c)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
1-Büyük Hukukçular Birliği Derneği'nde yapılan aramada elde edilen
ö.No'lu CD:Sevgi ERENEROL,Muzaffer TEKİN,Kemal KERİNÇSİZ.Rafet ARSLAN isimli şahısların da bulunduğu 2005 yılında Büyük Hukukçular Birliğinin yapmış olduğu toplantı resmi ve Basın Bildirisi CD'nin belirtilen dosyalann bir kopyası alınarak CD'ye aktarılmış olduğu,
2- Muzaffer TEKİN'in cep telefonunun rehberinde "RAFET ARSLAN 0532 208 45 21" şeklinde kayıtlı olduğu,
3-Sevgi ERENEROL ile 15.12.2007 günü, saat;13.35'te yaptığı telefon görüşmesinde;
d)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
METE YALAZANGİL ifadesinde;
Rafet ARSLAN'ı 2006 yılında Muzaffer TEKİN'in vermiş olduğu iftar yemeğinde gördüğünü, daha soma Muzaffer TEKİN'in ofisine gittiğinde orada gördüğünü, 2007 yılı Ocak-Şubat aylarında İlçe Genel Sekreteri olduğu dönemde Aydın YÜKSEK isimli şahsın, Muzaffer ŞENOCAK tarafından 150000 YTL dolandırıldığını ve bu nedenle kendisinden yardım istemesi üzerini, kendisinin de Muzaffer TEKİN'i aradığını, Aydın ile birlikte Muzaffer TEKİN'in Kuşdilinde bulunan ofisine gittiklerini, Ofisinde Muzaffer TEKİN, Rafet ARSLAN, Rafet'in kardeşi olduğunu, Aydın YÜKSEK'in Muzaffer ŞENOCAK tarafından dolandırıldığını anlattığını, anlatırken Muzaffer ŞENOCAK'm Özel Kuvvetlerde görevli yüzbaşı veya binbaşı olarak görevli olduğunu da söylediğini, bunun üzerine Muzaffer TEKİN'in birkaç arkadaşına telefon açtığını, aradan bir ay kadar geçtikten soma Aydın YÜKSEK'in Kadıköy Hasanpaşa'da bulunan işyerine gelerek Muzaffer TEKİN'e verilmek üzere içerisinde Muzaffer ŞENOCAK'a ait adresler, kart vizitleri ve iletişim bilgilerinin olduğunu söylediği bir CD bıraktığını, aynı gün öğleden soma Muzaffer TEKİN'in Kuşdilindeki ofisine gittiğini ve içeride Rafet ARSLAN ve kardeşi Ahmet ASLAN'ın olduğunu gördüğünü, CD'yi Muzaffer TEKİN'e verilmek üzere Rafet ARSLAN'a bıraktığını,
22.06.2007 günü akşam saatlerinde Muzaffer TEKİN'in yanından tanıdığı ve
ismini Kürşad olarak bildiği şahsın kendisini telefonla arayarak, Beşiktaş'ta mahkemede
olduklarını, yanında Rafet ARSLAN'm bulunduğunu ve kendisi ile görüşmek istediğini söylediğini, Rafet ARSLAN'm kendisine telefon numarasını savcının istediğini CD den dolayı olduğunu söylediğini, kendisinin de aramış olduğu telefon numarasını verebileceğini söylediğini,
Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ifadesinde;
Rafet ARSLAN'm Muzaffer TEKİN'in devresi olduğunu, "17 Mayıs Alparslan ARSLAN 10:30 Danıştay, ile başlayan ve M.TEKİN, Mahmut ÖZTÜRK, Rafet ARSLAN, İsmail PAKER, Yurdakul isimleri ve tarih ve saat yazıların olduğu doküman" ile ilgili; bu notu Danıştay olayında gözaltına alındığında ifadesi esnasında hatırlamak maksadıyla almış olduğu notlar olduğunu, olayın olduğu zamanda Muzaffer .TEKİN, Rafet ARSLAN ve ismini
hatırlayamadığı birkaç şahısla birlikte Muzaffer TEKİN'in ofisinde bulunduklarını, olayları hatırlamak maksadıyla çizmiş olduğu notlar olduğunu,
Muzaffer TEKİN' Kadıköy ilçesinde bulunan bürosuna 13 aydır gitmediğini, 13 ay öncesi birçok emekli asker ve sivil vatandaşın gelip gittiğini, her zaman kalabalık bir büro olduğunu, ancak isim olarak tanımadığını, Rafet ARSLAN'ın o büroda herhangi bir görevinin olup olmadığını bilmediğini, Rafet ARSLAN ile de 13 aydır hiçbir şekilde görüşmdiğini, büroya gelen insanların Muzaffer TEKİN'e abi ve komutanım şeklinde hitap ettiklerini,
Danıştay olayının olduğu gün Muzaffer TEKİN ile Rafet ARSLAN, İsmail PAKER ve kendisinin birlikte olduklannı, Muzaffer TEKİN'in yaralandığını öğrendikten soma Muzaffer TEKİN'i hastaneye götürmek için villaya giderken Rafet ARSLAN'ı arayarak hastane ayarlamalanm söylediğini, Acıbadem hastanesini ayarladığını söylediğini, hastaneye birlikte götürdüklerini,
Şüpheli İSMAİL EKSİK beyanında, RAFET ARSLAN'ı Muzaffer TEKİN vasıtası ile tanıdığını, kendisini emekli subay olarak tanıdığını, Danıştay saldın olduğu gün Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün kendisine Muzaffer TEKİN'in intihar ettiğini söylediğini, tamam deyip Göztepe kavşağına Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü almaya gittiğini, daha sonra Yurdakul'u yoldan alarak Çavuşbaşı'ndaki villaya gittiklerini, Muzaffer TEKİN'i hastaneye götürmek üzere çıktıklarım, Muzaffer TEKİN'nin hastaneye gitmek istemediğini söylemesi üzerine Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Rafet ARSLAN'ı arayıp ikna etmesini söylediğini, Rafet ARSLAN'ın Maltepe'yi bilmediği için bir noktada beklemesini söyleyip kendisini arabasıyla bulunduğu yerden alarak Muzaffer TEKİN'in yanma getirdiğini, Muzaffer TEKİN ile görüşerek Kadıköy Acıbadem hastanesine götürdüklerini beyan etmiştir.
Şüpheli SAİPİR DEBZLELVİDZE beyanında Rafet ARSLAN isimli şahsı Muzaffer TEKİN'in ofisine gidip geldiği esnada çoğunlukla orada olduğundan dolayı tanıdığını, herhangi bir ilişkisinin olmadığını beyan etmiştir.
Şüpheli Kuddusi OKKIR ifadesinde; Rafet ARSLAN'ı Rafet Paşa olarak bildiğini, 2004 yılında daha önceden bahsettiği gibi Vatan Sever Güç Birliği İstanbul şubesi çalışmalarında ve sonrasında tanıştığını, 2-3 aylık bir görüşmesi olduğunu beyan etmiştir.
Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN beyanında ; Rafet ARSLAN'ı Muzaffer TEKİN'in yakın arkadaşı olması hasebiyle ofisinde gördüğünü ve orada tanıştığını beyan etmiştir.
Şüpheli ZEKİ YURDAKUL ÇAĞMAN beyanında ; Rafet ARSLAN'ı Muzaffer TEKİN'in ofisinde gördüğünü, kendisi ile bir samimiyeti olmadığını, Muzaffer TEKİN in yakın arkadaşı olarak bildiğini ve sürekli yanında gördüğünü, Danıştay saldmsı sonrası Muzaffer TEKİN intihar etmeye kalkışınca Mahmut ÖZTÜRK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, İsmail PAKER ile birlikte hastaneye götürmek istediklerini, yolda giderken Muzaffer TEKİN ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Rafet ARSLAN ile telefon görüşmesi yaptılannı, Rafet ARSLAN' onlara "beni de Maltepe'den alın ve birlikte geçelim" dediğini, Maltepe'den Rafet ARSLAN'ı aldıklanm, Rafet ARSLAN'ın kendi arabasına bindiğini, Muzaffer TEKİN'i acile götürdüklerini beyan etmiştir.
Şüpheli HÜSEYİN GÖRÜM beyanında ; Ergenekon isimli oluşum hakkında her hangi bir bilgisinin olmadığını, ancak 2005 yılının Ocak ayında Kadıköy'de İkizoğlu Iş Hanının 3. katında bulunan Muzaffer TEKİN' e ait büroya çay içmeye uğradığında büroda Kuddusi OKKIR, Rafet Albay, Nedim Albay Hüseyin BEYAZIT ve kendisini Jitemci olarak tanıtan Mustafa ALPAY ve 6-7 tane asker kökenli şahıs olduğunu, orada Kuddusi Okkır'ın "Ayrık Otu" isimli bir oluşumdan söz ettiğini, dosyasını çıkarıp birini Muzaffer TEKİN' e verdiğini gördüğünü, aynı dosyadan "Vatan Sever Kuvvetler Güç Birliği" isimli derneğine sadece verdiğini söylediğini beyan etmiştir. "~" -
Şüpheli Sevgi ERENEROL beyanında ; Rafet ARSLAN'm Muzaffer TEKİN'in arkadaşı olduğunu, 1994 yılında kendisi MHP İl Başkanlığında iken onun Şişli İlçe Teşkilatında olduğunu, şuan Muzaffer TEKİN'i ziyarete beraber gittiklerini, çünkü cezaevinde Muzaffer TEKİN'i Rafet ARSLAN ve Kürşat RÜSTEMOĞLU ile kendisinin ziyaret edebileceğini beyan etmiştir.
15.12.2007 günü Sevgi ERENEROL'un Rafet ARSLAN isimli şahsı arayarak; SEVGİ ERENEROL : Rafet paşam günaydın dediği, hal hatır sormadan sonra SEVGİ ERENEROL : Sultanahmet adliyesinin önünde bir basm açıklaması
yapacağız SEVGİ ERENEROL : olarak sizlerin bu işe sahip çıkmasını rica edicem
dediği, Rafet ARSLAN: Tamam sevgi hanımcım dediği ve basın açıklaması için saat 12 için randevulaştıklan anlaşılmaktadır.
KUDDUSİ OKKIR İFADESİNDE, " Ankara gezisinden sonra da ilginç
bir durum ortaya çıkmıştı. İstanbul tanışan arkadaşlar Ankara da ki dernek ile işbirliği yapmak üzere tanışmıştı. Ancak bu dernek ile ilişkimiz kalmayınca sadece birbiri ile tanışan arkadaşlar haline düştük. Yaz başında istanbul ilindeki arkadaşlar ile dostluk ve arkadaşlar sınırlarını aşmayan piknik gezileri ve Hüseyin Görüm "ün işyerinde buluştuk. Bu buluşmalara zaman zaman farklı arkadaşlarda gelip gitti. Bu toplantılarda Muzaffer TEKİN , ben, Hüseyin Görüm, Rafet ve Can Albay, Zekeriya Öztürk ve şu an ismini
hatırlayamadığım birçok insan gelip gitti " şeklinde ifade vermiştir, hakkınızda ifade
veren Kuddusi OKKIR isimli şahıs ile olan ilişkiniz ve Kuddusi OKKIRın ifadesinde geçen dernek ve yapılan toplantıların konusu, toplantıya katılan ve ifadede ismi geçen şahıslar hakkında detaylı açıklamaları soruluduğunda;
Yine KUDDUSİ OKKIR İFADESİNDE; İsmi geçen İsmail PAKER, M.
Zekeriya Öztürk, Ertaş GİRAY, Rafet ARSLAN(Rafet Paşa olarak bilirim) isimli şahıslar ile 2004 yılında daha önceden bahsettiğim gibi Vatan Sever Güç Birliği İstanbul şubesi çalışmalarında ve sonrasında tanıştım. 2-3 aylık bir görüşmem olmuştur, şeklinde ifade vermiştir
d-Hukuki durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Rafet ARSLAN'm Ordudan malulen emekli olduğu, şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile irtibatının bulunduğu, Danıştay saldırısından soma birlikte kritik yapmak için birarada yemek yedikleri, Şüpheli Rafet ARSLAN her ne kadar savunmalarında ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN ile sadece arkadaş olduğunu beyan etmiş ise de; şüphelinin geçmişte Milliyetçi Hareket Partisinde görevli olduğu ve son bir iki yıldır sürekli ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in ofisine gelip gittiğini beyan etmiş, ayrıca ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in bütün aktivitelerine katıldığı, şüphelinin ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in ofisine geldiğinde ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in ofisine girmeyip sürekli kendine ait bölümde durduğunu beyan ettiği, ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN ile siyasal görüş ayrılıkları olmasına rağmen sürekli irtibat halinde olup, toplantı ve aktivitelere katıldığı, VKGB'nin kuruluş toplantılarına katıldığı, Hüseyin GÖRÜM'ün Fabrikasmdaki yemeklere iştirak ettiği, kendisini Rafet Albay olarak tanıttığı (MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR'm beyanlarına göre) ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in internetten indirdiği Derin Devlet isimli yazının şüpheli de bulunduğu ve ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in ofisinde kendine ait bölümde sürekli durması da şüphelinin ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'e bağlı olarak ERGENEKON terör örgütünde örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, örgüt talimatları gereğince ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in bürosunda görevli olarak bulunduğu böylece ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,
Şüpheli Rafet ARSLAN'ın Ergenekon terör örgütü üyesi olmak eylemi nedeniyle TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
24-ŞÜPHELİ ZEKİ YURDAKUL ÇAĞMAN:
a-Emniyet beyanında ;
1969 yılında Ordu iline bağlı Aybastı ilçesinde doğduğunu, Lise 3 'e kadar Aybastı da okuduğunu, Aybastı 'da Üniversite sınavına hazırlık dershanesi olmadığından dolayı lise son sınıfı Yozgat ilinde okuduğunu, 1986 yılında Yozgat imam Hatip Lisesinden mezun olduğunu 1989 yılında askerlik hizmeti için Kırklareli iline gittiğini, askerden geldikten sonra 1992 yılında Seher GELEN isimli bayan ile evlendiğini, 1994 yılına kadar Ordu ilinde babasının yanında arıcılıkla uğraştığını, daha sonra 1994 yılının sonlarına doğru istanbul Merter'e geldiğini ve ihraç fazlası tekstil ürünleri üzerine işyeri açtığını, bu sırada Bağcılar ilçesinde ikamet ettiğini, Daha sonra 1997 yılında Göztepe'de bir işyeri aztığını,, 1998 yılında Anadolu yakası Göztepe'de Obje Tekstil şirketini kurduğunu, 2001 krizine kadar Avrupa 'ya tekstil ihracatı yaptığını, Bu dönemde Mahmut ÖZTÜRK ile birlikte tekstil işi yaptığını, ifadesinin ilerleyen bölümlerinde Mahmut ÖZTÜRK ile olan ilişkisini ayrıntılı olarak anlatacağını, 2001 yılında bu şirketi kapattığını, 2003 yılına kadar herhangi bir iş yapmadığını ve 2003 yılının başında halen çalıştırmakta olduğu Destan Elektrik Limited şirketini kurduğunu ve yukarıda belirttiği Ümraniye adresinde ikamet ettiğini, 3 çocuk babası olduğunu,
...kendisinin bu malzemeler hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını, kendisinin bu olayı sadece basından duyduğunu, Ali YIGIT isimli şahsı tanımadığını, ele geçen malzemelerinde Oktay YILDIRIM' a ait olduğunu basından duyduğunu, kendisinin Oktay YILDIRIM'ı 2000 yılından bu yana tanıdığı, Kendisi ile tanışmasının Mahmut ÖZTÜRK ile aynı binada oturduğu dönemde, Oktay YILDIRIM'm Mahmut ÖZTÜRK'ü ziyarete geldiğinde olduğunu, Oktay YILDIRIM'm o zamanlar bacağından tedavi gördüğünü ve emekli olmak üzere olduğunu, kendisiyle ilişkisinin Mahmut ÖZTÜRK'ten dolayı olduğunu, Oktay YILDIRIM ve Mahmut ÖZTÜRK'ün 2004 veya 2005 yıllarında bir yıl ortak olarak Beyazıt'ta nargile cafe işletmeciliği yaptıklarını ve daha sonra anlaşamayarakr aralarının açıldığını, Hatta o tarihten bu zamana kadar konuşmadıklarını bildiğini, kendisinin Oktay YILDIRM ile ilişkisinin sadece gördüğüyle selamlaşmaktan ibaret olduğunu, Bir keresinde Mahmut ÖZTÜRK ile ortak işlettikleri cafeye gittiğini, gitmesinin sebebinin de Mahmut ÖZTÜRK'e hayırlı osun demek için olduğunu, kendisinin hiçbir zaman Oktay YILDIRIM ile ayrı bir ortamda görüşmediğini ve buluşmadığını, Oktay YILDIRIM'ın birkaç kez kendisinin işyerine hal hatır sormak için, çay içmek için ve bir keresinde de alışveriş yapmak için geldiğni, kendisine hiçbir zaman ne bombadan nede bir silahtan bahsetmediğini, Zaten Oktay YILDIRIM ile fazla bir samimiyetinin olmadığını, Oktay YILDIRIM'm www.acikistihbarat.com isimli sitede yazı yazdığını bildiğini, Oktay YILDIRIM'ın bir iki yazısını okuduğunu ve genelde terörle mücadele ile ilgili kendi uzmanlık alanı ile ilgili yazılarının olduğunu,
Kendisinin bu doküman hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını, bu dokümanı ilk defa gördüğün ve duyduğunu, Muzaffer TEKİN 'i 1999 yılından bu zamana kadar tanıdığını. Muzaffer TEKİN ile kendisini Mahmut ÖZTÜRK'ün tanıştırdığını,. Mahmut ÖZTÜRK ile birlikte Muzaffer TEKİN 'in Kadıköy 'de bulunan ofisine gittiklerini ve orada tanıştıklarını, Zaman zaman Muzaffer TEKİN 'in ofisine uğradığını, Bu ziyaretlerinin amacının bir hal hatır sorma, geçerken uğrama ve bir çay içme ziyaretleri olup on onbeş dakika sürdüğünü, Yine Muzaffer TEKİN'in kendisinin işyerinden alışveriş yapmış olup,
kendisinin ofisinde de elektrik tesisatını tamir ettiklerini, Muzaffer TEKİN'e abi diye hitap ettiğini, Muzaffer TEKİN'in de kendisine ismi ile hitap ettiğini, Muzaffer TEKİN ile resmi bir ilişkisinin olduğunu, fazla samimiyetinin olmadığını,
2006 Mayıs ayında Muzaffer TEKİN'in kendisini arayarak Mahmut ÖZTÜRK'ün çavuşbaşında bulunan villasına gitmek istediğini, kendisinin orayı bulamayacağından dolayı kendisinin götürüp götüremeyeceğini kendisine sorduğunu, kendisinin de götürebileceğini söylediğini ve akşam vakti kendisini Maltepe Yanyolda bulunan bir caminin önünden aldığını, yanında Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve İsmail PAKER'in olduğunu, ve hep birlikte Beykoz 'daki villaya gittiklerini, villaya gittikten on onbeş dakika sonra Mahmut ÖZTÜRK'ün geldiğini ve Mahmut ÖZTÜRK gelir gelmez kendisinin , Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve ismail PAKER olmak üzere ayrıldıklarını. İsmail PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü Kadıköy'e bıraktığını, daha sonra eve gittiğini, kendiisinini yanında Muzaffer TEKİN aranıyor gibi bir mevzunun konuşulmadığını ve kendisinin Muzaffer TEKİN 'in arandığını bilmediğini, Muzaffer TEKİN'in arandığını yaralandığı sabah öğrendiğini, Muzaffer TEKİN 'in Mahmut ÖZTÜRK'ün Beykoz'daki villasında kaldığı dönemde Muzaffer TEKİN 'in yaralandığını Mahmut ÖZTÜRK'ün kendisini telefonla arayarak söylediğini ve kendisinden yardım istediğini, kendisinin de tek başına arabası ile villaya gittiğini, Orada Mahmut ÖZTÜRK'ü ve Muzaffer TEKİN 'i gördüğünü, Muzafer TEKİN'in yaralı bir vaziyette yerde yattığını, Daha sonra villaya İsmail PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün beyaz bir arabayla geldiğini, Muzaffer TEKİN 'i kendisinin ve Mahmut ÖZTÜRK birlikte üst kattan kendisinin arabasına kadar taşıdıklarını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'te kendisinin arabasına bindiğini ve kendisinin, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK Muzaffer TEKİN birlikte hastaneye gitmek için yola çıktıklarını, İsmail PAKER ve Mahmut ÖZTÜRK'ün kendi arabalarıyla kendilerinin peşlerinden geldiğini, Yolda giderken Muzaffer TEKİN ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Rafet ARSLAN ile telefon görüşmesi yaptıklarını, Rafet ARSLAN'm onlara "beni de Maltepe 'den alın ve birlikte geçelim" dediğini, kendilerinin de Maltepe 'den Rafet ARSLAN'ı aldıklarını, Rafet ARSLAN kendisinin arabasına bindini ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün kendisinin arabasından inerek İsmail PAKER'in arabasına bindğini ve daha sonra hastaneye gittiklerini, Hastaneye gittiklerinde Muzaffer TEKİN 'in abisi Rıza TEKİN'in orada olduğunu, Muzaffer TEKİN 'i acile götürdüklerini, Muzaffer TEKİN 'i abisi Rıza TEKİN'e teslim ettiklerini ve kendisinin işi olması nedeniyle müsade istediklerini ve ayrıldığını, Bu olaydan İki gün sonra Jandarma'nın kendisini aradığını ve Beykoz jandarma komutanlığına gittiğini, bu olaydan dolayı burada bir gün gözaltında kaldığını, kendisini savcılığa sevk ettiklerini ve daha sonra savcılıktan serbest kaldığını, Yaklaşık bir hafta sonra da polis tarafından gözaltına alındığını kendisini Ankara iline götürdüklerini ve üç gün gözaltında kaldığını, ve savcılığa sevk edildiğini, daha sonra savacılıktan serbest bırakıldığını. Daha sonraki zamanlarda mahkemeye tanık olarak çağrıldığını ve gittiğini,
Danıştay olayından yaklaşık üç ay sonra kendisinin Muzaffer TEKİN 'nin ofisine giderek geçmiş olsun ziyaretinde bulunduğunu, Daha sonra ne kendisini aramadığını, kendisinin de şahsı aramadığını, ve o tarihten bu zamana kadar herhangi bir görüşmesinin olmadığını, Muzaffer TEKİN 'in herhangi bir oluşum içerisinde yer alıp almadığını bilmediğini,
Bu dokümandan(lobi) hiçbir şekilde bir bilgisinin olmadığını, Oktay YILDIRIM'm Reina isimli iş yerinde çalıştığını bilmediğini, Oktay YILDIRM ile nasıl tanıştığını ve kendisi ile olan ilişkisini ifadesinde belirttiğini,
Toplumsal mutabakatı ve güven duygusunu bozarak siyasal kamplaşma ve çatışmaları boyutlandırabilme potansiyeli taşıyabilecek ve bu bağlamda kamu güvenliğini etkileyebilecek provakatif eylemlere karşı zamanında tedbîr alınması ve muhtemel eylemlerin önlenmesi amacıyla sürdürülen çalışmalarımı/da bazı devlet büyüklerimize ve üst düzey
bürokratlara yönelik "suikast türü silahlı eylem "gerçekleştirmeyi planlayan çıkar amaçlı yasadışı bir teşekkül oluşturduğunuz ve bu teşekkül içerisinde bağlantılı olduğunuz mete yalazangil, tuncay hacıbektaşoğlu ve saipir pebzlevıdze isimli şahıslarla olan ilişkilerinizi ve bu suikast türü silahlı eylem planı soruldruğunda;
Tuncay hacıbektaşoğlu ve saipir pebzlevıdze isimli şahıslarla olan ilişkilerinizi ve bu suikast türü silahlı eylem planı ile ilgili bildikleri sorulduğunda;
Kendisinin Devlet büyüklerine ve üst düzey bürokratlara karşı herhangi bir silahlı eylem hazırlığı içersinde olduğunun doğru olmadığını, kendisinin bu tür silahlı eylem fikrine karşı olduğunu, bu tarz eylem duyumu veya bir teklif alsa buna ilk karşı çıkacak biri olacağını, Tuncay HACIBEKTAŞOĞLU ve Selpir PEBZLEVIDZE isimli şahısları daha önceden tanımadığını, bu şahısları gözaltında iken ilk defa gördüğünü, herhangi bir ilişkisinin olmadığını, Mete YALAZANGİL isimli şahsı 1996 yılından beri tanıdığını, o dönemde Küçük yalı da Akrabam Mustafa GÜLEN ile ticari ortaklık yaptıklarından dolayı tanıdığını, Kendisi ile zaman zaman görüştüğünü ayrıca Muzaffer TEKİN in ofisinde de birkaç kez gördüğünü, arkadaş olduklarını bildiğini, kendisinin böyle bir eylem fikri siyasi ve dünya görüşüne ters olduğu, şiddet ile karşı çıkacağını, böyle bir şey duysa kim olursa olsun ilk ihbarcısı kendisinin olacağını, kendisinin bu tarz bir eylem içersinde olmadığı ve bu tarz bir eylemin Ülkeye büyük zarar vereceğini düşündüğünden kim veya kimler yaparsa yapsın karşı olduğunu, kendisinin bu olayların içersinde geçen yıldan bu yana isminin geçiş sebebinin sadece yaralı bir insanı insanlık görevi olarak hastaneye götürmesi olduğunu, bu şahsın Muzaffer TEKİN değil başkası olsa insani görevi yapacağını, ancak onların fikir ve görüşleri doğrultusunda hareket etmediğini, bu sorudaki ithamdan dolayı son derece rahatsız olduğunu. Söyleyeceklerinin bu soru ile alakalı bundan ibaret olduğunu, kendisinin herhangi bir çıkar amaçlı teşekkül veya yasadışı bir oluşum içersinde asla yer almadığını bu iddiayı da kabul etmediğini,
Mahmut ÖZTÜRK'ü 1996 yılından beri tanıdığını kendisi ile ticari ilişkiler nedeni ile tanıştığını aynı apartmanda 6 yıl oturduklarını bu nedenle ailece görüştüğü bir şahıs olduğunu,
ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN'i 1999 yılından beri tanıdığını. Mahmut ÖZTÜRK sayesinde kendisi ile tanıştığını, ilişkilerini ifadesi içerisinde detaylı olarak anlattığını,
Oktay YILDIRIM'ı 2000 yılından beri tanıdığını, Mahmut ÖZTÜRK sayesinde kendisi ile tanıştığını, ilişkilerini ifadesi içersinde detaylı olarak anlattığını,
Rafet ARSLAN'ı Muzaffer TEKİN'in ofisinde gördüğünü, kendisi ile bir samimiyetinin olmadığını, Muzaffer TEKİN' in yakın arkadaşı olarak bildiğini ve sürekli yanında gördüğünü.
Mehmet Zekeriye ÖZTÜRK'ü 2006 yılı içersinde Muzaffer TEKİN in Ofisinde tanıdığını, kendisini gazeteci olarak tanıttığını, samimiyetinin ve ilişkisinin omadığını,
Mete YALAZANGİL'i 1996 yılından beri tanıdığını, Küçükyalı da akrabası ile ortaklık yaptıklarını, Kendisi ile zaman zaman görüştüğünü ayrıca Muzaffer TEKİN in ofisinde de birkaç kez gördüğünü arkadaş olduklarını bildiğini
Bunlann dışında kendisine gösterilen resimlerdeki şahıslan tanımadığını ayrıca birlikte gözaltında olduğu şahıslardan sadece Mete YALAZANGİL isimli şahsı tanıdığını diğer şahıslan daha önce görmediğini ve tanımadığını,
b- Savcılık Beyanında Şüpheli Zeki Yurdakul ÇAĞMAN ;
Emniyet Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesini tekrar ettiğini Oktay Yıldırım isimli şahsı, hemşerisi ve komşusu olan Mahmut Öztürk'e sık sık misafirliğe gelmeleri nedeniyle tanıdığını, Oktay Yıldırım ile Mahmut Öztürk'ün uzun yıllar aynı askeri birlikte görev yaptıklarını istanbul'da bir süre ticarette yaptıklarını bİlchğım, Bundan iki üç yıl kadar önce
Mahmut Öztürk ile Oktay Yıldırım Beyazıtta ortak olarak bir nargile cafe açtıklarını, Oktay Yıldırım çay içmek için işyerine uğradığını,. Bu görüşmelerimiz sırasında www.acikistihbarat.com isimli sitede yazılarının yayınlandığını kendisine anlattığını, 2006 yılının Mayıs ayında Muzaffer TEKİN in, Mahmut Öztürk un evinde kendi kendisini yaralamasıyla ilgili Emniyette yazılı ifade verdiğini, bu ifadesinin doğru olduğunu, Danıştay davası olarak bilinen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada da ayrıntılı olarak ifade verdiğini, O olayda şüpheli olarak ifadesinin alındığını,
Oktay Yıldırımın iş yerinde yapılan aramada ele geçen dokümanlarla hiçbir ilgisinin olmadığını, Kemal Şahin, İsmail YILDIZ, Fikret Emek isimli kişileri tanımadığını, bunların işyerlerinde ve evlerinde ele geçen silah ve dokümanlarla hiçbir ilgisinin olmadığını, şüpheli Mete Yalazangili bir akrabası ile ortak ticaret yapmalarından dolayı tanıdığını, Muzaffer TEKİN in ofisinde de birkaç kez gördüğünü, birlikte gözaltında bulunduğum Tuncay ve Salpir isimli kişileri tanımadığını beyan etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |