Mesaj’ın mensupları/vahyin muhatapları!)
Yalnızca Tek Allah’a,bize indirilene
Ve daha önceden de indirilmiş olana
(Ölümsüz hakikate,hüccete,vahiylere…)
İnandığınızdan mı,bağlandığınızdan mı
Pek hoşlanmıyorsunuz,uzak duruyorsunuz (…yüz çeviriyorsunuz)
Bizden nedense işte önyargıyla,kibirle?
Oysa sizin çoğunuz-oysa ki pek çoğunuz-
Yoldan çıkmış,sapıtmış,Allah’tan uzaklaşmış,
İçi,dışı kararmış,yozlaşmış,maymunlaşmış
Kimselersiniz ama,değilsiniz farkında!”
(Bir,bir serildiğinde O Gün gözler önüne
Bütün yaptıklarınız-bütün yaptıklarımız-
Haliniz nice ola,halimiz nice ola?
Tefekkür etmek nedir bilmez misiniz sizler?)
MAİDE(5/59)
***
758
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kerim Adıyla
Eğer daha önceki vahyin muhatapları
Ve mensupları olan-Yani Kitap verilen-
Yahudiler,inanan,gönülden iman eden,
Her türlü kötülükten sakınan,uzak duran,
Bir Allah’a saygıda kusur etmemmiş olan
Kimseler olsalardı,herhalde geçmişteki
İşlemiş oldukları tüm kötülüklerini (…cümle günahlarını)
Örterdik de onları-büyük burunluları!-
Nimeti sonsuz olan,bitmeyen,azalmayan
Cennetlere sokardık,nimet cennetlerine,
Orada ağırlardık limitsiz nimetlerle!
(Onlar birbirlerin kurbanı olanlardır,
Dünyada/ahrette kazançları hüsrandır.)
Eğer onlar Tevrat’ı-Rahman’ın Kelamı’nı-
İncil’i,Rablerinden onlara indirilen
İlahi buyrukları dinlemiş olsalardı,
Kitaplar Anası’na ulaşabilirlerdi.
Son Kitab’ı-Furkan’ı-düzgün okusalardı,
Onun hükümlerini iyi anlasalardı, (…anlayabilselerdi,)
Doğru/dürüst özenle tam uygulasalardı,
-Bütün boyutlarıyla ömürleri boyunca-
Yaşamış olsalardı-bunu başarsalardı- (…yeğleselerdi-)
Hem üstlerinden,hem de ayakları altından (…dibinden)
Kuşku yok ki yerlerdi yerin servetlerinden,
759
Yerüstü/yeraltının gümrah ürünlerinden.
(Yerden/göklerden gelen rızklardan/nimetlerden)
Elde ettikleriyle varlık/refah içinde
Mutlu,özgür,huzurlu yaşayabilirlerdi. (…olarak…)
Onların arasında fazla aşırılığa
Kaçmayan iktisatlı/ılımlı bir zümre de
Vardır olmasına ya-ki bunlar azınlıktır-
Çoğunun yaptıkları-yaşamış oldukları-
Ne kötüdür,ne berbat şeylerdir ne yazık ki!
MAİDE(5/65-66)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mursil Adıyla
Ey Muhammed Mustafa!-Ey Son Evrensel Elçi!-
De ki;”Ey Kitap Ehli!Tevrat’ı ve İncil’i (Ehli Kitap!)
(Ey siz daha önceki vahyin müntesipleri,
Şaşkın muhatapları,şımarık mağrurları!)
Rabbiniz’n sizlere lutfuyla,keremiyle
İndirilmiş olanı-kozmik buyruklarımı- (-vahyin aydınlığını-)
Tam uygulamadıkça-ona tam uymadıkça-
Doğru yol üzerinde-sağlam inanç ve temel-
Değilsinizdir sizler-değilsiniz hiçbir şey!-
Şanıma and olsun ki-çağlar şahit olsun ki!-
760
Rabbinden indirilen-peyderpey gönderilen-
Şey,onların çoğunun-sapkınlar güruhunun-
İnançsızlıklarını-ve azgınlıklarını,
Saldırganlıklarını,küstahça inkarını- (-ve taşkınlıklarını-)
Arttıracaktır elbet.-etmeyin buna hayret!-
Dinsizler toplumuna-aşırılıklarına-
Yaptıkları şeylere-dengesiz fillere- (…anlamsız…)
Üzülme ey Muhammed,inan,diren ve sabret!
(Artık kafir/inançsız/yoldan çıkmış bir toplum
İçin sakın ola ki üzülmeyin sizler de
Ey mü’minler,onların seçimleri bu yönde!) (…tercihleri…)
MAİDE(5/68)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Habir Adıyla
Şanıma and olsun ki!şu iyi bilinsin ki!-(şunu iyi bilin ki/bellensin ki!)
Yehudoğulları’nın-fitne odaklarının-
Sağlam sözünü aldık,onlara peygamberler
Gönderdik ve uyardık,ne zaman bir peygamber
Azgın nefislerinin-hasta egolarının-
Arzu etmedikleri ilahi hükümleri
-Hoşlanmadıklarını/beğenmediklerini!-
Onlara getirdiyse-güzelce bildirdiyse- (…getirince/bildirince…)
761
Onların bir kısmını yalandılar,diğer
Bir bölümünü ise vahşice öldürdüler.
(Onların verdikleri-hep geveledikleri-
Söz bu kadardır işte,Allah’ın sözlerine
-Yüce buyruklarına/kozmik yasalarına-
Tahammül edemeyen-onları beğenmeyen!-
Sırt dönen,dudak büken,hor gören,küçümseyen
Kibir kumkumaları-tağutun tutsakları- (…dostları/ortakları-)
Divan kuruduğunda ne yapacak acaba?)
Yapa geldiklerinden-aykırı işlerinden-
Bir bela olmayacak-bir fitne doğmayacak-
Sandılar da kör,sağır kesildiler zalimler
Sözlerin en güzeli kutlu Mesaj’a karşı.
Tek Allah kabul etti sonra tövbelerini
-Nasıl geldiyse tövbe etmek akıllarına!-
Onları bağışladı,örttü günahlarını.
Sonra onlardan çoğu körleşti,ağırlaştı,
Rabbin ayetlerini-güzel öğütlerini- (-hikmetli sözlerini-)
Görmez,işitmez oldu-taşlaştı/duvarlaştı-
Ulu Allah onların-yarasa ruhluların-
Bütün yaptıklarını-gizli/açıklarını-
Görmekte,duymaktadır,Defter’e yazmaktadır.
Zamanı gelince bir,bir açıklayacaktır.
MAİDE(5/70-71)
***
762
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Muntakim Adıyla
Ey Rasul’üm görürsün onlardan bir çoğunun
O inkar edenlerle-inkarcı dinsizlerle-
Dostluk kurduklarını,ayartıcı,yıkıcı
Nefislerinin onlar için kendilerinden
Yana hazırladığı değersiz,aldatıcı
Şeyler öte tarafa-ahiret hayatına-
Ne kötüdür önceden-dünya hayatındayken-
(Ve telkin ettikleri o kadar kötüdür ki,
Yaradan’ın hışmına uğramışlardır onlar!)
Yüce Allah onlara karşı çok öfkelidir.
Sonsuza dek kalırlar azap içinde onlar.
Ödülleri ateştir,zillettir,meskenettir.
Eğer onlar-nasipsiz Yahudiler-Allah’a
En seçkin kul Rasul’e-ona indirilene-
-Kutsal Kitap Furkan’a-Son Evrensel Mesaj’a- (…Kur’an’a…)
İnanmış olsalardı-bu yolu bulsalardı-
Bu hazzı tatsalardı-sınırı aşanları- (-talihsiz sapkınları-)
Onları-müşrikleri-dost edinilirler miydi?
Fakat onların çoğu yolumdan çıkmışlardır.
Doğruluktan sapmışlar sınırı aşmışlardır… (Brakarak doğruluğu…)
(İki dünyalarını yıkmış,karartmışlardır.)
MAİDE(5/80-81)
***
763
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Vedud Adıyla
İnanan/iman eden-aydınlanan/arınan-
İyi,yararlı işler-salih,güzel ameller-
Yapanlara,Allah’tan hakkıyla sakınıp da,
(Tek Allah’a saygıda bir kusur etmeyip de)
Bir eş/ortak koşmayan-başkasına tapmayan- (koşmadan/tapmadan)
İnanmış oldukları Allah’a,Peygamber’e
İçten inançlarında-tam bağlılıklarında-
Sebat ederek,iyi,yararlı işlerini (Karar kılarak…eylemleri)
Sürdürenler ard arda öykünmeden/yılmadan,
İçki/kumar benzeri bütün kötülüklerden
Sakınıp bunların da haram olduklarını
Kabul ederek yine-ellerinden geldikçe-
Koruyup inanırlar,iyi,olumlu bir hal (…inananlar…)
-Kesin inançlarında olgunluk kazanırlar.- (…kazananlar.)
Üzere olurlarsa-mü’mince yaşarlarsa-
Daha önce bu gibi-haram kılınanlardan-
Tatmış olsalar bile-tatmaları yüzünden-
Yazılan günah yoktur,geçmiş affolunmuştur. (…affedilmiştir.)
(Takvaya sarılıp da imanda olgunluğa
Eriştikten sonra da yüksek mertebelerde
İyilik üretmeyi sürdürmesi halinde,
Her yaptığını güzel yapan kişi katına
Bir ruh mertebesine-haliyle-yükseltilir.
(Allah güzel düşünen,güzel,doğru davranan
764
Kimseleri gerçekten sever,korur her zaman.)
Rab,güzel edimlerde,yararlı amellerde
Bulunup,durumunu düzeltenleri sever,
Ruhunu arıtarak,iyi,yararlı,güzel
İşler yapanları da seçkinleştirir,över…
MAİDE(5/93)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Cami Adıyla
Allah’(ın) elçileri(ni)-kutlu peygamberleri
Toplayıp da Huzur(un)’da-Yüce yargılama’da-(En Adil Mahkeme’de)
“Size ne söylenildi,nasıl cevap verildi
Davet ettiğinizde insanları dinime?”
Dediği Gün,onlar da;”Bizim hiçbir bilgimiz
Yok Rabbimiz şüphesiz,ey Yüce Efendimiz.
Tüm yaratılmışların cılız idraklerini
Aşan her tür bilgiyi-bütün gizlilikleri-
Hakkıyla bilen Sen’sin ancak Sen’sin Rabbimiz!”
MAİDE(5/109)
***
765
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mursil Adıyla
Rablerinin nezdinden-O’nun ayetlerinden-
Onlara-dinsizlere,imansız kafirlere-
Bir şey gelmeye dursun-delil inmeye dursun-
O kutlu ayetlerden-o güzelim sözlerden,- (…hikmet yüklü…)
Kafirce bir kibirle,eblehlikle ille de
Yüz çevirip dururlar-Hakk’tan uzaklaşırlar,-
Daha bir kararırlar,daha bir alçalırlar!
Gerçekten geldiğinde Kitap kendilerine,
Hak olan Peygamber’ce tebliğ edildiğinde
Onu yalanladılar o bahtsız inançsızlar
Ondan yüz çevirdiler,ciddiye almadılar.
Fakat yakında alay ettikleri şey(ler)in
Alay ettiklerinin-en değerli sözlerin-
Haberi gelecektir apaçık sapkınlara!
(Ne olduğunu o an öğrenmiş olacaklar!) (Onlar…)
İş işten geçecektir her şey belli olunca,
Tövbe kapıları da usulca kapanınca
O Gün’e dek bir daha açılmamak üzere!
Göremediler mi ki-nasıl görecekler ki?- (…göreceklerdi!)
-Perdelenmiş gözlerle/mühürlü yüreklerle-
Onlardan daha önce yeryüzünde sizlere
Vermediğimiz nice imkanları cömertçe (…nimetleri…)
Sonsuz keremimizle bol,bol kendilerine (…üzerlerine)
Verdiğimiz,göklerden-bulut kümelerinden-
766
Sağanaklar halinde yağmurlar indirip de,
Verimli/bereketli kıldığımız yurtlara,
(Bağlara/bahçelere/güvenli topraklara…)
Ayakları dibinden,evlerin önünden (…altından…)
Sular akıttığımız-ırmaklar saldığımız-
Nice nesilleri de-medeniyetleri de-
Helak ettik,dünyadan sildik isimlerini. (…tüm izlerini.)
Biz onları aslında Rabbin nimetlerine
Nankörlük etmeleri/günahları yüzünden
Lanetledik,yok ettik,hakları neyse verdik.
Ve onların ardından Bize kulluk edecek,
-Kutlu sözlerimizin değerini bilecek.-
Daha başka nesiller yarattık,yetiştirdik.
Ey Rasul,eğer sana kağıtlar üzerine (Ey Nebi…)
Yazılmış bir kitabı indirseydik,onlar da
Dokunmuş olsalardı- günahkar-elleriyle,
O inkar ediciler-gerçeği örtücüler-
-O beyinsiz kafirler,inkarda direnenler;-
“Bu apaçık büyüden-yapılan bir sihirden-
Başka bir şey değildir-yalancının biridir!-“
Derlerdi ya küstahça bir kibirle yine de!
-Bu ne talihsizliktir,körlüktür,eblehliktir.-
“Muhammed’e,tanıklık edebileceğimiz
Görebileceğimiz/bilebileceğimiz-
Gökyüzünden bir melek indirse idi ya!”
Dediler inançsızlar-o bahtsızlar/sapkınlar!-
767
-Doğrusu pes demeli böyle bir küstahlığa.-
Eğer böyle bir melek indirseydik elbette
İş olup biterdi de,artık kendilerine
Göz bile açtırmazdık-sünnetullah gereği-
Ceza geri brakılmaz,tez infaz edilirdi.
(Derhal uygulanırdı tam bir hakkaniyetle.)
Bir melek de kılsaydık eğer Biz Peygamber’i,
Muhakkak ki onu da,bulunduğu toplumda
Bir insan suretine sokar,onları yine
Düşmekte oldukları-buydu önyargıları-
Kuşkuya,sapıklığa-korkuya/yanılgıya-
Düşürür,şaşırtırdık-bunu uygun görmedik.-
-Bunu murad etmedik/buna gerek görmedik.
Onlardı zulmedenler kendi kendilerine…-
(Çünkü dünya gözüyle görülemez melekler
Onlar inanmamaya şartlanmışlar bir sefer.
Katı ön yargılarla varılamaz bir yere,
Ters/yüz olur değerler,kemikleşmiş beyinler
Artık kendine gelse,gerçeği bir fark etse
Perde gerilmiş gözler,akletmeyen yürekler…)
ENÂM(6/4-9)
***
768
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Melik Adıyla
Ey Muhammed Mustafa!-Ey Son Evrensel Elçi!-
Eğer Tek Allah seni-herhangi bir kimseyi-
Zarara uğratırsa-bir şer dokundurursa,-
Giderecek güç yoktur onu Kendinden başka. (…Allah’tan…)
Ve eğer-yine-sana-herhangi bir kuluna
Bir iyilik verirse-bunu murad ederse-
(Bir hayır lütfederse,bunu uygun görürse.- (…layık…)
Geri alacak yoktur-önleyemez hiç kimse!-
Şüphesiz O her şeye-yeryüzünde/göklerde-
Güç yetirebilendir-El’i yetebilendir.- (-söz geçirebilendir.-)
O’nun üstünde bir erk olmadığına göre
Başkasından bir şeyler talep etmek aslında
O’na güvensizliktir,büyük edepsizliktir.
(Bu çok ayıp bir şeydir,arsızlık,eblehliktir.)
Kullarının üstünde eşsiz bir üstünlüğe
-Her türlü tasarrufa,mutlak otoriteye-
Sahiptir O,-Tek Allah-gücü sınırsız İlah.-
O hükümle/hikmetle-sonsuz bir iradeyle-
(Külli iradesiyle/çok yüksek bir akılla.)
Evreni yönetendir,her şeyden haberlidir.
(Yoktur yerde/göklerde O’ndan başka bir İlah…)
EN’AM(6/17-18)
***
769
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Muhyi Adıyla
Yalan sözlerle Rabb’e-Tek Ölümsüz İlah’a- (Sudan bahanelerle…/
İftira edenlerden,yakıştırandan ya da (-yerin/göğün hakimi-
Hem kendi uydurduğu yalanları Allah’a
O’nun ayetlerini-ölümsüz sözlerini- (-hikmetli…)
Yalanlayan ahmaktan daha zalim kim vardır? (…zalimden daha
Şüphe yok ki zalimler ermezler kurtuluşa, bahtsız…)
Dünyada/ahirette iflah olmazlar asla!
En bahtsızlar onlardır,en nasipsizler onlar!(Onlar en bahtsızlardır..)
Unutma O Gün’ü ki,onları hep birlikte (Hatırla…herkesi…)
Kabirlerden kaldırıp,yeniden diriltip de
Toplayacağız,sonra Tek Ölümsüz Allah’a
Eş/ortak koşanlara,ortak koşmakta ısrar
Eden beyinsizlere;”Davasını boş yere (…boşuna)
Güttüğünüz ortaklar-putlar/sahte ilahlar!-
Haydi gösterin şimdi nerede?”diyeceğiz.
(Yardım edeceğini düşünüp taptığınız,
İlah edindiğiniz peşinden gittiğiniz
Aracı saydınız sanal ortaklarım(n)ız..)
Açığı/gizlisiyle O Gün tüm gerçekleri
Ortaya sereceğiz,bir,bir göstereceğiz,
Herkesi yaptığından hesaba çekeceğiz…
EN’AM(6/21-22)
***
770
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Cami Adıyla
Onlar;”Hayat yalnızca/ancak bu dünyadaki (…sadece…)
Olandan ibarettir-her şey burda bitmiştir.-
Biz yeniden-öldükten-sonra artık bir daha
Diriltilmeyeceğiz-dirilecek değiliz!-“
Demişlerdir bağımlı akıllılar yazık ki!
Rablerinin Katına-O Yüce Huzuru’na-
Getirildiklerinde/çıkarıldıklarında,
Ey Muhammed Mustafa-Yüce Yargılama’da,-
Allah O Gün onlara;”Bu-yeniden dirilme(…diriltilme)
Olayı-doğru/gerçek/hakikat değil miymiş?”
Diye sorunca onlar,dehşet,panik halinde;
“Evet!”diyeceklerdir,and olsun Rabbimiz’e!”
Allah da;”Öyle ise,ısrarla/bağnazlıkla
İnkar ettiğinizden dolayı tadın işte
Azabı!”diyecektir,söz gerçekleşecektir.
Allah’ın Huzuru’na-Mahkeme-i Kübra’ya- (Allah’a kavuşmayı…)
Çıkmayı yalanlayan-ahireti yok sayan- (…yadsıyan)
Gerçekten (de) dünyada(da),ukbada(da)ziyana (…ahrette…)
Uğramıştır,sonunda onlara-sapkınlara-
Ve cümle evrenlere-ve tekmil ümmetlere-
Önlenemez Kıyamet vakti gelip çatınca,
Ansızın belirince-haber gerçekleşince- (…ikaz/uyarı…)
Olanca coşkusuyla-bütün ağırlığıyla,-
Onlar günahlarını sırtlarına yüklenmiş (Herkes…)
771
Kör gözleri açılmış-ve dehşetten belermiş-
Olarak diyecek ki;”Dünyadayken yararlı
Güzel,iyi işleri-kalıcı filleri-
Terk ettiğimiz için yazıklar olsun bize!”
Bundan,Allah/ahiret inancından/ruhundan)
Mahrum kaldığımızdan dolayı vay bizlere! (Yetim…)
Dikkat edin,onların yüklenmiş oldukları
Şey ne kadar kötüdür,ne taşınmaz bir şeydir. (…çekilmez…)
(Rabbim!Taşınmaz yükler yükleme sırtımıza!)
EN’AM(6/29-31)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hadi Adıyla
Bengi sözlerimizi/vahyettiklerimizi,
-İndirdiklerimizi/gönderdiklerimizi-
Yalanlayanlar ise karanlıklar içinde
Kalmış olan sağırlar-gerçeği duymayanlar-
Ve konuşamayanlar-dilleri lal olanlar-
Allah kimi dilerse-kim bunu dilemişse-
Doğru yoldan saptırır,karanlıklarda brakır,
Dilediğini ise-kim bunu yeğlemişse-
Doğru yola iletir,aydınlığı gösterir. (…yöneltir…)
(Aydınlığa çıkarır,bunu diler,yaratır.)
-Kim neleri seçerse,beğenirse,dilerse, (…özgür iradesiyle)
Ona onlar verilir,Hak bunu gerektirir.
EN’AM(6/39)
***
772
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mursil Adıyla
Ya Rasulallah!De ki;-İnsanlara bildir ki!-
“Ey insanlar!Ben size,Rabbin hazineleri
Yanımda bulunuyor demiyorum,diyemem,
Ben gaybı da bilemem,biliyorum diyemem,
Size ben meleğim de demiyorum,diyemem!
Bana vahyolunana uyarım ben sadece.”
De ki;”Kör ile gören,bilen ile bilmeyen
-Düşünen/düşünmeyen,akleden/akletmeyen-
Hiçbir,aynı olur mu,konur mu aynı yere? (…kefeye?)
(Hiç mi düşünmezsiniz,hiç akletmez misiniz,
Neresidir yeriniz,dünyanız/ahretiniz?
Attığınız adımdan ne kadar eminsiniz?)
EN’AM(6/50)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hasib Adıyla
Dinlerini oyuncak ve eğlence edinen,
(Boş dünya hayatına dalarak eğlenceyi,
Geçici hazlarını din haline getiren…)
Boş dünya hayatının cezbedip aldattığı
Kimseleri bir yana brak kendi hallerine
-Ey Muhammed Mustafa!Ve ey onun ümmeti!- (…seçkin…)
773
Bocalayıp dursunlar, okyanusta tayfuna
Tutulmuş pusulasız rotasız ve kaptansız
Kalmış başıboş,köhne,sarhoş tekneler gibi…
Kazanmış oldukları sebebiyle yine de
Hiçbir nefsin belaya-felakete/kazaya- (…zarara…)
Uğramaması için nasihat et Kur’an’la… (…uyar…)
(Fakat şunu onlara tebliğ et,hatırlat ki,
Her insan-yeryüzünde/ömrünce-işlediği
Fiillere karşılık rehin/hapis/ipotek
Altına alınacak-hesabı görülecek- (-hesaba çekilecek-)
O nefs için o zaman Tek Ölümsüz Allah’tan
Başka ne bir dost,ne de bir şefaatçi vardır.
(Kendini koruyacak ya da bir kayıracak
Kimsesi/yardımcısı yandaşı olacaktır (…asla olmayacaktır.)
Kendi için en yüksek fidyeyi verse bile!)
O bütün varlığını-değerli servetini-
Hiç gözünü kırpmadan fidye olarak verse, (Kılını oynatmadan…)
Kabul edilmez bunlar asla ondan yine de!
Onlar kazandıkları-kazanmış sandıkları!-
Günahlar sebebiyle-çarpık edimleriyle- (…ömürleriyle/fiilleriyle-)
Helake sürüklenmiş ve ipotek altına
Alınmış kimselerdir/günahkarlar kuşkusuz! (…elbette!)
İnkar ettiklerinden-bu nankörlüklerinden-
Dolayı onlar için kaynar sudan ibaret
Bir içecek ve elem verici azap vardır.
774
Bitmeyen/tükenmeyen-dünyada görülmeyen- (.azalman/bilinmeyen)
Faydasız bir pişmanlık/utanç/zillet/meskenet
Kesiksiz,süre giden ahiret hayatında…
(Israrlı inkarları sebebiyle herhalde
Onlar-gelecek-için yakıp kavurucu bir
İçecek-geçmiş için-acı/elem verici
Azap-hak ettikleri için-onlar içindir!)
EN’AM(6/70)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kadir Adıyla
Ve eğer Biz onlara-nasipsiz sapkınlara- (-sapkın nasipsizlere-)
Melekleri indirmiş-nice sırlar göstermiş-
Olsaydık,ölüler de konuşsaydı onlarla,
Göklerdeki/yerdeki cümle yaratılmışı, (…mükevvenatı)
Hakkı kanıtlayacak her şeyi toplayarak
Toptan karşılarına-yamuk bakışlarına- (Grup,grup…)
Koysaydık gücümüzle-getirseydik tümüyle-
Allah dilemedikçe-onlar hak etmedikçe- (…yeğlemedikçe)
İnatla direndikçe-hür iradeleriyle-
Yine de inanacak-Rabb’e teslim olacak-
Değillerdi(r) yazık ki!-onların tercihleri- (-bu kendi…)
Fakat halkların çoğu bu gerçeği bilmezler,
775
Akletmezler,görmezler,düşünmezler,sezmezler.
(Ya bilmezden gelirler,ya görmezden gelirler (…duymazdan…)
Kıt/sığ düşünceleri,perdeli gözleriyle…) (…mühürlü kalpleriyle!)
EN’AM(6/111)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Basir Adıyla
Herkesin yaptıkları-doğru ve yanlışları- (…kotardığı/eksi ve artıları..)
Değişik işlerine göre belirlenmekte
Olan karşılıkları/dereceleri vardır.
(Ancak yaptıklarına bakılarak benlikler
-Karakterler/bireyler/kimlikler/kişilikler-
Sınıflara ayrılır,davranışlar farklıdır.)
Ulu Rabbin onların-tekmil yaratıkların-
Yeryüzünde/göklerde/geçmişte/gelecekte
Görünen/görünmeyen cümle mükevvenatın
Yapmış olduklarından-her tür davranışından-
Tümüyle haberdardır,her şeyi kuşatmıştır
O’nun gücü/kudreti/bilgisi/orduları.
Hiçbir şey gizlenemez O’nun bakışlarından,
Hiçbir kimse çıkamaz koyduğu sınırlardan. (…çizdiği…)
Yüce Rabbin zengindir ve rahmet sahibidir. (…bol ikram…)
Bütün varlık alemi O’nundur,hiçbir şeye
Yoktur bir ihtiyacı-yeter Kendi Kendine.- (…gereksinimi…)
776
Dilerse “bir sözüyle” sizi yok edebilir.
Ve sizi nasıl başka bir toplumun soyundan (…sülbünden)
Getirmiş,yaratmışsa,sizden sonra da yine
Hiç yoktan zorlanmadan kaldırarak ortadan (…silip sizi tarihten)
Dilediği bir kavmi yaratır yerinize!
(Bu gerçek aklınızda bulunsun ömrünüzce,
Ona göre yön verin özgür iradenize!) (Buna…)
EN’AM(6/132-133)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Vahid Adıyla
Allah’a ortak koşan-başkalarına tapan-
Ruhlar diyecekler ki;”Allah murad etseydi (Putperestler/müşrikler..)
Ne biz ortak koşardık,ne de atalarımız!
-Demek biliyorlardı ortak koştuklarını!- (…biliyor bunlar…)
O’nun helallerinden hiçbir şeyi de haram
Kılmaz,yasaklamazdık!”Ey Rasul’üm!Onlardan (…bunlardan)
Öncekiler de böyle-aynı mantık içinde- (…çarpık mantık(larıy)la)
Kutlu peygamberleri yalancılar saydılar. (…elçilerimi…)
(Ölümsüz Hakikati yalanlayıp durdular…)
Saptılar,saptırdılar ve sonunda tattılar
Elim azabımızı-gerekli cezamızı.-
(Ta ki azabımızı hak ettiler,tattılar!)
Ey Rasulallah!De ki;”Yanınızda ilimden
777
-Sağlam,kesin,muteber,tatmin eden bilgiden-
Bunu belgeleyecek-kanıtlayabilecek-
Sunabileceğiniz,kanıtlayacağınız
Bir şey var mı bizlere,zandan başka bir şeye
Uymuyorsunuz sizler-zanna uyuyorsunuz.-
Ve siz ancak belgesiz,yalan/yanlış,kanıtsız (..bölük/pörçük tutarsız…)
Boş konuşuyorsunuz-atıp tutuyorsunuz-
(Ve siz sadece yalan şeyler söylüyorsunuz…!) (…sözler…)
Hurafeler peşinden koşuşturuyorsunuz! (…koşup duruyorsunuz!)
(Kitle psikolojisi ile hareket etmek
Yolunu seçmişsiniz,yol değil tutuğunuz!) (…raiyeleşmişsiniz…)
EN’AM(6/148)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hasib Adıyla
Elbet kendilerine-sonsuz keremimizle-
Peygamber gönderilen-kitap,hikmet verilen-
Bilgisiz kimseleri-kör/sağır kitleleri- (-duyarsız/şuursuz…)
Onlara sözlerimi-ilahi mesajımı-
Eksiksiz bildirmekle-doğru tebliğ etmekle-
Görev verdiklerimi-kutlu elçilerimi-
Hiç kuşkusuz sorguya çekeceğim Mahşer’de. (…hesaba…)
Her şeyden soracağız-geçmişten/gelecekten-(…soracağım…)
Kurulacak Divan’da yapılan Duruşma’da. (Arasat Meydanı’nda…)
778
(Düşünün peygamberler bile çekilecekken
Hesaba Mahkeme’de,halimiz ne ola ki?) (…Duruşma’da…)
And olsun ki onlara tüm olup bitenleri
(Dünya hayatlarını-ömür sicillerini- (…serüvenini/karnelerini-)
Reddi mümkün olmayan kesin bir bilgi ile, (İnkarı olanaksız…)
Dostları ilə paylaş: |