İBNÜ'N-NAKÎB el-MISRÎ
Ebü'l-Abbâs Şihâbüddîn Ahmed b. Lü'lü' b. Abdillâh er-Rûmî el-Mısrî (ö. 769/1368) Şafiî fakihi.
702 (1302) yılında Kahire'de dünyaya geldi. İbn Hacer doğum tarihi olarak7O6 (1306) yılını vermekteyse de 744 yakın arkadaşı İsnevî'nin kaydettiği 702 tarihi 745 daha doğru olmalıdır. Aslen Antakyalıdır. Babası Lü'lü' buranın fethi sırasında genç yaşta esir alınıp köle edilmiş, Kahire'de sahibi olan bir emîrin himayesinde yetişerek müslüman olmuş, bürokrasi eğitimi görmüş ve azat edilmiştir. Bu emîrin idari işlerini (nakiblik) yürüttüğü için Naklb lakabıyla anılan Lü'lü'. hayatının ileri döneminde kendisini Kahire'deki Baybarsiyye Hankahı'nda ibadete verdi.
İbnü'n-Nakib. devrin ilmî geleneğine uygun şekilde hıfzını ve temel dinî tahsilini tamamladı. Döneminde Kahire'de zengin bir ilmî birikim mevcut olduğu gibi Şafiî fıkhı da önemli bir gelişme kaydetmişti. Böyle bir ortamda yetişen İbnü'n-Nakib kıraat-i seb'ayı öğrendi: hadis, Arap dili ve edebiyatı, özellikle de fıkıh alanında derinleşti. Zühde ve tasavvufî hayata ilgi duydu. Hocaları arasında İbnü'i-Kammâh, İbn Abdülhâdî, Kutbüd-din es-Sunbâtî, Ebü'l-Hasan İbnü'1-Mü-lakkın. Ebû Hayyân el-Endelüsî ve Takıy-yüddin es-Sübkî gibi döneminin Önde gelen âlimleri vardır. Birçok defa hacca gitti ve belli sürelerle Medine ve Mekke'de kaldı. Yetişkinlik döneminde Kahire'de Büzgâriyye Zaviyesi imamlığına tayin edildi ve hayatının sonuna kadar bu göreviyle birlikte tedrîs ve telif faaliyetini sürdürdü. Güzel Kur'an okuduğu kaydedilir. İs-nevî, sık sık görüştüğü İbnü'n-Nakib'in kendisini en son 6 Ramazan 769'da (25 Nisan 1368) ziyaret ettiğini, iki gün sonra da bir grup arkadaşıyla birlikte ona İâde-i ziyarette bulunduğunu belirterek onun 14 Ramazan 769 (3 Mayıs 1368) tarihinde vefat ettiğini kaydeder.746 İbnü'n-Nakib. vasiyetine uyularak Kahire'de Bâbünnasr dışında Kemâleddin el-İs-nevî'nin türbesine defnedildi.
Eserleri.
1. Umdetü's-sâik ve cudde-tü'n-nâsik.747 İbnü'n-Nakib, dönemine kadar oluşan Şafiî fıkhının derli toplu bir özeti niteliğindeki bu eserinde Ebû İshak eş-Şîrâzî'nin el-Mühezzeb adlı eserinin sistematiğini takip etmiş, mezhepte mevcut görüşler arasında tercihte bulunurken Nevevî'nin el-Minhâc ile ei-Mecmû'daki ve hocası Takıyyüddin es-Sübkî'nin et-Tekmile'deki görüşlerini esas almıştır. Kendisi de eserin girişinde, Şafiî fıkhını ihtisar ederken mezhebin Râ-fiî ve Nevevî tarafından sahih kabul edilen görüşlerini aldığını, ihtilâf halinde ise Nevevî'nin görüşünü tercih ettiğini belirtir. Bu yönüyle ei-Mecmûcun bir nevi indeksi sayılan eser birkaç defa neşredilmiş 748 ve Nuh Ha Mim Keller tarafından İngilizce'ye çevrilmiştir (Reliance ofthe Trauel-ler, Evanston 1994 |Arapça metinle birlikte]!. 'Umdetü's-sâlik'e Seyyid Ömer Be-rekât b. Muhammed el-Bikâî tarafından Feyzu'llâhi'1-Mâük fî halli elfâzicUm-detî's-sâlik ve \ıddeü'n-nâsik adıyla iki ciltlik bir şerh yazılmıştır (Kahire 1321, 1372/1953). Bu şerhin girişinde, ''Umdetü's-sâlik'e daha önce Cevherî'nin güzel bir şerh yazdığı ve Melîbar'da yayımlanan bu eserin fahiş baskı hatalarıyla dolu olduğu kaydedilerek yeni bir şerhe duyulan İhtiyaç dile getirilir. 'Umdetü's-sâlik'e Muhammed ez-Zührîel-Gamrâvî de Envârü'l-mesölİk adıyla bir şerh yazmıştır.749
2. es-Sirâc fî nüketi'l-Minhâc. Nevevî'nin Minhâ-cü't-tâlibîn adlı eserinin şerhi olup bir nüshası Dublin'de Chester Beatty Library'-de 750 diğer bir nüshası da Süley-maniye Kütüphanesi'nde 751 kayıtlıdır.
3. Teshjlü'l-hidâye ve tahşîlü'l-KHâye. İbnü'r-Rifa'nın Ebû İshak eş-Şîrâzî'ye ait el-Tenbîh'eKifâye-tü'n-nebîh adıyla yazdığı şerhin muhtasarıdır. Eserin Chester Beatty Library'-de 752 ve Âsafiye Kütüphanesi'nde 753 yazma nüshaları bulunmaktadır.
4. el-ev-şîhu'l-müzehheb fî taşhîhi'l-Mühez-zeb. Şîrâzî'nin el-Mühezzeb'i üzerine yapılmış bir çalışmadır. Yazma nüshası Kahire'de Dârü'l-kütübi'l-Mısriyye ile 754 Topkapi Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde 755 mevcuttur. Kaynaklarda ayrıca Ebû ishak eş-Şî-râzî'nin ei-Tenbîh'im ihtisar ettiği Nü-ketü (Tehzlbü)'t-Tenbîh adlı bir eserinden ve telifini tamamlayamadığı başka eserlerinin bulunduğundan söz edilir.
Bibliyografya :
İbnü'n-Nakib el-Mısrî, 'ümdetü's-sâiik uecu.d-detü'n-nâsik(Muhammed ez-Zührîel-Gamrâvî, Enuârü'l-mesâlik jnşr. Yûsuf Ali Büdeyvî| içinde), Dımaşk 1413/1993, s. 9-11; a.e.: Reliance of the TraueHerinşr. vetrc. Nuh Ha Mim Kelleri, Evanston 1994, s. 1036-1037; ayrıca bk. neş-redenin önsözü ve dipnotu, s. VII-IX; İsnevî, Ta-bakatü'ş-Şâfi'İyye.U, 514-515; İbnü'l-Mülak-kın, el-'ikdü'l-müzheb fi tabakâti hameleti'l-mezheb[r\ş\. Eymen Nasr el-Ezherî-Seyyid Mü-hennâ], Beyrut 1417/1997,5. 406; İbn KâdîŞühbe, Tabakâtü'l-fukahâ'i'ş-Şâfi'iyyeinşr.AU Muhammed Ömer], II, 155-156; İbn Hacer. ed-Dü-rerü'l-kâmine, I, 239-240; İbn Tağrîberdî. en-Nücûmü'z-zâhire, Kahire 1929, XI, 101;Süyû-tî. Hüsnü'i-muhâdara, I, 434; Keşfü'z-zunûn, I, 491; II, 1498;İbnü'l-İmad, Şezerât, VI, 213-214; Muhammed ez-Zührî el-Gamrâvî, Enuârü'l-mesâlik {nşr. Yûsuf Ali Büdeyvî], Dımaşk 1413/ 1993, s. 9-11; ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 5-8; Ahlvvardt. Verzeichnis, IV, 65; X, 383; Serkîs, Mu'cem, I, 269, 552; Brockelmann, GAL, I, 485; Suppi,][, ]04;/zâfıu7-mefcnûnıI, 281; II, 121, 609, 677; Seyyid Ömer Berekât b. Muhammed el-Bikâî. Feyzü't-hâhri-Mâlİk, Kahire 1372/ 1953, I, 2-3; A. J. Arberry, The Chester Beatty Library, A Handlist of the Arabic Manııscripts, Dublin 1955,1,78, 102; Sezgin. GAS,1, 138;Zi-riklî. el-AHâm (Fethullah), I, 200.
İBNÜ'N-NAKKÂŞ
Ebû Umâme Şemsüddîn Muhammed b. Alî b. Abdilvâhid el-Mağribî el-Mısrî (ö. 763/1362) Şafiî fakihi.
Safedî'nin Dımaşk'ta bizzat kendisinden duyduğuna göre 720 yılı Receb ayında (Ağustos 1320) dünyaya geldi.756 İbn Hacer bu tarihi verirken 723 (1323) veya 725 yılında doğduğuna dair iki rivayeti de kaydeder.757 Bu rivayetlerden ilkini İbnü'l-lrâkl 758 diğerini ise İbnü'n-Nak-kâş'la Dımaşk'ta görüşen ibn Râfi' nakleder.759 Fas asıllı olup burada yaşayan Dükkâle (Dekkâle) kabilesi ve aynı adı taşıyan yerleşim merkezinden dolayı Dükkâlî nisbesiyle de anılan İbnü'n-Nakkâş Kahire'de Öğrenim gördü. Abdülgaffâr b. Abdülkerîm el-Kazvînî'nin el-Hâvi'ş-şağir adlı eserini Mısır bölgesinde ilk defa kendisinin ezberlediğini söylerdi. Şehâbeddin Ahmed b. Muhammed el-Ensârî ve Takıyyüddin es-Sübkî'-den fıkıh, Burhâneddin er-Reşîdî'den kıraat, Muhibbüddin İbnü's-Sâiğ ve Ebû Hayyân el-Endelüsî'den Arapça okudu. Özellikle fıkıh, tefsir, Arap dili ve edebiyatı alanlarında adını duyurdu, vaazlarıyla tanındı. Başta Ezher ve Aslem camile-riyle Ümmü Ânûk (Ânûkiyye) Hankahı olmak üzere birçok medresede ders verdi. 755'te (1354) Dımaşk, Hama ve Kudüs'e gitti; buralarda ulemâ ve yöneticilerden büyük saygı gördü. Özellikle Memlûk Hükümdarı Muhammed b. Kalavun'un oğlu el-Melikü'n-Nâsır Hasan'ın iltifatına maz-har oldu. Sultanın 762 (1361) yılında öldürülmesinden sonra, ehl-i zimme hakkında Şafiî mezhebine aykırı olarak verdiği fetva sebebiyle, daha önce Hâkim Ca-mii'nin bitişiğindeki evini yıktırdığı için araları iyi olmayan Şafiî âlimi Kutbüddin el-Hirmâs'ın şiddetli tenkitlerine mâruz kaldı. Bunun üzerine Şafiî kâdılkudâtı İz-zeddin İbn Cemâa tarafından akdedilen mecliste sorgulanarak fetva vermekten menedildi. Daha sonra münzevi bir hayat yaşadı ve 13 Rebîülevvel 763 (10 Ocak 1362) tarihinde Kahire'de vefat etti.
İbnü'n-Nakkâş'ın devrindeki âlimleri. Hz. Peygamber'i ve mezhep imamı Şafiî'yi bir tarafa bırakıp mezhep fıkhının temel metinlerinden bazılarını yazan Râfiî ve Nevevî gibi âlimlere tâbi olmaları sebebiyle kınaması 760 onun mukallit bir âlim olmadığını göstermekte, kaynaklarda daha önce kaleme alınan hiçbir eserden faydalanmadan bir tefsir yazdığının kaydedilmesi de bunu teyit etmektedir. İbnu'n-Nakkâş, kendi dönemindeki çeşitli siyasî ve içtimaî sebepler yanında özellikle yönetimde nüfuzlarının artmasına bir tepki olarak gayri müslimlere uygulanan sert hükümleri destekleyen risalesi münasebetiyle de kaynaklarda sıkça anılmaktadır.
Eserleri.
1. İhkâmü'l-ahkâmi'ş-şâdire beyne şefeteyyi seyyidi'l-enâm. Cem-mâîlî'nin, Buhârî ve Müslim'in eş-Şahîh'-Ierindeki ahkâm hadislerini derlediği Um-detü '1-ahkâm adlı eserinin tekmilesi mahiyetinde olup Ahmed b. Hanbel. Şafiî, Dârekutnî, İbn Ebû Şeybe, Esrem, İbn Hibbân ve Humeydî'nin hadise dair eserlerinden faydalanılarak kaleme alınmıştır. Mekke Câmiatü Ümmi"l-kurâ'da Be-devî Abdüssamed Tâhir tarafından yüksek lisans tezi olarakneşre hazırlanan eseri (1406/1986) ayrıca Rifat Fevzi Ab-dülmuttalib yayımlamıştır (Kahire 1409/ 1989) İbnü'n-Nakkâş cUmdetü'l-ah-kûm'a sekiz ciltlik bir şerh yazdığını da belirtmektedir. 761
2. el-Me-zemme fi'stfmâli ehli'z-zimme. Müellif, 759 (1358) yılında kaleme aldığı risalesinde devlet yönetiminde zimmîlere görev verilmemesini istemiş, bu görüşüne bir kısım âyet ve hadisler yanında çeşitli dönemlerde bazı halifelerin uygulamalarını delil göstermiştir.762 Bu arada zimmîlerle ilgili diğer bazı hüküm ve uygulamalara da temas eden İbnü'n-Nak-kâş, Şafiî müctehidi ve KâdılkudâtTakıy-yüddin İbn Dakikul'îd'in gayri müslimlere ait eski kiliselerin yıktırılamayacağına dair fetvasını tenkit etmiştir 763 DârÜ'l-kÜtübi'l-Mısriy-ye'de bir nüshası bulunan el-Mezemme 764 M. Belin tarafından Fransızca'ya çevrilmiştir.765
İbn Mâük et-Tâî'nin el-Elüyye, Teshı-Iü'1-fevâ'İd, el-'Umde ve el-Köfiye gibi eserlerini şerheden İbnü'n-Nakkâş'm ayrıca Râfiî'ye ait eş-Şerhu'1-kebîr'm hadislerini İJmniyyetü'I-eî-macî ü ehâdîşi'r-Râffî adıyla tahrîc ettiği, fıkha dair Kitâbü'n-Nezâ'ir ve'l-İu-rûkaĞh bir eser yazdığı kaydedilir. Kaynaklarda adı geçen es-Sâbıku'1-lâhikadlı tefsiri de yukarıda işaret edilen eseri olmalıdır.
Bibliyografya :
Safedî, Atyânü'l-taşr{nşr. Fuat Sezgin), Frank-furl 1410/1990, III, 97-99; İbn Râfi1, Vefeyât (nşr. Salih MehdîAbbas- BeşşârAvvâd Ma'rûf), Beyrut 1402/1982, II, 248-249; İbn Kesîr. el-Btdâ-ye,XIV, 292; İbnü'l-lrâki, ez-Zeytıale'l-'iber{r\şr. Salih MehdîAbbas], Beyrut 1409/1989, I, 90-91: Makrizî, el-Hıtat, II, 76, 279; a.mlf., es-Sû-lûk, VII, 79; İbn Kadı Şühbe. TabakâLü'ş-Şâffiy-ye, III. 131-132; ibn Hacer. ed-Dürerü.'1-kâmin.e, IV, 71-74, 243-254; İbn Tağrîberdî, en-Nücû-mü'z-zâhire, XI, 13-14; a.mlf., ed-De!îlü.'ş-Şâfl 'ate'l-Menheli'ş-şâfî [nşr. Fehîm M. Şellûl). Kahire, ts. (Mektebetü'l-Hâncîl, II, 661; İbn İyâs. Bedâ'i'u'z-zühûr, 1/1, s. 589; Dâvüdî, Tabakâ-LCt'l-müfessİrîn, II, 200-202; Keşfü'z-zunûn, I, 153, 407, 440; II, 973, 1170, 1258, 1369; ib-nü'i-İmâd, Şezerâf, VI, 198;Şevkânî, el-Bedril't-tâli', II, 211-212; Brockelmann. GAL SuppL, II, 95-96;A. Fattal. Le stalut legal des non-musulmans en pays d'lslam, Beyrouth 1958, s. 83, 110, 238, 280; Kasım Abduh Kasım. Eh-tü'z-zimme fî Mtşri'l-'uşCiri'l-vüstâ, Kahire 1979, s. 18, 85, 217; BatYe'or, The dhimml, London 1985, s. 185, 193-194, 207; "Fetoua relatifâ la condition des zimmis et particuliere-ment des chretiens en pays musulmans, depuis reıablissement de l'lslamismc jusqu'au milieu du VIIIe siecle de i'hegire" (trc. M. Belin], JA, 4cserie, XVIII (1851], s. 417-516; XIX (1852), s. 97-140; "İbn Nakkaş", DMö/,V, 56-57; Ahmet Öze!. "Gayri Müslim", DİA, X]il, 421-422.
Dostları ilə paylaş: |