Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)


(Attığımız adımdan,aldığımız soluktan



Yüklə 0,78 Mb.
səhifə9/13
tarix25.07.2018
ölçüsü0,78 Mb.
#57975
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13
(Attığımız adımdan,aldığımız soluktan

Sorulacağımızı unutmamalıyız biz…)
YUNUS(10/61)
***



83


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Vedud Adıyla
İman edip,imanda ödünsüz sebat eden,(…ondan ödün vermeyen,)

İyi,yararlı,doğru,hayırlı amellerle,

Barışa,kardeşliğe,sevgiye,güzelliğe

Yönelik davranışlar/hizmetler sergileyen,(…fiiller/eylemler…)

Yürekli,düşünceli,akılı selim sahibi

-Çok boyutlu,hikmetli tefekkür yetenekli-

Kimselere gelince,onlar için elbette

Çok merhametli olan Tek Ölümsüz Sevgili,

Sonsuz sevgi kaynağı Allah,gönüllerinde

Tarifsiz bir vuslatı,karşılıklı sevgiyi (…tükenmez bir…)

(Sonsuz bir muhabbeti,müebbed meveddeti…)

Yaratır,mutluluklar üstü bir mutlu kılar…(…mutluların mutlusu biri…)

Kullara da sevdirir Vedut sevdiklerini…

(Kullar arasında da beğendirir,sevdirir…)

Böylesi bir sevgiye layık olabilenler (…muhatab edilenler/görülenlerdir)

İçin ne denebilir,onlar her an diridir,

Zamanın önündedir,kor güller derenlerdir (…dermededir)

Gönlün mevsimler üstü alev bahçelerinden…(…vuslat…)

Böyle nimete konan insan daha ne ister?)
MERYEM(19/96)

***

84
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kahhar Adıyla


Allah’a verdikleri sözü sağlam,güvenli

Yaratılışa uygun-fıtrat sözleşmesini-

Andla pekiştirdikten sonra bozanlar ile,

Allah’ın uyulması,özenle korunması,

(Rabbin kurulmasını emrettiği bağları)

Ulaştırılmasını,sağlam tutulmasını,

Birleştirilmesini-güçlendirilmesini-

Emrettiği şeyleri-hikmetli öğütleri,

İlahi buyrukları,karabet bağlarını,

Dünyada,Ahirette kardeşlik yollarını-

Terk eden,koparanlar,sorumsuz davrananlar,

Ve yeryüzünde fitne,kargaşa çıkaranlar,

Toplumsal çürümeye,kokuşmaya,çöküşe

Sebep olan müfsitler,bozan,karıştıranlar

Var ya işte kargışlar tüm aşağılanmalar,

En kötü yurt Cehennem onlar içindir,onlar

Allah’ın rahmetinden kesin dışlananlardır.

(Alçak dünya ardından onları bekleyense

Acı bir akıbettir,onlar buna layıktır!)
RAD(13/25)
***

Allah’a ortak koşan-büyük haksızlık yapan-,

(O’ndan başkalarına ilahlık yakıştıran)

Putperestler,müşrikler,bağımlı yürekliler,

Benciller,müstekbirler,cimriler,güvensizler,

Egolarına tutsak olmuş magalomanlar,(Egolarını ilah edinmiş…)

Kendini bir şey sanan,hiçbir şey olmayanlar,

Basiretsiz,kararsız,kuşkucu dengesizler,

Kendi değerlerinden habersiz nasipsizler

Hoşlanmasalar bile,Dinini tüm dinlere

Üstün,yol gösterici,örnek kılmak üzere

O’dur Peygamberi’ni-seçilmiş Elçisi’ni-

Doğru yola çağıran hidayetle,hak dinle

-Ki bihakkın yapmıştır evrensel görevini.- (…yerine getirmiştir/hakkıyla…)

Gönderen insanlığa lutfuyla,keremiyle…
SAF(61/9)
***
85

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Selam Adıyla

Kuşkunuz olmasın ki,Allah ve melekleri

O yüce Peygamber’e salavat getirirler,

-Frekanssız çığlıkları ürpertir felekleri…-

Üzerine kol,kanat gerer,sahiplenirler,(…onu korurlar…)

Şanını yüceltirler,yürekten desteklerler.

Ey inananlar siz de örnek kişiliğini

Göz önüne alarak,tam bir teslimiyetle

Ona salat getirin,güzelce selam verin,

Evrensel davasını yiğitçe destekleyin!(Ölümsüz…)

Adı anıldığında yüreğiniz ürpersin,(Adını andınız mı…)

Gözleriniz yaşarsın dupduru sevgisiyle…

Dünya hayatınızda/hayatınız boyunca/

Yüksek karakterini,üstün erdemlerini

Rehber edinin,sevin,sayın,ona güvenin…

(Nübüvvetine selam,itaat risaelete

Yüceler Yücesi’nden tebliğ ettiklerine

Kayıtsız,şartsız,şeksiz,şüphesiz iman edin,

Sizin olsun o zaman dünyada/ahirette

En büyük mutluluklar,onurlar,özgürlükler…)



Allah’a,Peygamber’e kim eziyet ederse,

Kırarsa,incitirse,gücendirir,üzerse,

Bilsin ki Allah onu dünyada/ahirette

Rahmetinden dışlamış,kovmuş,lanetlemiştir…

Şu da bir gerçektir ki,zillete,meskenete

Ayağa düşürücü azap onlar içindir….

(Aslında onlar kendi arsız benliklerine

Yenilmiş,aldanmışlar,bunu hak etmişlerdir….)
AHZAB(33/56-57)
***


86

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Rahim Adıyla


And olsun ki Zikir’in-hatırlatıcı,derin,

Hikmetli,öğüt veren saklı sahifelerin

Ardından Zebur’da da-bütün kitaplarda da(…mesajlarda da/pasajlarda da)

(Levh-i Mahfuz’da,ya da diğer tüm sayfalarda.)

Yeryüzünde iyiye,güzele,hoşgörüye,

Barışa,yararlıya,huzura,paylaşmaya,

Kardeşliğe,sevgiye yönelik edimlerde

Bulunan has kullarım,sonsuz mutlulukların,

Tükenmez nimetlerin,ilahi rızıkların

Bulunduğu ahrete,Ölmezlik Ülkesi’ne-

(Bambaşka boyutlarda,bambaşka oluşlarda

Yaratılan yerlere,mevsimsiz bahçelere…)(…zamansız…)

Varis olacaklardır,ağırlanacaklardır

Diye yazmışızdır Biz kutsal sahifelerde.

Her şeye rağmen yine dünyada/ahirette

Kazananlar iyiler,temizler olacaktır…

Hiç kuşkusuz ki bunda-bu Kitab’ta,Kur’an’da-

-Bu Evrensel Mesaj’da,Çağlar üstü Kelam’da-

Kendini ibadete,hayırlı bir gidişe

Veren bir toplum için-kulluk edenler için-

Allah’a gereğince,içten,samimiyetle

Amaca ulaşmada,zaferler kazanmada (…başarı…)

Kesin bir tebliğ vardır,yeterli öğüt vardır,

Nice mesajlar vardır,hikmet,bilgelik vardır .(…yol haritası…)

(Ne mutlu ondan öğüt,ibret alan kullara,

Onun aydınlığında yaşanan hayatlara,

Zaferler zaferini kazanan bahtlılara…)(…yiğitlere…)

(Zaferler zaferiyle taçlanan soy başlara…)
ENBİYA(21/105-106)
***

87

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kayyum Adıyla

Yeryüzünde,göklerde mutlak hükümranlığı,

Mülkü Kudret Eli’nde tutan Allah,ne yüce

Ne ulu bir bereket,rahmet,nimet,adalet,

Barış,güven,hidayet,sevgi,şefkat kaynağı,

Her şeyin ötesinde,her şeyin üzerinde

Tasarruf sahibidir,Yüceler Yücesi’dir…

Yalnız O’nun her şeye gücü yeter hakkıyla.(...O’dur…gücü yeten…)

Sonsuz bir saltanatın,varlığın,ihtişamın,

Yalnız O’na yakışan limitsiz varsıllığın

Rakipsiz Melik’idir,Sultan’ı,Hakim’idir.(Malik’idir.)

O-Allah-ki,yarattı ölümü ve hayatı,

Hanginizin amelce daha güzel,ilerde,

Hanginizin geride-niçin,nasıl,nerede-

Olduğunu ortaya çıkarmak maksadıyla(…muradıyla)

Sınava tabi tuttu dünya hayatınızda.(…yaşamınızda.)

O mutlak üstün,yüce,her işinde galiptir…

Ve eşsiz,benzersiz bir gerçek affedicidir,

Çokça merhametlidir,affetmeyi sevendir…

(Rabbim,bizler için de diliyoruz mağfiret!)
MÜLK(67/1-2)
***

88


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hadi Adıyla

O yüzünü ekşitti ve arkasını döndü,

-Mütekebbir,kendini beğenmiş bin bir yüzlü!-

Güzelim Peygamber’i bırakarak yüz üstü!

Amanın kendisine-bulunduğu meclise-

Gelmesi üzerine.Ey Resül’üm!Bak,dinle!

“Sana ne şey bildirdi engellinin halini?

Geliş sebebi belki temizlenmek içindi.

(Ne bilirsin,arınmak istiyordu belki de!)

Engelli,yoksul kimse öğüt dinleyecek de

O öğüt kendisine yarar sağlayacaktı(…yararlı olacaktı)

Her zamanda,her yerde/dünyada,ahirette…

Ya da o kibirlinin,müşriğin,putperestin

Arınmak niyetinde olup olmadığını,(…arzusunda…)

Verilen öğütlerin,hikmetli sohbetinin (…Kelam’ı tebliğinin)

Gerçekten kendisine,kararsız benliğine (…kabarmış egosuna)

Bir yön vereceğini,kalbinden geçenleri

Nereden bileceksin,değerlendireceksin?

Fakat o servetiyle övündükçe övünen,(…şişindikçe şişinen,)

Kuvvetine güvenen o mal-mülk sahibine

Kendini Bana muhtaç görmeyen kibirliye,(…müstekbire/nasipsize,)

Sözde kendi kendine yettiğini sanana

Gelince sen nedense-nasıl bir düşünceyle-

O kuvvetli görünen,böbürlenen şahısa (…bahtsıza)

-Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde

Gören gece yürekli,şımarık varlıklıya-

Nasihat ediyorsun,ama’ya bakmıyorsun.

Sen bağrını ona aç olanca şefkatinle…



Onun arınmasından ne fayda umuyorsun?(…bekliyorsun?)

-O zavallı bahtsızın,dinsizin,imansızın-

Ağır pisliklerinden,temizlenmesinden

Müşriklik batağında çırpınıp durmasından (…burgacında…)

Ne zarar gelir sana,kendisine ne fayda?

Onun günahlarından sorumlu değilsin sen!



Ey Nebi!O kimse ki,sana koşarak geldi

Büyük bir iştiyakla,sevgiyle,saf inançla,(…içtenlikle,)

Seni dinlemek için,senden feyz almak için

Bütün iyi niyeti,olanca saflığıyla,

O kimsedir Allah’tan korkar,günahlarından

Ürperir için,için,kusur etmez saygıda.


89
Ey Resul’üm!Sen asıl o görme engelliyle

Meşgul olacağına,birlik olacağına

Arka çıkacağına,el uzatacağına,

Sırtını dönüyorsun,ilgi göstermiyorsun,

İltifat etmiyorsun,bir değer vermiyorsun,(…dönüp bir bakmıyorsun,)

Kendisini yok gibi sayıyor,tutuyorsun!
Hayır iş öyle değil!Nasipsiz kimselere

-Büyük burunlulara,şişkin egolulara-

İltifat etmektense,ilgi göstermektense,

Böyle saf mü’minlere,duru sinelilere

Hele engellilere-kırık yüreklilere-

Bir fırsat vermelisin,Din’i öğretmelisin.

-Özel bir özen,yakın ilgi göstermelisin.-



Şüphe yok ki bu-Kur’an-bir öğüttür her zaman,(…rehberdir…)

Bir düşündürücüdür,yüzü güldürücüdür

Geçmişte,gelecekte-dünyada,ahirette-

Hidayete erdiren öncüler öncüsüdür.(Doğru Yol’u gösteren…)

Onu ciddiye alan,önemseyen,dileyen,

Öğüt alır ondan can kulağıyla dinleyen.

Kur’an ki,pek şerefli,kutsanmış,bereketli,

Öğüt veren hikmetli yüksek sahifeleri

Vardır Ana Kitap’ta,yüce Levh-i Mahfuz’da.(Yazılıdır…)

Evet,yüksek,dupduru,sizler için seçilmiş

Katımdan tenezzülen gönderilmiş tertemiz,

Her şeyin üzerinde,en yüce makamlara

Kaldırılmış ayetler,sahifeler katipler (Yükseltilmiş…)

Güvenilir,görevli-türünün en seçkini- (…iyisi-)

Hatasız,şaibesiz,itaatkar,lekesiz

Elçiler tarafından yazılır sayfa,sayfa…

Evet o kerimlerin,itaat edenlerin,(…görev verilenlerin)

Elleriyle dünyaya Katımda(n) belirlenmiş

Zamanda indirilir-Elçi’ye-safha,safha…

(Gördünüz mü Allah’ın yoksula,engelliye

Nasıl baktığını ey ilerici bağnazlar,(…modern acımasızlar,)

İnsanlara tepeden bakan megalomanlar,(…makyavelistler,)

İnsan sever geçinen kendini beğenmişler,

Sevgisizliği rehber edinen nasipsizler…)(…meslek…mesleksizler…)





ABESE(80/1-11)
***


90
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mü’min Adıyla

Ey Peygamber’im!Seni ancak müjdeleyici,

-Tükenmez rahmetimin dosdoğru müjdecisi-(…güvenli…)

Ve de bir uyarıcı/azap uyarıcısı/

Olaraktan gönderdik,-kutsal bir görev verdik-

Biz bütün insanlara,,-zaman ve mekanlara.-

İnsanların/kulların bir çoğu bu gerçeği,

(Müjdenin,uyarmanın anlamını,çapını)(…önemini)

Bilmiyor ne yazık ki,bunun farkında dahi

Varmamış olacaklar,duymamış olacaklar

O Gün’e kadar belki bu Evrensel Davet’i.
“Eğer sözlerinizde-söz ettiğiniz şeyde-(…anlamsız tezinizde(!)-

Doğru,içten iseniz,bu tehdit ettiğiniz

Şey-Kıyamet-ne zaman gelecek”derler,”bize?”(…bize?” derler.)

Ne kadar akılsızlar,ne kadar mantıksızlar!

Nasıl uzak kalmışlar münkirler,inançsızlar

Akıldan ve mantıktan,sağlıklı düşünmekten.

(Mantıklı düşünmekten onları alıkoyan

Kendini bilmezliktir,nankörlüktür,kibirdir.)

Onun bilgisi ancak Allah’ın Katı’ndadır,

Korunmuş Sayfalar’da,-Levh-i Mahfuz’undadır.-

Onun vaktini O’ndan başka asla ortaya

Koyacak,çıkaracak kimse yoktur şüphesiz!(…bir güç…)

Ey Resul-Nebi!De ki:”Sizin için öyle bir

Gün belirlenmiştir ki,ondan ne bir an geri,

Kalabilirsiniz,ne ileri geçebilir,

Ne aşabilirsiniz sınırlı gücünüzle

Siz onu pek yetersiz olan iradenizle.

(Onu ne bir an geri erteleyebilir,ne

Atlatabilirsiniz,önleyebilirsiniz

İnsanlık halinizle,cüzi iradenizle.

Kuralsız,ızdırabsız,hedefsiz,idealsiz

Hayata “hayat” diyebilir misiniz?

Bırakın bu inadı,yaşama tarzınızı,

Dönün O’nun yoluna kavuşun mutluluğa,

Erince,özgürlüğe,limitsiz nimetlere…)



Küfre sapan,küfürde ısrar eden sapkınlar

Dediler;”Hiçbir zaman,ne bu Kur’an’a,ne de

Daha öncekilere,gönderilen şeylere,

-Önceki vahiylerd(l)e geçen sahifelere,

Ne geçmiş vahiylerden bugüne gelenlere…)

İnanacak değiliz,inanmayacağız biz!”

91
Sen o zulmedenleri-kendini bilmezleri-

Rablerinin Katı’na,Huzuru’na,Divan’a

Tutuklanmış şekilde getirildiklerinde

-Durdurulduklarında,toplanıldıklarında-

Bir görsen birbirleri üzerine atarken

Sözleri-suçlarını-evirip,çevirirken

Nefretle,şaşkınlıkla,sonuçsuz bir öfkeyle!
Basit,zayıf olarak görülen,horlananlar,

Haksızlığa uğrayan mazlumlar/mustazaflar,

O büyüklük taslayan,yanına varılmayan

Gururlu seçkinlere-varlıklı güçlülere(!);-

“Sizler olmasaydınız elbette biz inanan

İnsanlar olacaktık kandırdınız bizi siz.(…sizlerce kandırıldık!)

And olsun ki,aldandık,bataklığa saplandık,

Sizlere inanarak yanlış yollara saptık!”(…güvenerek…)

Diyecekler hüzünle,utançla,nedametle.(…öfkeyle…)

(Oysa asıl suçlular kendini aldatanlar

Onların hayatına özenen taklit eden,

Gözü olan,kıskanan,geldiğine bakmadan

Servetin nasıl,nerden sadece arzu eden,

Sorumluluktan kaçan,hakkını aramayan,

Varsıla boyun eğen,karşısında ezilen

Onlardı,onursuzluk yolunu tercih eden.(…onur yarışını kaybeden…)

Yanlıştı tercihleri kuşkusuz seçimleri.)

Bir gün belki bu yüzden-yanlış tercihlerinden-

Dolayı Duruşma’da hesap verecekleri

Maymun iştahlıların kısa akıllarına

Gelmemişti demek ki?Nasıl gelebilir ki?

Büyüklük taslayanlar,zayıf sayılanlara,

“Önemsenmeyenlere,o hor görülenlere-

Onlara kızanlara,ateş püskürenlere

-Kıyamet Saati’nde-En Yüce Mahkeme’de-

Dönerek şöyle derler,esefle,pişkinlikle;(…tuhaf bir…)

“Hidayete erdiren,doğru yolu gösteren

Şey-kanıtlar,belgeler-size geldikten sonra

Sizleri biz mi,biz mi yoksa geri çevirdik,

Yürüdüğünüz yoldan alıkoyduk,yönelttik (Ardımızdan koşarken…)

Zifir karanlıklara,dipsiz uçurumlara?(...kıyısız bataklara…)

Asla!Asıl suçlular,günahlar işleyenler,

Gerçeğe itirazı,günahı hayat tarzı

Haline getirenler sizdiniz beyinsizler!”(…sizler değil miydiniz?)

Bu kez zayıf,önemsiz,önceliksiz,kimliksiz

Sayılan,horlananlar,o büyüklük taslayan

Bahtsızlara derler ki: “Hayır,hiç öyle değil!



92
Gece,gündüz işiniz,gücünüz,mesainiz

Bize tuzak kurmaktı,kullanmak,aldatmaktı.(..horlamak…)

Önümüz,ardımızdan,sağımız,solumuzdan

Dolaplar çevirmekti,düzenbazlık etmekti.(…hileydi.)

Çünkü bize her zaman-bir hatırlasanız a!-

Tek Ölümsüz Allah’a-tapılacak İlah’a-

Yabancılaşmamızı,nankörlük etmemizi,

O’na eşler/ortaklar-rakip eşdeğer güçler-

(Karşısında birer hiç olan putlar,idoller,

Liderler,futbolcular,artistler,bilmem neler…)

Benzerler koşmamızı,onlara tapmamızı

Dayatıyordunuz ya,öneriyordunuz ya,

Başka bir şeyi değil,gerçek bu yalan değil!”(…yaptığınız hoş…)

(Bu Gün her şey ortaya çıkıyor birer,birer…)(Şimdi…açığa…)
Artık onlar-göndermiş oldukları-azabı

Görecekleri zaman-ayan,beyan görünce-

Pişmanlığın kahrını,yakıcı utancını

İliklerinde duyar,için,için yanarlar.

O inkar edenlerin-bahtsız beyinsizlerin-

Biz de boyunlarına-ibret olmak üzere(…ibretlik bir şekilde…)

Tutsaklığın simgesi-alev bukağıları

Takarız and olsun ki,sözümüzün gereği.

(Onlar benliklerine,kula,paraya,pula

Kul,köle olmuşlardı,yabancılaşmışlardı

Veli nimetlerine,kendi kendilerine…)

Onlar ancak işlemiş oldukları suçları

Yüzünden adaletle cezalandırılırlar

En Adil Duruşma’da,hiç kuşku yoktur bunda.

Dünya hayatlarında yaptıklarından başka

Ne görüyorlardı ki şimdi karşılarında?(Bir şey görmüyorlardı…)

Neyin karşılığını-nasıl bir armağanı-

Bekliyorlardı onlar,ne umuyorlardı ki,

Acaba hangi yüzle bunu istiyorlardı…?

Yaptıkları şeylerin,yapa geldiklerinin

Hem bunu haricinde bir karşılığı mı var?(…var mı?)

Biz hangi memlekete/beldeye/bir ülkeye

Bir uyarıcı elçi-Mesaj’ı bildirici- (Hakk’a davet edici,)

Vahyin aydınlığında göndermişsek,mutlaka


Yüklə 0,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin