ARAÇ SUÇLAR OLARAK KABUL EDİLEN
CUMHURİYET GAZETESİ VE DANIŞTAY SALDIRILARI EYLEMLERİ İLE AMAÇLANAN AMAÇ SUÇLARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR.
İFADELER Erhan TİMUROĞLU ifadesinde;
Yargılanma sürecinde Alparslan ARSLAN'ın " Biz yakında çıkacağız, fazla kalmayacağız, hepimiz çıkacağız" dediğini duyduğunu, ancak nasıl çıkacaklarını söylemediğini beyan etmiştir.
İsmail SAĞIR ifadesinde ;
Alparslan ARSLAN'ın bu eylemlerden sonra kendisinin çok önemli yerlere geleceğini, birlikte önemli yerlerde bulunacaklarını söyleyerek kendilerini motive ettiğini,
Yargılama sürecinde mahkeme nezarethanelerinde bulundukları zamanlarda Alparslan ARSLAN'ın Süleyman ESEN'e "Senin hakkında yalan söylediğim için pişmanım, o gün neden böyle bir şey söylediğimi bilmiyorum, keşke senin için böyle bir şey söylemeseydim, hakkını helal et" dediğini, ayrıca " Bu yargılamanın önemli olmadığını,zaten hepsinin kısa zamanda çıkacaklarını " söylediğini, ancak neye dayanarak böyle bir şey söylediği hakkında fikir sahibi olmadığını beyan etmiştir.
Gizli tanık ifadesinde ;
Alparslan ARSLAN'ın kendisine "Yönetim Değişecek Dört Beş Yıl Sonra Devlet Temizlik Yapacak" şeklinde beyanlarda bulunduğunu beyan etmiştir.
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün ifadesi;
yaptığını, Doğu PERİNÇEK'in son dönemlerde Atatürkçü Düşünce Derneklerinden beslendiğini, kamuoyunun Doğu PERİNÇEK'in iyi bir istihbarat ve hatta askeri kanaldan beslendiğini düşündüğünü, ancak Doğu PERİNÇEK'in daha çok Rusya ve Çin istihbaratıyla yakın bilgi alışverişi içerisinde olduğunu, onlar tarafından yönlendirildiğini, aynca Alman ve İngiliz istihbaratlanyla da diyaloglannm olduğunu, bu kanaatini oluşturan faktörün partide görevli olduğu süreç içerisindeki elde ettiği izlenimlerinden olduğunu, Doğu PERINÇEK ve lider grubunun kendileri için mecliste birkaç sandalye aradığını, bu nedenle mevcut siyasi yapının dağılmasını, kurulacak yeni siyasi yapı içinde kendilerine yer edinmek istediklerini, bu nedenle 2003 yılından itibaren partinin bir askeri darbeyi dört gözle bekler duruma geldiğini,
İP ve Doğu PERİNÇEK'in, mevcut illegal örgüt orijinli alt yapı kadrolanyla bir eylem yaptınlabileceğini, planlayabileceğim veya plan ve eyleme destek verebileceğini, Avukat Alparslan ARSLAN'm siyasi görüşünün Doğu PERİNÇEK'in son dönem politik açılımlanna ters düşmemekte olup Alparslan ASLAN ve benzeri şahıslann PERİNÇEK için profilleri ve eylemsel yapılannm tercih sebebi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in istek ve amaçlanna ulaşmak için her yolu deneyebilecek bir yapıda olduğunu,
VKGBH'nin 2004 Haziran veya Temmuz aylan içerisinde Maltepe'deki baraka bir depo ve bahçesinde gerçekleştirmiş olduğu buluşmada Hüseyin GÖRÜM adlı şahsın çevresine topladığı 4-5 kişilik yaşlan 20-25 arası olan gençlerle konuştuğunu, bu gurubun yanından geçerken Hüseyin GÖRÜM'ün bu gençlere hitaben kendisine duyurarak "komutanda sizin eğitiminizi verecek" dediğini, kendisine "ne eğitimiymiş bu" dediğinde cevaben "ne olacak komutan sen daha iyi bilirsin asker olan ben değilim sensin" dediğini, kendisine "bu eğitim nerede verilecek" diye sorduğunda ise "yerimiz var hazır Düzce'de" diye karşılık verdiğini, devamında "asker yetiştireceğiz, silahımız her şeyimiz de var" dediğini,
Danıştay eylemine katılıp Danıştay Üyelerine ateş eden Avukat Alparslan ARSLAN'ı çok emin olmamakla beraber VKGBH'nin bir toplantısında ve VKGBH'nin İstanbul Maltepe'deki yerinde bir defa gördüğünü hatırladığını,
Danıştay saldınsım gerçekleştiren Alparslan ARSLAN'm siyasi görünüşünün medyada ve kendi beyanlannda yansıttığı gibi olmadığını,
VKGBH Demeğinin karşılaştığı ilk günden beri bir dernek olmaktan çok organize suç örgütü gibi göründüğünü, Danıştay eylemine katılıp Danıştay üyelerine ateş eden Avukat Alpaslan ARSLAN'ı çok emin olmamakla beraber VKGBH'nin bir toplantısında gördüğünü, şahsı isim olarak hatırlayamadığını ancak buluşmalarda bir avukattan bahsedildiğini, hatta bahsedilen bu avukatın bahçenin önündeki yolun kenannda duran bir köpeğe gidip tekme attığını kendisinin de "kim bu diye yanındakilere sorduğunu, "bizim avukat" şeklinde cevap aldığını,
Hüseyin GÖRÜM'ün kendisinden askeri eğitim vermesini istemiş olması ve "silahımız her şeyimiz var" demesinden,Danıştay saldınsıyla ilgili olarak bu insanlann silah temin etme ve yönlendirme anlamında Alparslan ARSLAN'ı etkilemiş olabileceklerini düşündüğünü beyan etmiştir.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YAPISI
"Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile Kuvayı Milliye,VKGB ve birçok sivil toplum kuruluşunun kurdurulduğu,
"Lobi" adı verilen örgüt belgesinde "Eleman Profili" alt başlığında yazılı "....gereğinde her tür eleman profilinden yararlanılmasından kaçınılmamalıdır, özellikle sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişilikler seçilmelidir...." hedefine uygun olarak bu örgütlere eleman kazandınldığı,
"Hedef alt başlığında yazılı " ....mafya grupları tümüyle yeniden gözden geçirilmeli, deneyimli mevcut grupların karşısında yeni ve güçlü bir grup oluşturularak, denetim, ve kontrol altına alınmaları sağlanmalıdır" ve "Finans" alt başlığında yazılı " Lobi'nin faaliyetlerinin finansı başlangıç noktasında Ergenekon tarafından karşılanmalıdır. Ancak, organizasyon ilk ticari şirketini kurup faaliyete geçirmesinin ardından finansal desteğe son verilmeli ve örgütün kendisine fınans kaynaklan oluşturması sağlanmalıdır" hedefine uygun olarak örgüte kazandmlan elemanlann profillerinden de yararlanılıp mafya tarzı faaliyetlerle örgüte gelir temin edildiği,
Yine "Amaç" alt başlığında yazılı "..bu çalışma ile hayata geçirilmesi plânlanarak önerilen "Lobi" göstereceği faaliyetler ile yukanda işaret edilen alanlarda çok daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplayabilecek ve değerlendirme ile analizini gerçekleştirecektir. Kontra senaryolar üretebilecek, etkinlikler tasarlayarak uygulamaya koyacak..., ...işlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalannın, sivil toplum örgütlerinin etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikalann tepkisel ve kitlesel eylemleri, endirekt metodlarla yönlendirilmesi sağlanacak " hedefine uygun olarak örgüte kazandmlan elemanlar aracılığı ile örgüt amaçlan doğrultusunda istihbarat toplandığı,
Legal faaliyetler çerçevesinde sivil demokratik tepki görüntüsü ve kamuoyu oluşturmak amacı ile yönetim aleyhine olan sivil toplum hareketlerinin organize edildiği veya içerisinde yer alındığı,
İllegal faaliyetler kapsamında ise yukanda sayılanlardan ayn olarak örgütün amaç ve ilkelerine aykm davrandıklanm düşündükleri yönetimi askeri bir müdahalenin sağlanmasını temin edip hukuk dışı yoldan yönetimden uzaklaştırabilmek için askerlerin emir komuta zinciri dışında hareket etmeye teşvik edildiği, yine bu amaçla kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı temin amacı ile de ülkede kanşıklık veya silahlı bir halk ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, yönetim zafiyeti oluşturacak provakatif terör eylemleri organize edildiği, anlaşılmaktadır.
Yukandan itibaren açıklanan tüm deliller ile Ergenekon Terör Örgütü yönetici ve üyeleri ile, bu kişilerin ilişki içerisinde bulunduğu VKGB ile bağlantısı duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkan Alparslan ARSLAN'ın söz konusu eylemleri,
Erhan TİMUROĞLU, İsmail SAĞIR ve Osman YILDIRIM'm kendisinden duyarak aktardıklan ; "Yönetim Değişecek Dört Beş Yıl Sonra Devlet Temizlik Yapacak" , "Biz yakında çıkacağız, fazla kalmayacağız, hepimiz çıkacağız" , " Bu eylemlerden sonra çok önemli yerlere geleceğiz" , " Bu yargılama önemli değil , zaten hepimiz kısa zamanda çıkacağız " sözlerinden anlaşılacağı gibi, Ergenekon Terör Örgütünün kendisine verdiği görev üzerine, ülkede kanşıklık veya silahlı bir halk ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, örgütün amaç ve ilkelerine aykm davrandıklanm düşündükleri yönetimi zafiyet içerisine sokacak, bu yolla kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı temin amacı ile askerlerin emir komuta zinciri dışında hareket etmesine teşvik edilecek planın bir parçası olduğunu bilerek, kendisine vadedildiği veya inandınldığı gibi beklenen amaç gerçekleştiğinde önemli yerlere geleceği, çalışmasır^4h1ty£^kalmayacak derecede maddi rahata kavuşacağı beklentisi içerisinde gerçekleştirdiği%nl'aşıln^^^ır.
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün yukanda da yazılı ; "... Doğu PERİNÇEK ve lider grubunun kendileri için mecliste birkaç sandalye aradığını, bu nedenle mevcut siyasi yapının dağılmasını, kurulacak yeni siyasi yapı içinde kendilerine yer edinmek istediklerini, bu nedenle 2003 yılından itibaren partinin bir askeri darbeyi dört gözle bekler duruma geldiğini, İP ve Doğu PERİNÇEK'in, mevcut illegal örgüt orijinli alt yapı kadrolanyla bir eylem yaptınlabileceğini, planlayabileceğim veya plan ve eyleme destek verebileceğini, Avukat Alparslan ARSLAN'm siyasi görüşünün Doğu PERİNÇEK'in son dönem politik açılımlanna ters düşmemekte olup Alparslan ASLAN ve benzeri şahıslann PERİNÇEK için profilleri ve eylemsel yapılannm tercih sebebi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in istek ve amaçlanna ulaşmak için her yolu deneyebilecek bir yapıda olduğunu, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan ARSLAN'm siyasi görüşünün medyada ve kendi beyanlannda yansıttığı gibi olmadığını..." şeklindeki beyanlan da bu değerlendirmeyi destekler niteliktedir.
Soruşturma kapsamında İşçi Partisi binasında yapılan aramada el konulan bilgisayarlann incelemesinde Yargıtay binası ile ilgili bir eylem için hazırlanmış kroki çıkması, yine Ulusal Kanal İzmir temsilcisi Hayati ÖZCAN'm ev ve iş yerinde ele geçirilen CD'lerde İzmir ilinde bulunan Askeri NATO tesislerine bir eylem hazırlığına ilişkin, eylemin gerçekleştirilebilmesi için gerekli bütün istihbari bilgilerin ve talimatlann bulunması örgütün bu tarz eylemlere devam edebileceğini göstermektedir.
Ergenekon Terör Örgütünün ana dokümanı olan Ergenekon Belgesinin ,
Eleman ve Organizasyon alt başlığı altında ; Örgüt için ne denli yararlı olursa olsun, kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanı örgüt içinde tutmak ve korumaya yönelmek çok sakıncalıdır" yazılıdır. Alparslan ARSLAN'm buna uygun şekilde açık olarak sahiplenilmediği, ancak konuşmaması için de kontrol altında tutulmasına devam edildiği , bunun da şahsın ailesi ve şahsa uygulanmış bir takım psikolojik hareketlerle sağlandığı değerlendirilmektedir.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÜLKEDE ASKERİ
BİR MÜDAHALENİN TEMİNİ İÇİN YAPMIŞ OLDUĞU FAALİYETLER;
Bu konu iddianamenin ayrı bir bölümünde açıklandığından aynca burada tekrar edilmeyecektir.
BASINDA DANIŞTAY SALDIRISI HAKKINDAKİ HABER VE YAZILAR
Açık kaynaklardan elde edilen Danıştay Saldınsı hakkındaki bazı haber ve yazılar aşağıya alınmıştır.
18 Mayıs 2006 tarihli MİLLİYET Gazetesi olayı 'LAİKLİĞE KURŞUN' manşeti ile duyurmuştur. Gazete Danıştay Saldınsım gerçekleştiren Av. Alparslan ASLAN'm dindar ve ülkücü olduğunu belirterek "Allahm askeriyiz" diye bağmp ateş ettiği, babasının "Namazında niyazmdadır" açıklamalanna yer vermiştir. 20. sayfasında ise "Danıştay ile hükümet bugüne nasıl geldi?" başlıklı haberle Danıştay Başkanlığı ve Hükümetin bir kavga içinde olduklan anlatılmıştır.
18 Mayıs 2006 tarihli HÜRRİYET Gazetesi olayı 'KAŞIYA KAŞIYA' manşeti ile duyurmuştur. Gazete türbanın her fırsatta toplumun gündemine sokulduğunu, Danıştay'ın türbanla ilgili aldığı bir karardan sonra hedef gösterildiği belirtilerek, saldırganın "Allahm askeriyim" diyerek ateş açtığı ve "türbanın cezasını verdim" dediğini yazarak, "Danıştay'ı suçlamıştı" başlığı ile Başbakan'm Danıştay'ı hedef göjş^djlj izlenimini vermiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli RADİKAL Gazetesi olayı 'YARGIYA TURK-ISLAM SENTEZCİ SALDIRI' manşeti ile duyurmuştur. Gazete manşetin altında "Saldın rejimin temeline" ve "Çörtoğlu : En yetkililer saldınya cesaret verdi" başlıklannı kullanmıştır.
18 Mayıs 2006 tarihli CUMHURİYET Gazetesi olayı 'BU KEZ DE AYNI EL' manşeti ile duyurmuştur. Gazetede "Tehlikenin Farkında mısınız?" ve "Danıştay hükümeti suçladı: Yetkililer cesaret verdi, Hükümete tavır" şeklinde başlıklar atılarak saldınlardan hükümetin sorumlu olduğu izlenimini vermiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli GÜNEŞ Gazetesi olayı "O ÜYELER VURULDU" manşeti ile duyurmuştur. Gazetede manşetin altında "Türban hakkındaki kararlanndan dolayı yobazlann diş bilediği, dinci Vakit'in de hedef gösterdiği 5 Danıştay üyesi suikaste uğradı" yazılanna yer verilmiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli POSTA Gazetesi olayı "TÜRKİYE'YE KURŞUN" manşeti ile duyurmuştur. Gazetede Alparslan ARSLAN'ın Türk-İslam sentezci olduğuna vurgu yapılarak "Allahm askeriyiz, türban yüzünden cezalandmlacaksmız, Allahm gazabı üzerinize olsun" şeklinde bağırdığı yazılmıştır.
-
Mayıs 2006 tarihli TAKVİM Gazetesi olayı "LAİK CUMHURİYETE SAVAŞ AÇTILAR" manşeti ile duyunnuştur. Gazetede saldırgan Alparslan ARSLAN "mürteci, aşın dinci" olarak tanımlanmıştır.
-
Mayıs 2006 tarihli AKŞAM Gazetesi "ÖFKE" manşeti ile çıkmıştır. Gazetede ÖFKE manşeti ile verilen haberde "Yüksek Yargı temsilcileri, hukukçular, rektörler ve onbinlerce kişinin Anıtkabir'e akın ettiği, cenaze törenine katılan Çevre Bakanı'nm Polis kaskıyla kaçmldığı haberlerine yer verilmiştir.
19 Mayıs 2006 tarihli CUMHURİYET Gazetesi "HÜKÜMETE ÖFKE" manşeti ile çıkmıştır.
Akşam gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasının ilk sayfasında Hilmi ÖZKÖK'ün fotoğrafının yanında "Protestolara destek verdi" başlığının yer aldığı anlaşılmıştır.
Dokuz Sütun gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında "TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ" manşetinin yer aldığı, manşetin hemen altında Genelkurmay Başkanı Org. Özkök, "Saldmnm, tamamen gerici, terörist ve silahlı bir eylem" olduğunu belirterek "Bu eylemi gerek yapanlan, gerekse bu eylemi yapan kişiyi yaratan zihniyeti tamamen kınıyoruz" dedi yazdığı tespit edilmiştir.
Güneş gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında "PAŞADAN TARİHİ ÇAĞRI" manşetinin yer aldığı, manşetin hemen altında Org. Özkök Danıştay saldınsına halkın gösterdiği tepki için "Daimilik kazanmalı" dedi yazdığı, tespit edilmiştir.
Radikal gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasının ilk sayfasında 'Bir günle kalmasın" yazısının yer aldığı, yazısının hemen altında Özkök: Tepki devam etmeli yazısının yer aldığı,tespit edilmiştir.
Sabah gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında Alparslan ARSLAN ile ilgili olarak Ankara'nın bütün kimyasını bozdu manşetinin yer aldığı, manşetin altında Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi ÖZKÖK'ün fotoğrafının altında REAKSİYON SÜRMELİ yazısının yer aldığı,
Vatan gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında "Halkın tepkisi devamlı olmalı" manşetinin yer aldığı, manşetin altında Özkök "Danıştay saldınsına halkın tepkisi ümit verici ama devamlılık göstermeli" dedi yazdığı,tespit edilmiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli KENT HABER isimli internet sitesinde "MUHTIRA GİBİ" Başlığı altındaki haberde ; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER'in özetle "Danıştay'a yapılan saldmnın aslında laik Cumhuriyet'e yapıldığını, saldınya neden olanlann tutum ve davranışlannı yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini" belirtip, "Laikliği çeşitli biçimlerde yorumlayarak, için boşaltıp demokrasiyi, dolayısıyla devj£txj|n^mini yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir, Türkiye Devleti, laik, demokraiSt'biı Cumhuriyet'tir. Laikliği çeşitli
466 f
X ' (- , t J
biçimlerde yorumlayarak, içini boşaltıp demokrasiyi, dolayısıyla devlet rejimini yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti, yöneltilen tehditler ve saldırılar karşısında kendisini koruyacak kurum ve kuruluşları ile dimdik ayaktadır ve sonsuza kadar da öyle kalacaktır. Bundan kimse kuşku duymamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik ilkelere bağlı kalarak, sağduyulu yaklaşımlarla, ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyenlere hak ettikleri yanıtı verecektir. Aydınlık Türkiye'yi kimse yolundan döndüremeyecektir. Cumhuriyet'in temel değerlerine ve anayasal ilkelere inanmayanların, aydınlanmayı ve çağdaşlaşmayı içine sindiremeyenlerin, ülkenin geleceğine ilişkin art niyet besleyenlerin, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne ve kurumlarına yönelik saldırıları, ulusumuzu ve devletimizi yıldıramayacaktır." şeklinde olduğu belirtilen açıklamasına yer verilmiştir.
Soruşturma kapsamında Muzaffer TEKİN, Veli KÜÇÜK gibi isimlerin geçmeye başlaması üzerine Doğu PERİNÇEK'in kendi basın yayın organlarında saldırının Ulusalcı kesim ile ilgisinin olmadığına dair dezenformasyon amaçlı haberler yaptırdığının soruşturma evrakına da ekli yayınlardan tespit edilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu kendisine ait bölümde ayrıntısı ile anlatılan Doğu PERİNÇEK;
25 Mayıs 2006 tarihinde İP İstanbul İl Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek
yaptığı açıklamalarda özetle ;
"Soruşturma ekibi, kamuoyunu, suçun merkezinde bulunan ABD'nin ve Cumhuriyet yıkıcısı iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirme gayretindedir. Böylece Cumhuriyete, vatana ve millete karşı ağır suçların içine batmaktadır. Bu ekip, Fethullah cemaati üzerinden Süper NATO bağlantılıdır." ,"Daha cinayetten altı saat sonra, ABD Büyükelçisi, emekli bir büyükelçimize, "Ulusalcıların" hedef alınacağını açıkça belirtti." , "Soruşturmanın ilk gününden beri Süper NATO güdümlü basma yalan haberler veriliyor. MİT kameralarıyla çekilmiş, en küçük benzerliği olmayan görüntüler, Mehmet Perinçek diye yayınlanıyor. Ulusal Haber diye ne idüğü belirsiz bir basm kuruluşu icat edilmiş, onun üzerinden Ulusal Kanal, İşçi Partisi, Doğu Perinçek, "Danıştay'a saldıran karanlık çete"nin içine konmuştur. Bütün bunlar, SüperNATO güdümlülerin suç kanıtlan dosyasındadır.", "Milletimize söz veriyoruz. Süper NATO merkezlerinin emrinde, Danıştay saldınsım saptıranlar, Yüce Divan'da ve Cumhuriyet mahkemelerinde kesinlikle yargılanacaklar ve işledikleri suçlann cezalannı göreceklerdir."
26 Mayıs 2006 tarihinde İP İstanbul İl Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek
yaptığı açıklamada özetle ;
"Alparslan Arslan ekibi MOSSAD tarafından Bulgaristan'da eğitildi.", "Danıştay baskınını gerçekleştiren Alparslan Arslan ve ekibi, Bulgaristan'da faaliyet gösteren MOSSAD destekli Alpiras adlı firma tesislerinde özel eğitim gördüler. Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi'nin, Askeri İstihbarat'm ve MİT'in elindeki bu bilgi, Fethullah tarikatının güvenliğini tehdit ettiği için değerlendirme dışı tutuluyor." ,"MOSSAD'm eğittiği ekibin Türkiye'de Gonca Bahar kimliğini taşıyan bir kadınla ilişkili olduklan ve hesaplanna 4 trilyon Lira para yatmldığı da biliniyor." , "Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat değerlendirme verilerine göre, Danıştay baskınını gerçekleştiren suç örgütü hakkında izleme bilgileri var. Buna rağmen ne MİT, ne Emniyet, MOSSAD tarafından eğitilen Süper NATO'nun suç örgütüne karşı gerekli tedbirleri almadı ve saldınyı önlemek için herhangi bir uygulamada bulunmadı." /'Danıştay'da silahlı bir eylem yapılacağı, olaydan önce Hükümete bildirildi. Hükümet, bu istihbarata rağmen, önleyici plan ve uygulama talimatı vermedi; olaylann gerçekleşmesini bekledi.", "Bugün Hürriyet gazetesinde yayınlanan haberde de belirtildiği üzere, Emniyetteki sorgu ekibi, sorguladıklan Alparslan Arslan'm önüne bir suç örgütü şeması koyuyorlar. Şema, iki örgütü hedef alıyor: İşçi Partisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri. Şema, Süper NATO ve MOSSAD'm plan ve stratejisine göre yapılmış. Böylece Emniyet İstihbarat Dairesi'nin Fethullah sicilli Başkanı Ramazan Akyürek ve ekibinin bir
sorgu ekibi değil, tertip ekibi olduğu, suç işlediği bir kez daha kanıtlandı." Sözlerine yer verildiği görülmüştür.
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticisi Doğu PERİNÇEK'in, gerek yaptığı basın açıklamalarında, gerekse bağlı basın yayın organlarında saldırının Süper Nato, Fethullahçı Gladyo ve siyasal iktidar tarafından tertiplendiği yönünde, kamuoyunu yanıltma, soruşturmanın seyrini etkileme amaçlı dezenformasyon faaliyeti içerisinde bulunduğu açıkça görülmektedir.
Yukanda da çok azma yer verilebilen gazetelerin Danıştay Saldınsmın hemen sonrasında, henüz soruşturmanın başlangıcında acele ile , Danıştay Saldınsmm hükümet ile Danıştay arasındaki gerginliğe bağlandığı, hükümetin türban konusundaki tutumunun saldın faillerine cesaret verdiği, eylemden hükümeti sorumlu tutan her kademeden devlet görevlisi ve geniş halk kitlesinin hükümete öfke içerisinde bulunduğu haber ve yorumlanna yer verdikleri görülmektedir.
Genel olarak ; gerek Cumhuriyet Gazetesine gerekse Danıştay'a yapılan türban örtüsüyle ilgili her iki eylemin, özellikle Danıştay'a yapılan saldınnın çok ses getirerek toplumda büyük infial uyandırdığı, halk üzerinde büyük bir korku ve paniğe yol açtığı, Danıştay'a saldın eyleminin ise mevcut anayasal sisteme yönelik bir tehlike yarattığı ve Türkiye Cumhuriyeti anayasasında yazılı ve bu anayasanın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanarak kaldırmaya ve bu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek şeklinde olduğu değerlendirilmiş, Ankara 11 .Ağır Ceza Mahkemesinin mevcut delillerle göre kabulü de bu yönde olmuştur.
DEĞERLENDİRME
İstanbul Şişli'de bulunan Cumhuriyet Gazetesi binasına birinci olarak 05.05.2006, ikinci olarak 10.05.2006 tarihlerinde el bombaları atılmış, bunlar patlamamış, üçüncü ve son kez 11.05.2006 tarihinde atılan el bombası patlamıştır.
17.05.2006 tarihinde Avukat Alparslan ARSLAN tarafından Danıştay binasında
toplantı halindeki yargı görevlilerine silahlı saldmda bulunularak, Danıştay 2. Dairesi Üyesi
Mustafa Yücel ÖZBİLGİN öldürülmüş, aynı Dairenin Başkanı Mustafa BİRDEN, üyeleri
Ayfer ÖZDEMİR ve Ayla GÖNENÇ ile Tetkik Hakimi Ahmet ÇOBANOĞLU öldürülmeye
teşebbüs edilmiştir.
12.06.2007 tarihinde İstanbul Ümraniye ilçesindeki bir evde 27, 26.06.2006 tarihinde
de Eskişehir ilinde Fikret EMEK'in annesinin evinde 12 adet el bombası ele geçirilmiştir.
Kapsamı genişletilerek sürdürülen soruşturmada Ergenekon Terör Örgütüne ulaşılmış, toplam
39 adet el bombasının da Ergenekon Terör Örgütüne ait olduğu tespit edilmiştir.
Parmak izi tespiti ve Fikret EMEK'in bombalann kendisine ait olduğu beyanına göre 39 adet el bombası ve bunlar ile benzer/aynı kafile numarasını taşıdığı tespit edilen Cumhuriyet Gazetesine atılan el bombasının Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK ile bağlantısının maddi delili bulunduğu sabittir.
Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK'in Ergenekon Terör Örgütü Üyesi olduğu kendilerinin hukuki durumlannm değerlendirildiği bölümdeki açıklamalardan sabittir.
Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK'in Ergenekon Terör Örgütü Yöneticileri Muzaffer TEKİN,Veli KÜÇÜK ve örgüt üyesi bulunan diğer şüpheliler ile hiyerarşik bağlantısı yine kendilerinin hukuki durumlannm değerlendirildiği bölümdeki açıklamalardan sabittir.
Her iki eylem faili Alparslan ARSLAN'm Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinden Muzaffer TEKİN ile bağlantısı telefon görüşmeleri maddi delili ve yukandan itibaren
Alparslan ARSLAN'ın Ergenekon Terör Örgütünün diğer üyeleri ve VKGB gibi bağlı sivil toplum örgütü ile bağlantısı telefon görüşmeleri, aramalarda elde edilen doküman maddi delilleri ve yukarıdan itibaren anlatılan diğer deliller ile sabittir.
Alparslan ARSLAN ve diğer şüphelilerin yukanda anlatılan kişisel yaşamlan hakkındaki tespitlere göre , söz konusu eylemlerin iddia edildiği şekli ile türban örtüsü ile ilgili olarak, kendi görüşlerine göre türban aleyhine karar veren yada davranan kurumlara ders vermek amacını taşımadıklannı göstermektedir.
Alparslan ARSLAN'ın kendisine verilen Ergenekon Terör Örgütünce verilen görev ve görevi yerine getirmesi ile önemli yerlere geleceği, çalışmasına gerek kalmayacağı şekilde maddi rahata kavuşacağı vaadi ile eylemlere katıldığı, Osman YILDIRIM, Erhan TIMUROĞLU,Tekin İRŞİ ve İsmail SAĞIR'ın münhasıran maddi çıkar vaadi ve beklentisi için eylemlere katıldıklan yukarıdaki açıklamalardan açıkça anlaşılmaktadır.
Osman YILDIRIM, yukanda anlatılan nedenlerle Cumhuriyet Gazetesi saldınlan konusunda itibar edilen beyanlannda, kendisinin Veli KÜÇÜK ve Ergenekon Terör Örgütü ile bağlantısını kabul etmiş, Cumhuriyet Gazetesi saldınlannm Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in talimatı ve Muzaffer TEKİN'in verdiği bombalar ile gerçekleştirildiğini beyan etmiştir.
Sıralanan tespitler ile, Cumhuriyet Gazetesi saldmlannın Ergenekon Terör Örgütü Yöneticisilerinden Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in talimatı ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Danıştay Saldınsının ise, Cumhuriyet Gazetesi saldmlanndan hemen sonra olması, her iki eylemin de yukanda açıklanan deliller ile aynı amacı gerçekleştirmeye yönelik olması, eylemlerde de aynı kişilerin istihdam edilmesi bu eylemin de Ergenekon Terör Örgütü Yöneticisi Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'ün talimaü ile gerçekleştirildiğini göstermektedir. Gizli Tanık da görüntü ve ses kayıtlı ifadesinde bu tespiti doğrulamıştır.
Ergenekon Terör Örgütünün her iki eylemdeki amacının , TCK 313/1 maddesine uyan Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etmek ve TCK 312/1 maddesine uyan Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemek olduğu anlaşılmaktadır.
Esasen, TCK 314 maddesi kapsamındaki Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinin , TCK 314/3 maddesinin TCK 220/5 maddesine göndermesi ve bu maddedeki örgüt yöneticilerinin örgütün bütün eylemlerinden sorumlu tutulması hükmüne göre her iki eylemden de yasal sorumluluklan bulunduğu değerlendirilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |