BöLÜm I aydin iLİ ve ekonomiSİ



Yüklə 2,24 Mb.
səhifə8/38
tarix09.02.2018
ölçüsü2,24 Mb.
#42475
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   38

4.1.7.3 Ekonomik Yapı




4.1.7.3.1 İlkçağlardan Cumhuriyet Dönemine Aydın Ekonomisi

M.Ö 1050-800 tarihleri arasında İonya’da yaşayan halklar tarım ve hayvancılıkla uğraşırlardı. Bu yörede, buğday ve arpa üretiminin yanı sıra, üzüm bağları ve şarapçılıkla uğraşılır ve her aile kendi kendisine yetecek kadar bir miktarda üretimde bulunurdu. Bu yüzden ticaret henüz gelişememişti. M.Ö 8 yy.’da oluşan göç dalgalarının neticesinde irili ufaklı bir çok şehir kurulmaya başlandı. Bu şehirlerde kendi ihtiyaçlarının dışında tarımsal ürün üretmeye ve hayvan beslemeye başladılar. Bunun sonucunda, özellikle kıyı kentlerinde ticaret artmaya başladı. Gelişen ticaret ve deniz ulaşımının avantajını gören bu şehirler Marmara’da, Karadeniz’de koloni kurmaya başladılar. Bu konuda bugün Aydın İl sınırları içerisinde kalan Milet antik şehri lider konumdaydı. Miletliler, silahtan vazoya, şaraptan kumaşa kadar bir çok ürünü bu koloniler sayesinde pazarlamışlardır. Bu ticaret sonucunda İonya M.Ö 7. ve M.Ö 6. yüzyılda dünyanın ileri devletlerinden biri konumuna gelmiştir. Bu dönemde Lidya Krallığı, İran’ın başkenti Susa’ya kadar gidecek olan “Kral Yolu”nun inşasına başlamıştır (Azazi et al, 1998: 52).


M.Ö 6. yüzyılın ortalarında Persler bölgeye işgal edince, yüksek düzeydeki kültürel ve ekonomik kaynaklardan olabildiğince istifade etmişlerdir. Büyük Aleksander’ın Pers işgaline son vermesi bu yörenin kaderini bir kez daha değiştirmiştir. Bu dönemde, Helenistik Çağ’ın ekonomik merkezi Batı Ege Denizi’nden Doğu Ege Denizi’ne doğru kaymıştır. Böylece, Büyük Menderes Vadisi’nin önemi bir kat daha bu dönemde artmıştır. Ayrıca, doğu bölgesine doğru ticaret yolları genişlemiş ve bu yeni yol güzergâhlarında tarımsal faaliyetler artmıştır. Bu dönemde, bu ticaret yolları vasıtasıyla gelen limon, portakal, muz, pamuk, kayısı, şeftali vb. gibi bir çok ürünü yöre ilk defa tanımıştır. Özellikle, bu dönemde Büyük Menderes Vadisi’nde nüfus artmış ve yeni yerleşim birimleri kurulmuştur (Azazi et al, 1998: 52).
M.Ö 2. yüzyıldan itibaren bölgeye egemen olmaya başlayan Romalılar bu dönemde Batı Anadolu’nun merkezi olma durumunda olan Bergama yerine, Efes ve Milet’i ön plana çıkarmışlardır. Eski başkent Bergama’ya doğru olan yol ve ticaret akışı Efes ve Milet’e doğru çevrilmiş ve bunun sonucunda Menderes Vadisi büyük önem kazanmıştır. Özellikle, bugün bile büyük önemi olan ve vadinin kuzey bölgesinden geçen doğu-batı yönünde uzanan ana arter önemli bir yol hüviyetine bürünmüş ve vadiye canlılık getirmiştir. Romalılar döneminde tahıl ekim alanları genişletilmiş ve yeni ürünler ekilmeye başlanmıştır (limon, pamuk, portakal vb) (Azazi et al, 1998: 53).
Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldığı zaman, bölge Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) egemenliği altına girmiştir. Bu dönemde, Büyük Menderes Vadisi’nin önemi giderek azalmıştır. Buradaki en önemli neden, Bizans İmparatorluğu’nun, imparatorluk başkenti olarak bugünkü İstanbul’u (Konstantinopolis) seçmesidir. Bu dönemde Marmara ve Karadeniz yöreleri ön plana çıkmış, Milet ve Efes yöreleri giderek arka plana itilmiştir. O yüzden, bu dönemle ilgili yöreye ilişkin tarihi kayıtlar pek bulunmamaktadır. Sadece bilinen Büyük Menderes Vadisi’nin ticarette değil Hıristiyanlığın gelişmesi yönünde bir merkez olduğudur (Azazi et al, 1998: 56,57).
Bu yörede, Bizanslar döneminde sönük olan ticari yaşam Aydınoğulları Beyliği’nin yöreyi egemenlik altına almasından sonra tekrar canlanmıştır. Özellikle bu beylik, diğer beyliklere oranla denizciliğe büyük ehemmiyet vermiş ve İzmir’de bir tersane kurmuştur. Bu dönemde Akdeniz çanağında egemen ticari güç Venediklilerdi. Aydınoğulları, Venediklilerle ticaret anlaşmaları imzalamışlar ve onlara at, silah, kumaş (Özellikle, bu dönemde gök mavisi, Türk mavisi, kırmızı giysilik Türk kumaşlarına büyük talep olmuştur.) gibi ürünler ihraç etmişlerdir. Umur Bey’in, Büyük Menderes Vadisi’ne ticari bir canlılık kazandırmak için açtığı Sarayköy yakınlarındaki Demirtaş köprüsü, olumlu bir etki yaratmış ve vadi beklenilen canlığına tekrar kavuşmuştur. Bu dönemdeki en önemli liman kentleri İzmir limanı, Balat limanı olmuş ve bu limanlar Aydınoğulları Beyliği’ne ticari açıdan büyük kazançlar bırakmıştır (Azazi et al, 1998: 60).
Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş dönemlerinde de Büyük Menderes Vadisi ve Aydın ekonomisi ticaretteki önemini giderek yitirmiştir. Bunun en önemli nedeni, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm yatırımlarını ve dikkatini ilk yıllarında Bizans’ta olduğu gibi Marmara ve Trakya bölgelerine yönlendirmesidir. Bilindiği gibi, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti Bursa, daha sonra Edirne ve son olarak da İstanbul olmuştur. Bir başka etkende, İmparatorluğun Batı Anadolu’daki limanlarındaki Latin tacirlerin sahip olduğu imtiyazlara son vermiş olmasıdır (www.aydin- bld.gov.tr, 22.12.2002, 12:50).

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Aydın İli elinde bulunan bereketli toprakları ve güçlü lonca örgütleri sayesinde ayakta kalmayı başarabilmiştir. Bu dönemde pamuk, tahıl ürünleri, badem, meyankökü ve çeşitli ticari eşyalar İmparatorluğun egemenliği altında olan yerlere Balat limanından, ya da katarlarla İç Anadolu ve Akdeniz yöresine gönderilmiştir. Bu süreç 18. yüzyıllın sonuna kadar devam etmiştir. 19. yüzyıla gelindiğinde, Osmanlı İmparatorluğu’nda ticarî alanda da köklü değişiklikler yaşanmış batıyla bütünleşme çabaları sonucunda üretim ve ticaret destek görmüş ve daha önce iç pazarlara ithal ürünlerinin sokulmaması yönündeki engeller kaldırılmıştır. Bu dönemde, yörede ticaretin önemli merkezlerinden biri olan İzmir, eski önemine tekrar kavuşmuştur. Dış ülkelerden gelen talep üzerine Büyük Menderes Vadisi’nde, Küçük Menderes Vadisi’nde ve Gediz Vadisi’nde daha çok üretilmeye başlanan tarıma dayalı sanayi bitkileri (pamuk, üzüm, zeytin, tütün, afyon vb.) İzmir limanından Avrupa ülkelerine ihraç edilmiştir. Bu dönemde, bu vadiler İzmir limanının birer hinterlandına dönüşmüşlerdir. Yaşanan bu yoğun talep sonucunda Büyük Menderes Vadisi tekrar eski canlılığına kavuşmuş ve özellikle kırsal kesimde yaşayanlara yeni iş imkanları doğmuş, halkın refah seviyesi artmıştır. Artan iş gücü talebine karşılık bir çok göçer Yörük yerleşik hayata geçmişlerdir (Azazi et al, 1998:47).


1890 yılındaki Aydın Vilayet Salnâmesi’nde çıkarılan envantere göre, Aydın Sancağı’nda şu işletmeler bulunmaktaydı: 104 yağhane, 10 sabunhane, 509 değirmen, 210 un fabrikası, 188 fırın, 107 han, 286 mağaza, 44,345 dükkan, 35 kiremithane, 2 otel, 52 meyhane, 15 tren istasyonu, 6 telgrafhane. Ayrıca, Aydın Merkez ve Nazilli’de Osmanlı Bankası şubeleri bulunmaktaydı. Yukarıdaki verilerden de görüldüğü gibi, Aydın İli’nde tarıma dayalı sanayinin temelleri geniş çaplı olarak 19.yüzyılda atılmıştır (Kuruüzüm, 1999: 48).
Osmanlı İmparatorluğu’nun sonuna doğru kurulan iki önemli anıt yapı Aydın ekonomisini o yıllardan başlayarak bugüne kadar yön vermiştir. Bunlardan birincisi, 1866 yılında kurulan İzmir-Aydın demiryolu idi. Bu demiryolu, Aydın’ı o yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli şehirlerinden biri yapmış ve devlet gelirlerinin % 15’lik gibi bir kısmı bu demiryolu sayesinde Aydın Sancağı tarafından karşılanmıştır (Azazi et al, 1998: 69).
İkincisi ise, Millî Aydın Bankası’nın kurulmasıdır. Merkezi Aydın olan bu banka, millî sermaye ve millî unsur ile yönetilmek üzere kurulmuş ikinci Türk bankasıdır. 1910’lu yılların başında Aydın yöresinin tarım ürünlerini ihraç eden ve merkez İzmir’de bulunan ABD kökenli “Fig Packers” adlı incir ihracatçıları, Aydın Toptancılar Hali’nde bulunan komisyoncularla işbirliği içerisinde çalışmakta ve ürün fiyatlarını belirleme gücünü elinde tutmakta idi. Bu duruma karşı, Aydın yöresinin büyük incir bahçesi sahipleri, İttihat ve Terakki desteğini de sağlayarak 1913’te Aydın İncir Müstahsilleri Ortaklığı’nı kurmuşlardır. Kredi gereksinmelerini karşılamak üzere de Ziraat Bankası’nın desteğiyle Millî Aydın Bankasını kurmuşlardır (18 Temmuz 1914). Bankanın başlıca kurucuları arasında Kâzım Nuri Bey, Topçuoğlu Nazmi Bey, Necip Bey, Peştemalcızade Şeyh Aziz Efendi, Hacı Ömer Efendi yer almaktadır (Yurt Ansiklopedisi, 1982:1032).


Yüklə 2,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin