1957 sonlarında Türkiye ile Suriye arasında gerginliğin başladığı ve NATO ve Varşova Paktı ülkelerinde de kımıldanmaların olduğu dönemde İngiltere ve Amerikan dış politikasında oluşan anlayış Türkiye ile Kıbrıs konusunda gerginliğe düşmeme hususuna azami hassasiyet olmuştur.45 Bu durumda İngiliz politikası radikal bir değişime giderek Kıbrıs’ta hakimiyeti devredebileceğinin sinyallerini vermeye başlamış zira NATO’nun güneydoğu kanadında bir çatışmadan tüm NATO üyelerinin etkileneceği ve soğuk savaş koşullarında aşırı rekabette kendi aleyhlerine gelişmeler olabileceğinden çekinmişlerdir.
İngiliz Genelkurmayı tarafından adada İngiliz hakimiyetinde üslerin bulunmasının kendi menfaatleri için yeterli olacağını ve bunun adada çekişmeleri önleyebileceğini ve Kıbrıs gibi küçük stratejik menfaat için savaşmanın gerekli olmadığı vurgulanmıştır.46 Hatta İngiliz basını adanın taksim edileceğine dair iddialarda da bulunmuştur.47 Macmillan taksimin teknik olarak mümkün olduğunu ancak pek çok insanın yer değiştirmesi gerekli olduğundan uygulanmayacağını, Kıbrıs’ın kendileri için son zamanlardaki öneminin, NATO’daki sorumlulukları ve savunma gereklerinden kaynaklandığını da belirtmiştir.48
İngiliz politikasındaki bu değişim şöyle açıklanabilir; öncelikle, İngiltere’nin (Macmillan) de-colonizasyon politikası.49 Buradaki amaçlar, öncelikle asker, silah ve ekonomik olarak tasarruf sağlamak. İkinci olarak iç baskı ve çekişmelerden çekilmek. Üçüncü olarak uluslararası arenada İngiltere’nin insan haklarını ihlal ettiği iddiası ile İngiltere’nin prestij kaybetmesine fırsat vermemek. Zira Yunan hükümeti İngiltere’yi Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komitesi’ne şikayet etmişti.50
Selweyn Lloyd İngiltere’nin Kıbrıs’ta hakimiyeti Kıbrıslılara veya Türkiye ve Yunanistan’a bazı şartlarla devredileceğini Zorlu ile yaptığı toplantıda açıkça belirtmekle birlikte şu noktaları da vurgulamıştır:
Bizim üzerinde durduğumuz hususlardan birincisi, İngiliz hakimiyetinde üslerin kalması, ikincisi, Kıbrıs’ı Rus nüfuzundan korumak, üçüncüsü, adada mevcut ve adanın gelecekteki statüsü ile ilgili olarak Türkiye ve Yunanistan arasında bir antlaşma sağlanmalıdır.51
Bu gelişmeler olurken Kasım sonlarında adada Grivas yönetimindeki EOKA milisleri saldırılarını durdurmuşlar, bu taktiğin sebebi ise Birleşmiş Milletlerde Yunanistan’ın 1954’ten beri gündeme getirdiği Kıbrıs için self-determination tezi yerine şimdi bağımsızlık tezinin görüşmelerine başlanmasıdır. 4 Aralık 1958’te BM ilgili tarafların katılacağı bir konferans toplanmasını kararlaştırmıştır. Amerika ve İngiltere Yunanistan’ın tam bağımsızlık tezini olumlu bulmadıkları için BM’nin bu kararını memnuniyetle karşılamışlardır. ABD ve İngiltere’nin bağımsızlığa soğuk bakmalarının sebebi ise bağımsız ve zayıf bir Kıbrıs’ın Sovyet nüfuzuna kolayca girebileceği ihtimalidir. Bu yüzden İngiltere Kıbrıs meselesinde bağımsızlığın formülünü enosisden daha kötü olarak değerlendirmektedir. Bu şartlar altında İngiliz Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Türkiye ve Yunanistan arasında yapılacak ikili görüşmelerden olumlu sonuçlar almayı umduklarından görüşmeleri desteklemişlerdir. Birleşmiş Milletler kararının ertesi günü 5 Aralık’ta BM’deki İngiliz elçisi Zorlu ve Averof arasında bir toplantı ayarlamış ve bu süreç 18 Aralık’ta Paris’te NATO Bakanlar Toplantısı’nda İngiliz, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlarının katıldığı bir başka toplantı ile devam etmiştir.52
Bu toplantılarda İngilizler Türk ve Yunan tarafının adada İngiliz üslerinin devamını kabul edecekleri intibaını edinmişlerdir. Zorlu ve Averoff gayet iyimser bir havada Kıbrıs meselesinin çözümünün adadaki toplumlar ve Türk-Yunan ilişkilerini fevkalade etkileyeceği yönünde hem fikirdirler. Selwyn Lloyd da Londra’ya gönderdiği mesajda toplantıların son derece dostane bir atmosferde geçtiğini belirtmiştir.53
Üçlü toplantılarda tarafların tezlerine bakılacak olursa, Averoff bağımsızlık tezini gündeme getirince Lloyd derhal “İngiliz yönetiminin Kıbrıs’ın bağımsızlık fikri için komünizmi daima bir tehlike olarak gördüğünü”54 söylemiştir. Türk tarafının teklifleri ise Türk üssünün de olduğu federal bir yapıdır.55 Bununla birlikte Türk tarafı bazı garantilerle bağımsızlığı kabul edebileceği yönünde sinyaller de vermiştir. Dışişleri Bakanı Zorlu’nun ifadesiyle:
Türkler için adada önemli olan şeyler: Birincisi İngiliz varlığının devamı, ikincisi Türk-İngiliz dayanışması (Co-operation), üçüncüsü Türk Yunan dayanışması (Co-operation). Eğer üçüncü maddedeki hedef başarılamazsa İngilizler ve Türkler beraber gideceklerdir.56
Lloyd, Zorlu’nun Menderes ve Türk hükümeti tarafından tam desteklendiğini ve Türklerin Kıbrıs Türk toplumunu da kendi istedikleri istikamette yönlendirebileceklerini düşünmektedir. Averoff, Yunan hükümeti ve Karamanlis’in desteğini alabileceği ancak Kıbrıslı Rumları ikna etmelerinin aynı kolaylıkta olmayacağını ve Averoff’un da belirttiği üzere EOKA’yı iknanın Makarious’u ikna etmekten daha zor olduğunu vurgulamıştır.57 Lloyd ve Macmillan Kıbrıs meselesinde son gelişmelerden son derece memnun ve umutludurlar.58 İngilizlerin düşüncesine göre Türk ve Yunanlılar bir antlaşma sürecine girdiklerinde İngiltere konuya müdahil olmalıdır. Lloyd’un konu ile ilgili olarak;Kendisinin Zorlu’ya Averof’la görüşmesi sırasında Türk/İngiliz menfaatlerini koruyacağı konusunda güveninin tam olduğunu, eğer Türklerle Yunanlar anlaşırsa bu önemli bir ilerleme olur 59 şeklinde görüşleri mevcuttur.
1958 sonunda çözüm için ortam fevkalade müsaitti. Zira Türk hükümeti ve kamuoyu gibi Yunan hükümet ve kamuoyu, bu meseleden yorulmuş ve birazda sıkılmışlardı, BM ve NATO ülkeleri çözüm için destek veriyorlardı. İngilizler ulusal ve uluslararası arenada bu mesele yüzünden prestij kaybetmek istemiyordu. İngiliz-Türk ve Türk-Yunan ilişkileri daha iyi dönemlere kavuşabilirlerdi. Bütün bu olumlu konjonktürün etkisiyle görüşmeler bir sonraki yıl devam edilmek üzere sona ermiştir.
18-20 Ocak 1959’da Zorlu ve Averoff Paris’te yeniden buluşmuşlar ve Zorlu Büyükelçi Muharrem Birgi aracılığıyla İngiliz Dışişleri Bakanı Lloyd’u 21 Ocak 1959’da bilgilendirmiştir.60 Görüşmeler fevkalade pozitif bir ortamda devam etmiş, Kıbrıs’la ilgili olarak ulusal ve uluslararası sınırlamaların uygulanacağı ve üçlü garantörlük esasına dayalı bir yapıda antlaşma sağlanabilmişti. Bu gelişmelerden dolayı Lloyd, Birgi aracılığıyla Zorlu’ya teşekkür mesajı göndermiştir.61
Görüşmelerle ilgili gelişmeleri İngiliz tarafı devamlı olarak ABD yetkililerine de bildirmiştir. Bu süreçte Macmillan 16 Aralık’ta Dulles’e konu ile ilgili özel bir mesaj göndermiş, Dulles de 21 Ocak’ta62 cevap yazmış ve gelişmelerden memnuniyetini, özellikle NATO’nun güneydoğu kanadının güvenliği açısından önemini vurgulamıştır. Kıbrıs’taki İngiliz Valisi Foot da Kıbrıs’ta çözüme ulaşılmasını arzu ediyordu ve Kıbrıs’ta bağımsızlığın Kıbrıs’tan doğabilecek risklerin, mevcut ihtilaf ve çekişmelerden daha tehlikeli olmayacağına işaret etmiştir.63 Dikkat edilecek olursa bu dönemde Türk-İngiliz ilişkilerinin olumlu ve yakın olduğu ve politikalarının da uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. İngiltere Zorlu’nun gayretlerini desteklemektedir, aynı şekilde Türk tarafı da İngilizlere sinyal vermektedir. Bu cümleden Zorlu’ya atfen belirtilen “Kıbrıs antlaşması mümkündür. İngiliz menfaatlerine aykırı hiçbir şey yapmayacağız”,64 ifadesi durumu en iyi şekilde açıklamaktadır.
Yapılan bu görüşmeler Başbakanlar Karamanlis ve Menderes’in 5-11 Şubat 1959’da Zürih’te yapacakları görüşmelere zemin hazırlamıştır. Yoğun ve en üst düzey katılımla gerçekleşen görüşmelerden sonra antlaşmaya varıldığına dair Türk-Yunan ortak açıklaması 11 Şubat’ta yapılmıştır. İmzalanan protokol dört bölümden oluşmuştur:
1- Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Esas Yapısı
2- Garanti Antlaşması (Kurulacak olan Kıbrıs Cumhuriyeti ile, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan arasında)
3- İttifak Antlaşması (Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye ve Yunanistan arasında)
4- Centilmenlik Antlaşması (Türkiye ve Yunanistan).65
Bu antlaşmanın metinleri Türk ve Yunan tarafınca kamuoyuna tam olarak açıklanmamıştı. Zira bunlara üçüncü taraf olan İngiltere henüz resmen iştirak etmemişti. Bu yüzden Türk ve Yunan Başbakanları ülkelerine dönmüşken, Dışişleri Bakanları Zürih’ten direkt Londra’ya gitmiş ve İngiliz Dışişleri Bakanı Selwyn Lloyd’a yaptıkları görüşmelerle ilgili olarak görüşmüşlerdir. İngiliz tarafı Türk Yunan antlaşmasından dolayı memnuniyetini belirtmiş, Lloyd ise İngiliz üsleri konusunda ısrarcı olmuş, bu konuda zaten Türk ve Yunan tarafınca da üslerin İngiltere için stratejik öneminin bilindiği vurgulanarak fikir birliği sağlanmıştır. Ayrıca Kıbrıs halkının da ekonomik olarak üslerden faydalanacağı vurgulanmıştır.66 Türk Başbakanı Menderes, Macmillan’a bir mektup göndererek Zürih Antlaşması ile ilgili olumlu düşünceleri ile İngiliz tarafının yapıcı tutumunun önemini vurgulamıştır.67 Macmillan da verdiği cevapla Türk tarafının Kıbrıs meselesinin çözümü için iştirakinin fevkalade mühim ve büyük olduğunu belirtmiştir.68
Londra’da yapılacak olan konferans 17 Şubat tarihinde gerçekleştirilecekti. Aynı gün Karamanlis Londra’ya gelmiş, Menderes’in uçağı da aynı gün Londra’ya gelirken Gatwick Havaalanı yakınlarında yoğun sis yüzünden düşmüş, kazada, içlerinde Basın Yayın Bakanı Server Somuncuoğlu’nun da bulunduğu 12 kişi hayatını kaybetmiş, Menderes yaralı olarak kurtulmuş ve şok halinde Londra kliniğine kaldırılmıştır. Kraliçe, Menderes için başsağlığı mesajı göndermiş,69 bu üzücü durum konferansın gidişatını da etkilemiş ve Menderes toplantılara iştirak edememiştir. Macmillan ve Karamanlis, Menderes’i 19 Şubat’ta hastanede ziyaret etmişler ve antlaşmayı Menderes’e götürmüşler, o da metni hastanede imzalamıştır. Makarios, antlaşmayı imzalamakta gönülsüz davranmışsa da, Karamanlis sert bir ifade ile “Ben Kıbrıs’ı sana bir tepsi içerisinde veriyorum, ancak sen bunu reddediyorsun bu saçmalık” olarak değerlendirmiş, eğer Makarios Zürih Antlaşması’nı kabul etmezse Yunan desteğini kaybedeceğini açıkça belirtmiştir. Neticede Makarios durumu Rum delegasyonunda oya sunmuş ve oylama 27’ye 8 antlaşmaların kabulü şeklinde sonuçlanmış ve Makarios da antlaşmayı imzalamıştır.70 Antlaşmayı Kıbrıs Türk toplumu adına ise Dr. Fazıl Küçük imzalamıştır. Antlaşma metni 23 Şubat 1959’da basına verilmiştir.71
Zürih ve Londra Antlaşmalarına göre, Kıbrıs’ta Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın garantörlüğünde bağımsız bir cumhuriyet kurulacaktır. Devlette iki dil geçerli olacaktı. Kısaca, Başkan Rumlardan, başkan yardımcısı ise Türklerden olacak ve kendi toplumlarınca seçilecekti, Başkan ve yardımcısının veto hakları olacaktı, on bakandan üçü Türklerden olacaktı, Meclis’teki 50 temsilciden %70’i Rumlardan, %30’u Türklerden seçilecekti. Kamu kurumlarında da bu oran geçerli olacaktı. İki bin kişilik orduda ise oranlar %60 Rum, %40 Türkler şeklinde, polis veya jandarma teşkilatından en az birinin komutanı Türk olacaktı.72
Diplomatik olarak meselenin çözümünü müteakip, Kıbrıs’ta yeniden yapılanma hamlesine girişilmiş, ilk olarak acil durum (sıkıyönetim) kaldırılmış, kamplardan insanlar bırakılmış, af ilan edilmiş, Makarios’un kontrolünde EOKA’nın silahları toplatılmış ve Grivas adadan uzaklaştırılarak Atina’ya gönderilmiştir.73
Devlet işlerini düzenlemek üzere geçici olmak üzere bazı kurumlar oluşturulmuş ve 4 Mart 1959’da Cumhuriyet’e yetki devri konusunda geçiş dönemi komitesi çalışmalarına başlamıştır. Ayrıca antlaşmalarda halledilemeyen pek çok meselenin çözümü için oluşturulan komite de Londra’da çalışmalarını sürdürmüştür. Geçiş döneminde üzerinde en çok tartışılan konu ise adadaki İngiliz üslerinin alanı ve hakimiyeti meselesi olmuşsa da nihayet 99 mil karelik bir alanda uzlaşma sağlanmış ve nihayet Kıbrıs Cumhuriyeti 10 Ağustos 1960’ta ilan edilmiştir.
Sonuç olarak Kıbrıs meselesi, incelenen dönemde Türk-İngiliz ilişkilerini birinci derecede yönlendiren mesele olmuştur. Meselenin seyri ve gidişatı, ilişkilerin olumlu ya da gergin olması sonucunu doğurmuştur. İngilizler bu meselede Türkiye’nin de bulunmasını bizzat istemişlerdir. Türkiye açısından ise meseleye dahil olmak özellikle iki sebepten gerekli görülmüştür; bunlar, Türkiye’nin güvenliği açısından adanın stratejik önemi ile adada bulunan ve ada nüfusunun yaklaşık 1/4’ünü oluşturan Türk nüfusun can güvenliği ile hürriyetlerinin tesisi olarak değerlendirilebilir. Yunan tarafında ana hedef hep enosis olmakla birlikte konjonktür itibarıyla diğer seçenekler de uzun vadede enosisi gerçekleştirmeyi engel olmayacağından zaman zaman gündeme getirilmiştir. Bunlar bağımsızlık ve self-determination olarak belirtilebilir. Ayrıca Yunan tarafı BM nezdinde meseleyi devamlı gündeme getirmişse de istedikleri sonucu özellikle İngiltere ve ABD’nin etkisiyle elde edememişlerdir. İngiltere ve Türkiye’nin politikaları ve amaçları farklı olmakla birlikte sonuçta iki taraf da adanın enosisle birlikte tamamının Yunan hakimiyetine girmesini istemiyorlardı. Amerika ve İngiltere açısından mesele Kıbrıs’ta Sovyet nüfuzunun artması ve adanın bir Sovyet peyke olma ihtimali ile bölgede Kıbrıs meselesi yüzünden NATO’nun iki üyesi Türkiye ve Yunanistan’ın savaşması ihtimali ve bunun NATO’nun güneydoğu kanadının zayıflatması riski gibi hususlar önem taşıyordu.74 Türkiye’nin politikasında da bölgedeki Sovyet nüfuzunun artma riski, Türkiye’nin güvenliği açısından da fevkalade önemliydi. Bu ana sebeplerden ada ile ilgili Türk ve İngiliz politikaları birbiriyle çelişmemiştir. Netice itibarıyla 1959 yılı, hem Kıbrıs hem de Türk-İngiliz ilişkileri açısından fevkalade önemli olup Türk-Yunan ilişkileri açısından ‘Mucize (miracle)’ olarak değerlendirilmiştir.75 Bu dönemde Türk-İngiliz ilişkilerinde Türkiye’nin yeri, ana hatlarıyla, İngiltere’nin Orta Doğu politikaları, Kıbrıs ve stratejik imkanlar ile İngiltere’nin memnuniyetini belirttiği Türk hava sahasından geçiş hakları olarak ifade edilmiştir.76
1 Halil I. Salih, Cyprus; The Impact of Diverse Nationalism on a State, The University of Alabama, 1978, s. 3; Suat Bilge, “The Cyprus Conflict”, Turkey’s Foreign Policy in Transition 1950-1974, (eds) K. H. Karpat and contributors, E. J. Brill, Leiden 1975, ss. 135-187.
2 Thomas Ehrlich, Cyprus 1958-1967, Oxford University Press, London 1974, s. 1; Nancy Crawshaw, The Cyprus Revolt, An Accont of the Strugglefor Union with Greece, London 1978, s. 17.
3 Süha Bölükbaşı, The Superpowers and the Third World, Turkish-American Relations and Cyprus, University of Virginia, 1988, ss. 19-20.
4 Ahmet Gazioğlu, Kıbrıs’ta Türkler, (1570-1878), 308 Yıllık Türk Yönetimine Yeni Bir Bakış, Cyrep, Lefkoşa, 1994, s. 107.
5 Pierre Oberling, The Road to Bellapais, The Turkish Cypriot Exodus to Northern Cyprus, New York 1982, ss. 1-7.
6 Sir Harry Luke, Cyprus Under the Turks, 1571-1878, London, 1921, s. 15-16.
7 Daha fazla bilgi için bkz. Rıfat Uçarol, 1878 Kıbrıs Sorunu ve Osmanlı İngiliz Antlaşması (Adanın İngiltere’ye Devri), İst. Ün. Edb. Fakt. 1978.
8 Ayhan Evrensel, British Policy Towards Cyprus (1954-60), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Birmingham Üniversitesi-İngiltere, 1994, s. 4.
9 Salih, a.g.e., s. 5.
10 Bölükbaşı, a.g.e. s. 22.
11 Tözün Bahcheli, Greek-Turkish Relations Since 1955, London 1990, s. 32.
12 House of Commons Debates, Cols 505-507.
13 Elena Calandri “The Neglected Flank? NATO in the Mediterranean 1949-1956”, Securing Peace in Europe, (eds.), B. Heuser and R. Oneil, New York 1992, ss. 173-195.
14 David R. Devereux, The Formulation of British Defence Policy Towards the Middle East 1948-1956, London 1990, s. 167.
15 Jacob Abadi, Britain’s Withdrawal From the Middle East, 1947-1971, The Economic and Strategic Imperatives, Princeton 1982, s. 153.
16 Stavros Panteli, The Making of Modern Cyprus, from Obscurity to Statehood, Interworld Publications, New Barnet 1990, s. 151.
17 Dimitris Michalopoulos, “The 1950 Plebiscite In Cyprus”, Lecture Paper, At the Centre for Byzantine and Modern Greek Studies of Queens College (CUNY), 6 Mayıs 1982, New York, s. 6-7.
18 Bahcheli, a.g.e., s. 33.
19 Ahmet Gazioğlu, Enosis Çemberinde Türkler, İngiliz Yönetiminde Kıbrıs II (1878-1952) CYREP, Lefkoşe, 1996, s. 452.
20 Evrensel, a.g.e., s. 14.
21 Bölükbaşı, a.g.e., s. 26-27.
22 Evanthis Hatzivassiliou, “The Cyprus Question and Anglo-American Special Relationship, 1954-1958”, Intelligence Defence and Diplomacy, British Policy in the Post-War World, (eds.) R. J. Aldrich&M. F. Hopkins, Frank Cass, Essex 1994, ss. 149-169.
23 Bölükbaşı, a.g.e., s. 27-28.
24 Suat Bilge “Kıbrıs Uyuşmazlığı” içinde Olaylarla Türk Dış Politikası 1919-1990, (eds.) Mehmet Gönlübol ve Digerleri, Ankara 1993, s. 340-341.
25 Alexis Alexandris, The Greek Minority of İstanbul and Greek-Turkish Relations: 1918-1974, Center For Asia Minor Studies, Athens 1983, s. 252.
26 P. N. Vanezis, Makarios; Faith and Power, London 1971, s. 104.
27 Anthony Eden, The Memories of Anthony Eden. Full Circle, Cambridge 1960, s. 414.
28 C. M. Woodhouse, “Cyprus: The British Point of View”, Cyprus in Transition 1960-1985, (ed.) J. T. A. Koumoulides, London, 1986, ss. 82-94.
29 Evrensel, a.g.e., 31.
30 Sir Hugh Foot, A Start in Freedom, New York 1964, s. 159.
31 Bahcheli, a.g.e., s. 40.
32 Charles Foley (ed.), The Memories of general Grivas, London 1964, s. 138-140.
33 Salih, a.g.e., s. 12.
34 Oberling, a.g.e., s. 59.
35 Zeki Kuneralp, Sadece Diplomat, Hatırat, İstanbul, 1981, s. 113.
36 Bernard Burrows’dan (Ankara) FO (Selweyn Lloyd) (Dışişleri Bakanlığı’na-Londra), 17 Şubat 1959, FO-371/144739, RK 1011/1 (Türkiye ile ilgili 1958’e ait yıllık rapor).
37 Bernard Burrows’dan (Ankara) FO (Selweyn Lloyd) (Dışişleri Bakanlığı’na-Londra), 11 Haziran 1959, FO-371/144620, RGC-10344/21.
38 İngiliz Dışişleri Bakanlığı güney bölümünde görevli diplomat C. T. Crant tarafından yazılan görev notu, 5 Mart 1959, FO-371/144739.
39 Bernard Burrows’dan (Ankara) FO (Selweyn Lloyd) (Dışişleri Bakanlığı’na-Londra), 17 Şubat 1959, F=-371/144739, RK 1011/1 (Türkiye ile ilgili 1958’e ait yıllık rapor).
40 Roger Allen’dan (Atina) FO (Selweyn Lloyd) (Dışişleri Bakanlığı-Londra), 6 March 1959, FO-371/144611, RGC-10319-17.
41 Alistar Horne, Macmillan 1957-1986, London 1989, s. 102.
42 Horne, a.g.e., s. 102.
43 The Manchester Guardian, 10 Ekim 1958; The Times 10-11 Ekim 1958.
44 Fahir Armaoğlu “Amerikan Belgelerinde Kıbrıs Sorunu 1958-1959” Belleten, C: XL, Ankara 1997, ss. 745-782.
45 Evanthis Hatzivassiliou, a.g.m., ss. 149-169.
46 PREM-11/2628, 6 Şubat 1959 (Başbakanlık Dökümanları).
47 Daily Mail, 12 Aralık 1958.
48 PREM-11/2257, 18 Aralık 1958 (Başbakanlık Dökümanları).
49 R. F. Holland, ”The Imperial factorin British Strategies From Attlee to Macmillan, 1945-63”, Journal of Commonwealth History, C: 7 (2) Nanuary 1984, ss. 165-185l.
50 PREM-11/2258, 11 Kasım 1958.
51 Selwyn Lloyd’dan (Paris) FO (Dışişleri Bakanlığı), 18 Aralık 1958, Fo-371/136414, RGC 1077/1.
52 D. R. Thorpe, Selwyn Lloyd, London 1989, s. 285.
53 Selwyn Lloyd’dan (Paris) FO (Dışişleri Bakanlığı’na), 18 Aralık 1958, FO-371/136414, GC 1077/2.
54 Selwyn Lloyd’dan (Paris) FO (Dışişleri Bakanlığı’na), 18 Aralık 1958, FO-371/136414, GC 1077/8.
55 Ahmet C. Gazioğlu, Two Equal and Sovereign Peoles, A Documented Background to the Cyprus Problem and Concept of Partnership, Cyrep, Lefkoşe, 1997, s. 43.
56 Record of Meeting between Lloyd and Zorlu at the British Embassy, (Paris’de İngiliz elçiliğinde Lloyd ve Zorlu arasında yapılan toplantı tutanağı) Paris 16 Aralık 1958, FO-371/136414, GC 1077/3.
57 Selwyn Lloyd’dan (Paris) FO (Dışişleri Bakanlığı’na), 18 Aralık 1958, FO-371/136414, GC 1077/8.
58 Harold Macmillan, Riding the Storm, 1956-1959, London, 1971, s. 689-690.
59 Record of Meeting between Lloyd and Zorlu at the British Embassy, (Paris’te İngiliz elçiliğinde Lloyd ve Zorlu arasında yapılan toplantı tutanağı) Paris 16 Aralık 1958, FO-371/136414, GC 1077/3.
60 The Times, 22 Ocak 1959.
61 FO (Selwyn lloyd) dan B. Burrows (Ankara), 23 Ocak 1959, FO-371/144639, GC 1073/8.
62 Dışişleri Bakanlığı güney masasında görev notu, 29 Ocak 1959, FO-371/144629, GC 1051/16.
63 Hugh Foot’tan (Nicosia) CRO (Commenwealth İlşkiler Bakanlığı-Sir John Martin), FO-371/144632.
64 The Times, 24 Ocak 1959.
65 Selwyn Lloyd’dan Cabinet, 16 Şubat 1959, CAB-128/33 C. (59) 25, CAB-128/33 C. (59) 32.
66 Kuneralp, a.g.e., s. 117.
67 Mesajın tam metni için bkz. FO’dan Ankara’ya, 13 Şubat 1959, FO-371/144640, GC 1073/25.
68 Mesajın tam metni için bkz. FO’dan Ankara’ya, 13 Şubat 1959, FO-371/144640, GC 1073/25.
69 The Times, 18 Şubat 1959.
70 Salih, a.g.e., s. 15.
71 Antlaşmanın tam metni için bkz. London Press Service on Command 679, 11 Mart 1959, FO-371/144643, GC-1078/62.
72 Cmnd. 680 (1959), s. 11.
73 Cmnd. 680 (1959), s. 4-5.
74 Nasuh Uslu, Türk Amerikan İlişkilerinde Kıbrıs, Ankara 200, s. 35.
75 Burrows’tan FO (Dışişleri Bakanlığı), 17 Şubat 1959, FO-371/144739, RK 1011/1.
76 Burrows’tan FO (Dışişlerine) 26 Ocak 1960, FO-371/152030, RK 1011/1
Dostları ilə paylaş: |