Şüpheli Feridun Refik NUHOĞLU'nun üzerine atılı eylemlerine uyan TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 135/2-1,43/2. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
13-ŞÜPHELİ HAYRULLAH MAHMUD ÖZGÜR;
a-Emniyet ifadesinde Hayrullah Mahmut ÖZGÜR
Bu yazıyı (ultra türklerle alakalı) 2005 yılının Şubat veya Mart aylarında yazdığını, 2003 yılında Star Medya Grubunda temsilcisi olarak çalıştığı dönemde Genel Kurmay Başkanlığından şifai olarak bir davet aldığını, bu davete katıldığını, bu davetin Ankara ilinde TSK'ya ait bir binada olduğunu, kendisini davet eden şahıs hakkında bilgi vermek istemediğini, burada BOP Türkiye'ye yapılan kuşatma ile ilgili, Medya, TSK'nin kuşatma altına alınması için ne gibi işlemler yapıldığı, buna karşılık TSK'nin neler yaptığına dair bir sunum yapıldığını, bu sunumu TSK mensubu uzmanların verdiğini, isim vermek istemediğini, bu toplantıya sadece kendisinin katıldığını, yaklaşık 2,5-3 saat sürdüğünü, bu toplantıda siyasi iktidarı hedef alan bir konuşma geçmediğini,
Bu yazının özetinin, Türkiye 'de Derin Devlet olmadığını, Derin Devlet zanedilen şeyin NATO'daki Gladio denilen şeyin uzantısı olduğunu kayda geçirmek ve bu anlamda internet ortamında bir tartışma başlatmak olduğunu,
Bu anlamda gelen her soruya "Türkiye'de Derin Devlet yoktur Devlet vardır" cevabını verdiğini, ABD'lilerin tüm operasyonlarımızı önceden haber alıp deşifre ediyorlar şeklinde yakındıkları yapının aslında Türk Devletinin kendi öz yapısı olduğunu, Amerikalıların bu yapıya "Ultra Türk" dediklerini, hatta ABD'nin BOP planında karşısına çıkan her engele ultra kelimesini kullandığını, Mesela Ultra Iran, Ultra Gürcü gibi, Amerikalıların muhatap aradığını, kendisinin de bu yazı ve devamında Amerikalılara Ultra Türk diye bir yapının olmadığını, Amerikalıların Ultra Türk diye tabir ettikleri şeyin Türk Devletinin bizatihi kendisi olduğunu göstermek istediğini,
Benim bu yazıyı yazmamı ABD'nin başka adres aramaması için yukanda bahsettiğim brifingi aldığım birimler tarafından kamuoyu ile paylaşmam uygun görüldü. Ultra Türk diye bir yapılanma yoktur.
Şüphelinin Beşiktaştaki evinde ele geçirilen ve içerik özetleri aşağıda bulunan 1 den 22 ye kadar nuamalar verilmiş belgelerle alakalı olarak.
1. Sayfa doküman içeriğinin : '...Bir operasyonda, alman 5 leş, 25 leş olarak Ankara' ya bildiriliyordu...'
-
Sayfa doküman içeriğinin: '...Bu olay siyasilerin Gen. Kur'u yıpratması için Amerika ile ortak planladığı bir faaliyettir. Gen.Kur başkanı Hilmi Özkök hem Tayyip Erdoğan ile hem de Amerika ile son derece yakın ilişkilere sahiptir. Bir yandan da halen Gen.Kur'da konuşulan ve Erdoğan'ın Özkök'e Cumhurbaşkanlığı teklif ettiği ve onun için Tayyip Erdoğan'ın politikasına ses çıkarmıyor....'
-
Sayfa doküman içeriğinin: '...Burada amaç ordunun yönetimini eline alacak Hilmi Özkök'e yıpranmış ve basan elde edemeyecek bir birim bırakmıştı, Kara Kuvvetleri Komutanı iken Siirt'te öldürülmeye çalışılan Hilmi Özkök'ün başanlı olması istenmiyordu. Kıvnkoğlu ve ekibinin emri ile Siirt'te birlik denetlemeleri sırasında Helikopterine bir gün öncesinden parça sökülerek sabotaj yapılan ancak sabah teknisyen kontrolünde ortaya çıkmayan olay fakat bu olayı takip eden özel kuvvetler personeli Hilmi Özkök gibi ordu içerisinde para yemeyen ve temiz bir komutanın varlığının istenmesi sebebi ile kendi bilgisi dışında bu birim tarafından korumaya alınmıştır. Başına bu işler geleceği bilindiğinden dolayı bu personel görevli olmadıklan halde bu yakın korumayı .sağlıyorlardı. Bu koruma sırasında da helikoptere yapılan sabotajı tim personeli tespit etti ve sabah Özkök' ün helikoptere
bineceği sırada bu tim personeli komutanı çekerek diğer helikoptere binmesini sağladı. Sabotaj yapılan helikopter kalkması sonrasında iki dakika sonra yere acil iniş yaptı ve Ozkök' ün bindiği helikopter ise sorunsuz Diyarbakır' a gitti. Yaşar Büyükanıt ordu içersinde yapılan TAFİCS' de Aziz Yıldırım' ın şirketine ihale vererek 90 milyonluk işi 150 milyon dolara yaptırmış aradaki 60 milyon dolan da Aziz Yıldınm ile paylaşmıştır. Bu durum Kıvnkoğlu tarafından biliniyordu, kendisinin de bu işte payı vardı...'
7. Sayfa doküman içeriğinin: '...98 yılında o dönem o bölgede görev yapan mit başkanı 4 tane Irak'lı kadını Türkiye' de zevk için kullanmak amacıyla Türkiye' ye kayıtsız getirmişti...'
9. Sayfa doküman içeriğinin: '...Adam kaçırma hadiselerinde şirketlere ve sigorta
şirketleri için çalışıyorlar. Genellikle %80 suikastlar ev/ofis e 500 metre mesafe içinde
olurmuş, her zaman korunacak kişiden daha önce orada olunacak hazırlıklar yapılacak.
Korunan bu kişileri görmeyecek fark etmeyecek bile ama hissedecek...'
10. Sayfa doküman içeriğinin: '...Bunun için de sadece yakın koruma değil,
dinlenmeye karşı önlemler (ek ekipman pahalı sonra her yerde kullanılıyor, özel havlar..)
yazışmalann emniyeti, özel kalemin neyi söyleyip neyi söylememesi gibi şeyler (mesela
bizim programlan herkese maille yollamamız intihar!), gidilecek her yere önce adamlanmız
gitmiş olmalı ve iş yumuşak ve gösterişsiz olmalı, gösteriş sadece gerektiği bazı yerlerde
(belki güneydoğu anadolu gibi:) bilhassa yapılmaslı... tahminen şayet eğitimli bir grup varsa
en fazla 3-3,5 hafta ve herhalde 2 belki 3 kişi olacak, önümüzdeki hafta başı ilk partiye ek
dersek anlaşma yapar haftası için zaman yapabiliriz. Bu arada 10 tane de özel korumayı bizim
seçmemiz lazım ki aralarından hepsinin veya bir kısmını çıkarsınlar diye...' şeklinde ibareler
içeren yazılarla alakalı olarak.
"Ben halihazırda ÇUJVALL isimli bir kitap hazırlıyordum. Bu kitap ile alakalı ismini vermek istemediğim bir şahıs benim yanıma ismini vermek istemediğim birilerinin aracılığı ile yanıma gelerek bu anlatımları yaptı. Bu şahıs o bölgede görev almış asker bir şahıstır. Bu şahıs bana anlattı bende bana söylediklerini kendi sesimden kasete aldım. Çünkü anlatan şahıs kendi sesini deşifre etmek istemedi. Bir bakıma bu yazı ismini vermek istemediğim asker şahsın anlatımlarıdır ben bu iddiaları teyit ettiremediğim için herhangi bir yerde yayınlamadım. Gazeteci tabiri ile izlemeye aldım. İddiaların doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir bilgim yoktur. Bu şifai anlatımın herhangi bir belge niteliği yoktur. Bu iddiaları yayınlayan sorumludur."
13-17 numara arası doküman içeriğinin: Hayrullah Mahmud imzalı yazının, ÇUWALL- Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü istifa ettirme projesi başlığı altında Süleymaniye olayı ve bazı konularda çeşitli iddialann bulunduğu,
17 numaralı doküman içeriğinin: El yazması, 'Araçlar' başlığı altında 1- Sesar internet sitesi 2- e-mail 3- Jeo kritik 4-Postacı 5-İş Dünyası Kulisleri 6-GP internet sitesi (CCU Söyleşi) 7-Rapor şeklinde not bulunduğu,
17 numaralı doküman içeriğinin: El yazması, 'Hançer Operasyonu' başlı altında,
1-DD ile banş...3-14 Şubat'a dönüş İş Dünyası Operasyonu, Bürokrasi Operasyonu,
Medya Operasyonu şeklinde not bulunduğu, görülmüştür .BU DOKÜMANLAR HAKKINDA DETAYLI BİLGİSİ SORULDUĞUNDA;
"İMAM, FIRILDAK ve ÇUJVALL isimli yazıların 2004 yılında hazırladığı kitaplar olduğunu, O dönemde hiçbir yayınevinin Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN ve Melih GÖKÇEK'ten korktukları için yayınlamadıklarını, ancak şu an yayınlanmak için Alfa Yayınevinde beklediğini, ÇUJVALL isimli kitabı ise beklettiğini,
17 Numaralı Dokümanın ise BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ tarafından 2003 yılında Cem UZAN'a verildiğini, Cem UZAN'a Türkiye'de sorun çözme taktiğine dair bir yol haritası olduğunu, bunun içeriğinin Nedim ŞENER'in "Korku İmparatorluğu" isimli kitabında
yayınlandığını, bu kitabın Uzanlar Hakkında olduğunu, bu dokümanın Cem UZAN'a yapılan teklifinin müsvettesi olduğunu,
POSTACI'nın, SESAR'm yayınladığı bir bülten olduğunu, HANÇER
OPERASYONU'nu espiri olsun diye soymini hatırlayamadığı "Mesut ağabeye" taktığı
lakap olduğunu, espiri olsun diye kağıdın başına yazıldığını, CCU'nun Cem Cengiz UZAN olduğunu, DD'nin ne olduğunu bilmediğini,
2003 yılında Star'ın temsilcisi iken SESAR Un başkanı BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ ile tanıştığını, sonrasında BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ ile olan dostluğunun arttığını, Sonraki dönemlerde Fahri ve ücretsiz SESAR'a medya konusunda danışmanlık yaptığını, Hatta BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ'm, kendiisni onura etmek için Başdanışman olarak kart bastırdığını, yazılarının internette e-mail zincirlerinde yer aldığını ve SESAR'm da kendi düşüncelerine uygun olan yazılarını kendisini onore etmek için yayınladığını, SESAR ve herhangi bir internet sitesinde yazı yazmadığını,
Kendisine sorulan şahıslardan Ergün POYRAZ dışındaki şahısları tanımadığını, Ergün POYRAZ ile 2006 Nisan Mayıs aylarında bir lokantada buluştuklarını, internet ortamında Emin ÇÖLAŞAN aleyhine yazılar yazdığını, Ergün POYRAZ'ın da Emin ÇÖLAŞAN'ın samimi arkadaşı olduğunu, Emin ÇÖLAŞAN'ın, muhtemelen Ergün POYRAZ'ı bir bakıma aralarını bulmak amacıyla kendisine gönderdiğini, Ergün POYRAZ ile buluşmalarında "Medya, YAŞ, vb." konularda konuştuklarını ve ayrıldıklarını, bu konuşmanın detaylarını internette yayınladığını, Bir daha ne telefonla, nede yüz yüze görüşmediklerini,
Kendisine sorulan şahıslardan ismail YILDIZ ve Behiç GÜRCİHAN isimli şahıslar dışında kalanları tanımadığını, BÜLENT (kod) ismail YILDIZ isimli şahıs ile 2003 yılında tanıştığını, ismail YILDIZ 'ın SESAR 'ın başkanı olduğunu, dostluklarıjnın olduğunu, özellikle son iki yıldır çok sık görüştüklerini, yazılarından bir çoğunun SESAR 'ın internet ortamında yayınlandığını, yazılarının SESAR 'da yayınlanmasından herhangi bir sıkıntısının olmadığını, SESAR başkanı ismail YILDIZ'm yazılarından seçtiklerini bu internet sitesinde yayınladığını, ismail YILDIZ'm her hangi bir yasadışı oluşum içerisinde yer almayan bir kişi olduğunu, vatanını seven, işini iyi yapan mesleki yeteneklerine saygı duyduğu biri olduğunu,
Behiç GÜRCİHAN ile de 2003 yılında İsmail YILDIZ vasıtasıyla tanıştığını, Behiç GÜRCİHAN'ın kendisini SESAR bakan yardımcısı olarak tanıttığım, fakat kendisi ile 3 yıldır konuşmadığını, Behiç 'in üslubunu sevmediğini, hiç samimiyetinin olmadığını,
b-savcılık beyanında;
Şüpheli Hayrullah Mahmut ÖZGÜR savcılık beyanında;
Şüphelilerden BEHİÇ GÜRCİHAN ve İSMAİL YILDIZ i tandığını, ERGÜN POYRAZ ile bir defa yüzyüze görüştüğünü, Ankara' da EMİN ÇÖLAŞAN ile ilgili bir konu hakkında görüştüklerini, "Ultra Türkler Derin Devlet Tartışmaları ve Yine Milliyetçilik Tartışmaları" isimli bir kitap yayınlamak üzere taslak hazırladığını ve şu anda Alfa Yayınevinde yayınlanmak üzere bu taslağın beklediğini, kendisine bu konularda gelen iddialar ve yazılan bir kitapta topladığını, Ultra Türkler kelimesini Amerikalılann kullandığını, BOP' da ortaya çıkan engellere karşı da Ultra İran ultra Gürci şeklinde tabirler kullandıklannı, bunun bir örgüt olmadığını, Türk devletinin kendisi olduğunu, Ankara' ya gittiğinde almış olduğu brifinglerden çıkardığı sonuca göre de Ergenekon efsanelerinin değil Türk devletinin kendi yapısı olduğunu anladığını,
Belirttiği brifingi o dönem Jandarma Genel Komutanı olan ŞENER ERUYGUR ile ve genel kurmay istihbarat daire başkanı ASLAN PAŞA isimli şahıslardan özel olarak aldığını, edindiği bilgilerle Türk devletinin zayıf olmadığı ve her alanda güçlü olduğunu anladığını, bu yazıyı da derin devlet tartışmalannı başlatmak için yazdığım, bu konuda MİT
müsteşarı ŞENKAL ATASAGUN ve Emniyet Genel Müdürü GÖKHAN AYDINER ile de 2003 yılında görüştüğünü,
"İmam" başlıklı Musevi Alonriyel' in Türk Siyasetine armağan ettiği Potomyalı Recep Tayyip Erdoğan ile başlayan yazı ve "Fırıldak" başlıklı Melih Gökçek ile ilgili kitap,"çuval" başlıklı TSK' yı tasviye operasyonu, "Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü istifa ettirme projesi" başlıklı yazıların sorulması üzerine; bunların kitap çalışmalarının önsözleri, kapaklan ve benzeri çalışmalan olduğunu, bunlann CD' lerinin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde bulunduğunu, ancak Alfa Yayınevinde yayınlamak için sıra beklediğini,
"1994 Ağustos ayında gizli emirle GK K.Irakta gayri nizamiyel faaliyetlerinin başlatılması özel kuvvetler komutanlığına verilmişti" başlıklı yazının sorulması üzerine; yazıyı kendisine orada görev yapmış bir şahsın anlattığı bilgilerden yazdığını, burada Türkiye' nin Kuzey Irakta yapmış olduğu faaliyetleri anlattığını, çatışmalarda bir kısım şahıslann devlet tarafından öldürüldüğünün iddia edildiğini ve yine oradaki bazı hadiseleri kendisine anlattığını, ancak bu önemli bilgiler içeren konuyu teyid ettiremediğinden sadece izlemeye aldığını, "Aponun yakalanması" başlıklı yazı ve devamındaki yazılann içeriğinin de aynı kişinin anlattığı olaylar olduğunu, bunlan hiç bir yerde kullanmadığını, bu kişinin özel kuvvetlerde görevli olduğunu, ancak ismini bilmediğini,
"2 Nisan 2002 Londra notlan" başlıklı yazının Erdoğan' m kendisini Zapsu aracılığı ile İngiliz salt komandolanna korutmak istediği konusunda yazılmış bir yazı olduğunu,
Sesar Araştırma ve Geliştirme Merkezinde baş danışman olarak çalışmadığını, ancak İSMAİL YILDIZ' ın kendisini onure etmek için böyle bir kart bastırdığını, bu karta da baş danışman olarak kendi ismini yazdığını, zaman zaman İsmail YILDIZ' a bazı konularda bilgiler verdiğini, kendisi ile 2003 yılından beri Sesar' da tanıştığını, Haber Türk' deki yazılan yazdığı dönemde tanıştıklannı, daha sonra fikir alış verişinde bulunduklannı, ancak aralannda paraya bağlı bir iş alış verişi olmadığını, yazılan yazıp gönderdiğini, İsmail YILDIZ' m beğendiği yazılan sitesinde Sesar ismi ile yayınladığını, daha önce Star Gazetesi başyazan olduğunu, Tayyip Erdoğan' m BOP projesini desteklemesinden ötürü kendisine mualif yazılar yazdığını ve AKP' nin yolsuzluklannı anlatan yazılan sebebi ile basın kuruluşlannda işe girmesine engel olduğunu, bu sebeple Tayyip ERDOĞAN ile aralarında bir husumet bulunduğunu, bu sebeplerle Ak partiye mualif olduğunu, AKP' nin kendisine zulmettiğini, kendisinin de bunu her platformda dile getirdiğini, Özel Kuvvetler mensubunun anlattığı Hilmi Özkök' e suikast yapılması ve Aziz Yıldınm' ın şirketinin ihale edilmesi konulannda araştırmalar yaptığını, ancak sonuca ulaşamadığı için bunlan yayınlamadığını, Aziz Yıldınm' m konusu olan ihale ile alakalı olarak da ifadenin alındığı tarihli Yeni Şafak gazetesinde "VKGB' nin askeri ihalelere giren üyesi BALABAN ile silah tüccan BOZDAĞ' m Fenerbahçe başkanı YILDIRIM' m aldığı ihaleyi başkasına verme pazarlığı ortaya çıktı" başlıklı haber yayınlandığı, kendisine anlatılan konulannda bir kısmının medyaya yansıdığını, BEHİÇ GÜRCİHAN' ı zaman zaman Star Gazetesinde İSMAİL YILDIZ' dan aldığı fikirleri yazması ile tanıdığını, kendisi ile bir samimiyetinin bulunmadığını, zaman zaman fikir çatışmalannm olduğunu, diğer şüphelilerden hiç kimseyi tanımadığını beyan etmiştir.
c-Elde edilen deliler.
Şüpheli Hayrullah Mahmut ÖZGÜR ün İlimiz Beşiktaş ilçesi Abbasağa Mahallesi Bekçi Sokak No: 4/11 adresinde yapılan aramada el konulan dokümanlar üzerinde yapılan incelemelerde;
A) l'den 10'a kadar numaralandırılmış 10 sayfa doküman içeriğinde:
1. Sayfa doküman içeriğinin : '...Bir operasyonda, alınan 5 leş, 25 leş olarak Ankara' ya
bildiriliyordu...'
5. Sayfa doküman içeriğinin: '...Bu olay siyasilerin Gen. Kur'u yıpratması için Amerika ile ortak planladığı bir faaliyettir. Gen.Kur başkanı Hilmi Özkök hem Tayyip Erdoğan ile hem de
Amerika ile son derece yakın ilişkilere sahiptir. Bir yandan da halen Gen.Kur'da konuşulan ve Erdoğan'ın Özkök'e Cumhurbaşkanlığı teklif ettiği ve onun için Tayyip Erdoğan'ın politikasına ses çıkarmıyor.
-
Sayfa doküman içeriğinin: '...Burada amaç ordunun yönetimini eline alacak Hilmi Özkök'e yıpranmış ve basan elde edemeyecek bir birim bırakmıştı, Kara Kuvvetleri Komutanı iken Siirt'te öldürülmeye çalışılan Hilmi Özkök'ün başanlı olması istenmiyordu. Kıvnkoğlu ve ekibinin emri ile Siirt'te birlik denetlemeleri sırasında Helikopterine bir gün öncesinden parça sökülerek sabotaj yapılan ancak sabah teknisyen kontrolünde ortaya çıkmayan olay fakat bu olayı takip eden özel kuvvetler personeli Hilmi Özkök gibi ordu içerisinde para yemeyen ve temiz bir komutanın varlığının istenmesi sebebi ile kendi bilgisi dışında bu birim tarafından korumaya alınmıştır. Başına bu işler geleceği bilindiğinden dolayı bu personel görevli olmadıklan halde bu yakın korumayı sağlıyorlardı. Bu koruma sırasında da helikoptere yapılan sabotajı tim personeli tespit etti ve sabah Özkök' ün helikoptere bineceği sırada bu tim personeli komutanı çekerek diğer helikoptere binmesini sağladı. Sabotaj yapılan helikopter kalkması sonrasında iki dakika soma yere acil iniş yaptı ve Özkök' ün bindiği helikopter ise sorunsuz Diyarbakır' a gitti
-
Sayfa doküman içeriğinin: '...98 yılında o dönem o bölgede görev yapan mit başkanı 4 tane IrakTı kadını Türkiye' de zevk için kullanmak amacıyla Türkiye' ye kayıtsız getirmişti...'
9. Sayfa doküman içeriğinin: '...Adam kaçırma hadiselerinde şirketlere ve sigorta şirketleri
için çalışıyorlar. Genellikle %80 suikastlar ev/ofis e 500 metre mesafe içinde olurmuş, her
zaman korunacak kişiden daha önce orada olunacak hazırlıklar yapılacak. Korunan bu kişileri
görmeyecek fark etmeyecek bile ama hissedecek.
10. Sayfa doküman içeriğinin: '...Bunun için de sadece yakın koruma değil, dinlenmeye
karşı önlemler (ek ekipman pahalı sonra her yerde kullanılıyor, özel havlar..) yazışmalann
emniyeti, özel kalemin neyi söyleyip neyi söylememesi gibi şeyler (mesela bizim programlan
herkese maille yollamamız intihar!), gidilecek her yere önce adamlanmız gitmiş olmalı ve iş
yumuşak ve gösterişsiz olmalı, gösteriş sadece gerektiği bazı yerlerde (belki güneydoğu
anadolu gibi:) bilhassa yapılmaslı... tahminen şayet eğitimli bir grup varsa en fazla 3 - 3,5
hafta ve herhalde 2 belki 3 kişi olacak, önümüzdeki hafta başı ilk partiye ek dersek anlaşma
yapar haftası için zaman yapabiliriz. Bu arada 10 tane de özel korumayı bizim seçmemiz
lazım ki aralanndan hepsinin veya bir kısmını çıkarsınlar diye...' şeklinde ibareler içeren yazı
olduğu,
B) 7 'den 22'ye kadar numaralandırılmış 11 sayfa doküman:
1-9 numara arası doküman içeriğinin: Hayrullah Mahmud imzalı yazının, İMAM başlığı
altında Başbakan R.Tayyip ERDOGAN'm resmi ile başladığı, Başbakan R.Tayyip
ERDOĞAN'm İmam ismi ile özdeşleştirilerek çeşitli konularda sorular yöneltildiği,
9-13 numara arası doküman içeriğinin: Hayrullah Mahmud imzalı yazının, FIRILDAK
başlığı altında, bir fınldak üzerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih GÖKÇEK
Başbakan resmi ile başladığı, Melih GÖKÇEK'e hitaben yazıldığı değerlendirilen iddialann
bulunduğu,
13-17 numara arası doküman içeriğinin: Hayrullah Mahmud imzalı yazının, ÇUWALL-Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü istifa ettirme projesi başlığı altında Süleymaniye olayı ve bazı konularda çeşitli iddialann bulunduğu,
17 numaralı doküman içeriğinin: El yazması, 'Araçlar' başlığı altında 1- Sesar internet sitesi 2- e-mail 3- Jeo kritik 4-Postacı 5-İş Dünyası Kulisleri 6-GP internet sitesi (CCU Söyleşi) 7-Rapor şeklinde not bulunduğu,
17 numaralı doküman içeriğinin: El yazması, 'Hançer Operasyonu' başlı altında, 1-DD ile
banş...3-14 Şubat'a dönüş İş Dünyası Operasyonu. Bürokrasi Operasyonu, Medya
Operasyonu şeklinde not bulunduğu, görülmüş olup diğer sayfalarda herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmadığına dair;
d-Hukuki durumunun Değerlendirilmesi,
Şüpheli Hayrullah Mahmud ÖZGÜR'ün gerek beyanları gerekse şüpheliler BÜLENT (Kod) İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Halil Behiç GÜRCİHANTa olan ilişkileri, yazdığı yazılar diğer şüphelilerle örgütsel talimatlar sonucu yazılan çuval olayı, Ergenekon ve Ultra Türkler başlıklı yazılan gerekse de örgütsel içerikli belgeleri özel kuvvetlerde çalışan şahıslardan aldığı hususlan göz önüne alınarak, şüphelinin Ergenekon terör örgütünün üyesi olduğu, örgütün medyatik anlamda savunulması ve propagandasının yapılmak suretiyle örgütün eylem ve faaliyetlerinin sanki legal eylem ve faaliyetlermiş gibi gösterildiği, aynca çeşitli askeri şahıslardan alındığını iddia ettiği röportaj notlannda konuşan kişi olarak adlandırdığı kişinin beyanlan göz önüne alınarak, şüphelinin kendi nzasıyla ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜ legal bir kurum gibi göstermeye çalışıp propagandasını yaptığı, Özel şahıslarca kendisine ERGENEKON terör örgütü hakkında birifing verilip bu birifingten sonra ERGENEKON terör örgütü hakkında övücü yazılar yazması ve bu örgete üye olanlann büyük ve ulaşılmaz konumdaki insanlar olarak şüpheli tarafından kaleme alman yazılarda lanse edilmesi hususlan göz önüne alındığında şüphelinin örgüt ile organik bir bağ kurduğu anlaşılmıştır.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN LOBİ isimli dokümanında:
7/7). İLETİŞİM VE PROPAGANDA başlığı altında;
İletişim ve Propaganda departmanı bir başkan ve beş yardımcıdan oluşmaktadır. Bu departmanın görevi amaçlara uygun olarak medya kuruluşlarını bilgilendirmek, yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmaktır. Aynca, faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin sağlanması çalışmalarını yürütür.
Bunlann yanısıra, organizasyonun ilişki kurmayı tasarladığı kişi, kurum ve kuruluşlar üzerinde etkileme çalışmalan gerçekleştirerek, sağlıklı ilişkiler kurulabilmesinin alt yapısını hazırlar. Şeklinde olduğu, şüpheli Hayrullah Mahmud ÖZGÜR'ün de Ergenekon terör örgütünün İLETİŞİM VE PROPAGANDA bölümünde görevli üyesi olduğu ve yazdığı yazılan bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN faaliyetlerinde kamuoyu oluşturulmasına yönelik örgüt tarafından verilen talimatlarla yazdığı, şüpheli İsmail YILDIZ'a bağlı olarak çalıştığı anlaşıldığından,
Şüpheli Hayrullah Mahmud ÖZGÜR'ün ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak eylemi nedeniyle, TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
14-ŞÜPHELİ ERGÜN POYRAZ : a-Şüpheli emniyet beyanında
Kendisinin (içinde gizli bilgi ve belgeler bulunan) CD.' lerin içeriklerini hatırlamadığını, bu CD.' lerin kendisinde olmaması gerektiğini ve bir anlam veremediğini, CD. içerisindeki verileri hatırlamadığını, nereden aldığını hatırlamadığını, kendisi ile alakasının olmadığını, kendisine ait laptop bilgisayardaki bu bilgilerin bilgisayanna nasıl girdiğini bilmediğini ve kimseye kopya vermediğini, Mülkiye Baş Müfettişliği tarafından hazırlanan raporu Mehmet BÖLÜK isimli rapor arkadaşından aldığını ve "Patlak AmpuF isimli kitabında yer verdiğini, Nesim MALKİ soruşturması ile alakalı bilgileri de yine Mehmet BÖLÜK' den aldığını, Oktay YILDIRIM ile bir- yıl önce Ankara' da Oktay YILDIRIM ' ın yazacağı kitap ile alakalı olarak görüştüğü ve bilgi alış verişinde bulunduğu,
kendisinin 19 mayıs adlı internet sitesindeki yazılarının kuvvaimilliye sitesinde yayınlanması sebebi ile Oktay YILDIRIM ile yine görüştüğünü ve bu yazılan kaldırttırdığinı, el bombalan ile alakasının olmadığını, BÜLENT (kod) İsmail YILDIZ' ı sesar adlı siteden tanıdığını, Tayyip ERDOĞAN' m masonluğu ile alakalı yazdığı yazıdan ötürü kendisi ile telefonla ve yüz yüze görüştüğünü ve bu yazıyı da kendi kitabına aldığını, bir daha da kendisi ile hiç görüşmediğini, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' i tanımadığını, hiçbir şekilde kendisi ile görüşmediğini, MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR' ı da tanımadığını, Ergenekon belgesi ile her hangi bir alakasının olmadığını, Halil Behiç GÜRCİHAN' ı, Sevgi ERENEROL' u basın sözcüsü olduğu Hıristiyanlar için özel bir günde kilisedeki davette kalabalık bir ortamda tanıdığı, kendi sitesinde yazı yazmasını teklif ettiğini, kendisinin kabul etmediğini, Halil Behiç GÜRCİHAN' m kendi tanıdığı yayınevinde kitabını bastırabileceğini söylediği, kitabının ismi "Tarikat, Siyaset, Ticaret ve Cinayet" olduğu, o günden beri kendisi ile görüşmediğini beyan etmiş,
Dostları ilə paylaş: |