|
(Kulluk ettikleriniz-düşünün-böyle midir?)(...bir bakın…)
|
səhifə | 12/13 | tarix | 25.07.2018 | ölçüsü | 0,78 Mb. | | #57975 |
| (Kulluk ettikleriniz-düşünün-böyle midir?)(...bir bakın…)
Ey Kutlu Elçi!De ki;”Sizler ey Kitap Ehli,
Dininizde haksızca-ölçüyü kaçırıp da-
Haddi aşmayın sakın,ölümsüz hakikatin
Sınırlarını aşma yanlışına düşmeyin!
Daha önceden sapan-bir çoğunu saptıran-
(Ve bunda direnerek bir kısmını kandıran)
Ve yolun doğrusundan uzaklaşan,yıkılan(…sapıtan/
Yok olan bir toplumun keyfi yargılarına(…değer…)
Uyarak bahtlarını karartanlar olmayın,(..karanlıklar ardından koşturmayın,)
Her iki dünyanızı zindana çevirmeyin!(…yıkmayın,karartmayın)
(Ey Kitap Ehli!Sizin dün yaptıklarınızla
Bu gün yaptıklarınız arasında fark mı var?
Yarın yapacağınız şeyler aynı olursa
Ki öyle görünüyor derinden bakılınca, (…bakılırsa,)
İnsanlığın sizlerden çekeceği çok şey var!)
MAİDE(5/72-77)(17)
***
111
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mümin Adıyla
Siz ey iman edenler!Çiy damlası yürekler!(…arı-duru…)
Ruku ve secde edin,Allah’a dua edin.
Sırf O’nun Huzuru’nda-başkalarını asla!-
Boyun bükün,baş eğin,onurlanın,yücelin…(…özgürleşin…)
(Ve O’nun sizin için-iyiliğiniz için- (…sizin hayrınız…)
Koyduğu yasalara-ölümsüz kurallara-
Tabi olun,yürekten gelerek kulluk edin!
Hayırlarda yarışın,güzellikler üretin
Korktuğunuz şeylerden kurtulabilesiniz,
Umduğunuz eylere kavuşabilesiniz,
Ebedi kurtuluşa erişebilesiniz…
Nefsin prangalarından,bitmez tutkularından (..oyunlarından…)
Putlardan/sanemlerden-küfrün karanlığından-
Aydınlık ufuklara yükselebilesiniz.
Mevsimsiz Bahçeler’e,sonsuz mutluluklara
Göç edebilesiniz,vuslata eresiniz…
(Ölümsüz Sevgili’ye kavuşabilesiniz.)
Allah uğrunda,O’na yaraşır bir çabayla
İhlasla,bağlılıkla,tam bir kararlılıkla,
-Gerçek bir içtenlikle-gerektiği biçimde(…hakkını vere,vere…)
Nasıl gerekiyorsa bir kula,müslümana
Didinin,mücahade edin hak/hukuk için.(…adalet..)
İnsanlar arasında(n)bu büyük emanete (ti)
Teslim etmek üzere taşıyasınız diye
Mesajını hayata sizi beğendi,seçti!(…Çağlar’a…)
(Ey Müslümanlar,buna layık gördü sizleri!)
-Bunun hakkını verin,değerini belleyin!- (…değerinizi bilin!)
Sizi zora koşmadı dinde,üzerinize
Bir zorluk yüklemedi-merhameti gereği.-
Atanız İbrahim’in-O Ulu Peygamber’in-
Temelde dininize yakın ve uygun olan (…İslam’a…)
Dininde de böyleydi-boyutu evrenseldi.-
Siz onu esas alın,benimseyin,inanın.
(Sizden tek istediği(m) budur bilin,anlayın.
Onun hanif dinine uyun öyle yaşayın.)
Peygamber’in sizlere,sizlerin insanlara
Şahit olmanız için-örnekliğiniz için-
(Model olmanız için,önderliğiniz için…)
O gerek daha önce,-zaman/mekan içinde-
Kur’an’ın inmesinden,kemale ermesinden
Kitaplarda,gerekse son Kitab’ta-Kur’an’da- (…daha sonra…)
“Müslümanlar” olarak adlandırmıştır sizi.(…..adını uygun görmüştür size.)
112
Öyle ise namazı kılmaya hakkını tam vererek (Artık namazınıza…)
Devam edin,zekatı aksatmaksızın verin.
Hiç ağırlaşmayarak içinizden gelerek…(…yüksünmeden…)
Ve Allah’a sımsıkı bağlanıp,sarılın ki,(…dayanın ki,)
O sizin Mevlanız’dır,O ne güzel Mevla’dır,
Koruyup,kollayıcı,ne güzel yardımcıdır,(…kurtarıcı…)
Gerçek Efendiniz’dir velinimetinizdir.
HAC(22/77-78)
***
Allah’tan başkasını-idolleri,putları-
Rab edinip onlara kul olup tapanlara
Bahtsız putperestlere-kibirli sefihlere-
Onların taptıkları-ilah var saydıkları-
İdollere/putlara sövmeyin bilgisizce.
Onlar da söver sonra bilmeyerek Allah’a.
-Siz de girmiş,bulaşmış olursunuz günaha.-
(Sizin dininiz size,onlarınki onlara!)
Böylece her ümmete/topluluğa/millete
Biz kendi işlerini-özgür seçimlerini- (-yaşam şekillerini-)
Cazip göstermişizdir,değiştirmemişizdir…
Sonunda dönüşleri,davet edilişleri
Ancak Rablerinedir-ki O’ndan gelmişlerdir.-
O,ne yaptıklarını O Gün bildirecektir
-Dünya hayatlarında ömürleri boyunca.-
Bir,bir kendilerine amel defterlerinde.
(Zamanı geldiğinde her şey kendilerine
Hiç eksiksiz,tastamam haber verilecektir.
Bilgeler Bilgesi’nce,Hakimler Hakimi’nce
Değerlendirilecek,taşlar yerli yerine
Oturtulacak,her şey mükemmelleşecektir…)
ENAM(6/108)
***
113
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hakim Adıyla
Ne zaman ki yerküre,aniden birdenbire
(Yaratılış anında belirlenmiş o “an”da)
Korkunç bir uğultuyla,şiddetli bir depremle
Gümbür,gümbür sarsılır,toprak kusar,çıkarır (Sarsıldıkça,sarsılır,)
İçinde neler varsa,neler yoksa o anda.(…o aman.)
(Tüm ağırlıklarını,-avadanlıklarını-
Hem maddi,hem manevi bütün cevherlerini.)
Hiç kimsenin kimseyi görebilecek hali
Yoktur,olmaz,olamaz o tarifsiz ortamda. (Kalmamıştır…)
Bambaşka bir boyutta,ters-yüz,alt-üst oluşta
Kalmanın dehşetiyle her can kendi derdine (Olmanın/Girmenin…)
Düşmüştür,bir başına kalmıştır and olsun ki!(…ne yazık ki!)
İnsan korku içinde der;”Ne oluyor bize,
Nedir bu olan biten,ne oluyor dünyaya?”
Kendi haberlerini-ömür hikayesini-
Bütün anılarını-cümle bildiklerini-(…tüm yaşadıklarını-)
Anlatır O Gün küre en etkili sözlerle…(…şekilde…)
Dünya hayatlarında Rabbin buyruklarına
Kulak tıkayanlara,yan gözle bakanlara,
Sağırlara,körlere,mühürlü yüreklere…
Çünkü hiç kuşku yok ki,Rabbi ona bildirdi,
Vahyetti,konuşması için yetenek verdi.(…izin…)
O Gün bütün insanlar dirilerek çıkarlar
Sinlerinden ortaya fırlarlar küme,küme…
(İç,dış bütün dengeler,düşünceler,duygular…)
Darmadağın geriye gelirler döne,döne…
Dünya hayatlarında yaptıkları,onlara
Gösterilmek üzere kurulan Mahkeme’de.
Arasat Meydanı’nda Mahkeme-i Kübra’da.
Hesap vermek üzere Yüce Hakim önünde(…Hakimler Hakimi’ne.)
Öbek,öbek toplanır,gizliler,açıklanır…
Artık her kim bir zerre bir hayır işlemişse
Onu gerçek haliyle görecektir orada. (…şekliyle…)
Ve her kim de zerre kadar bir şer işlemiş ise (…kötülük/günah…)
Onu da görecektir hiç şaşmayan Mizan’da.
(İlahi sicillerde,amel defterlerinde …)(…kozmik ekranlarında…)
ZİLZAL(99/1-8)
***
114
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Bais Adıyla
Ey Resulallah!Sana gönderilen Kitab’ı
Ondan vahyedileni-Son Evrensel Mesaj’ı-
İzle,başkalarına ilet tamı tamına,
-Emrolunduğu gibi ne bir eksik,ne fazla.-
(Ey kardeşler,bu görev bize düşüyor şimdi,
Ve Kıyamet’e kadar sürecek kuşkusuz ki!
Onu var gücümüzle yerine getirmeye
Çalıştığımız zaman üstün gelebiliriz,
Tağut tuzaklarını alt-üst edebiliriz.,
Yüzyıl’a,Yüzyıllar’a örnek olabiliriz,(..önder…)
İnsanlık onuruna onur katabiliriz. (…çok şey…)
Budur bize yaraşan,budur istenen bizden!)
Ve kıl namazını da tadil-i erkanına
Uyarak ikame et vererek tam hakkını.
Hiç kuşkusuz ki namaz,-iyi bellenmeli ki-
Her tür hayasızlıktan,çürüten kötülükten,(…günahlardan,)
Dine,akla,bilime,doğru örfe ters düşen
Uygunsuz tutumlardan alıkoyar insanı.
Hele O’nu-Allah’ı-anmak,candan yönelmek
Her an,her an O’nunla birlikte olabilmek…
Allah’ın zikri ise,Allah’ı anmak ise
-Ki namaz budur işte,ibadetler içinde
En büyük,en etkili olanıdır elbette,
İç,dış dinamikleri,enfüsü,afakıyla…-
Rab yaptıklarınızı-ilk,son adımınızı,
İlk/son soluğunuz,kalp atışlarınızı…-
Bilir sonsuz ilmiyle,sınırsız bilgisiyle,
Eşsiz bilgeliğiyle,şaşmaz gözlemleriyle.
(O’nu gündemimizden çıkarmadan yiğitçe
Dünyada/ahirette,-geçmişte,gelecekte-
O’nun onayladığı bir ömür sürebilmek
En büyük hedefimiz olmalı değil midir?
Bu en büyük mutluluk,özgürlük değil midir?)
ANKEBUT(29/45)
***
115
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Vahid Adıyla
Onlar Allah’ı brakıp-cüce megalomanlar-
Hakkında hiçbir belge,kanıt indirmediği (…bildirmediği)
(Ne var ki kimileri,kibir kumkumaları (…abideleri)
Hem Allah’a inanıp,hem de Allah’tan başka
O’nun haklarında bir delil indirmediği)
Kendilerinin dahi hiçbir bilgi sahibi
Olmadıkları şeye/şeylere tapıyorlar.
-Bunlardan bazıları O’na inandığını
Söyleyip duruyorlar,yalan yumurtluyorlar!-
Hiçbir yardımcıları,yakınları,dostları
O zalimlerin artık bir el uzatanları
Yoktur,anlamıyorlar,bundan vaz geçmiyorlar.
(Dünyada,ahirette yapayalnızdır onlar!)(…hep yalnız kalacaklar!)
Onlara açık-seçik-sapkın inkarcılara-
Görmeyen,işitmeyen körlere,sağırlara
Ölümsüz sözlerimiz-kesin belgelerimiz-
(Ölümsüz Hakikat’in apaçık belgeleri.)
Okunduğu zamanda yüksek huzurlarında(!),
O küfre dalmışların,çıkmaza sapmışların
Işıksız yüzlerinde,fersiz bakışlarında
Hoşnutsuzluk,yadsıma,tiksinti,solgunlaşma…
İzlerini sezersin,renklerini izlersin!
(Sararırlar,solarlar,kararır,morarırlar…)
Kutsal sözlerimizi-bu ayetlerimizi-
Okuyan kimselere,öyle ki neredeyse(Onlar kendilerine…)
-Öyle öfkelenirler,öyle kinlenirler ki-
Saldıracak olurlar,hazımsız inançsızlar!
De ki;”Sizlere bundan-şu davranışınızdan ,(…sapkın tavrınızdan)
Kabaran öfkenizden,önlenmez kininizden
(Sizi bundan da fazla kızdıracak olanı)
Daha kötü bir şeyi ben haber vereyim mi?
Ateş!O Cehennem ki,-Cehennem ateşi ki-
Allah’ın sapkınlara,bahtsız inkarcılara
(İnkarda ısrar eden beyinsiz nankörlere)(..nankör beyinsizlere)
Söz verdiği bir ödül olarak müjdesidir!
(Bir Gün gerçekleşmesi mukadder bir gerçektir.)(…kaçınılmaz…)
Onu çekeceklerdir,görüp bileceklerdir.
Ne kötü bir sondur o,berbat bir son duraktır,
Bir dönüş yeridir ki,alevden bir konaktır! (…varış…)
Sizlere ey insanlar/insanlık ailesi!
Tam bir örnek verildi,onu dinleyin şimdi!
-Kulak verin iyice-can kulağınız ile-
116
Allah’ı bırakıp da-Tek Allah’ın yanında-
O yalvardıklarınız,tapıp durduklarınız
İlahlık yaftasıyla onurlandırdığınız(!)
Şeyler-o putlar-var ya,hepsi de bir araya (…idoller…)
Gelseler bir sineği bile yaratamazlar.
(Yalancı kahramanlar,tanrıçalar,tanrılar!)
Sinek kapacak olsa onlardan bir şey,onlar
Bunu bile sinekten geriye alamazlar.(…alıp kurtaramazlar!)
Kendinden istenen de çaresiz,isteyen de!
(Almak isteyen aciz,alınmak istenen de!
Putlar da,sinekler de,onlara tapanlar da!)
Onlar Yüce Allah’ı,Ölümsüz Yaradan’ı-
Eşsiz yüceliğine,şanına yaraşırca (…ululuğuna,)
Takdir edemediler,bilip göremediler
Kadrini kıymetini,o gözler,yüreklerle
Nereden görecekler,nereden bilecekler!
Onlara yakışanı-nankörlüğü,inkarı-
Yaptılar,işlediler-bunu huy edindiler-
Putlara/sanemlere/kullara tapınıp da
Onları Rab bildiler,birer ilah(lar)edindiler! (…saydılar/bellediler!)
Hiç kuşku yok ki oysa-bunların karşısında-
Allah tek kuvvetlidir,tek üstün,tek yücedir,
Adaletin,sevginin,şefkatin simgesidir…(…kaynağıdır…)
(O varken başkasına tapmak insanoğluna
Zulümdür,ihanettir,zillettir,meskenettir,
Vurulan bukağıdır boynuna,onuruna
Sürülen bir lekedir,bir ayıptır,utançtır.
İçin,için çürüten onulmaz bir yaradır…(…kemiren…)
HAC(22/71-74)
***
117
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Şahid Adıyla
Ey Resul!Münafıklar-iki yüzlü sapkınlar!-
- Maskesiz maskeliler,bin bir renk boyalılar-
Sana geldiklerinde;”Şahadet ederiz ki
Sen gerçekten Allah’ın Peygamberisin!”derler.
Allah da bilir ki sen,O’nun hiç kuşku yok ki
Peygamberisin zaten-beğendiği seçtiği…-
Allah münafıkların,-yarasa ruhluların-
Kesinlikle yalancı,kargaşa çıkarıcı
Olduklarını bilir,söz konusu değildir
Gizlilik O’nun için,evrendeki her şeyin
Bütün olan bitenin-geçmişin,geleceğin-
En büyük şahididir,tek mutlak hakimidir.
(Ey kardeşler,Müslüman rolüyle,kisvesiyle(…maskesiyle)
Bize yaklaşacaklar,mü’min olduğumuzu
Söyleyenler bugün de,yarın da olacaktır.
Bizlere gizli,açık zarar verebilirler,(…tuzak(lar) kurabilir(ler))
Ardımızdan günahkar ellerle kuyumuzu
Kazarken yüzümüze kıs,kıs gülebilirler…)
Gerçek Müslümanların kimlerin olduğunu
Bilen yalnız Allah’tır,Bilgeler Bilgesi’dir…
Onları tanımanın,onlardan korunmanın
Yolu Rabbin İpi’ne sımsıkı sarılmaktır,(…bin elle…)
Basiretle bakmaktır,Rahman’a dayanmaktır,
Yürekten inanmaktır,sonsuz güven duymaktır…
Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan
Alıkoydular onlar,-saptılar,saptırdılar..-
(Gizlenip arkasına yeminlerinin onlar)
Onların yaptıkları,sırtları,omuzları
Büken ağır bir yüktür,gerçekten pek fenadır.
Bunun-bu davranışın-asıl/gerçek sebebi
Onların önce iman edip,sonra onun ardından
İnkar etmeleridir.Artık mühürlenmiştir
Bu yüzden de kalpleri-bunu hak etmişlerdir.-
(Onlar hiç anlamazlar,göremez,duyamazlar
İyiyi ve gerçeği iman hakikatini.
Kibir can gözlerini karartmış,köreltmiştir.)(…kör etmiştir.)
Köstebek gözlüdürler,onlar muzdariptirler
Akıl tutulmasından ,yürek bungunluğundan.(…bulantısından…)
Onları gördüğünde,-göz göze geldiğinde-
Fiziki yapıları-bedeni kalıpları-
Epey hoşuna gider,etkileyicidirler.
118
Tumturaklı sözlerle konuştukları zaman
Sözlerini dinlersin-durur kulak verirsin-
Parlak tavırlarına,giyim/kuşamlarına (Soylu duruşlarına…)
Kapılır,aldanırsın,etkilenebilirsin!
(Allah’ın “gör” dediği yerden baktığın zaman)
Onlar sanki duvara dayandırılmış olan
Ağacın gövdesinden kopmuş,canlılığını
Yitirmiş dal-budaklar,giydirilmiş kütükler,
(Fıtrat ve ruh kökünden bağları kopmuş olan)
Kalaslar,keresteler,tomruklar gibidirler!
-Öldüğünden habersiz capcanlı kadavralar!- (İçi boş/kof…)
Her haykırışı kendi zararlarına gibi(..aleyhlerine…)
Sanırlar,algılarlar,irkilir,ürperirler!
Güçlü görünseler de aslında korkaktırlar!(…ödlektirler!)
Aşağılık kompleksi içinde çırpınırlar… (Güvensizlik…)
(Öyle olduklarını asla kabullenmezler.)
Onlar kökten düşmandır,en uzak olanlardır
Işığa,hakikate,onlar iman yerine
İmajı yeğ tutarlar ve yenilmiş olurlar
Kendi kendilerine aşırı güvenmekle
Açtıkları savaşta gurur/kibirlerine!
Ulu Allah onların tez canlarını alsın!
Lanet etsin,kahretsin,nasıl,nereden,niçin
Bu hale geliyorlar,nasıl çevriliyorlar,
Nasıl evriliyorlar,nasıl savruluyorlar(…dönüşüyorlar,)
Küfür rüzgarlarıyla dipsiz uçurumlara…(…yankısız kanyonlara…)
Onlara;”Haydı gelin,bağışlanma dilesin
Allah’ın Peygamberi,(s)özü güzel Elçisi
Sizin için!”denince,”Allah sizi affetsin!”
Başlarını öfkeyle çevirip öte yana
Büyüklük taslayarak-kabarıp kasılarak-
-Suratlarını çaput gibi buruşturarak- (… kağıt…)
Uzaklaştıklarını,yüz çevirdiklerini
Görürsün küstahlıkla sen onların ey Nebi!
(Aynı şey başımıza gelebilir bizim de.
Onları ele veren bu davranıştır işte!)(…bir davranıştır bu da!)
-Zaten kibirleridir onları rezil eden,
Dünyada/ahirette bu hallere düşüren!-
Ey Resul!Onlar için-nankör,benciller için-
Mağfiret dilesen de birdir,dilemesen de.
Çünkü Allah onları kesinlikle,elbette
Bağışlamayacaktır,aydınlatmayacaktır,
Sınırsız rahmetine yaklaştırmayacaktır.
119
Çünkü Ölümsüz Allah yoldan çıkmış halkları,
İlahi sınırları çiğneyen sapkınları,
Fıska bulaşmışları,haddini aşanları(…fıtratı bozanları)
Doğru yola yöneltmez,iletmez,eriştirmez,
Onların hidayete,iyiye ve güzele (…güzelliğe)
Kavuşmaları için kılavuzluk bahşetmez.
Onlar tercihlerinde-yaşam biçimlerinde-(…hayat seçimlerinde-)
Yanlış yaptıklarını anlamış oldukları (…fark etmiş…)
Zaman artık iş,işten geçmiş geri dönülmez
Bir yola,bir iklime girmiş olacaklardır.(…girilmiş olacaktır/girmiş
O yoldan,o iklimden çıkamayacaklardır. olunacaktır.)
Ve yüzleşeceklerdir,karşılaşacaklardır
Maskesiz yüzleriyle,gerçek benlikleriyle…(…yalın…)
Yapıp ettiklerinden sorgulanacaklardır
Hakimler Hakimi’nin Yüce Mahkemesi’nde…
Zamanlar/yerler üstü alev bahçelerinde
Konuk edilecekler,ağırlanacaklardır
Bencillik sofrasında,nankörlük şarabıyla!
Dostları ilə paylaş: |
|
|