PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
BETONARME PERDELERİN YAPILARININ PERFORMANSINA ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
Ali DURAN
Danışman: Doç. Dr. Yücel GÜNEY
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Kütle ve rijitlik merkezi çakışan simetrik bir yapının farklı kolon tiplerine göre ve farklı perde oranlarına göre modellenip deprem performansının paket program yardımıyla incelenmesi sonuçları incelenmesi amaçlanmıştır. Başlangıçta yapı tamamen kare, dairesel , dikdörtgen kolonlardan oluşacak şekilde yaklaşık aynı net beton alanına sahip olacak şekilde modellenip sonuçları karşılaştırılmıştır. Yapıda kademeli olarak betonarme perdeler eklenerek yapının performansı incelenmiş ve yapı için ideal perde oranı bulunmaya çalışılmıştır. Bu modellemelerde perdelerin yapının köşelere veya rijitlik merkezine yakın olması durumu ayrıca değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda binanın dört köşesine konulan simetrik perdelerin en uygun model olduğu görülmüştür.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
KAZIKLI RADYE TEMEL UYGULAMASI
Baturay BATARLAR
Danışman: Prof. Dr. Ahmet TUNCAN
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Kazıklar esas olarak yapı yüklerini zeminin derin tabakalarına taşıtmak amacıyla kullanılan bir derin temel çeşidir.Zemin yüzüne yakın tabakalar,yapı yüklerini göçmeden ya da aşırı oturma olmadan taşıyabilecek bir yüzeysel temel seçimi araştırılmış ve elverişli olmadığı durumda derin temel tercih edilmiştir. Bu lisans tezi çalışmasında yapıyı taşıyacak temel sistemin seçilebilmesi için gereken sondaj çalışması yapılmış, laboratuar deneyleri sonucu geoteknik değerlendirme raporu ve zemin etüd raporu hazırlanarak zemin parametreleri belirlenmiştir.Tezin literatür kısmında kazıklar hakkında genel bilgi verilmiş olup kazıkların taşıma gücü,yük altında davranışları,grup etkisi ve kazıkların oturmalarına değinilmiştir.Bu bilgiler ışığında yapıyı taşıyacak olan temel seçiminin kazıklı radye temel tasarımı yapılmıştır.Kazıklı Radye tasarımı yapılırken en uygun olan kazık çeşidi,kazık çapı,kazık aralığı,kazık boyu,betonarme hesabı yapılarak, ampirik formüller ve sonlu elemanlar modeline dayanan PLAXIS programıyla kontrolleri yapılmıştır. Kazıklı radye tasarımında yapıyı taşıyabilecek en güvenli ve en ekonomik tasarım amaçlanmıştır.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
KAZIKLI RADYE TEMEL UYGULAMASI
Fikret Emre RENKMEN
Danışman: Prof. Dr. Ahmet TUNCAN
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Yapmış olduğum çalışma; elverişsiz zemin üzerine inşa edilmek istenen bir yapıyı, yapı yükünü sağlam tabakaya ileten kazıklarla ve radye temel ile güvenli bir şekilde zemine taşıtmak üzerinedir. Bu çalışma dahilinde; arazide yapılan sondaj çalışmaları, zemin etüd raporunu hazırlanması, uygun temel sisteminin seçilmesi, seçilen temel sisteminin boyutlandırılması, yapılan dizaynın paket program (Plaxis) tarafından güvenliğinin kontrol edilmesi şeklinde uygulamalar yapılmıştır. Zemin etüd raporu hazırlarken de Zemin Mekaniği ile ilgili arazi deneyleri olarak SPT, laboratuar deneyleri olarak; serbest basınç deneyi, üç eksenli basınç deneyi, elek ve hidrometre analizleri, Atterberg limitlerinin tayini (Likit Limit, Plastik Limit, Plastisite İndeksi), konsolidasyon deneyi, spesifik gravite tayini, birim hacim ağırlık tayini deneyleri yapılmıştır. Temel sisteminin seçilmesi ve boyutlandırılmasında ise akademik kaynaklar ve resmi kurumlar tarafından belirlenmiş standart ve yönetmelikler bitirme tezinin kaynakça kısmında belirtilerek kullanılmıştır. Temel sisteminin dizaynı yapıldıktan sonra dizayn parametreleri dünya genelinde yaygın olarak kullanılan Plaxis isimli paket programa girilerek güvenliği kontrol edilmiştir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
16 KATLI BETONARME YAPI TASARIMI STATİK HESAPLAMALARI
Ünsal AYDOĞDU
Danışman: İnş.Yük.Müh:Volkan KARUK
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
16 katlı betonarme yapı 2007 Deprem Yönetmeliği ve TSE 500’e göre dizayn edilmiştir. Mimari projede birkaç değişiklik yapılarak yeniden düzenlenerek taşıyıcı sistem seçilmiştir.Yönetmeliklere uygun şekilde min. kolon ve kiriş ebatlarına dikkat edilerek yerleştirilmiş , gereken yerlere deprem kuvvetlerini karşılamak için perdeler yerleştirilmiştir. Döşemeler plak döşeme olarak seçilmiştir. Döşeme yükleri ( kaplama,duvar ) eklenmiştir. Temel olarak binanın ağırlığı ve zemin cinsi göz önüne alınarak Radye temel seçilmiştir. Yapının ağırlık merkezi ve rijitlik merkezleri mümkün olduğunca yakın tutulmuş ve düzensizlik kontrolleri yapılmıştır. Güçlü kolon ve zayıf kiriş kontrolü yapılıp gereken yerlerde kolon boyutları yeniden belirlenmiştir. Sistem Sta4cad ile analiz edilip ,raporlar ve çizimler analizlerden alınmıştır.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
TEK KATLI ÇELİK SANAYİ YAPISI TASARIMI, STATİK HESAPLARI VE METRAJ
Emrah ORHAN
Danışman: Doç. Dr. Ahmet Necati YELGİN
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Tezimde, I. derece deprem bölgesine yapılacak olan tek katlı çelik sanayi yapısının kullanım amacını göstermeye çalıştım. Çalışmalarım sırasında Türk Standartları 648, Türk Standartları 498, Deprem Yönetmeliği, Türk Standartları 3357, Türk Standartları 5536 göz önüne alarak, el ile çözülmüş ve SAP2000 bilgisayar programında statik analizleri kontrol etmiş bulunuyorum. Ayrıca Autocad’de çizimleri yapılmıştır. Çelik yapı aşıklar, makaslar, kolonlar, kren ve temelden oluşmaktadır.
Ana taşıyıcı sistem elemanlarının kesitleri bulunurken güvenli olmasının yanında ekonomik olmasına da çok önem verilmiştir. Yapı yüksekliği 10 metre olup ; çatı yüksekliği 3 metredir. Yapıda açıklık 18.35 metre makas kafes sistem olarak dizayn edilmiştir. Çatı örtü malzemesi olarak YTONG, duvarlar “tuğla” duvar olarak kullanılmıştır. Ayrıca I. Derece kar bölgesi olmakla birlikte, yapının deniz seviyesinden yüksekliği 100 metredir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TAŞKINLAR VE KURAKLIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Gamze TOZO
Mesut KUŞ
Danışman: Doç. Dr. Mustafa TOMBUL
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Küresel iklimdeki gözlenen ısınmanın yanı sıra, en gelişmiş iklim modelleri, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 1990-2100 dönemi için 1.4 C° ile 5.8 C° arasında bir artış olacağını öngörmektedir. Küresel sıcaklıklardaki artışlara bağlı olarak da, hidrolojik döngünün değişmesi, enerji temin güvenliği ve su kaynaklarının hacminde ve kalitesinde azalma, kara ve deniz buzullarının erimesi, kar ve buz örtüsünün alansal daralması, deniz seviyesinin yükselmesi, kıyı ekosistemlerinin olumsuz etkilenmesi, kuraklık ve sele maruz kalan bölgelerde tarım ve mera bölgelerinde azalma, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi ve yüksek sıcaklıklara bağlı salgın hastalıkların ve zararlıların artması gibi, dünya ölçeğinde sosyoekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri ve insan yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklerin olabileceği beklenmektedir.
Dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınlar gibi şiddetli hava olaylarının şiddetlerinde ve sıklıklarında artışlar olurken, bazı bölgelerinde uzun süreli ve şiddetli kuraklıklar ve bunlarla ilişkili çölleşme olayları daha fazla etkili olabilmektedir. Bu tip bir iklim değişikliği, öngörülemeyen veya tahmin edilemeyen çevresel, sosyal ve ekonomik sonuçlar oluşturabilir. Küresel ısınmanın, özellikle yüksek yaz sıcaklıkları, orman yangınları, yağışların ve su kaynaklarının azalması, deniz seviyesi yükselmesi, kuraklık ve çölleşme, zararlıların ve salgın hastalıkların artması gibi öngörülen olumsuz yönlerinden, bazı ülkelerde olduğu gibi Türkiye’nin de etkilenmesi kaçınılmazdır.
PROJE FUARI 2010
BİTÜMLÜ SICAK KARIŞIMLARIN MODİFİKASYONU VE
GRANÜL LASTİK MODİFİKASYONUN GEÇİRİMLİ ASFALT KARIŞIMLARIN TASARIM ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
Ahmet URAL
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Altan ÇETİN
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Geçirimli (poroz) asfalt kaplamalar yüksek permeabilite ve yuvarlanma gürültüsünü büyük oranda azaltması sebebiyle özellikle Avrupa’da aygın şekilde kullanılmaktadır. Fakat bu olumlu özellikleri sağlayan yüksek boşluk oranı bitümlü bağlayıcının yaşlanması hızlandırmakta ve kaplamada bozulmaların oluşmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla, Geçirimli asfalt karışımlarda kullanılacak bağlayıcının özellikleri oldukça önemlidir. Geçirimli Asfalt Kaplama performansının ve servis ömrünün artırılması için bitümlü bağlayıcı veya karışımın modifikasyonu için çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Bu karışımlarda polimer katkı kullanılması performans özelliklerini arttırdığı gözlenmiştir. Ayrıca, %10-%15’i oranında farklı boyutlarda granül lastik ile modifiye edilen bitümlü karışımların sıcaklık hassasiyetinin, yaşlanmasının azaldığı ve özellikle tekerlek izi direncini arttığı yönünde bulgulara rastlanmaktadır. Dünyada ve ülkemizde atık lastiklerin oluşturduğu kirliliğin boyutları dikkate alındığında atık lastiklerin değerlendirilmesi çevresel açıdan büyük önem taşımaktadır.
Bu bağlamda, yapılan çalışmada granüle lastik ile modifiye edilen geçirimli asfalt karışımların tasarım özellikleri incelenmiştir. Diğer çalışma ile belirlenen karışım tasarım değerlerinde (%6,5 bitüm) üç farklı granül lastik boyutunun (#4-20, #20-200 ve #4-200) her biri için bitüm miktarının %10, %15 ve %20’si oranında lastik katkılı poroz asfalt karışım numuneleri hazırlanmıştır. Bu numuneler üzerinde boşluk analizleri, düşen seviyeli permeabilite, Cantabro aşınma kaybı ve dolaylı çekme deneyleri gerçekleştirilmiştir. Deneyler sonucunda lastik boyutunun ve oranının etkileri karşılaştırılmıştır. En iyi sonucu veren lastik boyutu ve yüzdeleri tespit edilmiştir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
ZAYIF KAT, KISA KOLON, GÜÇLÜ KİRİŞ ZAYIF KOLON PROBLEMLERİNİN PERFORMANS ANALİZİ KULLANILARAK İNCELENMESİ
Sedar ARGUÇ
Danışman: Doç. Dr. Yücel GÜNEY
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Türkiye bir deprem ülkesidir, birçok yıkıcı deprem geçirmiş ve geçirmektedir. Ülkemizde meydana gelen depremler bize göstermiştir ki mevcut yapıların birçoğu deprem güvenliğine sahip değildir. Bu problemin başlıca sebeplerinden biri ise deprem kuvveti altında yapının sergileyeceği davranışın, taşıyıcı sistemi seçen mühendis tarafından iyi bilinmemesi ve buna bağlı olarak projelendirme aşamasında yapılan hatalardır.
Günümüz inşaat mühendisliğinde bilgisayar paket programlarının da desteğiyle projesi tamamlanmış bir yapının deprem yükleri altında nasıl bir davranış göstereceği büyük bir yakınlıkla analiz edilebilmektedir. Bu analiz yöntemleri performans analizleri dediğimiz liner ve nonlineer performans analizleridir.
Bu çalışma kapsamında geçmiş depremlerde binaların yıkılmasına veya ağır hasar almasına sebep olan zayıf kat, güçlü kiriş zayıf kolon ve kısa kolon problemleri ele alınmıştır. Bu probleme sahip binalar Sta4-CAD paket programıyla modellenip lineer ve nonlineer performans analizlerine tabi tutulmuş , sonuçları irdelenmiş ve son olarak da bu problemlerin ortadan kalkması için öneriler verilmiştir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
ZEMİNLERİN SIVILAŞMASI
Aras KALYONCUOĞLU
Danışman: Prof. Dr. Mustafa TUNCAN
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Sıvılaşma, suya doygun kohezyonsuz zeminlerde, statik ya da dinamik yüklerin etkisiyle zemin kayma mukavemetinin kaybolmasına ve zeminin adeta bir sıvı gibi davranması olayına denir. Zeminin mukavemetini kısmen veya tamamen kaybetme sebebi derinlik boyunca boşluk suyu basıncındaki artışla beraber taneler arasındaki temas olarak tanımlanabilecek mevcut zemin efektif gerilmesinin azalmasıdır. Sıvılaşma, deprem sırasında ve akabinde görülerek yapılara yüksek derecede hasar verebilen bir zemin problemidir.
Bu çalışmada öncelikle sıvılaşmanın ne olduğu, ne tür kriterlerle başlayarak nelerden etkilendiği üzerinde durulmuş ve sıvılaşma kavramı tam olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Bunun ardından ise sıvılaşma potansiyelinin incelenmesinde kullanılan tüm yöntemler anlatılmış, bu yöntemlerin her biri elle çözülerek kontrol edilmiş ve bu yöntemler bilgisayar ortamında Delphi programlama dili kullanılarak paket program haline getirilmiştir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
12 KATLI BETONARME YAPI TASARIMI VE STATİK HESABI
Fatih AYDIN
Danışman: Ögr. Gör. Volkan KARUK
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
12 katlı bir yapının tasarımı ve statik hesabını 2007 Türkiye deprem yönetmeliğine göre dizayn edilmiştir. Mimari planda herhangi bir değişiklik yapılmadan binanın taşıyıcı sistem seçilmiştir. Bina ilk olarak minimum boyutlarda kolon ve kiriş boyutları girilmiştir. Deprem kuvvetlerinin büyük bir bölümünü perdeler karşıladığı için konulabilecek yerlerde perde elemanlar konulmuştur. Döşeme tipi olarak plak döşeme seçilmiştir. Binanın yüksek katlı olmasından dolayı bina yükünü hafifletmek hem de ısı yalıtımı sağlamak için duvarlarda Ytong kullanılmıştır. Zemin emniyet gerilmesi ve bina yüküne göre temel tipi radye temel seçilmiştir. Binada herhangi bir düzensizlik olmaması için gerekli kontroller yapılmıştır. Yapının analizi sta4cad adlı program ile yapılmıştır. Analiz sonrası uygun olmayan kesitler düzenlenerek yapının son haline getirilmiştir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
ESKİŞEHİR BÖLGESİ’NDE SIVILAŞMA ANALİZİ VE SIVILAŞMA HARİTALARININ ÇIKARILMASI
Özhan ÖZEN
Danışman: Doç. Dr. Yücel GÜNEY
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Depremlerin yol açtığı hasarlarda yapıların kalitesi kadar inşaa edildikleri zeminin özelliklerinin de büyük etkisi bulunmaktadır. Depremler nedeniyle yapılarda farklı oturmalar yapma, yan yatma, devrilme veya zemin içine gömülme gibi hasarlara neden olan sıvılaşma bu etkilerin en önemlilerinden biri sayılmaktadır. Türkiye’de yaşayanan 17 Ağustos 1999 depremiyle sıvılaşmanın en duyarsız olduğumuz konu olduğu gözler önüne serilmiş ve bu sorunu önlemek ve düzeltmek amacıyla değişik paket programlar ve analitik yöntemler uygulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmada öncelikle suya doygun kohezyonsuz zeminlerde meydana gelen zemin sıvılaşmasının ne olduğu, nasıl başlağı ve nelerden etkilendiği üzerinde durularak sıvılaşma kavramı açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonra sıvılaşma potansiyelinin tespiti için Eskişehir’in Tepebaşı bölgesinden alınan 400 adet sondajdan alınan standart penatrasyon deneylerinin verileri PROSIVI programında işlenmiştir. Elde edilen değerlerin VOXEL (Volumetric pixel) paket programında kullanılarak Eskişehir’in bölgesel sıvılaşma haritalarının farklı deprem şiddetleri ve deprem büyüklüklerine göre çıkarılması amaçlanmış ve oluşturulan deprem senaryolarına göre zeminlerin sıvılaşma derecesi belirlenerek hazırlanan haritaların, inşaa edilmek istenilen yapıların Eskişehir’in bölgelerinin hangi noktalarında ne tip zemin davranışlarına maruz kalacağı araştırılmıştır.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
ŞİŞEN ZEMİNLERİN KİREÇ, ÇİMENTO VE UÇUCU KÜL İLE
STABİLİTESİ VE ISLANMA KURUMA ÇEVRİMLERİNDEKİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ
Hüseyin AKDENİZ
Danışman: Doç. Dr. Yücel GÜNEY
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Sıkıştırılmış aktif kil minerali içeren zeminler üzerine gerekli önlemler alınmadan inşa edilen karayolu, demiryolu, hava alanları, boru hatları istinat duvarları gibi yapılarda ciddi ölçülerde hasarlar meydana gelmektedir. Bu hasarları azaltmak amacıyla genellikle kimyasal katkı ile stabilizasyon, ön ıslatma, sıkışma kontrolü, sürsaj yüklemesi ve su muhtevasının korunması gibi yöntemlere başvurarak zemin ıslahı yapılmaya çalışılır. Fakat bazı çevresel etkiler ( ıslanma –kuruma,vb. ) nedeniyle stabilizasyonda bozulma olmaktadır. Bu çalışmada, değişik kimyasal katkı malzemeleri ( kireç, çimento ve uçucu kül ) kullanılarak şişme özellikleri iyileştirilen % 70 kaolen ve % 30 bentonit malzemesinin ıslanma kuruma çevrimlerinin etkisi belirlenmesi amaçlanmıştır. Bunun için % 70 kaolen ve % 30 bentonit malzemesine, % 3 kireç, % 6 kireç, % 5 çimento, % 8 çimento, % 10 uçucu kül, % 20 uçucu kül, % 2 kireç + % 10 uçucu kül, % 2 kireç + % 15 uçucu kül, % 4 kireç + % 10 uçucu kül, % 4 kireç + % 15 uçucu kül, % 2 çimento + % 10 uçucu kül, % 2 çimento + % 15 uçucu kül, % 4 çimento + % 10 uçucu kül, % 4 çimento + % 15 uçucu kül karışımları kullanılarak stabilize edilmiştir. Stabilize edilen malzemelerin Atterberg limit deneyleri yapılmıştır. Kompaksiyon parametreleri belirlenmiştir. Optimum su muhtevası ve kuru birim hacim ağırlık değerlerine göre sıkıştırılan numunelerden konsolidasyon ringi ile numuler alınmıştır. Odometre hücresi kullanılarak şişme yüzdesi ve şişme basıncı değerleri belirlenmiştir. Daha sonra ıslanma kuruma çevrimlerinin malzemeler üzerindeki şişmeye etkisi gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, tüm karışımlarda bir miktar iyileşme gözlenmiştir. Fakat ıslanma – kuruma çevrimlerinin 5. veya 6. döngülerinden sonra stabilizasyonun bozulduğu görülmüştür.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
İÇME SUYU ŞEBEKE SİSTEMİNDE MEVCUT OLAN KAÇAK-KAYIPLARIN MİNİMİZASYONU VE MODELLENMESİ
Erman ERGÜL
S. Güray YILDIZ
Danışman: Doç. Dr. Mustafa Tombul
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Küresel ısınmanın etkisi ile yağış rejimindeki anormallikler ve hızlı nüfus artışı nedeniyle mevcut su kaynaklarının yeterli olmayacağı söylenebilir. Yeterli su kaynağı olmayan ülkeler, içme suyu kaynaklarını doğru olarak kullanmalı ve yönetmelidirler. Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde gerek mevcut su dağıtım şebekelerinin eski oluşu gerekse işletme açısından her yıl içme suyu şebeke sisteminde %40 ila %50 civarında su kaybolmaktadır. Bu da yaklaşık şebekeye verilen suyun yarısı demektir. Bu değer çok yüksek bir değerdir. Gelişmiş ülkelerde şebeke sisteminde su kaybı %10-20 arasında değişmektedir. Şebeke sisteminde su kaybı için kabul edilebilir sınır değer %10 ‘dur. Şehirlerimizdeki su kayıplarını bu kabul edilebilir seviyelere getirmek için gerek belediyelere gerekse hükümetlere su politikalarında izleyeceği yollarda büyük sorumluluklar düşmektedir.
Projede, bu bilgilerden yola çıkarak Eskişehir’de mevcut olan Sazova Bölgesi şehir şebekesi projesini ele alarak bu sistem üzerinde gerekli veriler (boru çapları,uzunluğu, pürüzlülük katsayısı,kotlar…) doğrultusunda kayıpları ‘gradient yöntemi’ ile çözüm yapan ve su dağıtım şebekesi hidrolik hesap programı olan EPANET 2.0 ile modellenecektir. Çeşitli senaryo denemeleri (vana sayısını artırma,azaltma yerini değiştirme gibi) ile dağıtım şebekesindeki kayıplar minimize edilmesi hedeflenmektedir.Bu sonuçları gerçek sistemin basınç ve akım değerleriyle karşılaştırması yapılarak modelin sonuçları değerlendirilecektir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
GEÇİRİMLİ (POROZ) ASFALT KAPLAMA UYGULAMALARI VE
GEÇİRİMLİ ASFALT KARIŞIM TASARIMI
Buminhan BAŞTUĞ
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Altan ÇETİN
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Asfalt kaplama tasarımı alanındaki gelişmeler, yolun performansını ve sürüş güvenliğini iyileştirmeye yönelik kaplama tiplerinin geliştirilme çabasını beraberinde getirmiştir. Geçirimli Asfalt Kaplamalar (Poroz Asfalt) bu kaplama tiplerinden birisidir. Geçirimsiz olarak inşa edilen diğer esnek kaplama tiplerinin aksine, yüksek boşluk oranında (min. %15) tasarlanan ve genellikle geçirimsiz bir tabaka üzerine inşa edilen bu kaplama tipi, yol yüzeyinde suyun birikmesini önleyerek sürtünme-kayma direncinin artmasını, kızaklanmanın azalmasını ve görüş mesafesinin iyileştirmesini sağlayarak sürüş güvenliğini artırmakta ve kaza riskini büyük oranda azaltmaktadır. Poroz asfaltın bir diğer avantajı da yuvarlanma gürültüsünü önemli ölçüde azaltmasıdır.
Ülkemizde henüz uygulaması olmayan poroz asfalt kaplamalar için gerekli altyapının oluşturulabilmesine katkı sağlamak amacıyla, bu tez çalışmasında yapılan önceki çalışmalar ve uygulamalar ışığında, geçirimli asfalt karışım tasarımı için bir laboratuar çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada kullanılan tek tip bazalt agrega ve B 50-70 bitümlü bağlayıcının gerekli fiziksel özellikleri için deneyler yapılmıştır. Karışım içerisinden bitümün süzülmesini önlemek için gerekli olan selülozik fiber miktarı Schellenberger Deneyi ile belirlenmiştir. Seçilen agrega gradasyonu için %5,5 - %6,0 - %6,5 bitüm yüzdelerinde hazırlanan numunelerin boşluk analizleri yapılarak, kaplama tasarımı için düşen seviyeli permeabilite, Cantabro aşınma kaybı ve dolaylı çekme mukavemeti deneyleri gerçekleştirilmiş ve poroz asfalt karışıma ait tasarım değerleri belirlenmiştir.
PROJE FUARI 2010
________________________________________________________________
Dostları ilə paylaş: |
