Özünde bilgi alışverişi sağlayan İnternet, «bireyde istendik davranışlar yaratmayı hedefleyen» eğitim için doğru, yerinde, yetkin ve yeterince kullanılması bu hedefe ulaşmayı kolaylaştırması yanında kaçınılmaz bir olgudur.
3. Değişen Hizmet Anlayışı 3. Değişen Hizmet Anlayışı Geçmişte hizmet kişi, zaman ve mekana dayalı olarak yürütülmektedir. «Just in case» nitelikte belirleyici ilkedir İnsan odaklı hizmet yerine, sistem odaklı hizmet tercih edilir
3. Değişen Hizmet Anlayışı 3. Değişen Hizmet Anlayışı Günümüz hizmet anlayışında «bila-zaman, bila-mekan, bila-adam» etkindir «Just in time» hizmetin niteliğinde belirleyicidir (7/24) Çift yönlü hizmet anlayışı vardır İnsan merkezli yapılanmalar, hizmetin de insan odaklı olmasını zorunlu hale getirmiştir.
İnternet’in şöyle olmasını umuyoruz: İnternet’in şöyle olmasını umuyoruz: İnternet ortaklaşa bilgi paylaşım alanıdır, herhangi bir grup tarafından yönlendirilmemektedir İnternet, Web ve tarayıcılar birbirlerinden farklı şeylerdir İnternet’te istenen bilginin etkin olarak bulunması biraz «know-how» bilgi gerektirir Yararlı bilginin çoğu elektronik ortamda (en azından herkesin erişebildiği) değildir (ve asla da olmayacaktır) Kullandığınız kaynaklara --İnternet gibi-- aşina olma yanında, büyük resimle ilgili fikir sahibi olmalısınız. İnternet sürekli evirildiğinden ve geliştiğinden sorunlar da artmaktadır (sansür, mahremiyet, elektronik ticaret, çevrimiçi kimlik, vb.). İnternet’in uzun vadedeki etkisinin ne olduğunu kimse bilmiyor. Bu konuları ve sorunları anlayarak, İnternetin gelişimi ve size olan etkileri konusunda daha fazla bilgi sahibi olacaksınız.
Kavramın kökeninde “Kütüphane Kullanıcı Eğitimi” vardır Kavramın kökeninde “Kütüphane Kullanıcı Eğitimi” vardır Kullanıcı eğitimi, kütüphane ve bilgi kaynaklarının etkin kullanımı için verilen eğitimdir Zaman içinde okuyucu eğitimi (reader instruction), kullanıcı eğitimi (user instruction), kütüphane kullanım eğitimi (library instruction), kütüphane oryantasyonu (library orientation), bibliyografik eğitim (bibliyographic instruction) gibi kavramlarla ifade edilen bir uygulama olmuştur.
Bu kavramlar bazen aynı anlamda kullanılırken, bazen de farklı işlevleri belirtmede belli konular üzerindeki yoğunlaşmayı ifade etmek için kullanılmıştır (Lwehabura 1999:129; Wilson 1995:154). Bu nedenle bu kavramların birbirlerinin yerine kullanılmasında bir sakınca yoktur. Bu kavramlar bazen aynı anlamda kullanılırken, bazen de farklı işlevleri belirtmede belli konular üzerindeki yoğunlaşmayı ifade etmek için kullanılmıştır (Lwehabura 1999:129; Wilson 1995:154). Bu nedenle bu kavramların birbirlerinin yerine kullanılmasında bir sakınca yoktur. Wiegand ve Davis (1994:364)’e göre kütüphane eğitimi ve bibliyografik eğitim, kütüphanenin danışma kaynaklarından bilgi aranmasına ilişkin erişim araçlarının kullanıcılara öğretilmesidir.
Özellikle 1970’lerin ortalarından itibaren kullanılmaya başlanan bibliyografik eğitim ise, Wilson (1995:152) tarafından, “kullanıcıların gereksinim duydukları bilgiyi hızlı ve etkin olarak nasıl elde edebileceklerini öğretme programı” (ODLIS... 2002) olarak tanımlanmaktadır. Özellikle 1970’lerin ortalarından itibaren kullanılmaya başlanan bibliyografik eğitim ise, Wilson (1995:152) tarafından, “kullanıcıların gereksinim duydukları bilgiyi hızlı ve etkin olarak nasıl elde edebileceklerini öğretme programı” (ODLIS... 2002) olarak tanımlanmaktadır. Kullanıcı eğitimi; kütüphanenin var olan ve potansiyel kullanıcılarını bilginin değerinden ve bilgi kaynaklarının varlığından haberdar etmek, bilgiye karşı olumlu davranışlar edinmelerini sağlamak, bilgi kaynaklarını kullanmaları için onları güdülemek ve bu kaynakları bulup kullanabilmeleri için gerekli bilgileri kazandırmaktır (Cribb, 1981:90).
Kütüphane kullanıcı eğitiminin amaçları ilk olarak 1876 yılında ALA’nın bir konferansında O. H. Robinson tarafından ortaya konmuştur (Wilson 1995:152). Kütüphane kullanıcı eğitiminin amaçları ilk olarak 1876 yılında ALA’nın bir konferansında O. H. Robinson tarafından ortaya konmuştur (Wilson 1995:152). Halen geçerliliğini sürdürmekte olan bu amaçlar şunlardır: 1- Öğrencilerin eleştirel düşünmede kitapların değerini anlayabilecek bir “ayırt edicilik yeteneğine gereksinimleri vardır, 2- Ögrenciler kendi kendine ögrenebilir bireyler olmalıdırlar, 3- Öğrencilerin yaşam boyu öğrenen bireyler olabilmesi için sürekli okumaya ve çalışmaya gereksinimleri vardır (Tiefel 1995:319).
Kullanıcı eğitimi, gerçekte meslek olarak kütüphaneciliğin ortaya çıkması kadar eskidir |