Şüphelinin çalıştığı Reina isimli işyerinde kullandığı bilgisayarmda ve flaş diskinde Lobi ERGENEKON yazılı belgenin bulunduğu, yine burada birçok kişiye ait özgeçmiş raporlarının bulunduğu, cerkez ethem lakaplı emekli bir askerle alakalı internetten alman yazıların bulunduğu. Andıç başlıklı güçlü eylem planı yazan KKK ya ait belgenin bulunduğu. Şifreli dosyalarda dönemin Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK le alakalı istihbari bilgi notlarının olduğu. IRAK YAKINA GELDİ BAKAR KÖRLER GÖRSÜN DİYE başlıklı yazı ve DEĞERLİ MİSAFİRLER BAŞLIKLI yazıların olduğu, dosyaların şifresinin de OPERASYON olduğu teknik inceleme raporundan anlaşıldığı. DEĞERLİ MİSAFİRLER başlıklı yazı içeriğinden örgütsel toplantılarda yapıldığı anlaşılan konuşmalara ait olduğu ve içerik olarak ERGENEKON dökümanmdaki görüşlerle örtüştüğü.
e-Diğer şüpheliler ve tanık beyanları
ALİ YİĞİT emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Mehmet DEMİRTAŞ benim dayım olur. Oktay YILDIRIM' ı ilk defa dayıma ait olan ve şu an yıkılmış olan Ümraniye ilçesinde LPG istasyonunda 4 sene kadar önce , tahminen 2003 Mayıs Haziran aylarında gördüm. Ben LPG istasyonunda otururken Oktay YILDIRIM istasyona geldi ve direk olarak müdüriyet odasına girmişti. Ben de bu durumu diğer dayım olan Osman DEMİRTAŞ' a söyledim. Osman dayımda bana o şahsın Mehmet dayımın komutanı olduğunu söylemişti." şeklinde beyanının bulunduğu,
ALİ YİĞİT Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu şüpheli ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "Oktay Yıldırım isimli şahsı da yaklaşık 4 sene önce dayım vasıtası ile tanıdım. Osman dayım bana Oktay Yıldınm'm Mehmet dayımın komutanı olduğunu söylemişti. 2003 yılı Mayıs ayından 2004 yılı Mayıs ayına kadar Ümraniye ilçesinde şuan yıkılmış olan LPG istasyonunun yıkama bölümünde çalıştım. Oktay Yıldırım da sürekli buraya dayım Mehmet Demirtaş 'ı görmeye gelirdi. " . şeklinde beyanının bulunduğu,
Ali YİĞİT (22.06.2007 tarihli müşteki olarak alman ifadesinde"i?eft tutuklandığım gün, diğer şüpheliler MEHMET DEMİRTAŞ ve OKTAY YILDIRIM ile birlikte Bayrampaşa Cezaevine götürüldük. Cezaevinde ben ve diğer şahıslar ayrı ayrı karantinalara alındık. Ancak, lavaboya gittiğim sırada oraya gelen OKTAY YILDIRIM isimli şahıs, bana hitaben" ben burada kaldığım süre içerisinde, sen veya oğlunun, ailenin rahat yaşayabileceğinizi zannediyor musun? Onları öldürmek bana kalmaz, dışarıdakiler zaten o işi halledecekler" dedi. Ben korktuğum için sesimi çıkartamadım
Daha sonra karantinanın kapısı açıldı. OKTAY YILDIRIM ve MEHMET DEMİRTAŞ cezaevi müdürüne söyleyip beni yanlarına almak istemişler. Bunun üzerine cezaevi müdürünün izniyle, üçümüz bir ar ada karantinada kalmaya başladık. OKTAY YILDIRIM bir kağıda birtakım ifadeler yazmış, bana bu kağıdı vererek "burada yazan ifadeleri 40 sefer yazıp ezberleyeceksin ve mahkemede bu şekilde ifade vereceksin" diyerek baskı yapmaya başladı. Ben de korktuğum için bu durumu kabul ettim. Bana o kağıtta yazılanları güzel bir yazı ile yazarak altına da hiçbir Maskı altında kalmadan o sözleri
yazdığımı beyan etmemi söyledi. Bunun üzerine ben de bu şekilde yazdım ve kağıda parmak izimi bastırdı. Bunun için baş parmağımı pilot kalemle karalayıp mürekkep haline getirdiler.
Ben onların dediğini yaptığım için bana çok iyi davranmaya başladılar. Ben onların dediği şekilde bana verilen kağıtta yazılan şeyleri ezberliyordum. Bana verilen kağıtta özetle:
"Babamın daha önce silah kaçakçılığı ile uğraştığını ve bu bombaları da alıp satmak amacıyla orada bulundurduğunu, emniyette verdiğim ifadenin polisin vaatleri sonucunda olduğunu, polisin bu konuda bana baskı yaparak ifademin alındığını, ifademin doğru olmadığını" şeklinde yazılar bulunmaktaydı.
Daha sonra avukatım beni ilk ziyarete geldiği gün ben durumu kendisine anlattım. Avukatım bana korkmamam gerektiğini, baskılara boyun eğmemem gerektiğini, kendisinin bu durumu Cumhuriyet Savcısına aktaracağını söyledi. Ben cezaevi müdürüyle görüştüğümde, bu şahısların bana okutturduğu belgenin aslını müdür beye verdim. Müdür de evrakın fotokopisini çekerek aslını geri bana iade etti. Ancak, cezaevi müdürü beni ikinci kez yanına çağırdığında, OKTAY YILDIRIM bu durumdan şüphelenerek, bu yazılı evrakın bende bulunan aslını bana zorla yırttırdı. Ben de korktuğum için yırtmak zorunda kaldım. Ancak, sureti cezaevi müdürlüğünde mevcuttur. Bu yazı da OKTAY YILDIRIM'a aittir. Bana cezaevinde yapılan bu baskı ve tehditlerden dolayı OKTAY YILDIRIM'dan şikayetçiyim. MEHMET DEMİRTAŞ tarafından bana yönelik herhangi bir tehdit ve baskı yapılmamıştır.
Cezaevinde birlikte bulunduğumuz dönem içerisinde OKTAY YILDIRIM evde yakalanan bombaların kendisi tarafından oraya konulduğunu, 1997-1999 yılları arasında Şemdinli'de görev yaptığı sırada bombaları oradaki askeri birliğe ait mühimmat deposundan bu bombaları aldığını MEHMET DEMİRTAŞ ile aralarında yapılan konuşmada söylüyordu dedi". Şeklinde beyanının bulunduğu;
ŞEVKİ YİĞİT Cumhuriyet Savcılığında İfadesinde ; Ben bu komutanın o zaman ismini Komutan olarak biliyordum. Ancak basında çıkınca OKTAY YILDIRIM olduğunu gördüm. OKTAY YILDIRIM daha önceden MEHMET DEMİRTAŞ'ın gaz istasyonuna sık sık gelirdi. Ben bazen boş olduğum zamanlar istasyonda dururdum. Ben 3 kere gelip, MEHMET DEMİRTAŞ'la OKTAY YILDIRIM'm odada baş başa görüştüklerini gördüm. Benzinlikte çalışanların hepsi Komutanı OKTAY YILDIRIM olarak tanır, ikisi geldiğinde yazıhanesinde özel olarak görüşürler. Benim büyük oğlum da istasyonda çalışıyordu. ALI YIGIT'de orda çalışıyordu. Bu gaz istasyonu 2 yıl önce, ruhsatsız olduğu için yıkıldı. Daha sonra ben zaman zaman manavda durdum. Gaz istasyonu açıkken MEHMET DEMİRTAŞ bombaların bulunduğu evde oturuyordu. Ben daha sonraki dönemlerde OKTAY'ı görmedim " şeklinde beyanının bulunduğu,
MEHMET DEMİRTAŞ Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Benim askerlik yaptığım birliğimde komutanımdır. 1995 yılında askerden teskere aldıktan sonra İstanbul iline geldim. Bu tarihten iki yıl kadar sonra istanbul ilinde tesadüfen karşılaştık Birbirimize telefon numaralarımızı verdik. Ayda bir bazen iki ayda bir olmak üzere görüştüğümüz oldu. Bu görüşmelerimizde oturup sohbet ederdik, çay içerdik ve hal hatır sorardık. Bu şahısla olan ilişkim bundan ibarettir", şeklinde beyanının bulunduğu,
MEHMET DEMİRTAŞ isimli şahsın Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; Ben 1993-1994 yılında Gazinantep'de askerlik yaptığım dönemde Oktay Yıldırım benim komutanımdı. Kendisi ile oradan tanışıyoruz. Bu evde ele geçirilen bombalar ile Ben Ali Yiğit'e bombaların Oktay Yıldırım'a ait olduğunu söylemedim. Ali Yiğit'in ailesi ile benim ailem arasında bir husumet bulunduğundan bu yönde bir beyanda bulunmuş olabilir, ele geçirilen bombalarda Oktay Yıldırım'ın parmak izinin bulunması nedenini bilmiyorum. ". şeklinde beyanının bulunduğu,
MUZAFFER TEKİN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "1998 yılında emekli astsubay Mahmut ÖZ'l ÜRK vasıtasıyla tanıştım o zamanlar kendisi şark görevindeydi, Daha sonra İstanbul'a tayini çıktığında zaman zaman görüşüyordum
emekli olduktan sonra müteaddit defalar beni arar ve görüşürdük son aylarda görüşmedik en son iki ay önce beni telefonla arayarak görüşmüştük. " şeklinde beyanının bulunduğu,
MUZAFFER TEKİN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM ile beni yazıldığı gibi İbrahim ŞAHİN değil benimle birlikte gözaltında bulunan Mahmut ÖZTÜRK 1998 yılında Kadıköy 'de tanıştırdı o zaman Oktay YILDIRIM görevdeydi, "şeklinde beyanının bulunduğu
MAHMUT ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Ben kendisi 1994-1996 yıllarında Kilis 2. Hudut Taburunda birlikte görev yaptık. Ben taburun iaşe ikmal Astsubayı olarak görev yapıyordum, Oktay YILDIRIM ise Karargâh bölüğünün takım komutanıydı ve aynı zamanda da askeri lojmanda kapı komşumdu. Kilis' te görev yaptığımız süre içerisinde samimi bir ilişkimiz olmuş ve ailece de görüşmüşlüğümüz vardır. 1996 yılında ben Kilis ten emekli olduktan sonra istanbul iline yerleştim, Oktay YILDIRIM ise Kilis te bir yıl daha görev yaparak, 1997 yılında Şemdinli Komando Taburuna tayini çıktığını bana telefon ile söyledi. 1999 yılına kadar Şemdinli de kaldı bu süre zarfında kendisiyle telefon ile bir kez görüştüm başka bir görüşmemiz olmamıştır. 1999 yılında Şemdinliden istanbul Hasdal kışalsına tayin olunca, benim ziyaretime geldi. Kendisiyle bu görüşmelerimiz ailece ve ferdi olarak devam etti. Kendisi bacağında olan bir problemden dolayı hastaneye yattı ve her türlü yardımı yaptık. 2003 yılında kendisi malulen emekli oldu, birlikte iş yapmak için bana öneride bulundu ve ben bunun üzerine Eminönü 'nde Vakıflara ait devren bir kafeterya kiraladım, işlememenin başına da Oktay YILDIRIM'ı getirdim. Bu kafeteryayı toplam (6) ay kadar işlettik. Bu zaman zarfında aramızda ticari konularda güven sorunu yaşamaya başladık. Bunun üzerine Hanedan Kafeterya olarak açtığımız iş yerini devir ettik. Fakat bu ortalığımız ve devir esnasında aramızdaki samimiyet de bozulmuş oldu ve kendisiyle o tarihten sonra hiç görüşmedik sadece tarihten bir ay önce gizli bir numara ile beni aradı, benim trafik kazası geçirdiğimden dolayı geçmiş olsun dileklerini iletti. Daha sonrada kendisinin bu soruşturma ile alakalı olarak medyadan takip ettim. Telefon ile görüşmemiz esansında kendisine ne işle uğraşıyorsun dediğimde bana eğlen merkezi olan Reiana da güvenlik olarak çalışıyorum ve ayrıcada internet sitelerinde de Vatan, Millet adına yazılar yazdığını söyledi. Bende kendisini bazen medyada sivil toplum örgütlerinin düzenlediği mitinglerde gördüğümü ve bu konularla alakalı olarak kendisine yaptığın işler arasında karar ver, ailenin geçimiyle ilgilen boş işlerle uğraşma gibi tavsiyelerde bulundum. Kendisinin bildiğim kadarı ile maaşından başka geliri yoktur." şeklinde beyanının bulunduğu,
MAHMUT ÖZTÜRK isimli şahsın Savcılılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Ben kendisi 1994-1996 yıllarında Kilis 2. Hudut Taburunda birlikte görev yaptık. Ben taburun iaşe ikmal Astsubayı olarak görev yapıyordum, Oktay YILDIRIM ise Karargâh bölüğünün takım komutanıydı ve aynı zamanda da askeri lojmanda kapı komşumdu. Kilis' te görev yaptığımız süre içerisinde samimi bir ilişkimiz olmuş ve ailece de görüşmüşlüğümüz vardır. 1996 yılında ben Kilis ten emekli olduktan sonra istanbul iline yerleştim, Oktay YILDIRIM ise Kilis te bir yıl daha görev yaparak, 1997 yılında Şemdinli Komando Taburuna tayini çıktığını bana telefon ile söyledi. 1999 yılına kadar Şemdinli de kaldı bu süre zarfında kendisiyle telefon ile bir kez görüştüm " . şeklinde beyanının bulunduğu,
M.ZEKERİYA ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; Ben Oktay YILDIRIM ile bir VKGBH Derneğinin bir davetinde tanıştım. Kendisinin kullanmış olduğu telefon numaralarını not olarak aldım veya kendisi verdi. . Kendisi ile fiilen bir yıldır görüşmüyorum ondan önceki dönemde asla yakın bir diyalog içersinde olmadım. Danıştay olayı hemen sonrasında da Oktay YILDIRIM Behiç GÜRCAN isimli şahıs ile birlikte açıkıstıhbarat.com internet sitesinde Danıştay- olayını^lc alarak benim Muzaffer TEKİN'e komplo kurduğum iddialarında bulunmuşlardır şeklinde beyanının bulunduğu,
M.ZEKERİYA ÖZTÜRK Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "OKTAY YILDIRIM' ı MUZAFFER TEKİN vasıtası ile tanıdım. Vatansever Güç Birliğinin bir toplantısında tanıdım. Kendisi ile hiç anlaşamadım. Hatta Danıştay olayında ben sorgudayken acikistihbarat.com sitesinde sahibi olan BEHİÇ GÜRCİHAN ile birlikte hakkımda olumsuz iddialar yayınladı. MUZAFFER TEKİN' in CEM ERSEVER vari bir operasyon ile yok etmek istediğimi söyledi. Bunun üzerine ben OKTAY ile ilişkimi kestim, ikisi ile de 13 aydır görüşmüyorum. OKTAY' ın Kuvai Milliye ile irtibatını da bilmiyorum. Ben Ümraniye' de ele geçirilen bombalar konusunu hiç bilmiyorum" şeklinde beyanının bulunduğu,
Ahmet Erdem ARSLAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "bu şahsı Muzaffer TEKİN'in Hastane de ve Danıştay hadisinden dolayı basından ve televizyondan gördüm. Yaklaşık 6-7 ay kadar önce Muzaffer TEKİN'in bürosunda ağabeyim Raf et ARSLAN'ın yanına gittiğim de şahsı gördüm kendisi ile konuşmadım ve ağabeyim Raf et ARSLAN'm olmadığını görünce bürodan ayrıldım. Başka da bu şahısla konuşmadım ve sohbet etmedim. " şeklinde beyanının bulunduğu,
Ahmet Erdem ARSLAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM: yukarıda ifade ettiğim gibi bu şahsı Muzaffer TEKİN'in Hastane de ve Danıştay hadisinden dolayı basından ve televizyondan gördüm, iri yarı olduğu için zaten dikkatimi çekmişti, danıştay saldırısından sonar muzaffer Tekin ile aynı arabaya bindiğini televizyondan görmüştüm.Yaklaşık 6-7 ay kadar önce Muzaffer TEKİN'in bürosunda ağabeyim Rafet ARSLAN'm yanına gittiğim de şahsı gördüm kendisi ile konuşmadım ve ağabeyim Rafet ARSLAN'm olmadığını görünce bürodan ayrıldım. Başka da bu şahısla konuşmadım ve sohbet etmedim, "şeklinde beyanının bulunduğu,
RAFET ARSLAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı Muzaffer TEKİN'in bürosunda 2006 yılında Güneydoğu'da görev yapmış emekli astsubay olarak tanıştırdı. Kendisi ile fazla bir samimiyetim yoktur, ancak Muzaffer TEKİN'in hastane de yattığı süre içerisi ve Ankara 'da ki mahkeme sürecinde sürekli Muzaffer TEKİN'in yanında bulunduğumdan dolayı ara sıvra Oktay YILDIRIM ziyaret amaçlı gelir giderdi. Son altı ayda da kendisi ile hiç görüşmedim, sadece bir defa kendi cep telefonumdan hal hatır sormak için Oktay YILDIRIM'ı aradım. " şeklinde beyanının bulunduğu,
RAFET ARSLAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı yine Muzaffer TEKİN'in bürosunda 2006yılında Güneydoğu'da görev yapmış emekli astsubay olarak tanıştırdı. Kendisi ile fazla bir samimiyetim yoktur, ancak Muzaffer TEKİN'in hastane de yattığı süre içerisi ve Ankara 'da ki mahkeme sürecinde sürekli Muzaffer TEKİN'in yanında bulunduğumdan dolayı ara sıvra Oktay YILDIRIM ziyaret amaçlı gelir giderdi. Son altı ayda da kendisi ile hiç görüşmedim, sadece bir defa kendi cep telefonumdan hal hatır sormak için Oktay YILDIRIM'ı aradım." şeklinde beyanının bulunduğu,
BEHİÇ GÜRCİHAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "2005 yılından bu yana tanıyorum. Benim bir arkadaşımdır. Kendisi ile arkadaşlık ilişkisi içerisinde düzenli olarak görüşürüm. Oktay YILDIRIM kalemi kuvvetli bir askerdir. Ve sitemde köşe yazısı yazmaktadır. " şeklinde beyanının bulunduğu,
BEHİÇ GÜRCİHAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;
"OKTAY YILDIRIM' ı tanırım. Kendisi 2005 yılından beri acikistihbarat.com isimli internet
sitemde yazılar yazmaktadır. Kendisi ile arkadaşlık bağım da vardır. MUZAFFERTEKIN ile
de 2005 yılından buyana tanışırım. Kendisi ile OKTAY YILDIRIM aracılığı ile tanıştım. Bu
şahsın ofisine gitmiştim. Bu tanışmamızdan sonra yine 4-5 kez bu şahsın ofisine gittim."
şeklinde beyanının bulunduğu, ~
BEKİR ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; " Ben bu şahıs ile 09.04.2006 tarihinde Beyazıt Meydanında Kaymakam Kemal Beyin katledilişi ve Pkk yı telin mitinginde tanıştık. Sonraki dönemlerde 7-8 kere yüzyüze olmak üzere telefonla da görüştük. İlişkilerimiz Kuvvayi Milliye Derneği Genel Başkanlığı ve il başkanlığı düzeyindedir. Bu dernek kurulmadan önce www.kuvayimilliye.net isimli sahibi olduğum sitede köşe yazarlığı yapardı, "şeklinde beyanının bulunduğu,
BEKİR ÖZTÜRK Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "OKTAY YILDIRIM: Ben bu şahıs ile 09.04.2006 tarihinde Beyazıt Meydanında Kaymakam Kemal Beyin katledilişi ve Pkk yı telin mitinginde tanıştık. Sonraki dönemlerde 7-8 kere yüzyüze olmak üzere telefonla da görüştük, ilişkilerimiz Kuvvayi Milliye Derneği Genel Başkanlığı ve il başkanlığı düzeyindedir. Bu dernek kurulmadan önce www.kuvayimilliye.net isimli sahibi olduğum sitede köşe yazarlığı yapardı, "şeklinde beyanının bulunduğu,
MURAT YİĞİT Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Çalışmış olduğum DEMA isimli oto gaz istasyonuna çalıştığım sıralarda gelip giderdi, samimiyetim yoktur. Buradan tanırım. Hatırladığım kadarı ile istasyona yalnız olarak gelir Mehmet DEMİRTAŞ il görüşürdü. Ne görüştükleri hakkında hiçbir bilgim yoktur" şeklinde beyanının bulunduğu,
METE YALAZANGİL Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için ;"Ben Oktay YILDIRIM isimli şahsı 2000-2001 yıllarında arasında Muzaffer TEKİN bana telefon açarak bana Kadıköy demesini diye telefon açtı. Bir ofis uğrarımsın dedi. Bende yaklaşık yarım saat sonra Kuşdilinde bulunan ofisine gittim. Daha önceden görmediğim ve tanımadığım bir şahsın Muzaffer TEKİN yanında oturduğunu gördüm bana Oktay YILDIRIM için Astsubay gazimiz dedi. Ayaklarından birinin alçıda olduğunu GATA 'da tedavi olduğunu ancak iyileşemediğini durumunun kötü olduğunu söyledi. Herhangi bir doktor veya spor konusunda tasfiyede bulunurumsun dedi bende kendisine ayağındaki alçıyı çıkar at dedim ve spor yapmasını özellikle yüzmesini tasfiye ettim. Yaklaşık bu konuşma yarım saat kadar sürdükten sonra ayrıldım. Daha sonra ofise uğradığım dönemlerde bir iki defa daha gördüm kendisini sağlık durumunu sordum. Oda bana iyi olduğunu ve tasfiyelerime uyduğunu söyleyip teşekkür etti. 2006 yılında Muzaffer TEKİN'in iftar yemeğinde kendisini gördüm. Başkada her hangi bir şekilde telefonla ya da yüz yüze görüşmedim. Bana gösterip okuduğunuz bu doküman hakkında bir bilgim yoktur. Ben Ergenekon isimli bir yapılanmayı, Ne amaçla kurulduğunu kime hizmet ettiklerini bilmiyorum " şeklinde beyanının bulunduğu,
METE YALAZANGİL Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için ;2000-2001 yıllarında Muzaffer Tekin beni telefonumdan aradı, bürosuna davet etti. gittiğimde sonradan ismini Oktay Yıldırım olduğunu öğrendiğim uzun boylu, iri yarı bir şahısla beni tanıştırdı. Gazi olduğunu, Astsubay olduğunu anlattı. Bu şahsın ayaklarından birisi alçıdaydı ve aksıyordu. Gatada tedavi gördüğünü iyileşme olmadığını bana anlattılar. Bende Oktay Yıldırıma alçıyı çıkarmasını, yüzmesini, kaslarını güçlendirecek spor yapmasını tavsiye ettim. Kendim el yazımla kaslarını güçlendirici bir egzersiz programı yazarak kendisine verdim. O tarihten bu yana Oktay Yıldırımı birkaç kez daha Muzaffer Tekinin bürosunda gördüm. Bu anlatmış olduğum görüşmenin dışında kendisiyle herhangi bir irtibatım olmamıştır. " şeklinde beyanının bulunduğu,
ZEKİ YURDAKUL ÇAĞMAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Ben Oktay YILDIRIM"ı 2000 yılından bu yana tanırım. Kendisi ile tanışmamız Mahmut ÖZTÜRK ile aynı binada oturduğumuz dönemde Oktay YILDIRIM'm Mahmut ÖZTÜRK u ziyarete geldiğinde oldu. Oktay YILDIRIM o zamanlar bacağından tedavi görüyordu ve emekli olmak üzereydi, kendisiyle ilişkim Mahmut ÖZTÜRK'ten dolayı oldu. Oktay YILDIRIM ve Mahmut ÖZTÜRK 2004 veya 2005 yıllarında bir yıl ortak olarak Beyazıt 'ta nargile cafe işletmeciliği yaptılar ve daha sonra anlaşamadılar ve araları açıldı.
Hatta o tarihten bu zamana kadar konuşmadıklarını biliyorum. Benim Oktay YILDIRM ile ilişkim sadece gördüğümle selamlaşmaktan ibarettir. " şeklinde beyanının bulunduğu,
ZEKİ YURDAKUL ÇAĞMAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay Yıldırım isimli şahsı, hemşerim ve komşum olan Mahmut Öztürk'e sık sık misafirliğe gelmeleri nedeniyle tanıdım. Oktayı 2000 yılından bu yana tanırım. Oktay Yıldırım ile Mahmut Öztürk uzun yıllar aynı askeri birlikte görev yapmışlar. Istanbulda bir süre ticarette yaptıklarını biliyorum. Bundan iki üç yıl kadar önce Mahmut Oztürk ile Oktay Yıldırım Beyazıtta ortak olarak bir nargile cafe açtılar. Sonrasında ortaklıkları bitti. Mahmut Öztürk bana Oktay Yıldırımın kendisine kazık attığını anlatmıştı" şeklinde beyanının bulunduğu,
MURAT ÖZKAN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" 2004 yılı sonlarında Eminönü ilçesinde Hanedan Cafe' yi Mahmut OZTÜRK ve Oktay YILDIRIM ile birlikte açtık ve yaklaşık olarak 6 ay çalıştırdık. Mahmut ÖZTÜRK isimli şahıs benim akrabam olur. Oktay YILDIRIM ise Mahmut' un arkadaşı olur. Her ikisi de askeriyeden emeklidir. Daha sonra Oktay YILDIRIM' ım geçimsizliğinden dolayı işyerini Oktay' ın tanıdığı arkadaşına devrettik. 2006 Aralık ayından itibaren Mahmut ÖZTÜRK' le birlikte yukarıda adresini vermiş olduğum Oto galeri dükkânını açtık ve halen çalıştırmaktayız. " şeklinde beyanının bulunduğu,
MURAT ÖZKAN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Oktay YILDIRIM'ı da Mahmut ÖZTÜRK aracılığı ile emekli asker olarak tanıdığını, şeklinde beyanının bulunduğu,
SEVGİ ERENEROL Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Tanıyorum 2005 sonlarında bir basın açıklamasında tanıştık. Sadece basın açıklamalarında birbirimizi görüşüp selamlaşırdık. şeklinde beyanının bulunduğu,
SEVGİ ERENEROL Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM ve Mehmet Fikri KARADAĞ'ı basın açıklamaları yapılan toplantılardan tanıdığını, şeklinde beyanının bulunduğu,
ERGÜN POYRAZ Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" .Oktay YILDIRIM bana yaklaşık bir yıl kadar önce kitap yazacağını kendisinin güneydoğu gazisi olduğunu. Güneydoğu hatıraları ile ilgili kitap yazmak istediğini, kendisine kitabın yazılımındaki teknik konularla ilgili bilgili bilgi almak istediğini söyledi ve yaklaşık bir sene kadar önce yaptığımız telefon görüşmemizden sonra Ankara ya başka bir iş sebebi ile geldiğinde, yanıma uğradı. Yine yazmak istediği kitabın teknik bilgileri ile ilgili bilgi alış verişinde bulunduk, benim yine hayat dergisi ve 19 Mayıs adlı internet sitesindeki bazı yazılarımı benden izin almadan kuvai Milliye sitesinde yayınlandıkları için, ben kendilerini telefonla arayıp yazılarım başka bir yerde yayınlanmasını istemediğimi. Bu yüzdende yazılarımın Kuvayi Milliye sitesinden kaldırılmasını istedim. Bu konu ile ilgili Oktay YILDIRIM ile birkaç görüşmem oldu. Daha sonra yazılarımı siteden kaldırdılar. Yaklaşık bir yıldan beri Oktay YILDIRIM ile ne telefon nede yüz yüze görüşmem olmadı. Medyadan öğrendiğim Oktay YILDIRIM ile ilgili yakalanan el bombaları ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur, şeklinde beyanının bulunduğu,
ERGÜN POYRAZ Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Ben emniyette ifade verdim aynen tekrar ederim Şüphelilerden OKTAY YILDIRIM, VE İSMAİL YILDIZI TANIRIM''şeklinde beyanının bulunduğu,
İSMAİL EKSİK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Ben
bu şahsı mevlit yemeğinde gördüm. Daha sonra medyada gördüğümde Oktay YILDIRIM
olduğunu anladım " şeklinde beyanının bulunduğu, .
İSMAİL EKSİK Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" Şile'de iş adamının orda kendini mobilyacı adına HÜSEYİN GÖRÜM üm fabrikasında çalışan bir personel ben aradı, ben de mevlüt olduğu için gittim, FİKRİ KARADAĞ da bu mevlütte vardı, OKTAY YILDIRIM da bu mevlütte vardı". şeklinde beyanının bulunduğu,
MUAMMER KARABULUT Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" 22 Temmuz 2006 yılında Türk Ortodoks Patrikhanesinin üç dört bina ön tarafında yazmış olduğum "Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini Patrikhaneye "mi yıktıracaklar" isimli kitabımın kokteyli ve imza günü vardı. Bu şahıs ile burada tanıştım. Herhangi birisi aracı olmadı. Bu olaydan ya önce ya da sonrasında Oktay YILDIRIM isimli şahsı Kemal KERİNÇSİZ"in Fatih"te bulunan ofisine gittiğimde gördüm. Sohbet ettik Sanırım KemalKERİNÇ'siz bu şahsı tanıyordu. Bu ortamda o esnada Oktay YILDIRIM, ben, Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve avukatlık bürosunda çalışanlar vardı. Aynı gün Ben, Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve aileleri ile birlikte yemeğe gittik. Hatta Ortaköy Polis Lokantasına gitmiştik. Buraya davetsiz olarak Oktay YILDIRIM"da geldi. Oturdu. Yemek yedik ve ayrıldık. Konuşmalarımızda özel bir konu geçmedi. Sohbet ettik. Oktay YILDIRIM benden Kuvva-i Milliye internet sitesinde tekrar yazı yazmamı istedi ancak ben kabul etmedim. Çünkü Oktay YILDIRIM isimli şahsı pek sevmedim. Bu tarihten sonra bir daha Oktay YILDIRIM ile görüşmedim. Telefonlarımızı birbirimize verdik ancak hiç görüşmedik. Yani Oktay YILDIRIM"ı 22 Temmuz 2006günü ilk ve son kez gördüm" şeklinde beyanının bulunduğu,
MUAMMER KARABULUT Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve Kemal KERİNÇSİZ ile katıldığım bir yemekte gördüm. Oradakiler Oktay YILDIRIM'm davetli olmadığı halde yemeğe katıldığından duydukları rahatsızlığı hissettirdiler. Burada Oktay YILDIRIM bana tekrar kuvaimilliye.net sitesinde yazmamı rica etti. Kendisinin bu site ile ilgisini sormadım ve tekrar yazmayacağımı belirttim. Ertesi günü aynı kişilerle Kemal KERİNÇSİZ'in ofisinde görüştük. Buradan da kitabımın tanıtım kokteyline geçtik. Oktay YILDIRIM burada da hazır bulundu "şeklinde beyanının bulunduğu,
PAŞA ÜMİT ERENEROL Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için;" 1-2 defa patrikhanede yapılan toplantıya gelmişti. Tabi buralarda belirtmiş olduğumuz toplantılardan, patrikhanenin düzenli olarak yapılan kuruluş yıl dönümünü kastedilmektedir. Bahsettiğimiz bu toplantılara Oktay YILDIRIM da katılmıştı. Kendisinin askerlikten "gazi" olduğunu söylemişti. Bunun haricinde şahısla samimiyetim yoktur." . şeklinde beyanının bulunduğu,
VEDAT YENERER Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YIILDIRIM için; "2007 yılında yapılan son genel seçimler önce, ben Yeniçağ Gazetesinde bulunan köşemde, Ankara ilinde bulunan ve ismini şu an hatırlayamadığım bir gazi binbaşı hakkında haber yazdım. Bu haberimde, Türkiye Büyük Millet Meclisine her türlü insanın girdiğini, çifte madalyalı bir binbaşının da girmesi gerektiğini anlattım. Bu haberden bir süre sonra ismini Oktay YILDIRIM olarak açıklayan bir şahıs aradı. Kendisini Gazi Oktay YILDIRIM olarak tanıttı. Herhangi yazımdan etkilenmiş olacakki, kendisinin başında Kuvvayi olan bir sitede yazı yazdığını, bu yazının bana ait olan internetajans.com sitesinde de yayınlanmasını istedi. Bu konuyla ilgili birkaç kez beni aradı. Daha sonra bende ismi geçen siteye girerek Oktay YILDIRIM ın yazısını buldum ve herhangi bir sakınca görmediğim için, haber olarak, kaynağımı da belirterek siteme koyup yayınladım. Bundan sonra bir daha Oktay YILDIRIM ile konuşmadım ". şeklinde beyanının bulunduğu,
VEDAT YENERER şahsın Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YIILDIRIM için; Benim terör gazileri ile ilgili bir yazım çok ilgi görmüştü. Birçok kişi gibi kendisini Gazi Oktay YILDIRIM olarak tanıtan kişi de- telefonları veren kendisinin de bu konuyla ilgili Kuva-i Milliye sitesinde bir yazısı çıktığı, bu y'azıyı bana ait sitede haber olarak
değerlendirmesi istediğini söyledi, bende konuyu haber sitesinin editörüne ilettim, ancak yarım saat sonra tekrar aradı, heyecanlı bir şekilde yazının neden çıkmadığını, hemen konulacağını düşündüğünü söyledi, daha sonrada bir yazısı sitede yayınlandı, bundan sonrada kendisiyle bir görüşmemiz olmadı, şeklinde beyanının bulunduğu,
Engin ZORBA Emniyette vermiş olduğu Şüpheli ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "ben astsubay olarak görev yaparken ordudan atıldım. Oktay Yıldırım ile mesleki yaşantımdan doğan samimiyet ve dostluğum vardır. Bu dostluk ben ordudan ayrıldıktan sonra da devam etti. Oktay Yıldırım Ümraniye'de yakalanan bombalar ile ilgili olarak tutuklandıktan sonra ailesini de yanıma almak suretiyle tutuklu olarak bulunduğu Tekirdağ Cezavine ziyarete gittim, tutuklandıktan sonra yaklaşık 10-15 defa ziyaretine gittim ve soruşturma süreci ile ilgili olarak telefonlarda bazı şahıslarla görüştüm. Kesinlikle Ergenekon veya Kuva-i Milliye yapılanması ile bir ilgim yoktur. Bu konuda bilgi sahibi de değilim. Sadece Oktay Yıldırım ile olan kişisel dostluğum nedeniyle soruşturma süreci ile ilgilendim ". şeklinde beyanda bulunduğu,
Engin ZORBA Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu Şüpheli ifadesinde Oktay YILDIRIM için;'''kendisinin astsubay olarak görev yaparken ordudan atıldığını, Oktay YILDIRIM ile mesleki yaşantısından doğan , ordudan ayrıldıktan sonra da devam eden dostluğu olduğunu.Oktay YILDIRIM Ümraniye'de yakalanan bombalar ile ilgili olarak tutuklandıktan sonra ailesini de yanına almak suretiyle 10-15 defa Tekirdağ cezaevinde ziyaretine gittiğini, soruşturma süreci ile ilgili olarak telefonla bazı kişiler ile görüştğünü, kendisinin Ergenekon ve Kuva-i Milliye yapılanması ile ilgisi olmadığını,bu konu hakkında bilgisi de bulunmadığını, soruşturma ile ilgilenmesinin Oktay YILDIRIM ile olan kişisel dostluğundan kaynaklandığını, soruşturma kapsamındaki diğer kişileri tanımadığını" şeklinde beyanda bulunduğu,
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "OKTAY YILDIRIM'ı birkaç basın toplantısından tanıyorum, ORHAN PAMUK ve ELİF ŞAFAK hakkında açtığımız davalarda kendisi müdahil ve davacı konumunda olmuştur, bundan yaklaşık birbuçuk iki yıl önce büroma bir defa bir polisle olan şahsi bir problemi nedeniyle şikayet dilekçesi yazmam için gelmişti, büromdaki diğer avukat arkadaşlar kendisine yardımcı olmuşlardı, bir de bundan yaklaşık 15 ay önce Hukukçular Birliğinin Yönetim Kurulu toplantısına katılmak istemiş, ben de derneğimizin sadece avukat üyeleri kabul ettiğini, kendisi avukat olmadığı için katılamayacğını beyan etmem üzerine münakaşa ettik ve 15 aydan beri kendisi ile yüz yüze veya telefonla hiçbir görüşmemiz olmamıştır, en son görüşmemiz 09 KASIM 2006 tarihidir, Ümraniye dosyası ile alakalı da ne cezaevinde ne bir başka yerde kendisi ile hiçbir görüşmem olmamıştır "şeklinde beyanda bulunduğu,
Şüpheli Fuat TURGUT Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM'ı ben kendisini ORHAN PAMUK aleyhine Avukat KEMAL KERINÇSIZ'in Şişli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tazminat davasına bende katıldım, orada bulunanlar arasında bir kişi çıkarak konuşma yaptı, konuşma içeriği Ermeni faaliyetleri aleyhine idi, oradakiler bu kişinin OKTAY YILDIRIM olduğunu söylediler, bu olay yaklaşık 1,5 yıl kadar önce olan hadisedir, ben evveliyatında OKTAY 'ı tanımıyordum, ilk defa orada gördüm, tam olarak hatırlamıyorum, aynı gün veya bir gün sonra avukat KEMAL KERINÇSIZ'in bürosuna uğramıştım, OKTAY YILDIRIM oradaydı, ayak üstü kendisiyle konuştuk, bana telefonunu verdi, belki selamlaşma babında görüşmüş olabilirim, ama hatırlayamıyorum, muhtemelen birkaç ay sonra telefonumdan bu şahsın telefon kaydındaki rehberdeki kaydını sildim, KEMAL KERİNÇSİZ ile yaptığım görüşmede de bu şahsı sevmediğimi, biraz şovmen olarak gördüğümü ve telefonumdanda sildiğimi KEMAL' e söyledim, ondan sonrada hiçbir zaman kendisi ile yüz,yüze~ne-de telefonla internet vasıtasıyla görüşmedim. Şunu da ifade edeyim yine ELİF ŞAFAK aleyhine- açılan Beyoğlu Adliyesinde
görülen ceza davasına da ben müdahil olarak katılmak istedim, dilekçe verdim, katılma talep gerekçelerim ile ELİF ŞAFAK'ın niçin mahkum edilmesi gerektiğine dair beyanlarda bulundum, ancak müdahillik talebim red edildi, ELİF ŞAFAK beraat etti, çıkışta ELİF ŞAFAK taraftarları biz müdahil avukatlara fiili saldırıda bulundular, ben ELİF ŞAFAK karşıtı olan grubun içerisinde de OKTAY YILDIRIM'm bulunduğunu hayal meyal hatırlıyorum, ancak yanılıyorda olabilirim dediği sırada müdafii olduğunu beyan eden istanbul Barosu Avukatlarından Avukat NADİR YALIÇ kendisinin de müdafii olarak katılmak istediğini beyan ederek geldi, huzura alındı, yapılan işlemler anlatıldı, savunmaya devam edildi, benim OKTAY YILDIRIM ile başkacada hiçbir şekilde irtibatım olmamıştır." şeklinde beyanda bulunduğu,
Dostları ilə paylaş: |