Bu konuda Yargıtay’ın yerleşik hale gelen içtihadı; KDV’nin sorumlusu alıcı ise de, satış sözleşmesinde ve satış bedelinin pazarlığı sırasında bu konu gündeme getirilmemiş ise KDV’nin satış bedeli içinde olduğunun kabul edilmesi, yani tarafların sözleşme aşamasında, satış bedeline KDV’nin de dahil olup olmadığına dair bir kararlaştırmada bulunmamaları halinde satıcının KDV’yi satış bedelinden ayrıca gösterip alıcıdan isteyemeyeceği doğrultusundadır.
Konu hakkında verilen bazı Yargıtay kararlarının özetleri aşağıdadır.
Konu hakkında verilen bazı Yargıtay kararlarının özetleri aşağıdadır.
“Taraflar arası sözleşmede KDV’nin alıcıya ait olduğuna dair bir açıklık bulunmayan durumda, alıcının satış bedelini satıcıya ödenmesinden ve satıcı tarafından KDV’nin Hazine’ye yatırılmasından sonra, satıcının bu vergiyi alıcıdan talep edemeyeceği, vergi idaresine yatırılan tutarın satıcının kendi borcu olduğu” (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 14.04.2003 tarih ve E. 2002/15363, K. 2003/4430 sayılı Kararı)
“Somut olayda işin bedeli sözleşmede götürü olarak kararlaştırıldığından ve KDV’nin hariç tutulduğuna ilişkin olarak sözleşmede bir hüküm yer almadığından dairemizin yerleşik içtihatlarına göre götürü ücret içinde KDV’nin de mevcut olduğunun kabulü ve davacının götürü bedel dışında ayrıca KDV isteğinin reddedilmesi gerekir.” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11.01.2005 tarih ve E. 2004/3035, K. 2005/61 sayılı Kararı)
“Satış bedeli için yapılan pazarlıkta KDV’nin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak KDV’nin sorumlusu alıcı ise de, satış sözleşmesinde ve satış bedelinin pazarlığı sırasında bu konu gündeme getirilmemiş ise KDV’nin satış bedeli içinde olduğu kabul edilir. Bu nedenle satış sırasında KDV’nin gösterilmediği için davacının satıştan sonra KDV ödediğini ileri sürerek alıcıdan bunu talep etmeye hakkı yoktur” (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 25.12.1997 tarih ve E. 1997/9517, K. 1997/10777 sayılı Kararı)
“Satış bedeli için yapılan pazarlıkta KDV’nin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak KDV’nin sorumlusu alıcı ise de, satış sözleşmesinde ve satış bedelinin pazarlığı sırasında bu konu gündeme getirilmemiş ise KDV’nin satış bedeli içinde olduğu kabul edilir. Bu nedenle satış sırasında KDV’nin gösterilmediği için davacının satıştan sonra KDV ödediğini ileri sürerek alıcıdan bunu talep etmeye hakkı yoktur” (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 25.12.1997 tarih ve E. 1997/9517, K. 1997/10777 sayılı Kararı)
“Bedel unsuru, satış sözleşmesinin esaslı unsurlarından biridir. Satıcının, başlangıçta üzerinde iradelerin birleştiği bedel dışında, alıcıdan sonradan ayrıca bir istemde bulunmasına olanak yoktur. Dolayısıyla, satış bedelini tahsil ederken alıcıdan ayrıca KDV isteyip almamış olan satıcı, sonradan alıcıdan bu yönde bir istemde bulunamaz. Taraflar sözleşme aşamasında, satış bedeline bu verginin de dahil olup olmadığına dair bir kararlaştırmada bulunmadıklarından, davacı satıcı KDV’yi satış bedelinden ayrıca gösterip davalı alıcının bilgisine sunmadığından, satış işlemi gerçekleştikten, bedel alındıktan ve böylece taraflar arası hukuki ilişki sona erdikten sonra istemde bulunamaz.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.10.2004 tarih ve E: 2004/19-456, K: 2004/531 sayılı Kararı)
“Davacı iş sahibi ile davalı ...... İnşaat Malzemeleri A.Ş. arasında imzalanan ve geçerli olduğu kabul edilen 08.07.2004 tarihli sözleşmenin 2. maddesinde yapılacak işler, 3. maddede iş sahibinin temin edeceği malzemeler belirtildikten sonra toplam iş bedelinin 65.000,00.-TL olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmede ayrıca KDV ödeneceğine dair hüküm bulunmadığı ve götürü bedelli işlerde KDV iş bedeline dahil olduğundan sözleşme kapsamındaki işler bedelinin KDV dahil 65.000,00.-TL olduğunun kabulü gerekir.” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 18.01.2010 tarih ve E:2009/203 K: 2010/94 sayılı kararı)
“Davacı iş sahibi ile davalı ...... İnşaat Malzemeleri A.Ş. arasında imzalanan ve geçerli olduğu kabul edilen 08.07.2004 tarihli sözleşmenin 2. maddesinde yapılacak işler, 3. maddede iş sahibinin temin edeceği malzemeler belirtildikten sonra toplam iş bedelinin 65.000,00.-TL olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmede ayrıca KDV ödeneceğine dair hüküm bulunmadığı ve götürü bedelli işlerde KDV iş bedeline dahil olduğundan sözleşme kapsamındaki işler bedelinin KDV dahil 65.000,00.-TL olduğunun kabulü gerekir.” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 18.01.2010 tarih ve E:2009/203 K: 2010/94 sayılı kararı)
MALİYE BAKANLIĞI’nın görüşü ise, tam aksi yöndedir. Bu konuda verilen bazı özelgelerin özetleri aşağıdadır:
“Sözleşmede bedelin KDV dahil olarak belirlenmesi öngörülüyorsa, teslim ve hizmet bedeli üzerinden ayrıca KDV hesaplanması; sözleşmede KDV’nin bedele dahil edilip edilmeyeceğine ilişkin bir ibare veya hüküm bulunmaması halinde ise, KDV’nin teslim ve hizmet bedeli üzerinden ayrıca hesaplanması gerekir.” (MB’nin, 23.05.1988 tarih ve 32985 sayılı Özelgesi)
“Teslim bedeli + KDV şeklinde düzenlenen ... Semt Polikliniği İnşaatına Ait Yapım İşi Sözleşmesinin 8.1. maddesinde gösterilen 1.271.186,44 TL.nin şirketinize yapılan hizmetin karşılığını oluşturan bedel sayılması ve KDV’nin bu bedel üzerinden ayrıca hesaplanması gerekmektedir.” (MB. GİB. Ankara VDB.nin 05/09/2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-2:2010-14020-03-682 sayılı Özelgesi)
“Teslim bedeli + KDV şeklinde düzenlenen ... Semt Polikliniği İnşaatına Ait Yapım İşi Sözleşmesinin 8.1. maddesinde gösterilen 1.271.186,44 TL.nin şirketinize yapılan hizmetin karşılığını oluşturan bedel sayılması ve KDV’nin bu bedel üzerinden ayrıca hesaplanması gerekmektedir.” (MB. GİB. Ankara VDB.nin 05/09/2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-2:2010-14020-03-682 sayılı Özelgesi)