Bizim eski malum es mi giden arkadaşlar vardı bizim Grup o grubun yaptığı gibi bir çalışma var öyle hissediyorum


AHMET ERDEN ARSLAN Savcılıkta alman ifadesinde



Yüklə 3,55 Mb.
səhifə24/53
tarix23.01.2018
ölçüsü3,55 Mb.
#40503
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   53

AHMET ERDEN ARSLAN Savcılıkta alman ifadesinde;

Ben Tekstil işinden iflas ettiğimden 1,5 yıldan beridir çalışmıyorum. Hiç bir gelirim yoktur. Ben MUZAFFER TEKİN' İ ağabeyim vasıtasıyla tanınm. Ağabeyimin yanma gittiğimde o büroda olduğu için MUZAFFER TEKİN' le de görüşürüm. Ben gittiğimde ağabeyimden harçılk isterim. Ağabeyim genelde orda olduğunda ben de yanına giderim. Ben gittiğim zamanlarda ofisin yerlerini paspaslanın, temizliğini yapanm, anahtan aşağıda çay ocağında bırakır çıkanm. Ben ağabeyimin ricası üzerine temizlik işlerini yaptım. Ben gittiğimde gelende dış odada otururum. Çoğunlukla buraya emekli subaylar, esnaflar ve akrabalar gelir. Ben bir seneye yakındır ofise gelip giderim. MUZAFFER Bey' le oturup bir sefer dahi sohbet etmemişimdir. Ben onlann konuştuklarını duymamak için odada biri varken girmiyorum. Ancak çay boş olunca falan odaya giriyorum. Ben odasında kırmızı bir klasör görmedim. Ben METE YALAZANGİL' i tanımam. AYDIN YÜKSEK' i tanımam. KÜDDÜSÜ OKKIR' ı tanımam. OKTAY YILDIRIM' ı 7 ay evvel bir kere ofiste gördüm. Ben MUZAFFER TEKİN' in dışanya götür getir işini hiç bir zaman yapmadım. İşim bittiği zaman ben dışanya çıkardım. Benim harçlığımı ağabeyim kendi cebinden verirdi. Ben orada temizlik yaptığımda ağabeyim bana 10-20 lira verirdi. Ancak oraya gitmemin asıl sebebi bana iş bulacak olmalanydı.

. İBRAHİM ŞAHİN'i bir iki kez gördüm. Diğer şahıslan tanımıyorum. Aralannda komutanım diye konuştuklan için isimleri de bilmiyorum. Kendi aralannda siyaset, güncel olaylar ve partilerin durumlan ve askerlik hatıralanndan genelde konuşurlardı. Benim CD. den ve devletin yapılanması belgelerinden haberim yoktur.

SEVGİ ERENEROL Savcılıkta alınan ifadesinde;

MUZAFFER TEKİN aile dostumdur, FİKRİ KARADAĞ' ı tanınm, basın açıklamalanndan tanıyorum. Kendileri MUZAFFER TEKİN ile bir bayramda kilisedeki ayine katılmıştı, şeklinde beyanlarda bulunmuştur.



Şüpheli HÜSEYİN GÖRÜM beyanmda ; Ergenekon isimli oluşum hakkında her hangi bir bilgisinin olmadığını, ancak 2005 yılının Ocak ayında Kadıköy'de İkizoğlu İş Hanının 3. katında bulunan Muzaffer TEKİN' e ait büroya çay içmeye uğradığında büroda Kuddusi OKKIR, Rafet Albay, Nedim Albay Hüseyin BEYAZIT ve kendisini Jitemci olarak tanıtan Mustafa ALPAY ve 6-7 tane asker kökenli şahıs olduğunu, orada Kuddusi Okkır'ın "Ayrık Otu" isimli bir oluşumdan söz ettiğini, dosyasını çıkarıp birini Muzaffer TEKİN' e verdiğini gördüğünü, aynı dosyadan "Vatan Sever Kuvvetler Güç Birliği" isimli derneğine sadece verdiğini söylediğini beyan etmiştir.

e-Şüpheli ile alakalı toplanan delillere bakıldığında,



1) Şüphelinin ev ve iş yeri bilgisayarında bulunan Lobi ve Devletin Yeniden Yapılanması ile alakalı olarak belge içerik olarak yukanda anlatılmış olup, belgenin amacı tamamen devletin çeşitli aşamalar sonucu ele geçirilmesine ilişkin olduğu, bu belgenin MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR tarafından yazılıp bir suretinin VKGB isimli derneğin kurucusu Taner ÜNAL' a ve bir suretinin de şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'e verildiği, başka bir kimseye verilmediği, buradan da belgenin çok gizli olması ve sadece lider seviyesindeki insanlara verildiğinin MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR ' ın ifadesinde "bu planı Ankara' ya gitmeden önce yazmıştım, Taner ÜNAL hiç ilgilenmedi, bir suretini kendisine verdim, daha sonra İstanbul' a gelince Muzaffer TEKİN ' e herkes komutanım dediği için bir surette ona verdim, tamamen kendi insiyatifimle hazırladığım programdır" dediği, aynca programı şüphelinin kendisine bağlı olarak çalışan Gazi GÜDER' e vermedim demiş olması da belgenin önem ve gizliği sebebi ile sadece lider kadroya verildiği, çalışmaların buna uygun olarak gizlilik içerisinde yürütüldüğü, (k... d..l) bu belgeninde ERGENEKON YAPILANMASINA ait önemli bir belge olan ve dosyada mevcut Devletin Yeniden Yapılandırılması dokümanında belirtilen ana prensiplerin açılımı şeklinde yazıldığı, 21 maddelik Devletin Yeniden Yapılanması belgesi ile Kuddisi OKKIR yazdım dediği belgenin benzer nitelikte olduğu, Kuddisi OKKIR master plan çalışması dediği Devletin Yeniden Yapılanması belgesini de bu amaçla örgütün talimatlan doğrultusunda yazdığının açıkça anlaşıldığı. Devletin Yeniden Yapılandınlması üzerine başlıklı belgenin sadece Tuncay GÜNEY ve Doğu PERİNÇEK ten çıkmış olmasmdanda belgenin özelliği ve gizliliği anlaşılmaktadır. Devletin Yeniden Yapılanması dokümanının Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ün danıştay olayından gözaltına alınması sırasındada çıktığı, bu dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı,

2)Şüpheli ile alakalı olarak Doğuş Factoring dosyası ile alakalı olarak yapılan incelemede müştekisinin Ahmet ÇEKELKIRAN olduğu, şüphelilerin Ayhan PARLAK, İlhan PARLAK olduğu,



Müşteki Ahmet ÇEKELKIRAN'm beyanlarına bakıldığında;

Ertuğrul YILMAZla ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' çok eskiden tanıştığı ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN hissedar olmasına rağmen şirkette çalışmadığını, Ertuğrul YILMAZIN ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'e çok saygı duyduğunu, bu vesile ile de Ayhan PARLAKIN da çok saygı duyduğunu, Ertuğrul YILMAZ' ın Hannover'deki ikametinde öldürüldüğü sırada Ayhan PARLAK' ın da yanında olduğu ve bütün işlerinde ortak olduklan, daha sonra Alparslan ARSLAN ile tanıştıklanm ve bu şahsın Doğuş Factoring' in avukatı olduğu, Danıştay saldmsma kadar da Doğuş Factoring şirketinin alacaklannı, çek ve senetlerin icra işlemlerinin Alparslan ARSLAN tarafından takip edildiğini, Ayhan PARLAK ile ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in tanışıklıklannm çok eskiye dayandığı, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in ofisinin Ertuğrul YILMAZ' ın abla çocuğu Rıza YILMAZ ile ofisinin yan yana olduğu ve Ayhan PARLAK ile ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in çok samimi olarak ilişkilerini devam ettirdikleri ve Doğuş Factoring' in Ümraniye' deki 7300 m2 arazisi Ertuğrul YILMAZ' ın imam nikahlı eşi Nezahat KELEŞ' in üzerinden 2002 yılında ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in üzerine devredildiği, daha sonra Ertuğrul YILMAZ' m talebi üzerine ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN tarafından Yılmaz TAVUKÇUOĞLU' na devredildiği, yine Doğuş Factoring' in yurt dışından kara para getirip çeşitli suretlerle akladıklan, bu sebeple Ayhan PARLAK ve diğer şahıslann kendilerine kendisi ve ailesini tehdit edip para ve senetlerini gasp ettikleri gerekçesi ile şikayetçi olmuş, bu konu ila alakalı soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2006/1249 soruşturma numarası ile 2006/415 sayılı görevsizlik karan ile Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığınca evrak tefrik edilip Üsküdar ve Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılıklanna yetkisizlik karan ile gönderilmiş- - olup. Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığmdaki soruşturmanın 2007/27183 ü&'küdar " Cumhuriyet Başsavcılığmdaki



soruşturmanın da 2007/11664 numarasında devam ettiği, Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığmdaki dosyanın da 2006/25779 soruşturma numarasında devam ettiği yapılan incelemelerden anlaşılmış olup, 3 dosyanın da aynı suçun suç yerleri itibariyle farklı savcılıklara gönderilmiş olduğu ve dosyadan bir suretin soruşturma dosyasına konulduğu (Delil No:2)



  1. Doğuş Facrtoring ile alakalı olarak Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülüp İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen dosyada da şüpheli Ayhan PARLAK' ın ve yukanda ismi geçen müşteki Ahmet ÇEKELKIRAN' ın Doğuş Factoring isimli şirket aracılığı ile kara para aklayıp kurduklan örgüt vasıtası ile bir çok gasp, tehdit ve yaralama suçlannı işledikleri, bu konu ile alakalı olarak açılan davanın İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/109 Esas sayılı dosyasının derdest olduğu görülmüştür.

  2. Danıştay saldmsı olayı ile alakalı olarak Doğuş Factoring şirketinin avukatlığını yaptığı belirtilen Alparslan ARSLAN' m öldürme suçundan tutuklandığı, aynı olayda Ayhan PARLAK ile ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in de gözaltına alındıkları, Ayhan Parlak Hakkında Örgüte Finansal destek sağlamak suretiyle yardım etmek suçundan dava açıldığı, bu dosyada Ayhan PARLAK doğuş factoringle alakasının olmadığını beyan etmesine rağmen 3. maddede belirtilen iddianameden de Ayhan PARLAK'm Doğuş Factoringle alakasını ortaya koyduğu, Ahmet Çekelkıranm beyanlan da ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'nin Doğuş Factoringle alakasını ortaya koyduğu, ve Danıştay olayıyla alakalı olarak müşteki Ahmet ÇEKELKIRANTN beyanlan Ankara 13 Ağır Ceza mahkemesine gönderilmiştir.

  3. Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturması sürdürülen Akın BİRDAL suikasti sonrasında cezaevinden çıkarak suç örgütü kuran Semih Tufan GÜNALTAY ile alakalı olarak 06.06.2007 tarihinde düzenlenen iddianamede ismi geçen müşteki ve mağdurlann beyanlannda ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in sürekli gelip Semih Tufan GÜNALTAY ile gizlice görüştüğü,

Semih Tufan GÜNALTAY' ı da Mete YALAZANGİL vasıtası ile tanıdığını ve belirtilen olaylardan 2-3 sene öncesinden tanıdığını, , Semih Tufan GÜNALTAY isimli şahsı cezaevine girdiği zaman takip ettiğini, ailesi ile biraz ilgilendiğini, 2003 yılında cezaevinden çıktıktan bir müddet sonra tekrar irtibat kurduklannı, 2,5-3 senedir görüşmediğini beyan ettiği,

Mehmet Fikri KARADAĞ; SEMİH TUFAN GÜLALTAY'ı Elazığ'da görevli iken İHD başkanı Akın BİRDAL'ın tetikçilerini azmettiren kişi olarak duyduğunu, Şahısla hapisten çıkana kadar herhangi bir görüşmesinin olmadığını, Semih Tufan GÜLALTAY hapisteyken Semih Tufan'ın kardeşi Emre GÜLALTAY'ı Muzaffer TEKİN'in bürosunda tanıdığını, Emre'yi kendisine Muzaffer'in Semih Tufan GÜLALTAY'm kardeşi olarak tanıştırdığını, Emre'yi Muzaffer'in yanında 3-4 defa görmüş olabileceğini,

Semih Tufan cezaevinden çıktıktan sonra MuzafferTe veya ayrı ayrı en az 10 defa görüştüğünü, Şahısla Ulusal Birlik Partisi kurulması aşamasında görüş alışverişlerinin olduğunu, Hatta partinin ismini birlikte koyduklannı, resmi olarak da birkaç defa yanma gittiğini, Şahısla Muzaffer TEKİN'in bürosunda da görüştüğünü, şahısla Ulusal Birlik Partisinin kurulması çerçevesinde Ankara'ya gittiklerini,

Esra Feride GÖKÇİMEN 11.07.2006 Organize Suçlarla Muadele Şue Müdürlüğü'nde Vermiş olduğu ifadesinde; "... binaya sık sık gelen şahıslardan birinin Danıştay binasında yapılan silahlı saldmda adı geçen Muzaffer TEKİN olduğunu, bu şahsını Muzaffer olarak bildiğini, soyadını Danıştay saldınsmdan sonra gazetelerden öğrendiğini, bu şahısın geldiğinde sadece birinci katta bulunan parti kısmına çıktığını„orada Semih Tufan GÜLALTAY ile baş başa görüştüklerini, bu şahısın son olarak Danıştay'da yapılan silahlı saldırıdan iki gün önce 4-5 kişilik kalabalık bir grup ile geldiğini ve Semih Tufan GÜLALTAY ile saatlerce toplantı yaptığını, Danıştay saîdrrısjnın yapıldığı gün gece geç saatlerde Veli KILIÇ kendisinin kullanmış olduğu, 0533 681 74 05 ya da 0533 300 74 40



numaralı telefondan arayarak "şimdi beni dikkatlice dinle ,sana söyleyeceğim isimleri not al ve bunları www.ulusalbirlikkomitesi.com isimli siteden sil, bu acil bi durum, bunları bu gece mutlaka sildir" dediği, kendisinin de bunu yapamayacağını bu işlerle benim uğraşmadığını söylediğini bunun üzerine veli'nin "Bu Semih Tufan GÜLALTAY'm talimatıdır,o zaman bu işle kim uğraşıyorsa onu bul ve bu işi hallettir,sabah olmadan bu işin hallolması lazım" dediği, sonra tekrar kendisini arayarak Sami Alper EREN isimli şahsı 0216 489 13 70 numaralı telefondan acil araması gerektiğini söylediğini, kendisinin de bu numarayı aradığında Sami Alper EREN'in Veli KILIÇ 'm kendisine verdiği ve silmesini istediği isimleri tekrar yazdırarak bunların parti kurucu üye listesinden silinmesi gerektiğini söylediğini, silmem istenen isimlerin ise ; 01.MUZAFFER TEKİN, 02.SAVŞHAN TOSUNOĞLU, 03.MAHMUT AYDIN ve soyadını hatırlamadığı ama kurucu üye listesinde olan MAHMUT....isimli başka bir şahıs olduğunu,aynca Danıştay da yapılan silahlı saldın eylemi gerçekleştiren Avukat Alparslan ARSLAN 'ın bu binaya kalabalık bir grup ile geldiğini gördüğünü,o dönemde adını bilmediğini, fotoğraflarını gazetelerde görünce Semih Tufan GÜLALTAY'm yanına gelen şahıslardan biri olduğunu kesinlikle hatırladığını, beyan ettiği, yine aynı konuyla alakalı olarak,

Muzaffer GÖKÇİMEN 11.07.2006 Günü müşteki sıfatı ile vermiş olduğu ifadesinde; "... Ulusal Birlik isimli internet sitesinde isimleri olan şahıslardan bazılannm Danıştay cinayeti olunca cinayete adı karışan Muzaffer TEKİN, Alpaslan ASLAN, 2 tane Mahmut, isimli kurucu üyenin siteden ismininin silindiğini, Semih GÜLALTAY'm yanına Muzaffer TEKİN ,Alpaslan ARSLAN gibi cinayetle bağlantılı olduğu iddia edilen şahıslar gelip gittiğini,

Mete YALAZANGİL İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde 25.08.2007 günü abnan ifadesinde;

Semih Tufan GÜLALTAY'ı çocukluğundan beri tanıdığını Mikail SARI'nın Akın BİRDAL suikastından dolayı arandıklannı basın ve medyadan öğrendiğini, Mustafa GÜLEN'e olayın aslını sorduğunda Semih Tufan GÜLALTAY'ı Mikail SARI ile SER şirketinde tanıştırdığını kendisinin bu olayla ilgisi olmadığını söylediğini,

1988-89 yıllanndan önce Tekel'de çalıştığım dönemlerde Muzaffer TEKİN'de ile tanıştığını, zaman zaman Muzaffer TEKİN'in Kadıköy Kuşdilinde bulunan bürosuna gidip geldiğini, 1998 yılı içerisinde Muzaffer TEKİN'in Semih Tufan GÜLALTAY ve arkadaşı Namık Zihni OZANSOY'un Kastamonu cezaevinde olduklarını ve görüşmeleri gerektiğini kendisine söylediğini, Muzaffer TEKİN ile birlikte Kastamonu'ya giderek Semih Tufan GÜLALTAY ve Namık Zihni OZANSOY ile cezaevinde görüştüklerini, Bu görüşmeden yaklaşık 1,5-2 ay kadar sonra milliyet gazetesinde Akın BİRDAL suikastı sanıklarından birisinin de kendisi olduğu yönünde haberler okuduğunu bunun üzerine Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gidip teslim olduğunu,Ankara DGM savcılığınca serbest bırakıldığını, 2001 yılında bir gün Semih Tufan GÜLALTAY'm yeğeni olan Necdet ATIŞ isimli şahısın Semih Tufan GÜLALTAY ve bu olaydan dolayı yakalanan bütün arkadaşlarının Yozgat cezaevine nakledildiklerini ve Semih Tufan GÜLALTAY'm kendisi ile görüşmek istediğini Muzaffer TEKİN'in Yozgat cezaevine gidip Semih Tufan GÜLALTAY ile görüşmesini istediğini, ancak kendisinin bunu da kabul etmediğini beyan ettiği,



Semih Tufan GÜLALTAY m Muzaffer TEKİNİ Akın BİRDAL olayından sonra ceza evindeyken tanıdım demesine rağmen Mete YALAZANGİL ise 1993 yılından beri tanıştıklannı beyanında söylemiştir.

Yine yukarıdaki beyanlarda (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' nin sürekli Semih Tufan GÜLALTAY ile görüştüğü hatta parti listesinde adının bulunduğu Danıştay olayından sonra adının silindiği ve sürekli görüştükleri anlaşılmakta olup, şüpheli ZAFER (kod) Muzaffer

TEKİN uzun süredir Semih Tufan GÜNALTAY ile görüşmediğini saıvcıhktaki ifadesinde beyan etmesi örgütsel konumlarım deşfre etmemeye yönelik gizleme hareketi olarak algılanmalıdır..



6) Başka bir uyuşturucu suçundan cezaevinde tutuklu bulunan Engin BAĞBARS isimli şahsın cezaevinden çeşitli zamanlarda yazdığı ve Cumhuriyet Savcılıklarında da beyanlarıyla teyit ettiği, ifadelerinde kendisinin Danıştay saldırısında kullanılmak istendiği ve bu sebeple kendisini derin devletin adamları olarak tanıtan Gökhan ve İrfan isimli şahıslann çeşitli şahıslarla irtibatlı olarak faaliyet gösterdikleri, kendisini MİT görevlisi olarak bir şahısla tanıştırdıklanm, daha sonraki görüşmelerinde de Ankara' dan komutanlannm geldiğini söyleyerek komutanlannm geldiği bahanesi ile Fenerbahçe' de bir pasajın içerisinde 2. katta petrol şirketine götürdüklerini, odanın madalyalarla dolu olduğunu, kendilerini bir şahsın kibar bir şekilde karşıladığını, yanında iki kişinin daha olduğunu ve kendisinin devlet için çalıştıklannı öğrendiklerinde memnun olduklannı söyledikleri ve devamında Kuvva-i Milliye hareketinin başındaki hoca denilen şahsın aslında yaramaz bir adam olduğunu, üçkağıtçı olduğunu kendisine söylediklerini, kendilerinin de Beykoz' da piknik alanında kaçak ağaç keserken yanlarına bir binbaşının geldiğini ve kızdığını, bunu ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' e anlatmaları üzerine ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in Anadolu yakasından sorumlu yarbayı aradığını ve ona binbaşılar ne zamandan beri bölüğe bakıyor diye telefonda söylediğini, bunun üzerine Gökhan' a hitaben bundan sonra sizi kimse sıkıştıramaz rahat olun dediği, dışarı çıktıklarında Gökhan' a sorduğunda bu çok büyük komutandır, generallerle irtibatlıdır, Kuvva-i Milliye' nin başındaki hocayı sevmez, biz Muzaffer albayın yanında yer alırız, hocaya karşı yakında dernekte kuracağız şeklinde söylediklerini, daha sonra Gökhan' m kendisine komutan seni çok sevmiş, bize katıl, ancak birlikte Kuvva-i Milliye' ye kaydolmamız gerek, Kuvva-i Milliye ' den alacağımız kimlikle rahat hareket edeceğimi, hatta silah taşıyabileceğimi söylediği, aynntılı beyanlarda bu şahıslann illegal oluşumlarda bulunup kendilerini devlet olarak tamttıklan ve bir çok olayı aynntılı olarak anlattığı ve ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in bütün bu oluşumlardan haberinin bulunduğu ve bu gruplardaki insanlann ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' e karşı büyük saygı ve sevgi duyduklannı anlattığı,

Şahsın 01.01.2006 tarihinde tutuklandığı şeklinde başlayan 10.08.2007 tarihli savcılığımıza gönderilen 2 sayfalık el yazısı ile yazılan mektup ekindeki belgelerin şüphelinin daha önceki beyanlan ve ifadelerin suretleri ile basından koyduğu bu konudaki haber ve yazılara ilişkin belgeler olduğu ve bu belgeler üzerine tutuklu Engin BAĞBARS savcılığımıza çağınlarak ifadesine müracaat edilmiş olup, Savcılığımızda alman 01/10/2007 tanhli beyanında



İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan APS zarfı ile gönderilen mektup ile ilgili Tanık Engin BAĞBARS ile yapılan görüşmede söz konusu mektubu kendisinin yazdığını ve ekinde bulunan belgelerin kendisine ait olduğunu beyan etmesi üzerine Engin BAĞBARS'a usulüne uygun yemini yaptırılarak mektupda belirttiği olaylar ile ilgili alınan ifadesinde;
01.01.2006 tarihinde uyuşturucu ticareti suçundan dolayı tutuklu bulunduğunu, bu suçtan önce İst.İl Jandarma Komutanlığının haber elemanı olduğunu, daha sonra aynldığmı ancak Süreyya Başçavuş ile görüşmesine devam ettiğini, ancak bu sefer uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin çalışmalar yaptıklannı, Üsküdar emniyet müdür yardımcısı olan HAKAN MUTLU'nun kendisini istihbaratçı olarak tanıtarak kendisini yanma çağırdığmı,kendisine bu haberi daha önceden tanıdığı GÖKHAN BAŞOĞLU isimli şahsın

nun yanma gittiklerini, Hakan MUTLU 'mm kendisine uyuşturucu konusunda yardımcı olmasını kendisini narkotik ve organize'nin müdürü ile tanıştıracağını söylediğini, bu arada HAKAN MUTLU'nun kendisine 10-15 tane silah göstererek almasını söylediğini, kendisinin bu silahlan almadığımı, bu olayın 2005 yılının 11. ayında olduğunu, bu olaydan 15 gün sonra evinin soyulduğunu ve daha önce hırsızlık yapan şahıslardan almış olduğu glock marka tabancasının alındığını, evinden alman bu tabancayı daha sonra HAKAN MUTLU'nun da yakalanıp tutuklandığı hırsızlık ve sahtekarlık şebekesi liderinin damadı olan DENİZ isimli şahıstan aldığını, evinin soyulduğu gün GÖKHAN BAŞOĞLU'nun kendisinin yanından hiç aynlmadığmı, soygunun yapıldığı gün çete liderinin damadı olan DENİZ'in kendisini aradığını, HAKAN MUTLU ile tanıştıktan kısa bir süre sonra Hakan MUTLU'nun kendisine ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN ile tanıştıracaklannı söylediğini, kendisinin GÖKHAN ve İRFAN ile birlikte ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN'in Fenerbahçe'deki ofisine gittiklerini, odada madalyalar ve plaketlerin olduğunu, kendisini ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN ' in tam karşısına oturttuklarını, Muzaffer TEKİN'in kendisine nereli olduğunu sorduğunu, ayrıca GÖKHAN'm kendisi için cezaevinde yattığını, daha önce jandarmada çalıştığını, şimdi de kendilerine yardımcı olduğunu söylediğini, MUZAFFER TEKİN'in de memnun olduğunu, sürekli gidip gelmesini söylediğini, daha sonra aralarında Kuvvai Milliye Derneğinden bahsettiklerini, ofiste 3-4 kişinin bulunduğunu, albay dedikleri bir şahsın hizmet etiğini, buradan ayrıldıktan sonra sürekli kaldığı yer olan ormana gittiklerini, orman denilen yerin Beykoz' da 90 dönümlük bir alan olduğunu, burayı piknik alanı olarak İRFAN'm işlettiğini, ormanda bulunan tek katlı yerde kalmaya başladığını, ormandaki alanda Gökhan, İrfan ve çeşitli gelen misafirler ile silah atışı yaptıklarını, daha sonra Hakan MUTLU'nun kendisini bir daha çağırarak hazırlan seni organize ve narkotiğin müdürü ile tanıştıracağım dediğini, kendisine git filan şahıslara söyle organize onları alacak dediğini, kendisinin de Hakan MUTLU'nun söylediği şahıs olan Bülent SALMAN' a giderek konuyu ilettiğini,

GÖKHAN ve İRFAN isimli şahıslann kendilerini derin devlet olarak tanıttıklannı, ZAFER (KOD) Muzaffer TEKİN'e de hep komutan diye hitap ettiklerini, Muzaffer TEKİN adına yazılan bir şiiri GÖKHAN'm devamlı cebinde taşıdığım ve herkese gösterdiğini, bir süre sonra kendisine Kuvvai Milliye Kartı çıkarmak için fotoğraf istediklerini, kendisinin Muzaffer TEKİN'in kuvvai milliyeyi sevmediğini hatırlatması üzerine sen orayı karıştırma biz rahat gezmek için bu kimliği çıkartacağız ve silah da taşıyacağız dediklerini, kendisini Beşyüzevler Semtine bir paşa ile tanıştırmak için götürdüklerini, ancak paşa olmadığı için görüşme yapamadıklannı, oradan Zeytinburnu'nda emekli albay ile görüşmeye götürdüklerini. Albayın ismini bilmediğini ancak biodizel işi yaptığını, albayın ofisinde de Muzaffer TEKİN'den bahsettiklerini, kendisini tanıştırdıklarını albaya anlattıklarını, Albay'ın da kendisine biodizel ile alakalı bir dosya ile ilgili birlikte çalışmayı teklif ettiğini, kendisinin bu dosyayı ve 3 adet kaseti tutuklandıktan sonra organizeye teslim ettiğini, bundan sonra kendisinin Muzaffer TEKİN ile görüşmediğini, bir kaç kez GÖKHAN'm Muzaffer TEKİN'in yanma gitmeyi teklif ettiğini anacak kendisinin kabul etmediğini, daha sonra da tutuklandığını, tutuklandıktan sonra 10.02.2006 tarihinde Başbaşkan'a mektup yazdığım, mektup da Ak Partiye karşı darbe yapılacağını, kendisini kullanmak istediklerini, bu konulan anlatmak istediğini söylediğini, bunun üzerine cezaevinde kendisini tehdit etmeye başladıklanm, can güvenliği olmadığı için Tekirdağ F Tipi Cezaevine naklettiklerini, Danıştay saldınsmm olduğu günden bir gün sonra ilk olarak Başbakan'a yazdığı mektup ile alakalı olarak 18.05.2006 tarihinde Savcılıkça ifadesinin alındığını, bu ifadesinde herşeyi anlatmadığını, bir hafta sonra Tekirdağ Başsavcısının cezaevine geldiğini, ifadedeki bazı olaylann tarihlerinin tutarlı olduğunu, bu sebeple ek ifade verip vermeyeceğini sorduğunu, ifadeye ishıtbaratm da gelerek kameraya alacağını

söylediğini, kendisinin kabul ettiğini, orada da tekrar 20 sayfalık ifade verdiğini, ifadesinde bir çok konu ile birlikte Muzaffer TEKİN ve Hakan MUTLU konularını da anlattığını, ifadesinden sonra HAKAN MUTLU'nun tutuklandığını, Atabeyler ve Sauna Çetelerinin de ortaya çıkarıldığını,

Başbakan'a mektup yazdığı sırada Tekirdağ'dan HANİFİ AVCI'ya da mektup yazdığını, Hanefi AVCPnın da kendisine cevap yazdığını, mektubu ilgili yerlere ileteceğini söylediğini, hatta bir mektupta anlattığı Murat AKSU'ya suikast yapılacağı hususunu daha sonra yakalanan Atabeyler çetesinin de itiraf ettiğini, Gökhan BAŞOĞLU'nun insanları cezalandırmak için iki tane kuyudan bahsettiğini, kendisine bu kuyuları göstermek istediğini ancak gitmediğini, kendisine göre bu şahısların devletin bir çok kurumuna sızıp illegal olarak da devleti ele geçirmeye çalıştıklarını, hatta kendisine İstanbul Jandarma Alay Komutanı ile birlikte 20 tane komutanın gideceğini, İstanbul ve Antalya Emniyet Müdürlerinin gideceğini, yerlerine kendilerinden olan insanların geleceğini, onlar gelince daha rahat hareket edeceklerini söylediklerini, Türkiye'nin ve İstanbul'un kendilerinin olduğunu ve istedikleri şekilde hareket edeceklerini söylediklerini, ZAFER (KOD) Muzaffer TEKİN'in de bunlann komutanı pozisyonunda olduğunu, Muzaffer TEKİN'e sürekli komutanım ve bazen de albayım diye hitap ettiklerini,

Kendisinin Muzaffer TEKİN'in yanına gittiğinde Türkiye'nin çok yakından tanıdığı, derin devletin adamı olarak bilinen bir şahsın da orada olduğunu, ancak ailesine bir şey yapılmasından korktuğu için bu ismi açıklamadığını, gördüğü bu şahsın hemşerisi olduğunu, kendisi ile Avusturya' da teyzesinin oğlunun yanına gittiği zaman tanıştığını, bunun yanında şahsı basından da tanıdığını, bu şahsında Muzaffer TEKİN'in ofisinde olduğunu, GÖKHAN ve İRFAN'ın ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile çok samimi olduklannı, bu şahıslann Muzaffer TEKİN'in ofisinde koltuğa bile oturmayıp masanın üstüne oturduklannı,

Mektup ekinde bulunan 18.05.2006 ve 25.05.2006 tarihli ifadelerin Tekirdağ'da Savcılara vermiş olduğu kendisine ait ifadeler olduğunu, 17.08.2006 ve 10.10.2006 tarihli ifadelerin de kendisine ait olduğunu, bu ifadelerinde de belirttiği gibi GÖKHANin kendisine bir keleş silah getirerek TUSİAD yöneticilerine karşı eylem yapılacağını söylediğini, kendisinin bu silahı alarak ormanda bulunan KENAN ÜREK ve Mardinli ÖMER isimli şahıslara verdiğini, bu şahıslannda silahı kulübeden 50-100 metre ileride bir yere gömdüklerini,

Mektup ekindeki haber kupürlerinin kendi ifadelerinde ortaya çıkan olaylara ilişkin haberler olduğunu,

Kendisinin daha önce de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verdiğini, ancak kendisine gelen takipsizlik karannda ifadesinde belirtmediği, ifadesinde hiç geçmeyen hususlann takipsizlik karanna yazıldığını gördüğünü, buna örnek olarak ZAFER (KOD) Muzaffer TEKİN'in kendisine cephanelik verdiğine ilişkin ifadesinde bir konu olmadığı halde takipsizlik karanna bu tür konulann yazıldığını, Alaattin ÇAKICI, Sedat PEKER ve Kürşat YILMAZ'dan şikayetçi olduğunun yazıldığını, ancak kendisinin hiç bir ifadesinde bu şahıslardan şikayetçi olmadığını, kendi belirtmediği konulann yazıldığı için bu takipsizlik karannı ve ifadesini göndermediğini, Takipsizlik karanna itiraz ettiğini ancak her hangi bir cevap alamadığını, istenildiği takdirde ifadelerle takipsizlik karannı gönderebileceğini, kendi mektuplan ve ifadelerinin doğru olduğunu, Başbakanlığa yazdığı mektubun APS kağıtlannm da oğlunu,

Kendisinin her zaman dilekçe yazdığını, ancak birilerinin kendisinin dilekçelerini engellediğini. Başbakanlığa mektup yazdıktan uzun süre geçtiği halde ifadesinin alınmadığını, Danıştay saldırısından sonra ifadesinin alındığını, ancak kendi yazdığı mektubun içeriğinde Ak Partiye karşı bir darbe olacağını ve bir oluşumun Türkiye' de



Yüklə 3,55 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   53




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin