Bibliyografya : 9 HÜRRİyet ve iTİLÂf firkasi 9


HÜSEYİN EFENDİ, KEFCVÎ 313



Yüklə 0,72 Mb.
səhifə21/27
tarix04.01.2019
ölçüsü0,72 Mb.
#90228
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   27

HÜSEYİN EFENDİ, KEFCVÎ 313

HÜSEYİN FAHREDDİN DEDE

(1854-1911) Mevlevi şeyhî, şair, bestekâr ve ney virtüözü.

10 Muharrem 1271'de (3 Ekim 1854) Beşiktaş Mevlevîhânesİ'nde doğdu. Baba­sı mevlevîhânenin şeyhi Hasan Nazif De­de, annesi Zübeyde Havva Hanım'dır. 10 Muharrem'de ve hüseynî âyin-i şerifinin icra edildiği bir mukabele esnasında doğ­duğu için kendisine Hüseyin adı verildi. Henüz üç yaşında iken Mehmed Said Hemdem Çelebi tarafından teberrüken sikke tekbirlendi. babasından da icazet­name aldı. Beşiktaş Rüşdiyesi'ni bitirdik­ten sonra Dihlevî İskender Efendi'den Farsça ve Fransızca, Belhlİ Abdülfettah Efendi'den Farsça, Manisalı Hüseyin Hil­mi Efendi ile Yenikapı Mevlevîhânesi şey­hi Osman Selâhaddin Dede'den Arapça, eniştesi Yenişehirli Avnİ Bey'den tasavvuf ve edebiyat dersleri olan Hüseyin Fahred-din devlet adamı ve şair Abdurrahman Sami Paşa'dan mesnevi okudu.

Babasının 16 Şevval 1278 (16 Nisan 1862) tarihinde vefatı üzerine, Karahi-sar Mevlevîhânesi şeyhi Kemâleddin Dede ve Mısır Dârülmevlevîsi şeyhi Azmi Dede tarafından icazeti yenilendikten sonra Konya'da çelebilik makamında bulunan Sadreddin Çelebi şeyhlik destan vererek kendisini Beşiktaş Mevlevîhânesi meşiha­tına tayin etti. Ancak yaşının küçük olma­sı sebebiyle meşihat görevi vekâleten aş­çıbaşı Hacı Râşid Dede tarafından sürdü­rüldü. Mevlevîhânenin bulunduğu yere Sultan Abdülaziz'in Çırağan Sahilsarayı'-nı yaptırması üzerine 1 Zilkade 1284'te (25 Şubat 1868) Beşiktaş Mevlevîhânesi geçici olarak Fındıklı'da Karacehennem İbrahim Paşa Konağı'na nakledildi. 27 Şevval 1286'da (29 Ocak 1870) Maçka'da yeni yapılan mevlevîhâne hizmete açılın­ca Hüseyin Fahreddin Dede fiilen meşihat görevine başlayarak icra edilen ilk âyin-i şerifi idare etti. Bir müddet sonra yerine askerî kışla yapılmak istenmesi üzerine mevlevîhâne 30 Zilhicce 1291 'de (7 Şubat 1875) Halic'in Bahariye sahilinde Hatab Emini Mustafa ve Hüseyin efendilerin ya­lılarına taşındı. 1872 yılında hocası Osman Selâhaddin Dede'nin kızı Fatma Âliye ile evlenen Hüseyin Fahreddin Dede. yeni ya­pılan Bahariye Mevlevîhânesi'nin açıldığı 18 Rebîülevvel 1294 {2 Nisan 1877) tari­hinden itibaren otuz dört yıl meşihat gö­revini sürdürdü ve 21 Ramazan 1329'da (15 Eylül 1911) koleradan vefat etti. Eyüp Sultan Camii'nde kılınan cenaze narnazından sonra Bahariye Mevlevîhânesİ'nde babasının kabrinin sağ tarafına defnedil­di. Yerine meşihata getirilen oğlu Hasan Nazif Dede ölümüne kadar (1916) bu gö­revi sürdürdü. Hüseyin Fahreddin Dede'­nin mezarı mevlevîhânenin 1960'larda yıkılmasının ardından Eyüp-Silâhtarağa caddesi kenarında yeni yapılan aile kab­ristanına nakledilmiştir.

Ehl-i beyt'e muhabbet Hüseyin Fahred­din Dede'nin tasavvuf anlayışının temeli­ni oluşturur. Onun Sütlüce Bademlik Bek­taşî Tekkesi şeyhi Münir Baba'ya da inti­sap ettiği söylenir. Ancak Hüseyin Dede'­nin Hamzavîliği temsil eden Seyyid Ab-dülkâdir Belhî'yi kutup olarak tanıdığı bi­linmektedir. Fahrî mahlasıyla Türkçe ve Farsça şiirler yazan Hüseyin Fahreddin Dede geniş mûsiki kültürü. dinî ve din dı­şı besteleri yanında nazarî çalışmalarıyla da zamanın önemli musikişinasları ara­sında yer alır. Kendi şiirlerinin yanı sıra birçok şairin Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerini ihtiva eden Mecmûa'sında Ba­hariye Mevlevîhânesi'ne dair önemli bil­giler de bulunmaktadır. Büyük kısmı Ab-dülvâhid Çelebi'ye olmak üzere bazı Mev-levî şeyhlerine hitaben yazdığı yetmişin üzerinde mektubun yer aldığı bir mektup defteri günümüze ulaşmıştır. Ferîdûn-i Sİpehsâlâr'ın Risâle-i Sipehsâ-lâr be-Menâkıb'i Hudâvendigâr adlı eserini nazmen tercüme etmiş, ancak eser koleradan vefatı üzerine şahsî eşya­ları, kitapları ve divanı ile birlikte yakıl­mıştır. Nüktedan, hoşsohbet, nazik ve mütevazi kişiliğiyle devrin Mevlevi şeyh­leri arasında müstesna bir yeri bulunan Hüseyin Fahreddin Dede'nin meşihatı bo­yunca Bahariye Mevlevîhânesi İstanbul'un en seçkin simalarının toplandığı bir tasav­vuf, edebiyat ve sanat mahfili haline gel­miştir.

Hüseyin Fahreddin Dede güzel sesi, ha­fızasındaki eserlerin çokluğu ve sağlam­lığı yanında iyi bir bestekâr ve neyzen ola­rak da tanınmıştır. İlk mûsiki bilgilerini mevlevîhânede aldıktan sonra Hamâmî-zâde İsmail Dede'nin talebelerinden Yağ-lıkçızâde Ahmed Efendi ile Mutafzâde Ahmed Efendi'den, aralarında mi'râciy-yenin dügâh ve segah bahirlerinin de bu­lunduğu pek çok eser meşketmiş, Mutaf-zâde'nin vefatından (1883) sonra çalışmalarını Zekâi Dede ile devam ettirmiştir. Bu arada Muzıka-i Hümâyun flütistlerin-den Hacı Râtib Efendi'den Batı müziği, Kozyatağı Rifâî Tekkesi şeyhi Halim Efen­di'den Hamparsum notası ve tanbur öğ­renmiştir.

XIX. yüzyılda yetişen büyük ney virtü-ozlarından biri olan Hüseyin Fahreddin Dede, ney çalışmalarına Beşiktaş Mevle-vîhânesi neyzenbaşısı Salih Efendi'nin ya­nında başladı, daha sonra neyzen Yûsuf Paşa ile devam ettirdi. Bir ara Şeyh Ab-dülhalim Efendi'den de ney dersleri aldı. Pürüzsüz ve tok nağmelerle yaptığı tak­simlerin taklit edilemeyecek derecede mükemmel olduğu belirtilmektedir. Ta­lebelerinden Mehmet Suphi Ezgi onun bu taksimlerinden övgüyle bahseder.

Bestelediği eserlerin en önemlisi ace­maşiran âyinidir. İlk mukabelesi 29 Nisan 1885 te Bahariye Mevlevîhânesi'nde ya­pılan bu âyin Mevlevî mûsikisinin başta gelen örneklerinden biri olarak kabul edi­lir. Bunun dışında günümüze bir peşrev ve iki saz semâisiyle beş şarkısı ulaşmış­tır. Çok sevdiği karcığar makamında bestelediği kâr notaya alınmadığı için unu­tulmuştur. Hüseyin Fahreddin Dede'nin beraber meşke katıldığı musikişinaslar­dan bazıları şunlardır: Yenikapı Mevlevî-hânesi şeyhi Mehmed Celâleddin Dede, Galata Mevlevîhânesi şeyhi Seyyid Atâul-lah Dede, Behlûl Efendi, Medenî Aziz Efendi. Tanbûrî Kâmil Dede, Hüseyin Fahreddin Dede. kayınbirade­ri Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi Mehmed Celâleddin Dede ve Galata Mevlevîhânesi şeyhi Mehmed Atâullah Dede ile beraber nazarî mûsiki çalışmaları yaparak Türk mûsikisinin ilmî şekilde incelenmesi yo­lunda ilk adımları atmış, elde ettiği bilgi­leri talebelerinden Rauf Yekta Bey, M. Suphi Ezgi ve Hüseyin Sadettin Arel'e ak­tararak onların bu konuda eser vermesi­ne sağlam bir zemin hazırlamıştır.

Batı notasını ve Fransızca'yı iyi bilen, mevlevîhânede Fransızca ve mûsiki ders­leri de veren Hüseyin Fahreddin Dede'nin yetiştirdiği talebeler arasında Kâzım Uz, İsmail Hakkı Bey. Mehmet Münir Kök­ten, Zekâizâde Hafız Ahmed Irsoy, ney­zen Mehmed Emin Yazıcı, neyzenbaşı Ce­mal Dede ve kendisinden yirmi yıldan faz­la ney meşketmiş olan Nurullah Kılıç bil­hassa zikredilmelidir.

Rauf Yekta Bey, yayımlamış olduğu Esötîz-i Elhân adlı seride Fahreddin De­de ile ilgili bir çalışmasını neşredeceğini söylemiş, ancak bu yayın gerçekleşme­miştir. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsikisi Devlet Konservatuvarı Temel Bi­limler Bölümü'nde Ahmet Şahin tarafın­dan Hüseyin Fahreddin Dede Hayatı ve Eserleri adıyla bir mezuniyet çalışma­sı yapılmıştır (1990).


Bibliyografya :

Hüseyin Fahreddin Dede, Mecmua, Mevlânâ Müzesi İhtisas Ktp., nr. 7467; a.mif.. Mektup Defteri (Abdiilbaki Baykara özel kütüphanesi): Hüseyin Vassâf. Sefine, V, 183-188; Sicill-i Os-mânî, IV, 565; RaufYektâ. Esâtız-iElhâni:Hâce Zekât Dede Efendi, İstanbul 1318, s. 30; a.mlf. -Mehmed Ziya, 1328 Sene-i Mâliyyesine Mahsus Musaooer Neusâl-i Osmânî, İstanbul 1328-30, s. 271 -283; Lutfİ. Târih, X, 64; Mehmed Ziya, Yenikapı Meuleuİhânesi, İstanbul 1329, s. 251, 266-267, 274; a.mlf., İstanbul ue Boğaziçi, İs­tanbul 1928, II, 242; Osmanh Müellifleri, I, 180; İbnülemin, Son Asır Türk Şâirleri, s. 347-349; a.mlf., HoşSadâ, s. 192-204;Ezgi. TürkMusikİ-si, V, 451-453; Ergun, Türk Şâirleri, l\\, 1385-1389; a.mlf.. Antoloji, II, 507-511, 649; Türk Musikisi Klasiklerinden Meoleui Âyinleri, İs­tanbul 1938, XVI, 827-836; Veled Çelebi İzbudak. Canlı Tarihler: Hâtıralarım, İstanbul 1946, s. 24-25; Mustafa Rona. Yirminci Yüzyıl Türk Musiki­si, İstanbul 1970, s. 45; Sadettin Heper, Meuleuî Âyin/eri, Konya 1974, s. 378-386, 528; Abdülba-ki Gölpınarh. Mevlânâ 'dan Sonra Meuleutlik, İs­tanbul 1993, s. 309, 316, 340; "Şeyh Hüseyin Efendi", MM, sy. 4 (1948|, s. 19; ZâkirŞükri Efen­di, "İstanbul Tekkeleri Silsile-i Meşâyihi", İslâm Medeniyeti Mecmuası, sy. 2, İstanbul 1980, s. 107-108; "Bahariye Mevfevihânesİ", ist.A, IV, 1854-1856; "Fahreddin Dede Efendi (Hüseyin)", a.e.,X, 5481-5482; Öztuna, B7M4,1,279-281; Ekrem İşın, "Hüseyin Fahreddin Dede", DBlsLA, IV, 107-108




Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin