b-Savcılık ifadesinde Şüpheli METE YALAZANGİL;
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü' nde vermiş olduğu ifadesinin aynen tekrar ettiğini, uzun yıllardır lisanslı sporcu olduğunu, aynı zamanda fizyoterapist olduğunu, çeşitli spor kulüplerinde sporcu ve fizyoterapist olarak görev yaptığını, Muzaffer TEKİN 'i 15-16 seneden beri tanıdığını, kendisiyle ilk tanışmalarının Göztepe' de Selami Çeşmi Özgürlük Parkında spor yapan vatandaşlara Kadıköy Belediyesinin organizesinde spor yaptırdığı sırada olduğunu, kendisinin emekli subay olduğunu o zaman öğrendiğini, kendisinin de sporcu olduğunu öğrenince birlikte spor yapmayı teklif ettiğini, bu şekilde onlann grubuna katıldığını, daha sonra Muzaffer TEKİN' e ait yine Kadıköy' de bulunan Akaryakıt pazarlama işi yapılan Rıza Petrol isimli işyerine ziyaret amaçlı gidip geldiğini, o tarihten bu yana dostluklannın devam ettiğini,
Muzaffer TEKİN 'in ifadesinde geçen Semih Tufan Gülaltay' ı kendisinin aracılığıyla tanımış olduğunun doğru olduğunu, 1978-1988 yıllan arasında 10 yıl süreyle Tekel spor klübünde idarecilik ve antrenörlük yaptığını, o tarihlerde kendisiyle aynı semtte oturan anne ve babasını da tanıdığı Semih Tufan Gülaltay' ın, Tekel spor klübünün boks takımının yıldızlan arasında antremana geldiğini, kendisini bu nedenle tanıdığını, 1993 yılında Galatasaray spor klübünde antrenörlük yaptığı yıllarda Semih Tufan Gülaltay ile birlikte Kadıköyde yürürken Muzaffer TEKİN le karşılaştıklarını, ayak üstü sohbet sırasında Semih Tufan' ı, Muzaffer TEKİN' le tanıştırdığını, daha sonra onların Muzaffer TEKİN' in bürosunda görüştüklerini öğrendiğini, çünkü o tarihlerde yabancı uyruklu eşinin sporcu olduğu için kendisiyle birlikte Almanyaya gittiğini, 1997 senesinde tekrar Türkiye' ye döndüğünü, Muzaffer TEKİN ile Semih Tufan Gülaltay' m dostluklannın devam ettiğini ancak, bunun da çay kahve sohbetiyle sınırlı olduğunu bildiğini,
2004-2005 yılından bu yana DYP Kadıköy Genel sekreterliği görevini yürütmekte olduğunu, pek çok vatandaşın kendilerine gelerek sıkıntısını anlatıp yardım istediğini, bir gün eski polis olduğunu söyleyen bir şahsın Küçükçekmece' den geldiğini, ordunun özel kuvvetlerinde görevli olan Muzaffer Şenocak isimli şahsın kendisini 150 000 ytl dolandırdığını söylediğini, yardım istediğini, bunun üzerine kendisinin eski bir emekli subay olduğunu bildiği ve DYP Kadıköy Teşkilatı Bürosuna çok yakın olan Muzaffer TEKİN' e giderek durumu anlatmayı uygun bulduğunu, birlikte Muzaffer TEKİN' in Rıza Petrol isimli bürosuna gittiklerini, 4-5 misafiri ile birlikte bürosunda olduğu halde kendisine Aydın Yüksek' in durumu detaylanyla anlattığını, şikayet edilen kişinin bir ordu mensubu olması sebebiyle Muzaffer TEKİN' in konuya ilgi gösterdiğini, yanlannda birkaç yeri aradığını, tam bir bilgi alınamadığını, bürodan aynldıklannı, daha sonra Aydın Yüksek' in kendisini birkaç kez daha aradığını, Muzaffer Şenocak ile ilgili bilgilerin bulunduğu bir cd'yi kendisine getirdiğini, kendisinin de bunu Muzaffer TEKİN' in bürosuna bıraktığını, daha sonra 2007 yılının haziran ayında Muzaffer TEKİN' in gözaltına alındığını, ifadesinde kendisinden bahsettiğini öğrendiğini, o tarihten bu yana evimde bulunduğunu, herhangi bir yere ayrılmadığını, işine devam ettiğini, Muzaffer TEKİN' in bürosunda ele geçirilen cd ve diğer dokümanlarla ilgili bilgisinin olmadığını,
2000-2001 yıllannda Muzaffer TEKİN' in kendisini telefonundan aradığını, bürosuna davet ettiğini, büroya gittiğinde sonradan isminin Oktay Yıldırım olduğunu öğrendiği uzun boylu, iri yarı bir şahısla kendisini tanıştırdığını, gazi olduğunu, Astsubay olduğunu anlattığını, bu şahsın ayaklanndan birisinir^ajçKla^lduğunu ve aksadığım, Gata' da tedavi gördüğünü iyileşme olmadığını kendisine avölatteklârınf,%^ndisinin de Oktay Yıldınm' a alçıyı çıkarmasını, yüzmesini, kaslanm güçlenlfjfecşk şjjor y&prftasını tavsiye ettiğini, kendi
el yazısıyla kaslanm güçlendirici bir egzersiz programı yazarak kendisine verdiğini, o tarihten bu yana Oktay Yıldınm' ı birkaç kez daha Muzaffer TEKİN' in bürosunda gördüğünü, anlatmış olduğu görüşmelerinin dışında kendisiyle herhangi bir irtibatının olmadığını,
Birlikte gözaltında bulunduğu kişilerden Zeki Yurdagül Çağman, Tuncay Hacıbektaşoğlu ve Salpir Debzlevidze ile ne şekilde tanıştığını emniyet ifadesinde anlattığını, Emniyet ifadesinde belirttiği gibi yasadışı bir oluşumla suç örgütüyle ilişkisinin bulunmadığını, suçsuz olduğunu beyan etmiştir.
c-Elde edilen deliler
-Mahmut ÖZTÜRK' in kullandığı 05322455605 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü,
-Muzaffer TEKİN' in kullandığı 05322919293 nolu GSM hattı ile 54 kez görüştüp,
-Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün kullandığı 05323412902 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüp,
-Zeki Yurdakul ÇAĞMAN' ın kullandığı 05322201077 nolu GSM hattı ile 29 kez görüştüp,
-Aydın YÜKSEK' in kullandığı 05394222243 nolu GSM hattı ile 6 kez görüştüğü, d-Hukuki durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Mete YALAZANGİL'in, ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN ile çok eskiden beri tanıştığı, şüpheli M.Zekeriya ÖZTÜRK, Oktay YILDIRIM, Mahmut ÖZTÜRK ve Zeki Yurdakul ÇAĞMAN'la tanıştığı, şüpheli Semih Tufan GÜLALTAY'ı kendisinin Muzaffer TEKİN ile tanıştırdığı halde daha sonra ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in talimatları doğrultusunda cezaevine Semih Tufan GÜLALTAY'ı ziyarete gittiği, yine ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'de ele geçirilen 16 No'lu CD'yi şüpheli Aydın YÜKSEK vasıtasıyla ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'ne götürdüp, Aydın YÜKSEK'e talimat vererek teslim olmasını sağladığı halde kendisi uzun zaman firar edip bir ihbar üzerine yakalandığı, şüpheli Aydın YÜKSEK'in Muzaffer ŞENOCAK'tan aldığını beyan ettiği gizli bilgiler içeren CD' yi örptün yöneticilerinden olan ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'e verdiği, savunmalannda bu CD'nin içeriğini bilmediğini beyan etmiş ise de; şüpheli Aydın YÜKSEK kendi konusuyla alakalı olarak yazdığı dilekçeyi şifreli olarak CD'ye kaydedip diğer gizli bilgi ve belgeleri ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'e ulaştırma amacıyla şifresiz olarak verdiği, bu şüphelinin de özel pvenlik şirketi işiyle uğraştığı, etrafındaki diğer şüphelilerin hepsinin ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'i tanıdıklan anlaşılmış olup, şüpheli Semih Tufan GÜLALTAY ve diğer şüpheliler ile irtibatları da göz önüne alındığında,
Şüpheli Mete YALAZANGİL'in ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu ve devlete ait gizli bilgileri elde edip başkasına vermek suretiyle tahsis olunduğu amaçtan başka surette kullanmak suçunu işlediği anlaşıldığından; üzerine atılı eylemleri nedeniyle, TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 326/1 ve 327 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
19-ŞÜPHELİ AYDIN YÜKSEK:
a-Emniyet beyanında;
YÜKSEK ile evlendiğini, bu evliliğinden bir çocuğu olduğunu, Diyarbakır-Erzincan ve istanbul illerinde toplam 9 yıl görev yaptığını, İstanbul ilinde çalışırken 2001 yılında istifa ettiğini, 2001 yılından beri eşiyle ayrı yaşadığını, 2001 yılında evrakta sahtecilik suçundan dolayı yaklaşık iki ay cezaevinde yattığını, istanbul Küçükköy'de Balık market dükkanı açtığını, 2002 Aralık ayında trafik kazası geçirdiğini, bir yıl hastanede yattığını, hastaneden çıktıktan sonra çeşitli firmalarda bu tarihe kadar çalıştığını, istanbul Bakırköy Emniyet Müdürlüğünden 2001 yılında pasaport aldığını, yurt dışına işçi olarak çıkmak için başvurduğunda sahtecilik suçundan yakalandığını, yurtdışına legal yada illegal yollardan çıkış yapmadığını,
Muzaffer ŞENOCAK'ı yaklaşık 1 yıl önce bu şahısla ticaret yapmak amacı ile İstanbul Darıca İnşaat Ltd. Faktoring şirketinde Mehmet DARICA ve Murat KALE aracılığı ile tanıştığını, kendileriyle yurtdışı üre (Gübre) hurda ve altın ticareti yapmak üzere beraberliğe başladığını, bu ticaretin yapılabilmesi için gerekli olan fınasmanı kendisinin sağlaması gerektiğini, kendisine ait aracını elinde bulunan nakitini çevresindeki yakınlarından edindiği para desteği ile karşıladığını, Muzaffer ŞENOCAK ve beraberindeki Hasan SAĞLIK, Sanna JALLOW(Afrika-Gambia İnterpol Polis Müdürü) olarak tanıştırdığını, Muzaffer ŞENOCAK'ı da tanıştığı zamanlarda Özel Kuvvetlerin Personeli olarak tanıştırıldığını, kendisine görüntüsü kültürü bilgisi donanımı gereği itimat etti ve ikna olduğunu, lakin Muzaffer ŞENOCAK, Hasan SAĞLIK Sana JALLOJV isimli şahısların yapmak üzere anlaştıkları ticaret ile ilgili taahütlerinde durmayarak nakti olarak zarara uğramasına neden olduklarını, Muzaffer ŞENOCAK ve Hasan SAĞLIK'ın Afrika'dan döndüklerinde kendisine verdikleri maddi zararı bir ay içersinde ödemeye şahitlerin huzurunda söz verdiklerini, ancak sözlerini yerine getirmediklerini, bu arada bu ticaret ile ilgili yakınlarından aldığı borçları ödeyemediğini, ayrıca bu işte kullanılmak üzere Sana JALLOJV isimli şahsa yeğeni Fatih KERTİL adına aldırdığı faturalı cep telefonu ve iki defa Senegal Dakar Havaalanı Gümrükte ödenmesi gereken çeşitli miktarlarda para gönderdiğini, bu ticaret gerçekleşmedikten sonra kendisine söz verdiği uğradığı zararı ödememesi üzerine kendisinden kaçması üzerine telefonla kendisine zaman zaman ulaşamadığını, uzun bir müddet teflonu kapalı kaldığını, telefonda kendisine hakaret ve tehdit etmesi üzerine kendisini görevli olduğunu bildiği kuruma şikayet etmek istediğini, bu askeri kuruma ulaşabilmek için tanıdığı Mete abi diye hitap ettiği şahsa giderek durumumu anlattığını, kendisini dolandıran askeriyenin özel kuvvetlerinde görevli olduğunu bildiği Muzaffer ŞENOCAK'a ait bilgi belge ve resimlerin olduğu cd'yi verdiğini, Muzaffer ŞENOCAK Afrika 'ya gitmeden önce 2006 yaz başında bir aya yakın kendisini Başakşehirde bulunan evinde kaldığı zamanlarda Afrika'ya giderken çeşitli eşyaları kendisine kaldığı, bu eşyalarının içersinde şahsı tanımama yardımcı olabilecek bilgi ve belge aradığını, çünkü şahıstan şüphelenmeye başladığını, şahsa ait bilgi belge ve fotoğraflardan oluşan iki adet cd oluşturduğunu, bu cd'lerden bir tanesini Mete abiye verdiğini, Mete abiye vermiş olduğu cd 'nin bu cd olduğunu, aynı gün Mete abi ile birlikte adını daha sonradan Muzaffer TEKİN olarak öğrendiği emekli subay birçok madalya sahibi şahsın Kadıköy 'de bulunan bürosuna gittiklerini, başından geçen olayları Sayın abim diyerek Muzaffer TEKİN 'e anlattığını, kendisinden mağduriyetine sebebiyet veren Muzaffer ŞENOCAK'ın çalıştığını bildiği kuruma kendisini ulaştırmasını rica ettiğini, kendiside yardımcı olmaya çalışacağını söylediğini, hayatında ilk ve son kez azami on dakika kendisini gördüğünü, başka da hiçbir irtibatının olmadığını, geçen hafta içi kendisini Mete abisinin aradığını, kendisini ve kendisinin ifade vermek üzere TEM şubeye gitmeleri gerektiğini söylediğini, kendisinin nedenini sorduğunda, Muzaffer TEKİN 'in yakalandığını ve tutuklandığını, kendisinin vermiş olduğu CD'ninde Muzaffer TEKİN 'den ele geçtiğini söylediğini, "tamam abi ifademizi verelim neticede ben polisim kaçmak gibi bir şansım olamaz " deyip telefonu kapattığını, daha sonra önce olayın ciddiyetini anlayamadığını, etrafındaki tanıdığı insanlara danıştığını,
televizyondan avukat olarak bildiği Kemal KERİNÇSİZ'in yanına giderek danıştığını, avukat Kemal KERİNÇSİZ'e olayı anlattığını, bu ele geçen CD 'nin içeriğinin basında söylendiği gibi askeri sırlar olmadığı bu konuda genel kurmayın yazılı açıklama yaptığını dolayısıyla kendisinin de bu konu ile ilişkisinin olmadığını, Beşiktaş istanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gitmesini söylediğini, kendisinin söylemesi üzerine evinde bulunan diğer CD'yi Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili irtibatının delilleri olan evrakları alarak savcılığa gittiğini, Savcılıktan Tem şubeden görevliler tarafından yakalandığını, Muzaffer TEKİN 'e bu CD 'yi kendisinin vermediğini, kendisinin Mete abiye verdiğini, CD 'nin içeriğinde ne olduğunu bilmediğini, bu CD içersinde kendisinin Muzaffer ŞENOCAK'ın şikayet etmek üzere vereceği dilekçede olduğunu,
Bu konuyu kabul etmediğini, Mehmet ÇETIN'in kendisinin çok eskiden tanıdığı bir esnaf olduğunu, uzun zamandır kendisi ile görüşmediğini, bu şahsın fizik olarak kendisine benzediğini,
Beyoğlu 2.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aranma sebebinin ifadesinin üst kısmında anlattığı 2001 yılındaki 56 gün cezaevinde yatmış olduğu konu ile ilgili olduğunu, bu davanın vekalet verdiği avukat tarafından takip edildiğini bildiğini, arandığından haberinin olmadığını,
b-Savcılık ifadesinde Şüpheli Aydın YÜKSEK;
İnşaat işleriyle uğraştığını, pazar yeri projesi yaptığını, Bakırköy İncirli' de Darıca İnşaat Faktoring şirketi vasıtasıyla MUZAFFER ŞENOCAK' la, HASAN SAĞLIK ve SANA JALOV isimli şahıslarla tanıştığını, Afrika' dan demir, hurda, gübre ve altın ticareti yapacaklarını, Türkiye' den de medikal malzeme götüreceklerini, bu üç şahsm kendisini dolandırdığını, yaklaşık 100 milyar civarında kendisine masraf açtıklarını ve bu parayı ödemediklerini, kendisine MUZAFFER' i tanıştıran MURAT KALE isimli şahsın kendisine MUZAFFER' in özel kuvvetlerde çalıştığını, Apo' yu Türkiye' ye getiren ekipte olduğunu söylediğini, kendisinin de MUZAFFER' e güvendiğini ve yurtdışı bağlantılarının olduğunu düşünerek iş bağlantılan yapmak için kendilerine para verdiğini, ancak kendisini dolandırdıklannı, MUZAFFER' in iş yapmak amacıyla Güney Afrika' ya gittiğini, Afrika' ya gittiği sırada kendisinin evinde kaldığını, onun çantasındaki CD ve disketleri kurcaladığında MUZAFFER TEKİN ' de ele geçirilen CD. De deki bilgileri gördüğünü ve bunlan CD. halinde yaptığını ve aynca laptopuna da kaydettiğini, MUZAFFER ŞENOCAK' ın bir daha dönmeyeceğini kendisine söylediğinde eşyalanm kanştırdığını, daha önceden bakmadığını,
Daha soma bu CD hakkında alacaklannı almak amacıyla soyadından emin olmadığı KADİR Bey vasıtasıyla tanıdığı METE YALAZANGİL isimli şahısla görüştüğünü, kendisini adamı şikayet etmek üzere MUZAFFER TEKİN' in ofisine götürdüğünü, konuyu kendisinin anlattığını, daha soma kendi yardımcı olacağını söylediğini, gittikleri adamın MUZAFFER TEKİN olduğunu çıkınca METE ağabisinin söylediğini, kendileri oradayken de çeşitli kişilerin bürosuna girip çıktıklanm, kendisinin gördüğü kişilerin gözaltına alman kişilerden olmadığını,
Bu CD.yi kendisinin hazırladığını ancak, CD. deki bilgilerle MUZAFFER ŞENOCAK' ı şikayet etmeyi düşündüğünü, Orduda görevli olduğunu düşünerek korktuğu için MUZAFFER TEKİN ' e gittiklerini, MUZAFFER' in de özel kuvvetlerden olduğunu bildiğinden komutanlanna ulaşabilir diye düşündüğünü, para konusunu konuşmadıklanm, kendisinin CD.lerin içeriğine daha önceden baktığını, bu konuda da şikayet edeceğini, ancak korktuğu için şikayet edemediğini, CD. leri MUZAFFER ŞENOCAK' m evine bıraktığı eşyalar içerisinde bulduğunu, diğer şahıslan tanımadığını, örgüt üyesi olmadığım, meslekten aynlan bir polis olduğunu beyan etmiştir.
c-Elde edilen deliller
Tahkikat devam ettiği sırada;
18.09.2007 günü saat: 17.00 sıralannda Emniyet Müdürlüp hizmetlerinde kullanılmakta olan 636 12 15 numaralı telefonu arayan bir erkek şahsın bir ihbarda bulunacağını beyan etmesi üzerine alman ihbannda;
"Ümraniye bombaları ile ilgili yakalanan Aydın YÜKSEK'in, yeğeni Fatih isimli şahsa yakalanması halinde ağabeyi Fikret YÜKSEK'e verilmek üzere siyah bir bont çanta bıraktığını, Fikret YÜKSEK'in bildiği kadarı ile Fatih'de polis olarak çalıştığını, Aydın YÜKSEK'in yakalanmasından sonra bu çantayı Fatih 'in Fikret YÜKSEK'e bıraktığını, Fikret YÜKSEK ise bu çantayı Okmeydanı Piyale Paşa Mahallesi Ulaş 1 Sokak No: 18 Kat:4 veya 5 sayılı yerde ikamet eden ablasının kızı İlknur FINDIK'a bıraktığını kendisinin ilknur'un evinde bu çantayı gördüğünü, bu çanta içerisinde tahmini 20 adet CD, 1 veya 2 adet silah 1 adet el bombası ve bazı dokümanları gördüğünü, CD 'lein bir kısmının şifreli olduğunu, Fikret YÜKSEK'in bunları açmaya çalıştığını, açamadığını imha ettiğini, ilknur FINDIK'ın çevresine bu çantadan bahsetmesine binaen Fikret YÜKSEK'in bu çantayı Giresun iline İlknur FINDIK'ın babasına göndermeyi düşündüğünü ancak gönderip göndermediğini bilmediğini, Fikret YÜKSEK'in ilknur FINDIK'a bu konular üzerinde konuşmaması yönünde telkinde bulunduğu hatta para verdiğini, korktuğu için kimliğini açıklamak istemediğini" beyan etmesi üzerine.
Arif GEDİK'in, Giresun ili Merkez Kavaklar Mahallesi Kanberli Sokak No:40/A D:3 sayılı adreste bulunan ikametinde 20.09.2007 günü yapılan aramada;
1-adet 7.65 çaplı Browning marka tabanca, tabancaya ait (1) adet şarjör, (4) adet 7.65 çaplı fişek, (1) adet el çantası, çanta içerisinde (2) adet ahşap kaplı şarjör, (6) adet CD, (1) adet Aydın YÜKSEK adına teletel kart, (8) adet çeşitli GSM şirketlerine ait sim kart, (1) adet hafıza kartı, (5) parça eski para,
(1) adet 11.10.2003 tarihinden geçerli, Bayburt ili nüfusuna kayıtlı, İzzet-Zikriye oğlu 1967 doğumlu Talip TOK adına düzenlenmiş, TR-0 No: 162737 seri nolu pasaport,
(1) adet O05No:868935 seri numaralı, Antalya ili Akseki ilçesi Yarpuz nüfusuna kayıtlı, Davut-Emine oğlu 1969 Akseki doğumlu Mehmet ÇETİN adına düzenlenmiş Nüfus Cüzdanı,
(1) adet F607801 seri numaralı, Giresun ili Merkez İncegeriş nüfusuna kayıtlı, Ali-Zehra oğlu 1973 Giresun doğumlu Aydın YÜKSEK adına düzenlenmiş B-Smıf Sürücü Belgesi,
(1) adet N631080 seri numaralı, Antalya-Akseki-Yarpuz nüfusuna kayıtlı, Davut-Emine oğlu 1969 Akseki doğumlu Mehmet ÇETİN adına düzenlenmiş B-Smıfı Sürücü Belgesi ile aynca,
(21) adet Definecilikle ilgili olduğu anlaşılan El yazması ve Bilgisayar çıktısı notlann elde edildiği,
Elde edilen malzemeler ile ilgili olarak yapılan incelemede;
Arif GEDİK'in ikametinden elde edilen çanta içerisindeki (6) adet CD'nin, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in ikametinden elde edilen (16) nolu CD ile yapılan mukayesesinde, içerikleri itibariyle benzerlikler olduğu ve aynı cdlerin birebir copyalannm olduğu anlaşılmıştır.
Pasaport sürücü belgesi ve nüafüs cüzdanıyla alakalı olarak alman 25.09.2007 tarihli BLG-2007/7441 sayılı EKSPERTİZ RAPORU'nda,
Talip TOK adına düzenlenmiş TR-O No: 162737 seri nolu pasaport, la alakalı olarak, pasaportun fotoğrafının daha önce aynı yerdeki fotoğrafın sökülmesi sonrası yapıştırılmış olduğu, 19. sayfasındaki daha önceki mevcut pul işleminin sökülmüş ve yerinde olmadığının " tespit edildiği belirtilmiştir.
Mehmet ÇETİN adına düzenlenmiş, nüfus cüzdanının tamamen sahte. Olduğu
Aydın YÜKSEK adına düzenlenmiş B-Sınıf Sürücü Belgesinin tamamen sahte
olduğu,
Mehmet ÇETİN adına düzenlenmiş B-Smıfı Sürücü Belgesinin tamamen sahte olduğu belirtilmiştir.
Şüpheli de ele geçirilen 5 adet tarihi eser olabileceği değerlendirilerek el konulan çeşitli ebatlardaki eski paralar, incelenmek üzere İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne gönderilmiş, alınan 29.09.2007 tarihli EKSPERTİZ RAPORU'nda, "paralardan (4) adedinin bronz madeninden M.SA.yüzyıla ait Geç Roma sikkesi, (1) adedinin ise yine bronz madeninden Bizans İmparatoru I.Justin zamanında Nikomedia'da basılmış sikke olduğu" belirtilerek, söz konusu paraların incelemesi tamamlanana kadar yed-i emin olarak müzelerinde muhafaza edileceği hususunda tanzim edilip eser emanet fişinin gönderildiği ilgili yazılardan anlaşılmıştır.
d-Hukuki durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Aydın YÜKSEK'in polislikten sahtekarlık suçundan dolayı atıldığı ve Muzaffer ŞENOCAK ile bir müddet iş yaptığı ve daha soma dolandırıldığından bahisli Mete YALAZANGİL vasıtası ile ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'e sözde Aydın YÜKSEK'i şikayet etmek için gittiği, bu sebeple de siyasetçi olan Mete YALAZANGİL'i kullandığı ve kendisinin yazmış olduğu şikayet dilekçesinin de bulunduğu Muzaffer ŞENOCAK'dan aldığını beyan ettiği gizli bilgileri içeren CD'yi ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'e verdiğini beyan etmiş ise de; şüphelinin örgüt üyesi olduğu, içeriğini bilmediğini beyan ettiği belgeler ve bir adet silahı saklayarak Giresun'da bulunan ve akrabası olan Fatih KERTİL vasıtası ile İlknur FINDIK'm evine, İlknur FINDIK'm da Giresun'da bulunan babası Arif GEDİK'in evine gönderdiği ve "bana bir şey olursa bu çanta sizde kalsın" şeklinde beyanda bulunduğu, yine çantayı alan şahıslann beyanlanna göre çantanın içinde CD'ler ve bir adet silah olduğu, Emniyet Müdürlüğüne 18.09.2007 tarihinde yapılan ihbarda çantada bir adet de bombasının bulunduğu belirtilmiş, bunun üzerine Arif GEDİK'in evinde 20.09.2007 tarihinde yapılan aramalarda bir çok CD ve bir adet ruhsatsız silahın bulunduğu, CD'lerin yapılan incelemesinde ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'e verilen CD'deki bilgiler ve askeri gizli bilgilerin farklı farklı CD'lere kaydedildiği tespit edilmiştir. Pasaportu üzerinde tahrifat yapılan Talip TOK isimli şahsın 20.11.2007 tarihinde alman ifadesinde, kendisine ait pasaportun şüpheli Aydın Yüksek'e nasıl geçtiği hususunu bilmediğini ve bu şahsı tanımadığını beyan etmiştir.
Adına Kimlik ve sürücü belgesi çıkartılan Mehmet ÇETİN, 23.11.2007 tarihli ifadesinde ise şüpheli Aydın YÜKSEK'i tanımadığını, ehliyet ve kimliğini kaybetmediğini beyan etmiştir.
Arif GEDİK ve İlknur FINDIK hakkında ruhsatsız silah bulundurmak suçu ile alakalı olarak evrak tefrik edilerek Giresun Cumhuriyet Başsavcılığına görevsizlik karan ile gönderilmiştir.
Şüphelinin Muzaffer TEKİN yakalandıktan sonra aynı CD'lerin Devlete ait gizli CD'lerin ve ruhsatsız tabanca ve tarihi eserler bulunan çantasını gizlemek amacıyla Giresun'daki akrabalanna gönderdiği, böylelikle suç unsurlannı gizlemeye çalıştığı, çantada çıkan tarihi eserler ile ilgili olarak İstanbul Arkeoloji Müze Müdürlüğü'nün 8 Ekim 2007 tarih, 2007/2361 sayılı raporuna göre söz konusu sikkelerin 2863 sayılı kültür ve tabiat varlıklannı koruma kanunu kapsamında tarihi eser olduğu bildirilmiştir.
Şüphelinin polislikten atılmış olması, ERGENEKON terör örgütünün de Emniyete sızılması şeklindeki Devletin Yeniden Yapılanması dokümanında bulunan stratejileri, ERGENEKON dokümanında belirtilen Sistemle barışık olmayanların ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜ'ne üye olarak seçilmeleri, ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'in de bu tür insanlarla ilişki kurup insanlan etrafına toplaması, ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN tutuklandıktan soma Mete YALAZANGİL'in talimatı ile gelip savcılığa teslim olmak istediğini beyan ettiği, ancak görevlilerce elinde ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'deki gizli CD olduğu halde yakalandığı, Giresun'da bulunan belgeler içinde şüpheliye ait sahte sürücü belgesinin olduğu ve yine sahte pasaport ve kimlik belgeleri ile ruhsatsız tabanca bulundurmak ve izinsiz tarihi eser bulundurmak suçlannı işlediği,
Şüpheli Aydın YÜKSEK'in ERGENEKON örgütünün üyesi olduğu ve devlete ait gizli bilgileri temin edip ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'e vermek suretiyle amacı dışında kullandığı anlaşıldığından;
Şüphelinin eylemlerine uyan TCK' nun 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 204 326/1, 327 ve 2863 Sayılı Kanunun 73. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
20-ŞÜPHELİ MUZAFFER ŞENOCAK:
a-Emniyet beyanında ;
"1968 yılında Trabzon ili Çaykara ilçesinde doğduğunu, ilk orta ve lise tahsilini Bursa ilinde yaptığını, 1988 yılında liseden mezun olduğunu, 1989 yılında askere gittiğini, Ankara Harita Genel Komutanlığından 1991 yılında teskere aldığını, asker dönüşü tekrar babası Hüseyin ŞENOCAK ile birlikte yaklaşık 1 yıl kadar Nalburiye işi yaptığını, 1992 yılında Nezahat GÜROL isimli bayanla evlendiğini, bu evlilikten iki çocuğunun olduğunu, 1991-1993 yılları arası Bursa'da okul kantinciliği yaptığını, 1994 yılında Bursa'da cafe çalıştırdığını, 1996 yılında eşinden boşandığını, yine ağabeylerinin yanına Tuğkan şirketinde çalışmaya gittiğini, 1998 yılına kadar bu işi yaptığını, 2000 yılına kadar tekstil işi yaptığını, 2000-2004 yılları arasında dış ticaret işi yaptığını, 2005 yılı ortalarında Ankara iline gittiğini, Odak Güvenlik ve inşaat şirketinde inşaat bölümünde alım satım işlerini takip ettiğini, 2006 yılında ticaret amaçlı Afrika Kıtası Batı Afrika Gambia Ülkesine gittiğini, o tarihten bu güne kadar gidiş gelişleri olduğunu, aynı anne ve babadan olma 4 kardeş olduklarını,
1995 yılında Bursa; Emniyet Müdürlüğünden pasaport aldığını, bu pasaportu ile 1995 yılında Avrupa Karate Şampiyonasına katılmak amacı ile Romanya ülkesine gittiğim, 2005-2007yıllarında 5-6 kez Afrika 'ya iş dolayısı ile gittiğini, inşaat malzemeleri ve medikal satışı yaptığını, illegal olarak yurt dışına çıkmadığını,
Ayşe ŞENOCAK'ın kendisiyle evlenecek olduğu kız arkadaşı olduğunu, bu renkli nüfus cüzdanı fotokopisini bilgisayarda evleneceği kızın soyadının bu olacağından dolayı görmesi için bu şekilde düzenlediğini, Ayşe'nin asıl soyadının ELVEREN olduğunu, Bursa'da reklam tasarım işleriyle uğraştığını, 37 yaşlarında olduğunu, bu nüfus cüzdanını yakın bir zamanda yaptığını, bu nüfus cüzdanı renkli fotokopi örneğini bilgisayarda paint programında yaptığını, herhangi bir yerde kullanmadığını, espiri maksadı ile yaptığını,
Mehmet ÇETİN adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ve (b) sınıfı sürücü belgesini Aydın YÜKSEK'in sahte olarak kullandığını, Nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin üzerindeki fotoğrafların Aydın YÜKSEK 'e ait olduğunu, bu nüfus cüzdanı ve sürücü belgesini kendisinin yapmadığını, Aydın YÜKSEK nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin fotokopilerini çektirirken birer fotokopide kendisinin aldığını, Almasının nedeninin Aydın YÜKSEK'in kendisine kendisinin söylediği isimler çelişkili olduğunu, birbirine uymadığım, bu nedenle bunları aldığını, Mehmet ÇETİN 'i tanımadığını, Aydın YÜKSEKln kendisine "ben aranıyorum bu nedenle ben sahte kimlik kullanıyorum " dediğini, 2006 yılında Murat KALEBURUN isimli
arkadaşıyla Şişli 'de bir pastanede buluşmaya gittiğinde yanında Aydın YÜKSEK'in olduğunu,
Murat vasıtası ile bu şahısla tanıştığını, Aydın YÜKSEK'in kendisini polislikten ayrıldığını ve
iş takibi yaptığını kredi işleri ve ihale işleri takip eden bir kişi olarak tanıttığını, bu
tanışmadan sonra birbirlerine telefonlarını verdiklerini, görüşmelerinin bu şeklide
başladığını, Bursa'dan İstanbul'a Afrikalı arkadaşı Sanna JALLOJV'u görmeye geldiğinde
Aydın YÜKSEK ile buluştuklarını, her İstanbul'a gelişinde Aydın YÜKSEK'in evinde kalmaya
başladığını,
Hayati BİLİR'i Aydın YÜKSEK vasıtası ile Aydın YÜKSEK'i tanıdığı dönemlerde tanıştığını, bu şahıs Ankara ilinde tekstil işi yapmakta olduğunu, kimlik fotokopisi Hayati BİLİR'in İstanbul vakıflar bankasında hesap açtıracağını, kimliğini kendisine verdiğini, fotokopi çektirmesini istediğini, bu olaydan sonra buluşamadıklarını, fotokopi ve kimliğin üzerinde kaldığını, kimliği bilahere verdiğini, ancak fotokopiyi üzerinde unuttuğunu, vermek fırsatı olmadığını, hayati istanbul'a sık sık ticaret yaptığından dolayı geldiğini,
KHALED AL-KASSIH JVALID 'ın Afrika 'da kendilerinin yemek yediği Restoran 'ın pastane bölümünün müdürü olduğunu, Türk olduklarını bildiği ve Türkiye'de çalışmak istediğinden dolayı Türkiye'de Dış İşleri Bakanlığına kendisinin gelmesinde herhangi bir sakınca olup olmasını öğrenmek için pasaportunun fotokopisini kargo ile gönderdiğini, çünkü kendisi Lübnan asıllı olduğunu, kendilerinin de Senegal'de bulunduklarını, Türkiye'de
onun işlemlerini kolaylaştırmak için bu pasaportun fotokopisini aldığını,
Bir emlakçının vasıtası ile tanıdığı Musa YARGIN'ın kendisiyle istanbul'da diyalog kurup Afrika'da zırhlı araç işi yapmak istediğini söylediğini, kendisinin zırhlı araç işi yaptığını bildiğini, daha sonra gittikleri Zeytinburnu ilçesinde Aksaray Otoya gittiğini, yanımda Aydın YÜKSEK ve Murat KALEBURUN'un olduğunu, burada bu şahsın tesadüfen adı geçtiğini, kendisinin de bu ismi tanıdığını ve görüştüğünü söylediğini, Aksaray otonun sahibide bu adamın dolandırıcı olduğunu şahsa ait bu bilgilerin kendisinde olduğunu ve kendisine fotokopisini verebileceğini söylediğini, kendisinin de aldığını, Durumun bundan ibaret olduğunu, Musa Sami TAŞTAN'da aynı kişi olduğunu, bu şahsı Musa Sami TAŞTAN olarak tanıdığını, şahısla çalışmaması konusunda kendisini uyardıklarını,
Hasan SAĞLIK'ın beraber çalıştığı iş arkadaşı olduğunu, Dış ticaret işleri
yaptığını, bu arkadaşına uçak seyahati sırasında oynadığı uçak bileti lotosuna yirmi bir
milyon üç yüz bin euro para ödülü çıktığını, bu ödülü almak için Hasan SAĞLIK ile
Bursa 'da Organize Sanayi Vakıflar bankasında hesap açtırdıklarını, banka hesap numarasını
ve pasaportun fotokopisini ispanya 'da bulunan loto şirketine faksladıklarını, bu nedenle bu
fotokopilerin kaldığını,
Kendisinin unutmamak için e-mail şifrelerini banka hesap şifreleri ve telefon
şifreleri ile kendisine ait olan özel bilgiler için not aldığı şifreler olduğunu,
Bu şahısların hepsini tanıdığını, şahısları Ankara 'da Odak Güvenlik isimli şirkette çalışan insanlar olduğunu, burada isimleri geçenlerden Orhan (YRB), Şamil (BINB) Odak Güvenlik şirketinin kurucularından olduğunu, Hazma (YZB) isimli şahıs ise bu şirkete dışardan iş bularak destek vermekte olduğunu, Selamettin GÜL Afrika 'da organik gübre ve halen Malezya 'da çelik kapı işi yaptığını, Afrika 'da bulunduğu sıralarda bu şahsın organik gübre işlerini takip ettiğini, Malezya'ya gittikten sonra görüşemedikleri için işinin yarım kaldığını, bir daha görüşemediğini, Hacı NİZAM Ankara ilinde dış ticaret işi yapan bir şahıs olduğunu, bu şahısla 2004 yılından beri tanıştığını, Ankara 'da iş ortamında tanıştıklarını, Mustafa (BNB) Mustafa TEMİZ binbaşı olduğunu, Jandarmadan emekli olduğunu, kendisinin Bartır işi yaptığını, 2005 yılında atık yağ projesinde Afâjmr^'dek beraber ortak çalıştıklarını, Şinasi veteriner hekim ekmeklisi olduğunu, Antalya jfû'yapîıkları^hşperatifı devir almak için
görüştüğü kişi olduğunu, bu devir alma işinde aracı olarak bulunacağını, inşaat şirketi olana
marjinal gruba satacağını, Marjinal grup Suudi Arabistan 'da inşaat sektöründe çalışan
büyük bir firma olduğunu, bu notu yazmasının sebebinin odak isimli güvenlik şirketinden
ayrılıp Afrika'ya gitme kararı vermesinden dolayı Türkiye'de yarım kalan işlerini not
etmesinden dolayı olduğunu, Odak Güvenlik isimli şirketin asıl sahiplerinin Orhan abi ve
Fikret Şamil EMEK isimli emekli binbaşı olduğunu,
Ankara'da Odak Güvenlik Ofisinde bulunan ve kendisine hatıra olarak verilen
plaket olduğunu, Odak Güvenlik Şirketinde çalıştığı sırada burada çok sayıda bulunan bu
plaketin kendisine verildiğini, kendisinin de hatıra olsun diye Bursa'da bulunan evine
bıraktığını,
Selami GÜL un organik gübre yapan ve satan kişi olduğunu, bu şahısla Odak Güvenlik şirketinde tanıştığını, bu şahsın Zonguldak lı olduğunu, Zonguldak bölgesinde EM ve Atık Yağ Projesini yapacağını,. EM projesi çöp öğüten bakteri projesi olduğunu, Haritanın ortasında yapıştırılmış yer Odak Güvenlik Şirketinin bulunduğu yer olduğunu, Ahmet KURTOGLU Ege ve Akdeniz bölgesinde Em ve Atık Yağ Projesinden sorumlu kişi olduğunu, harita üzerindeki işaretlemeler iş bölümü yapmak amacıyla yapılan yapmış olduğu işaretler olduğunu,
Kendisine gösterilmiş olan bir adet A4 kağıdı büyüklüğünde asetat kağıdı üzerinde Secturıty nato response force başlıklı kendi adına tanzim edilmiş fotoğraflı çıkartma kendisinin Afrika'da bulunduğu sırada oradaki kurslara katılmak maksadıyla yaptırmaya çalıştığı ve yaptırmadığı bir kimlik giriş belgesi olduğunu, kursa siviller katılamadığından kursa katılmak istediğinden dolayı kabul görmediğini, hazırlanan kimlik olmadığını, bu kimliği orada polislik yapan Lamin STAR isimli şahsa para karşılığında kursa katılmak için yaptıracağını,
Ali Bülent AGILÖNÜ'nün Ukrayna'da bulunan Tuyaş isimli genel ticaret yapan şirketin kurucularından olduğunu, Afrika 'ya gelmek istediğinden dolayı kendisine Afrika 'daki Gambia hükümetinden davet yazısını alabilmek için kendisine vermiş olduğu pasaport fotokopisi olduğunu, Ali Bülent AĞILÖNÜ emekli deniz yarbayı olduğunu, Yeşil pasaporta sahip olduğunu, Kendisinin devlet erkanı ile karşılanması için davet yazısı almak için olduğunu,
Okay OZÇELIK'in Bursa ilinde medikal malzeme satışı yaptığını, Afrika'da birlikte medikal işi yaptıklarını, çok eski tanıdığı olduğunu, Afrika 'da iş yaparken samimi olduklarını, Okay OZÇELIK adına Jandarma Güvenlik Soruşturması Ve Arşiv Araştırması Formunu Afrika'da kendisinin yaptığını, bu şahıs ile aralarındaki iş ilişkisi bozulunca bu formu yaptığını, herhangi bir maksatla yapmadığını, bu formu internetten indirdiğini, O forma Jandarma 'nin logosunu yapıştırdığını,
Sinem GÜNDOGAN ve Ece ŞAKACI isimli şahıslarda Bursa ilinde medikalcilik yaptıklarını, Okay OZÇELIK'in arkadaşları olduğunu, bu üç şahsın kendisine cephe alarak aralarındaki iş ilişkisini bozulduğunu, yukarıda belirttiği gibi Sinem GÜNDOGAN ve Ece ŞAKACI isimli şahıslara da Jandarmaya ait formu hazırladığını, herhangi bir maksadının olmadığını,
Mustafa KARBEYA 'ın Ankara ilinde Botaş Baş Müfettişi olarak çalıştığını, kendisi ile birlikte ticaret şirketi açacağını, ama kendisi resmi görevli olduğu için sonradan kendisi vazgeçtiğini, işin yarım kaldığını, bu nüfus cüzdan örneği bu nedenle kendisinde kaldığını,
Deniz OZÇELIK'in Okay OZÇELIK'in eşi olduğunu, Aslıhan DAGLAR'ın Ankara ilinde medikal işi yaptığını, kendisi beyin ameliyatı geçirdiğinden dolayı Afrika'ya gelemediğini, Cemil SARIYAR'ın medikal işi yaptığını. b.u^a&'sîafin,hepsi Okay OZÇELIK'in arkadaşları olduğunu, Deniz ÖZÇELİK, Ece ŞAKACİ, Okay OZÇELIK, Aslıhan DAĞLAR,
Sinem GÜNDOGAN ve Cemil SARIYAR'ın nüfus cüzdanları fotokopilerinin kendisinde bulunma sebebinin bu şahısların Türkiye 'den Afrika 'ya gelebilmeleri için uçak biletleri vize işlemleri ve davetiyelerinin için aldığı fotokopiler olduğunu,
Bu tapu fotokopilerinin hepsinin kendisinin bulunma sebebinin bu şahıslara ait olan yerlerin satılmasında aracı olacağından dolayı aldığı fotokopilerden olduğunu, izmir iline en son tarihten iki ay kadar önce gittiğini, bu satışlarda aracılık yapamadığını, Fiyatların uyuşmadığından dolayı satışların gerçekleşmediğini,
Bu mektubu 2007 yılı içersinde Afrika'dan yazdığını, bu mektuptaki konuların çoğunun kendisinin abartmış olduğu konulardan ibaret olduğunu, gelen işlerin durumlarına göre orta doğudaki ve savaş bölgelerindeki ihtiyaç ve talepler konusunda uzmanlaştığını, çeşitli işlerde fizibilite projesi hazırlar ve ilgili şirketlere verdiğini, örneğin Irak'ta şeker fabrikası, Afganistan 'da ekmek fırını gibi projelerinin olduğunu,
Kız arkadaşı AYŞE ELVREN beyanında "Fatih ŞAHİN isimli şahıs ile birlikte 2005 yılı Aralık ayında ofisine geldiğinizi, zaman içerisinde birbirinizden hoşlandığınızı, erkek arkadaşı olduğunuzu, kendinizin askeriyede yüzbaşı olduğunuzu, eşinizden ayn olduğunuzu, 2006 yılı içerisinde işinizden uzaklaştınldığmızı, mahkemenizin olduğunu,
tanıştığı süre içerisinde sizin göreviniz gereği Afrika'ya gidip geldiğinizi " Beyanıyla
alakalı olarak
Ayşe ELVEREN'i tanıdığını, kız arkadaşı, aynı zamanda evleneceği bayan olduğunu, Ayşe ELVEREN'in kendisi hakkında vermiş olduğu bilgilerin yanlış olduğunu, 2005 yılında bu bayanın ofisine gittiğinin doğru olduğunu, ancak kendisini yüzbaşı olarak tanıtmadığını, Ankara 'da Güvenlik şirketinde çalıştığını ve Afrika 'da iş yaptığını söylediğini, kendisini yanlış anlamış olabileceğini, Fatih ŞAHİN'in 15 senelik arkadaşı olduğunu, bu şahsın kendisini Ayşe ELVEREN ile tanıştırdığını,
NEZAHAT ŞENOCAK beyanında" 1985 yıllannda babası eşime birlikte
çalışalım dedi ve birlikte inşaat malzemeleri satış işini yapmaya başladılar 2002 veya
2003 yılında eşim kendi isteği ile aynldı. Soma Ankara'ya gitti. İki yıl sonra Afrika'ya gitti, 2 yıl kadar orada kaldı, orada ne yaptığını bilmiyorum, tarihten 4 ay kadar önce Afrika'dan
geldi bir ara bana Özel Kuvvetlere girdiğini
söylemişti ile ilgili,
Nezahat ŞENOCAK'ın eski eşi olduğunu, kendisi hakkındaki beyanları doğru olduğunu, Afrika 'da bulunduğu süre içersinde orada paralı askerlik birimlerine girmek için başvuruda bulunduğunu,
Bu cd'de yer alan 5 dosyadan Muzaffer ŞENOCAK in dosya ile Is Dos isimli dosyaların kendisine ait olduğunu, Diğer dosyaların Aydın YÜKSEK'in kendi oluşturmuş olduğu dosyalar olduğunu, bu Cd'yi oluşturma tarihli 28.12.2006 olduğunu, bu tarihte Afrika 'da bulunduğunu, dosyayı oluşturmasının nedeninin tehdit unsuru olarak kendisine karşı kullanmak olduğunu, şahısla aralarında ticaretten dolayı kendisini borçlu olarak göstererek borcunu almak için daha önce ailesine baskı yaparak 250 bin dolar istediğini, Ailesinde böyle bir borcun olmadığını öğrendiğinde Aydın YÜKSEK'in farklı yollara başvurarak bu cd'yi oluşturup baskı kurmak amacı ile Muzaffer TEKİN 'e vermiş olabileceğinin ortaya çıktığını, bu cd'yi daha önceden görmediğini, burada gördüğünü, IS Dos dosyası içersinde Ankarada yaptığı işlerin dokümanları bulunduğunu, Muzaffer ŞENOCAK isimli dosyada ise Aydın YÜKSEK'in kız arkadaşı Leyla'nın kendi kız arkadaşı Ayşe ELVEREN'in kendi arkadaşı Hasan SAĞLIK ve Afrika 'lı iş arkadaşı Sanna JALLOW'a ait fotoğraflar bulunduğunu, Muzo Ask. ist. isimli dosyayı Aydın YÜKSEK'in oluşturduğunu, bu dosyanın içeriğinin kendisinde olup olmadığını bilmediğini, Odak Güvenlik isimli iş yerinden masanın üzerinden kendi eşyalarını alırke^ikanşm^ olabileceğini, içeriğini bilmediğini, bu cd'nin odak güvenlik şirketinin kuruJülarıriîn aske%,emeklisi olmalarından dolaya karışmış olabileceğini düşündüğünü, çünkÜHfnd^sJMmSıs-^w^jnında belirttiği gibi
!" a. i,.' IS C i »
Odak Güvenlik isimli şirketin kurucuları Orhan abi ve Fikret Şamil EMEK isimli emekli subaylar olduğunu, yine belirttiği Afrika'ya gitmek için işyerinden eşyalarını topladığı zaman bu disket orada eşyalarının arasına karışmış olabileceğini, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN'i tanımadığını, bu Cd'yi kendisinin vermediğini, bu Cd'yi Aydın YÜKSEK'in verdiğini, kendi bilgisayarında oluşturup ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'e verdiğini, Aydın YÜKSEK'in ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'i tanıyıp tanımadığını bilmediğini, Sanna JALLOJV isimli şahsın kendi arkadaşı olduğunu, ancak bu isimli dosya hakkında kendisinin bilgisinin olmadığını, birçok gizli ibareli çeşitli word dosyaları hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,
AYDIN YÜKSEK'i tanıdığını, ifadenin üst kısımlarında şahısla olan ilişkisini anlattığını,
Dostları ilə paylaş: |