Bibliyografya: 9 amasya antlaşmasi 9



Yüklə 1,42 Mb.
səhifə24/41
tarix04.01.2019
ölçüsü1,42 Mb.
#90487
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   41

AMİR b. SİNAN

Amir b. Sinan b. Abdillâh el-Eslemî (ö. 7-628) Sahâbî.

İbnü'l-Ekva' diye de tanınır. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Hz. Peygam­ber ile birlikte Hayber Savaşı'na katıl­mış, okuduğu şiirlerle develeri hızlandır­mış, mücahidleri coşturmuştur. Hatta onun şiir okumasını bizzat Peygamber'in istediği de rivayet edilmektedir. Buharı 603 ve Müslim'de 604 yer alan bu şiirin Türk­çe'si şöyledir:
“Allahım! Sen bize doğru yolu göstermeseydin biz hidayete ere­mezdik.

Ne zekât verir ne namaz kılar­dık.

Hayatımız senin rızan için feda ol­sun!

Bizi geçmiş günahlarımızdan arın­dır, gönüllerimize huzur doldur!

Düş­manla karşılaştığımızda bize sebat ver! Hakka ve savaşa çağrıldığımızda hemen geldik.”
Resûl-i Ekrem Âmir'in okuduğu bu şiiri pek beğenmiş ve “Allah rahmet et­sin” diyerek kendisine dua etmiştir. An­cak Peygamber'in bu şekildeki duası ölü­me işaret sayıldığından Hz. Ömer, “Yâ Resûlallah, keşke bu duayı geciktirseydin de kendisinden daha çok faydalan­mamıza imkân sağlasaydın!” demiştir. Gerçekten Âmir, Hayber'in meşhur sa­vaşçısı Merhab ile çarpışırken kendi kı­lıcıyla yaralanmış ve şehid olmuştur. Ba­zı sahâbîler, özellikle Üseyd b. Hudayr onun kendi silahıyla yaralanması sonu­cu ölmesini intihar olarak yorumlamış ve amellerinin boşa gittiğini söyleyerek cenaze namazını kılmak istememiştir. Ancak durum Hz. Peygambere anlatılınca o şöyle buyurmuştur: “Böyle söy­leyenler hata etmiştir. Âmir, biri Allah yolunda savaştığı, diğeri de savaşta bü­yük gayret gösterdiği için iki kat sevap kazanmıştır. Yeryüzünde onun gibisi az bulunur”. Âmir cenaze namazı kılındık­tan sonra Reci’dekİ bir mağaraya Mahmüd b. Mesleme ile birlikte defnedilmiştir. 605

Bibliyografya:



1- Buhârî. “Meğâzî”, 38, “Diyât”, 17.

2- Müslim, “Cihâd”, 123, 124, 132.

3- Vâkıdî. el-Meğâzî, II, 638, 639, 658, 661, 662, 700, 737.

4- İbn Hişâm, es-Sire, III, 342-343.

5- İbn Sa'd. et-Tabakât, II, 110-111.

6- IV, 303-304.

7- İbnü'l-Esîr, Üsdul-ğâbe, IlI, 124-126.

8- İbn Hacer. eL-lşâbe, II, 250;

9- Tecrid Tercemesi, X, 261-263.

10- M. Âsim Koksal. İslâm Târihi, İstanbul 1981, VII, 152-153. 606

AMİR b. ŞEHR

Ebû Şehr (Ebü'l-Kenûd) Âmir b. Şehr el-Hemdânî Hz. Peygamber tarafından Yemen'deki Hemdân kabilesine yönetici tayin edilen sahâbî.

San'anın kuzeyinde dağlarla çevrili bir bölgede yaşayan Hemdân kabilesinin Bekîl koluna mensuptur. Kabilesi için­de sevilip sayılan bir kişi idi. Aslen İran­lı olup Yemen'de yerleşen, daha sonra kendi isteğiyle müslüman olan ve Hz. Peygamber tarafından Yemen genel va­lisi olarak tayin edilen Bâzân'm askerle­ri Hemdân'a da hâkim olmak istediler. Bunun üzerine Hemdân halkı. Peygam­ber hakkında bir kanaat edinmek, son­ra da ona göre tavır almak maksadıyla Âmiri Medine'ye gönderdi. Âmir Medi­ne'de Resûl-i Ekrem'le görüşerek İslâ­miyet'i kabul etti ve memleketine dön­dü. Ardından da kabilesi müslüman ol­du. Hz. Peygamber, Yemen genel vali­si Bâzân'ın ölümü üzerine oradaki her bölgeye ayrı bir yönetici tayin etti. Bu sırada Âmir b. Şehr'i de kendi kabilesi olan Hemdân'a yönetici olarak görev­lendirdi.

Âmir. hicretin X. yılından sonra Ye­men'de peygamberliğini ilân eden Esved el-Ansi’ye karşı kendi yönetim bölgesini savundu ve onun ortadan kaldı­rılmasında önemli rol oynadı. Daha son­raki yıllarda 12.000 Hemdânlı'nın Hz. Ali'nin saflarında savaşlara katıldığı ve Âmir'in Kûfe'de yerleşmiş olduğu yolun­daki rivayetler dikkate alınacak olursa onun bundan sonraki hayatının Irak'ta geçtiği söylenebilir. Vefat tarihi bilinme­mektedir. 607



Bibliyografya:


1- İbn Sa'd, et-Tabakât, VI, 26-29.

2- Taberî, Târih (Ebül-Fazl), III, 228-229, 232, 318.

3- İbnü'I-Esîr, el-Kâmil, II, 336-338.

4- İbnü'I-Esîr, üsdül-ğabe, III, 126.



5- İbn Hacer. el-Işâbe, 11, 251.

6- İbn Hacer. Tehzîbü't-Tezhib. V, 69-70.

7- J. Schleifer, “Hemdân”, IA.V-1, s, 418-419. 608

AMİR b. ŞERAHİL

Bk. Şa’bi.



AMİR b. TUFEYL

Ebû Alî Âmir b. Tufeyl b. Mâlik el-Ca'ferî el-Âmirî (ö. 11-632) Hz. Peygamber tarafından Âmir b. Sa'saa kabilesine gönderilen irşad heyetini Bi'rimaûne'de pusuya düşürerek katleden grubun başı, tanınmış Arap şairi.

Âmir b. Sa'saa kabilesinin Cafer b. Kilâb boyuna mensuptur. Necid bölgesin­de 553 yılında doğdu. Gençlik yılların­dan itibaren katıldığı savaşlarda cesa­ret ve yiğitliğiyle tanındı. Benî Âmir b. Sa'saa kabilesinin reisi olan amcası Ebû Berâ Medine'ye giderek Hz. Peygamber'den, İslâmiyet'i öğretmek üzere ashap­tan bazılarını kabilesine göndermesini İstedi. Hz. Peygamber Necid halkının ir­şad heyetine bir zarar vermesinden en­dişe ettiğini söyleyince Ebû Berâ onla­rı himaye edeceğine söz verdi. Bunun üzerine görevlendirilen tebliğ ve irşad heyeti, Bi'rimaûne'de Süleymoğulları ta­rafından desteklenen Âmir b. Tufeyl'in düzenlediği bir baskın sonunda haince öldürüldü. 609 Amir b. Tufeylin, yer­de yatan şehidlerden Âmir b. Füheyre'yi göstererek onun öldükten sonra gökyü­züne doğru yükseldiğini, daha sonra ye­re indiğini söylediği rivayet edilir. 610 Âmir buna rağmen İslâmiyet'i kabul etmedi. Ebü Berâ'nın oğlu Rebîa, babasının himaye edeceğine söz vermesine rağmen heyetteki müslümanları şehid eden Âmir b. Tufeyl'i öldürmek istediyse de buna muvaffak olamadı.

Âmir b. Tufeyl amcası Ebû Berâ'nın ölümü üzerine kabilenin reisi oldu. 611 Tebük Seferi'nden sonra Medine'ye gelen Benî Âmir b. Sa'saa heyeti arasın­da o da vardı. Hz. Peygamber müslüman olmasını teklif edince Âmir. “Müs­lüman olursam bana ne vereceksin?” diye sordu. Hz. Peygamber, “Müslüman­ların faydalandıklarından sen de fayda­lanacak, onların mükellef tutuldukları şeylerden sen de sorumlu olacaksın” dedi. Bunun üzerine Âmir, müslüman ol­ması karşılığında iktidara ortak olmayı veya ondan sonra idarenin kendisine in­tikalini, kabul edilmemesi halinde ise hücuma geçeceğini söyleyerek Resûlullah'ı tehdit etti. Esasen Medine'ye gel­mekteki asıl maksadı da Hz. Peygamber'e suikastte bulunmaktı. Bunu başa­ramayınca kin ve öfkeyle oradan ayrıldı ve yolda boynunda çıkan bir çıban yü­zünden öldü.

Bir savaş sırasında gözlerinden birini kaybeden Âmir b. Tufeyl, cesareti yanın­da cömertliği ve şairliğiyle de meşhur­dur. Şiirlerinden bir kısmı toplanarak bir divan halinde yayımlanmıştır: The Dıwâns of Abıd İbn al-Abraş and Âmir İbn al-Tufail 612 Leiden-London 1913; Dîvânü Âmir b. et-Tufeyl 613 Beyrut 1959, 1963. 614

Bibliyografya:



1- Buhârî. “Meğâzî”, 28.

2- Vâkıdî. el-Meğâzi, 1, 347-349, 351, 352.

3- İbn Hişâm. es-Sire, III, 184-188.

4- IV, 567-569.

5- İbn Sa'd, et-Tabakât, I, 310-311.

6- II, 52-54.

7- Taberî, Târih (Ebü'1-Fazl), II, 546-551.

8- III, 144-145.

9- İbnü'l-Esîr. Üsdul-ğâbe, III, 127.

10- İbnü'l-Esîr. el-Kâmil, I, 633-634, 642-643, 647.

11- İbn Hacer. el-İşâbe, III, 125.

12- Brockelmann. GAL Suppl, I, 57.

13- Sezgin. GAS, II. 244-245.

14- Afif Abdurrahman, Mu'cemü'ş-şu'arâ’, Beyrut 1403-1983. s. 188.

15- Ömer Ferrûh, Târîhu't-edeb, I, 219-221.

16- Ömer Rıza, “Âmir b. et-Tufeyl”, İTA, I, 422-423.

17- A. Haffner. “Amir”, İA, 1, 408.

18- W. Caskel, “Âmir b. al-Tufayl”, El (Fr.), I, 455. 615


Yüklə 1,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   41




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin