O bizim;
Canımız, kanımız...
Emeğimiz, alın terimiz...
Onurumuz, gururumuz...
Şerefimiz, haysiyetimiz...
Anamız, bacımız, yârimiz, namusumuzdur.
***
Çünkü o; "Kurtuluş" savaşı...
Çünkü o; Binlerce "şehit kanı" pahasına kazanılmış vazgeçilmezimiz...
Çünkü o; Dünya devletleri içinde ki "onurlu" duruşumuz...
Çünkü o; Dil, din, ırk ayırımı gözetmeden "yaşama" simgemiz...
Çünkü o; Türk Ulusu'nun vazgeçilmez "sevdasıdır".
***
Türkiye Cumhuriyeti;
Aydınlanmanın ve çağdaşlaşmanın,
Kalkınmanın ve paylaşmanın,
Vatanı, milleti ve bayrağı uğruna can verebilmenin,
Özetle,
Var olmanın temel taşıdır.
***
Türkiye Cumhuriyeti;
İç ve dış düşmanların korkulu rüyası,
İslam'ın, İmanın, İnancın...
Laikliğin, Dindarlığın, Faziletin...
Özgürlüğün, Adaletin, Barışın...
Birliğin, Beraberliğin, Kardeşliğin...
Ve yasalar karşısında tüm bireylerini eşit gören,
Yüce milletimizin çatısıdır.
***
O nedenle bu çatıya sahip çıkan vatandaşlarımızın,
Yüzde 95'i yapılan anket sonuçlarına göre,
Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin,
Kamu kurum ve kuruluşlarından kaldırılmasına "hayır" dedi.
Ve ekledi;
"Hakkımızdır, Helalimizdir".
Türkiye Cumhuriyetinden "asla" vazgeçmeyiz.
***
Şimdi kendisini Türk hissetmekten korkan,
Türkiye Cumhuriyeti kimliğinden vazgeçip,
Türk Milleti ve Türklüğe duyduğu kini,
Başkalarının kanı üzerinden temin etmeye çalışanlar,
Din, dil, ırk, renk, cins ayrımı yapmadan,
Bütün insanları aynı çatı altında toplayan Türkiye Cumhuriyeti,
Bu gün mü zorunuza gitmeye başladı?
Faşizmin Çukuru...
Hikmet Çetinkaya
Yazılanların, söylenenlerin hangisine inanalım...
Halkım soruyor:
“Çekildiler mi, çekiliyorlar mı?” Yanıt:
“Çekiliyorlar gözüm aksın!” Soru:
“Nasıl çekiliyorlar?”
Yanıt:
“Gerisin geri abi! Arkadan gördüm, sırt çantaları bile vardı!”
Çekildiler, çekilecekler!
Devlet biliyor...
Henüz açıklama yapıldığı falan yok!
Zaten yandaş medya 20 gün önce Karadeniz’den çekildiğini yazmıştı PKK’nin, şimdi Şemdinli’den çekilmenin başladığı manşetini atıyor.
10 kişilik silahlı PKK militanları Kuzey Irak’a geçmiş...
Sabah gazeteye geldiğimde Twitter’a göz atarken Güneydoğu’yu çok iyi bilen deneyimli gazeteci Ferit Demir’in iki iletisi her şeyi açık açık gösteriyordu:
“Diyarbakır’da masa başında her hafta Dersim’de bir grubu yola çıkaran, en son 60 PKK’liyi Kuzey Irak’a gönderen gazeteci arkadaşa da günaydın!”
Ferit’in ikinci iletisi ise şuydu:
“Günaydın... Sıcak çekilme görüntüsü çekemeyen ve bugün çekme görüntüsü umudu taşıyan gazeteci arkadaşlara da günaydın!”
Ferit, ders niteliğinde bir ironi yapıyor iletilerinde...
Kimi meslektaşlarımızın “gerçek dışı haberler” yazdığını vurguluyor.
***
Televizyonlarda tartışma programları “kimlik” üzerinden yapılıyor...
Türkkimliği ve Kürt kimliği!
Yeni anayasa!
Bakıyorum evrensel demokrasiden söz eden yok!
İnsan hak ve özgürlüklerinin kutsallığı unutulmuş...
Demokrasiyi ve özgürlükleri yok sayan bir düşünce yapısı bir ülkede ancak “kimlik” üzerinden tartışır...
Tüm üçüncü dünya ülkelerinde bu böyledir!
Eğer demokrasiyi, özgürlükleri genişletirseniz, hukukun üstünlüğü ilkesini yargının içine sokarsanız, bir toplumdaki halklar ırk, din, dil, mezhep üzerinden bir kimlik arayışına girmez.
Çünkü onlar demokrasi ve özgürlükleri bir yaşam biçimi olarak görürler!
Bir ülkeyi yönetenler, 1 Mayıs kutlamalarında emekçilerin ve işçilerin arasına karışan az sayıda kışkırtıcıyı görüp, polisin acımasızlığı karşısında şu tepkiyi gösterirlerse Türkiye’ye demokrasi ve özgürlükler gelmez:
“Faşist olan polis değil, eylemcilerdi!”
Ne demişler?
Böyle başa böyle tarak!
Daha çok tartışırız biz Türk ve Kürt kimliğini, “İslam kardeşliği”ni çok!..
AKP iktidarı toptancı bir siyaset anlayışının, küreselleşmenin, vahşi kapitalizmin ürünü olarak halka sunuldu.
Kabul gördü!
Şimdi Ortadoğu’da bir oyun var...
Haçlı, siyonist ve cihatçı bir üçlü!
İsrail, bekledi bekledi ve önce Türkiye’den özür diledi, Şam’ı havadan vurmaya başladı.
Bunların tümünü ABD ve AB medyası biliyor, bizim yandaş medya bilmiyor(!)...
Siz öyle sanın!
***
Bu arada “derin milliyetçilik” ivme kazanıyor...
CHP şaşkın, ne yapacağını bilmiyor!
Bir öğrenseler yurtsever olmanın “derin milliyetçilik” olmadığını, rahatlayacaklar!
Derin milliyetçilik faşizmdir ve gideceği adres bellidir...
AKP ve MHP... CHP değil... AKP muhafazakâr taban üzerinde gelişti, merkez sağ oyları kaptı, demokrasi ve özgürlük masallarıyla sözüm ona kimi liberalleri, aydınları, dönek solcuları yanına destekçi olarak aldı, Alevileri kucaklar gibi yaptı.
Şimdi takke düştü kel göründü!
Türkiye’de sol toparlanır, CHP “derin milliyetçiliğin” çukuruna düşmezse, demokrasinin ve özgürlüklerin getirilmesi için çaba harcarsa, Türkiye’de dengeler değişebilir...
Onun için, PKK’nin çekilmesi, barışın gelmesinin bir sakıncası falan yoktur.
Sakıncalı olan Ortadoğu yangınının içine Türklerin ve Kürtlerin düşmesidir.
Kürt siyasetçileri ne yazık ki bu gerçekleri görmezden gelip soldan, sosyalistlerden yöneltilen tüm eleştirilere “faşistler” diye karşı çıkıyor.
***
Kim faşist kim değil bunu zaman gösterecek!
Yakın tarihin sayfalarını karıştırsalar kanımca iyi olur!
Hem Türk hem de Kürt siyasetçiler aynı kafada...
Birileri Türk-İslam sentezinin, ötekiler Kürt-İslam sentezinin kuyruğuna takılmışlar...
Takılmayanlar önümüzdeki seçimlerde Meclis’te olmayacaklar zaten!