Bilim ve Ütopya, 2011 Steve Jobs: Sermayenin Diktatörlüğünün Gözde yatırımcısı İrfan Erdoğan Tarihi yapanlar ve Yazanlar


Steve Jobs’ın bilime ve teknolojiye yeni bir soluk getirmesi uydurusu



Yüklə 44,83 Kb.
səhifə3/4
tarix07.01.2022
ölçüsü44,83 Kb.
#88563
1   2   3   4
Steve Jobs’ın bilime ve teknolojiye yeni bir soluk getirmesi uydurusu

Steve Jobs bilime ve teknolojiye “yeni bir soluk” getirseydi, örneğin, Amerikan ekonomisi bugün bu denli soluksuz kalmazdı. Amerikan insanı “aç gözlü ve soyguncu” olarak nitelediği Wall Street’e ve paylarına düşen vergilerini bir sürü muafiyetlerle ödemeyen zenginlere karşı ayaklanmazdı. Steve Jobs bilimi ve teknolojiyi kullanarak kendine soluk getirdi ve soluğu getirirken de insanları, bilimi ve teknolojiyi soluksuz bıraktı.

Steve Jobs’ın bilime ve teknolojiye olumlu hiçbir katkısı olmadı, çünkü Steve ne bir bilim adamıydı ne de bir teknolojik araç icat etti. Machintosh sistemini, the iPhone, iTunes, iPod ve iPad’ı o icat etmedi. Steve Jobs Apple bilgisayarını icat etmedi. Apple üretiminde teknik işi ortağı Steve Wozniak ve diğerleri yaptı. Bilgisayar faresini de o yaratmadı: Xerox firması Apple’ı satın almayı düşünüyordu; bu nedenle Steve’i Xerox’a davet etti ve bu sırada Xerox ciddi bir hata yaptı: Steve’e Xerox araştırma merkezini gezdirdi. Merkezde Alto isimli faresi olan bilgisayarı (1979) gördü. Ziyaretinden sonra, hemen Apple teknisyenleri ve mühendislerine fare yapma ve ekranda menu koyma üzerinde çalışma yapmalarını emretti. Sonuçta, önce “Apple Lisa” ve bir yıl sonra da “efsane Machintosh” inşa edildi. Pixar Animasyon Studyolarını Steve Jobs değil, Lucas firmasında çalışan uzman ve mühendisler yarattı. Steve Jobs “The Nomad Jukebox” (dijital müzik çalıcıyı) da icat etmedi; bir Singapore firması yaptı. İPod Jon Rubinstein ve Tony Fadell tarafından yapıldı. Steve icatların kurnaz ve fırsatçı bir işadamı ve pazarlamacı olarak “alıp/çalıp” geliştirilmesini ve bu icatların pazarında tekel kurmayı başardı.

Kapitalist biliş yönetiminde, örgütlü güç ilişkileri, düşünsel ve materyal üretimde egemenlik ilişkileri, düşünsel ve maddi üretimi yapanların iş koşulları, ücret ilişkileri, yaratılan değerin bölüşümünün doğası bir kenara bırakılır; onun yerine, her başarı bu örgütlü üretim yapısında güçlü olana atfedilir: Bu çarpık ve çarpıtılmış anlatılar yoluyla, kapitalist iş adamı tarihi yazan, tarihi değiştiren, dünyayı dönüştüren süpermen yapılır: Apple ve Microsoft firmasının “kurucu” ve “kaşif” liderleri yüceltilirken, o firmaların büyümesini ve sürdürülebilirliği ve de gelişmesini sağlayanlar (örneğin, kölelik ücretleriyle ödüllendirilen genç mühendisler, programcılar ve araştırmacılar) hakkında hiçbir söz edilmez: her şeyi süpermen yaratır ve yapar. Aslında, bu yüceltme, sömürüden en çok payı koparanın yüceltilmesidir; bu yüceltme ile “paranın” her şeyi yönetici ve belirleyici rolü işlenir. Başarının koşulu ve anlamı “paraya” ve dolayısıyla güce ve üne sahip olmaktır. Bu sahiplikle birlikte, birileri yaratan, üreten, geliştiren, dönüştüren olur; asıl yaratanlar, üretenler, geliştirenler ve dönüştürenler yok sayılır.

Teknoloji asla toplumları geliştirmez; teknolojiyi bu amaçla üreten ve kullanan insan bu işi yapar. Steve Jobs, en açgözlü kapitalist örneği olarak, aslında teknolojik gelişmeyi hızlandırmadı, tam aksine, Intel’in CPU üretiminde yaptığı gibi, örneğin, önce planladığı miktarda İPhones satmak için ve bu sırada Android platformunun gelişmesini yavaşlatarak, kendi çıkar hesaplarına uygun bir teknolojik pazar gidişini/gelişmesini kontrol etti.

Steve Jobs, Apple ve diğer ürünleri hakkında pahalılığıyla, geçişsizliğiyle (sadece onun firmasının parçasını kullanabilirsin) , görünüşüyle ve gösterişli işlevselliğiyle “kalite imajı” yaratarak “aptal kalın” dediği “kaliteli” müşteri kitlelerini yaratmıştır.




Yüklə 44,83 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin