B) İbn-i Tabatabai’nin Kıyamı
Harun’un ölümü ve iki oğlu Emin’le Memun’un hükümet hususunda birbirleriyle çatışmasından dolayı Şiiler fırsatı ganimet bildiler. Alevi kıyamları da bu dönemde yükselişinin doruklarındaydı. Bu dönemde Alevilerin cephesinde Ebu’s-Seraya gibi kabiliyetli bir ordu komutanın bulunmasından dolayı Bağdat hariç Irak’ın tamamı, Hicaz, Yemen ve İran’ın güneyi Abbasiler’in elinden çıktı.2 Ebu’s-Seraya ordusu hangi orduyla karşılaşırsa onu altüst ediyor, ulaştığı her şehri fethediyordu. Kıyamından boynunun vurulmasına kadar geçen süre on ay olmadığı halde Ebu’s-Seraya’nın savaşlarında halife askerlerinden 200.000 kişinin öldürüldüğü söylenir. Hatta Osmanîlerin çoğunlukta olduğu Basra’da aleviler himaye altına alındı. Öyle ki Zeydu’n-Nar bu şehirde kıyam etti. Mekke’de ve Hicaz bölgelerinde Dibac lakaplı ve Emire’l-Müminin diye hitap edilen Muhammed b. Cafer kıyam etti. Yemen’de İbrahim b. Musa b. Cafer halifeye karşı ayaklandı. Medine’de Muhammed b. Süleyman b. Davut b. Hasan kıyam etti. Halkının çoğu Osmanîlere meyilli olan Vasıt’ta, Cafer b. Zeyd b. Ali ve yine Hüseyin b. İbrahim b. Hasan b. Ali kıyamı baş gösterdi. Medain’de Muhammed b. İsmail b. Muhammed kıyam etti. Özetle, Alevilerden birinin ya kendi kararıyla ya da halkın isteğiyle Abbasilere karşı ayaklanmadığı hiçbir yer yoktu. Hatta iş öyle bir yere vardı ki Emeviler ve Âl-i Mervan’la uyum içinde olmalarıyla meşhur olan Şam ve Beynu’n-Nehreyn ahalisi Ebu’s-Seraya’nın arkadaşı olan Muhammed b. Alevi’ye yöneldiler ve bir mektupta ona, fermanını bildiren habercisini beklediklerini yazdılar.1
C) Hasan b. Zeyd Hasani’nin Kıyamı (Taberistan Alevileri)
Hicri 250 yılında Müstain Abbasi’nin hilafeti döneminde önceleri Rey’de yaşayan Hasan b. Zeyd, Taberistan dolaylarında ayaklandı ve halkı Âl-i Muhammed’in rızasına davet etti. Taberistan ve Cürcan bölgelerini bir dizi çarpışmadan sonra ele geçirdi2 ve hicri 345 yılına kadar sürecek olan Taberistan Alevileri hükümetini kurdu.3
Hasan b. Zeyd yirmi yıllık hükümeti süresince birkaç defa Rey, Zencan ve Kazvin’e galip geldi. O kıyam ettiği yılda Muhammed b. Cafer ismindeki Alevilerden birini Rey’e gönderdi. Ancak kısa bir süre sonra Tahiriler tarafından yakalandı.4 Hicri 251 yılında Hüseyin b. Ahmet Alevi, Kazvin’de ayaklandı ve Tahirilerin memurlarını oradan çıkardı.5
Kardeşi Hüseyin b. Zeyd de bu günkü Tahran’ın kuzeyi olan Larican ve Kasran’a galip gelince onlardan kardeşi için biat aldı.6 Taberi’nin hicri 250 yılı olayları hakkında dediği gibi, “Taberistan hükümetine ilaveten Hemedan yakınlarına kadar Rey bölgesinin hükümeti de Hasan b. Zeyd’in elindeydi.”1
Hasan b. Zeyd’in hükümet sahasına yakın olan ve onun adına kıyamlar gerçekleştirilmiş, İran’ın kuzey bölgelerinin yanı sıra, Aleviler cesaretlenmiş, halkı etraflarında toplamış ve Irak,2 Şam3 ve Mısır’da4 da kıyamlar gerçekleştirmişlerdir. Bu durum Hasan b. Zeyd’in hicri 280 yılındaki vefatından sonra halefi olarak bıraktığı kardeşi Muhammed b. Zeyd’in hicri 280 yılına kadar orada hükmetmesine kadar sürdü. Sonunda da Samanilerin komutanı Muhammed b. Harun arasındaki savaşta şehit oldu.5
Hicri 287 yılında, Muhammed b. Zeyd’in şahadetinden sonra Utruş lakaplı Nasır Kebir, Gîlan bölgesinde, kıyam ederek halkı İslam’a davet etmiş ve orada on dört yıl hükmetmiştir.6 Daha sonra 301 yılında Taberistan’a geldi ve hükümeti ele geçirdi.7
D) Yahya b. Hüseyin’in Kıyamı (Yemen Zeydileri)
Hicri 288 yılında el-Hadi ile’l-Hak lakaplı Yahya b. Hüseyin Alevi Hicaz’da kıyam etti. Zeydiler etrafında toplandılar. O, bu yılda Yemenli kabilelerin yardımıyla Sana’ya girdi ve Zeydi İmam unvanıyla adına hutbe okudular. Her ne kadar o Yemen kabileleriyle çatışma içine girse de sonunda oranın yönetimini ele geçirmiş ve hükümetin başına geçmiştir. Hicri 297 yılında zehirlenme sonucu ölmüştür. Ondan, büyük Zeydi şahsiyetlerden biri unvanıyla bahsedilmiştir. O, ilmi açıdan da seçkin bir yere sahipti. Bu yüzden Yemen’deki Zeydi mezhebi onun adıyla meşhur olmuş ve Hadeviyye denmiştir.8 Zeydiyye’nin Yemen’deki İmamet ve hükümeti 1382 yılındaki Arap cumhuriyetçiliği hareketinin başarıya ulaşmasına kadar el-Hadi ile’l-Hakk’ın çocukları ve torunlarıyla süregelmiştir.1
On Altıncı Dersin Özeti
Zeydiler hicri ilk üç asırda Şiilerin büyük bir kısmını oluşturmaktaydı. Yeni hükümetlerin kurulmasıyla sonuçlanan düzenli kıyamlar gerçekleştirdiler. Zeydilerde imamet, Yahya b. Zeyd’den sonra İmam Hasan (a.s)’ın torunlarına geçmiştir. Bu yüzden her ne kadar bazıları Zeydi temeller üzere olmasalar da, onlar devamlı Zeydi kıyamların başında olmuşlardır. Alevi kıyamlarının yoğun olduğu zamanlardan biri Abbasi halifelerinden Mansur’un zamanında olmuş ve liderliğini de Muhammed Nefs üstlenmiştir. İkincisi de Memun zamanında Ebu’s-Seraya gibi ordu komutanın varlığından dolayı Alevilerin büyük başarılar kazanmış olmasıdır. Üçüncüsü, hicri 250 yılından sonra Taberistan Alevilerinin hükümet kurmasıdır. Artık Aleviler kıyam etme cesareti bulmuşlar ve değişik bölgelerde kıyamlar başlatmışlardır.
On Altıncı Ders Soruları -
Zeydiyye kıyamlarını açıklayın.
-
Muhammed Nefs-i Zekiyye’nin kıyamı hangi temeller üzeredir?
-
İbn-i Tabetaba kıyamı hangi zamanda vuku bulmuştur?
-
Taberistan Alevilerinin kıyamı hangi yıl gerçekleşmiştir?
ON YEDİNCİ DERS 2– Düzensiz Kıyamlar
Bu tür kıyamlar genellikle önceden planlanmadan ve ferdi kararlarla gerçekleşiyordu. Çoğunlukla da zalim halifelerin ve valilerin Alevilere yönelik zulümlerine karşı gerçekleştirilip, bunlara bir tepki niteliğindeydi. Bunların en önemlileri şunlardır:
A) Şehit Feh Kıyamı
Şehit Feh olarak meşhur olan Hüseyin b. Ali, Abbasi halifesi Hadi zamanında kıyam etti. Kıyamı, zamanın halifesinin Şiilere ve Alevilere yönelik haddinden fazla olan zulümlerine karşıdır. Yakubi şöyle der:
“Abbasi halifesi Musa Hadi, Talibiler hakkında araştırma yapıyordu. Onları çok korkutmuş, maaşlarını ve gelen hediyelerini kesmişti. Çeşitli bölgelere ve nahiyelere Talibilere zorluk çıkarmaları hususunda yazılar yazmıştı.”1
Hadi Abbasi Medine’de de Ömer’in torunlarından birini vali tayin etmişti. O, Talibilere çok zorluk çıkarıyor ve her gün teftiş ediyordu. Hüseyin b. Ali bu zulümlere karşı çıkmak adına baş kaldırmış ve Medine’de okunan ezanlarda “hayya âlâ hayri’l-amel” denmesini emretmiştir. Halktan Allah’ın kitabı ve Peygamber (s.a.a)’in sünneti üzere biat almış, onları Âl-i Muammed (s.a.a)’den seçilmiş bir şahsın liderliğine çağırmıştır. İmam Kazım (a.s) onun yöntemini beğenmiş ama “sen öldürüleceksin”2 buyurmuştur. Bu yüzden Zeydiler etrafından dağılmışlar ve o, beş yüz kişiden daha az bir sayıyla Süleyman b. ebi Cafer komutasındaki Abbasi ordusunun karşısında durmuş ve Mekke ve Medine arasındaki Feh isimli bir mahallede dostlarıyla birlikte şehit olmuştur.1
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Kerbela’dan sonra Feh’ten daha büyük ve elim bir musibet yoktur.”2
Genel olarak Muhammed b. Abdullah Nefs-i Zekiyye’nin haricinde Alevi kıyamlarının liderleri tam olarak kabul görmemişlerdir. İmami Şiiler ve Masum İmamlar (a.s)’ın ashabı bu kıyamların çoğunda yer almamışlardır.
Dostları ilə paylaş: |