BöLÜM 9 EĞİTİM, ÖĞretim ve kamuoyunun biLİNÇlendiRİlmesi Hazırlayan: Dr. Nuran Talu



Yüklə 0,56 Mb.
səhifə7/9
tarix02.11.2017
ölçüsü0,56 Mb.
#27826
1   2   3   4   5   6   7   8   9


Akbank; Kopenhag, Bali, Poznan, Cancun zirveleri için Galler Prensliği İklim Değişlikliği Liderleri Grubu’nun hazırladığı bildirilerin devamı niteliğindeki Durban Bildirisi'ni de imzalamış bir Türk bankasıdır. Akbank, Karbon Saydamlık Projesi içinde yer almakta olup, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin imzacılarındandır.109


2010 yılında Akbank’ın inisiyatifi ile başlayan Projenin temel amacı, Türkiye’de iklim değişikliği konusunda duyarlılığın arttırılması, farkındalık yaratılması ve bilimsel bulguların görsel çalışmalarla sergilenmesini sağlamaktır. Akbank’ın desteklediği ve REC Türkiye’nin yürütücülüğünde Türkiye’de iklim değişikliği nedeni ile risk altında bulunan, kırılgan öncelikli 15 alanda,110 etkilere uyum sağlamanın önemine dikkat çeken Proje, bir grup uzman/bilim insanı tarafından hazırlanmıştır. 2012’de tamamlanan Proje, İngiltere'nin saygın ödül organizasyonu olan Best Business Awards'da, “En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi” seçilerek, uluslararası arenada da dikkat çeken bir çalışma olmuştur.111 Proje çerçevesinde yürütülen kırılganlık tespit çalışmalarının yanı sıra, öğrencilerin farkındalığını artırmak amacıyla da faaliyetler yapılmıştır. Bu çerçevede 15 seçilen alanın bulunduğu 11 ilde Akbank gönüllüleri, ilköğretim okulu öğrencilerini iklim değişikliğine karşı bilgilendirilmiştir.112İstanbul, Niğde, Çanakkale, Hatay, Tekirdağ, İzmir, Adana, Kırklareli, Çorum, Konya ve Manisa illerinde düzenlenen bu eğitimlerde 10.000 öğrenci eğitilmiştir.





TOBB İklim Değişikliğine Uyumun Araştırılması Pilot Projesi

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Dünya Bankasına bağlı Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işbirliğinde, yürütülen "İklim Değişikliğine Uyumun Araştırılması Pilot Projesi (Eylül 2011 – Eylül 2012)"nin amacı; özel sektörün iklim değişikliğinin etkileri konusundaki farkındalığının artırılması, iklim değişikliğinin yarattığı yeni koşullara ayak uydurmada Türk iş dünyasının rolünün belirlenmesi, riskleri yönetme kapasitesinin artırılması ve gelecekteki taahhütler hakkında Türk şirketlerinin bilgilendirilmesidir.


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) teknik desteği ile Antalya, Gaziantep, Bursa, İstanbul ve Ankara’da olmak üzere dört çalıştay gerçekleşmiş olup, her il için o ilde yoğunlaşmış sektörler seçilmiştir. İllerde, sanayi odalarının kolaylaştırıcı olduğu bu çalıştaylarda; Bursa’da Tekstil, Ankara’da enerji, İstanbul’da elektrikli ev eşyaları, Gaziantep’de gıda ve Antalya’da turizm sektörü ile iklim değişikliği ilişkileri değerlendirilmiştir.
BANKACILIK VE FİNANS SEKTÖRÜNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE
Çevresel sürdürülebilirlik uygulamalarının önemli aktörlerinden biri de bankalardır. Enerji yatırımlarını finanse eden bankalar genelde; rüzgar, hidrolik, güneş ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar için uzun vadeli düşük faizli krediler sunmaktadır. Son yıllarda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik finansal ürün çeşitlerini de artıran bankalar, böylece yatırımcı şirketlere daha fazla kredi seçeneği sağlamaktadır.

Türkiye’de finans sektörünün sürdürülebilirlik politikaları çerçevesinde iklim değişikliği mücadele alanında gerçekleştirdiği faaliyetler giderek artmaktadır. Başlangıçta azatlım konularına odaklanan bu çalışmalar, giderek iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamakla ilgili olmaktadır. Enerji ve karbon salınım borsaları, bugün Türkiye finans sektörünün gündemindedir. Mevzuat ya da teknik ve yapısal altyapı eksikliği gereği, Türkiye piyasalarında henüz sunulmamış ya da yeterli işlem hacmine ulaşmamış olsa da karbon emisyonu, gelişme potansiyeli yüksek finansal bir enerji ve karbon salımı borsalarının karbon ürün olarak değerlendirilmektedir. Bu konuda önemli bir girişim olarak; Kalkınma Bakanlığı, Yüksek Planlama Kurulu tarafından 2009 yılında onaylanan ve İstanbul’un cazip bir finans merkezi olmasının hedefleyen “İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı”nda113 karbon piyasasının oluşturulması eylemler arasında yer almıştır. Aşağıda Türkiye’de bankacılık ve finans sektörünün iklim değişikliği ile mücadele alanındaki çalışmaları hakkında örnekler verilmektedir:



İMKB ile Sürdürülebilirlik Endeksi:114Borsaların çevresel, sosyal, kurumsal yönetim konularındaki risklerine ilişkin politika oluşturmaları sürecinde şirketlere yol gösteren ve şirketlerin sürdürülebilirlik politikalarına ilişkin bilgiyi sorumlu yatırımcılara ileten bir platform oluşturmak amacıyla, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 2010 yılında, Türk İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ile işbirliği içerisinde “İMKB Sürdürülebilirlik Endeksi Projesi”ni başlatmıştır. Projenin amacı, İMKB’de işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin yer alacağı bir endeks oluşturulması, Türkiye’de ve özellikle İMKB şirketleri arasında sürdürülebilirlik bilginin ve uygulamaların artmasıdır. Projede ele alınan başlıca konular aşağıdadır:


  • Türkiye’de kurumsal sürdürülebilirliğin durumunun ve Türk şirketleri açısından sürdürülebilirlikle ilgili riskler ve fırsatlar;

  • Türkiye’de sürdürülebilir yatırımın geldiği nokta, önündeki engeller ve teşvikler;

  • Türkiye’nin ekolojik ayak izi, iklim ve benzeri çevresel konular ile ilgili duruşu, kamuda bu alanda yapılan çalışmalar ve düzenlemeler ile bu çalışmaların kurumsal performans ve yatırım kararı alma süreci açısından önemi;

  • Türkiye'nin önde gelen çevresel sorunları, ekolojik ilerlemelerin finansal başarı ve rekabet açısından Türkiye üzerindeki etkileri, kaynakların tükenmesi ve iklim değişikliği ile ilgili kamunun ve iş dünyasının rolleri;

Proje ile şirketlerin, küresel ısınma, doğal kaynakların tükenmesi, su kaynaklarının azalması, sağlık, güvenlik, istihdam gibi Türkiye ve dünya için önemli olan sürdürülebilirliğe ilişkin meselelere nasıl yaklaştıklarının ortaya konulması, şirketlerin gerçekleştirdikleri faaliyetlerin ve aldıkları kararların bağımsız bir gözle değerlendirilmesi ve bir anlamda tescil edilmesi sağlanacaktır. Projenin temel çıktısı; belirlenen “ISESI Sürdürülebilirlik Kriterleri” doğrultusunda, şirketlere sermaye çekmek ve finansman sağlamak amacıyla yeni yatırım ürünleri geliştirebilen, yatırım yapılabilir bir endeks olacaktır. Böylece, kurumsal risklerini ve fırsatlarını etkin bir şekilde yönetebilen Türk şirketlerinin rekabet avantajı artacaktır/sağlanacaktır. Endekste yer alacak şirketlere ilişkin nihai duyuruların yapılması ve 2012 yılında endeksin hesaplanmaya başlanması hedeflenmiştir.


Ziraat Bankası Tarımda İklim Değişikliğine Uyum Kredileri: Ziraat Bankası’nın desteği ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın işbirliği ile suyun ekonomik ve verimli tüketimine yönelik çiftçilerin modern sulama yatırımları yaygınlaşmaktadır. Ziraat Bankası, 2007 yılında Türkiye’de yaşanan ani kuraklık sonrasında tarımsal sulama alanında, faizsiz tarla içi modern basınçlı sulama sistemi yatırımlarını o tarihten itibaren desteklemeye başlamıştır. Bu çerçevede; bitki gelişimi için gerekli olan ve doğal yağışlarla karşılanamayan suyun temin edilmesi ve değişik yöntemlerle toprağa verilmesinin sağlanması amacıyla yatırım kredisi kullandırılmaktadır. Banka, 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun esaslarına göre su temini maksadıyla kazılar yapılmasına ve kuyular açılmasına yönelik yatırım kredisi taleplerini de belirli koşulların yerine gelmesi halinde değerlendirmektedir. Bu kapsamda 2007’den bu yana Ziraat Bankası öncü olmak üzere, çeşitli finans kurumlarından damla sulama yatırımları yapan çiftçilere faizsiz kredi sağlanmış, beş yıllık ödeme planı olan bu kredi sayesinde binlerce dönüm arazinin damla sulama sistemine geçişi gerçekleşmiştir.
Akbank İklim Dostu Krediler: Rüzgar enerjisi santrali (RES) ve hidroelektrik santrali (HES) projeleri Akbank’ın kredi portföyünde önemli bir yere sahiptir. Bankanın, 2011'de KOBİ ve kurumsal müşterilerine bu özellikteki projeler için sağladığı finansman desteği, toplam enerji projeleri kredileri içinde yüzde 70'lik bir pay almıştır. Akbank tarafından evlerde enerji verimliliğini artıracak “Akbank Enerji Dostu Kredi” uygulaması yapılmaktadır. Bu kredi ile ısı/yakıt tasarrufu için evlerde yapılacak doğalgaz dönüşümü, pencere yenileme, kombi alımı, çatı izolasyonu, bina mantolama, güneş enerjisi panel kurulumu gibi çözümlerle enerji tasarrufunun sağlanması hedeflenmektedir. Akbank, ayrıca firmaların enerji maliyetlerini azaltırken, çevreye katkı sağlaması amacıyla Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Kredisi (TurSEFF) sunmaktadır. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'ndan sağladıkları bu kaynak, Dünya Bankası'na bağlı Temiz Teknoloji Fonu (CTF) ve Avrupa Birliği Komisyonu tarafından da desteklenmektedir. Şirketler, endüstriyel enerji verimliliği, binaların termal rehabilitasyonu ve jeotermal, güneş, biyokütle ve biyogaz dâhil olmak üzere küçük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımları için bu krediyi kullanabilmektedir.










Yapı Kredi Yenilenebilir Enerji Portföyü: Yapı Kredi Bankası, 2011 yılı sonu itibarıyla 122 farklı enerji projesine toplam 4 milyar dolarlık finansman sağlamıştır. Kredi portföyündeki enerji projelerinin yüzde 76'sı yenilenebilir enerjiden oluşan Yapı Kredi'nin, kapasite olarak bakıldığında enerji projeleri arasında ağırlıklı olarak yüzde 57 ile hidroelektrik santralleri bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji projeleri üzerine gerçekleştirilen akademik çalışmaları da destekleyen Yapı Kredi, geçen yıl Koç Üniversitesi işbirliği ile "Yapı Kredi Yenilenebilir Enerji Bursu" oluşturmuştur. Burs kapsamında, yenilenebilir enerji üzerine yüksek lisans yapan bir öğrencinin konusunda tam donanımlı olarak mezun olması hedeflenmektedir.

İş Bankası Çevre Dostu Konut ve Taşıt Kredisi: İş Bankası tarafından, "Çevre Dostu Konut Finansman Kredisi" ile çevre dostu yapıları, basit şekilde ihtiyacı kadar tüketen, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş, doğal ve atık üretmeyen malzemelerin kullanıldığı, ekosistemlere duyarlı konutları indirimli faiz oranları ile kredilendirilmektedir.
Çevre dostu konutları daha cazip hale getirmeyi amaçlayan Banka, bunun yanı sıra, çevreye duyarlı teknolojilerin kullanıldığı taşıt modellerinin alımını teşvik etmek ve çevrenin korunmasına katkıda bulunmak amacıyla çevre dostu araç modellerinin kredilendirilmesinde "Çevreci Taşıt Kredisi" uygulaması kapsamında indirimli kredi faiz oranı seçenekleri sunmaktadır.

Garanti Bankası Enerji ve Kaynak Tasarrufu Kredileri: Küçük ve Orta Boy İşletmeler'in (KOBİ), enerji verimliliğini artıracak projelerine uygun maliyet ve vade koşullarıyla finansman desteği sunan Garanti Bankası, 2012 yılı itibariyle, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın 200 milyon dolarlık Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Kredisi'nin (TURSEFF) 60 milyonluk dilimini almıştır. Garanti Bankası, bu çerçevede yapılacak çevreci yatırımların sağlayacağı enerji ve kaynak tasarrufu ile yatırımın geri dönüşünün ölçümlenebilmesi için gönüllü teknik danışmanlık hizmeti vermektedir. Garanti Bankası’nın kredi verdiği HES projelerinde çevre etkilerini göz önüne almayan şirketi/şirketleri temerrüde düşmüş sayılacağı ve kredinin iptal edileceği yönünde taahhütleri bulunmaktadır.115
Halkbank Enerji Verimliliği Kredileri: Halkbank, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanında kendi kaynakları ile birlikte, Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası ve Fransız Kalkınma Ajansı gibi uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan fonları kullanmaktadır. Bu kapsamda, 2011'de Fransız Kalkınma Ajansı ile 100 milyon Euro’luk yeni bir kredi protokolü imzalayan Halkbank, bu protokol kapsamında, firmaların enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları için ihtiyaç duydukları sermayeyi finanse etmeye başlamıştır. Bu kaynağın 60 milyon Euro’su enerji verimliliği yatırımları için ve 40 milyon Euro’su yenilenebilir enerji yatırımları için kullandırılmaktadır. Enerji verimliliği kredisi kapsamında, Halkbank ayrıca, enerji yatırımı yapmak isteyen firmalara ücretsiz enerji verimliliği danışmanlık hizmetleri de sunmaktadır. Halkbank, yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik olarak 2011’de üretime geçmiş ve yatırım tutarı toplamı yaklaşık 80 milyon Euro olan projelere finansman desteği sağlamıştır
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) İklim Değişikliği ile Mücadelesi: Düşük CO2 emisyonlu uygulamaların geliştirilmesine katılım sağlamak, TSKB'nin proje finansmanın da öncelikli konulardan biridir. Banka, verdiği tüm kredilerde çevresel ve sosyal etki boyutlarını dikkate almakta; uluslararası kuruluşlardan sağladığı yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, çevre ve KOBİ kredileri ile farklı sektörlerdeki yatırımları desteklemektedir. TSKB bugüne kadar çok sayıda sürdürülebilir kalkınma projelerini (hidroelektrik, rüzgar, jeotermal ve biokütle, enerji verimliliği, her türlü çevre kirliliğini önleyecek yatırımlar, tükenebilir kaynakların tasarrufunu sağlayan teknolojik yatırımlar vs) desteklemiş olup, bu alandaki faaliyetleri artarak devam etmektedir. TSKB, 2006 yılından itibaren faaliyetlerinden kaynaklanan ‘karbon ayak izi’ni hesaplamaktadır. TSKB, 2009 yılında Türkiye'nin ilk karbon nötr bankası olmuştur. TSKB, 2009 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans İnisiyatifi (UNEP FI) taahhütnamesini imzalayarak bu oluşuma katılmıştır. Banka, 2010'da BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni 2010’da imzalamıştır. TSKB, bir Dünya Bankası Grubu kuruluşu olan IFC (Uluslararası Finans Kurumu) ile yenilenebilir enerji üretimi ve enerji verimliliği projelerini finanse etmek amacıyla 75 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzalamıştır (AA, Mart 2012). 2010 yılında Karbon Saydamlık Projesi'ne katılan TSKB, 2011 yılı başında "Su Saydamlık Projesi”ne destek olmuştur. TSKB, 2009 yılından bu yana, sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında Banka, cevreciyiz Portalını (http://www.cevreciyiz.com) ve cevreciyiz TV'yi işletmektedir. TSKB’nin Enerji verimliliği web sitesi 2011 Haziran ayında açılmıştır (http://www.tskbenerjiverimliligi.com).

V - KAMUOYUNUN BİLGİYE ERİŞİMİ
İklim değişikliği fenomeninin çok disiplinli olması ve gerek azaltım, gerekse uyum tepkileri açısından yetki ve sorumlulukların bir çok kuruluşta dağınık olarak yer alması; bu alandaki bilgi ve verilerin farklı format ve standartlarda bulunmasına neden olmakta, bu durum veri ve bilgilerin bir sistem dahilinde yönetilmesi ihtiyacını gündeme getirmektedir. Bilginin yönetilmesindeki gelişmeler doğal olarak kamuoyunun iklim değişikliği ile ilgili bilgilere erişimini de kolaylaştıracaktır.
Türkiye’deki bu yöndeki çalışmalar ve çevresel faaliyetlerdeki birikim, veri tabanı oluşturulması için önemli ilerlemeler olarak değerlendirilebilir.
Stratejik yaklaşımlar açısından bakıldığında; Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi’nde (2010-2020), ulusal iklim değişikliği çalışmalarında ‘bilgi akışını ve paylaşımını artırmak amacıyla bütüncül bir bilgi yönetim sistemini oluşturmak’ temel bir hedef olarak yer almıştır. Strateji’de; iklim değişikliğinin etkilerine yönelik araştırmalara, kolay erişimin sağlanmasını teminen, yeni veri/bilgi sistemlerinin geliştirilmesi temel prensiplerden biri olarak yer almıştır. Karşılıklı etkilerin (örneğin; deniz suyu yükselmesi ve kıyı erozyonu arasındaki ilişki, termal okyanus özellikleri ve balıkçılık, yeni aşıların etkinliği, azalan kar yağışının etkileri gibi) araştırılması ve bilgilerin bu yönde derlenmesinin önemi Stratejide belirtilen önemli hususlardan biridir.
Türkiye, iklim konusunda etki değerlendirme ve uyum çalışmalarına altlık oluşturması gereken bölgesel iklim projeksiyonlarının üretimine 2005’te başlamıştır. Bu çalışmalar Birinci Ulusal Bildirimi çalışmalarının da tetiklemesiyle ivme kazanmıştır. Ağırlıklı olarak İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nde yürütülen bu çalışmalar önce bir TÜBİTAK KAMAG projesi ile ve daha sonra 2010 yılında, “Türkiye’nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi BM Ortak Programı” kapsamında bir alt proje ile desteklenmiştir.
BM Ortak Programı’nda; IPCC’nin Dördüncü Değerlendirme Raporu kapsamında sonuçları incelenen küresel iklim modellerinin çıktılarının bazıları bölgesel bir iklim modelinden yararlanılarak detaylandırılmış, 150–200 km ölçeğindeki küresel model çıktılarından 27 km ölçeğine inilmiştir.
Proje sonunda; i) Türkiye ve bölgesi için daha yüksek uzamsal/mekânsal çözünürlüklü iklim projeksiyonlarının üretilmesi, ii) çeşitli etki değerlendirme çalışmaları ve strateji tasarım çabalarının desteklenmesi için iklime dayalı standart ve uyarlama bilgi ürünlerinin tanımlanması ve üretilmesi ve iii) bu bilgi ürünlerinin kullanımlarının en üst düzeye çıkarılması için ilgili taraflarla paylaşılması sağlanmıştır. Sonuçlar, bir web ara yüzü (iklim değişikliği bilgi portalı116) ile kullanıcılara sunulmaktadır.

Kutu 3

İklim Modelleri Kullanımı Eğitimleri
İstanbul Teknik Üniversitesi, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü tarafından 1-3 Haziran 2010 tarihleri arasında Kayseri, Niğde ve Adana’da, 4 Ekim 2010 tarihinde de Ankara’da, iklim değişikliği, iklim değişikliğinin modellenmesi ve bölgesel projeksiyonlar ve Veri Dağıtım Alt Sistemi’nin (Data Delivery Subsystem-DDS) örneklerle tanıtımı ve kullanım alanlarıyla ilgili bilgiler verilmiştir. Ayrıca projeksiyonların nasıl yorumlanması gerektiğine yönelik temel kavramların anlatılması amacıyla iklim modelleri kullanımı eğitimleri de düzenlenmiş olup, eğitimlere dört ilde farklı kurumlardan toplam 67 kişi katılmıştır.

Yine BM Ortak Programı kapsamında, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koordinasyonunda, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile birlikte kuraklık ve sel etkileri bilgi yönetim sistemlerinin geliştirilmesi çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda yapılan çalışmaların amacı gerçek zamanlı meteorolojik veriye entegre bir sistemle ulaşmak; bu doğrultuda gerekecek verileri toplamak, oluşturmak ve analiz etmek için yazılım araçları geliştirmek; acil durum uyarı sistemleri için yazılım ve metotlar tasarlamak olarak özetlenebilir.


Türkiye’nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında ayrıca; GTHB’nın işbirliği ile Kuraklık ve Taşkın Bilgi Yönetimi Sistemi üzerinde çalışılmış ve bu yönde bazı uygulamalar yapılmıştır. Bu çerçevede; Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Adana Bölge Müdürlüğü ile işbirliği içinde İskenderun’da Aşkarbeyli Nehri’nde bir taşkın erken uyarı sistemi kurulmuş ve “Kuraklık ve Taşkın Veritabanı Portalı” oluşturulmuştur.
İklim Değişikliği Eylem Planı”nda (2011-2023) ve “Türkiye’nin Ulusal İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı”nda da iklim değişikliği bilgi yönetim sisteminin destekleyici bir dizi hedef ve eylem yer almaktadır.
Türkiye Çevre Literatüründe İklim Değişikliğinin Yeri
Türkiye’de yaklaşık 40 yıldır, çevre ile ilgili olarak çeşitli konularda kitap, makale, rapor, derleme ya da yabancı kaynak çevirileri yayınlanmaktadır. Bu yayınların önemli bir bölümü çevre alanında farkındalık yaratmaya ve bilinçlenmeyi artırmaya yöneliktir. Son dönemlerdeki yayınlarda ihtisaslaşmanın arttığı görülmekte olup, sürdürülebilir kalkınmaya, çevre ve ekonomi ilişkilerine ve çevrenin diğer sektör (enerji, tarım, sanayi gibi) politikalarının entegrasyonuna yönelik çalışmaların çoğaldığı bulunmaktadır. Eylül 2012 itibariyle yapılan bir çevre literatürü araştırmasında117 Türkiye’de 1973-2012 arasında 500’ün üzerinde basılmış yayın bulunduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada, doğrudan iklim değişikliği ya da küresel ısınma ile ilgili yayınların sayısı 30 civarındadır ve bunların son 5 yıl içinde yoğunlaşmış olduğu görülmektedir. Ancak burada not edilmesi gereken önemli husus; husus,çevre, sürdürülebilir kalkınma, alternatif enerji kaynakları, ekoloji politikası, iktisat ve çevre, su politikası ve suyun rasyonel yönetimi gibi konuları ele alan diğer bir çok yayının iklim değişikliği ile mücadele dolaylı, hatta bazen doğrudan ilgili olduğudur.
E-Devlet Uygulamalarında İklim Değişikliği
Türkiye’de temel kalkınma politikaları, kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliğin artırılması için e-Devlet uygulamalarının yaygınlaştırılmasını yapısal reform alanı olarak belirlemiştir. En son Orta Vadeli Programda (2012-2014) e-Devlet uygulamalarının, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması yoluyla hedeflendiği açıkça belirtilmektedir.
E-Devlet uygulamalarında iklim değişikliği hakkında bilgilerin oluşması, bir sistem dahilinde yönetilmesi ve erişiminin sağlanması noktasında, başta TÜİK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı olmak üzere (bağlı kuruluşları dahil), gerek azaltım, gerekse uyum faaliyetleri çerçevesinde veri üreten, sağlayan ve/veya kullanan diğer ilgili kurum ve kuruluşlar bu yönde kapasitelerini geliştirmektedir. Bu kuruluşlarla ileriye dönük tahminlerin yapılması ve çevresel/iklimsel verilerin hesaplanması için bir Karar Destek Sistemi ve Modellerin geliştirilmesi üzerine çalışılmaktadır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan İklim Değişikliği Dairesi tarafından yapılan tüm çalışmalara, hazırlanan strateji ve politika belgelerine, Türkiye Sera Gazı Emisyon Envanteri, Sera Gazı Emisyon Azaltım Proje Sicili, Karbon Ayakizi hesaplama gibi ilgili kesimlerin ya da kamuoyunun ihtiyaç duyduğu birçok bilgi, veri ve rapora Genel Müdürlük ve İklim Değişikliği Dairesi web sitesi kanalı ile erişilmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bilişim ve bilgiye erişim faaliyetleri Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde sürdürülmektedir. Planların coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak hazırlanması ile ilgili veri standartların belirlenmesi çerçevesinde, Kentsel Bilgi Sistemi, Mekansal Veri Bilgi Sistemi, Mekansal Veri Arşiv Sistemi kurulmuş olup, erişim bu zeminlerde sağlanmaktadır. INSPIRE (Infrastructure for Spatial Information for Europe) çalışmaları da söz konusu Genel Müdürlüğün sorumluluğu altındadır.
İklim değişikliğinin etkilerine dair göstergelerin TÜİK tarafından 2013 yılına Resmi İstatistik Programına dahil edilmesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından iklim değişikliği ile ilgili verilerin GTHB, DMİ,DSİ ve OGM ile işbirliği yapılarak, 2015 yılına kadar Türkiye Çevresel Bilgi Değişim Ağı’na (TEIEN)118 dahil edilmesi hedeflenmiştir.119
Orman ve Su İşleri Bakanlığının e-hizmetleri Bakanlığın kurumsal uygulamalarını ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) uygulamalarını (Interaktif sistemlerle Ağ Tabanlı CBS Harita Uygulaması) içermektedir. Coğrafi Bilgi Sistemi uygulamalarında, korunan alanlar, arazi örtüsü, avlak yönetim sistemi gibi iklim değişikliğinin etkilerine uyum çalışmaları için gerekli birçok veriye erişilebilmektedir.
Internet Tabanlı Coğrafi Bilgi Sistemleri uygulaması GeoData,120 Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü bilgi işlem birimlerinde halihazırda kuruludur.
Türkiye’nin ilk GeoPortalı: Coğrafi Veri Portalı (GeoPortal)121 uygulaması, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bünyesinde yer alan ilgili birimlerin fiziksel olarak farklı ortamlarda bulunan coğrafi verilerinin ve coğrafi veriye ait metaveri bilgilerinin INSPIRE ve ISO (International Organization for Standardization) standartlarına uygun olarak, ortak bir altyapı üzerinden kullanıcılara sunulmasıdır.
Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin