de-
Güzel,doğru,hikmetli,düşünceli,etkili
Bir söz,sağlam ve güçlü kökü cömert toprakta
Sabit,gümrah dalları,budakları göklerde
Olan hoş bir ağaca benzer,Rabbin izniyle
Her mevsim hevenk,hevenk olgun yemişlerini
Verir bol,bol cömertçe O’nun bereketiyle…
Kapsamlı düşünsünler-tefekkür etsinler de-
Öğüt alsınlar diye,insanlara böylece
Allah böyle örnekler getirmektedir işte!.
(Yüreklerimizdeki iman fidelerimiz(…fidanlarımız/ağaçlarımız)
Faydalı ilimlerle/her tür ibadetlerle/
-Pozitif enerjiyle-sulanıp,beslenmezse,
Köksüz,dalsız,budaksız kalınca olgunlaşmaz,
Acılaşır,yenilmez ömür meyvelerimiz.(...Tatsız,tuzsuz olurlar….)
Boynunu büker kalır hem hayat ağacımız…)
Kem sözün örneğiyse;Gövdesi koparılmış,(…baltalanmış,)
Toprak üstünde kalmış,dağılmış,parçalanmış
Olduğu için asla ayakta duramayan,
-Bir desteği olmayan,buna ihtiyaç duyan-
Bir yemiş/ürün verme imkanı bulunmayan,(…olanağı kalmayan,)
Bir ağaca benzer ki,onun ne bir meyvesi
Olur,ne bir gölgesi,ne bir serinlik verir…(…ne de serinliği…)
(İnançsız yürekler de işte aynen böyledir…)
Yüce Allah,kararlı,tutarlı ve anlamlı
Sözle inananları-andını tutanları-
O’na kayıtsız,şartsız teslim olan,güvenen
Halis Müslümanları-gerçek kahramanları-
Hem dünya hayatında,hem ahiret yurdunda
Sağlamlaştırır,tutar sapasağlam ayakta. (…sabit kadem…)
Ve korur azabından,dışlamaz rahmetinden (…bağışından.)
Sonsuz merhametiyle,şaşmaz adaletiyle.
Allah,zulmedenleri saptırır kuşkusuz ki!(…zalimlerin ayağını kaydırır…)
(Kullanmasına engel olmaz iradesini,
Asla göz ardı etmez kulunun dileğini.
Sapkınlıktır-ne yazık-zalimlerin tercihi.(Haksızlıktır…)
Yerli yerince yapar O her dilediğini…
(Sünnettulah gereği bellidir akıbeti (…Sünnetullah’a göre…)
Böyle davrananların,akılsızca,arsızca (…küstahça)
Nankörlük edenlerin Rabbin nimetlerine…)(…verdiklerine/ikramlarına…)
İBRAHİM(14/24-27)
98
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Selam Adıyla
Şöyle yalvar Allah’a ta yürekten ey Nebi!(…has inançla…)
-Ey Muhammed Ümmeti,ey insanlar sizler de!-
“Gireceğim her yere,doğruluk,dürüstlükle
Rabbim,girmemi sağla endişesiz,korkmadan,
Çıkacağım yerden de doğruluk,dürüstlükle
Çıkmamı sağla yine lutfunla,kereminle.(…yardımın,ikramınla..)
Katından-Tarafından-sonsuz güç kaynağından
Bana yardım edici,umut,güven verici,
Yolunda başarılı olma çabalarımda (Hayatta…)
(Senin şaşmaz,değişmez ölçülerine göre.)
-İnsanlığa yararlı olacak her alanda-(…adımda-)
Bir kanıt,bir kuvvetle-etkin sultan bir güçle-
Destekle sonsuz kayran,limitsiz şefkatinle.
(Zaten Senin yolunda olanlar insanlığa
En büyük katkıları yapmıştır,yapmaktadır,
Her zamanda/mekanda onlar yapacaklardır
Senin desteğin,Senin güzel yardımlarınla.
En başta peygamberler,onları izleyenler…
-Alimler,sanatkarlar,adaletli liderler…- (…adil yöneticiler…-)
Onlar gerçek öncüler,gerçek kahramanlardır.
Onlar ki,insanlığın kilometre taşları
Olan olağan üstü işler başarmışlardır.
Senin sonsuz nurundan aldıkları ışığı (…yansıyan ışıkları…)
İnsanlığın yoluna serpen gür çerağlardır…
Girdikleri her yere doğrulukla girmişler,
Çıktıkları her yerden dürüstlükle çıkmışlar,
İnsanlara en güzel örnek/model olmuşlar,
Kah sonuç alabilmiş,kah alamamışlardır.
En yoğun acılara sabırla katlanmışlar,
Çabalarında geri adım atmamışlardır…
Hep hatırlanmışlardır,hatırlanacaklardır…
(Ancak O’nun verdiği güçle,destekle bizler
Sağlam basabiliriz,ilerleyebiliriz
Hedefler Hedefi’ne doğru dev adımlarla,
Açılır önümüzde sonsuzluk kapıları…
Girdiğimiz her yere girersek doğrulukla,
Çıkarsak çıktığımız her yerden dürüstlükle,
Özgürlük pınarından doldurulmuş sağraktan
Vuslatın ellerinden tensim içebiliriz.
Bizim için goncalar açabilir zakkumlar,
Gümrah aydınlıklara dönüşür karanlıklar,
Yıldızsız geceler(d)e bedir olabiliriz…)(Gelecek kuşaklara umut verebiliriz,
Ufuklar ötesinden haber alabiliriz…)
İSRA(17/80)
***
99
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kahhar Adıyla
Ve yine bu Kitab’ta-onların kitabında-
Yehudoğulları’na-Son Mesaj Kur’an’da da-
Biz şuna hükmettik ki;-vahiyle bildirdik ki;-
“Şanıma and olsun ki,-Hakk’a yemin olsun ki-
Sizler şu yeryuvarında iki defa kargaşa,
Bozgunculuk,anomi çıkaracaksınız da,
Azgınlık düzeyinde/azma derecesinde,-
Kendini bilmezlikle/büyük bir serkeşlikle-
Yoldan çıkacaksınız ve kapılacaksınız
Böbürlenip küstahça,bir kibre,bir gurura (…hem büyük bir kibirle)
Yanlış yapacaksınız,sapkınlaşacaksınız…(Kibirleneceksiniz…)
(Kibriniz,gururunuz ve bu sapkınlığınız)
Yüzünden hem dünyada,hem ahiret yurdunda (Bu yüzden…)
Zarar edeceksiniz,ziyan olacaksınız.
Düşüvereceksiniz kendi ellerinizle
Kazdığınız kuyuya,ne olacak haliniz?
(Hiç düşünmüyor musunuz,akletmiyor musunuz,
Her halinizden belli bunu bilmediğiniz!)
Bunlardan birincinin zamanı geldiğinde
Saldık üzerinize aşılmayan bir güce (…büyük güce,kuvvete)
Sahip kullarımızı mağrur ordularıyla!
Onlar evlerinizin,barınaklarınızın,
Güzel yurtlarınızın,öz topraklarınızın
Sokulup içlerine,en ücra yerlerine
Dolaşarak her yanı aradılar sizleri…
-Ki bu ceza sadece-en sonunda yerine
Getirilmiş bir sözün,konulmuş bir yasanın
Böyle yapanlar için-zulmün,gururun,kibrin-
Gerçekleşen hükmüydü,uygulanması idi.
Sonra onlara-zalim işgalcilere-karşı
Size yeniden verdik üstünlük,egemenlik,
Mallarla,oğullarla,türlü dünyalıklarla
Gücünüze güç kattık,bol,bol nimetlendirdik.
Ve toplum olarak da sayınızı daha da
Çoğalttık,el uzattık;Ve şu mesajı verdik;
“Eğer siz kendinize-öz benliklerinize-
İyilik ederseniz,güzel davranırsanız
İyilikte bulunmuş olursunuz kuşkusuz.
Kötülük yaparsanız,yanlış davranırsanız
Onu da kendinize-kendi aleyhinize-
İşlemiş olursunuz,zararlı çıkarsınız.
(Sünnetullah gereği söner hayat mumunuz..)(….kararır can ufkunuz…)
Bu davranışınızın sonucuna mutlaka
Bir gün gelir katlanmak zorunda kalırsınız!
100
Sonuncu uyarının zamanı gelince de,
(Diğer cezalandırma vakti gelip çatınca)
Yüzsüz yüzlerinizi çirkinleştirsinler,hem (Renk,renk…)
Kara etsinler,hem de ilk defa girdikleri(Kötüleştirsinler/Karartsınlar…)
Gibi yine Mescid’e,-Süleyman Mabedi’ne-
(Ki sizler için birer yüz karası olanlar,
O sizden öncekiler-çılgın istilacılar-)
Nasıl girdiyse öyle destursuz girsinler de,
Kan kokan ellerine neyi geçirirlerse
-Eski,yeni demeden,küçük,büyük demeden-
Paramparça edip de mahvedip dağıtsınlar,
Yere geçirsinler de tahrip etsinler diye
Onları-düşmanları-başınıza yeniden (…dağınık…)
Musallat ettik,saldık,gönderdik işte yine.
(İkinci söz yerine gelmiş oldu böylece.)
Eğer bu haliniz devam ettirirseniz (…vaz geçmezseniz,)
Üstünüze yeniden düşmanlar göndeririz.
(Her suç işlenişinde yine göndereceğiz.)
Belki Rabbiniz size limitsiz şefkatiyle
Merhamet,rahmet eder,buna rağmen siz eğer
Dönerseniz geriye,eski günlerinize,
-Fesatçılığınıza,günahkarlığınıza-
Döneriz elbet Biz de,ceza veririz yine.
(Bunu gerektiriyor mutlak adaletimiz.)
Ve biz Cehennem’i de-çok yönlü işleviyle-
Küfre batanlar için,sapkın münkirler için
Çepeçevre kuşatan,-yaraları dağlayan-
Çiğ kalmış bedenleri,ruhları kucaklayan,
Arıtan,imbiklerden süzen,olgunlaştıran
Kozmik laboratuar olarak tasarladık,
Bir hapishane yaptık,bir ıslah evi kıldık.
Şüphesiz ki bu-Kur’an-en doğru ve en sağlam
(İnsana lütfedilen en değerli armağan)
-Rabbinizden sizlere tenezzülen sunulan-
En kalıcı olana-Ölümsüz Yurdu’na-
Kılavuzlar,yöneltir Işık-Yol’a iletir.
İyi davranışlarda,yararlı çabalarda
Bulunan mü’minlere,erdemli benliklere,
Kardeşliğe,barışa,sevgiye,adalete
Yönelik işler yapan,sorumluluk taşıyan
Kullarıma şu yolda müjde,müjdeler verir;
Onlar için elbette,-Allah’ın keremiyle- (…ikramıyla-)
Büyük bir ödül vardır,sonsuz nimetler vardır.
Allah’ın zenginliği,ikramı sınırsızdır…(…limitsizdir…)
(En büyük payı alan kimlerdir bu ikramdan?
“Allah!” deyip,dosdoğru olan gerçek mü’minler…)
İSRA(17/4-8)
***
101
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hakim Adıyla
Ey Muhammed Mustafa,ey gönderdiğim Elçi’m!
(Ey mü’minler/insanlar,dinleyin,kulak verin!)
De ki;”Ey Yahudiler,ey Yahudileşenler!”
(Ey sinsi fitneciler,ey dünyevileşenler!)
“Siz cidden insanlardan/sizden başkalarından
Ayrı olarak-çarpık mantığınızla-eğer,(…düşüncenizle…)
Tüm insanlar değil de yalnızca kendinizin,
Sizin milletinizin en onurlu,en seçkin,
Dostları ilə paylaş: |
|
|