BiRİNCİ GÜN (17 Kasım Perşembe) Bildiri Sahibi / Lecturer



Yüklə 289,7 Kb.
səhifə3/8
tarix26.10.2017
ölçüsü289,7 Kb.
#15323
1   2   3   4   5   6   7   8

CV: Olgun Sakarya was born in Ödemiş, Izmir, in 1956. In 1979, he graduated as Electrical Engineer from Engineering Faculty at Ankara State Academy of Architecture and Engineering.

He began public service in 1980, and rendered service until his retirement on 17.10.2011. He held office at various units and positions as technical personnel and administrator within Turkish Electricity Authority (TEK) and Turkish Electricity Distribution Corporation (TEDAŞ).



Özet: Elektrik enerjisinin üretim iletim ve dağıtım boyutuyla bütünlüklü bir anlayışla alt yapısını düzenleyen merkezi yapının henüz oluşturulduğu yıllarda, İngiltere’de başlayan ve devamında Avrupa’ya da yayılan “küreselleşme” rüzgârından ülkemiz de etkilenmiştir. Bu bağlamda 1984 yılı ortasında çıkarılan 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile TEK tarafından yürütülen mal ve hizmet satışları, İktisadi Devlet Teşekkülü faaliyeti olarak değerlendirilerek kamu hizmeti tanımından çıkarılmıştır. Aynı yılın son ayında çıkarılan 3096 sayılı Yasa ile de TEK’in tekel statüsünün önündeki ilk engel aşılarak, ileride özelleştirme amacına da hizmet etmek üzere “piyasalaşma” yolunda ilk adım atılmıştır.

TEK önce iki ayrı yapıya dönüştürülmüş, daha sonra 2001 yılında çıkarılan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası ile elektrik piyasasında faaliyetler ayrıştırılmış, bu ayrışma sonucunda da iletim ulusal tekel olarak kamuda kalmış, dağıtım ise özelleştirilmek üzere birbirinden bağımsız 21 bölgesel tekele dönüştürülmüştür.

Elektrik enerjisi özelleştirmelerinde ÖİB tarafından öngörülen amaçlar;

- Varlıkların verimli işletilmesi, maliyetlerin düşürülmesi

- Elektrik enerjisi arz güvenliğinin sağlanması ve arz kalitesinin artırılması

- Kayıp/kaçakta azaltma sağlanması

- Yenileme ve genişleme yatırımlarının özel sektör tarafından yapılması

- Rekabet sonucu sağlanan faydaların tüketicilere yansıtılması

şeklinde sıralanmıştır.

2008 yılı ortalarında başlayan özelleştirmelerin sonucunda, günümüzde 12 dağıtım bölgesi özel sektör eliyle işletilmektedir. Özelleştirmeler sonrası yaşanan gelişmeler ve yapılan düzenlemelerin; 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasasının “…rekabet ortamında çevreyle uyumlu, ucuz, sürekli ve kaliteli elektrik enerjisinin tüketicilerin kullanımına sunulması” amaçlarıyla ne kadar uyuştuğu irdelenmiştir.



Abstract: In years when central structure was just constituted in order to arrange infrastructure of electric power generation, transmission and distribution pursuant to an integral approach, the trend of “globalisation” that began in England and soon covered Europe equally influenced Turkey. In this respect, pursuant to Statutory Decree no. 233 issued in mid-1984, sales of products and services are assessed as activities of State-Owned Enterprises, and they are excluded from scope of public service. 3096 numbered Law in the same year helped overcome the first obstacle before monopoly status of TEK, and the first step towards “marketisation” that will also serve in the future for privatisation is taken.

TEK is firstly transformed into two separate structures; then on, together with 4628 numbered Electricity Market Law in 2001, the activities within the market are separated; and in the wake of this divergence, the transmission has remained in public as national monopoly, whereas the distribution is transformed into 21 regional independent monopolies in order to be privatised.

Objectives prescribed by Privatisation Administration (ÖİB) regarding electric power privatisations are listed as follows;

- Efficient operation of assets and reducing costs

- Ensure offer security and increase offer quality for electric power

- Reducing losses/illegal uses

- Encouraging private sector for renewal and expansion investments

- Reflecting the advantages of competition to consumers.



Following the privatisations that began in mid-2008, today, 12 regions of distribution are operated by private sector. In present study, we examined how much the developments and regulations following privatisation process comply with the objectives of “…introducing environment-friendly, affordable, ceaseless and high-quality electric power to customers”, foreseen by Electricity Market Law no. 4628.

Bildiri Sahibi / Lecturer: OĞUZ TÜRKYILMAZ

Bildiri Adı / Statement Title: TÜRKİYE ENERJİ SEKTÖRÜNDE TEKELLEŞME / MONOPOLISATION IN TURKISH ENERGY SECTOR

Özgeçmiş: 1951 Ankara doğumlu. 1973’te ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1973-1976 arasında Etibank’ta çalıştı. 1976-1977 döneminde TMMOB Makine Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulunda İkinci Başkan olarak görev aldı ve Oda’da profesyonel yönetici olarak çalıştı. 1977-1980 döneminde TMMOB’de Genel Sekreter Yardımcısı olarak çalıştı. !982’den bu yana özel sektörde çeşitli kuruluşlarda mühendis ve yönetici olarak görev yaptı. Halen müşavirlik yapıyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı, TMMOB Enerji Kongresinin yedi dönemdir Yürütme Kurulu Üyesi, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi, ODTÜ Mezunlar Derneği Enerji Komisyonu Üyesi ve Cumhuriyet Enerji Eki Yayın Danışmanıdır. Çok sayıda bilimsel ve teknik kongrede bildiri sundu, panelist ve oturum yöneticisi olarak görev yaptı. Birçok radyo ve TV programına katıldı ODTÜ, Bilkent, Edirne, Sabancı, Yıldız, İstanbul Teknik Üniversitelerinde seminerler verdi. Doğal Gaz, Mühendis ve Makina, Ekonomik Forum, Elektrik Mühendisliği, EMO Enerji, Cumhuriyet Enerji Eki, Çevre Mühendisleri Odası Dergisi, ODTÜ Mezunlar Derneği, ESM dergilerinde, Birgün gazetesinde yazıları yayınlandı. Hazırlık çalışmalarını üstlendiği ve yönettiği doğal gaz ve enerji konulu raporlar TMMOB Makina Mühendisleri Odasınca yayınlandı.

Özet: Bildiride Türkiye'de elektrik, doğal gaz, petrol ve lpg sektörlerinde özel şirketlerin oluşturduğu yoğunlaşma ve tekel oluşturma eğilimleri incelenmektedir. Sektörlere hakim olan sermaye grupları ve bu grupların enerji alt sektörlerindeki yatay ve dikey bütünleşme girişimleri irdelenmekte ve özel sermaye gruplarının sektörel hakimiyetleri değerlendirilmektedir.

Abstract: The statement analysis tendencies of concentration and monopolisation by private companies in Turkish sectors of electricity, natural gas, oil and LPG. The dominant capital groups of sectors, as well as their horizontal and vertical integration attempts in subsectors of energy, are analysed and sectoral dominance of private capital groups are evaluated.

Bildiri Sahibi / Lecturer: Dr. ŞİRİN GÜLCEN EREN

Bildiri Adı / Statement Title: GATS KAPSAMINDA ENERJİ HİZMET MÜZAKERELERİNİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ / INFLUENCE OF ENERGY SERVICE NEGOTIATIONS PURSUANT TO GATS ON TURKEY

Özgeçmiş: ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir Planlama Bölümü’nde 1987–1991 yılları arasında lisans, 1995 yılında yüksek lisans ve 2007 yılında doktora çalışmasını tamamladı. 1992 yılında ODTÜ Şehir Planlama Bölümü’nde asistanlık yaptı. 1994 yılında mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama (TAU) Genel Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. 1999 Doğu Marmara Depremleri sonrasındaki geçici ve kalıcı iskân çalışmalarında görev yaptı. Deprem yeniden yapılanma dış kredi ve hibelerin genel koordinasyonunu yürüttü. Anılan Daire Başkanlığında yabancı kaynaklı yaklaşık 385 milyon Dolarlık çeşitli kredi ve hibelerin genel koordinasyonunu ve/veya çalışmalarını yaptı. 2000–2001 yılları arasında Bakanlığın Avrupa Birliği ile İlişkiler Birimi’nin kurulmasında görev aldı. Bir süre bu birimin koordinatörlüğünü yaptı. 2001–2005 yılları arasında, Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma Merkezi (ATAUM)’nde Avrupa Birliği temel ve uzmanlık eğitimleri ile Sektörel İngilizce eğitimi aldı.2003-2006 yıllarında Uluslararası Kuruluşlar Şube Müdürü olarak görev yaptı. 2001-2006 yılları arasında, Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) ile Ulusal Düzenlemeler Çalışma Grubu (UDÇG) çalışmaları kapsamında mimarlık, mühendislik, müşavirlik ve müteahhitlik konularındaki tek ülke uzmanı olarak sektörel çalışmaları yürüttü. 2006–2008 yılları arasında, Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nde çalıştı. Halen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Belgelendirme ve Kayıt Dairesi Başkanlığı’nda Şube Müdürlüğü görevini sürdürmektedir. Ayrıca İmar Planı Yapımı Yeterlilik Belgesi Komisyonu başkanıdır. TMMOB Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası’nda aktif komisyon üyelikleri mevcuttur. Bugüne kadar çeşitli ulusal ve uluslararası bilimsel toplantı, panel veya oturumlara davetli misafir konuşmacı ya da danışman olarak katılım sağlamıştır. Çeşitli yayınları yanı sıra, İsrail Devlet Madalyası, Ankara Üniversitesi ATAUM Uzmanlık Kursu Birincilik Ödülü benzeri ödülleri ile çeşitli takdir veya teşekkür belgeleri bulunmaktadır. Doktora çalışması, Serhat Özyar 2008 yılı Genç Bilim İnsanı Ödülü’ne layık görüldü. Teknik ve Politeknik Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Derneği Başkanıdır.

CV: Eren accomplished her undergraduate, master and doctoral studies at Urban Planning Department of Architecture Faculty, METU, in 1991, 1995 and 2007, respectively. In 1992, she became assistant professor at Urban Planning Department in METU. In 1994, she began to work at now abolished General Directorate of Technical Research and Application (TAU) within Ministry of Public Works and Settlement. Eren rendered service during permanent and temporary settlement studies in the wake of Izmit Earthquake in 1999. She led general coordination of external loans and remittances regarding restructure after earthquake. In the abovementioned General Directorate, she carried out general coordination and/or related affairs with respect to various external loans and remittances worth around $385 millions. Between 2000 and 2001, Eren held office in course of foundation of Unit of Relations with European Union within Ministry. She remained as coordinator of the unit for a while. From 2001 to 2005, she received fundamental and expert training on European Union and Sectoral English education at European Community Research Centre of Ankara University (ATAUM). In 2003, she became International Institutions Department Manager, and remained at her post until 2006. Between 2001 and 2006, she continued her sectoral studies as the only national expert about architecture, engineering, consultancy and contracting within the scope of General Agreement of Trade in Services (GATS) and National Regulations Workgroup (UDÇG). Later on, until 2008, Eren worked at General Directorate of Disaster Affairs. Today, she is still Department Manager at Documentation and Registry Office within General Directorate of Vocational Services under Ministry of Environment and Urban Planning. Şirin Eren is an active commission member at Chambers of City Planners and Architects in TMMOB. She has hitherto participated into various national and international scientific meetings, panel or sessions as guest lecturer or consultant. Apart from several published works, she has received Israeli Order of Merit, Grand Prize at Course of Expertise in ATAUM, Ankara University and similar various certificates of merit. Her doctoral thesis is awarded Serhat Özyar Junior Scientist Prize back in 2008. She is the President of Technical and Polytechnic Research, Development and Application Association.

Özet: Hizmetler Ticareti Genel Anlaşması (GATS), Enerji hizmetleri, İkili görüşmeler, Çoklu talepler, Ulusal Taahütler, Ulusal Düzenlemeler.

Enerji hizmetleri, bugün, ekonominin temel etmenlerindedir. Enerji hizmetlerine her zaman ihtiyaç duyulmakta ve talep sürekli artmaktadır. Bir ülkenin enerji sektöründeki karlılığı ve rekabetçi fiyatlarındaki değişik enerji kaynaklarının varlığı; sermayenin dünya piyasasında rekabet edebilme yeteneğini sağlayan o ülkeye yatırım yapma gereği ve ekonomik gelişmişliğin belirleyicisi olarak gösterilmektedir. Enerji hizmetlerinin sermayenin istemleri yönünde kullanılmasının garantörü Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi hükümetlerarası örgütlerdir. Bu örgütler yanı sıra, hükümetler de sermayenin istemlerini gerçekleştirmek için yarışmaktadırlar. DTÖ'nün Hizmetler ticareti Genel Anlaşması (GATS) gibi Anlaşmalarıyla ülkeler taahhüt üstlendikleri enerji ile ilgili hizmetlerde serbestileri arttırmakta ve hatta Türkiye gibi ülkeler ulusal düzenlemeleriyle bu anlaşmalardan daha ileri serbestiler sağlayarak GATS'nı anlamsızlaştırmaktadırlar.

Doğal olaral uzun vadede Türkiye gibi ülkelerin doğal ve kültürel varlıkları yok edilmekte, yabancılara ulusal kaynakların sahipliği devredilmekte, ulusal faydalar gözardı edilmekte, dışa bağımlılık artmakta ve sosyo-kültürel farklılıklar oluşmaktadır. Bu kaynakların kamuya döndürülerek toplumsal refahın artttırılması yerine özelleştirmeyle ulusal veya uluslar arası sermayenin belirli bir kesimi güçlendirilmektedir. Sektörel ve kaynak zararlarının bertarafı için plan, politika oluşturulması veya mevzuat yazımı ise, hiç gündeme alınmamaktadır. Bu uygulamanın en ağır ve kısa vadeli sonucu mühendis, mimar ve şehir plancısı hizmet sunucularına, mal üreticilerine ve dolayısıyla ilgili sektörlerdeki tahribat nedeniyle ulusal pazara olmaktadır. Bu makalede; sözkonusu kısa vadeli sonuçları tartışabilmek için, ilk olarak, DTÖ Hizmetler Ticareti Genel Anlaşması (GATS) kapsamındaki enerji hizmetleri tanımları ve ilgili müzakereler aktarılacaktır. Ülkelerin Türkiye'den mühendislik, mimarlık, müteahhitlik ve müşavirlik sektörleri bazındaki hizmet serbestisi istemleri ikinci kısımda tanımlanacaktır. Enerji hizmetlerindeki GATS ülke pozisyonumuzun irdelemesi ve GATS ve ulusal düzenlemelerin belirtilen sektörlere etkilerinin eleştirel değerlendirmesi ise, son sonuç kısmında yer alacaktır.

Abstract: General Agreement on Trade in Services (GATS), Energy Services, Bilateral Negotiations, Multiple Demands, National Commitments, National Regulations.

Today, energy services are among principal factors in economy. The need for energy services is always present, and the demand gradually increases. Profitability of a country in energy sector, as well as presence of various energy resources within its competitive prices, points out the necessity of a sanction on this country which ensures competitiveness of capital in global market, and it is seen as a determinant of economic development level. Guarantors for usage of energy services pursuant to requests of capital are intergovernmental organisations such as World Trade Organisation (WTO). Apart from such organisations, governments are in a kind of race in order to answer the requests of capital. By means of WTO directed agreements such GATS, the countries increase freedom regarding their committed services on energy; however, countries like Turkey render GATS meaningless by dint of granting further freedoms than such agreements via national regulations.

In the nature of things, natural and cultural assets of such countries are destroyed in long-term, the ownership of national resources is handed over to foreigners, national interests are ruled out, external dependence increases, and socio-cultural differences appear. Instead of ameliorating national welfare through nationalisation of these resources, privatisation strengthens a certain part of national or international capital. As for elaboration of a plan and policy in order to eliminate sectoral and resource-related losses, such attempt is totally out of question. The heaviest and most short-term consequence of this application affects national market due to depredation regarding service providers for engineers, architects and urban planners, commodity manufacturers and related sectors. In hereby article, in order to discuss these short-term consequences, I will first of all relate energy services definitions within General Agreement on Trade in Services by WTO, as well as related negotiations. In part two, we will treat requests of freedom by foreign countries from Turkey regarding sectors of engineering, architecture, contracting and consultancy. The final chapter will comprise examination of Turkey’s position, as well as critical assessment of effects of GATS and national regulations on mentioned sectors.

Bildiri Sahibi / Lecturer: H. CANER ÖZDEMİR

Bildiri Adı / Statement Title: TÜRKİYE ENERJİ SEKTÖRÜNDE YENİ YAPILANMA ÖNERİLERİ / SUGGESTIONS ABOUT REORGANISATION OF TURKISH ENERGY SECTOR

Özgeçmiş: 1968 yılında Ankara’da doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra, 1986 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümüne girdi. Daha sonra, Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde lisansüstü eğitimini tamamladı. Halen, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde, doktora düzeyinde eğitim görmektedir.

Ayrıca 1993 yılından bu yana, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere, enerji sektöründe faaliyet gösteren çeşitli kamu kuruluşlarında, müteakip dönemlerde, görev yapmış olup; Dünya Enerji Konseyi-Türk Milli Komitesi ve TMMOB-MMO Enerji Çalışma Grubu üyesidir.



CV: Özdemir was born in Ankara in 1968. After getting through primary, secondary and high school in TED Ankara College, he entered Mechanical Engineering Department of Middle East Technical University in 1986. Later on, he completed post-graduate studies at Mechanical Engineering Department of Gazi University. Today, he still does his doctorate in Public Administration Department in Faculty of Political Sciences at Ankara University.

Besides, he has taken office in several public institutions in energy sector since 1993, first of all, in Ministry of Energy and National Resources; Özdemir is a member of World Energy Council – Turkish National Committee and MMO Energy Workgroup within TMMOB.



Özet: Bu çalışmada Türkiye Enerji Sektöründe, sözkonusu özelleştirmeler sonucu ortaya çıkan yapı ile enerji sektörü altındaki alanlardaki uygulamalar, ortaya konularak, oluşan ve/veya oluşması muhtemel riskler analiz edilecek olup; son bölümde sektörün yapılanması çeşitli öneriler ve değerlendirmelerde bulunulacaktır

Abstract: Hereby study will analyse the structure of Turkish energy sector in the wake of mentioned privatisations, and the applications in the sector, in order to evaluate present and/or possible risks. The final chapter will focus on certain suggestions and assessments on structuring of sector.

Bildiri Sahibi / Lecturer: UĞUR GÖNÜLALAN

Bildiri Adı / Statement Title: ÖZELLEŞTİRME VE ÖZERKLEŞTİRME, TÜRKİYE’DEKİ PETROL SEKTÖRÜNÜN KONUMU VE GELECEĞİ / PRIVATISATION AND DECENTRALISATION, POSITION AND FUTURE OF TURKISH OIL SECTOR

Not: Bu bildiri A.Uğur GÖNÜLALAN (Jeofizik Yüksek Mühendisi, TMMOB Yasa ve Yönetmelik Değişikliklerinin Takibi Çalışma Grubu ve JFMO Hukuk İşleri Komisyonu Başkanı), Necdet PAMİR ( Petrol Mühendisi, Enerji Uzmanı, TMMOB, PMO Enerji Komisyonu Başkanı) ve Hülya PEKER (Kimya Yüksek Mühendisi DEK-TMK Üyesi) tarafından ortak olarak hazırlanmıştır.



Note: This statement is commonly prepared by A. Uğur GÖNÜLALAN (Senior Geophysics Engineer, President of TMMOB Workgroup for Law and Regulations Amendments Follow-up, and President of JFMO-Chamber of Geophysics Engineers Legal Affairs Commission), Necdet PAMİR (Petroleum Engineer, Energy Expert, and President of TMMOB PMO-Chamber of Petroleum Engineers Energy Commission) and Hülya PEKER (Senior Chemical Engineer, DEK-TMK Member).

Özgeçmiş: 1952 yılında Gaziantep’te doğdu. 1976 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik-Jeoloji lisans, 1978 yılında Jeofizik Mühendisliği bölümünden Yüksek Jeofizik Mühendisi olarak mezun oldu. 1976-1978 yıllarında MTA Enstitüsünde çalıştı. 1978-1980 arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığında Jeofizik Mühendisi Asteğmen olarak askerliğini yaptı. Türkiye Jeofizikçiler Derneği, 1976 Yönetim Kurulu üyesi, 1990-1992, 1992-1994 yıllarında JFMO Yönetim Kurulu’nda II. Başkan, Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. TPAO bünyesinde çalışırken ABD, Avrupa, Afrika ve Türki Cumhuriyetleri’ndeki eğitim ve ortak projelerinde yer aldı. 1994-2002 yılları arasında Oda üyesi olarak TMMOB’da çeşitli komisyon üyeliklerinde bulundu. Ulusal ve uluslararası jeofizik ve petrol vb. çeşitli kongrelerin düzenlenmesinde başkan ve üye olarak görev yaptı. Dört dönem DPT 5 yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas (Enerji) komisyonlarında görev aldı. Balkan Jeofizik Birliği (BGS), SEG ve EAGE üyesiyim. 2002-2004, 2004-2006, 2006-2008 yılları arasında (toplam üç dönem) TMMOB JFMO Genel Başkanlığı, Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. 12 Mayıs 2009 tarihinden itibaren halen Madencilik Müşavir Mühendisleri Birliği (madenbir) Derneği Yönetim Kurulu üyesiyi. Ulusal ve uluslararası kongre, seminer ve sempozyumlarda jeofizik, jeotermal ve petrol aramacılığı üzerine hazırlanmış 28 adet sunumu ve yayını bulunmaktadır. 1980-2006 arasında Türkiye Petrolleri A.O.’da teknik ve idari yönetici kadrolarında görev yaptı, Ocak 2007’de emekli oldu. Bir enerji şirketinde danışman olarak çalıştı. Temmuz 2011’den bu yana serbest danışman olarak görev yapmaktadır.

CV: Gönülalan was born in Gaziantep in 1952. In 1976, he accomplished his undergraduate studies at Geophysics-Geology Department, and two years later, he graduated from Geophysics Engineering Department as Senior Engineer, both within Faculty of Science, Istanbul University. He worked in Mineral Research and Exploration Institute between 1976 and 1978. From 1978 to 1980, he served in the army as Geophysics Engineer Ensign within Air Forces Command. In 1976, he became Board member of Turkish Geophysicists Associations, Vice President and Member at JFMO Board in 1990-1992, 1992-1994. During his service under Turkish Petroleum Association (TPAO), he participated into training and common projects in USA, Europe, Africa and Turkic Republics. As of 1994, he was member of various commissions in TMMOB as Chamber member until 2002. He held office as president and member at organisation of many national and international congresses on geophysics, petroleum, etc. During four periods, he took part in 5-year Development Plan Specialisation Commissions (Energy) of State Planning Organisation. He is a member of Balkan Geophysical Society (BGS), SEG and EAGE. During periods of 2002-2004, 2004-2006, and 2006-2008, he served as Chairman and Board Chairman at TMMOB JFMO for three periods. As of 12 May 2009, he has been a Board Member at Mining Consultancy Engineers Association (madenbir). He has 28 presentations and publications on geophysics, geothermal and oil exploration at various national and international congresses, seminars and symposiums. Between 1980 and 2006, he held office in technical and administrative management staff of TPAO, before retiring in 2007. He consulted at an energy company. He has been an independent consultant as of July 2011.

Özet: Dünyada, XX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren ekonomik entegrasyon ve küreselleşme süreçlerinin gelişmesiyle birlikte ekonomide liberal düşünceler yeniden gündeme gelmiş ve özelleştirme kavramı dünya ekonomisini sarmıştır. Özelleştirme değişen dünya koşullarında toplumun ihtiyaçlarının daha iyi karşılanabilmesi için devletin yeniden yapılanması sürecinin önemli bir parçası olarak hemen tüm ülkelerin gündeminde bulunmaktadır. 1974’te Şili’de,1978’de Çin’de başlayan özelleştirme süreci 80’li yılların ikinci yarısında az gelişmiş ülkeleri, 90’lı yılların başında da Avrupa ülkelerini ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bir kısım Asya ülkelerini kapsayarak global bir şekil almış ve halen sürmektedir.

Bilindiği gibi özelleştirmede uygulanan modeller her ülkeye göre farklılık göstermektedir. Özelleştirme konusu ilk olarak 1963 ten sonra 5.beş yıllık kalkınma planında yer almış ve daha sonra hazırlanan kalkınma planlarında da kapsamlı bir şekilde yer verilmiştir. Özelleştirme uygulamaları ile Türkiye’nin dünya pazarına entegrasyonu, AB’ye ve Gümrük Birliğine girme amaçlarının gerçekleşmesine yardımcı olacağı savı ile aynı zamanda serbest piyasa şartlarının temin edilerek rekabet ortamının yaratılması, ekonomide verimliliğin artması, üretim masraflarının düşmesi de hedefler arasında yer almaktadır. Ülkemizde 1980’den sonra bu paralelde ekonomide radikal reformlar başlatılmış özelleştirmeye ilişkin ilk yasal düzenleme, 29.2.1984 tarih ve 2983 sayılı Kanun ile yapılmıştır. Özelleştirme ile ilgili yasal boşlukların zaman içerisinde belirginleşmesi ve genel yetki kanunları ile bu yetki kanunlarına dayanılarak çıkarılan KHK'lerin kargaşa yaratması ve Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararları sonucu özelleştirme kanununda çok sayıda düzenleme yapılması gereği ortaya çıkmıştır. Zaman içerisinde özelleştirme uygulamalarında karşılaşılan sorunların neticesinde oluşan hukuki boşluğun giderilmesi amacıyla 1994 yılında 4046 sayılı Kanun yürürlüğe girmiş olup halen yürürlüktedir ve Türkiye’de özelleştirme sürecinin düzenlenmesi bakımından önem taşımaktadır. Söz konusu kanunla ilgili de yakın zamana kadar yeni düzenlemeler ve değişiklikler yapılmıştır.

1985 yılından itibaren 2011 yılına kadar 270 kuruluştaki kamu hisseleri, 22 yarım kalmış tesis, 814 taşınmaz, 8 otoyol, 2 boğaz köprüsü, 114 Tesis, 6 Liman, şans oyunları lisans hakkı ile Araç Muayene İstasyonları özelleştirme kapsamına alınmıştır. Türkiye’de özellikle 2001 yılından sonra enerji sektöründe önemli bir yapısal reform süreci yaşanmış olup enerji piyasası; elektrik, doğalgaz ve petrol piyasası olarak üç kısımda izlenebilir. Enerji sektöründeki yapısal reform süreci 3 Mart 2001 tarihli 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun yürürlüğü girmesi ile başlamıştır. Bunu 02.05.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4646 Doğalgaz Piyasası Kanunu’nu takip etmiştir.

Bu iki kanun ile elektrik ve doğalgaz sektörlerinin yeniden yapılandırılarak, özelleşmelerin de tamamlanması ile beraber serbest bir piyasa yapısı oluşturulması hedeflenmiştir. Diğer taraftan, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Kanunu sırasıyla 20 Aralık 2003 ve 13 Mart 2005 tarihlerinde yürürlüğe girmiştir.

Bilindiği gibi, 1954 yılında 6327 sayılı özel hukuk hükümlerine tabi bir kanunla kamu adına, petrol ve doğalgaz arama, sondaj, üretim, rafineri ve pazarlama faaliyetlerini yürütmek üzere TPAO kurulmuştur. TPAO statüsünün verdiği imkanlarla çok sayıda bağlı ortaklık ve iştirakler kurmuştur. 2000 yılında TÜPRAŞ hisselerinin büyük bölümünün özelleştirilmesiyle yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda bugüne kadar yapılan en büyük halka arz gerçekleştirilmiştir. Yine 2000 yılı içerisinde POAŞ’ın % 51 oranındaki hissesinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi sonucunda bugüne kadar yapılan en önemli özelleştirme uygulamalarından biri gerçekleştirilmiş, 2002 yılında ise kalan kamu hisselerinin İMKB’de satışı sonucunda POAŞ’da bulunan kamu hisselerinin tamamı özelleştirilmiştir. TPAO’nun kurduğu kuruluşlardan İGSAŞ İstanbul Gübre San. A.Ş. ise 15 Nisan 2002’de TÜGSAŞ Türkiye Gübre San. A.Ş. bünyesinde birleştirilmiş ve özelleştirilmiştir. DİTAŞ Deniz İşletmeciliği A.Ş.’de bulunan %50.98 oranındaki hisselerin tamamı 21 Kasım 2002 tarihinde TÜPRAŞ’a devredilmiştir. Kısmen özelleştirme işlemi gerçekleştirilen Petrokimya Holding A.Ş. ÖİB’nın portföyündeki Şirketler arasında yer almaktadır. Dünyada devletler ülke çıkarlarını gözönünde bulundurarak, stratejik alanlarda özellikle enerji sektöründe devlet şirketi yapılanmalarını sürdürmektedirler. Bu çerçevede büyük petrol şirketlerinin önemli bir kısmı, entegre bir devlet şirketi olarak -Statoil Norveç), Japex(Japonya), Petrobras(Brezilya),Gazprom, Eni, Lukoil(Rusya) v.b. faaliyet göstermekte olup, dünya petrol ve gaz kaynaklarının kontrolü ve pazarlamasında önemli bir yere sahiptirler.

Türkiye doğusunda dünya petrol kaynaklarının %72’sine sahip ülkelere ve batıda ise tüketici ülkelere komşu konumundadır. Böyle bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin çok güçlü bir veya birkaç petrol şirketi olmalıdır. Hayati önemde stratejik bir madde olan petrolün aranmasından, üretimine, rafinajından, pazarlanmasına ve taşınmasına kadar pek çok alanda, 1983 yılına kadar entegre bir petrol şirketi olarak faaliyette bulunan TPAO, bugün yurtiçinde ve yurtdışında sadece arama, sondaj ve üretim faaliyetlerini gerçekleştiren bir petrol şirketi statüsündedir.

Türkiye’deki petrol arama ve üretim yatırımlarının büyük çoğunluğunu devlete herhangi bir yük getirmeksizin bugüne kadar tek başına TPAO belirlemiştir. Ülkemizde yer alan yerli sanayi kuruluşlarının bilgi, teknik ve ekonomik alanlarda yetersizliği ve taşıdığı riskler nedeniyle petrol aramalarına ilgileri az olmuştur. Ancak 2003 yılından itibaren petrol arama faaliyetlerine hızla katılan birçok yeni yerli şirket görmekteyiz. Bu şirketler başlangıç adımlarında milli petrol şirketinin teknik ve bilgi birikiminden yararlanmaktadırlar.

Bugünlerde TPAO’nun Türk Hava Yolları modeli dikkate alınarak %49 hissesinin halka arz edilmesi hususu gündeme gelmiştir. Bu çalışmada; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; TPAO’nun hem ekonomiye katkısı, hem de stratejik bir kaynak olan petrol sektöründe büyük bir yatırım şirketi oluşu ve THY‘nın ise hizmet sektöründe yer alan bir şirket olması dikkate alınarak durum tespiti yapılmaya çalışılmıştır.



Yüklə 289,7 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin