Bilişim Sistemleri Ana Bilim Dalı, Bilişim Enstitüsü, Gazi Üniversitesi, Ankara, Türkiye
engindemircioglu@hotmail.com
Özet─ Yaşamın birçok alanında engellilerin yaşamış oldukları sıkıntıların nedeninin kaynağında engellilere karşı yeterince sahip olunmayan farkındalık yatmaktadır. Özellikle insan hakları kavramının yeterince yerleşmemiş olduğu ülkelerde görülen bu bilinçsizlik ve önemsememe neticesinde sergilenen tutum, engelli insanların sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan toplumun bir parçası olarak görülmemelerine neden olmaktadır. Günlük yaşamdaki ihtiyaçlarını karşılamada dahi birçok sorunla baş etmek zorunda kalan engelliler, günümüz teknoloji çağındaki bilgi ve iletişim teknolojilerinden de yeterince faydalanamamaktadırlar. İnsan hakları kavramının yeterince benimsenmiş olduğu gelişmiş toplumlarda temel olarak “Herkes İçin Tasarım” ilkesinden hareketle kullanılabilir tasarımlar için çalışmalar yapılmakta, her türlü engellilik için özel cihazlar, yazılımlar geliştirilerek engelli insanların bilgiye erişim ve teknolojiden faydalanmaları olanaklı hale getirilmekte, engellilerin bilgiye erişme ve teknolojiyi kullanma hakları yasalarla güvence altına alınmaktadır. Bu çalışmada engellilik, engellilerin bilgi ve teknoloji alanında yaşadıkları sorunlar, bu sorunların çözümü için dünya genelinde geliştirilen bazı uygulamalar, projeler ve girişimler ile birlikte “Herkes İçin Tasarım”, “Kullanımda Eşitlik” ilkelerine dayanarak atılması gereken adımlardan bahsedilecek ve engellilere karşı farkındalık bilincinin gelişmesine katkı sağlanmaya çalışılacaktır.
People with Disabilities and Human-Computer Interaction
Abstract─ Lack of awareness is the source reason of difficulties that people with disabilities have experienced in many areas of life. Especially in countries which the concept of human rights does not place enough in, as a result of this ignorance, people with disabilities are not being seen as a part of social, cultural and economical community. People with disabilities, who are forced to deal with many problems in meeting the needs of daily life, can not benefit sufficiently from the information and communication technologies in today's age. In developed countries which the concept of human rights does place enough in, based on the "Design for All" principle, studies for available designs are being done and special tools, devices, softwares are being developed for all kind of disabilities. So accessing to knowledge and technology is being made possible for people with disabilities. In this article, the concept of disability, difficulties that people with disabilities experience in information and technology areas and some applications in order to solve these problems are being mentioned. Also steps that must be taken based on the prensiples of “Design For All” and “Equal Access” will be suggested. One of the main purpose of this article is trying to contribute to the development of conscious awareness against people with disabilities.
Keywords─ People with disabilities, human-computer interaction
GİRİŞ
Engelliliğin Heiden’a göre tanımı, bedensel fonksiyonlardaki hasarlar nedeniyle meydana gelen kayıpların yarattığı sosyal dezavantajlardır[26]. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi de engelliliği “normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendine yapması gereken işleri, bedensel veya ruhsal yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamayan kimseler” olarak tanımlamıştır[15].
Engel türleri “Görme Engelli”, “İşitme Engelli”, “Ortopedik Engelli”, “Dil ve Konuşma Engelli”, “Zihinsel Engelli” ve “Süreğen Hastalıklı” olarak 6 gruba ayrılmaktadır.
Görme Engellilik: Görme netliğinin gerekli ve mümkün olabilen bütün düzeltmeler yapıldıktan sonra, en geniş görme alanı çapının 20 dereceden az olduğu durumlar "körlük" olarak tanımlanmaktadır. Görme gücündeki zayıflık ise, tüm düzeltmelerden sonra bulanık görme, uzağı veya yakını görememe, renk körlüğü, tünel görüş gibi sorunları içermektedir.
İşitme Engellilik: Az duyabilme sorunlarından, ancak 90 desibel ve daha üstü seslerin ayırt edilebildiği ve sağırlık olarak tanımlanan geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.
Ortopedik Engellilik: Hareket etmeyi, cisimleri yönlendirmeyi ve fiziksel çevre ile iletişim kurmayı engelleyen, örneğin; eklem romatizmasının, felcin, Parkinson hastalığının, sklerozun, kas zayıflığının ya da herhangi bir organın (el, parmak vb.) bulunmamasının neden olduğu rahatsızlıklar fiziksel engel olarak tanımlanmaktadır.
Dil ve Konuşma Engellilik: Herhangi bir nedenle konuşamama veya konuşmanın hızında, akıcılığında, ifadesinde bozukluk olma ve ses bozukluğu olma durumudur. İşittiği halde konuşamayan, gırtlağı alınanlar, konuşmak için alet kullananlar, kekemeler, afazi, dil-dudak-damak-çene yapısında bozukluk olanlar bu gruba girmektedir.
Zihinsel Engelli: Zekâ katsayıları (IQ) 70'in altında bulunan kişiler genellikle zihinsel engelli olarak kabul edilmektedirler. Bu engel grubuna dil kullanabilme yeteneğinden yoksun olanlar da girmektedir. Zihin ve dil engelleri, okuma yeteneğinden yoksun olanlardan, hatırlama, problem algılayabilme ve çözebilme ve dili kullanamayanlara kadar geniş bir yelpazede ele alınmaktadır.
Süreğen Hastalık: Kişinin çalışma kapasitesi ve fonksiyonlarının engellenmesine neden olan, sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıklardır (kan hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, idrar yolları ve üreme organı hastalıkları, cilt ve deri hastalıkları, kanserler, endokrin ve metabolik hastalıklar, ruhsal davranış bozuklukları, sinir sistemi hastalıkları, HIV).
Engelli insanların, dünya geneline bakıldığında azımsanmayacak bir nüfusa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Normal yaşantılarında temel ihtiyaçlarını giderebilmeleri konusunda bile büyük sıkıntılar yaşayan engelliler, sahip oldukları bu büyük nüfusa rağmen bilgi ve iletişim teknolojilerinde de çoğu zaman göz ardı edilmektedirler. Gelişmiş toplumlarda engelli insanlara yönelik farkındalık diğer toplumlara göre önemli ölçüde fazladır. Bu farkındalık, normal yaşantılarını sürdürebilmeleri ve diğer insanların sahip oldukları hakları elde edebilmelerini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını ve sosyal topluluk içerisindeki yerlerini almalarını kolaylaştırmaktadır. Günümüzün bilgi ve iletişim çağı olarak değerlendirildiği düşünüldüğünde, engelli insanların bilgiye erişimleri konusunda yaşadıkları sorunları ortadan kaldırmak için atılması gereken en önemli adımlardan birisinin “farkındalık” bilincini oluşturma olduğunu söyleyebiliriz. Bu çalışmada engelli insanların bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmada yaşadıkları sorunlar, dünyanın çeşitli toplumlarında konuyla ilgili yapılan düzenlemeler, geliştirilen projeler ve atılan adımlardan bahsedilecek ve “Herkes İçin Tasarım” kavramının ilke olarak edinilmesi için gerekli olan farkındalık bilincinin geliştirilmesine katkı sağlanmaya çalışılacaktır.
ENGELLİ NÜFUSU
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından Devlet İstatistik Enstitüsü’ne yaptırılan “Türkiye Özürlüler Araştırması” ile Türkiye’deki özürlülük profili geniş kapsamlı olarak araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, özürlü olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12.29’dur. Buna göre ülkede yaklaşık 8.500.000 kişi özürlü olarak yaşamlarını sürdürmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü(World Health Organization)’nün 2006-2011 eylem planında belirttiği üzere dünya genelinde yaklaşık 650 milyon insan engelli olarak hayatlarını sürdürmektedir[9]. Bu rakam dünya nüfusunun yaklaşık olarak %10’una tekabül etmektedir. Özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu oranın daha fazla olduğu yapılan çalışmalarla ifade edilmektedir. Yoksulluk ve engellilik arasındaki ilişkiye değinen çalışmalarda engelli toplulukların dünyadaki en fakir topluluklar arasında olduğu söylenmektedir. Yaşam içinde temel hak ve özgürlükler çerçevesinde eğitim, sağlık, iş, ulaşım gibi ihtiyaçlarını gidermekte dahi büyük zorluklar yaşayan engellilerin günümüz bilgi ve teknoloji çağında bilgiye ulaşma konusunda da birçok sorunla karşı karşıya kaldığını söyleyebiliriz. Özellikle internetin hızlı gelişimi ve yayılımı neticesinde geliştirilen çok çeşitli uygulamaların tasarımlarında engelli insanların ihtiyaçlarını karşılayabilme yeterliliği ve yeteneğinin zayıf olması bilgiye erişim konusunda engelli insanların önüne bir engel daha koymaktadır. Bütün bu olumsuzluklar engelli insanların sosyal topluluklara eşit şartlarda katılımını olanaksız kılmaktadır.
HERKES İÇİN TASARIM
Miller ve Erazo tarafından hazırlanan, engellilerin bilgiye erişimi konusundaki makalede de ifade edildiği üzere ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ve çağdaş uygarlık seviyeleri, engelli sorunlarının ortadan kaldırılması ile doğru orantılıdır [19]. Gelişmiş ülkelerde, insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde engelli insanların yaşamış olduğu sorunlara çözüm getirebilmek amacıyla kanunlarda düzenlemeler yapılmakta, çeşitli faaliyet alanlarına göre prensipler belirlenmekte, gerekli görüldüğü yerlerde cezai işlemler uygulanarak engelli insanların temel hak ve özgürlüklerinden yeterince istifade edebilmeleri garanti altına alınmaya çalışılmaktadır. Küreselleşmenin etkisiyle birlikte, geliştirilen projelerin, kabul edilen ilkelerin dünya genelinde kabul görebilmesi ve uygulanabilmesi amacıyla standartlaştırma çalışmaları yapılmakta ve uluslararası kurulan örgütler, organizasyonlar vasıtasıyla gerçekleştirilen çalışmaların neticelerinden dünya genelindeki bütün engelli insanların faydalanabilmeleri için çaba gösterilmektedir.
1997 yılında yazılan bir makalede [27], gelecekte bilgi teknolojilerinin günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olacağı, her yerden (taşınarak, giyilerek) bilgiye erişilebileceğimiz vurgulanıyor. Bu sistemlerin engelliler tarafından ne kadar kullanılabilir olacağının da merak konusu olduğunu ifade ediliyor. Yürürken, konuşurken, bir toplantıdayken ya da arabanın direksiyonu başındayken yani stres altında ve kafamız meşgulken de bu teknolojileri kullanmak durumunda kalacağımızdan bahsediliyor. Aynı zamanda teknolojiden hoşlanmayan, yeniliklere kapalı, öğrenme zorluğu çeken insanların da bu teknolojileri kullanmalarının sağlanabilmesi gerektiğinin ifade edildiği bu çalışmada engelliler için geliştirilen strateji ve fikirlerin, bu özellikteki bilgisayar kullanıcıları için cihazlar geliştirmede değerli teknikler ve görüşler sağlayacağından bahsediliyor. Engelliler için yapılacak tasarımlarla ilgili meselelerin, teknolojinin kullanılacağı alanların çeşitliliği ile ilgili mesele ile arasındaki bağlantı açıklanıyor. Örneğin, çok gürültülü ortamlarda çalışan insanlar için bir cihaz geliştirilmesi gerektiğinde, aslında duyma engeli olan insanların ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan tasarım arayüzlerinin de bu sayede ortaya çıkarılabileceğinden bahsediliyor. Başka bir örnek olarak, sürücüler için ya da dikkatin dağılmaması için bakmadan kullanılması gereken bir cihaz geliştirilecek olduğunda hazırlanacak olan arayüz sayesinde görme engelliler için kullanılabilecek bir arayüz de oluşturulmuş olacağından bahsediliyor. Kişiye göre ayarlanabilir esnek tasarımlar sayesinde her yerde, her zaman, herkes tarafından erişilebilirlik hedefinin yakalanabileceği ifade ediliyor.
Bir başka çalışmada[12] da günümüzde, bilgi ve hizmetlere her yerden ve sürekli olarak erişim taleplerinin artması ile birlikte, bilgi teknolojilerinin, çevresel zeka (ambient intelligence) olarak bilinen yeni bir sayısal paradigmaya doğru gelişmesi, evrimleşmesi beklendiği ifade ediliyor. Çevresel zekanın, akıllı mobil ve taşınabilir cihazları içeren, günlük teçhizat ve diğer genel fiziksel objelerde gizli sayısal bir güç olarak karakterize edileceği söyleniyor. Çevresel zekanın, çoklu yeni gereksinimleri beraberinde getirerek, yeni geliştirilen ürün ve servislerin türleri, içerikleri ve fonksiyonellikleri üzerinde, onları kullanan kişilerin üzerinde olduğu kadar çok derin sonuçları olacağından bahsediliyor ve bu zorluk ele alındığında evrensel erişimin konseptinin kritik önem taşıdığı ifade ediliyor. Çevresel zekanın yaşlı ve engelli insanlar için beraberinde getirmesi beklenen bu fırsatları ve zorlukları tartışıyor, çeşitli ihtiyaç ve gereksinimlerle kullanıcılar tarafından çevresel zeka teknolojilerinin kullanımında yeni senaryoları öngörüyor ve ele alınması gereken bazı kritik meseleleri tanımlıyor.
Engellilerin bilgisayar etkileşimi konusunda yaşadığı sorunlar konusunda verilen bu örnek çalışmalarda da asıl olarak “evrensel erişim”, “herkes için tasarım” gibi kavramların önemi vurgulanmak istenmektedir. “Evrensel Tasarım (Universal Design)” ilkesi; ürünlerin, hizmetlerin ve sistemlerin herhangi bir uyum sağlama ya da özel iyileştirme ihtiyacı gerektirmeden mümkün olduğunca çok kişi tarafından kullanımını hedefleyen bir tasarım ilkesidir. Mimar, ürün geliştirici, mühendis ve tasarım araştırmacılarından oluşan bir grubun yaptıkları işbirliği neticesinde çevre, ürün ve iletişim disiplinlerini kapsayan çok geniş bir yelpazeye hitap eden tasarım kuralları belirlenmiştir. Ortaya çıkan kurallar var olan tasarımları değerlendirmede, tasarım sürecine rehberlik etmede ve daha kullanılabilir ürünlerin karakteristikleri hakkında geliştirici ve müşterileri eğitmede kullanılabilmektedir. Bu ilkelere göz atalım.
Kullanımda Eşitlik: Tasarım, farklı yeterliliklerdeki insanlar için kullanılabilir olmalıdır.
Kullanımda Esneklik: Tasarım, farklı özellik ve yetenekteki alanlara uyum sağlamalıdır.
Basit ve Sezgisel Kullanım: Kullanıcının bilgisi, deneyimi, dil yeteneği veya mevcut konsantrasyon seviyesi ne olursa olsun tasarımın kullanımı kolay anlaşılabilir olmalıdır.
Algılanabilir Bilgi: Çevre şartları ya da kullanıcının algısal yetenekleri ne olursa olsun gerekli bilgi etkin bir şekilde kullanıcıya aktarılabilmelidir.
Hata Toleransı: Tasarım tehlikeleri, riskleri, kaza ya da istemeden yapılan hatalı hareketlerin kötü neticelerini minimize etmelidir.
Az Fiziksel Çaba: Tasarım, rahat ve etkin bir şekilde çok az bir çaba ile kullanılabilmelidir.
Kullanım ve ulaşım için boyut ve alan: Kullanıcının vücut ölçüleri, duruş pozisyonu, hareketlilik durumu ne olursa olsun ulaşım, erişim, çalıştırma ve kullanım için uygun boyut ve alan sağlanmalıdır [5,20,22].
“Evrensel Tasarım” ilkesi, uluslar arası alanda benimsenmesinin ardından belirli bir alan için geçerli olacak şekilde daha dar kapsamda ele alınarak birçok girişime temel oluşturmuştur.
ÇEŞİTLİ DÜZENLEMELER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR
Engelli Amerikalılar Yasası Amerika Birleşik Devletleri’nde engellilere yönelik olarak birçok yasal düzenleme bulunmaktadır. Bu yasal düzenlemelerin bir kısmı eyalet düzeyinde olup sadece ilgili eyalet sınırlarında hüküm ve sonuç doğurmasına
rağmen bazı yasalar tüm ülke çapında etkili olan federal yasalardır. Amerikan hukukunda, engelliler açısından iki federal yasa son derece önemlidir. Birincisi 1973 tarihli Rehabilitasyon Yasası (Rehabilitation Act of 1973 – RA ), ikincisi ise 1990 tarihli Engelli Amerikalılar Yasası’dır
(Americans with Disabilities Act of 1990 – ADA).
Engelli Amerikalılar Yasası (Americans with Disabilities Act, ADA) 1990 yılında çıkartılmış olan ve dünyada engellilik alanında en güçlü yasalardan biridir. 1990 Engelli Amerikalılar Yasası bir dönüm noktası olarak
nitelendirilmekte hatta engelli insanların “Azad edilme – Serbest bırakılma Bildirisi” (Emancipation Proclamation) olarak görülmektedir. Yasa; istihdam, barınma ve ulaşımla ilgili hakları garanti altına almakta, engellilerin de diğer Amerikalılarla aynı haklara sahip olduğu konusunda toplumsal farkındalık uyandırmaya çalışmakta ve kendilerine eşit muamele yapılması için çalışan güçlü, etkili ve düşüncelerini savunan, özürlülere özgü yeni bir kültür oluşturmaktadır[8,19].
Engelli Ayrımcılık Yasaları Engelli Ayrımcılık Yasası (Disability Discrimination Act 1992-D.D.A.) engelliliğe bağlı ayrımcılığa karşı Avustralya’daki bütün insanları korumayı sağlayan bir yasadır. Yasanın etkisi telekomünikasyon alanında iyileştirilmiş erişim için çok önemli bir etkiye sahip olmuştur. 1995 yılında dikkat çeken bir davada Scott isimli duyma engelli bir vatandaş ile Avustralya’nın başlıca telekomünikasyon hizmet sağlayıcısı Telstra ünvanlı kuruluş karşı karşıya gelmiş ve iletişim ağını kullanmak için kendisine bir metin telefonu sağlanmadığı için ayrımcılığa uğradığını iddia eden vatandaş haklı bulunmuştur. Dava sonucunda kuruluş, metin telefonu tedarik programı başlatmak zorunda kalmıştır. 2000 yılındaki Sidney Olimpiyat Oyunları’nda görme engelli Bruce Maguire organizasyon komitesinin hazırladığı internet sitesinde önemli bilgilere ulaşamadığı gerekçesiyle ayrımcılığa uğradığını iddia etmiş, bunun üzerine komite, ekran okuma programı kullanılan bir web sitesi sunmak zorunda kalmıştır.
1995 yılında düzenlenen ve erişimde eşitlilik ilkesine dayanan Birleşik Krallık (United Kingdom-U.K.) Engelli Ayrımcılık Yasası (Disability Discrimination Act-DDA) geniş kapsamda engelli haklarının korunduğu bir yasadır. Örnek olarak; internetin gelişimiyle birlikte hükümet tarafından web üzerinde sunulan kamuya açık servislerin sayısında da ciddi bir artış gözlemlenmekte ve yasaya göre engelli vatandaşların da bu hizmetlerden faydalanabilmesi gerekmektedir. Geliştiricilere yardım amacıyla endüstri standartları da yine yasada mevcut bulunmaktadır.
2006 yılında Engelli Hakları Komisyonu (Disability Rights Commission, DRC) ve İngiliz Standartlar Enstitüsü (British Standards Institution, BSI) engelliler için PAS 78 standardını hazırlamışlardır. PAS 78 standardı herkese açık (“publicly available specification”) bir standart olmasının yanı sıra erişilebilir bir internet sitesi yönetimine yönelik bilgiler de içermektedir. İngiltere’nin oluşturduğu PAS 78 Amerika Birleşik Devletleri’nin oluşturduğu Rehabilitasyon Yasası’nın 508. bölümü ile paralellik göstermektedir. İngiltere PAS 78 ile mevcut çalışmaların ve standartların ortak bir çerçevede birleştirilmesini sağlayacak bir doküman oluşturmaya çalışmıştır.
Diğer Bazı Ülkelerdeki Düzenlemeler İrlanda’da kamu sektörüne ait web sitelerinin hazırlanmaları ile ilgili 1999 yılında resmen yürürlüğe giren kurallar erişilebilirlik konusunda çok geniş bir bölüm ihtiva etmektedir.
Danimarka’da devletin bilgi teknolojileri politikasını biçimlendirme sırasında engelli vatandaşların ihtiyaçları da değerlendirilmiştir. Bu çabalar engelli insanların da sayısal ekonomiye katılımı kavramının çok iyi anlaşıldığının bir göstergesi olmuştur.
Portekiz de devlet ve kamu internet sitelerinde erişilebilirlik kurallarına uymayı zorunlu hale getirerek birçok Avrupa ülkesinde bu anlayışın gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Benzer şekilde Çin, Fransa, Japonya, Portekiz, Singapur ve daha bir çok ülkede bilgiye erişilebilirlikle ilgili farkındalık bilinci artmakta ve engelli insanların eşit haklara sahip olabilmeleri için yasalarda düzenlemeler yapılmaktadır.
Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi Ülkemizde de özürlülere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek için; ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlüler ile ilgili ulusal politikanın oluşmasına yardımcı olmak, özürlülerin problemlerini tespit etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmak üzere 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 1997 yılında yürürlüğe girmiş ve Başbakanlık’a bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı Ankara’da faaliyete geçmiştir. Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ndeki madde (Madde 21:Düşünce ve İfade Özgürlüğü ve Bilgiye Erişim) ile engelli vatandaşların bilgiye ulaşma konusunda hakları koruma altına alınmaya çalışılmıştır. Bu maddeye göre: taraf devletler özürlülerin, sözleşmenin 2. maddesinde tanımlanmış tüm iletişim araçlarını tercihe bağlı kullanabilmesi, bilgi ve fikir araştırma, alma ve verme özgürlüğü dahil düşünce ve ifade özgürlüğünden diğer bireylerle eşit koşullar altında yararlanabilmesi için uygun tüm tedbirleri alacaklardır. Bu tedbirler aşağıdakileri içermelidir:
(a) Kamuya sunulması amaçlanan bilginin özürlülerin erişebileceği biçimlerde ve farklı özürlü gruplarına uygun teknolojilerle güncel olarak ve ek bir bedel alınmaksızın sunulması;
(b) Özürlülerin resmi temaslarda işaret dillerini, Braillei alfabesini, beden dilini ve tercih ettikleri diğer tüm erişilebilir iletişim araç ve biçimlerini kullanmalarının kolaylaştırılması;
(c) Kamuya açık hizmet sunan özel kuruluşların internet dahil olmak üzere, özürlülerin erişebileceği ve kullanabileceği biçimde bilgi ve hizmet sunmalarının teşvik edilmesi;
(d) İnternet aracılığıyla bilgi sunanlar dahil olmak üzere kitle iletişim hizmeti sunan kurumların hizmetlerini özürlülerin erişebileceği şekillerde sunmalarının teşvik edilmesi.
(e) İşaret dili kullanımının kabul ve teşvik edilmesi.
Erişilebilirliği sağlamak ve toplumun her kesimine hizmet sunabilmek için 27 Ocak 2007’de Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi (2007/4) ekinde “Kamu Kurumları İnternet Sitesi Kılavuzu” yer almaktadır. Söz konusu genelgede; “Merkezi ve yerel düzeydeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca yeni açılacak internet sitelerinde, söz konusu kılavuzda yer verilen usul ve esaslara uyulması zorunludur. Halihazırda kullanılan kamu internet sitelerinin kılavuzda belirtilen standartlara uyumlu olmayan unsurları, bütçe imkanları ve öncelikler çerçevesinde en kısa zamanda bu esaslara uyumlu hale getirilecektir” denilmektedir.
Kamu Kurumları İnternet Sitesi Kılavuzu’nun erişilebilirlik başlığı altında; “Geniş kullanıcı kesiminin siteye erişebilir duruma getirilmesi, site tasarımının görsel özelliklerinden ödün vermeyi gerektirse dahi, yaygın erişilebilirliğin sağlanması kamu internet sitelerinin temel var olma nedenidir. Özellikle engelli kullanıcıların siteye erişiminin sağlanması, site tasarımına başlarken dikkate alınması gereken bir husustur. Tasarımı bitmiş bir sitenin, sesli tarayıcılar gibi engelli destek araçlarına uygun hale getirilmesine çalışmak yerine, site bu gereklilik göz önüne alınarak tasarlanmalıdır.” ifadeleri yer almaktadır[17].
Bu örnek yasalarda ve düzenlemelerde olduğu gibi özellikle gelişmiş ülkelerde engellilerin her alanda yaşamış oldukları sorunlara çözüm getirmek amacıyla düzenlemeler yapılmakta, engelli haklarını koruyan yasalar hayata geçirilmektedir. Ulusal ve uluslararası organizasyonlar kurulmakta, teknoloji üretiminde dikkat edilmesi gereken kurallar belirlenmekte, belirlenen bu kurallar standartlar haline getirilerek edinilen tecrübe ve bilgiler uluslararası camiaya aktarılmaya çalışılmaktadır.
Avrupa Tasarım ve Engellilik Enstitüsü Bu girişimlerden bir tanesi 1993 yılında İrlanda’nın Dublin kentinde kurulan Avrupa Tasarım ve Engellilik Enstitüsü (European Institute for Design and Disability EIDD)’dür. Daha sonra ismi EIDD-Design For All Europe olarak değiştirilen enstitünün faaliyet amacı “Herkes İçin Tasarım” ilkesinden hareketle yaşam kalitesini arttırmak için proje geliştirmektir. Enstitünün amaçları;
sosyal ve ekonomik bağlamda “Herkes İçin Tasarım” teorisini bir araç olarak teşvik etmek, anlatmak, yaymak.
Tasarım ve bağlam arasındaki ilişki hakkında yapılan en iyi çalışmaların bilgi ve örneklerini sağlamak ve bu çalışmaları üstlenmek.
Belirlenen ihtiyaçları karşılamak için tasarım çözümleri başlatmak.
şeklinde sıralanabilir.
2004 yılındaki toplantıda (Stockholm Declaration); Avrupa genelinde yaş, kültür ve engellilik seviyesi olarak eskiden olmadığı kadar çok farklılıklar olduğundan bahsedilmekte, dolayısıyla her alanda tasarım yapılırken bu çeşitliliğin önemsenmesi gerekliliği vurgulanmaktadır. “Herkes için Tasarım” kavramının amacının, herkese her türlü sosyal alanda eşit şartlar altında katılım imkanı sunabilmek olduğu ifade edilerek bunu başarmak için inşa edilen ortamlar, günlük objeler, hizmetler, kültür, bilgi kısacası insanların kullanımı için insanlar tarafından tasarlanıp yapılan herşey toplumdaki her kesimin kullanması için elverişli, erişilebilir ve değişen insan farklılıklarına karşı sorumlu olması gerektiği vurgulanmıştır.
ANEC, EDF
ANEC (European consumer voice in standardisation) ve EDF(European Disability Forum), elektronik erişilebilirlik (eAccesibility) ve internet erişilebilirliği (web Accessibility) kavramlarını, popüler teknolojilerin (web sitelerinin, elektronik cihazların v.b.) yaş ve engel tanımaksızın mümkün olan en çok kişi tarafından erişilebilir olması olarak tanımlıyor ve destekliyor. ANEC ve EDF bilgiye erişimi, engellilerin topluma eşit katılımı için vazgeçilmez bir bileşen olarak görüyor.
Günümüz bilgi toplumunda bilgi, internet üzerinde elektronik formatta sunuluyor. Bu bakımından web erişilebilirliği anahtar bir rol üstlenmektedir. Web 2.0 bir çok teknolojik zorlukla birlikte, etkileşim için yeni fırsatlar sunmakta ve bu daha fazla web erişilebilirliği ihtiyacını doğurmaktadır. Yaşanan teknolojik gelişmelerle, Avrupa Birliği elektronik erişilebilirlik kanunlarında bazı değişiklikler yapılması için çalışmalar yapmaktadır. Kritik öneme sahip web sitelerinin, devlet sayfalarının 2010 yılında e-erişilebilirlik prensibine uyacak şekilde düzenlenmesi için çalışmalar sürdürülmektedir.
Bilgi Toplumu Zirvesi Birleşmiş Milletler(United Nations-UN)’in Uluslararası Telekomünikasyon Kuruluşu (International Telecomnication Union - ITU)’nun önderliğinde 2003 yılında Cenova’da ve 2005 yılında Tunus’ta olmak üzere iki aşamalı düzenlenen, “Bilgi Toplumu Zirvesi” ile dünya genelinde sayısal gelişim ve sayısal bölünme başlıklarında toplantılar düzenlenmiş ve dünya genelindeki engellilerin bilgiye erişimde yaşadığı sorunlara da çözümler getirebilmek için ortak akıl yürütme çalışmaları yapılmıştır.
Web Accessibility Initiative (WAI) Tim Berners-Lee 1989'da HTML işaretleme dilini geliştirerek Dünya Çapında Ağ (WWW) olarak da tanımlanan bilgi paylaşım sistemini kurmuş olan bilgisayar profesörüdür. Aynı zamanda ilk ağ tarayıcısı yazılımını 1990 yılında geliştirmiştir. 1994 yılında Ağ ile ilgili standartları dünya çapında belirleyecek açık bir kurum olan WWW Konsorsiyumu(World Wide Web Consortium-W3C)’nu kurmuştur. W3C tarafından engelliler için internet erişim standartları ve ilkeleri geliştirilmek üzere İnternet Erişilebilirlik Girişimi(Web Accessibility Initiative-WAI) başlatılmıştır. Bu girişim, engellilerin interneti kullanabilmelerini kolaylaştırabilmek amacıyla web sitelerinin, tarayıcıların ve hazırlama araçlarının erişilebilirlikleri için ilkeler geliştirmektedir.
İnternet İçerik Erişilebilirlik Kuralları (Web Content Accessibility Guidelines-WCAG): W3C’nin hazırladığı bu rehberde, web sitelerinin içerikleri hazırlanırken dikkat edilmesi gereken prensipler anlatılmaktadır. Bu prensipler “web erişilebilirliği” ve “Herkes İçin İnternet” kavramları için önemlidir.
Hazırlama Aracı Erişilebilirlik Kuralları (Authoring Tool Accessibility Guidelines-ATAG): Web hazırlama araçları geliştirenler için hazırlanmış kurallardır.
Kullanım Aracı Erişilebilirlik Kuralları (User Agent Accessibility Guidelines-UAAG): Görsel, işitsel, fiziksel, bilişsel ve nörolojik engelli insanlar için web erişilebilirliği önündeki engelleri azaltmak amacıyla içerik sağlayıcı yazılımlar ve doküman bileşenleri geliştirme kurallarıdır.
İnternet Grubu (Internet Society-IS) IS, 1992'de kurulan ve amacı internet ile ilgili gelişimler, yeni çalışmalar için bir nevi yol göstericilik olan, kar amacı gütmeyen (non-profit) bir kuruluştur. 2009 yılında düzenlenen çalıştayda internetin, engelleri kaldırmak için ne kadar önemli ve uygun bir araç olduğu, interneti engelli insanlar için erişilebilir yapabilmek maksadıyla hükümet ve endüstri ile çalışmak için nasıl araçlar geliştirmek gerektiği ve ihtiyaç duyulan yenilenebilir kapasitenin inşası üzerine fikir paylaşımı yapılmıştır.
ÖRNEK PROJELER VE TASARIMLAR
Bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte engelli insanlar için de kullanılabilir tasarımlar geliştirilmeye başlanmıştır. Çeşitli engel türleri için yapılan çalışmalarda çeşitli yazılımlar, donanımlar geliştirilmiş ve engellilerin kullanımına sunulmuştur. Günümüzde de bu çalışmalar devam etmekte olup geçmişten günümüze gerçekleştirilmiş projelerden ve tasarımlardan bazı örnekler verilecektir.
Görme Engelliler İçin
Sesli çözümler görme engellilerin bilgisayar kullanabilmelerini olanaklı hale getirmektedir. Bu anlamda en kapsamlı kullanım olanağına ekran okuma programları sayesinde ulaşılmaktadır[13,24]. Bu programlar sayesinde işletim sistemlerini kontrol edebilmek, Braille yazıcı ile kabartma yazı basabilmek, internet ortamında sörf yapabilmek, e-posta olanağından yararlanabilmek ve sistemle uyumlu diğer programları kullanabilmek mümkün olmaktadır. Ayrıca bir tarayıcı yardımıyla ihtiyaç duyulan kitaplar taranabilmekte, bilgisayar ortamına bu şekilde taşınan metinler ekran okuyucular tarafından seslendirilebilmektedir. Bu fonksiyonun gerçekleştirilmesi için Optik Karakter Tanıma (Optic Character Recognition-OCR) yazılımlarına da ihtiyaç duyulmaktadır. Ekranların metinsel ifadeler yerine animasyon, resim ve video gibi görsellerle hazırlanması ekran okuyucu programlarının yetersiz kalmasına yol açarak etkileşimin gerçekleşmesine engel olmaktadır.
Kısmi görme kaybına sahip engelli bireyler kullandıkları elektronik cihazların üzerindeki ya da ziyaret ettikleri internet sayfalarındaki metinlerin boyutlarını değiştirmek ihtiyacı duyabilirler. Benzer şekilde renk körlüğü olan insanlar da tasarımda kullanılan renkleri değiştirme ihtiyacı hissedebilirler. Kişiselleştirilebilir cihaz arayüzleri ya da internet sayfaları sayesinde kullanıcılar metinlerin boyutlarını ve renklerini istedikleri gibi değiştirebilirler.
BLINUX İşletim Sistemi Blind ve Linux ifadelerinin birleştirilmesi ile BLINUX ismini alan projenin amacı açık kaynak kodlu LINUX işletim sisteminin görme engelli insanlar için kullanılabilirliğini iyileştirmektir.
BrowseAloud, Kurzweil ve JAWS v.b. Yazılımlar Geliştirilen seslendirme yazılımları sayesinde görme engelli insanlar internet sitelerini kullanabilmektedirler.
GOODFEEL Yazılımı Otomatik olarak müzik dosyalarını Braille formatına çeviren bir yazılımdır. Aynı dosyanın çıktısı da alınabilir. Engellilerin bu programı kullanarak müzik bestelemeleri, oluşturmaları mümkündür.
Scientific Notebook Yazılımı Matematik ve bilimsel içerikli dokümanların oluşturulması amacıyla bilimsel işaret ve karakter oluşturulmasını ve düzenlenmesini sağlayan bir programdır.
Duxbury Braille Yazılımı Doğal bir dilin Braille çevirisini yapan ve normal bir çıktı alma (print) işlemindeki karakterleri Braille formatına çevirmeyi otomatik hale getirirerek gerektiğinde Braille dökümü alınmasını sağlayan yazılımdır. Aynı zamanda Braille alfabesinde oluşturulmuş bir yazıyı doğal dile çevirebilir.
İşitme Engelliler İçin
Ürün tasarımları ses ihtiva ediyor ise işitme engellilerin algılayabilmesi için metin olarak da karşılıklarının verilmesi gerekmektedir. Bu problem örneğin bir web sayfasını ziyaret eden kişilerin dinlemeleri gereken bir mesaj içeriyorsa, bu mesaja ait bir alt yazı veya yazılı bir kopya bulundurularak aşılabilir.
Caption Decoder
Bu araç konuşulan diyaloğu ekran üzerinde yazılı veya altyazılı şekilde göstererek, video teyp kasetlerinin içeriğine erişim imkanı sunar.
TDD (Telecommunications Device for the Deaf)
TDD, normal telefon hatlarına bağlanan ve ses yerine yazı transferi amacına yönelik bir araçtır. Hattın bir ucundaki klavye ile yazılanlar, diğer uçtaki ekranda izlenebilmektedir. Hattın sadece bir ucunda TDD varsa, aracı istasyonlarda bulunan operatörler TDD cihazından gelen yazıyı okuyarak ve normal telefondan gelen sesleri yazıya çevirerek iletişimin gerçekleşmesini sağlarlar.
Ses ve Konuşma Çeviriciler
Video gibi görsel ve işitsel ortamlardaki konuşmaları yazıya çevirerek işitme engellilerin erişimine olanak sağlayan cihazlardır.
Ses yükselticiler ve frekans ayarlayıcılar
Ses yükselticiler ses iletimine dayanan iletişim araçlarında normalden daha yüksek ses seviyeleri üretmeye yarayan cihazlardır. Kullanıcı, sesi istediği gibi ayarlayabilmektedir. Frekans ayarlayıcılar da iletilen seslerin frekanslarını düşürerek, erişimini kolaylaştıran cihazlardır. İşitme bozuklukları yüksek frekanstaki sesleri algılama sorunları yarattığından, frekans ayarlamaları yoluyla erişimi arttırmak olanaklıdır. İşitme engelli kullanıcılara yönelik olarak tasarımlanmış olmalarına karşın, ses ve konuşma çeviricileri, ses yükselticiler ve frekans ayarlayıcılar aynı zamanda görme engelliler için de kullanılabilen teknolojilerdir.
Ortopedik ve Diğer Engel Türleri İçin
Fare (mouse) kullanamayacak derecede fiziksel yetersizliği olan engelli bireyler bilgisayara erişirken klavyeden faydalanırlar. Geliştirilen yazılımların, internet sitelerinin tasarımları mümkün olduğu ölçüde herhangi bir donanıma bağımlı olmayacak şekilde yapılmalıdır.
EIA Projesi Avustralya’da İletişim ve Sanat Bakanlığı tarafından 1998 yılında engelli vatandaşlar için internet erişimi sağlayacak olan bir proje gerçekleştirilmiştir. Dokunmatik ekran ve kiosk tipinde bir web tarayıcı kullanan bu sistemle fiziksel engeli olan kullanıcıların internetle tanışmasını sağlayacak bir sistem geliştirilmiştir[21].
Göz-İzleme (Eye-Tracking)
Bilgisayar etkileşimi için göz hareketleri dışında başka hiçbir veri girişi sağlayamayacak durumda olan engelliler için sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. 1987 yılından beri insan-bilgisayar etkileşimi konusunda göz-izleme çalışmaları yapılmaktadır. Göz hareketlerinin saplanma (fixation) ve dik bakış devam süresi (gaze duration) yöntemleri ile analiz edilerek odaklanılan noktanın tespit edilmesine çalışılmaktadır[16].
Diş-Duyarlı Ses (Tooth-Touch Sound) Örnek çalışmada, diş-duyarlı sesten faydalanılarak hazırlanan bir veri giriş sisteminin tasarımından bahsedilmektedir.
Sanal Gerçeklik (Virtual Reality) Örnek çalışmada ortopedik engelli insanların sanal gerçeklik uygulamalarından nasıl faydalanabilecekleri ile ilgili bilgi verilmektedir.
Elektromiyografi
Örnek çalışmada, elektromiyografi ayrım sistemi üzerine kurulmuş olan bir insan bilgisayar etkileşim uygulaması geliştirilmesinden bahsediliyor. Günümüzde emg birçok alanda birçok uygulamada kullanılıyor. Elektrikli tekerlekli sandalyelerde, insan-robot uygulamalarında, fiziksel engelliler için sanal gerçeklik uygulamalarında, engelli insanlar için diş duyarlı ses kullanarak karakter giriş sisteminde v.b. kullanılıyor[25].
Wiimote
Örnek çalışmada, fiziksel engellilerin interneti kullanmalarını sağlayan bir cihaz tanıtılmaktadır. Bu cihaz bir oyun konsolunun kontrolcüsünden ve bir ledden oluşuyor. Wiimote denen bu alet kişinin kafasının yerinin pozisyonunu saptamaya çalışıyor. Wiimote‘un verdiği pozisyona hareket etmek için Windows API, sesli komut girmek için de Windows SAPI teknolojilerinden yararlanıldığı ve fiziksel engelli için kullanıcı arayüzüne sahip olan bir de internet tarayıcısı geliştirildiği ifade ediliyor[4].
Giyilebilir Arayüz Örnek çalışmada, engelliler için geliştirilen yeni bir giyilebilir arayüzden bahsediliyor.
Görüntü işleme, kızılötesi ve lazer teknolojileri tabanlı benzerleriyle karşılaştırıldığında daha güçlü, çevreye daha duyarlı ve esnek olduğu söyleniyor[7].
MGesture
Örnek çalışmada, MGesture adı verilen, genel fare ve klavye hareketlerini gerçekleştirmek için dokunsal işaretleri kullanan çoklu dokunmatik tablete dayalı bir HCI sisteminden bahsedilmektedir. Sistemde engelliler kendilerine göre hareketleri komutlarla ilişkilendirebiliyorlar[28].
SONUÇ
Günümüz, bilgi ve teknoloji çağı olarak adlandırılmakta ve internetin gelişmesiyle birlikte her geçen gün gerçek hayatta yaptığımız işler sanal ortama daha fazla aktarılmaktadır. Mekan bağımsız bir şekilde birbirimizle bilgisayarlar ya da mobil cihazlar vasıtasıyla sesli ve görüntülü bir şekilde iletişim kurabilmekte, banka işlemlerimizi oturduğumuz yerden internet ortamında yapabilmekte, aradığımız bilgiye çok çeşitli noktalardan anlık olarak erişebilmekte ve sunulan daha bir çok hizmetten kolayca faydalanabilmekteyiz. Ancak engellilerin teknolojinin bu hızlı gelişiminden diğer insanların olduğu kadar faydalanabildiğini söyleyebilmemiz mümkün değildir.
İnternet uygulamalarının getireceği kolaylıklar düşünüldüğünde, özellikle engellilerin yaşadığı başlıca sorunlardan bir tanesi olan eğitim konusunda çok önemli kazanımlar elde edilebiliriz. Engelleri nedeniyle eğitim ve öğretim haklarından yeterince istifade edememelerinin önüne geçmek için onların, uzaktan eğitim uygulamalarından, internetin sunmuş olduğu her türlü elektronik dokümana erişim olanaklarından faydalanmalarını sağlayabiliriz[14]. Bilgiye erişimde engellilerin yaşadığı sorunları ortadan kaldırmak, engellilerin sosyal toplum içerisine eşit şartlarda katılımlarını sağlamak için gereklidir. Bu nedenle gerçekleştirilen tasarımların engelliler için de kullanılabilir ve erişilebilir olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. İşte bu farkındalık bilincinin sağlanabilmesi için bazı adımların atılması gereklidir.
Gelişmiş toplumlara bakıldığında teknolojinin gelişmesiyle paralel bir şekilde engelliler için de düzenlemeler yapıldığı ve engelli haklarının yasalarca güvence altına alındığı görülmektedir. Dolayısıyla atılacak ilk adımın, engelli haklarının her alanda güvence altına alındığı yasal düzenlemeleri hayata geçirmek olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte toplumda engelliler için farkındalık bilincinin oluşturulmasını sağlayacak çalışmalar yapılması ve geliştiricilerin engelliler için kullanılabilir ve erişilebilir tasarımlar yapmaları için teşvik edilmesi gerekmektedir.
“Herkes İçin Tasarım” kavramının yerleşmesiyle birlikte engellilerin yaşadığı birçok soruna bilgisayar teknolojileri yardımıyla çözümler getirilebilecek, bu sayede engellilerin toplum içerisine eşit şartlarda katılım fırsatı bulabilmelerine katkı sağlanabilecektir.
Good design enables, bad design disables
(EIDD Stockholm Declaration).
KAYNAKLAR
AKGÜL M.K. (2003). Özürlülerin İşgücü Niteliklerinin Artırılması İçin Eğitimlerinde Bilgisayar Teknolojilerinin Kullanımı. Milli Prodüktivite Merkezi..
AL-BADİ A.H., MAYHEW P.J. 2010. A Framework for Designing Usable Localised Business Websites. IBIMA Publishing, Communications of the IBIMA Vol. 2010.
ARUK İ.(2008). Bilişim Teknolojilerinin Zihinsel Engellilerin E-Eğitiminde Kullanılması ve Örnek Bir Uygulama Geliştirilmesi. Yüksek Lisans Tezi.
AZMI A., ALSABHAN N.M., ALDOSARI M.S. (2009). The Wiimote with SAPI: Creating an Accessible Low-Cost, Human Computer Interface for the Physically Disabled. International Journal of Computer Science and Network Security, VOL.9 No.12.
BURGSTAHLER S. (2007). Equal Access: Universal Design of Computer Labs. DO-IT.
BURKS M., AGUILAR P., PARDOS J.L., WADDELL C., NAKANE M. (2000). The Internet and People with Disabilities: Expanding Horizons or Barrier to Information and Services. Internet Society, The Internet and People with Disabilities (Panel).
CHI Y.L., ONG S.K., YUAN M.L., NEE A. Y.C. (2007). Wearable Interface for the Physical Disabled. Association for Computing Machinery (ACM).
ÇAKMAK N.M. (2008). Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Engelli Tanımı Hakkında Bir İnceleme. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:57, Sayı:2.
Disability and Rehabilitation WHO Action Plan 2006-2011, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Yayınları.
DREWES H., Schmidt A. (2007). Interacting with the Computer using Gaze Gestures. Human-Computer Interaction – INTERACT 2007 (475-488).
DOBRANSKY K., HARGITTAI E. (2006). The Disability Divide In Internet Access and Use. Information, Communication & Society Vol. 9, No. 3, pp. 313–334
EMILIANI P.L., STEPHANIDIS C. (2005). Universal access to ambient intelligence environments: Opportunities and challenges for people with disabilities. IBM SYSTEMS JOURNAL, VOL 44, NO 3.
EMİROĞLU B.G. (2008). Üniversitelerde Görme Engelli Öğrenciler için Bilişim. Akademik Bilişim 2008.
FISSELER B., BÜHLER C. (2007). Accessible E-Learning and Educational Technology Extending Learning Opportunities for People with Disabilities. Conference ICL2007.
HAZER, O .(2005). Evde Kullanılan Araç-Gereç ve Ekipmanlar (Özürlüler İçin Ergonomik Bir Yaklaşım). Öz-Veri Dergisi, 2:2, 505-516.
JACOB R.J.K., KARN K.S. (2003). Eye Tracking in Human–Computer Interaction and Usability Research: Ready to Deliver the Promises. The Mind’s Eye Cognitive and Applied Aspects of Eye Movement Research Volume: 2, Issue: 3, Publisher: Citeseer, Pages: 573-605.
Kamu Kurumları İnternet Siteleri Standartları ve Önerileri Rehberi. Türksat A.Ş
KUZMA J.M., PRICE C. (2009). Analysis of UK Parliament Web Sites for Disability Accessibility. 9th European Conference on e-Government.
MILLER W., ERAZO E. (2000)(Çeviri: SUBAŞIOĞLU F.). Information Access For Users With Disabilities. Briefings For Faculty and Administrators, 20 (5).
O'LEARY C., GORDON D. (2009). Universal Design, Education and Technology. Dublin Institute of Technology, School of Computing.
SEILER R.J., SEILER A.M., IRELAND J.M. GUY A.M., WOODWARD K.N. (1998). Enhancing Internet Access For People With Disabilities. Computer Networks and ISDN Systems 30 ( 1998 ) 739-741.
SANDHU S., SAARNIO I., WIMAN R. (2001). Information and Communication Technologies and Disability in Developing Countries. World Bank.
STEPHANIDIS C. (2001). Universal Access In HCI: Towards an Information Society for All. CRC Press.
SUBAŞIOĞLU F. (2000). Engellilerin Internet'e Erişimi Üzerine. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 40, 3-4 (2000), 203-216.
TARNG Y., CHANG G.C., LAI J.S., KUO T.S. (1997). Design of The Human/Computer Interface for Human with Disability using Myoelectric Signal Controlled. 19th International Conference - IEEE/EMBS.
TUFAN, İ .(2006). Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 İkincil Analizi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Grubu Projesi (Proje no:104K077).
VANDERHEIDEN G. C. (1997). Anywhere, anytime (+ anyone) access to the next-generation WWW. Computer Networks and ISDN Systems 29 ( 1997 ) 1439- 1446.
YUAN Y., BARNER K. (2008). A Multi-touchpad Based Human Computer Gesture Interface for People with Disabilities. ACTA Press.
i Braille alfabesi (Körler alfabesi): 1821 yılında Louis Braille tarafından geliştirilmiş görme engelli insanların okuyup yazması için kullanılan bir alfabe yöntemidir. İki kolon taşıyan dikdörtgen düzen üzerine dizilmiş altı kabartılmış noktadan oluşur.