Biz bu araştırmamızda kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerimde yer alan temsilleri çeşitli yönleriyle ele alıp, bu konuda bilgi vermeye çalışacağız



Yüklə 0,74 Mb.
səhifə26/41
tarix02.11.2017
ölçüsü0,74 Mb.
#27821
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   41

71-Savrulan Çöp Kırıntıları


Onlara şunu da misal göster: Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkisi (önce gelişip) birbirine karışmış; arkasından rüzgârın savurduğu çerçöp haline gelmiştir. Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir. Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır(.Kehf:18/45,46)

Allah Teala, bu ayetteki teşbih ile dünya hayatının geçiciliğini, ibret nazarıyla bakan insanın, bir bitkide dahi kendi hayatının başlama, gelişme ve tükenip son bulma safhalarını açık bir şekilde görebileceğini belirttikten sonra, insana yaraşanın, dünyanın geçici ziynetlerine aldanmak yerine, kısa süren dünya hayatında yapacağı iyi işlerle ebedi saadete erişmek olduğuna böyle işaret etmektedir.Ayette Dünya’nın parlaklığı ve bunun ardından helak ve faniliğinin gelmesi; bitkilerin haline benzetilmiştir. Önce yeşil, sonra sararıyor, sonrada rüzgarlar onu uçuruyor. 308


72-Mürekkep Dolu Deryalar


De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir”.(Kehf:18/109)

Bu ayeti kerimede Allah’ın ilminin genişliği temsili olarak anlatılmaktadır. Ayette Allah’ın sözlerinden maksat, O’nun ilim ve hikmetidir. Allah Teala’nın ilim ve hikmeti sonsuz ve sınırsız; denizler ise, çokluğuna rağmen, sonlu ve sınırlıdır. Şu halde, Allah’ın ilim ve hikmetini yazmak için mürekkep olarak, deryaların dahi kifayetsiz geleceği aşikardır. 309

Bu manada bir diğer ayeti kerime de şudur: “Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz katılarak (mürekkep olsa) yine Allah'ın sözleri (yazmakla) tükenmez. Şüphe yok ki Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir.”310

73-Alevlenen Saç


(Bu,) Rabbinin, Zekeriyya kuluna rahmetinin anılmasıdır. 3. Hani o, gizli bir sesle Rabbine niyaz etmişti. Rabbim! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, Baş bembeyaz alev aldı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.” (Meryem, 19/2-4)

Ayet, Hz. Zekeriya’nın Cenab-ı Hakk’a hazin yalvarışından bir bölümdür. “Baş bembeyaz alev aldı” kısmı bir istiaredir. Bu ifade de ihtiyarlık dolayısıyla saçındaki beyazın her tarafa ilerleyişi, ateşin intişarıyla anlatılmıştır.311


74-Arz Beşiği


“O, yeri size beşik yapan ve onda size yollar açan, gökten de su indirendir. Onunla biz çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık”.(Taha: 20/53)

Beşiğin çocuk için rahat yeri olması gibi; arz da içindeki konfor dolayısıyla insanlar için bir beşiğe benzetilmiştir. 312


75-Biçilmiş Ot ve Sönmüş Kül Yığını


Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider”. (Enbiya :21/15)

Bu ayeti kerimede dünyada ömürlerini küfür ve zulümle geçiren insanların dünyadan âhirete geçişleri; olgunlaştıktan sonra sökülüp işe yaramaz bir kül yığını haline gelen kalıntılara benzetilmiştir. Bunun anlamı şudur: Allah onları hem biçilmiş bir ot hem de alevi sönmüş ateş özelliklerini taşıdıklarından dolayı bunlara benzetmiştir.Nasıl ki yanan bir ateş sönünceye kadar içinde var olan odun ve benzeri şeyleri yakmaya devam eder ve nihayetinde de söner. Bunlarda canlılık özellikleri kaybolup, kuru bir ot oluncaya kadar azap edileceklerdir. İşte bu şekilde yüce Allah insanları uyarmakta ve ibret almaları için bu temsilleri getirmektedir.313


76-Sarhoş Olmadıkları Halde Sarhoş Gibi Görünenler


Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet vaktinin depremi müthiş bir şeydir Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğu unutur, her gebe kadın çocuğunu düşürür. İnsanları da sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allah'ın azabı çok dehşetlidir!” (Hac:22/1,2)

Bu ayeti kerimede Yüce Allah Kıyamet sahnesini çok korkunç bir şekilde ve insanları can damarından vuran ifadelerle tasvir ve temsil etmektedir. Çünkü insanlarda var olan en büyük dürtü annelik dürtüsüdür. Bir olay ki evladı anneye bıraktırıyorsa gerçekten bu müthiş bir olaydır. İşte kıyamet sahnesi de bunlardan bir tanesidir. Bu ayette kendi nefsani duygularının peşine takılıp da her türlü kutsal değeri unutan veya inkar eden insanlar uyarılmaktadır. Ve şu görünen mükemmel düzeni kuran Yüce Yaratan’ın bir gün bu düzeni bozacağı, azabının ise nankörler hakkında pek şiddetli olacağı ağır bir ifade ile vurgulanmaktadır.

Korkunç dehşet birden bire sarı veriyor insanı ve Her şeyi unutuyor. Yakın tarihte yaşadığımız Tusunami felaketi misali aklının bile tahayyül edemediği şeyler bir anda başına geliyor. Bu öyle korkunç öyle büyük bir dehşet ki kelimelerle ifade etmek imkansız. Sadece insan ruhundaki tesirleriyle anlaşılabilir: Emzirdiklerini unutan analar, çocuğunu düşüren hamile kadınlar ve sarhoş olmadıkları halde sarhoşmuş gibi görünen insanlar. Bir anne memesi ağzındaki yavruyu neden unutur? Ancak düşünce ve idrakten eser bırakmayan korku ve dehşetten ve Allah’ın azabının çok çetin olmasındandır.314 Hayat sahnesinde her an milyonlarca kıyamet sahnesi yaşanmaktadır. Kainat bünyesinde bir hiç denecek kadar küçük bir yer tutan insan vücudunda her an binlerce kıyamet yaşanmaktadır.

77-İnsanın Yaratılışı ve Yeniden Dirilme


Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.(Hac,22/5)

Allah Teala bu ayette, öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkar edenlere karşı, insanın yaratılışının seyrini veciz bir şekilde tasvir ederek temsili bir yolla yeniden dirilmeye benzetmiştir. Burada insanın nutfe, yani sperma halinden başlayarak dünyaya gelişine kadarki bu oluşumu açıklanmıştır. 315

“Alaka” kelimesi Arapça’da “ilişik, ilişki, kulp, sülük, tutunmak, yakalanmak, donmuş kan” gibi manalarda kullanılmaktadır. İnsanın oluşumunda kullanılan “alaka” kadının, sperm tarafından aşılanmış ve rahme yerleşmiş yumurtasıdır.316


Yüklə 0,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   41




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin