4– Peygamber Hanedanının Fazilet ve Menkıbeleri
İkinci asırdan itibaren Şii şairler Emire’l-Müminin (a.s)’in fazilet ve menkıbeleri hakkında şiir okumaya başladılar. Bu yolla esas direği Hz. Ali (a.s)’nin imameti ve halefliği olan Şiilik mezhebini tanıtmaya, yaymaya çalışmışlardır. Ferezdak, Kumeyt Esedi, Himyeri, Süfyan b. Musab Abdi ve Dibil Huzai gibi büyük şairler bu işte öncü olmuşlardır.
Seyyit Himyeri ömrünü Emire’l-Müminin (a.s)’in menkıbelerini anlatmaya vakfetmişti. Kendi döneminde Ehl-i Beyt ekolünün en büyük tebliğcilerindendi. Bu yüzden Şiiler arasında son derece saygın biriydi. Ebu’l-Ferac İsfahani’nin naklettiğine göre Beni Haşim’i öven 2300 kaside okumuş ve Beni Haşim’i övmeyen, düşmanlarını kınamayan hiçbir şiiri bulunmamaktadır. Yine Ebu’l-Ferac İsfahani’nin dediğine göre, Seyyit A’meş olarak tanınan Süleyman b. Mehran’ın Kûfe’deki evine gider, ondan Emire’l-Müminin (a.s)’in faziletlerini dinler, yazar ve onları şiir haline getirirdi. İbn-i Mutezz şöyle diyor:
“Seyyit Himyeri Ali b. Ebi Talip’in bütün faziletlerini şiir haline getirmiştir. O, Âl-i Muhammed’in iyi bir şekilde anlatılmadığı toplantılardan çabuk sıkılırdı. Bir şahıs şöyle nakletmiştir: Amr b. Ala’ın yanında oturmuştuk. Seyyit Himyeri geldi. Biz ziraat, hurma gibi alışılmış meseleler hakkında konuşmaya dalmıştık. Seyyit gitmek için ayaklandı. Sebebini sorduğumuzdaysa bize şöyle cevap verdi:
Ben, Âl-i Muhammed’den
bir faziletin zikredilmediği toplantıda oturmaktan hoşlanmam.
Ahmet’in, Halefinin
ve evlatlarının adı anılmayan meclisler değersizdir.
Bir mecliste onları zikretmeyi unutan kimse
o meclisten kazançsız gider.1
Bir gün Kûfe emirlerinden biri ona bir atla bir miktar bağışta bulundu. Seyyit ata bindi, hediyeyi de alarak Kûfe’nin Kenase mahallesine geldi. Şiilere hitaben şöyle dedi:
“Ey Kûfeliler! Kim Ali b. Ebi Talip’in benim şiire dökmediğim bir faziletini söylerse bu at ve hediyeyi ona bağışlayacağım.”
İnsanlar her taraftan Emire’l-Müminin (a.s)’nin faziletlerini söylüyor, o da o fazilet hakkında okumuş olduğu şiiri hatırlatıyordu. Sonunda bir şahıs şöyle dedi:
“Bir gün Hz. Ali (a.s) evinden çıkmak üzere ayakkabılarını giymek istiyordu. Ayakkabılarından birini giydiği sırada bir kartal diğer ayakkabısını alarak göğe yükseldi ve oradan aşağı attı. Ayakkabı düşünce içinden bir yılan çıktı ve bir yarığa girdi. Böylece Ali (a.s) ayakkabısını giydi.”
Bu sırada Seyyit Himyeri bir müddet düşünceye daldı ve “Ben şimdiye kadar bunun hakkında şiir okumadım “dedi. At ve hediyeyi o adama bağışladı ve şu şiiri okudu:
Haberdar olun ey insanlar
Ebu’l-Hasan’ın ayakkabısında sırlar var.
Cinlerin düşmanlarından biri,
akılsızlar ve doğru yoldan sapmışlar zümresinden,
Ali (a.s)’nin ayakkabısında saklandı zehirlemek için Onu.
Atların üstünde giden, en üstün kişiyi,
Emire’l-Müminin Ebu Turab’ı
zehirlemek için.
Bu sırada kartallardan biri ya da ona benzeyen
bir kuş yılanın tepesine çöktü.
Böylece onun şerrini ve zehrini
Ebu’l-Hasan Ali (a.s)’den uzaklaştırdı.”1
Süfyan b. Musab Abdî ömrünü Emire’l-Müminin (a.s)’in menkıbelerini anlatmaya adamış şairlerdendir. Allame Emini, “Onun, Âl-i Muhammed (s.a.a)’in methinin haricinde okuduğu bir şiirini bulamadım” demiştir. Peygamber Hanedanının menkıbe ve faziletlerini İmam Sadık (a.s)’tan öğreniyor ve hemen şiire döküyordu.2
İbn-i Şehraşub İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğunu nakleder: “Ey Şia topluluğu! Çocuklarınıza Abdi’nin şiirlerini ezberletin. O Allah’ın dini üzeredir.”
5– Peygamber Hanedanı Düşmanlarını Hicvetme
Düşmanla mücadele etme yollarından biri de, modern dünyada kitle iletişim araçları sayesinde yaygın bir şekilde kullanılan tebliğ metodudur.
Geçmişte düşmanları şiir kalıbında hicvetme, etkisi en güçlü tebliğ şekliydi. Şii şairler de önderlerini savunmak için Ehl-i Beyt düşmanlarını hicvediyorlardı. Uygun ortamda birkaç mısra şiirle düşmanı bozguna uğratıyorlardı. Allah’a ve Resulü’ne düşman olan Muaviye, Velit b. Ukbe ve Amr b. As gibi şahıslar Beni Haşim ve Hz. Ali (a.s)’nin şairleri ve dostları tarafından defalarca hicvedilmişlerdir. Bir şair, adı açığa çıkmadan ve Emeviler tarafından takibe maruz kalmadan Yezit’in ölümünden sonra onu hicvederek Şiilerin kalbine su serpmiştir. O şöyle demiştir:
Ey Hevvarin de bulunan mezar insanların en kötüsünü aldın içine.”3
Beni Ümeyye hakkında yapılmış olan hicivlerin en iyisi Kumeyt b. Zeyd Esedi’nin onlar hakkındaki şu şiiridir:
“Kılıç ve kırbaçtan korksan da nerde olsalar
Beni Ümeyye’ye şöyle de,
Allah aç karar kılsın sizin doyurduğunuzu,
tok eylesin sizin zulmünüzden dolayı aç kalanı.
Haşimi olanın beğenilmiş siyasetiyle
hayatın baharı ümmetin olacaktır.”1
Dr. Şevki Dayf şöyle diyor:
“Irak, Horasan ve Hicaz’da Şialar, Kumeyt’in şiirlerini birbirlerine naklediyorlardı. Bu yüzden Emeviler ve onların Irak’taki valisi Yusuf b. Ömer Sakafî, Kumeyt’i ciddi bir tehlike olarak görüyorlardı.”2
Ebu’l-Ferac İsfafani Kumeyt hakkında şöyle demiştir:
“Büyük Şii şairi Kumeyt Esedi, Beni Ümeyye’nin baskıcı döneminde ne pahasına olursa olsun Hz. Ali (a.s)’nin düşmanı olan, Beni Ümeyye’ye gönül vermiş, Peygamber Hanedanına karşı şiir okuyan şairlere cevaplarını vermekten çekinmemiştir. Hekim b. Abbas Kelbî, Hz. Ali (a.s)’yi hicveden şairlerdendi ve Kahtanilerden sayılmaktaydı. Kumeyt güçlü bir şekilde ona hamle ederek şiirlerinde onu Kureyş büyükleri ve Adnanilerle karşı karşıya getirdi. Bu yolla onu hicvetti ve mağlup etti.3
Bazen de şairler isimlerini açığa vurmadan hükümet şairlerinin cevaplarını veriyor, onları hicvediyor ve eziyorlardı. Müstain hükümeti döneminde yaşamış olan Sait b. Hamit, Emire’l-Müminin ve Peygamber (s.a.a) hanedanına düşman olan şairlerdendir. O, çeşitli zamanlarda Şia şairler tarafından hicvedilmiştir. Yine bu dönemde yaşayan, Emire’l-Müminin (a.s)’in düşmanı ve Nasıbî olan şairlerden biri de Ali b. Cehm’dir. O, Şii şair Ali b. Muhammed b. Cafer Alevi tarafından hicvedilmiştir. O, Ali b. Cehm’in nesebini inkâr etmiş ve onun Same b. Leva’ya mensup oluşunun şüpheli olduğuna inanmıştır. Ebu’l-Esved Düelî, İbn-i Ziyad’ın hicvinde şöyle demiştir:
“Hüzünlü ve kederli olduğum bir halde diyorum ki,
Allah Ziyad oğullarının mülkünü yok etsin.
Semud ve Ad kavimlerini helak ettiği gibi onları hile
ve ihanetleri içinde helak etsin.”1
Seyyit Himyeri Şii olduğundan dolayı şahadetini kabul etmeyen Benî Abbas hâkimlerinden birinin hicvinde şöyle demiştir:
“Senin baban Peygamber (s.a.a)’in koyununun hırsızı,
annense Ebi Cühder’in kızıdır!
Bizse senin isteğinin bu olmasına rağmen delalet
ve sapıklıkta olmayacağız.”2
Ebu Nüeym Dakikî hicri üçüncü asır şairlerindendir. Abbasi devlet büyüklerini şiirleriyle hicvetmiş, mürtekip oldukları kötülükleri dile getirmiştir. Sonunda Abbasiler’in Türk komutanlarından Müflih adındaki biri tarafından katledilmiştir.3
Dostları ilə paylaş: |