Biz bu araştırmamızda kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerimde yer alan temsilleri çeşitli yönleriyle ele alıp, bu konuda bilgi vermeye çalışacağız


-Ölüm Korkusuyla Parmaklarını Kulaklarına Tıkayanlar



Yüklə 0,74 Mb.
səhifə10/41
tarix02.11.2017
ölçüsü0,74 Mb.
#27821
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   41

4-Ölüm Korkusuyla Parmaklarını Kulaklarına Tıkayanlar


“Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve yıldırımlar bulunan yağmur(a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır. 20. (O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.(Bakara,2/19-20)

Bu temsil,Teşbihi mürekkep olduğu gibi, müfret bir temsil kabilinden de sayılabilir. Bu temsil münafıkları içinde bulunduğu şaşkınlık, ızdırap, telaş,korku ve endişeyi adeta resmetmektedir. Bu temsilde Yüce Allah , Kafir ve münafıkların şaşkınlık, ızdırap, telaş,korku,dehşet ve endişeli hallerini; içerisinde şiddetli gök gürültüsü, şimşek,, yıldırım ve korkular bulunan sağanak halindeki yağmura tutulmuş, kimselerin haline benzetiyor.Kur’an o kadar müthiş mânâ,temsil ve tasvir yoğunluğu yığıyor ki,kelimeler hangisini yetişeceğini şaşıyor. Bu ayetlerde ki meselin faydası kafir ve münafıkların tam ihlasla iman edip, kararlılıkla iman eden Müminlere katılarak bu dehşetli ve sıkıntılı hallerden kurtulmalarına bir teşvik etmektir. 182

Bu temsilde kuvvetli yağmur,İslam dinine, karanlıklar kafirlerin şüphesine, gök gürültüsü ve şimşek dindeki vaad ve vaide, yıldırımlar, Müslümanlardan münafıklara gelen korku, bela ve fitnelere işaret eder.183 Kur’an’ın şimşek gibi parlak olan hükümleri münafıkların gözlerini kör edecek derecede rahatsız etmekte, nefislerine ağır gelmektedir.184

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır diyor ki: “Yahut o münafıkların hali bir yağmur kıssasına, diğer ifadeyle yağmura tutulanlar kıssasına benzer ki, semanın her tarafından "bardaktan dökülür gibi" boşanmış kuvvetli bir yağmur, onda türlü türlü karanlıklar var. Gece karanlığı, kara yağmur bulutu dünyayı kaplamış, yağmurun yoğunluğu da bunlara eklenmiş, insanın içini sıkıyor mu sıkıyor; göz, gönül kararıyor mu kararıyor. Şu halde karanlıklar katmerlenmiş, iç dış zifiri karanlık, bundan başka dehşetli bir gök gürültüsü, titretici bir patlayışı, gürleyişi var ki, beyinlerde çatlıyor, ufuklarda gürlüyor, bir de şimşek, şimşek çakışı. Çakıp şakıdıkça, parlayıp yıldızlar ortaya çıkınca bir ümit ışığı gibi karanlıkları yarıyor, yürekleri ağza getiren bir halecan (yürek çarpıntısı) veriyor. Bunlara tutulanlar parlayarak geldiği için yıldırım, çarptığını mahvettiği için sâika (ve çoğulunda savâık) denilen, gözlere şimşek, kulaklara gök gürültüsü halinde gelen, ucu nereye dokunursa yok eden, insanı ve hayvanı bir anda mahveden, madenleri eriten, demiri mıknatıslayan, mıknatısların kutuplarını alt üst eden, özetle (es-Savâık) denilince her türlü felaket ve yok ediciliği ile bilinen o âteşîn kamçılardan, o dehşetli kıvılcımlardan, yıldırımlardan parmaklarını kulaklarına tıkıyorlar, bunu da ölüm korkusuyla, ölümden sakınmak için yapıyorlar. Fakat kulak tıkamak neye yarar, korkunun ecele faydası ne? Allah bütün kâfirleri her taraflarından, içlerinden, dışlarından, dünyalarından, ahiretlerinden kuşatmıştır”185

. Şüphesiz Allah (c.c.), yaptıklarına karşılık bir ceza olmak üzere onları dünyada; hakkı duydukları halde onu anlayamayan, gördükleri halde basiretleri köreldiği için idrak edemeyen kimselerden kılmaya ve böylece şüphe, şirk küfür ve nifak karanlığında bırakmaya, ahirette de cehennemin en alt tabakasında can yakıcı bir azaba uğratmaya kadirdir186

5-Yayılmış Döşek ve Kubbemsi Tavan


O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de (kubbemsi) bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla, size besin olsun diye (yerden) çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah'a şirk koşmayın.”(Bakara 2/22)

Döşek insanlar için bir rahatlık yeri olduğu gibi, arz da içinde Allah’ın insanlar için yaratmış olduğu ürünler,hayvanlar, bitkiler vb. gibi şeylerle elde edilen konfor dolayısıyla insanlar için bir yatağa benzetilmiştir. Evvela bu döşek hazırlanmış sonra da insan bu döşek üzerinde doğmuştur.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır diyor ki: “O, öyle lütufkâr bir yaratıcıdır ki şu altınızdaki yeri size bir döşek yapmış, sizi orada yaratmış, yetiştirmiş, üzerinde her türlü rahatınızın sebeplerini temin etmiş yatıp kalkıyor, uyuyup uyanıyor, dayanıp oturuyorsunuz, o altınızdan alınıvermiş olsa nerede karar ederdiniz? Kâşânelere yığdığınız kaba döşekler neye yarardı? İşte yeryüzü size böyle bir döşek başınız üstündeki süslenmiş gök kubbeyi de bu döşeği ihtiva eden büyük, muhteşem bir bina yapmış. İnsan olup da bu bina içinde o döşeğe kurulmayan var mıdır? Bu binanın yanında fakirlerin imrendiği, zenginlerin gururlandığı diğer binaların, konakların, sarayların ne önemi olabilir? Büyük, küçük, zengin, fakir sizin hepiniz aynı hanede oturan ve bir döşekte yatan bir aile değil misiniz? Kimin binasında, kimin döşeğinde yattığınızı düşünürseniz, hangi Mevlâ'nın kulu olduğunuzu ve olmanız gerektiğini bilirsiniz.”187

Atmosfer tabakası, portakalın kabuğunun portakalı sarması gibi dünyayı çevrelemektedir. Bu ayette İ’ caz delillerinden bir cüz vardır. Yer küresini çevreleyen ilk kısımda çeşitli hava tabakaları bulunur. Bu tabakalar, evrenin muhtelif yerlerinden gelen zararlı ışınlardan dünyayı korur. Sadece dünyadaki hayat için faydalı olanları geçirirler. Binaenaleyh bunlar tavan veya gölgelik durumundadırlar. İşte bulut ve yağmur da göğün bu tabakasında meydana gelir.188

Mevdudi diyor ki: “Kur'an bu noktayı sık sık vurgular. Çünkü Allah'a ortak koşmayı, dünyadaki tüm kötülüklerin kökeni olarak kabul eder. Bu nedenle Allah'a bağlılıkta, itaatte veya ibadette ortak koşmak üzere, bir kişinin, bir kavmin veya bir taşın putlaştırılmasına izin vermez. Bu yüzden, Allah'ı tüm insanlığın ve hayatın devamını sağlayan, her şeyin yaratıcısı olarak kabul eden insanları, yalnızca kendine boyun eğmeye davet eder.189

Rabbiniz olan Allah, yeryüzünü yuvarlak olmasına rağmen açılmış bir yaygı gibi yaparak sizlerin içinde rahatlıkla dolaşabileceğiniz, ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz, göğü de yıldızlar, göktaşları, gezegenler, zararlı ışınlar vb. şeylerden korunabileceğiniz şekilde yarattı. Ayrıca gökteki bulutlardan yağmur indirip bununla size ve hayvanlarınıza rızık olmak üzere yerden çeşitli sebze, meyve ve ürünler çıkarttı. Bütün bunları bildiğiniz halde Allah’la birlikte taş, ağaç, güneş, ay, resul, şeyh, cin, yıldız, melek veya başka varlıklara ibadet ederek bu varlıkları Allah’a denk tutmayın, Allah’a ait hak, yetki ve sıfatlardan herhangi birini Allah’tan başkasına veya Allah ile beraber bir başkasına vermeyin! Aksi taktirde Allah’a şirk koşmuş olursunuz.



Yüklə 0,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   41




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin