BiRÇok insanin hafife aldiğI sakinilmasi gereken haramlar



Yüklə 1,36 Mb.
səhifə9/26
tarix12.08.2018
ölçüsü1,36 Mb.
#69816
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   26

Zıhâr2:


Zıhâr, müslümanlar arasında yaygın olan eski câhiliye âdetlerinden birisidir.

Örneğin erkeğin, karısına: "Sen bana anamın sırtı gibisin", "Kız kardeşim nasıl bana haram ise, sen de bana öyle haramsın" gibi,çirkin sözler söylemesidir.Kadına zulüm içermesi nedeniyle İslâm bu sözü çirkin olarak görmüştür.

Nitekim Allah Teâlâ bu olayı şöyle nitelendirmiştir:

﴿ ٱلَّذِينَ يُظَٰهِرُونَ مِنكُم مِّن نِّسَآئِهِم مَّا هُنَّ أُمَّهَٰتِهِمۡۖ إِنۡ أُمَّهَٰتُهُمۡ إِلَّا ٱلَّٰٓـِٔي وَلَدۡنَهُمۡۚ وَإِنَّهُمۡ لَيَقُولُونَ مُنكَرٗا مِّنَ ٱلۡقَوۡلِ وَزُورٗاۚ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٞ ٢ ﴾



[سورة المجادلة الآية: ٢]

"İçinizden zıhâr yapanların kadınları, onların anaları değildir.Onların anaları, ancak onları doğuran kadınlardır. Şüphesiz onlar, çirkin bir söz ve yalan söylüyorlar. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır."1

İslâm, zıhârın keffâretini hatayla adam öldürmenin keffâretine benzer şekilde ağır bir keffaret belirlemiş ve Ramazan’da gündüz (oruçluyken) hanımıyla cinsel ilişkide bulunan kimsenin karşılaması gereken keffârete denk kılmıştır. Karısına zıhâr yapan kimsenin bu keffâreti yerine getirmeden onunla cinsel ilişkiye girmesi câiz değildir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

﴿ وَٱلَّذِينَ يُظَٰهِرُونَ مِن نِّسَآئِهِمۡ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا قَالُواْ فَتَحۡرِيرُ رَقَبَةٖ مِّن قَبۡلِ أَن يَتَمَآسَّاۚ ذَٰلِكُمۡ تُوعَظُونَ بِهِۦۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ ٣ فَمَن لَّمۡ يَجِدۡ فَصِيَامُ شَهۡرَيۡنِ مُتَتَابِعَيۡنِ مِن قَبۡلِ أَن يَتَمَآسَّاۖ فَمَن لَّمۡ يَسۡتَطِعۡ فَإِطۡعَامُ سِتِّينَ مِسۡكِينٗاۚ ذَٰلِكَ لِتُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۚ وَتِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِۗ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٌ ٤ ﴾ [سورة المجادلة الآيتان: ٣-4]



"Eşlerine zıhâr yaparak onlardan ayrılmaya kalkıp da sonra söylediklerin-den dönenlerin, eşleriyle temastan (cinsel ilişkiye girmeden) önce bir köleyi hürriyetine kavuşturmaları gerekir.İşte size emredilen budur.Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.Buna imkân bulamayan kimse, temaslarından önce, iki ay aralıksız oruç tutmalıdır.Buna da gücü yetmeyen altmış fakiri doyurmalıdır.Bu hükümler, Allah’ı ve elçisini tasdik ve onlarla amel edip câhiliye uygulamalarını red etmeniz için konulmuştur.İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır.Kâfirler için acıklı bir azap vardır."1

Erkeğin, karısıyla hayızlı (âdetli) iken cinsel ilişkide bulunması:


Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

﴿ وَيَسۡ‍َٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡمَحِيضِۖ قُلۡ هُوَ أَذٗى فَٱعۡتَزِلُواْ ٱلنِّسَآءَ فِي ٱلۡمَحِيضِ وَلَا تَقۡرَبُوهُنَّ حَتَّىٰ يَطۡهُرۡنَۖ فَإِذَا تَطَهَّرۡنَ فَأۡتُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ أَمَرَكُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلتَّوَّٰبِينَ وَيُحِبُّ ٱلۡمُتَطَهِّرِينَ ٢٢٢ ﴾ [سورة البقرة الآية: ٢٢٢]



"(Ey Nebi!) Sana kadınların ay halini sorarlar.De ki: O, bir rahatsızlıktır.Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun.Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın (onlarla cinsel ilişkiye girmeyin). Temizlendikten sonra, Allah’ın emrettiği şekilde onlara yaklaşın. Allah tevbe ile kendisine dönenleri sever ve çokça temizlenenleri de sever."2

Allah Teâlâ’nın:

﴿...فَإِذَا تَطَهَّرۡنَ فَأۡتُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ أَمَرَكُمُ ٱللَّهُۚ...﴾[سورة البقرة من الآية: ٢٢٢]

"…Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın (onlarla cinsel ilişkiye girmeyin).Temizlendikten sonra, Allah’ın emrettiği şekilde onlara yaklaşın…" 3

Emri gereğince,âdetten temizlenip yıkanıncaya kadar kocasının kendisiyle cinsel ilişkide bulunması helâl olmaz.

Bu günahın ne kadar çirkin olduğuna Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şu sözü delâlet etmektedir:

(( مَنْ أَتَى حَائِضًا أَوِ امْرَأَةً فِي دُبُرِهَا أَوْ كَاهِنًا فَقَدْ كَفَرَ بِمَا أُنْزِلَ عَلَى مُحَمَّدٍ.)) [رواه الترمذي وصححه الألباني]

"Kim, âdetli bir kadınla (eşiyle) cinsel ilişkide bulursa veya bir kadınla (eşiyle) arkasından (anüsünden) ilişkiye girerse veyahut da kâhine giderse, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e indirileni inkâr etmiştir."1

Karısı âdetli iken, bilmeden ve kasıtsız olarak hatayla eşiyle cinsel ilişkide bulunan kimse için bir şey gerekmez. Bilerek ve kasıtlı olarak bunu yapan kimsenin ise, -keffâret hadisini sahih kabul eden bazı ilim ehline göre- keffâret ödemesi gerekir. Bu keffâret, bir veya yarım dinardır. Bazı âlimler: "iki keffâretten birisini seçmekte serbesttir" derken, bazıları da: "Kanın çok geldiği âdetin başlangıcında cinsel ilişkide bulunursa, bir dinar, kan gelmesinin azaldığı âdetin sonlarında ya da âdet bittiği halde boy abdesti almadan önce cinsel ilişkide bulunursa, yarım dinar keffâret ödemesi gerekir" demişlerdir.

Bir dinar, bugün kullanılmakta olan ölçüye göre 4.25 gram altına tekâbül eder. Altın olarak veya altının değerini para olarak tasadduk eder.2

Karısıyla anüsünden ilişkiye girmek:


Îmânları zayıf bazı sapıklar, hanımlarıyla anüsünden (pisliğin çıktığı yerden) ilişkiye girmekten çekinmezler. Oysa bu fiil, büyük günahlardandır ve bunu yapan kimseye Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- lânet etmiştir.

Nitekim Ebu Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:



(( مَلْعُونٌ مَنْ أَتَى امْرَأَتَهُ فِي دُبُرِهَا.)) [رواه أحمد وصححه الألباني]

"Hanımına arkasından (anüsünden) ilişkiye giren kimse, mel’undur (lanetlenmiştir)."1

Hatta Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:



(( مَنْ أَتَى حَائِضًا أَوِ امْرَأَةً فِي دُبُرِهَا أَوْ كَاهِنًا فَقَدْ كَفَرَ بِمَا أُنْزِلَ عَلَى مُحَمَّدٍ.)) [رواه الترمذي وصححه الألباني]

"Kim, âdetli bir kadınla (eşiyle) cinsel ilişkide bulursa veya bir kadınla (eşiyle) arkasından (anüsünden) ilişkiye girerse veyahut da kâhine giderse, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e indirileni inkâr etmiştir."1

Düzgün fıtrat sahibi birçok kadının bu şekilde bir ilişkiyi reddetmesine rağmen, bazı kocalar kendilerine itaat etmemeleri durumunda onları boşamakla tehdit ederler.

Bazısı da bu konuyu ilim ehline sormaktan utanıp çekinen karısını kandırır ve onu bu işin helal olduğuna inandırır. Hatta Allah Teâlâ’nın şu emrini delil gösterir:

﴿ نِسَآؤُكُمۡ حَرۡثٞ لَّكُمۡ فَأۡتُواْ حَرۡثَكُمۡ أَنَّىٰ شِئۡتُمۡۖ وَقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُم مُّلَٰقُوهُۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٢٢٣ ﴾ [سورة البقرة الآية: ٢٢٣]



"Eşleriniz sizin nesil yetiştiren tarlanızdır.Tarlanıza dilediğiniz şekilde varın (girin). Kendiniz için ilerisini düşünerek hazırlık yapın. Allah’ın haram kıldığı şeylerden korunun ve O’nun huzuruna varacağınızı iyi bilin. (Ey Nebi) Mü’minleri müjdele!" 1

Bilindiği üzere sünnet, Kur’an’ın açıklayıcısıdır.

Nitekim sünnette Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, bir kimsenin, çocuğun doğduğu yerden -vaginadan- olduğu sürece karısıyla önünden ya da arkasından dilediği şekilde cinsel ilişkide bulunmasının câiz olduğu bildirilmiştir. Dışkının çıktığı yer olan anüsün, çocuğun doğduğu yer olmadığı bilinmeyen bir şey değildir. Bu suçun var oluşunun nedenlerinden birisi de temiz evlilik hayatına, haram olan ilişkiler ve seks filmlerinden kesitlerle dolu bir kafa yapısından meydana gelmiş câhiliye kalıntılarıyla, Allah’a tevbe etmeden girilmesidir. Bilindiği üzere kadın ve erkek râzı olsa bile, bu ilişki haramdır. Çünkü harama karşılıklı rızâ göstermek, o haramı helal kılmaz.


Yüklə 1,36 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin