|
-Hüznünü,acısını hafifletmek,dindirmek
|
səhifə | 7/13 | tarix | 25.07.2018 | ölçüsü | 0,78 Mb. | | #57975 |
| -Hüznünü,acısını hafifletmek,dindirmek,
Sınırsız kudretinin kesin belgelerini
Gözler önüne seren,açıklayan,yansıtan
Eşsiz kanıtlarını göstermek muradıyla,
Kulunu-Muhammed’i,seçilmiş Elçisi’ni-
İlk Mescid-i Haram’dan alarak-yuvasından-
Çevresini mübarek kıldığı,bereketli
Tapınağa-Aksa’ya-uzaktaki mabede-
Yürüten Ulu Allah-gücü sınırsız İlah-
(Kuluna kapıları açtıkça açan Fettah)
Bütün noksanlıklardan,her tür olumsuzluktan
-Beşeri sıfatlardan-sınırlı boyutlardan-
Münezzeh,yüce olan,O’dur evet sadece…(…beri olan…)
O,gerçekten her şeyi işiten de,gören de,(Ve…O’dur mutlak anlamda…)
Bilen de,bildiren de,açan da,gizleyen de…
Mesafeler dürüldü,kaldırıldı engeller,
Özgürlüğe,vuslata çıkan yol üzerinde
Kucak açtı coşkuyla mutluluklar,sevgiler…
Miraç,ruhen/bedenen-belki de yalnız ruhen-
Yükseliştir göklere,kat kat yüceliklere,
Masiva kuyusundan,mavera iklimine,
Işık hızını aşan ataklar,hamlelerle,
İç,içe çemberlerle,sonsuz ürperişlerle…
Küfür prangalarının parçalanarak Din’in
Yedi iklim/kuşağa yayılmasıdır kesin…
Zaman kulvarlarında,koordinatlarında
-Batın kuşaklarında,hikmet konaklarında…-
Alınan her soluğun,atılan her adımın,
Aşk,inanç,sanat,bilim,ne konmuşsa ortaya
Medeniyet,kardeşlik,insanlık yarışında,
Barış,erdem adına üretilen ne varsa,
İpi göğüslemesi,küfrü yere sermesi,
Son yumruğu vurarak onu nakavt etmesi,
Şampiyon olmasıdır kupayı almasıdır. (…ödülü…)
65
Işık hızlı Barış’ın Yaratıcı Katı’nda
Kulu olan İnsan’ın yerinin,değerinin,
Büyük saygınlığının,dünyanın,ahiretin
Asıl varislerinin,gerçek galiplerinin
Mü’minler olduğunun apaçık onayıdır,
Yerlere/zamanlara evrensel ilanıdır. (…gür yankılanışıdır…)
İnsanın miracının namaz olduğunun da
Kesinkes,açık-seçik kanıtı,yanıtıdır.
Muhammed Mustafa’nın,örmek/model insanın
-Medeniyet yolunda şaşmayan tek önderin- (..en güvenli…)
Bütün çağlar içinde cinlere/insanlara
Müjdeci,uyarıcı-Rahman’a çağırıcı.-
Bir elçi olduğunun apaçık tanığıdır.
Vahyin aydınlığının,inatçı karanlığın(Furkan’ın ışığının…)
Bağrını delmesidir,önlenmez zaferidir.
Yararsız olanların yürürlükten kalkması,(Zararlı…)
İnsan’ın hayatında-enfüs ve afakında- (…fıtratında…)
Bir Çağ’ın başlaması,maddenin aşılması,
Ruhun şaha kalkması,gök,gök kanatlanması,
Gönül ufuklarında,vuslat doruklarında
Taptaze,pırıl,pırıl güneşlerin doğması,(…dolunaylar…)
Dalların uçlarında patlayan tomurların
Çiçeğe durmasıdır,arz’a boşalmasıdır
Rahmet bulutlarından gül sağanaklarının…
Rahmet üstü rahmettir,ikram üstü ikramdır,
İzzetler üstü izzet,bahtlar üstü bir bahttır,
Rızıklar üstü rızık,ışık üstü ışıktır…
Mutluluğa,huzura,özgürlüğe,dirliğe,
Sevgiye,kardeşliğe,Ölümsüz Sevgili’ye
Hicretler üstü hicret,vuslat üstü vuslattır
Sultanlar Sultanı’yla,Cananlar Cananı’yla…
(Tükenmişlik ağının parçalanarak ruhta (*)
Sonsuz gök kapısının açılması bir “an”da.
Fecir yüzlü imanın,kara vicdanlıların
Alaylı yüzlerinde-çarpık bakışlarında-(…suratlarında-)
Patlayan gül şamarı-şaklayan gül fidanı-
Fanilik sınırının “şimşekçe” aşılması,
Sevgili’nin elinden ölmezlik şarabının
Mestane tadılması,benliğin tutuşması.
Kapandığı sanılan yolların,kapıların
Özge olanaklarla ard arda açılması.
İnancın,inanmanın olanca görkemiyle
Devreye girmesidir Put’un devrilmesidir,
Tağut tuzaklarının başına geçmesidir.(…yerle bir olmasıdır.)
66
Özlem sağnaklarıyla kavrulmuş toprakların
Gülşene dönüşmesi,evreni/evrenleri
Kuşatan,aydınlatan gönül şehrayinidir.
Her şeyin bittiğinin sanıldığı bir “an”da (…zamanda)
Her şeyin yeni baştan,bir şey olmamış gibi (Her şeye..)
Başlaması taptaze niyetler,coşkularla,Başlamaktır…)
Sonsuz atılımlarla,gümrah ışımalarla…
Sınavlar sınavıyla sınanmaktır bir güzel!
Ama siz başka şeyler arıyorsanız eğer,
Yolunuz açık olsun süfli tutkularına
Tutsak olmuş benlikler,müstekbirler,nankörler!(…benciller!)
“Her şey yeni başlıyor!” diyebilmektir erce,
Haykırmaktır yiğitçe,müslümanca,mü’mince
Çağlar üstü’nden Çağ’a,yerlere/zamanlara,
Çağlar’ın idrakine,görmekten ürkseler de,
Görmek istemeseler,kör,sağır olsalar da,(…kesilseler de,)
Duymaktan korksalar da,kulak tıkasalar da!
Zamanın önündeki güzel insan Muhammed…
Açar kapılarını,onun adımlarını
İzleyenlere ancak özgürlük,medeniyet,
Onur,iman,mutlak aşk,şevkat,hüzün,uhuvvet…(…adalet.)
Evrenlere sığmayan Peygamber yüreğinde
Evrenin dürülmesi,zamanın genleşmesi,
Durması,aşılması,önüne geçilmesi,
Vuslat pınarlarından ışığın içilmesi,
Zakkum bahçelerinden güllerin derilmesi,
Kendini bilmezlerin bertaraf edilmesi,
Hicran sahralarının vahaya dönüşmesi,
Gelecekten geçmişe,geçmişten geleceğe
Zaman/mekan üstünde yolculuktur özgürce…
Hüznün sonsuz coşkuya,sevince,mutluluğa,
Acının,karanlığın ışığa evrilmesi,
Bengi-su pınarından baldıran içilmesi,(Baldıran pınarından bengi-su…)
Evren çeperlerinin şah damarla birlikte
Kopması,yarılması,sonsuz savrulması…
Yıldız tarlalarından,evren bahçelerinden
Ekinler biçilmesi,kor güller derilmesi…
Alev güvercinlerin Firdevs saraylarına (Işık…bayırlarına)
Öbek,öbek inmesi,sinmesi,tünemesi…
Güllerin,dikenlerin mutluluktan,sevinçten
Coşması,çıldırması,yanması,kavrulması…
67
Dünyanın özgürlüğü kısıtlayan,daraltan,(…bunaltan)
Körlüğü,sağırlığı arttıran havasından
-Boğan dağdağasından,sıkan boyutlarından-
Ruhun uruç etmesi tutuşan kanatlarla,
Aşkın yalazlarıyla,frekanssız çığlıklarla…
Süper-uzay Ahret’in sonsuz boyutlarına
Sonsuz,boyutlar üstü,sonsuz boyutsuzluğa…
Aşk’a,Ölümsüz Aşk’a,Ölümsüz Sevgili’ye
Hicrettir can atıyla sevdalar,sevdasıyla…
Velhasıl insanlığın-sözün özü Beşer’in-
Maddede ve manada-enfüste ve afakta-
Ulaşabileceği-ulaşması gerekli-
Hedeflerin hedefi-en yüce ideali-
Uğurlu aydınlığın imrenilen izzeti(…zaferi,)
Uğursuz karanlığın beklenilen zilleti.)(…beklenen meskeneti!)
Nerdesiniz ses verin ey Allah’ın kulları,
Ey Peygamber Ümmeti,özgürlük aşıkları…(…sevgi havarileri…)
İSRA(17/1)
__________________________________________
(*):M.İslamoğlu(Efendim)Sh:48 v.d.(Kısmen)
***
Haksızlıkla,arsızca-frenlenmez bir tutkuyla
Yetimlerin malını-verilmiş haklarını-(-hukuki paylarını-)
Yiyenler,utanmadan,korkmadan hiç şüphesiz
Karınlarına ancak-ya başka ne olacak?-
Ateş dolduruyorlar-kan,irin içiyorlar.-
Hem onlar kızdırılmış-korları katmerlenmiş-(…desteklenmiş)
Ateş’e girecektir,bunu hak etmişlerdir.
(O senin doy(l)mak bilmez ellerine bakacak,
Sen onu hakkı olan malına el koyacak (…şeye el uzatacak,)
Yiyip,bitireceksin,çar-çur edeceksin ha!
Bu nasıl bir vicdandır,nasıl bir karakterdir?
Kul-hele yetim-hakkı yemek nasıl bir şeydir?
Emanete ihanet etmenin cezasını
Verecekler Divan’da hainler,vicdansızlar!)
NİSA(4/10)
***
68
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hakim Adıyla
Dinlerini oyun ve eğlence edinenler,
Eğlenceyi,oyunu din edinen sefihler!(…gafiller!)
Dünyanın albenisi,yaşantısı onları (…sizleri)
Aldattıkça,aldattı,oyaladı,saptırdı.(…şımarttı/çıldırttı.)
Onlar böyle bir Gün’le tanışacaklarını,
Mutlak Hesap Günü’nün gelip çatacağını(…demir atacağını)
Unutmuş oldukları ve mesajlarımızı
Bile,bile ,inatla nasıl yadsıdılarsa,( …yadsıdıkları gibi)
Kibirle,önyargıyla,bencillikle,gururla,
Bu Gün Biz de onları sonsuz bir unutuşa
Terk ederiz,kuşkusuz müstahaktırlar buna!
(Onlar kendilerini unutmuştur aslında!
En büyük ihanettir bu insanın kendine,
Yabancılaşmasıdır yaratılış sırrına,(…kabarmış egosuna/fıtratına,)
Utançtır,nedamettir dünyada,Ahirette.)
Gerçekten de onlara-inançlı bir topluma-(…onları/toplumu)
Dünyada,Ahirette sonsuz bir mutluluğa
Erdirmek,gönendirmek,doğru yolu göstermek (…hidayete erdirmek)
Ve bir rahmet olarak kusursuz bir bilgiyle
Hikmetle donatarak,-bir,bir izah ederek (…açıklayarak)
Yerli yerince,üstün,anlaşılır bir dille (…fasih bir ifadeyle)
-İlme uygun biçimde tarifsiz bir bilgiye-
Dayalı,ayrıntılı,bölüm,bölüm izahlı (…açık,seçik detaylı)
Bir Kitab’ı getirdik,nezdimizden indirdik,
Elçiler Elçisi’nin yüreğine zerkettik.(…nakşettik.)
(İnanmaya gönüllü bir toplum için doğru,
İnsancıl,paylaşımcı,adil,dingin,onurlu
Bir yol haritasını,bir rahmet pınarını
İhtiva eden aktif bir hayat nizamını.)
Fakat onlar nedense-inatçı inkarcılar-
O’nun haber verdiği elim sonucu bekler
Başka bir şeyi değil!Küfür mantığı işte!
(Herkesin beklediği zaten bu değil midir?)
Şimdi artık onların-bahtsız inkarcıların-
O Gün’ün ne anlama geldiğinden başka bir (…demeye…)
Şeyi bekleme hakkı ve şansları var mıdır?(…seçenekleri nedir?)
69
Rabb’in haber verdiği/Elçi’nin bildirdiği
Elim sonuç geldiği/tevil gerçekleştiği
-Ortaya çıktığında/tanık olunduğunda-
Zaman önceden onu-Kitab’ı,doğru yolu,
Mahşer’i,Ahireti-unutanlar derler ki;
“Doğrusu Rabbimiz’in-Yüceler Yücesi’nin-
Elçileri gerçeği-hakkı-doğru olanı-
Getirmişler bizlere,söylemişler açıkça.(…gerçekten.)
Bu Gün artık bizlerin-açıkgöz cahillerin,
Bencil bakarkörlerin,nankör müstekbirlerin-
Şefaatçılarımız-ve aracılarımız-
Kayırıcılarımız-ve yardımcılarımız
Acaba orta yerde var mı ki şimdi bize
Yardım edebilsinler,el uzatabilsinler,
Bizden yana olsunlar,karanlık yolumuzu (…ruhumuzu)
Aydınlatabilsinler,kılavuzluk etsinler?
Veya dünyaya geri döndürülemeyiz mi?(…döndürülemez miyiz?)
Bu konuda bir imkan,bir fırsat tanınmaz mı)(…tanınır mı/verilir mi?)
Daha önce orada işlemiş olduğumuz
Anlamsız,abur-cubur,idealsiz,sonuçsuz (…hedefsiz/değersiz)
İşlerden başkasını,doğru,güzel,hayırlı
İşleri,edimleri,anlamlı bir hayatı
Yapalım/yaşayalım,”iyi kullar” olalım!”
-Geri dönüş yolları kapanmıştır yazık ki!-
Onlar kendilerine cidden yazık ettiler,
Böylece aldandılar,hüsrana uğradılar.
İftira ettikleri-itibar ettikleri(!)-
Uydurdukları şeyler-sözde şefaatçiler-
-Putları,ilahları,kuruntu ürünleri-(…idolleri…)
Nasıl da yan çizdiler,kaybolup silindiler(….silinip kayboldular)
Gözlerinin önünden,günahkar ellerinden…(…boş kalan…)
(ALLAH’tan başkasına inanan,güvenenler,
Onların ardı sıra koşuşturup duranlar
Bir şey ümit etmesin dünyadan,Ahiretten!
Bu gerçeği anlamak,görmek istemeyenler,
Kendi kendilerini inkar etmiş olurlar!)
A’RAF(7/51-53)
***
70
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Şekür Adıyla
Eğer sizler Allah’a-Ölümsüz Yaradan’a-
O’nun rızası için-gönül hoşluğu ile-
Güzel,temiz,faizsiz borç/ödünç verirseniz,
Şükrünüzü edada çaba gösterirseniz,
-İhtiyaç sahibini görür,gözetirseniz.-
O,onu sizin için arttırır kat,kat hem de.
-Katlayarak çoğaltır lehinize elbette.- (…hayrınıza…)
O,bütün şükürleri herkesten çok hak eden
Gerçek otoritedir,cömertler cömerdidir.
Ve sizleri bağışlar koyar cennetlerine…
Allah,şükredenlerden,kadrini bilenlerden
Ecrini.ödülünü hiç esirgemeyendir.
Şükürsüz nankörlerin cezasını vermekten(…kesmekte)
Acele etmeyendir,tövbeyi bekleyendir.
(Tövbe etmelerine fırsat,mühlet verendir.)
Güçlüdür,sabırlıdır,kullarına sabırla,
Şefkatle,merhametle,rahmetle,muhabbetle
Yönelen,yaklaşandır,muamele edendir.
(Dünyada/Ahirette mutluklar verendir.)(..koruyan,gözetendir.)
TAĞABÜN(67/17)
***
Ey Resulallah de ki;Kullarıma bildir ki;(İnsanlara…)
“Hiç kuşkusuz ki,benim her türlü ibadetim,
-Kurbanım,secdelerim,kıyamım,rukularım…-
Ölümüm ve hayatım/ışığım karanlığım.-
Geçmişim,geleceğim,bütün arzum,dileğim (…günlerim,gecelerim,)
Cümle işlediklerim,hepi de alemlerin
Rabbi Allah içindir,O’nun emanetidir.
O’ndan bir emanettir-emanet mülk değildir.-
O’na armağan olsun varım yoğum,her şeyim!”
(Ey Muhammed Ümmeti!Allah’a,Elçisi’ne
İnanmış,orta yolu seçmiş,onurlu,seçkin(Adanmış/güvenmiş…)
Bir topluluk olarak İnsanlık ailesi
İçin güzel bir örnek olmak yaraşır bize. (…en güzel örnek…)
Her zamanda/mekanda üstün kimliğimizle…)
EN’AM(6/162)
***
71
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Adil Adıyla
Arkadan çekiştiren,kınayan,gıybet eden,(…gammazlayan,)
Yüze karşı eğlenen,kaş,göz işaretiyle
Ayıp kusur arayan,kıskanan,çamur atan,
Arsızca kötüleyen,inciten,küçümseyen,(..hor gören,iten,kakan,)
İnsanların iffeti,onuruyla oynayan,
Bunu adet edinen,huy haline getiren,
Kimsenin vay haline-yazık olsun tümüne-(…yazıklar olsun ona!)
Hiç mi bakmaz kendine?-Aynaya küs müdür ne?-
O öyle bir tiptir ki,mal toplamaktır işi!
Topladığı malları tekrar,tekrar saymayı
Bir marifet saymıştır,bir üstünlük sanmıştır!
Sanır ki malı-mülkü onu topladıkları
Sür git yaşatacaktır,ebedi kılacaktır
-Yeryüzünde,göklerde-geçmişte gelecekte-
Ölümsüzleştirecek,sonsuzlaştıracaktır!
Yoo,hayır,hayır bakın,dinleyin hiç de öyle
İş sanıldığı gibi değiş hiç kuşkusuz ki!
And olsun Hutame’ye-o kırıp geçirene,
Sonsuz alev diliyle yalayana,yutana…-
Zelil,hakir olarak,tek sorumlu olarak
-Burda yaptıklarının karşılığı olarak.- (Dünya hayatlarında…)
Alevlerin dibine-en derin bölümüne- (…yoğun..)
Savrulmaktan kendini-günahkar bedenini-
Kurtaramayacaktır,yol bulamayacaktır.
Nedir biliyor musun ey Resul’üm Hutame?
Onun ne olduğunu oldu mu bir bildiren?
Allah tutuşturmuştur,yoğurmuştur öfkeyle
O ebedi ateşi,öyle bir yalazdır ki,
Işıksız göğüslerde çarpan kalpler üstüne
-O ki,ta gönüllere,yüreklerin içine,
Bütünüyle içlere,çok daha derinlere…-
Ulaşır,işler,sarsar,abanır,ezer,yakar…
Yaradan’ın kuluna emaneten verdiği
Tertemiz fıtratının,bastırılan vicdanın,
Saptırılan bilincin,başıboş güdülerin
Buyruğuna verilen,hem bilinçaltının,hem
Ey soylu duyguların/zifir karanlıkların (…yamuk/süfli…)
Allah’tan mahrum eden sapkın sahiplerinden
İntikam almak için-hak ettikleri için- (..Adaleti gereği...)
Yaktığı ateştir ki,o ateş sahibini
İçten yakan kavuran,onduran bir ateştir. (…pişiren…kendinin ateşidir.)
72
Alev soluklarıyla dalanan sütunlara
Bağlanmış olacaklar,uzayan,uzadıkça
Daralan parmaklıklar arasında aslında
Kendi zindanları(d)a mahkum olacaklar da,
Ateş üzerlerine kapatılmış şekilde
-Kuşatılmış olarak,kilitlenmiş olarak,
Bukağı vurularak güdümlenmiş olarak…-
Cezalandırılacak o bahtsız günahkarlar.(..günahkar bahtsızlar…)
(El çeksin kötülükten uğramak istemeyen
Böyle bir akıbete,dönsün iyiliklere.
Kendisine verilen fırsat elden gitmeden,
Ömür sermayesini müsrifçe tüketmeden,(…harcamadan,)
Kapılar kapanmadan,perdeler çekilmeden…!(…karanlık bastırmadan!)
(*)
HÜMEZE(104/1-9)
________________________________________________________________
(*):”Hümeze”,inceden,inceye veya geriden geriye hafifseyerek ve alay ederek şunun,
bunun namusu ve şerefi ile oynayıp,incitmeyi,yerme ve kötüleme ile arka(sın)dan
konuşarak ayıplayıp,kınamayı,şunu bunu dürtüştürerek,öteye,beriye kovuculuk
etmeyi adet ve sanat edinmiş,çekiştirici,gammaz manasında meşhur olmuştur ki,
böyle olan kimseler,fırsat buldukça hemzin(hümezenin)her manasını/türlüsünü
yapar.Eli erdiği insanları cımbızlar,çimdikler,dürter,iter,kakar,ısırır,çarpar,kırar,
incitir,o yolda geçinir.Gerek el ile,gerek dil ile maddeden veya manen şunu,bunu
itip,kakmayı,kırıp,incitmeyi adet edinmiş,dedikoducu güruhunun hepsi Cehennem
uçurumunda,veyl deresinde/vadisinde hüsran içinde kahrolmaya mahkumdurlar.
“Lümeze” de “hümeze” gibidir.Mızrak saplar gibi kötülemek,ayıplamak ve kaş,göz
kırparak,işaret ederek,eğlence suretiyle(alay etmek niyetiyle) birini diğerine göster-
mek manalarına gelen “lemz”den,”lümeze” de,daima herkesi ayıplamayı ve şuna,
buna ayıp ve eksiklik isnat ederek eğlenmeyi adet(huy) edinmiş,kendini beğenmiş
atak demektir ki,”hümeze”yle anlamdaş ve farklı olarak da kullanılır.
(E.M.Hamdi YAZIR-HAK DİNİ KUR’AN DİLİ;C:9,Sh:438-439)
***
Dostları ilə paylaş: |
|
|