Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu (ksk) 59. Dönem Toplantısı Raporu tariH


EK 2: KSK 59. Dönem Genel Tartışmalar Konuşma Metni



Yüklə 471,55 Kb.
səhifə17/23
tarix01.11.2017
ölçüsü471,55 Kb.
#25863
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   23

EK 2: KSK 59. Dönem Genel Tartışmalar Konuşma Metni


Saygıdeğer Başkan,

Değerli Delegeler,

Dünyanın dört bir tarafından benzer sorunları tecrübe eden kadınların daha adaletli bir toplumsal yaşam talebi ile yeniden bir araya geldiği ve Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 20. yılını kutladığı bu toplantıda sizlere hitap etmekten mutluluk duyuyorum.

Kadınların hak arayışı mücadelesinde uluslararası boyuttaki çabalarının önemli bir ürünü olan Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun, 20. yılında da Türkiye tarafından yürütülen politikalara ilham vermeyi sürdürdüğünü ifade etmek isterim.

Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadının toplumsal yaşamdaki konumunun güçlendirilmesi, kadınlara yönelik kalıp yargılarla mücadele ve kadınların daha adil bir toplumsal yaşamın mensubu olması için ülke olarak önemli mesafeler kat ettik. Özellikle kadın ve kız çocuklarının eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, kadınların işgücüne katılımın arttırılması ve kadınlara yönelik şiddetin sonlandırılmasını öncelikli hedeflerimiz olarak belirledik.

Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle ihtiyaç duyulan yasal zemini hazırladık. Anayasada ve temel yasalarımızda kadın erkek eşitliğini daha da kuvvetlendirdik. İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkeler arasında yer alarak ve ilk onaylayan ülke olarak, Sözleşmeye uygun yasaları ivedilikle yürürlüğe koyduk. Bunun yanında yasaların uygulamaya yansıtılması için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık ve gerekli idari tedbirleri aldık. 2014–2018 dönemini kapsayan 10. Kalkınma Planında iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması, kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılabilmesi amacıyla örgün ve yaygın eğitim yoluyla toplumsal bilinç düzeyinin yükseltilmesi çerçevesinde hedeflerimizi belirledik. Kadına yönelik şiddetle mücadele ve Pekin Eylem Platformu’nda yer alan sekiz kritik alanı kapsayacak ulusal eylem planlarını uyguladık. Eylem planlarının sürekliliğini sağlamak için güncelleme çalışmalarını sürdürmekteyiz.

Alınan yasal ve idari tedbirlerin uygulamaya tam olarak yansıtılmasında uygulayıcıların rolünü de göz önünde bulundurarak başta, polis, jandarma, sağlık çalışanları, din görevlileri, askeri personel, hakim ve savcılar olmak üzere kamu görevlilerine yönelik geniş çaplı bilinçlendirme faaliyetleri ve eğitimler düzenledik, düzenlemeye devam ediyoruz.

Ayrıca şiddet mağduru kadınlara yönelik hizmetlerde önemli artışlar kaydettik. 2011-2014 yılları arasındaki 4 yıllık süreçte, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı kadın konukevi sayısında %95’lik, kapasitesinde ise %151’lik artış sağladık. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’ni kurarak şiddet gören kadının tek kapı sistemi ile hizmet almasını mümkün kıldık. Bu sayıların arttırılması konusunda çabalarımızı sürdüreceğiz. Hizmet sunumundaki kalitenin arttırılması ve standartların geliştirilmesi için hali hazırda projeler yürütmekteyiz.

Tüm bunlara ek olarak, Türkiye ulusal yapısı içerisinde kadının insan haklarının korunması için başvuru mekanizmalarını arttırmıştır. Anayasa Mahkemesi, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, İnsan Hakları Kurumu ve Kamu Ombudsmanlığı kadınların yaşadıkları ihlallere ilişkin olarak başvurabilecekleri mekanizmalardır.

Bildiğiniz gibi yakın coğrafyamızda yaşanan çatışmalar nedeniyle yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalan kişilere Türkiye olarak açık kapı politikası yürütmekteyiz. Ülkemizde misafir ettiğimiz yaklaşık, 2 milyon kişiye kendi vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetleri sunmaya çalışıyoruz. Bunun gerektirdiği maliyeti ülke olarak tek başımıza üstlenmiş durumdayız. Bu soruna temelli bir çözüm üretilebilmesi için şu anda çatısı altında bulunduğumuz Birleşmiş Milletler teşkilatının daha etkin bir pozisyon alması gerekmektedir. Özellikle çatışma bölgelerinde yaşamaya ve çocuklarını yaşatmaya çalışan veya bir başka ülke toprağına sığınmak zorunda kalan kadınların sorunlarının diğer sorunlar kadar ilgiyi hak ettiğini belirtmek istiyoruz. Bu kadınların yaşama ve güvenlik haklarının, 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı ve Pekin Eylem Platformundaki Kadın ve Silahlı Çatışmalar başlığında yer aldığı gibi, acil çözüm gerektiren bu konunun diğer bütün haklardan daha öncelikli olarak ele alınması, savunulması ve korunması gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Saygıdeğer Başkan,

Değerli Delegeler,

Cinsiyetine, milliyetine, dinine, rengine, kültürüne bakılmaksızın bütün insanların doğuştan sahip oldukları haklarının aynı derecede önemli olduğu ve korunduğu bir dünyayı inşa edebilme dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.


EK 3: Takip Sonuçları ve Kanıtları İnşa Etmek: Toplumsal Cinsiyet İstatistikleri ve Göstergeleri Başlıklı Panel Türkiye Müdahalesi


Building evidence and monitoring results – gender equality statistics and indicators

Thank you madam moderator;

In our view, building gender statistics and setting its indicators, data collection and monitoring are an integral but mostly overlooked part of the efforts aimed at achieving gender equality. Specific data must be made available first, as a proof of the present circumstances, to remedy the gender inequalities in the social, economic, political and cultural life.

Allow me to talk briefly about two-way method for keeping statistics in Turkey. The first group of statistics is comprised of the sex-disaggregated data regarding health care, poverty, participation in the labor force and power and decision-making mechanisms, violence against women etc. obtained from the administrative records of the government agencies; while the second group covers the results of qualitative and quantitative researches conducted by the relevant authorities and issued by the Turkish Statistics Institute (TUIK) as official statistics. “The Gender Team” which was found in 2005 assigned within the Institute is responsible for coordination of the statistical work.

The concept of gender-responsive data goes beyond solely keeping data disaggregated by men and women and means developing gender sensitive methodologies to make the different living conditions and needs of men and women visible, as well.

“The National Research on Domestic Violence against Women in Turkey”, which was conducted twice in 2008 and 2014 revealed the prevalence of domestic violence nationwide, could be cited as a best practice. Comprised of qualitative and quantitative parts, the questionnaires and application method of the research were developed as a localized adaptation of the “Multi-Country Study on Women’s Health and Domestic Violence against Women” of the WHO in a gender responsive manner and with due regard to how delicate the matter of domestic violence is.

Article 11 of the Council of Europe Convention on preventing and combating violence against women and domestic violence also known as İstanbul Convention foresees data collection and research on cases of all forms of violence against women. As the first country to ratify the convention in her parliament, Turkey is working hard to meet the provisions of the convention.


Yüklə 471,55 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin