Berceste ayetlere ek



Yüklə 431,83 Kb.
səhifə7/7
tarix07.08.2018
ölçüsü431,83 Kb.
#67984
1   2   3   4   5   6   7

Daha yanlış,anlamsız,bir duruş,bir davranış (…tavır..)

Var mıdır,hayır böyle bir şey olamaz asla!)

CASİYE(45/28-35)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mursil Adıyla

Rabbinden açık belge-kanıt/hüccet/düşünce-

Üzerinde bulunan-bir delile dayanan-

Bir kimse,bir kimseyle kıyaslandığı zaman,

Kötü işi/edimi süslenerek çekici (…fiili…/eylemi…)

861


Gösterilen,aldanan-yanlışı doğru sanan-

Hatta onu inatla/anlamsızca savunan

Bomboş arzularına-uzun emellerine- (…tutkularına…)

Heveslerine uyan,onlar peşinde(n) koşan

Kimse gibi olur mu,onunla bir olur mu,

Eşdeğer tutulur mu,bir kefeye konur mu?

MUHAMED(47/14)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Bari Adıyla

Kesin olarak bilen,Allah’a boyun eğen

İman edenler için,içten/candan/gönülden

Allah’ın varlığına,benzersiz sanatına,

Birliğine kanıtlar,ilahi işaretler,

Yeryüzünde çok kesin,açık,seçik ayetler

Nice belgeler vardır perdesiz bakışlara. (…ayetler…açık bakışlılara.)

Sizin ruhlarınızda-kendi varlığınızda-

Bedenlerinizde de-benliklerinizde de-

İç ufuklarınızda Allah’ın varlığına,

Birliğine,gücüne-limitsiz kudretine-

Kanıt nice ayetler vardır,nice belgeler…

Hala görmez misiniz ölümsüz gerçeği siz?

-Ah,ne duyarsızsınız,ne düşüncesizsiniz!-

862

Semada/göklerde de-münbit yeryüzünde de-



Hazırlanmış rızkınız,belirlenmiş yazgınız…

Ve size vad edilen,yazılan,söz verilen

Hem maddi hem manevi-değersiz ve değerli-

Şeylerin kaynağı da-mutluluk/mutsuzluk da,

Cezalar,ödüller de,geçmiş de,gelecek de,

Cennet de,Cehennem de,sevinçler,kederler de…- (…nedamet de…)

Bilinen,bilinmeyen/görünen,görünmeyen

Başka şeyler de vardır-sonsuz sebepler vardır.- (…ayetler…)

Nimetlerin en hası Rabbin rızası vardır. (Nimetler üstü nimet…)

Göğün,yerin Rabbine-Mutlak Efendisi’ne-

And olsun ki,gerçekten kendi sözlerinizden

Nasıl kuşkunuz yoksa,verilen söz kesindir.

(Bu o kadar gerçektir,açıktır,belirgindir.

Sizlere söz verilen-dünyada gelip geçen-

Yaşama süreciniz ardından diriliştir.

Yargılanacağınız En Adil Mahkeme’de.)

ZARİYAT(51/20-23)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin İlah Adıyla

Şüphesiz ahirete-Mahşer’e,dirilişe-

İnanmayan sapkınlar-kibirli akılsızlar!-

Dehrilerle-zamanın tutsakları-birlikte (…zamana bağımlılar…)

863

(Hesaptan anlamayan,hesap vermekten kaçan!)



Bahtsız üstü bahtsızlar-aymazlar/sorumsuzlar.-

Meleklere nedense-hangi bilgiye göre- (…akıla …kritere…)

Dişilere verilen-onlara uygun düşen-

İsimler takıyorlar-uydurup duruyorlar- (…yakıştırıyorlar-)

Hiçbir bilgisi yoktur onların bu konuda.

-Nasıl olabilir ki?Oysa sadece zanna

Uymuş olduklarından,doğru/kesrin sonuca

Ölümsüz Rabbiniz’den-Ulular Ulusu’ndan- (-Yüceler Yücesi’nden-)

Varamıyorlar işte,ulaşamazlar asla! (…varamayacaklar da!)

Hiç şüphesiz zan ise hakikatin yanında

(Hakikat bakımından/hakikat karşısında.)

Bir şey ifade etmez,götürmez (bir)sonuca (da).

Yoktur hiçbir değeri Allah’ın Katı’nda da.

Günaha sebep olur aslında fazlası da!

NECM(53/27-28)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Sadık Adıyla

Ölümsüz Rabbiniz’den-Yüceler Yücesi’nden-

Bolca bağışlanmaya,Tek Ölümsüz Allah’a

Ve peygamberlerine-kutlu elçilerine-

Candan inananlara hazırlanmış olup da

Genişliği göklerle,yerlerin genişliği (Büyüklüğü…)

864

Kadar olan Cennet’e-mevsimsiz bahçelere-



(Dünya nimetlerinin sanal albenisine

Kanmadan,kapılmadan elinizin tersiyle

İterek ahiretin sonsuz nimetlerine…)

Kavuşmak amacıyla,olanca arzusuyla (…coşkusuyla)

Koşuşturun,yarışın!İşte bu Tek Allah’ın

-Sultanlar Sultanı’nın,İlahlar İlahı’nın-

-Özgür iradesiyle-seçene,dileyene

Vermeyi dilediği muhteşem lutfudur ki, (…muazzam…)

(Geniş ihsanıdır ki,ikramı,ecridir ki,)

Sonsuz hazinesinden verir cömertçesine.

Allah,sonsuz iyilik,adalet ve yücelik (O ki…)

Sevgi,hayat,ölmezlik,bilgelik ve cömertlik,

Mağfiret sahibidir,doğruluk simgesidir.

Her işi hikmetlidir,doğrudur,mükemmeldir.(yerindedir/kusursuzdur.)

(Sonsuzluk yolcusudur giren O’nun yoluna.(O’nun yolunda/yanında)

Yaşadığımız yerde-dünya gezegeninde-

Ve nefislerinizde vuku bulan bir olay,

Ya da başlarınıza gelen herhangi bir şey,

(Musibetler/hayırlar/zorluklar/kolaylıklar…)

Yoktur ki Biz onları,vuku bulacak olan (…olacak olanları…)

Daha tasarlamadan-ortaya çıkarmadan-

Önce kayıt altına almamış,bir Kitap’ta

Toplamış olmayalım-korunmuş bir Kitap’ta- (Toplamamış olalım…)

Bütün detaylarıyla-öncesi/sonrasıyla, (.sebep/sonuçlarıyla-)

Açığı/gizlisiyle/gelmişi geçmişiyle,

865


Enfüsü/afakıyla-Şüphesiz bu,Allah’a

Göre kolay bir şeydir-hiç zor bir şey değildir.-

(O’nun için hiçbir şey kolaydır,güç değildir.)(..bir güçlük söz konusu)

Allah bunu sizlere elinizden çıkana

(Öyle ki bir şekilde takdir buyurmuştur ki!)

Tasalanmayasınız,mahzun olmayansanız,

Çok üzülmeyesiniz,kederlenmeyesiniz

Ve Allah’ın cömertçe verdiği nimetlerle

Sınırsız rızıklarla-vermiş olduklarıyla-

Kibirlenmeyesiniz,büyüklenmeyesiniz (…bencilleşmeyesiniz,)

Ve şımarmayasınız,azgınlaşmayasınız

Diye açık biçimde yapmıştır kuşkusuz ki!

Çünkü Allah kendini-nefsini/benliğini- (Nitekim O…)

Beğenip böbürlenen-kibirlenen/övünen-

Şımaran,nankörleşen kendini bilmezlerden

Kimselerden hazzetmez,sevmez hiç birisini.

Onlar hem övünürler,hem cimrilik ederler,

Bunu insanlara da yapmayı önerirler!

(Bu küçük düşürücü alçaltıcı fiili…) (…huyu…)

O’nun buyruklarından kim(ler)yüz çevirirse, (…sırt..)

Sahip olduklarından harcamadan kaçarsa, (…paylaşmaktan…)

Zararı kendinedir.-o bunu hek etmiştir.-

Şüphesiz ki Bir Allah-tapılacak Tek İlah -(Vahid)

Kimseye,hiçbir şeye asla muhtaç değildir.

Kendi Kendine yeter,çok zengindir,cömerttir…(…en…)

Hamde layık olandır,her şey O’na muhtaçtır.

866

(Yürürken sürprizlerle dolu hayat yolunda,



Çıkmamamız gerekir ilahi sınırlardan.) (…vahyin sınırlarından/

HADİD(57/21-24) aydınlığından.)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mursil Adıyla



And olsun Biz onları -peygamberlerimizi-

Apaçık mucizeler,kanıtlar,belgelerle

Gönderdik,adaleti yerine getirsinler,

İnsanlar adaletle işler görsünler diye.

Onlar ile birlikte adaleti ayakta

Tutsun diye indirdik Kitab’ı ve mizanı.

(Ölçüyü/teraziyi/dengeyi/adaleti.)

Biz onların ardından demiri de indirdik,

Ona şiddet ve sertlik,kahredici güç verdik.

İnsanlar için onda birçok yararlar vardır.

(Bütün uygarlıklarda demir temel taşıdır.) (…uygarlıkların…)

Bu,Allah’ın dinine ve peygamberlerine (-kutlu elçilerine-)

Gıyapta inanarak yardımcı olanları,

Hep destek çıkanları seçerek ayırması,

Bilip,belirlemesi içindir kuşkusuz ki!

Allah çok kuvvetlidir,üstündür,çok yücedir.

Sonsuz bir güç sahibi,-şefkatli/adaletli-

Mutlak üstün olandır,Yüceler Yücesi’dir.

867

(Kitap/mizan/adalet,ölçü/terazi/demir



Dengeli bir hayatın/bir toplum hayatının

Üç sağlam ayağıdır,unsuru,kirişidir.(Sağlam ayaklarıdır/temeli…)

Kitap vahyi,terazi(mizan)değerlendirme

Ve ölçme yetisini-ölçüyü/adaleti- (…dengeyi…)

Demir gücü/kuvveti temsil etmektedir ki,

Kitapsız,adaletsiz,ölçüsüz,denetimsiz (Kültürsüz…)

Kullanıldığı zaman,yarardan çok zararı

Dokunur,kesintiye uğrar hayat hiç şüphesiz!

Yürekler ve beyinler de denetimden çıkarsa, (…denetimsiz kalırsa,)

Düşünceler,duygular,tutumlar,davranışlar

Endazesinden çıkar,yerinden oynar taşlar.

O zaman bireyler de,toplumlar da sapıtır.

Onlar için hedefe-bu nasıl bir hedefse-

Ulaşma yollarında artık her şey mubahtır.

Bunlar için nasıl bir gelecek olabilir?)

HADİD(57/25)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hallak Adıyla



Allah yedi kat göğü-her şey olağan üstü-

(Şaşmayan yörüngeler,yerler/zamanlar üstü.)

Ve yerden de onların bir o kadarını da

868


Benzer olanlarını-iç,içe dünyaları-

Sonsuz koordinatlı/frekanslı kuşakları (…katmanları)

Yaratandır gücüyle-sınırsız kudretiyle.-

O’nun emri/fermanı-evrensel yasaları-

Bunların arasında-yakında/ıraklarda-

Her an yenilenerek,her an tazelenerek

Tecelli etmektedir,inip,çıkmaktadır ki,

Böylece Bir Allah’ın-Hakimler Hakimi’nin,

Sultanlar Sultanı’nın,Tek Ölümsüz İlah’ın-

Her şeye,her şekliyle-gelmişi/geçmişiyle- (-artısı/eksisiyle-)

Gücünün yettiğini-sınırsız kudretini-

Ve her şeyi ilmiyle-limitsiz bilgisiyle-

(Akıl sır ermez derin,akıllar üstü,derin…)

Nasıl kuşattığını,kapsayıp sardığını

Görüp kavrayasınız,has kullar olasınız

Böylece O Sultan’a ve O’nun Katındaki

Benzersiz yerinizin farkına varasınız

İnsan olduğunuzun hazzını tadasınız!

TALAK(65/12)

***


869

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Cami Adıyla

Divan kurulduğunda-En Adil Mahkeme’de-

Denir ki;”Ey kafirler!-Hakikati örtenler!-

(Küfrü,inançsızlığı bir huy,bir hayat tarzı

Haline getirenler,sapkın iki yüzlüler…)(…sefihler/çok yüzlüler…)

Hiç özür dilemeye,mazeret üretmeye

Kalkmayın,yeltenmeyin!Yapa geldiğinizin

İşlediklerinizin-hayat grafiğinizin-

Karşılığını sizler-ey kendini bilmezler!-

Bu Gün göreceksiniz-hesap vereceksiniz.-

Yargılanacaksınız-ceza çekeceksiniz!-

TAHRİM(66/7)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Alim Adıyla

(Ey Allah’ın kulları!)İster inancınızı

İster sözlerinizi-özel işlerinizi-

Gizleyin,isterseniz açıkça söyleyiniz,

Ne söyleyecekseniz,ne bildirecekseniz,

O-Allah-sinelerde olanları tümüyle

En derin yönleriyle/en gizli halleriyle-

Bilendir,O’ndan bir şey gizlenir mi gafiller? (…gizlenilebilir mi…)

870

Kendini bir şey sanan kibirliler,sefihler!



Yaratmış olan Kendi eserini bilmez mi?

Sınırsız bilgisiyle,erişilmez ilmiyle

Her şeye nüfuz eden ve inceden inceye

Hakikatini bilen O’dur ancak Yaradan.

-Her şeyin tam künhüne,en gizlisine varan.-

(Yaradan hiç bilmez mi?O en ince işleri

Görmekte,bilmektedir,her şeyden haberlidir.

En doğru bir şekilde değerlendirmektedir.)

O-Ulu Rab-O’dur ki,sizin için yerleri

-Ey inanlar!-döşedi,emrinize amade

Kıldı,boyun eğdirdi-baş eğer,uysal kıldı!-

Binin omuzlarına,dolaşın çevresinde, (…üzerinde.

(İklim kuşaklarında/tüm coğrafyalarında.)

Yürüyün yerkürenin Allah’ın bahşettiği

Rızklardan nasiplenin.-Ve O’nadır dönüş de-

(Rızkından yiyin/için temiz olanlarından.

Bir Gün dönüşün O’na olduğunu da asla

Çıkarmayın hatırdan,unutkan aklınızdan.)

Bir gün ecel atıyla,sonra da Huzuru’nda

Toplanmaktır Mahşer’de,En Adil Mahkeme’de.

(Unutmayın bunu da,bulunsun aklınızda!)

MÜLK(67/13-15)

***

871


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Rezzak Adıyla

Düşünün ey nankörler,kesecek olsa eğer (Bir düşünün…)

O sizin rızkınızı-günlük nafakanızı-

Siz merzuk edecek-size rızık verecek-

Kimdir söyler misiniz,bulabilir misiniz?

(Hayır,onlar küstahça bir kaçınma,bir nefret,

Bir kibir/böbürlenme burgaçları içinde (…anaforu…)

Debelenip dururlar,sözüm ona yaşarlar,

Yaşıyoruz sanırlar-oysa kadavradırlar!-

İmdi düşünün hele!Yüzünün üzerine (…yüzüstü kapaklanmış…)

Kapanıp yürüyen mi-toprakta sürünen mi-

Daha çok hidayete ermiş sayılır sizce?

(Ulaşır daha iyi hedefine güvenle?)

Yoksa dosdoğru yolda başı dik,hür bir ruhla

Yürüyen bir kimse mi,bir Müslüman mı yani?

Beyinsiz bir münkir mi-hakikati örten mi?- (-kendini bilmeyen mi?-)

De ki;”O-Halık-‘tır ki,inşa edendir sizi.

(Güzel yarattı,güzel şekillendirdi sizi.)

Sizin için işitme organları kulaklar,

Görme organı gözler ve akleden gönüller (…yürekle…)

(Size duyan kulaklar,gören gözler bahşetti!)

Var etti ya,ne var ki-insan öyle nankör ki!-

Pek azınız şükreder-pek az şükredersiniz!-

(Bunca nimetlerine teşekkür etmezsiniz

872

Bir gerek görmezsiniz,nankörlük edersiniz!



Paylaşmak nedir bilmez,hep biriktirirsiniz,

Böyle bir şeyi duymak bile istemezsiniz!

Bunun sonu nereye varır,düşünmezsiniz!

MÜLK(67/21-23)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Falık Adıyla



Eğer küfre dönecek olursanız bilin ki,

Sırt/yüz çevirirseniz,asla unutmayın ki, (…sakın…)

Çocukları ak saçlı-yorgun/fersiz bakışlı-

Yaşlıya çevirecek O Gün’den kendinizi

Uslanmaz nefsinizi/çılgın benliğinizi- (…arsız…)

Nasıl çekeceksiniz,koruyacaksınız ki?

(O Gün’ün dehşetinden korunacaksınız ki?)

Ve gökler bu sebeple-O Gün’ün dehşetiyle- (…bile onunla…)

Yarılıp çatlamıştır,dev bir çekirdek gibi.

Boyutlar dağılmıştır,tümden parçalanmıştır. (..(s)açılmış,dağılmıştır.)

O’nun sözü senettir,kuşkusuz ki yerine (…elbette…)

Gelecektir,nitekim gelmiş,gerçekleşmiştir.

(O çekirdek içinden/evren içinden evren

Bambaşka boyutlarda/şartlarda/oluşlarda

Yepyeni bir alem mi,yepyeni bir düzen mi

873


Çıkacak/fışkıracak,yeniden oluşacak?

Allah için,böyle bir alem yaratmak,kurmak

Güçlük ne kelime ki,söz konusu değildir!

MÜZEMMİL(73/17-18)

***

Acıyan Bağışlayan Rabbin Şekür Adıyla



Ey Peygamber’im/Elçi’m!-gecenin/gecelerin

Kah üçte ikisine yakın bir süresini,

Bazen tam yarısını,bazen üçte birini (…daha azını…)

Yatmadan,ibadetle geçirirken seninle

(Uyanık ve kıyamda-saygılı ve ayakta-)

Birlikte inançları aynı topluluğun da,

Böyle yaptıklarını-yanındakilerin de-

Ulu Rabbin biliyor elbette gereğince.

Ve size ona göre değer biçer O Gün’de.

Geceyi ve gündüzü-ölümü ve hayatı-

İçinde olup biten her şeyi bütünüyle (…her şeyiyle/gereğince…)

Allah’tır ölçüp/biçen kusursuz bilgisiyle (…ilmiyle,kudretiyle.)

Bağlayan bir ölçüye ancak,takdir eden de.

Bunu bildiği için-yetişmeyeceğini

Gücünüzün saymaya,O’nu kuşatmanıza,

O sizi bağışladı,affetti,arındırdı,

Rahmetiyle yöneldi,tövbeyi nasip etti.

874


Bol,bol nimetler verdi-lütfetti,ikram etti.- (Size…)

Bundan böyle Kur’an’dan size kolay geleni (…Kitab’tan…)

Okuyun,ruhunuzla okuyun,anlamaya

Çalışın daha iyi,Allah bilmektedir ki,

Gelecek zamanlarda-ileriki çağlarda-

İçinizden hastalar olacaktır,yolcular…

Kiminizin Allah’ın bol nimet ve rızkından

Nasiplenmek üzere yola çıkacağını,

Yeryüzünde dolaşıp-değişik iklimlerde-

(Çeşitli kuşaklarda/dağlarda/bayırlarda…)(..doruklarda/yaylalarda..)

Yollar tepeceğini-ömür vereceğini- (…süreceğini-)

Diğer bir kısmınızın Yüce Allah yolunda

Çarpışacaklarını-savaşacaklarını,

Vuruşacaklarını-çalışacaklarını- (…yorulacaklarını-)

Yüce dava uğrunda can vereceklerini…

(O halde siz Kur’an’dan-Kitaplar Anası’ndan-)

Bu zor,bu elverişsiz ,ağır şartlar altında

Kolayınıza gelen bazı bölümlerini (…pasajlarını)

Okuyun içtenlikle/derin düşüncelerle. (…tefekkürle…)

Onu hayatınıza uygulayın özenle,

                                   Ömrünüzü değerli,özgür kılın böylece...
                                   Işıl,ışıl aydınlık,onurlu ve anlamlı...

(Gücünüzün yettiği kadar ibadet edin.)

Namazınızı kılın dosdoğru bir biçimde.

-Hakkını vere,vere,afakı/enfüsüyle.-

Arınabilmenizi/yücelebilmenizi

875


Sağlayabilmek için mutlaka ödenmesi

Gereken o bedeli-maddi desteğinizi/

Zekatınızı-verin,ödeyin titizlikle. (…dürüstlükle.)

Allah’ın rızasını-gönlünü/hatırını-

Gönül hoşnutluğuyla kazanmak umuduyla

Güzel bir ödünç ile ödünç verin Allah’a.

(Karşılıksız borç verin,faizsiz yardım edin

İhtiyaç sahibine,düşküne,ezilmişe.)

Ve öz benliklerini-hırçın nefisleriniz-

İçin daha önceden-dünya hayatındayken-

Neler gönderirseniz-ne hayır işlerseniz-

(Azık hazırlarsanız-ne takdir ederseniz.)

Onu Allah Katında daha hayırlı,daha

Armağanca çok daha kat be kat fazlasıyla

Üstün olmak üzere bulursunuz şüphesiz! (…bilseniz!)

Allah’tan bağışlanma/af dileyin her zaman

Mahzun yüreğinizle bıkmadan,usanmadan,

Gece/gündüz demeden,asla ümit kesmeden.

Yüce Allah kuşkusuz limitsiz ve benzersiz (…eşsiz,benzersiz…)

Çokça bağışlayıcı,çok esirgeyicidir,

Çok merhamet edendir,affetmeyi sevendir.

(İyi bilin ki Allah-rahmeti sonsuz Ekrem.-

Tarifsiz ve misilsiz,eşsiz,menendsiz,denksiz

Bir bağışlayıcıdır,merhamet kaynağıdır.)



MÜZEMMİL(73/20)
***
16 Zilkade 1437/19 Ağustos 2016 Çeşme
Yüklə 431,83 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin