Berceste ayetlere ek

Aynen misli iledir-adalet gereğidir.-(…üzeredir-)

Ve onları ayrıca-günah sahiplerini- (…yüklenenleri/sapkın

Bir horluk,aşağılık,zillet kaplayacaktır (..kuşatacaktır) günahkarları)

Yargılama Günü’nde-En Adil Mahkeme’de.

Onları Rabb’e arşı bir kurtarıcı,ya da

Koruyucu bir kimse yoktur,olmayacaktır

Allah’ın gazabından-O’ndan güçlü kim vardır?

Onların suratları-düşmüştür maskeleri!-

Geceden karanlık bir parçayla örtülmüştür,

Utançtan ve zilletten karaya bürünmüştür.

(Zifiri bir geceyle örtülmüş olacaktır.)

İşte onlar da artık Cehennem dostudurlar,

Onlar-yine-orada ebediyen kalırlar.

YUNUS(10/26-27)

***

800

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Sadık Adıyla

İşte herkes orada-Duruşma ortamında-

İşleyip de önceden gönderdiği şeyleri

-Yeryüzü hayatında-tastamam karşısında

Bulur ki,artık onlar kendilerini sınar

Ahret hayatı için diriltilmiş olanlar.

Gerçek sahiplerine-güzel Mevlaları’na

Döndürülmüş olurlar-buluşur,kavuşurlar.-

O’nun adaletine arz edilmiş olurlar.

Uydurmuş oldukları şeyler-yalan/dolanlar-

Çarpık bir tasavvurla-kısa akıllarıyla- (Çarpık tasavvurları…)

Üretmiş oldukları iftira araçları (…uydurma ilahları)

Kaybolup gitmişlerdir,terk etmiştir onları!

Rasül’üm!Sor onlara-nankör inançsızlara- (-inançsız nankörlere-)

De ki;”Gökten ve yerden Kim size rızık veren?

(Sizi rızıklandıran sonsuz nimetleriyle?)

Ve gözlere Kim hakim,tüm kulaklara ya da?

Ve sahip bulunuyor bunların üzerinde

Kim mutlak söz sahibi,ya ölüden diriyi

Çıkaran Kim söyleyin diriden ölüleri?

Düzenleyen,yöneten Kimdir her türlü işi?

Yeryüzünde,göklerde-ikisi arasında-

(Kim talimat veriyor olağan üstü denge

Ve düzen içersinde,kusursuz bir biçimde

801

Devinen,boyun eğen varlığın tamamına?)

Kim idare ediyor koyduğu yasalarla

Evrenleri gerçekten?”Hiç kuşkusuz ki onlar; (..düşünmeden hemen;)

“O,Allah!” diyecekler.De ki;”Öyleyse O’na

Artık baş kaldırmaktan-sorumsuz davranmaktan-

-Allah’tan saygı ile korkup,asi olmaktan!-

Sakınmıyor musunuz,utanmıyor musunuz?

Ve putlara tapmaktan-onlara tutsaklıktan-

Hiç mi yok onurunuz,yol mu bu tuttuğunuz?

İnançsız yürekliler-beyinsiz yüreksizler-

İşte ancak O,sizin gerçek ilahınızdır,

Rabbiniz Tek Allah’tır-her çağ yardımcındır.- (-her an yanınızdadır.-)

Şimdi söyler misiniz Ölümsüz Hakikat’e

-Artık haktan dönerek-sırt/yüz çevirirseniz, (Doğru yoldan…)

Uzak kaldıktan sonra ne kalır sapıklıktan

Başka insan elinde?Nasıl olur da haktan

Döndürülüyorsunuz,aldatılıyorsunuz

Sapıklığa o halde sudan bahanelerle…

(Ölümsüz Hakikat’e-sevgiye/özgürlüğe-

Bu kadar mesafeli durabiliyorsunuz?

“İnsan” olduğunuz fark edemiyorsunuz!)

Böyledir/budur işte Rabbin sonsuz ilahi

Sınırlarını aşan,O’na uzanan yoldan

Çıkanlar hakkındaki;”Onlar inanmazlar ki!”

(Onlar gerçekten iman etmiş olamazlar ki!)

Gerçeği çıkmış oldu açık/seçik ortaya

802

Enfüsü afakıyla,bütün detaylarıyla…(…boyutlarıyla.)

Rabbinin doğru sözü bir daha tescillendi… (…gerçekleşti…)

(Kim vardır O’ndan daha doğru sözlü olan ki?)

YUNUS(1/30-33)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Musavvir Adıyla

Ey Muhammed Mustafa!De ki;”Göklerde,yerde

-Açıp gözlerinizi-neler var bir bakın da, (Açın…)

Neler oluyor her an zaman/mekanda bir de

-Bakabiliyorsanız-ibret alın insanca. (Görebiliyorsanız…)

Fakat inanmamaya endeksli bir topluma

Apaçık deliller de-ayetler/belgeler de-

Uyarılar da gelse,yaramaz hiçbir işe,

Sağlamaz bir yarar da-o taş kafalılara!-

Onlar kendilerinden öncesi gelip geçen

Toplumların acıklı/karanlık günlerinin

-Havanda su dövmenin-ve akıbetlerinin-

Yakın benzerlerinden-yaşam şekillerinden-

(İşlemiş oldukları suçlar karşılığında)

Başka düğün/bayramlı günler mi bekliyorlar? (…bir gün mü…)

O inkarcı sapkınlar-akılsız akıllılar!-(-çok bilmiş/akıllı akılsızlar-)

“Haydi gözleyin,ben de sizler ile birlikte (…bekleyin…)

Gözleyenlerdenim!”de,ey Rasulallah sen de. (Bekleyenlerdenim!”)

(Ey bütün çağlardaki Müslümanlar sizler de!)

YUNUS(10/101-102)

803

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Rahman Adıyla

Rasul’üm!Kafirlerin-inançsız nankörlerin-

Seni ve sözlerini-tebliğ ettiklerini-

Yalanlamalarına/inkar etmelerine

Şaşıyorsun-evet-sen,asıl şaşılacak şey (Şaşıyorsan belki…)

Onların;”Bizler toprak olunca mı yeniden (…olunca yeniden mi)

Yaratılacağız ki,diriltileceğiz ki?”

(Yeni bir hayatla mı,bir yaratılışla mı

Muhatap olacağız,karşılaşacağız ki?)

Demeleridir ancak!İşte inanmayanlar

Onlardır Rablerine,yine onlardır onlar

Kıyamet Günü’nde de boyunlarına tasma

Geçirilmiş olanlar,bukağı vurulanlar.

(Divan’da hesap verme sorumluluğunu da

Taşımayan bu tipler,kalın boyunlarında

Demir halka olanlar/taşıyanlardır onlar

Tutsaklık tasmasını/zillet bukağısını.) (…utanç…)

Suçlular/günahkarlar bunlardır,işte bunlar,

Cehennem’in yaranı-Ateş’e dost olanlar!- (Cehennem yaranı da…)

Orada sonsuza dek kalıcıdırlar onlar…

O azgın inkarcılar-nankörler/yalancılar-

İyilik/güzellikten önce ey Rasul senden

Kötülük gelmesini acele istiyorlar!

(İyiliği,erdemi,güzelliği brakmışlar (…inancı/takvayı…)

804

Tehdit edildikleri-ikaz edildikleri- (..ve uyarıldıkları-)

O kötü akıbetin gelip,çatması için

Bir an evvel ey Nebi,zorluyor onlar seni!)

Oysa onlardan önce ibret/ders alınacak

Örnekleriyle nice olay gelip geçmiştir. (…azap…)

(Günahkar toplumlara birer ceza olarak.)

Doğrusu ya insanlar-bireyler ve toplumlar-

Kendi kendilerine ya da başkalarına.

Kötülük ettikleri,haksızlık ettikleri-

Halde O,-senin Rabbin-kaynağı adaletin- (…merhametin…)

Sınırsız rahmetle onlar için yine de

Mağfiret sahibidir-şefkati limitsizdir.-

Ancak bunun yanında yola gelmeyenlere

-İnançsızlıklarında-inatla/bağnazlıkla

Direnen eblehlere-mağrur kibirlilere-

Allah’ın azabı da-adilce cezası da-

Elbet çok şiddetlidir-önlenmezdir/adildir.-

(Cezanın en çetini yine O’na aittir.

Cezasız kalan her suç işlenmemiş gibidir!) (…bir…)

RAD(13/5-6)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mursil Adıyla

Ey Muhammed Mustafa!Sana Ulu Rabb’inden

805

İndirilmiş olanın-Kitaplar Anası’nın-

(Sözlerin en güzeli,en hikmetli Kelam’ın)

Benzersiz,ulaşılmaz,hak/gerçek olduğunu

Bilen kimse,yalancı,-inanmayan/inkarcı-

Kör,sağır ve inatçı-kendisine yabancı-

Kimse gibi olur mu?Fakat bunu sağduyu,

Dürüst,sağlam inançlı,temiz,yüksek vicdanlı,

Aydınlanmış aklıyla derin düşünebilen

-Derin ve çok kapsamlı tefekkür edebilen- (…boyutlu…)

Aklı,gönlü capcanlı,dipdiri,heyecanlı,

Sorumluluk bilinci taşıyan,yüce dava (…kuşanmış…)

Sahipleri-muzdarip yiğitleri-gerçekten

Anlar ancak anlarsa selim akıllarıyla… (…akleden kalpleriyle…)

İşte onlar,onlardır-sağduyu sahipleri-

Allah’a verdikleri sözü-ahitlerini-

Yerine getirenler-sözünden dönmeyenler-

Verdikleri sözleri-fıtrat sözleşmesini-

Tutan,bozmayanlardır sözlerinin erleri.

Güvenilir mü’minler-inancı yeğleyenler- (-inanmayı seçenler-)

İşte onlardır onlar aydınlık yürekliler, (…dolunay…)

Nebülöz beyinliler,güvercin sineliler.

Onlar Yüce Allah’ın-gücü sonsuz İlah’ın-

Gözetilmelerini emrettiği şeyleri

-Irz ve namuslarını,temiz inançlarını. (…halis…)

Yüksek onurlarını-özenle korumayı,

Hısımla/akrabayla bağı koparmamayı,

806

Barışla,kardeşlikle,dostluk,arkadaşlıkla

Birlikte yaşamayı,toplumu yüceltmeyi,

Ufuklar ötesine doğru ilerlemeyi

Hedefleyen,Rabb’inden sakınan,saygı duyan, (Gözeten Rabbisi’nden)

(Sevgisini yitirme kaygısıyla ürperen.) (…kaygısını taşıyan.)

O’nun buyruklarına kayıtsız şartsız uyan,

Günahlardan sakınan,Allah için sevişen,

Allah için yaşayan,sonu kötü hesaptan

Korkan/endişe eden kimselerdir gerçekten.

Yine onlar,onlar ki,Allah’ın rızasını

-Yüzünü/ışığını,sonsuz güzelliğini-

Dileyerek sabreden ve bu yolda cehd eden

Adabı/erkanıyla bütün namazlarını

Dosdoğru kılabilen-eda/ikame eden,

Onlara verdimiz-bol,bol indirdiğimiz-

Rızıklardan gizli ve açık olarak veren,

Rab yolunda harcayan-sev,seve paylaşan-

Ve bunlarla birlikte kemliği iyilikle

Ortadan kaldıranlar,savan kimselerdir ki,

Ah,işte onlar,onlar o nasipliler var ya, (…halis/has imanlılar…)

Dünya yurdu ardından-onun sonucu olan-

Güzel,leziz ürünler-sonu gelmez nimetler-

Onlarındır sadece mevsimsiz bahçelerde.

O yurt Adn Cenneti’dir.Oraya babalardan,

(Kalıcı mutluluğun,özgürlüğün,sevginin

Üretim merkezleri Ölümsüzlük Yurdu’dur.)

807

Eşlerden.çocuklardan-barıştan yana olan,

Barışa hizmet veren,ömür/hayat tüketen,-

Kendini düzeltip de-hatalardan dönüp de-

İyiler sınıfına-erdemliler safına-

Girenler de onlarla-salihlerle-birlikte

Oraya girecekler,melekler her kapıdan

Geçişte yanlarına gelirler,varırlar da,

Karşılarlar onları esenlikle/selamla.

(Saf,af varacaklardır,karşılayacaklardır.)

Ve derler ki;”Bu sizin Allah’ın rızasını

Kazanma/elde etme yolunda/umudunda (…arzusunda)

Göstermiş olduğunuz sabrın,samimiyetin,

Direncin,içtenliğin,feragatin,sevginin

Bir sonucudur ancak,bu yurt ardından gelen

Mutlu son ne muhteşem bir zaferdir gerçekten!

(Dünyevi zaferlerin peşinde koşturanlar

En büyük zafer neymiş ne gü anlayacaklar?)

RAD(13/19-24)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Malik Adıyla

Ne varsa yerde/gökte-ikisi arasında-

Olan hazineleri-limitsiz rızıkları -(…hazineler de/nimetler de-)

808

Bizim yanımızdadır-Yüce Katımızdadır.-

(Kusursuz bir ölçüye göre ayarlanmıştır.)

Bir zerrecik yoktur ki,onun saf kaynakları

Elimizin altında olmasın,yanımızda.

Biz onu ancak belli-tesbit/tayin edilmiş-

Bir ölçüyle sizlere indiririz,veririz.

-Çoğu kez depolarız toprağa,fazlasıyla

Dallara,tomurlara,dağlara,bulutlara…-

Sizden nimetimizi asla esirgemeyiz…

(Yine de nankörlükte yarış halindesiniz!)

HİCR(15/21)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Ehad Adıyla

Tektir sizin Tanrınız-değişmez İlahınız.- (…biricik…)

-Ölümsüz Allah’ınız-Tek Dostunuz/Mevla’nız.-

Ancak öbür dünyaya-ahiret hayatına-

İnanmayanlar-bahtsız üstü bahtsızlar-var ya,

Küfre saplandıkları için yürekleri de

İnkarın karanlığı/korkusu/yalnızlığı

İçindedir,Allah’a,ahirete imanı

Gururlarına ala yediremezler onlar,

İnkara meylederler ölümsüz hakikati.

809

Böbürlenip dururlar-debelene dururlar-

Kibir burgaçlarında,küfür bataklığında.

Hiç kuşkusuz ki Allah,-her şeyi bilen İlah- (…Habir-)

Onların-sapkınların/bahtsız günahkarların-

Açıklayacakları ve saklayacakları (…gizleyecekleri)

Şeylerin tamamını-onlardan fazlasını-

Bilir,kibir,büyüklük,ya da üstünlük,gurur

Taslayan kimseleri-kendini bilmezleri!-

Asla sevmez,beğenmez,doğru yola iletmez. (…rahmetiyle kuşatmaz.)

“Rabbiniz ne indirdi-size neyi bildirdi?-”

Diye sorulduğunda o sapkın şaşkınlara; (…şaşkın sapkınlara;)

Derler ki;”Geçmişteki zamanların/yerlerin

Çocuk masallarını/toplum kıssalarını!”

Ve Kıyamet Günü’nde-kaçınılmaz Mahşer’de-

Davranış biçimleri-uygunsuz tercihleri – (…seçimleri)

Bilgisizce,cahilce tutum ve sözleriyle (…tutumları sözleri)

Kendi veballerini-dünyalık yüklerini-

Tam olarak taşırken-ilimsizlik yüzünden-

Yoldan çıkardıkları/saptırmış oldukları

Kimselerin de kısmen suç ve günahlarını

Yüklenmiş olacaklar-yüklenmeleri için-

Onlar öyle söylerler-geleceği görmezler.- (…önlerini…)

Artık o münkirlerin-inançsız nankörlerin

Yüklenecekleri şey ne kötüdür bilseler!

Saptıran da,sapan da suçludur kuşkusuz ki!

(Ortaktır eylemleri,müşterektir işleri! (…suçları/günahları!)

810

Yüklenmiş oldukları şey berbattır gerçekten.)

Doğru yolu bulmada iyi niyet yetmez ki!

Gereklidir ihlasla birlikte bir aba da

Doğrunun tesbitinde,ne berbat bir yük ile

Yüklenmiş oluyorlar hele bakın şunlara!

Daha öncekiler de gelen peygamberlere

(İlahi buyruklara/evrensel yasalara)

Karşı bu tarz maksatlı hileler yapmışlardı,

Zaafları ustaca gizlenmiş ağır,sinsi

Düzenler kurmuşlardı-kurdular sanmışlardı!-

Sonunda Tek Allah da-gücü sonsuz Kahhar da-

Onların kurdukları-sağlam yapılarını, (-sağlam sandıklarını,)

Karanlık planlarını-temellerinden sarstı,

Köklerini kazıdı,güçlü duvarlarını (…yüksek sütunlarını)

Geçirdi başlarına,çatırdayan tavan da (…çatı da)

Göçtü tepelerine büyük gümbürtülerle!

Ve bu azap-felaket/anti rahmet-onlara

Fark edemedikleri-hiç beklemedikleri,

Hiç bilemedikleri bir taraftan gelmişti.

(Hiç de umulmadık bir an ulaşıvermişti.)

Sonra Mahşer Günü’nde-Kıyamet Saati’nde-

Allah o münkirleri-inançsız nankörleri-

Rezil rüsva eder de,kendileri hakkında;

-Onların hatırına/hakkında tartışıp da-

“Tartışıp mü’minlere-imanlı yüreklere-

Düşman kesildiğiniz,uğrunda mücadele

811

Ve uğraş verdiğiniz,kul/köle olduğunuz,

O Bana koştuğunuz ortaklarım(!) nerede?”

Diye sorar onlara-sapkın inançsızlara!-

Kendilerine bilgi,basiret,hikmet,takva

(Güven veren bilgiyle,bilginin amacını (…önemini)

İdrak yeteneğiyle donatılmış olanlar.)

Verilenler derler ki;”Artık Bu Gün şüphesiz

Zillet/horluk,hakirlik,aşağılık,rezillik

Elbet kafirleredir,sapkın sefihleredir.” (…yürekleredir.)

(Her türlü alçaklığın,ızdırabın,utancın

Daniskası onlara,inkar edenleredir.)

NAHL(16/22-26)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kerim Adıyla

Allah’tan saygı ile korkup çekinenlerle,

Kötü davranışlardan uzak duran,sakınan

Gerçek inançlılara-muttaki olanlara-

(Sorumluluk bilinci kuşanmış olanlara.) (…takva sahiplerine.)

“Rabbiniz ne indirdi?” diye sorulduğunda;

Derler ki;”İyiliği,O,hayırı indirdi!” (…güzelliği…)

-Elçisi Muhammed de aynen bize bildirdi.-(…iletti/bire bir tebliğ etti!)

Bu dünya hayatında hayırlı amellerde (…fiillerde/edimlerde)

Bulunan kimselere-güzel davrananlara-

812 (Barışta,iyilikte sebat gösterenlere.) (…kararlı olanlara.)

Güzellik vardır yine,güzel ödüller vardır.

Sonsuz nimetler vardır-huzur,esenlik vardır.- (Limitsiz rızık…)

Ahiret Yurdu ise çok daha hayırlıdır. (…kalıcıdır/süreklidir)

Bir gün görülecektir-hiç kuşku yoktur bunda-

Takva sahiplerinin-korunan mü’minlerin-

Yurdu olan cennetler ne kadar güzeldirler.

Adn Cennetleridir ki o yurt girecekleri.

Tabanından ırmaklar akar,pınarlar kaynar… (Altlarından…)

Onlar için orada-Mutluluklar Yurdu’nda- (Özgürlükler/Ölümsüzlük )

Diledikleri her şey vardır sonsuz nimetler

Dünyada hiçbir zaman olmayan,tadılmayan

Olağan üstü tatlar,renkler,sesler,kokular…

Böylece Ulu Allah ödüllendirir işte (…rızkı sınırsız Rezzak)

Takva sahiplerini-sorumluluk bilinci

Kuşanmış mü’minleri-galaksi yürekleri.( …güneş yüreklileri.)

(Ödüllendirecektir,nimetlendirecektir

Lutfuyla,keremiyle-sonsuz meveddetiyle-

Çok mutlu edecektir.-söz gerçekleşecektir.- (…düş…)

Mutluluk içtenliktir,özgürlük güvenmektir.)

Onlar ki melekleri-kutlu görevlilerin-;

“Sizlere selam olsun!İşleye geldiğiniz

-Dünya hayatınızda-yapa geldikleriniz

İyi/güzel işlere karşılık cennetlere (…işlerin karşılığı olarak)

Girin!”deyip tertemiz-temizlik güvencemiz!- (…ahiret…)

Arınmış oldukları bir halde canlarını(n)

813

Acısız aldıkları kimselerdir şüphesiz. (…alındığı/gerçekten.)

NAHL(16/30-32)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Ber Adıyla

Kötü örnek/sıfatlar,ahirete/ukbaya ( (Çirkin nitelemeler(e)…)

İnanmayanlar için-bu gibi türler için.- (…böyle örnekler/layıktır…)

En güzel,en yararlı,en yüce sıfatlarsa (…örneklerse…)

Yerlerin ve göklerin-geçmişin/geleceğin-

Tek Rabbi’ne aittir,O Rahman’a aittir. (…yaraşır.)

Kuşkusuz O her şeyden üstündür,çok güçlüdür,

Hikmet,rahmet,adalet,merhamet sahibidir.

Her işinde/hükmünde kusursuzdur,eşsizdir,

Asla şaşmaz,yanılmaz tam isabet edendir.

Bütün noksanlıklardan beridir Tek Büyük’tür.

(O’nunla aşık atmak,boy ölçüşmeye kalkmak,

Haddini bilmemektir,arsızlık,nankörlüktür,

Kendini bir şey sanmak,nefsine köle olmak

İnsan için her iki dünyada züldür ancak!)

NAHL(16/60)

***

814

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Fettah Adıyla

O Gün’de-Kıyamet’te-her can kendi nefsiyle (…herkes kendi canıyla)

Mücadele etmeye-ya da hesaplaşmaya-

Gelecek/girecek de,herkese-her nefise-

Yapa geldiklerinin-işlediği her şeyin-

Karşılığı mutlaka hiç kimse haksızlığa

Uğratılmadan asla kıl kadar bile,kesin

Noksansız verilecek zulüm edilmeksizin.

NAHL(16/111)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Bari Adıyla

Onlardan-insanlardan-yaratılan kullardan

Hangi birinin daha yararlı,güzel,iyi

Amel edeceğini-iş işleyeceğini-

Denemek amacıyla-sınamak niyetiyle-

Yeryüzünde-bilinen/bilinmeyen-her şeyi

Dünyanın kendisine-gününe/gecesine-

Özgü süs/ziynet yaptık,yaydık,yaydık,donattık…

(Cazibe katan birer sınav unsuru kıldık.)

Kim onun büyüsüne kapılır,aldanırsa,

-Egosunun tutsağı-fettan bir kadın gibi (Nefsinin oyuncağı…)

815

Güzel cilvelerine kapılır bağlanırsa,

Hiç kuşkusuz kendine-dünyada/ahrette-

Yazık eder,çok yazık!Ne büyük akılsızlık!-

Akılsız toplumların ufukları karanlık! (Akletmeyen kalplerin…)

KEHF(18/7)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Alim Adıyla

Ey Peygamber,ey insan!Sen bir sözü açıkça

Duyuracak olsan da/yükseltecek olsan da, (Söyleyecek…)

(Duygunu,düşünceni istersen yüksek sesle,

Dilersen alçak/sakin bir sesle/sükunetle (…ince…)

Dillendir,unutma ki en gizli olanı da…)

Elbet O,gizliyi de,gizliden gizliyi de

Bilir sonsuz ilmiyle-sınırsız bilgisiyle-

Yüce bilgeliğiyle,mutlak işitmesiyle.

O,Kendisinden başka bir ilah olmayandır,

Ölümsüz Tek Allah’tır,O’nundur,O’nda vardır

En güzel nitelikler,tüm mükemmellikler de

Ancak O’na-UlularUlusu’na-yaraşır.

En içten şükürler de,en büyük övgüler de

Yanız O’nun hakkıdır,yalnız O’na yapılır…

TAHA(20/7-8)

***

816

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Kayyum Adıyla

Onlar,o kişiler ki-o mü’min kimseler ki-

Eğer kendilerini-uygun gördüklerimi- (-layık görülenleri-)

Dünyada/yeryüzünde yerleştirip iktidar,

Güç,olanak,yönetim,yetenek,söz sahibi

Kılarsak kayramızla,namazlarını kılar

Hakkını vere,vere istikamet üzere,

Arınmak için yine onlar-o güzel kullar-

Öderler ödenmesi gereken bedeli de,

Zekatlarını verir,doğru,iyi,yararlı

Olanı emrederler,kötü,yanlış,zararlı (…önerirler…)

Şeylerden sakındırır,zulümden alıkorlar. ( günahlardan…)

Bütün işler/oluşlar-sebepler ve sonuçlar-

Yalnız Allah’a varır,yalnız O’na ulaşır.

(Son sözü söyleyen de,son kararı veren de

O’dur,O’dur yalnızca her zamanda/mekanda.

İşlerin sonucunu belirlemek Allah’a

Aittir and olsun ki-düşer hiç kuşkusuz ki!-

O’nun önüne kimse geçemez bilinsin ki!)

HAC(22/41)

***

817

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Mevla Adıyla

Onlar ki Rablerine-gerçek sahiplerine- (Onlardır…)

Duydukları saygıdan,sevgiden,borçluluktan (…hayranlıktan)

Dolayı çekinirler,titrerler,ürperirler

Kötülükten/günahtan-çarpık davranışlardan- (başıboş bir hayattan)

Onlar ki,Rablerinin ayetlerine kesin (Onlardır…)

Olarak inanırlar,gönülden bağlanırlar. (..inananlar…önyargısız/

Onlar ki,Rablerine bir eş/ortak koşmazlar , kayıtsız)

O’nun yerine koyup hiçbir güce tapmazlar,

Aldanmaz,bağlanmazlar-özgür/mutlu yaşarlar.- (-özgür/mutludur onlar.) Onlar ki,nezdimizden verilen nimetlerden ( Onlardır…)

Az,çok kendilerine,açlara/miskinlere

Seve,seve verirler,kardeşçe üleşirler.(…verenler/üleşenler.)

Ulu Allah yolunda-O’nun rızası için,

Rablerine mutlaka dönecekleri için.

Buna-evet-yürekten-hiçbir kuşku duymadan-

İnandıkları için-güvendikleri için-

Yaptıkları işleri,arınmış yürekleri

Çarpa,çarpa yaparlar,ürpererek verirler.

(Vermeleri gereken şeyleri verirlerken

-Zekatlar/sadakalar-ayni/nakdi yardımlar.-

Duru yüreklerinde tarifsiz bir ürperti

Duya,duya verirler,uçarlar,mest olurlar

Mutluluktan,sevinçten,bu onura ermekten.

818 Onlar iyiliklerde,hep hayırlı işlerde

Hevesle,içtenlikle yarışırlar,hep öne (…önde)

Geçmeye can atarlar,koşuşturup dururlar (Olmaya…)

Bunun için sevgiyle,olanca güçleriyle.

Biz hiçbir kişiliğe-taşıdığı benliğe-

Kaldırabileceği bir yükü(n),bir görevi(n)

Üstünde/ötesinde-geçmişte/gelecekte-

Bir yük yüklemeyiz ki,bir yükü,bir görevi

Teklif etmeyiz asla hakkaniyet gereği.

(Herkese ancak gücü/imkanı nispetinde (…oranında)

Teklifte bulunuruz,yükleriz yükünü de.

Gücünün yettiğinden fazlasıyla elbette

Kılmayız yükümlü de-yüklemeyiz bir yük de.)

Bizim Katımızda bir Gizli Kitap vardır ki,

Hakkı ve hakikati olduğu gibi dile (O…)

Getiren hıfzedilmiş bir Ana Kitap’tır ki,

Onda her şey eksiksiz kayda geçirilmiştir.

Ve onlar haksızlığa uğratılmazlar asla (Hiç kimse…)

Her iki dünyada da-dareyn hayatlarında.-

Fakat hayır!Onların-inkarcı sapıkların-Ah,ne var ki…sapkın

-Taşlaşmış/çamurlaşmış-kalpleri bu konuda imansızların)

(Bu,tutulan ilahi kayıt işlemlerine)

Dalgınlık,bilgisizlik,gaflet ve bilinçsizlik, (…aymazlık…)

Kaymaklık,yüzeysellik,şaşkınlık,belirsizlik

İçindedir yazık ki,onların bundan başka

-İnkarcılıklarından/ortak koşmalarından-

819

Öte bir takım fena-fıtrata uymasa da- (…aykırı/uymayan)

İşleye geldikleri aşağılık,pis,süfli (İşleyip durdukları…)

İşler daha vardır ki,onlar hep bu işleri (…eylemleri)

Yaparlar,düzenlerler,çabalayıp giderler (ağır aksak yürürler…)

İşte bu yanlış yolda ömürleri boyunca(Karanlık…)

Havanda su döverler-ömrü heder ederler.-

(Böyle bomboş şeylerle tükenir ömürleri.)

Ne zaman ki servetle-evlatla/malla/mülkle-

Şımarmış,yollarını şaş(ır)mış olanları(nı)

(Refah içinde yüzen ileri gelenleri!)

Önlenmez bir azapla yakalarız bir anda!

Kuşatırız çepçevre-som adaletimizle- (-önlenmez gücümüzle-)

Bakarsınız ki onlar sızlanmaya başlarlar, (…dövünmeye…)

Yaygarayı basarlar,bağırır,çağırırlar,

İmdat çığlıklarını atarlar da atarlar,

Sahte ilahlarını yardıma çağırırlar