Hayat tarzı haline getiririz ahrette. (…ukbada.)
(Onlar için orada utanç,yalnızlık vardır.)
SECDE(32/22)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Alim Adıyla
Ey insanlar!Her zaman bulunsun aklınızda!
Siz açıklasanız da-açığa vursanız da-
Bir şeyi fark etmez ki gizlemiş olsanız da,
Hiç kuşkunuz olmasın yerlerde ve göklerde
-İkisi arasında-olan biten ne varsa (…her şeyi)
Bütün boyutlarıyla-sebep/sonuçlarıyla-
Allah yüce ilmiyle-sınırsız bilgisiyle-
Bilmektedir çok iyi yüce bilgeliğiyle.
(Her bakışımızda,her adım atışımızda
Bu gerçeği düşünmek zorundayız mutlaka!)
AHZAB(33/54)
***
841
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hadi Adıyla
Kendilerine ilim-bilgiyi ve bilginin
Amacını kavrama yeteneği-verilen
Donatılan bilgeler-aklı selim alimler- (…bilginler-)
Bahşedilen gerçekten alimlerse Rabbinden (Bahsedilen…gerçekçi…)
Yüceler Yücesi’nden-Hakimler Hakimi’nden-
Sana indirilenin-hakkın ta kendisinin-
Kitaplar Anası’nın olduğunu bilirler.
(Candan tasdik ederler/onaylar/desteklerler.)
Ve O’nun mutlak yengin,övgüye layık,saygın (…galip…)
Çok üstün,güçlü olan Yüce Allah Yolu’na
Doğru yönelttiğini-kılavuzladığını-
Özgürleştirdiğini-sonsuzlaştırdığını-
Açık/seçik görürler ve dile getirirler.
(Tefekkürde/inançta yüksek düzeydedirler.)
SEBE(34/6)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Şekür Adıyla
Allah’ın Kelamı’nı-Ölümsüz Hitabı’nı- (Evrensel…)
Lafızları bir biri ardına dize,dize
Onun yüceliğini,derin anlamlarını,
842
Büyük hikmetlerini tefekkür ede,ede
Okuyanlar,namazı dosdoğru kılanlarla, (Tilavet edenlerle…)
Bizim kendilerine sunduğumuz rızıktan
Allah rızası için-hoşnut olması için-
Gizli,açık verenler-cömertçe üleşenler- (…kardeşçe paylaşanlar-)
İşte onlar kesada-asla hiçbir zarara-
Uğramayacak olan-tüketilemez olan-
Kazanç umabilirler/bir ticaret beklerler.
Çünkü Allah onlara-o eli açıklara-
Bu harcamalarının-güzel tutumlarının- (…cömertliklerinin)
Bir Gün karşılığını-büyük ecirlerini- (…ödüllerini/ücretlerini)
Tümden ödeyecektir,noksansız verecektir.
Üstelik Kendisinden-nezdinden/tarafından-
Bir bağış olarak da-bir ödül olarak da-
Çok daha fazlasın-belki de rızasını- (-fazladan bir bağışı-)
Lütfetmiş olacaktır,O çok bağışlayandır.
Şükrün karşılığında-şükreden kullarına-
Güzel nimetlerini-büyük ödüllerini-
Sınırsız arttırandır,onuru tattırandır. (…mutluluk…)
(O,tarifsiz,emsalsiz bir bağışlayıcıdır,
Şükre hadsiz,hesapsız (bir)karşılık(lar) verendir.)
O,zenginler zengini,cömertler cömerdidir.
-O’na borç verirseniz karşılığını kat,kat
Alırsınız dünyada,ahirette muhakkak.-
FATIR(35/29-30)
***
843
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Fatır Adıyla
Ve Biz gökleri/yeri-arasındakileri-
Boşuna yaratmadık.-Bu Bize yaraşmaz ki!- (-Biz boş iş yapmayız ki!-)
(Bir amaç ve anlamdan yoksun yaratmadık ki!)
Böyle düşünmek ancak o küfre sapanların,
Bunda direnenlerin-kısa akıllıların-
İşidir,sanısıdır,bakış açılarıdır, (…kuşkusudur…)
Hüsnü kuruntusudur,bomboş iddiasıdır.
Zamanı geldiğinde böyle olmadığını
Göreceklerdir ama,geri dönüş imkanı
Kalmamış olacaktır-yollar kapanacaktır.- (…kapılar kapanmış
Vay o inkarcıların-bahtsız günahkarların- olacaktır.)
Ateş’teki haline-mutluluk(!) günlerine!-
(Yerin /göğün/her şeyin bir amacı olsun da,
En değerli varlığın inanın olmasın mı?
Yazık,yazıklar olsun o inkarcılara ki,
Küfürde direnerek kendi ateşlerini
Kendileri-günahkar elleriyle-yakmıştır.
Herkese ibret olsun!İbret alan var mıdır?) (…yok mudur?)
SAD(38/27)
***
844
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Nasir Adıyla
Ve Kıyamet Günü’nde-Önlenmez Son Saat’te-
Allah’a karşı yalan,dolan,iftira,bühtan
Uyduran kimseleri-şaşkın beyinsizleri-
Yüzleri kapkara bir halde şaşkın dolaşan,
Koşuşan,bağrışanlar olarak sağa,sola
Görürsün çaresizce belermiş gözleriyle! (….fal taşı…)
Büyüklük taslayanlar/kibirliler için bir
Barınak,konak yeri yok mudur Cehennem’de?
(Herkes tercih ettiği yerde konuk edilir!)
Allah kötülüklerden-olumsuz edimlerden-(-aykırı fiillerden-)
Sakınan kullarını,sorumluluklarını
Yerine getirip de bu alanda başarı
Göstermiş olanları-aydınlık ruhlukları-
Takva sahiplerini-sorumlu kullarını- (-kendini bilenleri-)
Halis imanlarıyla,erdirir kurtuluşa
İyi edimleriyle-salih amelleriyle-
Sonsuz bir mutluluğa,kötülükler onlara
Dokunamaz ve onlar hiç mahzun da olmazlar!
Ve hiç üzülmezler de dünyada/ahirette.
(Uğramaz kötülükler onların semtlerine.)
ZÜMER(39/60-61)
***
845
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kebir Adıyla
Yazık!Onlar Allah’ın-O’nun-büyüklüğünü (…yüceliğini)
Yeryüzünde/göklerde-ikisi arasında-
Kurduğu/yükselttiği düzeni/dengeleri (…yönettiği…)
-Gerçek hükümranlığı-hakkıyla tanıyıp da- (…anlayıp da-)
Takdir edemediler-bilip göremediler!-
Oysa Kıyamet Günü yeryüzü bütünüyle (…tamamıyla)
O’nun tasarrufunda-gözetimi altında-
O’nun kabzasındadır-kudret avucundadır.-(…ellerindedir.)
Gökler de yine O’nun-Ulular Ulusu’nun-
Kudretinin simgesi-kanıtı/göstergesi-
Katlanmış-tomar/tomar sarılmış-sağ eliyle (…kudret…)
Dürülmüş olacaktır-toplanmış olacaktır.-
Kudreti limitsizdir,şanı yücedir O’nun.
Onların-bahtsızların/nankör inançsızların-
Ortak koştuklarından-yakıştırmalarından-
(Çarpık mantıklarıyla yakıştırdıklarından)
Beridir,münezzehtir,uzaktır,arınmıştır.
Her şeyin ötesinde-üstünde/yerde/gökte (…fevkinde)
Ulu,aşkın,benzersiz,erişilmez Varlıktır. (..aşkındır.)
ZÜMER(39/67)
***
846
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Veli Adıyla
Yüce,görkemli Arş’ı yüklenip taşıyanlar
Ve onun çevresinde bulunan şuurlular (…görevliler)
-İlahi yaratıklar,melekler,sorumlular,
Latifler,mıkarrebler,yakınlaştırılanlar…-
Rablerini hamd ile tesbih eder,kutsarlar,
O’na iman ederler,gönülden güvenirler,
Sonsuz yüceliğini candan dillendirirler.
Ve iman eden diğer kardeşleri mü’minler
İçin dua ederler bağışlansınlar diye. (…affedilsinler…)
Acıyan,bağışlayan En Yüce’den dilerler (Rahman’dan…)
Boyunlarını büker,yalvarır yakarırlar…
Derler ki;”Rabbimiz!Sen tek gerçek efendimiz,
Terbiye edicimiz,dostumuz,güvencemiz!
Senin rahmetin,ilmin kuşatmıştır her şeyi.
(Rahmet/ilim halinde kuşatırsın her şeyi.)
O halde tövbe eden,pişman olan,yönelen
Senin ışıklı,doğru yoluna uyanları
Girip yürüyenleri-ömür adayanları-
Bağışla kereminle,şefkatin,rahmetinle.
Onları Cehennem’in gözleri yuvasından
Fırlatacak dehşetli ateşin azabından
Muhafaza et/koru sonsuz merhametinle.(…kanat ger şefkatinle.)
(İlahi iradeyi yeryüzünde/evrende
Gerçekleştirmek için canı dişe takarak
847
Çalışmak,çabalamak-durmadan koşuşturmak-
Yaradan’ın Arş’ını omuzlarda taşımak
Gibidir kuşkusuz ki!-Demek değil midir ki?-
Rabbimiz!Sen onları ve onların soyundan
-Zevc ve zevcelerinden ya da atalarından-
Barışa,kardeşliğe,kişilikçe/kimlikçe
Güzelliğe yönelmiş,iyi halli,erdemli (Hayırlara…)
Dürüst olanları da kendilerine vermiş
Olduğun söz gereği,güzelliğin merkezi (…otağı)
Mevsimsiz Bahçeler’e al,Adn Cennetlerine
Yerleştir ebediyen orda kalmak üzere.
Her işinde/hükmünde-yeryüzünde/evrende-(-her zamanda/her yerde-)
Tam isabet sahibi,kusursuz adaletli, (…mükemmel…)
Çok güçlü,üstün olan-saygıya layık olan- (…değer…)
Hiç kuşkusuz Sen’sin,Sen.Yücesin Yüceler’den.-
Rabbim!Bir de onları-mahzun Müslümanları-
Koru kötülüklerden,her türlü düşkünlükten.
O En Büyük Gün’de Sen,kimi kötülüklerden
Korursan şüphesiz ki rahmetine gerçekten
Mazhar kılmış olursun,eriştirmiş olursun! (…etmiş…)
En büyük başarıya,sonsuz mutluluklara
Eriştir,yüceliştir,bu gerçek kurtuluşun,
Aydınlığın,erincin,özgürlüğün,onurun
Güvencenin,vuslatın ta kendisi demektir!”
(Ne kadar değerlidir dünyevi başarılar?) (…anlamsızdır…)
MÜ’MİN(40(7-9)
848
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Melik Adıyla
Haydi sizler onların-inançsız sefihlerin(-sapkın inançsızların-)
Hoşuna gitmese de-hiç önem vermese de-
(Onları,hakikati hep inkar edenleri
Ne kadar kıskandırsa,ne kadar kızdırsa da)
Ey inananlar!Size bildirileni-dini- (…emredileni…)
Allah’a,Allah için-O’na özgü kılarak- (…halis…)
Ve gösterişten uzak-hiçbir şey katmayarak-
Tüm içtenliğinizle/samimiyetinizle
Yalnız Ölümsüz Rabb’e-Tek Ölümsüz İlah’a-
Yalvarın,kulluk edin,açın kalplerinizi!
Yüksek Arş’ın sahibi O ki,dereceleri (Yüce…)
Çember,çember yükselten,düzenleyen,yöneten.
(Evet O,bütün varlık hiyerarşisinin
Yücesi hükümranlık tahtına/makamına
Kurulmuştur hakkıyla-ölümsüz varlığıyla.-
Olanca ihtişamı,olanca kudretiyle. (…görkemiyle…)
İnsanları buluşma-Rablerin kavuşma-
Son Toplanma Günü’yle,-Kıyamet’le/Mahşer’le-
Uyarmak,kendisine getirmek amacıyla
Kullarından-insanlar arasından/içinden- (Kullarının…)
Dilediği/seçtiği kimisinin kalbine (Layık/uygun görüp…)
Yüce iradesiyle,kusursuz takdiriyle (…yerinde…)
(En uygun bir zamanda ve en uygun mekanda.)
Gerekli bilgileri indirir-ruh’u-vahyi. (-emrinden olan ruhu.-)
849
O Kavuşma Günü ki,-O Mahşer Saati ki-
O Gün onlar-ölüler/kullar-herkes ortaya
Çıkarlar sinlerinden-gömüldükleri yerden- (…bekledikleri…)
Arzı endam ederler-yürürler/sürülürler-
Hesap verme yerine maskesiz yüzleriyle.(…üryan bedenleriyle.)
Onların-hiç kimsenin-hiçbir şeyi kuşkusuz
Gizli kalmaz-bilgisi sonsuz olan-Allah’a.
(Kıldan incedir O’nun takdirine boynumuz!)
“Hükümranlık kimindir Bu Gün?”Soran Allah’tır.
Cevap veren Kendisi;”O,Allah!”olacaktır.(Cevap veren de O’dur;…)
Çünkü kimsenin buna-bu devasa soruya-
Cevap verecek hali,mecali ve yetkisi
Yoktur ki,olamaz ki!-Nasıl olabilir ki?-
“Her şeyi kudretiyle tasarrufu altında
-Tek Mutlak Otorite olarak denetleyen-
Tutan Tek Allah’ındır-Ölümsüz Sultan’ındır!”
Bu Gün ne kazanmışsa-yeryüzü hayatında-
Her benlik,karşılığı verilir tam hakkıyla. (…adaletle.)
Bu Gün haksızlık yoktur,yağcı,aracı yoktur,
Rüşvet,adam kayırma,şefaat,yardım,yoktur!
(Şüphesiz Allah budur,En Adil Hakim O’dur.
Adaletle hükmeden,hiç haksızlık etmeyen,
Günahların/suçların çoğunu örten/silen
Ve hesabı tez gören Yüce Mahkemesi’nde.)
MÜ’MİN(40/14-17)
***
850
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hay Adıyla
O Yüce Allah’tır ki-O yüce kudrettir ki-
Yeryüzünü yayarak mevsim/mevsim sizlere (…gece/gündüz…)
Hayata/yaşama en uygun,elverişli,
Bir yerleşim alanı,göğü yükseltti ruha
Huzur veren bir bina/çatı/bir kubbe gibi (…şeklinde.)
Çepçevre üstünüzde,size şekil verip de
Sizi biçimlendirdi-uyumlu şekil verdi.-(…bir form…)
En güzel bir şekilde-en estetik biçimde-
(Uygulayarak altın oranı tam eksiksiz.) (…şüphesiz.)
İyi,helal,tertemiz sayısız nimetlerle
Bol,bol rızıklandırdı sınırsız keremiyle.
İşte O’dur Allah’tır,sizin gerçek Rabbiniz,
Alemlerin Rabbi de olan Allah çok yüce,
Çok güçlü,çok kutsaldır,bereket kaynağıdır.
O daima diridir,ezeli,ebedidir…
Gerçek hayat sahibi,ölümsüzdür,bakidir.
Yoktur,olamaz asla bir ilah O’ndan başka
Ne yerde,ne göklerde,hiçbir zamanda/yerde.
O halde siz de dini halis kılarak O’na
Adanmış,saf,samimi kişilikler halinde (….olarak)
Kulluk edin,yalvarın O’na som bir inançla
Dua edin,yönelin,her türlü övgü O’na
Alemlerin Rabbine mahsustur Tek Allah’a. (İlah’a.)
(Bu bilinçle yaşamak ne kadar anlamlıdır!)
MÜ’MİN(40/64-65)
851
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kahhar Adıyla
Onlar hiç yeryüzünde gezip ibret gözüyle
Kuşaklardan geçerek hiç mi dolaşmadılar?(…dolaşmıyorlar/
Nasıl,ne olmuş diye kendilerinden önce dolaşmadılar mı,)
Gelenlerin sonları,günahları suçları
Yüzünden kuşkusuz ki,bakıp görmezler mi ki?
Öncekiler bunlardan daha çoktu,kuvvetçe
Yerdeki eserleri,yoğun birikimleri, (Dünyadaki işleri…)
Bıraktıkları izler bakımından da daha
Üstün ve becerikli,yetenekli,etkili
Sağlam,zorlu idiler kuşkunuz olmasın ki!
Fakat kazandıklar-kazanmış oldukları-(-kazandım sandıkları-)
O şeyler-başarılar-evet,onlara asla (…dünyalık kazanımlar…)
Bir yarar sağlamadı,kurtarıcı olmadı,
Rasullerim onlara-körlere/sağırlara- (Elçilerim…)
Açık/seçik mesajlar,belgeler ve kanıtlar
Getirdikleri zaman,hakkın doğru yoluna
Çağırdıkları zaman,onlar kendilerinde
Bulunan çok sınırlı,bölük/pörçük,yetersiz,
Eften/püften,değersiz,derinliksiz,güvensiz (…yüzeysel,sığ…)
Beşeri bilgiler(l)e-çarpık düşünceler(l)e- (…eksik…)
Güvenip şımardılar/sınırları aştılar!
Kendilerini bir şey sandılar,sapıttılar! (…saydılar…)
Sevinip,övündüler,ilahi mesajları
Eğlenceye aldılar-ciddiye almadılar!-
852
Çepeçevre kuşattı alaya aldıkları
Gerçek kendilerini-mühürlü kalplerini.-
Ancak o hışmımızı-çetin azabımızı-
Gördükleriz zamanda;”Biz Bir olan Allah’a
İnandık,yalnız O’na-Tek Ölümsüz İlah’a-
Ve O’na koştuğumuz-kul/köle olduğumuz-
Ortakları/putları-yalancı ilahları- (…uyduruk…)
Tümüyle yalanlıyor,işte reddediyoruz!” (…şimdi/artık…)
Derler demesine ya,iş işten geçmiş olur!
Ne var ki öfkemizi-büyük şiddetimizi-
Gördükten sonra artık iman kendilerine
Bir yarar sağlamadı.Bir Allah’ın kulları
Hakkında/arasında süregelen sünneti,
Geçmişten geleceğe/gelecekten geçmişe
İşleyip duran yolu-değişmeyen metodu- ( …sünneti-)
Yasasıdır,gizliyi,aşikarı,sonucu
Kucaklayan çapıyla.İşte o zaman orda
(Mizan kurulduğunda orada ve o anda.)
Kafirler/inkarcılar uğramış olacaklar
Hüsrana mutsuzluğa,hayal kırıklığına!
(Böyle olmaktan Sana sığınırız Rabbimiz!)
MÜ’MİN(40/82-85)
***
853
Acıyan,bağışlayan Rabbin Habir Adıyla
Ey siz inanmayanlar!Yeryüzü ömrünüzde- (…münkirler…)
Siz ne gözlerinizin,ne derilerinizin,
Ne kulaklarınızın,ya da ellerinizin
Bir Gün aleyhinize-En Yüce Mahkeme’de- (…Büyük/Adil…)
Tanıklık etmesinden hiç sakınmıyordunuz,
Pek çekinmiyordunuz/umursamıyordunuz!(-hiç beklemiyordunuz!-)
(Rabbin bu konudaki uyarılarına da
Önem vermiyordunuz ,kulak tıkıyordunuz,
Pek aldırmıyordunuz,kulak asmıyordunuz!)
Yaptığınız şeylerden-işlediklerinizden-
Allah’ın fazla bir şey bilemeyeceğini,
Göremeyeceğini,işitmeyeceğini
Nasıl sanıyordunuz,sanabiliyordunuz?
Ve Rabbiniz hakkında beslediğiniz kuşku
Bu zan,bu şüphe var ya,işte sizi o oldu
Mahfeden de,bu yüzden zarara girenlerden,
Dünyada/ahirette zillete düşenlerden
Oldunuz ne yazık ki!Budur bekleyen sizi! (Buydu…)
Artık başka şey değil,sevdiğiniz ateştir (…seçtiğiniz…)
Dünya hayatınızdan getirdiklerinizdir.
Şimdi eğer kafirler dayanabilirlerse,
Onların vatanları/yerleri/meskenleri,
Yuvası/barınağı ebedi bir ateştir. (…sönmeyen/kışkırtılmış…)
854
Yok eğer yine geri dünyaya dönüp Rabb’i
Hoşnut etmek kastıyla özürler dileyip de (…beyan edp…)
Memnun olacakları-karlı çıkacakları-
Şeyi elde etmeyi-Allah’ın rahmetini- (-Allah’tan bağışlanma!-)
Çok arzu etseler de dilekleri yerine
Getirilmeyecektir.Ve onlar değillerdir
Memnun edilecek de-yardım dilecek de!-
Çün iş işten geçmiştir-düşler gerekleşmiştir.- (-gerçekler belirmiştir-)
Biz onlara bir takım yandaşlar/arkadaşlar
Hazırlayıp musallat-yardakçılar olarak- (…tebelleş…)
Ettik de,gönderdik de,onlar hem önlerinde
Hem de arkalarında sinsice dolaşarak
-Geçmişte,gelecekte/günlerde/gecelerde.-
Yapmak istedikleri-işleye geldikleri-
Şeylerin hepsini de-geçmişte/gelecekte-
Bunlara pek çekici,pek süslü gösterdiler.
Kendilerinden önce-cinlerden/insanlardan-
(Görünen,görünmeyen varlıklardan,türlerden.)
Gelip geçmiş ümmetler-topluluklar/milletler-
Hakkında uygulanan-şaşmayan/aksamayan-
Azabım onlara da-bunlar aleyhine de-
Uygulanır olmuştur, bulmuştur söz yerini
“Şanıma and olsun ki,Cehennem’i,-ateşi-
Cinlerle/insanlarla-günahkar olanlarla- (Cinlerden,insanlardan…)
Dolduracağım!”sözü.Onlar hiç kuşku yok ki
Zarara uğrayanlar,hüsrana düşenlerdi(r.)
855
(Daima mağlup olan taraf-hizip-oldular.)(…hiziptir onlar!)
FUSSİLET(41/22-25)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Muhyi Adıyla
Ey Rasul/Nebi!De ki;”Allah diriltir sizi
İlk önce hayat verir,hayat bahşeder yani.-
Sonra öldürür yine zamanı geldiğinde. (…belirlediği günde/anda.)
Sonra da,o hakkında hiç kuşku bulunmayan (…vukuunda(n)…)
(Sonra geleceğinde kuşku olmayan Gün’de)
Kıyamet Günü sizi diriltip bir araya
Toplar sonsuz gücüyle-benzersiz kudretiyle.-
Çoğu bunu bilmezler,anlamazlar,görmezler
İnsanların,ne var ki,-nasıl bakıyorlar ki?-
Tutsağı oldukları bağımlılıklarından
-Kısa emellerinden-çapaklı gözlerine (Uzun…)
Çekilmiştir perdeler-basılmıştır mühürler!-
Göklerin de/yerin de-günün de/gecenin de-
Saltanatı,varlığı-sonsuz hükümranlığı-
Sadece Allah’ındır,Kıyamet kopacağı
Gün var ya,”o an” işte,batıla daha önce
Sapanlar,bataklığa saplanan çırpınanlar
Evrensel ve ölümsüz gerçekleri hükümsüz
856
-Böyle bir düşünceye kapılmak çarpık görüş!-
Kılmaya çalışanlar-art niyetli bahtsızlar!-
(Varlığı amacından,anlamından,yolundan
Saptırmaya uğraşan,soyutlamaya kalkan!)
Kahraman kaltabanlar-yalancı kahramanlar-
O Gün olacaklardır hüsrana uğrayanlar!
CASİYE(45/26-27)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin Cami Adıyla
Ve O Gün ümmetleri-her toplumu/milleti-
Tam bir zillet içinde,diz üstü çökmüş halde
Görürsün,daha sonra kendi kitaplarına
(Peygamberleri ile hesap vermek üzere)
Çağırılışlarını-çağırıldıklarını…-
Şöyle denir onlara;-Mahkeme-i Kübra’da-
“Bütün işlediğiniz-işleye geldiğiniz-
Şeylerin/eylemleri/işlerin karşılığı
Eksiksiz bir şekilde-En Adil Mahkeme’de-
Bu Gün ödenecektir-karar verilecektir.-
Herkesin ödülleri/herkesin cezaları
(Herkese hak ettiği-ne fazla ne eksiği-
Bu Gün verilecektir-hak gerçekleşecektir!-
857
Herkes yaptıklarıyla-yeryüzü hayatında-
Yüz yüze gelecektir-yüzleştirilecektir.-
“İşte bu kitabınız!”-yazılmış hayatınız.- (…kayıtlı…)
(İşte bunlar Bizdeki ömür kayıtlarınız,
Ömür envanteriniz,nefis muhasebeniz.)
Aleyhinize ya da lehinize olsa da,
Yüzlerinize-kara yüzlerinize-karşı
Gerçeği açıklayan,söyleyen,yanılmayan
Sahifelerdir onlar,açın,okuyun işte!
Biz yaptıklarınızı-yaşadıklarınızı-
İşlediklerinizi ayrıntıları ile
-Hiçbir şey kaçırmadan/bir nokta atlamadan-
Kusursuz ve noksansız -her nabız atışınız,
Her adım atışınız,her soluk alışınız…-
Kaydediyorduk zaten,kopyalıyorduk ya da.
(Bu Gün hiçbirisini inkar etme şansınız,
Yoktur,-inatlaşmayın,brakın-olamaz asla!
İman edip,barışa yönelik güzel işler
Yapan erdemlilere/iyilere gelince,
Tek Rableri onları-has inançlı kulları-
Lutfuyla/keremiyle sınırsız rahmetine.
Kavuşturur ki,işte budur muhteşem zafer (…göz kamaştıran…)
Tüm kutsal değerleri yok sayan,inanmayan,
İnkar ve nankörlükte direnen münkirlere
Gelince denilir ki;”Mesajlarım sizlere
Okudukları zaman,kendinizi Allah’tan
858
Daha güçlü sandınız,büyüklük tasladınız.
Kibire kapılarak günahkar,doğru yoldan
Sapmış millet oldunuz,bu yolu yeğ tuttunuz! (Sapan toplum…)
Değil mi suçlusunuz-karanlıksa yolunuz!-
Allah’ın sözü haktır-o gerçek olacaktır.- (…gerçekleşecektir.)
Gelecektir yerine.-Ölümden sonra yine-
Diriliş/hayat vardır-Ahiret Yurdu vardır.-“
Kıyamet Günü’nde de-Son Saat geldiğinde-
(Onun kopacağında bir kuşku yoktur asla!
Son Saat’in varlığı kuşku kaldırmaz asla! ) (…gerçeği…)
Denildiği zamanda,-dünya yaşantınızda-
Siz şöyle demiştiniz;-nasipsiz,ciddiyetsiz!- (…düşüncesiz…)
“Kıyamet kopuşunu,-onun ne olduğunu-
Açıkça bilmiyoruz-bilmeden yaşıyoruz!-
Sadece bir tahminde/zanda bulunuyoruz,
Bizlerin bu konuda yoktur kesin bilgisi!” (…bilgimiz!)
(Kesin,açık bir bilgi elde etmiş değiliz!
Biz onun ancak zandan/evhamdan/kuruntudan
İbaret olduğunu sanıyor,umuyoruz!)
O Gün yaptıklarının-yapıp durduklarının,
Yapa geldiklerinin/eksi/artı işlerin- (-artı/eksilerinin-)
Somut görüntüleri-ahiret örnekleri- (…misalleri-)
Kendilerine beli olur tüm yönleriyle.
(Ayan/beyan ortaya serilir kuşkusuz ki!)
Alaya aldıkları-kuşkuyla baktıkları-
859
(Gerçeğin alevleri,o şeylerin vebali…)(Hakikatin öfkesi,mehabeti…)
Kuşatmıştır onları her yandan çepeçevre,
Almıştır cendereye Mahşer’in dehşetiyle.
Perişandır halleri,garip görünüşleri!
Onlara denilir ki;-Ve hatırlatılır ki-;
Bu Gün’e-Kıyamet’e,önlenmez Son Saat’e-
Kavuşacağınızı-ulaşacağınızı-
Yüzleşeceğiniz unuttuğunuz gibi,
(Dünya hayatınızda nasıl unuttunuzsa)
Biz de Bu Gün sizler-kibirli nankörleri- (-Siz mağrur…)
Öyle unutulmaya terk ederiz mutlaka! (…şüphesiz ki/elbette!)
(Unuturuz and olsun/unutuyoruz işte!)
Sonunda dönüş/varış yeriniz/vatanınız,
Yurdunuz har ateştir,ebedi Cehennem’dir.
Ve sizin için asla yardımcılarınız da
Yoktur artık orada Yüce Allah’tan başka.
Kuşkusuz bu böyledir,durumunuz vahimdir,
Acıklıdır gerçekten-akletmediğinizden-
Böyle olmasının da şudur gerçek sebebi;
Rabbin mesajlarını-kutlu ayetlerini-
Bir oyun ve eğlence konusu edindiniz,
Alaya aldınız siz!-Bencil/kibirliydiniz!..(…kibirlisiniz!)
Dünya hayatı sizi aldattı,oyaladı
Yapay albenisiyle-sanal cazibesiyle-
Boş bir gurura itti,fena halde kandırdı!
Artık Bu Gün Ateş’ten-zilletten/meskenetten-
860
Ne kurtarılacaklar,ne çıkarılacaklar!
-Çıkarılmayacaklar/bırakılmayacaklar.-
Ne bir şey istemeye-mazeret üretmeye-
İzin verilecektir-kabul edilecektir-
Ne de mazeretleri-gecikmiş tövbeleri…- (…geçersiz…)
Ve onlardan Allah’ı hoşnut etmeleri de (…onların…)
İstenilmeyecektir,beklenilmeyecektir…
Zaten iş işten çoktan geçmiş (de) olacaktır (ki)!
(Dünya sizi değil de siz kendi kendinizi
Aldattınız,çıktınız Rabbin doğru yolundan.
Şeytan’la dostluğunuz çok iyiydi kuşkusuz! (…şüphesiz/gerçekten!)
Bir insan için bundan daha onur kırıcı,
Daha utanç verici,daha geriletici, (...aşağılayıcı)
Dostları ilə paylaş: |