Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)


(Kulluk ettikleriniz-düşünün-böyle midir?)(...bir bakın…)



Yüklə 0,78 Mb.
səhifə12/13
tarix25.07.2018
ölçüsü0,78 Mb.
#57975
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13
(Kulluk ettikleriniz-düşünün-böyle midir?)(...bir bakın…)

Ey Kutlu Elçi!De ki;”Sizler ey Kitap Ehli,

Dininizde haksızca-ölçüyü kaçırıp da-

Haddi aşmayın sakın,ölümsüz hakikatin

Sınırlarını aşma yanlışına düşmeyin!

Daha önceden sapan-bir çoğunu saptıran-

(Ve bunda direnerek bir kısmını kandıran)

Ve yolun doğrusundan uzaklaşan,yıkılan(…sapıtan/

Yok olan bir toplumun keyfi yargılarına(…değer…)

Uyarak bahtlarını karartanlar olmayın,(..karanlıklar ardından koşturmayın,)

Her iki dünyanızı zindana çevirmeyin!(…yıkmayın,karartmayın)

(Ey Kitap Ehli!Sizin dün yaptıklarınızla

Bu gün yaptıklarınız arasında fark mı var?

Yarın yapacağınız şeyler aynı olursa

Ki öyle görünüyor derinden bakılınca, (…bakılırsa,)

İnsanlığın sizlerden çekeceği çok şey var!)
MAİDE(5/72-77)(17)
***


111
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mümin Adıyla

Siz ey iman edenler!Çiy damlası yürekler!(…arı-duru…)

Ruku ve secde edin,Allah’a dua edin.

Sırf O’nun Huzuru’nda-başkalarını asla!-

Boyun bükün,baş eğin,onurlanın,yücelin…(…özgürleşin…)

(Ve O’nun sizin için-iyiliğiniz için- (…sizin hayrınız…)

Koyduğu yasalara-ölümsüz kurallara-

Tabi olun,yürekten gelerek kulluk edin!

Hayırlarda yarışın,güzellikler üretin

Korktuğunuz şeylerden kurtulabilesiniz,

Umduğunuz eylere kavuşabilesiniz,

Ebedi kurtuluşa erişebilesiniz…

Nefsin prangalarından,bitmez tutkularından (..oyunlarından…)

Putlardan/sanemlerden-küfrün karanlığından-

Aydınlık ufuklara yükselebilesiniz.

Mevsimsiz Bahçeler’e,sonsuz mutluluklara

Göç edebilesiniz,vuslata eresiniz…

(Ölümsüz Sevgili’ye kavuşabilesiniz.)

Allah uğrunda,O’na yaraşır bir çabayla

İhlasla,bağlılıkla,tam bir kararlılıkla,

-Gerçek bir içtenlikle-gerektiği biçimde(…hakkını vere,vere…)

Nasıl gerekiyorsa bir kula,müslümana

Didinin,mücahade edin hak/hukuk için.(…adalet..)

İnsanlar arasında(n)bu büyük emanete (ti)

Teslim etmek üzere taşıyasınız diye

Mesajını hayata sizi beğendi,seçti!(…Çağlar’a…)

(Ey Müslümanlar,buna layık gördü sizleri!)

-Bunun hakkını verin,değerini belleyin!- (…değerinizi bilin!)

Sizi zora koşmadı dinde,üzerinize

Bir zorluk yüklemedi-merhameti gereği.-

Atanız İbrahim’in-O Ulu Peygamber’in-

Temelde dininize yakın ve uygun olan (…İslam’a…)

Dininde de böyleydi-boyutu evrenseldi.-

Siz onu esas alın,benimseyin,inanın.

(Sizden tek istediği(m) budur bilin,anlayın.

Onun hanif dinine uyun öyle yaşayın.)

Peygamber’in sizlere,sizlerin insanlara

Şahit olmanız için-örnekliğiniz için-

(Model olmanız için,önderliğiniz için…)

O gerek daha önce,-zaman/mekan içinde-

Kur’an’ın inmesinden,kemale ermesinden

Kitaplarda,gerekse son Kitab’ta-Kur’an’da- (…daha sonra…)

“Müslümanlar” olarak adlandırmıştır sizi.(…..adını uygun görmüştür size.)




112
Öyle ise namazı kılmaya hakkını tam vererek (Artık namazınıza…)

Devam edin,zekatı aksatmaksızın verin.

Hiç ağırlaşmayarak içinizden gelerek…(…yüksünmeden…)

Ve Allah’a sımsıkı bağlanıp,sarılın ki,(…dayanın ki,)

O sizin Mevlanız’dır,O ne güzel Mevla’dır,

Koruyup,kollayıcı,ne güzel yardımcıdır,(…kurtarıcı…)

Gerçek Efendiniz’dir velinimetinizdir.


HAC(22/77-78)



***

Allah’tan başkasını-idolleri,putları-

Rab edinip onlara kul olup tapanlara

Bahtsız putperestlere-kibirli sefihlere-

Onların taptıkları-ilah var saydıkları-

İdollere/putlara sövmeyin bilgisizce.

Onlar da söver sonra bilmeyerek Allah’a.

-Siz de girmiş,bulaşmış olursunuz günaha.-

(Sizin dininiz size,onlarınki onlara!)

Böylece her ümmete/topluluğa/millete

Biz kendi işlerini-özgür seçimlerini- (-yaşam şekillerini-)

Cazip göstermişizdir,değiştirmemişizdir…

Sonunda dönüşleri,davet edilişleri

Ancak Rablerinedir-ki O’ndan gelmişlerdir.-

O,ne yaptıklarını O Gün bildirecektir

-Dünya hayatlarında ömürleri boyunca.-

Bir,bir kendilerine amel defterlerinde.

(Zamanı geldiğinde her şey kendilerine

Hiç eksiksiz,tastamam haber verilecektir.

Bilgeler Bilgesi’nce,Hakimler Hakimi’nce

Değerlendirilecek,taşlar yerli yerine

Oturtulacak,her şey mükemmelleşecektir…)





ENAM(6/108)
***




113


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hakim Adıyla


Ne zaman ki yerküre,aniden birdenbire

(Yaratılış anında belirlenmiş o “an”da)

Korkunç bir uğultuyla,şiddetli bir depremle

Gümbür,gümbür sarsılır,toprak kusar,çıkarır (Sarsıldıkça,sarsılır,)

İçinde neler varsa,neler yoksa o anda.(…o aman.)

(Tüm ağırlıklarını,-avadanlıklarını-

Hem maddi,hem manevi bütün cevherlerini.)

Hiç kimsenin kimseyi görebilecek hali

Yoktur,olmaz,olamaz o tarifsiz ortamda. (Kalmamıştır…)

Bambaşka bir boyutta,ters-yüz,alt-üst oluşta

Kalmanın dehşetiyle her can kendi derdine (Olmanın/Girmenin…)

Düşmüştür,bir başına kalmıştır and olsun ki!(…ne yazık ki!)

İnsan korku içinde der;”Ne oluyor bize,

Nedir bu olan biten,ne oluyor dünyaya?”

Kendi haberlerini-ömür hikayesini-

Bütün anılarını-cümle bildiklerini-(…tüm yaşadıklarını-)

Anlatır O Gün küre en etkili sözlerle…(…şekilde…)

Dünya hayatlarında Rabbin buyruklarına

Kulak tıkayanlara,yan gözle bakanlara,

Sağırlara,körlere,mühürlü yüreklere…

Çünkü hiç kuşku yok ki,Rabbi ona bildirdi,

Vahyetti,konuşması için yetenek verdi.(…izin…)



O Gün bütün insanlar dirilerek çıkarlar

Sinlerinden ortaya fırlarlar küme,küme…

(İç,dış bütün dengeler,düşünceler,duygular…)

Darmadağın geriye gelirler döne,döne…

Dünya hayatlarında yaptıkları,onlara

Gösterilmek üzere kurulan Mahkeme’de.

Arasat Meydanı’nda Mahkeme-i Kübra’da.

Hesap vermek üzere Yüce Hakim önünde(…Hakimler Hakimi’ne.)

Öbek,öbek toplanır,gizliler,açıklanır…

Artık her kim bir zerre bir hayır işlemişse

Onu gerçek haliyle görecektir orada. (…şekliyle…)

Ve her kim de zerre kadar bir şer işlemiş ise (…kötülük/günah…)

Onu da görecektir hiç şaşmayan Mizan’da.

(İlahi sicillerde,amel defterlerinde …)(…kozmik ekranlarında…)
ZİLZAL(99/1-8)
***

114

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Bais Adıyla

Ey Resulallah!Sana gönderilen Kitab’ı

Ondan vahyedileni-Son Evrensel Mesaj’ı-

İzle,başkalarına ilet tamı tamına,

-Emrolunduğu gibi ne bir eksik,ne fazla.-

(Ey kardeşler,bu görev bize düşüyor şimdi,

Ve Kıyamet’e kadar sürecek kuşkusuz ki!

Onu var gücümüzle yerine getirmeye

Çalıştığımız zaman üstün gelebiliriz,

Tağut tuzaklarını alt-üst edebiliriz.,

Yüzyıl’a,Yüzyıllar’a örnek olabiliriz,(..önder…)

İnsanlık onuruna onur katabiliriz. (…çok şey…)

Budur bize yaraşan,budur istenen bizden!)

Ve kıl namazını da tadil-i erkanına

Uyarak ikame et vererek tam hakkını.

Hiç kuşkusuz ki namaz,-iyi bellenmeli ki-

Her tür hayasızlıktan,çürüten kötülükten,(…günahlardan,)

Dine,akla,bilime,doğru örfe ters düşen

Uygunsuz tutumlardan alıkoyar insanı.

Hele O’nu-Allah’ı-anmak,candan yönelmek

Her an,her an O’nunla birlikte olabilmek…

Allah’ın zikri ise,Allah’ı anmak ise

-Ki namaz budur işte,ibadetler içinde

En büyük,en etkili olanıdır elbette,

İç,dış dinamikleri,enfüsü,afakıyla…-

Rab yaptıklarınızı-ilk,son adımınızı,

İlk/son soluğunuz,kalp atışlarınızı…-

Bilir sonsuz ilmiyle,sınırsız bilgisiyle,

Eşsiz bilgeliğiyle,şaşmaz gözlemleriyle.
(O’nu gündemimizden çıkarmadan yiğitçe

Dünyada/ahirette,-geçmişte,gelecekte-

O’nun onayladığı bir ömür sürebilmek

En büyük hedefimiz olmalı değil midir?

Bu en büyük mutluluk,özgürlük değil midir?)
ANKEBUT(29/45)
***





115


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Vahid Adıyla

Onlar Allah’ı brakıp-cüce megalomanlar-

Hakkında hiçbir belge,kanıt indirmediği (…bildirmediği)

(Ne var ki kimileri,kibir kumkumaları (…abideleri)

Hem Allah’a inanıp,hem de Allah’tan başka

O’nun haklarında bir delil indirmediği)

Kendilerinin dahi hiçbir bilgi sahibi

Olmadıkları şeye/şeylere tapıyorlar.

-Bunlardan bazıları O’na inandığını

Söyleyip duruyorlar,yalan yumurtluyorlar!-

Hiçbir yardımcıları,yakınları,dostları

O zalimlerin artık bir el uzatanları

Yoktur,anlamıyorlar,bundan vaz geçmiyorlar.

(Dünyada,ahirette yapayalnızdır onlar!)(…hep yalnız kalacaklar!)

Onlara açık-seçik-sapkın inkarcılara-

Görmeyen,işitmeyen körlere,sağırlara

Ölümsüz sözlerimiz-kesin belgelerimiz-

(Ölümsüz Hakikat’in apaçık belgeleri.)

Okunduğu zamanda yüksek huzurlarında(!),

O küfre dalmışların,çıkmaza sapmışların

Işıksız yüzlerinde,fersiz bakışlarında

Hoşnutsuzluk,yadsıma,tiksinti,solgunlaşma…

İzlerini sezersin,renklerini izlersin!

(Sararırlar,solarlar,kararır,morarırlar…)

Kutsal sözlerimizi-bu ayetlerimizi-

Okuyan kimselere,öyle ki neredeyse(Onlar kendilerine…)

-Öyle öfkelenirler,öyle kinlenirler ki-

Saldıracak olurlar,hazımsız inançsızlar!

De ki;”Sizlere bundan-şu davranışınızdan ,(…sapkın tavrınızdan)

Kabaran öfkenizden,önlenmez kininizden

(Sizi bundan da fazla kızdıracak olanı)

Daha kötü bir şeyi ben haber vereyim mi?

Ateş!O Cehennem ki,-Cehennem ateşi ki-

Allah’ın sapkınlara,bahtsız inkarcılara

(İnkarda ısrar eden beyinsiz nankörlere)(..nankör beyinsizlere)

Söz verdiği bir ödül olarak müjdesidir!

(Bir Gün gerçekleşmesi mukadder bir gerçektir.)(…kaçınılmaz…)

Onu çekeceklerdir,görüp bileceklerdir.

Ne kötü bir sondur o,berbat bir son duraktır,

Bir dönüş yeridir ki,alevden bir konaktır! (…varış…)

Sizlere ey insanlar/insanlık ailesi!

Tam bir örnek verildi,onu dinleyin şimdi!

-Kulak verin iyice-can kulağınız ile-

116
Allah’ı bırakıp da-Tek Allah’ın yanında-

O yalvardıklarınız,tapıp durduklarınız

İlahlık yaftasıyla onurlandırdığınız(!)

Şeyler-o putlar-var ya,hepsi de bir araya (…idoller…)

Gelseler bir sineği bile yaratamazlar.

(Yalancı kahramanlar,tanrıçalar,tanrılar!)

Sinek kapacak olsa onlardan bir şey,onlar

Bunu bile sinekten geriye alamazlar.(…alıp kurtaramazlar!)

Kendinden istenen de çaresiz,isteyen de!

(Almak isteyen aciz,alınmak istenen de!

Putlar da,sinekler de,onlara tapanlar da!)

Onlar Yüce Allah’ı,Ölümsüz Yaradan’ı-

Eşsiz yüceliğine,şanına yaraşırca (…ululuğuna,)

Takdir edemediler,bilip göremediler

Kadrini kıymetini,o gözler,yüreklerle

Nereden görecekler,nereden bilecekler!

Onlara yakışanı-nankörlüğü,inkarı-

Yaptılar,işlediler-bunu huy edindiler-

Putlara/sanemlere/kullara tapınıp da

Onları Rab bildiler,birer ilah(lar)edindiler! (…saydılar/bellediler!)

Hiç kuşku yok ki oysa-bunların karşısında-

Allah tek kuvvetlidir,tek üstün,tek yücedir,

Adaletin,sevginin,şefkatin simgesidir…(…kaynağıdır…)

(O varken başkasına tapmak insanoğluna

Zulümdür,ihanettir,zillettir,meskenettir,

Vurulan bukağıdır boynuna,onuruna

Sürülen bir lekedir,bir ayıptır,utançtır.

İçin,için çürüten onulmaz bir yaradır…(…kemiren…)
HAC(22/71-74)
***

117
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Şahid Adıyla

Ey Resul!Münafıklar-iki yüzlü sapkınlar!-

- Maskesiz maskeliler,bin bir renk boyalılar-

Sana geldiklerinde;”Şahadet ederiz ki

Sen gerçekten Allah’ın Peygamberisin!”derler.

Allah da bilir ki sen,O’nun hiç kuşku yok ki

Peygamberisin zaten-beğendiği seçtiği…-

Allah münafıkların,-yarasa ruhluların-

Kesinlikle yalancı,kargaşa çıkarıcı

Olduklarını bilir,söz konusu değildir

Gizlilik O’nun için,evrendeki her şeyin

Bütün olan bitenin-geçmişin,geleceğin-

En büyük şahididir,tek mutlak hakimidir.

(Ey kardeşler,Müslüman rolüyle,kisvesiyle(…maskesiyle)

Bize yaklaşacaklar,mü’min olduğumuzu

Söyleyenler bugün de,yarın da olacaktır.

Bizlere gizli,açık zarar verebilirler,(…tuzak(lar) kurabilir(ler))

Ardımızdan günahkar ellerle kuyumuzu

Kazarken yüzümüze kıs,kıs gülebilirler…)

Gerçek Müslümanların kimlerin olduğunu

Bilen yalnız Allah’tır,Bilgeler Bilgesi’dir…

Onları tanımanın,onlardan korunmanın

Yolu Rabbin İpi’ne sımsıkı sarılmaktır,(…bin elle…)

Basiretle bakmaktır,Rahman’a dayanmaktır,

Yürekten inanmaktır,sonsuz güven duymaktır…
Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan

Alıkoydular onlar,-saptılar,saptırdılar..-

(Gizlenip arkasına yeminlerinin onlar)

Onların yaptıkları,sırtları,omuzları

Büken ağır bir yüktür,gerçekten pek fenadır.

Bunun-bu davranışın-asıl/gerçek sebebi

Onların önce iman edip,sonra onun ardından

İnkar etmeleridir.Artık mühürlenmiştir

Bu yüzden de kalpleri-bunu hak etmişlerdir.-

(Onlar hiç anlamazlar,göremez,duyamazlar

İyiyi ve gerçeği iman hakikatini.

Kibir can gözlerini karartmış,köreltmiştir.)(…kör etmiştir.)

Köstebek gözlüdürler,onlar muzdariptirler

Akıl tutulmasından ,yürek bungunluğundan.(…bulantısından…)

Onları gördüğünde,-göz göze geldiğinde-

Fiziki yapıları-bedeni kalıpları-

Epey hoşuna gider,etkileyicidirler.



118

Tumturaklı sözlerle konuştukları zaman

Sözlerini dinlersin-durur kulak verirsin-

Parlak tavırlarına,giyim/kuşamlarına (Soylu duruşlarına…)

Kapılır,aldanırsın,etkilenebilirsin!

(Allah’ın “gör” dediği yerden baktığın zaman)

Onlar sanki duvara dayandırılmış olan

Ağacın gövdesinden kopmuş,canlılığını

Yitirmiş dal-budaklar,giydirilmiş kütükler,

(Fıtrat ve ruh kökünden bağları kopmuş olan)

Kalaslar,keresteler,tomruklar gibidirler!

-Öldüğünden habersiz capcanlı kadavralar!- (İçi boş/kof…)

Her haykırışı kendi zararlarına gibi(..aleyhlerine…)

Sanırlar,algılarlar,irkilir,ürperirler!

Güçlü görünseler de aslında korkaktırlar!(…ödlektirler!)

Aşağılık kompleksi içinde çırpınırlar… (Güvensizlik…)

(Öyle olduklarını asla kabullenmezler.)

Onlar kökten düşmandır,en uzak olanlardır

Işığa,hakikate,onlar iman yerine

İmajı yeğ tutarlar ve yenilmiş olurlar

Kendi kendilerine aşırı güvenmekle

Açtıkları savaşta gurur/kibirlerine!
Ulu Allah onların tez canlarını alsın!

Lanet etsin,kahretsin,nasıl,nereden,niçin

Bu hale geliyorlar,nasıl çevriliyorlar,

Nasıl evriliyorlar,nasıl savruluyorlar(…dönüşüyorlar,)

Küfür rüzgarlarıyla dipsiz uçurumlara…(…yankısız kanyonlara…)

Onlara;”Haydı gelin,bağışlanma dilesin

Allah’ın Peygamberi,(s)özü güzel Elçisi

Sizin için!”denince,”Allah sizi affetsin!”

Başlarını öfkeyle çevirip öte yana

Büyüklük taslayarak-kabarıp kasılarak-

-Suratlarını çaput gibi buruşturarak- (… kağıt…)

Uzaklaştıklarını,yüz çevirdiklerini

Görürsün küstahlıkla sen onların ey Nebi!

(Aynı şey başımıza gelebilir bizim de.

Onları ele veren bu davranıştır işte!)(…bir davranıştır bu da!)

-Zaten kibirleridir onları rezil eden,

Dünyada/ahirette bu hallere düşüren!-

Ey Resul!Onlar için-nankör,benciller için-

Mağfiret dilesen de birdir,dilemesen de.

Çünkü Allah onları kesinlikle,elbette

Bağışlamayacaktır,aydınlatmayacaktır,

Sınırsız rahmetine yaklaştırmayacaktır.

119
Çünkü Ölümsüz Allah yoldan çıkmış halkları,

İlahi sınırları çiğneyen sapkınları,

Fıska bulaşmışları,haddini aşanları(…fıtratı bozanları)

Doğru yola yöneltmez,iletmez,eriştirmez,

Onların hidayete,iyiye ve güzele (…güzelliğe)

Kavuşmaları için kılavuzluk bahşetmez.
Onlar tercihlerinde-yaşam biçimlerinde-(…hayat seçimlerinde-)

Yanlış yaptıklarını anlamış oldukları (…fark etmiş…)

Zaman artık iş,işten geçmiş geri dönülmez

Bir yola,bir iklime girmiş olacaklardır.(…girilmiş olacaktır/girmiş

O yoldan,o iklimden çıkamayacaklardır. olunacaktır.)

Ve yüzleşeceklerdir,karşılaşacaklardır

Maskesiz yüzleriyle,gerçek benlikleriyle…(…yalın…)

Yapıp ettiklerinden sorgulanacaklardır

Hakimler Hakimi’nin Yüce Mahkemesi’nde…

Zamanlar/yerler üstü alev bahçelerinde

Konuk edilecekler,ağırlanacaklardır

Bencillik sofrasında,nankörlük şarabıyla!


Yüklə 0,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin