BiRİNCİ BÖLÜM 2008 yili programinin makroekonomik amaç ve poliTİkalari


C. GELİR DAĞILIMININ İYİLEŞTİRİLMESİ, SOSYAL İÇERME VE YOKSULLUKLA MÜCADELE



Yüklə 5,27 Mb.
səhifə36/43
tarix18.12.2017
ölçüsü5,27 Mb.
#35261
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   43

C. GELİR DAĞILIMININ İYİLEŞTİRİLMESİ, SOSYAL İÇERME VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

1. Mevcut Durum


Toplumda bazı kesimler, başta sağlık, eğitim hizmetleri olmak üzere, kültürel olanaklardan ve bilgi-iletişim teknolojilerinden yararlanma, üretim etkinlikleri içinde yer alma ve karar alma süreçlerine katılma bakımından sosyal dışlanmaya maruz kalmaktadır. Bu kesimler, özellikle tarım sektörü ile geçici ve güvencesi olmayan işlerde çalışanlar, eğitimsiz bireyler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve özürlülerdir. Bunlar aynı zamanda yoksulluk riskiyle en fazla karşı karşıya olan kesimlerdir.

Gelir dağılımına ait veriler incelendiğinde, ilk dört yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay artarken, beşinci yüzde 20’lik grubun aldığı payın sürekli bir düşüş eğiliminde olduğu görülmektedir. Toplam gelirden en az pay alan birinci yüzde 20’lik grubun payı 2002 yılında yüzde 5,3 iken, 2005 yılında yüzde 6,1’e yükselmiştir. Toplam gelirden en fazla pay alan beşinci yüzde 20’lik grubun payı ise, 2002 yılında yüzde 50,1’den 2005 yılında yüzde 44,4’e gerilemiştir. Buna paralel olarak, gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini katsayısı da 2002 yılında 0,44 iken, 2005 yılında 0,38’e gerilemiştir.



TABLO:IV. - Yüzde 20’lik Hanehalkı Dilimlerine Göre Yıllık Kullanılabilir Kişisel Gelirlerin Dağılımı

Yüzde 20’lik Dilimler

2002

2003

2004

2005

Birinci Yüzde 20

5,3

6,0

6,0

6,1

İkinci Yüzde 20

9,8

10,3

10,7

11,1

Üçüncü Yüzde 20

14,0

14,5

15,2

15,8

Dördüncü Yüzde 20

20,8

20,9

21,9

22,6

Beşinci Yüzde 20

50,1

48,3

46,2

44,4

Toplam

100,0

100,0

 100,0

100,0

Gini Katsayısı

0,44

0,42

0,40

0,38

Kaynak: TÜİK
Ülkemizde son dönemdeki ekonomik büyüme ve gelir paylaşımının daha adil hale gelmesi, yoksul kesimin ortaya çıkan refah artışından daha fazla istifade etmesini sağlamıştır. 2002 yılında yüzde 27,0 olan gıda ve gıda dışı harcamaları içeren yoksulluk sınırı altındaki nüfusun oranı, 2005 yılında yüzde 20,5’e gerilemiştir. Gıda harcamalarını içeren yoksulluk sınırı altındaki nüfusun oranı da, 2002 yılında yüzde 1,4 iken, 2005 yılında yüzde 0,9’a gerilemiştir. Türkiye’de yoksulluk oranında iyileşmeler olmakla birlikte, AB ortalamasının üzerindedir. Türkiye için göreli yoksulluk oranı yüzde 26 iken, AB-25 için yüzde 16’dır.

Yoksulluk, özellikle eğitim seviyesi düşük olanlar, yevmiyeliler, ücretsiz aile işçileri, tarım sektöründe çalışanlar ile geniş aileler arasında yaygındır. Eğitim durumu, yoksulluğu en iyi açıklayan değişkenlerden biridir. Toplam nüfus içindeki oranları da dikkate alınarak eğitim durumlarına göre 2005 yılındaki yoksulluk oranları, nüfusun yüzde 10,3’ünü oluşturan okur-yazar olmayanlarda yüzde 37,8 iken, nüfusun yüzde 4,5’ini oluşturan yüksekokul, fakülte ve üstü eğitimlilerde yüzde 0,8’e düşmektedir. Bireylere hayatları boyunca gerekli olan temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandıran temel eğitim, fırsat eşitliğinin sağlanması ve sağlıklı bir toplumsal yaşam için önemli bir unsurdur.



TABLO:IV. - Çeşitli Kriterlere Göre Gıda ve Gıda-Dışı Harcamalar Bakımından En Yoksul Kesimler

(Yüzde)





Yoksulluk Oranı

Kesimler

2002

2003

2004

2005

Kırda yaşayan

34,5

37,1

40,0

33,0

Okur-yazar olmayan

41,1

42,4

45,1

37,8

Ataerkil veya geniş aile

34,3

32,7

32,0

27,3

Tarım sektöründe çalışanlar

36,4

39,9

40,9

37,2

Ücretsiz aile işçileri ve yevmiyeliler (1)

45,0

43,1

38,7

34,5

Genel Yoksulluk Oranı (gıda ve gıda-dışı yoksulluk)

27,0

28,1

25,6

20,5

Kaynak: TÜİK

(1) 2002 ve 2003 yıllarına ait veriler yevmiyelilere, 2004 ve 2005 yıllarına ait veriler ise ücretsiz aile işçilerine aittir.


2006 Yılı Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, istihdam edilen kadınların yüzde 48,5’i tarım sektöründe çalışmaktadır. Diğer yandan, istihdam edilen kadınların yüzde 39’u ücretsiz aile işçisi olup çoğunlukla sosyal güvenceden yoksun bulunmaktadır. Kırsal alanda ücretsiz aile işçisi olarak istihdam edilen kadınlar, kente göç sonucunda kentsel alandaki işlere göre niteliklerinin yetersiz kalması, ailedeki çocuk, yaşlı ve özürlü bakımının sorun haline gelmesi ve farklı bir ortamın getirdiği sosyal baskılardan dolayı işgücünden çıkmakta ve yoksulluk ve sosyal dışlanma risklerine açık hale gelmektedirler.

TABLO:IV. - 2006 Yılında İstihdama İlişkin Çeşitli Göstergeler (15+yaş)

(Yüzde)


 

 

 



Kadın

Erkek

Toplam

İstihdam

İşgücüne

İstihdam

İşgücüne

İstihdam

İşgücüne

Oranı

Katılma Oranı

Oranı

Katılma Oranı

Oranı

Katılma Oranı

Kent

16,7

19,9

63,0

70,8

40,0

45,5

Kır

31,6

33,0

67,2

72,7

48,8

52,2

Türkiye

22,3

24,9

64,5

71,5

43,2

48,0

Kaynak: TÜİK

 

Kırsal alanda, kişi başına katma değeri görece düşük olan tarım sektörünün en çok istihdamı barındıran sektör olması ve tarım dışı faaliyetlerin kısıtlılığı, yoksulluğun kente göre daha yüksek olmasının önemli nedenleridir. Tarımdaki parçalı mülkiyet yapısı, ücretsiz aile işçiliğinin yaygınlığı, düşük verimlilik ve eksik istihdam nedeniyle atıl kalan nüfusun fazlalığı, bu sektörün istihdam içindeki payı ile gelirden aldığı pay arasındaki dengesizliği besleyen önemli olgulardır.



TABLO:IV. - İstihdam ve GSYİH’nın Sektörel Dağılımı (1)

(Yüzde)


Sektörler

2002

2003

2004

2005

2006

İstihdam

GSYİH

İstihdam

GSYİH

İstihdam

GSYİH

İstihdam

GSYİH

İstihdam

GSYİH

Tarım

34,9

11,6

33,9

11,7

34,0

11,2

29,5

10,3

27,3

9,2

Sanayi

18,5

25,2

18,2

24,7

18,3

24,9

19,4

25,4

19,7

25,6

Hizmetler

46,6

63,2

47,9

63,6

47,7

63,9

51,1

64,3

53,0

65,2

Toplam

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

100,0

Kaynak: TÜİK

(1) GSYİH cari üretici fiyatlarıyla.


Tarım sektörünün toplam istihdam içindeki payı azalmaktadır. Kırsal alanda yaygın olan tarım sektöründe istihdamın azalışı, alternatif iş imkanlarının kısıtlılığı ve eğitim, sağlık gibi hizmetlere erişimde yaşanan güçlükler, kırsal alanda yaşayan nüfusun yoksullaşmasına ve bir kısmının da kente göç etmesine sebep olmaktadır. Ancak, kente göç eden ve eğitim seviyesi düşük olan bu kişiler, hem işgücü piyasasına, hem de topluma entegre olmakta zorluk çekebilmektedir. Bu kesim, genellikle kayıtdışı sektörde, düşük ücretlerle çalışmakta ve çevre kalitesi düşük gecekondu bölgelerinde yaşamaktadır. Bu sorunların çözümüne yönelik olarak bireylerin katılımcı, üretken ve kendine yeterli hale gelmesi önem arz etmektedir.

Yoksul kesim içindeki çalışanlar, eğitim seviyelerinin düşük olması ve yoğunlukla çalıştıkları tarım sektörünün özellikleri nedeniyle düşük ücretler elde etmekte ve büyük bir kısmı geçici ve güvencesiz olarak çalışmaktadır. TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketine göre, 2005 yılında ücretsiz aile işçileri ve yevmiyeliler arasındaki yoksulluk oranları, genel yoksulluk oranlarının sırasıyla 14 ve 11,6 puan üzerindedir.

Yoksulluk, göç, yetişkin aile bireylerinin işsizliği, ailelerin bilinç seviyeleri, aile içi sorunlar gibi nedenlerden dolayı, korunmaya muhtaç, kanunla ihtilafa düşen, şiddete maruz kalan, özürlü ve çalışan çocuklar ile sokak çocukları gibi zor koşullar altında yaşayan ve risk grubundaki çocuklar, özel önem verilmesi gereken gruplardır. Sokakta yaşayan çocuklara yönelik hizmetler ile korunmaya muhtaç çocuklara yönelik kurumsal bakım, evlat edindirme gibi hizmetler ağırlıklı olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından verilmektedir. Kurum hizmetlerinden yararlanmak isteyen çocukların korunması, bakımı ve yetiştirilmelerine yönelik hizmetlerin mümkün olduğu ölçüde kendi yaşam ortamlarında verilmesi amacıyla, Aileye Dönüş ve Aile Yanında Destek Projesi ile, muhtaçlık nedeniyle korunma kararı alınan çocukların ailelerine yönelik sosyal ve ekonomik destek programları yürütülmektedir. Kurum bakımı konusunda, korunmaya muhtaç çocukların aile ortamına benzer yapı ve ilişki sistemi içerisinde yetiştirilebileceği müstakil binalardan oluşan bir bakım sistemine geçilmeye başlanmıştır. Çocuk işçiliğini önlemeye yönelik faaliyetlerden olumlu sonuçlar alınmaktadır. Kanunla ihtilafa düşen çocukların yargılama ve ıslah süreçlerine ilişkin altyapı ihtiyaçları ise devam etmektedir.

Yaşlı nüfusun giderek artışı ve aile yapısının değişime uğraması gibi nedenler, yaşlılara götürülen hizmetlerin önemini artırmaktadır. Yaşlılara yönelik bakım hizmetlerinde daha çok kurum bakımına ağırlık verildiği görülmektedir. 2007 yılı Eylül ayı itibarıyla başta SHÇEK olmak üzere belediyeler, diğer kamu kurumları, dernek, vakıflar ve özel kesime ait toplam kapasitesi 19.750 kişi olan 237 huzurevi bulunmaktadır.

Özürlüler, işgücü piyasası ve eğitimde yeterince yer alamamaları nedeniyle sosyal yaşamlarında topluma entegre olmakta zorluk çekmektedir. TÜİK tarafından 2002 yılında yapılan Türkiye Özürlüler Araştırması sonuçlarına göre; ortopedik, zihinsel, konuşma ve dil, işitme ve görme özürlülerin yüzde 36,3’ü, süreğen hastalığı olanların ise yüzde 24,8’i okuma-yazma bilmemektedir. Süreğen hastalığı olanlarda işsizlik oranı yüzde 10,8 iken, ortopedik, zihinsel, konuşma ve dil, işitme ve görme özürlülerde bu oran yüzde 15,5’dir. Bu oranların ortalama işsizlik oranının çok üzerinde olmayışının en önemli nedeni, özürlülerde işgücüne katılma oranının düşük seviyelerde (ortopedik, zihinsel, konuşma ve dil, işitme ve görme özürlüler için yüzde 21,7, süreğen hastalığı olanlarda yüzde 22,8) olmasıdır. Özürlülerin işgücüne katılma oranı, ülkemizdeki mevcut sosyal yaşam alanlarının özürlülerin hareket edebilirliklerini kısıtlaması, işyerlerinde uygun ortamın yaratılamaması ve özürlü işgücüne olan talebin sınırlı olmasından dolayı düşüktür.

Özürlüler konusunda özellikle ulusal politikalara esas olacak ilke ve programlar oluşturmayı, kamuoyunun bu konuda bilinçlenmesine katkıda bulunmayı amaçlayan Ulusal Özürlüler Veritabanı Projesi tamamlanma aşamasındadır. Temmuz 2006’da çıkarılan Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik ile, ekonomik ya da sosyal yoksunluk içinde bulunan bakıma muhtaç özürlülere, kuruluşlarda veya kendi ikametgahlarında bakım hizmeti verilmesi düzenlenmiştir. Buna göre, kuruluşlardan yatılı bakım hizmeti alan bakıma muhtaç özürlüler için iki aylık, gündüzlü bakım hizmeti alan ya da kendi akrabaları tarafından bakılan özürlüler için ise bir aylık asgari ücret tutarında ödeme yapılmaktadır.


2. Temel Amaç ve Hedefler


Sosyal koruma ağının sosyo-ekonomik ve yerel şartlar dikkate alınarak, nüfusun tümünü kapsayan, etkin, dezavantajlı grupları topluma entegre eden, toplumun her kesimine sorumluluk vererek sosyal dışlanma ve yoksulluk riskini en aza indiren bir yapıya kavuşturulması temel amaçtır.

Yoksulluk ve sosyal dışlanmaya maruz veya bu risk altında olan birey ve grupların, ekonomik ve sosyal hayata aktif katılımlarının artırılması ve yaşam kalitelerinin yükseltilerek toplumsal dayanışma ve bütünleşmenin gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. 


3. Politika Öncelikleri ve Tedbirler


Öncelik / Tedbir

Sorumlu Kuruluş

İşbirliği

Yapılacak Kuruluşlar

Başlama Yılı-Bitiş Yılı

Yapılacak İşlem ve Açıklama

Öncelik 1. Çalışabilecek durumda olan yoksullara yönelik sosyal yardım ve hizmetler, yoksulluk kültürünün oluşmasını önleyici ve yoksul kesimin üretici duruma geçmesini sağlayıcı nitelikte olacak; çalışamayacak durumda olan yoksullar ise düzenli sosyal yardımlarla desteklenecektir.

Tedbir 1.1. Çalışabilir durumdaki yoksul kişilere yönelik sosyal programlar geliştirilecektir.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü

ÇSGB,

SGK,


İŞKUR, SHÇEK, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu (Devamlı)

Yoksullara yapılan sosyal yardımlarda, yoksul kişi veya ailesinin çalışabilir durumda olması halinde, söz konusu yardımın, bu kişilerin üretici ve kendi hayatını kazanabilir duruma gelebilmesini teşvik edecek biçimde verilmesi önem arz etmektedir. Bu çerçevede, sosyal yardımlardan istifade eden kişilerin İŞKUR’a kaydı yaptırılacak ve bu kişilere meslek edindirme, rehberlik, toplum yararına çalışma gibi imkanlar sunulacaktır.


Tedbir 1.2. Yoksul kesimin kendi imkanları ile geçinebilmelerini sağlamak amacıyla küçük çaplı iş kurmaya yönelik uygulamalar yaygınlaştırılacaktır.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü

KOSGEB, İŞKUR,

Yerel Yönetimler, Finans Kuruluşları, STKlar



Aralık Sonu (Devamlı)

Küçük miktarda sermaye desteği veya kredi ile kendi işini kurabilecek ve bu suretle herhangi bir destek almadan kendi geçimini temin edebilecek durumdaki yoksul kesim için kredi imkanlarının genişlemesi ihtiyacı bulunmaktadır. Ayrıca, kamu ve özel finans kuruluşları, belediyeler, il özel idareleri ve STKlarla ortak projeler yürütülmesi yoluyla bu amaca yönelik kredi imkanlarının artırılması sağlanacaktır.


Tedbir 1.3. Muhtaç ve çalışamayacak durumda olan yoksullar tespit edilerek bu kesime yönelik düzenli sosyal yardım programları geliştirilecektir.

Sosyal Güvenlik Kurumu

SHÇEK, SYDGM, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu (Devamlı)

Sosyal yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması hedefi doğrultusunda, ülkemizde yaşlı, özürlü, çocuk gibi çalışma imkanı olmayan yoksul kesimlerin düzenli sosyal yardımlardan yararlandırılması ve bu yardımların geliştirilmesi sağlanacaktır.




Öncelik 2. Kayıtdışı çalışan yoksulların, sosyal güvenlik kapsamına alınması ve düzgün işlerde çalışması için gerekli tedbirler alınacak ve özellikle kırsal kesimde ve az gelişmiş bölgelerde girişimcilik teşvik edilecektir.

Tedbir 2.1. Geçici ve güvencesiz işlerde çalışan yoksul kesimin düzgün işlerde çalışabilmesi için özel mesleki eğitim programları düzenlenecek ve yerel düzeyde projeler gerçekleştirilecektir.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

İŞKUR, SYDGM, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu (Devamlı)

Geçici ve güvencesiz işlerde çalışan kesimin yoksulluk riski oldukça yüksektir. Bu kesimin yoksulluk riskinin azaltılması için düzgün işlerde istihdam edilmeleri önem arz etmektedir.

Tedbir 2.2. Kırsal alanda yaşayan yoksul kesimin ekonomik kaynaklarının çeşitlendirilmesi amacıyla gelir getirici faaliyetlere yönelik projeler gerçekleştirilecektir.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

İŞKUR, SYDGM, KOSGEB, Yerel Yönetimler, STK’lar

Aralık Sonu (Devamlı)

Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi çerçevesinde tarım dışı gelir getirici faaliyetler desteklenecektir. Tarımdaki yapısal dönüşüm sonucu ortaya çıkan vasıf düzeyi düşük işgücünün tarım dışı iş kollarında istihdam edilebilirliğini artırmak amacıyla aktif işgücü programları harekete geçirilecektir. Ayrıca, IPARD kapsamında desteklenecek projeler için hazırlıklara başlanacaktır.

Öncelik 3. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımları artırılacak ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla toplumsal bilinç artırılacaktır.

Tedbir 3.1. Kadınların toplumsal konumlarının güçlendirilmesini sağlayacak bilinçlendirme çalışmaları yapılacaktır.


Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

TRT,

İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, Valilikler, Belediyeler, İşçi ve İşveren Sendikaları, STK’lar




Aralık Sonu (Devamlı)

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kamu politika ve programlarına yansıtılabilmesi için politika yapıcılara, karar vericilere, hizmet sunanlara ve topluma yönelik olarak ulusal eğitim programı ve eğitim materyalleri geliştirilecektir. İlgili materyaller kullanılarak bilinç artırıcı seminerler düzenlenecektir.

Tedbir 3.2. Ücretsiz doğum izinlerinin ebeveyn izni şeklinde yeniden düzenlenmesi sağlanacaktır.


Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

ÇSGB, Sağlık Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı, İşçi ve İşveren Sendikaları, STK’lar


Mart Sonu

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu gündeminde yer alan ücretsiz doğum izinlerinin ebeveyn iznine dönüştürülmesine ilişkin Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun çıkarılacaktır.

Tedbir 3.3. Kadın Ulusal Eylem Planı hazırlanacaktır.


Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, Yerel Yönetimler, Üniversiteler, İşçi ve İşveren Sendikaları, STK’lar

Aralık Sonu

Kamu politikalarına temel oluşturacak kadının temel sorun alanlarına ilişkin hazırlanacak olan Eylem Planına yönelik faaliyetler yürütülecek kurumlar arası koordinasyon sağlanacaktır.




Tedbir 3.4. Kadınlara karşı aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla bilinçlendirme çalışmaları yapılacaktır.



Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

TRT,

YÖK,


İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, Valilikler, Belediyeler, İşçi ve İşveren Sendikaları, STK’lar

Aralık Sonu (Devamlı)

Kadınlara yönelik şiddet konusunda farkındalık ve duyarlılık artırmak amacıyla ulusal bilgilendirme seminerleri düzenlenecektir.

Kadınlara karşı aile içi şiddetin sebep ve sonuçları hakkında niteliksel ve niceliksel araştırma yapılacaktır.

Kadınlara Karşı Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı uygulanacaktır.


Tedbir 3.5. Kadın konukevleri sayısı artırılacaktır.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

Yerel yönetimler, üniversiteler, STK’lar

Aralık Sonu

Özellikle töre mağduru kadınlara hizmet sunan kuruluşların sayılarının artırılması gerekmektedir. Ayrıca “ Kadına Karşı Aile içi Şiddetin Önlenmesi” konulu Başbakanlık genelgesinde de SHÇEK’e kadın konukevleri açma konusunda yükümlülükler getirilmiştir.


Öncelik 4. Zor koşullar altında yaşayan çocukların ile hükümlü çocukların durumlarını iyileştirecek ve çocuk işçiliğini önleyecek çalışmalar etkinleştirilecektir.

Tedbir 4.1. Çocuk işçiliğini önleyecek çalışmalar etkinleştirilecektir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

MEB,

SGK,


İŞKUR, SHÇEK, SYDGM

Aralık Sonu (Devamlı)

Çocuk işçiliğinin önlenmesi hususunda ailelere yönelik bilinçlendirme, çalışan çocukların ailelerine mesleki eğitim gibi faaliyetlere devam edilecek, işverenlerin çocuk işçiliği konusundaki uygulamaları denetlenecektir.


Tedbir 4.2. Hüküm giymiş çocuk ve gençlere yönelik hizmetlerin kalitesi artırılacaktır.

Adalet Bakanlığı

SHÇEK, İçişleri Bakanlığı, MEB,

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, İŞKUR, Meslek Odaları



Aralık Sonu (Devamlı)

Hüküm giymiş çocukların ve gençlerin hükümlülük süresinde ıslahı ve topluma dönüşlerinde toplumla bütünleşmeleri için uygulanmakta olan programlar çeşitlendirilecek ve etkinleştirilecektir. Bu faaliyetlerin etkisinin değerlendirilebilmesi amacıyla bu çocuklara yönelik takip sistemi oluşturulacaktır. Çocuk mahkemelerinin sayısı ve personeli artırılacaktır.

Tedbir 4.3. Çocuk Evleri Yönetmeliği çıkarılacaktır.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

Maliye Bakanlığı, Sayıştay Başkanlığı, Başbakanlık

Eylül Sonu

Korunmaya muhtaç çocukların Kurum bakımı yerine daha küçük birimlerde aile ortamına benzer yapılar ve ilişki sistemi içinde yetiştirileceği birimleri hayata geçirecek yasal düzenleme yapılacaktır.

Öncelik 5. Yaşlılara yönelik olarak evde bakım hizmeti desteklenecek, kurumsal bakım konusunda huzurevlerinin niteliği artırılacaktır.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

Sağlık Bakanlığı, SYDGM,

ASAGM


Aralık Sonu (Devamlı)

Yaşlılara yönelik bakım hizmetlerinde öncelikle, kişiyi sosyal ve fiziki çevresinden ayırmadan sunulabilecek olan evde bakım hizmeti modeli tercih edilecektir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise, kurum bakımının en iyi şekilde verilmesi sağlanacaktır. Bu bağlamda huzurevlerinin, niteliklerinin artırılması gerekmektedir.




Öncelik 6. Özürlülerin ekonomik ve sosyal hayata katılımlarının artırılmasına yönelik, sosyal ve fiziki çevre şartları iyileştirilecek, özel eğitim imkanları artırılacaktır.

Tedbir 6.1. Mevcut sosyal ve fiziki çevre şartlarının özürlülere uygunluğunun tespiti yapılarak, bu şartlar özürlülere uygun hale getirilecektir.

Özürlüler İdaresi Başkanlığı

İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,

SHÇEK, Yerel Yönetimler



Aralık Sonu (Devamlı)

Sosyal ve fiziki çevre şartlarının özürlülere uyumu yönünde çalışmalar yürütülecektir.

Tedbir 6.2. Özürlülere yönelik okul öncesi danışmanlık ve rehberlik hizmetleri geliştirilecek ve özel rehabilitasyon merkezleri etkin bir biçimde denetlenecektir.

Milli Eğitim Bakanlığı

ÖZİDA,

SHÇEK


Aralık Sonu (Devamlı)

Özürlülerin okula başlamadan önce eğitim alması gereken yer konusunda rehberlik ve danışmanlık hizmetleri geliştirilecektir. Rehberlik ve danışmanlık hizmetinin sonucunda özürlü çocuk genel eğitim sisteminde yer alabilecek durumda ise kaynaştırılacak, eğer bu mümkün değilse özel eğitim kurumlarına yönlendirilecektir.

Tedbir 6.3. Özürlü bireylerin aile ortamında yaşamaları için evde bakım hizmetleri desteklenecektir.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, ASAGM, ÖZİDA

Aralık Sonu (Devamlı)

Bakıma muhtaç özürlülerin tespit edilmesi, resmi ve özel bakım merkezlerinin açılması ve işletilmesine yönelik yönetmelikler gereği yeni hizmet modellerine ilişkin standartlar geliştirilecektir.




Yüklə 5,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin