EDWARD NORTON (Emekli Albay Eric Byer, USAF) Primal Fear, Everyone Says I Love You, The People vs. Larry Flynt, American History X, Rounders, Fight Club, Keeping the Faith, The Score, Death to Smoochy, Frida, Red Dragon, 25th Hour, The Italian Job, Down in the Valley, Kingdom of Heaven, The Illusionist, The Painted Veil, The Incredible Hulk, Pride and Glory, Leaves of Grass, Stone and Wes Anderson’s Moonrise Kingdom filmlerinde baş rolde oynadı.
Primal Fear ve American History X için iki kez Academy Ödülleri®‘ne aday gösterildi. Performansları için bir Altın Küre'nin yanı sıra çeşitli ödüller kazandı. Keeping the Faith filimini hem yapımcılığını hem de yönetmenliğini yaptı ve aynı zamanda Down in the Valley (Cannes Film Festivali), The Painted Veil, Leaves of Grass ve By the People: The Election of Barack Obama belgesilini yapımcılığını üstlendi. Bu belgesel üç Emmy Ödülüne aday gösterildi.
Norton aynı zamanda yazar Stuart Blumberg ve yapımcı Bill Migliore ile birlikte Class 5 Films’i kurdu ve işletiyor. Class 5’ın ilk iki uzun filmi Down in the Valley ve The Painted Veil, 2006 yılında yayınlandı.Şirketin belgesel bölümü bağımsız olarak doğa, bilim ve belgesel fillmleri yapıyor.
Class 5’ın belgesel yapımları arasında; yönetmenliğini Jim Norton’un yaptığı 2003 yılında Çin’de geçen tarihi akarsu macerası, David Sampliner ve Tim Nackashi’nin yönetmenliğini yaptığı, Sundance Film Festivalinde galası yapılan ve Sundance Channel’da gösterilen Dirty Work. Class 5 aynı zamanda National Geographic kanalı için çeklien çok beğenilen, Norton ‘un seslendirdiği ve oynadığı multi-milyon dolarlık seri Strange Days on Planet Earth için Sea Studios Foundation ile işbirliği yaptı. Serinin ikinci sezonunun galası 2008 yılı Nisan ayında PBS kanalında yapıldı.
Class 5 yakın zamanlarda; HBO için Stephen Ambrose’un çok beğenilen kitabı “Undaunted Courage” a dayalı 10 bölümlük epik bir dizi çekmek için; Brad Pitt’in sahip olduğu Plan B Entertainment ve National Geographic ile ortaklığını açıkladı. Dizinin baş yapımcılığını Norton ve Pitt üstelenecek.
Norton aynı zamanda sosyal aktivist ve bir çevre aktivisti.
John Huston ,STACY KEACH (Emekli Amiral Mark Turso, USN) için “Stacy sadece bir yıldız değil. O bir yıldız kümesi. Hangi karakteri oynarsa oynasın izleyiciler onu izlemeye gelecektir.” dedi
Hem halkın hem de eleştirmenlerin sevdiği Keach sahnede, beyaz perdede ve televizyonda gerçek bir yıldız. Aksiyon dizileri Mike Hammer, Private Eye ve komedi dizisi Titus gibi bir çok klasik dizi de rol aldı. Amerikan tiyatrolarının değerli aktörlerinden; bir çok klasik ve modern sahnelerde harika rollerle büyük başarı yakalamış ve Amerika’nın seçkin Shakespeare yorumcusu olarak adalanrırılan biri. Keach 1964 yılında profesyonel kariyerine New York Shakespeare Festivali ile başladı. Üç Obie Awards ödüllerinden ilkini Broadway dışı siyasi hiciv MacBird ile aldı! Broadway oyunları arasında; Tony Award ödülüne aday gösterildiği Indians; Deathtrap; Pulitzer Ödülü ve Outstanding Lead Actor dalında Helen Hayes ödülünü kazanan Kentucky Cycle ve Solitary Confinement var. Bu sezon, ciddi derecede beğenilen Jon Robin Baitz ‘in Broadway zaferli Other Desert Cities oyunuyla ışık saçan Broadway şöhretine devam ediyor.
Çok yünlü sinema, televizyon ve sahne yıldızlarından biri olan Keach, bir çok bir çok büyük sinema filminde yer aldı. Bunların arasında; The Heart Is a Lonely Hunter, The New Centurions, “Doc,” Fat City, The Long Riders, Up in Smoke, Nice Dreams, The Ninth Configuration, Escape From L.A., Honeydripper ve American History X filmleri var. Başarılı Mike Hammer, Private Eye dizisindeki; kurnaz dedektif ve diziye adını veren karakteriyle ; FOX’un komedi dizisi Titus’ taki huysuz, komik baba rolüyle, Prison Break dizisindeki gardiyan rolüyle ve Lights Out’taki box eğitmeni rolüyle dünyaca ünlü oldu. Mini dizi Hemingway’deki Ernest Hemingway rölüyle Golden Globe Ödülü aldı ve Emmy ödüllerine aday oldu.
Keach yakın zamanlarda Chicago’daki Goodman Theatre’da sahnelenen Kral Lear oyununda, oyuna adını veren karakteri canlandırdı. Washington D.C.’deki Shakespeare Theatre Company’de arka arkaya yıllarca canlandırdığı Lear karakteriyle ve ulusal gezi yapımı Frost/Nixon’daki övgü almış Richard Nixon rolüyle prestijli Helen Hayes Ödülünü aldı .
Keach yakın zamanlarda Rob Nilsson’ın Imbued (Keach aynı zamanda film müziğini besteledi) filminde,Ring of Death, The Boxer, The Assistants ve Alman yapımı Hindenburg ve televizyonda yayınlana dizi Meteor’da rol aldı.
The New York Times’ta drama eleştirmenliği yaptığı sürece bir kaç tane mükemmel Hamlet rolü izlemiş olan şu zamana kadar izlediği en iyi performansın nevrotik tutkusu ve şiddetli şiir sanatı oldukça harika olan Keach’e ait olduğunu söyledi. Keach bir eleştirmen tarafından benzer bir şekilde, “John Barrymore’dan bu yana en iyi klasik Amerikan aktörü” olarak anlatıldı.
Klasik olarak eğitilmiş ve uluslar arası açıdan bir miras olan, OSCAR ISAAC (Outcome #3) Hollywood’u kasıp kavurdu. Isaac yakın zamanlarda Joel ve Ethan Coen’in yazıp yönettiği Inside Llewyn Davis filminde baş rol aldı. Film, 1960’lı yıllarda Greenwich Köyü’ndeki folk müziğine odaklanıyor.
Isaac yakın zamanlarda yönetmenliğini Madonna’nın yaptığı ve yardımcı oyuncu rolünde Abbie Cornish’in oynadığı The Weinstein Company’nin W.E. filminde göründü. İki kademeli romantik dramda; evil bir kadınla olan ilişkisi King Edward VIII ve Wallis Simpson’ın hikayesiyle yan yana sergilenen Rus bir güvenlik görevlisini canlandırıyor. Ryan Gosling ve Carey Mulligan ile beraber oynadığı FilmDistrict filmi Drive ile övgü dolu eleştriler aldı. Film sürücülük yapan ve yapılan silah soygun ters gittikten sonra sonra peşine kiralık katik takıldığını öğrenen bir Hollywood dublör sanatçısını konu alıyor. Isaac’in gelecek filmleri arasında; yardımcı oyuncu olarak Andy Garcia ve Peter O’Toole’un rol aldığı Cristeros War dönemini anlatan bağımsız tarihi bir drama olan For Greater Glory ; Amerika’daki eğitim krizini anlatan, Daniel Barnz’ın yönettiği Maggie Gyllenhaal ve Viola Davis’in baş rollerini paylaştığı Walden Media’nın Won’t Back Down filmi ; Channing Tatum, Anthony Mackie, Justin Long, Kate Mara, Rosario Dawson ve Chris Pratt ile oynadığı; bir grup arkadaşın lise mezuniyetinden on yıl sonra bir araya geldiği (İsaac film için iki şarkı söylüyor, bir tanesi kendi yazdığı diğeri ise Bob Dylan şarkısı), senaryo yazarı Jamie Linden’in ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu 10 Years filmi ve hırsızlar tarafından öldürülen köpekleri Jolly’nin şntikamını almak isteyen iki beceriksiz adamın konu edildildiği, Kristen Wiig, Elijah Wood ve Ryan Phillippe’şn de rol aldığı Revenge for Jolly! filmi var.
Isaac yakın zamanlarda yönetmenliğini Zack Snyder’ın (Watchmen, 300) yaptığı Warner Bros. yapımı Sucker Punch filminde görüldü. “Alice Harikalar Diyarında” tadındaki hikaye, zorla bir akıl hastenesine kapatılan ve buradan kaçan bir kızı konu alıyor. Filmde yardımcı oyuncu olarak Abbie Cornish, Emily Browning, Vanessa Hudgens, Carla Gugino ve Jon Hamm oynadı. Isaac, Universal Pictures yapımı Robin Hood filmi için beğenilen yönetmen Ridley Scott ile birlikte çalıştı. Filmde aynı zamanda Academy Ödülleri® ‘nde kazanan oyuncular; Russell Crowe, Cate Blanchett ve William Hurt oynuyor. Isaac, bu bilinen hikayede Prens John rölüyle Crowe’a karşı koyuyor. Alejandro Amenábar’ın yönetmenliğini yaptığı Agora filminde Isaac Academy Award® ödüllü Rachel Weisz karşısında rol aldı. Film; antic Mısır ortamında karşılıksız bir aşk hikâyesini konu alıyor. Isaac aynı zamanda Balibo filminde Nobel Peace Prize ödüllü José Ramos-Horta rolünde oynadı. Film, beş arkadaşının şüpheli ölümünü araştıran Avustralyalı gazeteci Roger East’in dostça davrandığı genç devrimci lideri anlatan gerçek bir hikaye üzerine kurulu. Isaac aynı zamanda yönetmenliğini Ridley Scott’un üstlendiği Warner Bros. yapımı Body of Lies filminde Academy Ödülleri® adayı Leonardo DiCaprio ve Russell Crowe ile birlikte yardımcı oyuncu olarak oynadı. Isaac aynı zamanda Benicio Del Toro ile Steven Soderbergh’ün Che: Part One filminde, Uma Thurman ve Evan Rachel Wood ile Vadim Perelman’nın The Life Before Her Eyes filminde rol aldı.
Isaac’in ilk baş rolü; HBO Films’in ciddi anlamda övdüğü; Paddy Considine ve Radha Mitchell ile oynadığı Pu-239 filmindeki Shiv karakteriydi. Komunist Moskova sonrasında kara borsa radio aktif madde satmak üzerine kurulu bir kara mizah. Yönetmenliğini Scott Z. Burns’ün yaptığı filmin galası 2006 yılında Toronto International Film Festivalinde yapıldı ve 2007 yılında HBO’da yayınlandı. Isaac daha sonra; New Line Cinema’nın Noel filmi The Nativity Story’dekii Joseph karakteriyle izleyicleri şaşkına uğrattı. Film kronolojik olarak z. Meryem ile Hz. Yusuf’un zorlu yolculuklarını, mucizevi bir hamileliği ve İsa’nın doğum öyküsünü konu alıyor. Catherine Hardwicke’in yönetmenliğini yaptığı ve Academy Ödülleri® ‘nde kazanan oyuncular Keisha Castle-Hughes ve Shohreh Aghdashloo’nun yardımcı oyuncu rollerinde oynadığı The Nativity Story galası Vatikan’da yapılan ilk filmdi. Isaac aynı zamanda NBC’nin Law & Order: Criminal Intent dizisnde konuk oyuncu olarak rol aldı.
Isaac, son dönemde, Manhattan Theatre Club bünyesinde, keder ve kutlama yoluyla biraraya gelen güncel bir ailenin keskin ve güzel çizimli bir portresi olan We Live Here isimli Zoe Kazan oyununun dünya gala prodüksyonunda başrolü oynadı. Bundan önce, Michael Greif tarafından yönetilen Romeo ve Juliet’ te, Lauren Ambrose’ a karşı Romeo’ yu ve John Guar eve Mel Shapiro’ nın Two Gentlemen of Verona oyununun müzikal bir adaptasyonunda Proteus’ u oynayarak çok iyi eleştiriler aldı. Her iki prodüksiyon da New York Halk Tiyatrosu’ nun Shakespeare in the Park programı çerçevesinde sahnelendi. Isaac, aynı zamanda, Pulitzer ödüllü senarist Nilo Cruz’ un yazdığı ve Greif tarafından, Manhattan Theatre Club bünyesinde sahnelenen Beauty of the Father’ da da başrolü oynadı. Isaac, son olarak, MCC Theater’ da, Lynn Redgrave ile birlikte, Mick Gordon ve A.C. Graylings’ in Grace’ inin Amerika galasında sahneye çıkmıştı.
Isaac’ ın diğer tiyatro oyunları arasında, Arrivals/Departures, When It’s Cocktail time in Cuba ve Spinning Into Butter mevcut. Juilliard’ da bir öğrenci iken, Isaac Macbeth’ te başrolü oynadı; American Cooupation’ da eş yazarlık yaptı ve kendi müziğini sergiledi ve The Marriage of Figaro, The Birds, Three Sisters ve benzeri pek çok yapımda rol aldı. Aynı zamanda, Sir Ian McKellen, Fiona Shaw, Simon Russell Beale, Brenda Blethyn ve Alfred Molina gibi aktörler ile Master sınıflarına katıldı ve 2004’ teki prestijli Prenses Grace Ödülü’ nün sahibi oldu.
Isaac aynı zamanda, NightLab isimli grubu ile müzik eserleri yazıyor ve sahneliyor. Miami’ de büyüdü ve an itibarı ile New York’ ta yaşıyor. United Talent Agency tarafından temsil ediliyor ve Inspire Entertainment, LLC tarafından yönetiliyor.
Üç kez Oscar®’ a aday gösterilen aktris JOAN ALLEN (Pam Landy), Jeremy Irons ile birlikte, Lifetime Television biyografik filmi Georgia O’Keeffe’ de başrolü oynadı. Başrol oyuncusu ve filmin baş yapımcısı olarak, Emmy, Screen Actors Guild ve Altın küre adaylıklarını, bir Mini-Dizi ya da Televizyon Filminde En İyi Kadın Oyuncu ve En iyi Mini-Dizi ya da TV Filmi alanlarında kazandı.Aynı zamanda, son dönemde, HBO’ nun Luck isimli dram serisinde de görüldü.
Allen ilk Akademi Ödülü ® adaylığını, Oliver Stone’ un Nixon (1995) yapımı ile aldı ve bu yapımdan, Los Angeles Film Eleştirmenleri Birliği ve Ulusal Film Eleştirmenleri Toplulupu gibi yedi eleştirmenler birliğinden ödül aldı. Allen, ardarda ikinci En İyi Yardımcı KAdın Oyuncu Oscar® adaylığını, Arthur Miller’ ın The Crucible (1996) filmi ile kazandı. Bunun ardından, Kevin Kline ve Sigourney Weaver ile çektiği The Ice Storm ve William H. Macy ve Jeff Daniels ile çektiği Pleasantville, ona ciddi anlamda olumlu eleştiriler ve birkaç eleştirmen ödülü kazandırdı. The Contender’ daki başolü ile, Altın Küre ve 2000 Academy Ödülleri®’nde En İyi Kadın Oyuncu adaylıklarını ve bir SAG ödülü ile bir Bağımsız Ruh Ödülü kazandı.
Allen, The Bourne Ultimatum, The Bourne Supremacy, The Notebook, Compromising Positions, Peggy Sue Got Married, Manhunter, Tucker: The Man and His Dream, Ethan Frome, Josh and S.A.M., In Country, Searching for Bobby Fischer, Mad Love, It’s the Rage and When the Sky Falls’ ın da içinde bulunduğu sayısız diğer büyük filmed rol aldı.
Allen, Universal Pictures tarafından yapılan ve Jason Statham’ ın kahraman figurine karşı kötüyü oynadığı Death Race filminde ve Jessica Lange ve Kathy Bates ile birlikte Bonneville filminde başrolü oynadı. Bundan önce, yazar/yönetmen Sally Potter tarafından ortaya konulan modern zamanların kültürlerarası aşk hikayesi tarzında bir film olan Yes filminde boy gösterdi. 2005 yılında, Allen, Kevin Costner ile birlikte, yazar ve yönetmen Mike Binder’ ın The Upside of Anger adlı filminde ve Campbell Scott tarafından yönetilen Off the Map filminde ekranlarda göründü. John Travolta ve Nicholas Cage ile oynadığı Face/Off filmi ile, eleştirel takdirlerin yanı sıda, BlockBuster ve MTV Film ödüllerini kazandı.
Allen, aynı zamanda New York Tiyatrosu’nun dünya genelinde en çok onurlandırılan aktrisi ve Broadway içinde ve dışındaki işleri için her büyük ödülü kazanmış birisi. En İyi Kadın Oyuncu Tony Ödülünü, John Malkovich ile birlikte oynadığı, Lanford Wilson’ ın Burn This adlı oyunundaki performansı ile kazandı ve aynı kategoride, The Heidi Chronicles oyunundaki başrolü ile aynı kategoride Tony’ e aday gösterildi. Broadway dışında, Delores ve (Obie ödülü kazanmasını sağlayan) The Marriate of Bette & Boo oyunlarında başrol oynadı ve kendisine Joseph Jefferson, Clarence Derwent, Drama Desk, Outer Critics Circle ve Theatre World ödüllerini getiren And A Nightingale Song oyunu ile, Steppenwolf Tiyartosu’ ndaki rolünü yeniden ele aldı. Chicago’ nun ünli Steppenwolf Theatre Company’ nin orjinal bir üyesi olarak, Allen, şirketin Earthly Possessions, Reckless, A Lesson From Aloes (bununla bir Joseph Jefferson Ödülü Kazandı), Balm in Gilead ve Of Mice and Men gibi prodüksiyonlarında başrol oynadı. Allen yakın zamanda, Jeremy Irons ile birlikte, Jack O’Brien’ ın Impressionism adlı ve onun 19 yıl sonra Broadway’ e ilk dönüşünü simgeleyen oyunda başrol oynadı.
İngiliz sahnesindeki erken başarıları, ALBERT FINNEY’ e (Dr. Albert Hirsch) film yıldızlığını, iki tümüyle farklı tipte filmdeki başrollerinden sonra kazandırdı – Karel Reisz’ in çalışan kesime hitap eden draması Saturday Night and Sunday Morning ve dönem eğlencesi olan Tom Jones. Tom Jones’ taki çalışması ile, Finney bir Altın Küre ödülü kazandı ve Academy Ödülleri® ‘ne ve BAFTA’ ya aday gösterildi.
Finney, Başroldeki En İyi Erkek Oyuncu dalında, üç ayrı Akademi Ödülü ® adaylığı daha kazandı. Kazandıran filmler, Murder on the Orient Express, The Dresser ve Under the Volcano oldu. En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu alanında ise, Erin Brokovich filmindeki rolü ile adaylık kazandı. Finney, Scrooge filmindeki başrolü ve ona aynı anda Emmy ve BAFTA ödüllerini de kazandıran The Gathering Storm filmindeki Winston Churchill portresi ile ile Altın Küre Ödülü kazandı. Big Fish, Erin Brokovich, Under The Volcano, the Dresser ve Shoot The Moon filmleri ile de Altın Küre Adaylığı onuruna erişmişti.
Televizyonda, Finney, dramatist Dennis Potter’ ın en son iki televizyon şovunda başrolü kaptı: Karaoke ve Cold Lazarus.
Finney’ nin en son katıldığı filmler arasında, başrolünde Russell Crowe’ un oynadığı, Ridley Scott’ ın A Good Year filmi; başrolde Michael Gambon’ un oynadığı, Michael Apted’ in Amazing Grace’ i, Philip Seymour Hoffman, Ethan Hawke ve Marisa Tomei ile oynadığı, Sidney Lumet’ in Before the Devil Knows You’re Dead filmi ve Finney’ nin Dr. Albert Hirsch rolünü üstlendiği The Bourne Ultimatum mevcut.
DAVID STRATHAIRN (Noah Vosen), George Clooney’ nin Oscar® adayı dramı Good Night, and Good Luck’taki efsanevi CBS haber sunucusu Edward R. Murrow’ un portresi ile, Venedik Film Festivali’nde Volpi Kupası kazandı ve Akademi Ödülleri®, Altın Küre, Ekran Aktörleri Birliği Ödülü, BAFTA ve Fil Bağımsız Ruhu Ödüllerine aday gösterildi. Aynı zamanda, HBO projesi olan Temple Grandin ile, Bir Mini Dizi ya da Filmde En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Emmy kazandı.
2006’ daki Bağımsız Ruh Ödülü adaylığı, John Sayles’ in ilk filmi olan Return of the Secaucus Seven ile, 1979 yılında başlayan gösterişli kariyerinde 4. Defa gerçekleşen bir olaydı. Strathain, Sayles ile yedi ayrı filmed birlikte çalıştı, City of Hope’ taki destekleyici performansı ile bir Film Bağımsız Ruhu Ödülü kazandı ve Passion Fish ve Limbo ile iki kez daha adaylık onuruna erişti.
Önceki sinema çalışmaları arasında, Mike Nichols’ ün Silkwood, Fred Schepisi’nin Iceman, James Foley’ in At Close Range ve Robert M. Young’ ın Dominick and Eugene i yanında, Sayles’ in bilinen dramları Matewan ve Eight Men Out, ve 1984 yılında yaptığı satiri olan The Brother From Another Planet bulunmaktadır.
Strathairn, yoğun ekran kariyerine, aralarında Tim Robbins’ in yönetmenliktekli ilk deneyimi olan, Bob Roberts; Penny Marshall’ın A League of Their Own; Losing Isaiah; Sydney Pollack’ın The Firm; Sneakers; Taylor Hackford’ un Stephen King romanından adaptasyonu “Dolores Claiborne”; Jodie Foster’ın Home for the Holidays; ve Curtis Hanson’ın The River Wild ve Oscar® ödüllü, Strathairn’ e, tümüyle yıldızlardan oluşan ekibi ile Screen Actors Guild Award adaylığını paylaştığı L.A. Confidential bulunmakta. Bunlara ek olarak, katıldığı filmler arasında, Memphis Belle; A Map of the World; Simon Birch; Lost in Yonkers; Missing in America; Michael Hoffman’ın A Midsummer Night’s Dream adaptasyonu; Philip Kaufman’ın Twisted’ ı; HBO’nun The Notorious Bettie Page’ i, Helen Mirren ile oynadığı The Tempest; ve Noah Vosen rolü ile, Paul Greengrass tarafından yönetilen The Bourne Ultimatum bulunmakta.
Oyuncu, Manhattan Theatre Club, New York Shakespeare Festival, SoHo Rep., Hartford Stage Company, The Ensemble Studio Theatre ve Seattle Repertory Theatre gibi büyük sahnelerde aldığı roller ile, tiyatro dünyasında da büyük bir üne sahip..
Strathairn, yakın zamanda Clive Owen ve Nicole Kidman ile başrollerini paylaştığı bir HBO yapımı olan Hemingway & Gellhorn ile izleyici karşısına çıktı ve Steven Spielberg’ ün yakında vizyona girecek olan biyografik filmi Lincoln ile de izleyici karşısında olacak.
Pittsburgh sokaklarından bir çocuk için, SCOTT GLENN (Ezra Kramer), geçmişinde silinmez durumdaki bir dizi western karakterine sahip. Tall Tale, Silverado, My Heroes Have Always Been Cowboys ve Urban Cowboy’ daki yıldızlaşması ile, şehirli ve zaman zaman kibar roller kadar, eyer üzerinde de rahat olduğunu gösterdi.
2001 yılında, Glenn, Joaquin Phoenix ve Anna Paquin ile, cesur Buffalo Soldiers filminde biraraya geldi. Kaba kuvvet sahibi erkeklerin Glenn tarafından renkli karakterizasyonları içerisinde, Martin Campbell’ ın Vertical Limit ve Antoine Fuqua’ nın Training Day’ i bulunmakta.
Glenn, James Bridges’ in Urban Cowboy filmi onu ilk olarak izleyicilerin önüne getirdiğinden bu yana özel bir gerçekçiliğe ve güce sahip bir actor olarak görüldü ve Philip Kaufman’ dan The Right Stuff, Lawrence Kasdan’ dan Silverado, Robert Towne’ dan Personal Best, Ron Howard’ dan Backdraft, Francis Ford Coppola’ dan Apocalypse Now, Jonathan Demme’ den The Silence of the Lambs, John Frankenheimer’ dan The Challenge, John McTiernan’dan The Hunt for Red October ve Edward Zwick’ den Courage Under Fire gibi filmler ile her zaman büyük övgü topladı.
Glenn aynı zamanda, Lee Daniels’ ın, Matthew McConaughey, Nicole Kidman ve Zac Efron’ un oynadığı ve 2012 Cannes Film Festivalinde galaası yapılan The Paperboy filminde; Lasse Halström’ ün The Shipping News’ inde, Hillary Swank ile Freedom Writers’ da, James Franco ile Camille’ de ve Diane Lane ve Richard Gere ile romantic dram türündeki Nights in Rodanthe’ de görüldü. Glenn’ in yakın zamandaki diğer filmleri arasında, Diane Lane ile oynadığı Secreteriat; Harvey Keitel ile oynadığı Puerto Vallarda Squeeze; Oliver Stone’ un yapımı olan, Donald Rumsfeld rolü ile görücüye çıktığı W. ve CIA müdürü Ezra Kramer’ i oynadığı The Bourne Ultimatum bulunuyor.
Glenn yakın zamanda, James Marsden ve Thomas Jane’ in başrollerini paylaştığı macera filmi Red Machine’ in çekimlerini bitirdi.
FİLM YAPIMCILARI HAKKINDA
TONY GILROY (Yönetmen, Senarist, Hikaye Yazarı), film yönetmenliğinde başlangıcını, En İyi Film dahil olmak üzere yedi dalda Oscar® adaylığı kazanan Michael Clayton ile yaptı. Film, kendisine En İyi Yönetmen ve En İyi Orjinal Senaryo dallarında Akademi Ödülü® adaylıkları yanında, Yönetmenler Birliği ve Yazarlar birliği ödüllerine adaylıklar getirdi. Yazar/Yönetmen/Yapımcı, Michael Clayton’u, Julia Roberts ve Clive Owen’ın başrollerini paylaştığı, eleştirmenlerden takdir toplayan ve senaryosunu kendisinin yazdığı macera filmi Duplicity ile takip etti. Deneyimli bir senarist olarak, Gilroy ilk üç Bourne filmi olan The Bourne Identity, The Bourne Supremacy ve The Bourne Ultimatum üzerinde çalışmak için yedi yılını harcadı.
Gilroy, aynı zamanda, yönetmen Taylor Hackford için üç senaryo yazdı: Stephen King’in romanından uyarlanan ve Kathy Bates ve Jennifer Jason Leigh’ in başrollerinde oynadığı Dolores Claiborne, Keanu Reeves, Al Pacino ve Charlize Theron’un başrollerini paylaştığı The Devil’s Advocate ve aynı zamanda Gilroy’ un baş yapımcı görevini üstlendiği, başrollerinde Russell Crowe ve Meg Ryan’ ın bulunduğu Proof of Life. Gilroy, aynı zamanda, başrollerinde Russell Crowe, Rachel McAdams ve Ben Affleck’ in olduğu, Universal Pictures yapımı State of Play in senaryosunun yazımına eşlik etti.
Gilroy’ un yukarıdakiler dışındaki yazarlık deneyimleri içerisinde, Bruce Willis, Ben Affleck, Liv Tyler ve Billy Bob Thornton’ un başrollerinde olduğu, Michael Bay’ in gişe rekortmeni Armageddon; Gene Hackman, Hugh Grant ve Sarah Jessica Parker’ın başrollerinde olduğu, Michael Apted’in Extreme Measures filmi ve D.B. Sweeney ve Moira Kelly’ nin başrollerinde olduğu The Cutting Edge bulunmaktadır.
New York’ un yüksek kesiminde büyüyen Gilroy’ un babası, Pulitzer Ödüllü senarist ve film yapımcısı Frank D. Gilroy’dur. Kardeşi Dan Gilroy, The Bourne Legacy’nin yazımında ona eşlik etmiş bir senaristtir ve diğer kardeşi John Gilroy ise, Michael Clayton, Duplicity ve The Bourne Legacy’ de onunla beraber çalışmış bir film editörüdür.
DAN GILROY (Senarist), bir Dartmouth College mezunudur. En bilinen film senaryosu deneyimleri arasında The Fall, Two for the Money vey akın zamanların gişe rekortmeni, Hugh Jackman ın başrolde olduğu Real Steel bulunmaktadır. Başyapımcı olarak, Gilroy’un katkı yaptığı bilmler arasında Two for the Money mevcuttur.
Gilroy, Tony ödüllü ve Pulitzer ödüllü senarist babası Frank D. Gilroy (The Subject Was Roses) ve övülen film editörlerinden kardeşi John Gilroy (Miracle, Michael Clayton, Salt, Warrior) gibi isimlerin olduğu, sanatsal açıdan yaratıcı bir aileden gelmektedir. The Bourne Legacy, yazar/yönetmen kardeşi Tony Gilroy ile ilk senaristlik işbirliği olmuştur.
Gilroy aslen California’lıdır ve Santa Monica’da, oyuncu eşi Rene Russo ve kızı ile birlikte yaşamaktadır.
70'ten fazla filmle FRANK MARSHALL (Yapımcı) Amerikan filminin şekillenmesine yardımcı olan önsezili bir yapımcıdır. Aynı zamanda beğenilen bir yönetmen, kamu hizmeti ve spor dalında da aktif bir katılımcı. Marshall'ın yapımcılığını üstlendiği filmlerin arasında tüm zamanların en başarılı ve kalıcı filmleri var, bunlardan bazıları; Poltergeist, Gremlins, The Goonies, The Color Purple, An American Tail, Empire of the Sun, Who Framed Roger Rabbit, the Back to the Future üçlemesi, The Sixth Sense, Seabiscuit, Indiana Jones, Bourne serileri ve son olarak War Horse.
Marshall; aralarında 1982'de En İyi Film ödülüne aday gösterilen Raiders of the Lost Ark, 1986'da yapımcılığını Steven Spielberg, Quincy Jones and Kathleen Kennedy ve eşiyle yaptığı The Color Purple'ın olduğu filmlerle birçok kez Academy Ödülleri® ‘ne aday gösterildi. M. Night Shyamalan’ın 1999'da kapalı gişe oynayan filmi The Sixth Sense altı kez Academy Ödülleri® ‘ne, yürek ısıtan Seabiscuit yedi kez Oscar® 'a aday gösterildi. 2009'da David Fincher'in The Curious Case of Benjamin Button bir En İyi Yönetmen ve En İyi Film adaylığıyla beraber 13 kez Academy Ödülleri® ‘ne aday gösterildi.
Marshall’ın bir yönetmen olarak başarıları; 2006'da kapalı gişe oynayan Eight Below, gerilm filmi Arachnophobia, ilgi uyandıran gerçek hayat hikayesi Alive, 1995'in hit macera filmlerinden Congo ve HBO'nun mini dizilerinden Emmy ödüllü From the Earth to the Moon'un bir bölümü.
Marshall sinema kariyerine, kült filmlerden olan Targets ile yönetmen Peter Bogdanovich’in asistanı olarak başladı. Daha sonra Bogdanovich tarafından The Last Picture Show and What’s Up, Doc’ta mekan sorumlusu olarak işe alındı. Yönetmenin, aralarında Paper Moon ve Nickelodeon’ının da bulunduğu daha sonrakiş beş filminde yardımcı yapımcı olarak görev aldı.
Marshall 1978’de, Martin Scorsese’nin yönettiği, The Band’ın müjdelenen son konser belgeseli, “The Last Waltz”ın yapımcılığını üstlendi. Daha sonra yönetmen Walter Hill’le cinephiles’de kült statüsüne ulaşmış iki filmlik bir projede, ilk olarak The Drive filminde yardımcı yapımcı, daha sonraki The Warriors filminde ise baş yapımcı olarak görev aldı. 1973’te Bogdanovich’le olan ilişkisi ona zaman zaman tekrar ekrana getirmeyi umduğu, Orson Welles’in efsanevi fakat tamamlanmamış filmi The Other Side of the Wind’in yapımcılarından biri olmasını sağladı.
Steven Spielberg ve Kathleen Kennedy ile olan uzun süreli ve verimli işbirliği 1981 yılında Raider’s of The Lost Ark filmiyle başladı. Prodüksiyon süpervizörü olarak çalıştığı E.T ve yapımcısı olduğu Poltergeist’in ardından üçlü; sektörün önemli kuruluşlarından biri olan Amblin Entertainment’i kurdular. Amblin’deki görevi boyunca Kevin Reynolds’ın Fandango; Barry Levinson’ın Young Sherlock Holmes; Joe Dante’nin Gremlins; Robert Zemeckis’in Back to the Future üçlemesi ve Who Framed Roger Rabbit? Filminin, Spielberg’in Always, Hook ve Empire of the Sun filmlerinin; ve ilk yönetmenlik denemesi olan Arachnophobia’nın yapımcılığını üstlendi. Marshall 1991 yılının sonbaharında yönetmenlik kariyerine devam etmek için Kathleen Kennedy ile birlikte The Kennedy/Marshall Company’i kurarak Amblin’den ayrıldı. Şirketin yapımını üstlendiği filmlerin arasında, Frank Oz’un The Indian in the Cupboard; Scott Hicks’in Snow Falling on Cedars, Sigourney Weaver and Julianne Moore başrolde oynadığı A Map of the World; Bruce Willis and Haley Joel Osment başrolde olynadığı M. Night Shyamalan’ın The Sixth Sense, Signs; olimpiyat oyunlarının ilk resmi uzun metraj filmi olan Olympic Glory; Laura Hillenbrand’in yaşanmış bir hikayeyi anlatan çok satan romanından uyarlanan, Gary Ross’un yönettiği Seabiscuit, Doug Liman’ın yönettiği The Bourne Identity ve ikisi de Paul Greengrass tarafından yönetilen The Bourne Supremacy ve The Bourne Ultimatum bulunmaktadır.
The Kennedy/Marshall Company son zamanlarda Clint Eastwood ve Matt Damon’ın baş rollerini paylaştığı Hereafter filmi, M. Night Shyamalan’ın The Last Airbender ve The Spiderwick Chronicles filmlerinin yapımcılığını üstlendi.
2007 yılında bağımsız filmler yapmaya başlayan The Kennedy/Marshall Company, çok iyi eleştiriler alan Jean-Dominique Bauby’nin anılarından derlenen Julian Schnabel’in yönetmenliğini yapıp Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülü almasını ve Oscar® ’a aday olmasını sağlayan The Diving Bell ve Butterfly filmlerinin yapımcılığını üstlenmiştir. Şirket aynı zamanda, Marjane Satrapi’nin İran Devrimi sırasında büyümekte olan genç bir kızın hayat hikayesini anlatan çizgi romana dayalı Fransız animasyon Persapolis’in İngiliz versiyonunun yapımcılığını üstlenerek, Cannes’da Jüri Özel Ödülü aldı ve Oscar®’da En İyi Animasyon Filmi dalında aday gösterildi.
Geçtiğimiz yıl The Kennedy/Marshall Company, iki Steven Spielberg filmini piyasa sürdü: 1. Dünya savaşı sırasında bir oğlan çocuğu ve atı arasındaki olağanüstü bağı anlatan aksiyon / macera filmi War Horse ve Herge’nin 20. yüzyıla adını veren klasik çizgi romanı kahramanının sinemaya uyarlaması olan The Adventures of Tintin.
Son zamanlarda Marshall, ESPN Film’in 30 for 30 dizisi için Right To Play belgeselini yönetti. Film, Norveçli sürat patencisi olan Johann Olav Koss’un dünya genelinde savaş mağduru ve açlık çeken bölgelerdeki yüzbinlerce çocuğu sporla buluşturmasını konu alıyor.
2009 yazında Marshall, Koss ile birlikte “ Right To Play” programının nasıl işlediğini birebir görmek (görüntülemek) için Uganda’ya gitti. Belgesel Haziran 2012’de CBS kanalında yayınlandı ve 2012 Telluride Mountainfilm Festivali’nde seyirci ödülünü aldı.
Los Angles yerlisi ve besteci Jack Marshall ‘ın oğlu olan Frank Marshall ülkeyi koşarak geçti ve üniversitenin futbol takımında üç yıl şeref arması alan bir öğrenci olarak UCLA’de eğitimine devam etti. Müzik ve spor için duydukları sevgiyi birleştiren Marshall ve Amerika’nın ilk koşucularından olan Steve Scott 1998 yılında San Dieoga’da tarihin ilk en büyük maratonu olarak çıkış yapan Rock n’ Roll Marathon Serilerini kurdular. On yıldan fazla bir süre boyunca Marshall, üyesi olduğu Amerika Birleşik Devletleri Olimpiyat Komitesi’nin başkan yardımcılığını yaptı. 2005 yılında Olympic Shield ödülünü aldı ve 2008 yılında Olimpik faaliyetlerdeki hizmetlerinden dolayı resmi olarak ABD Olimpiyat Onur listesine alındı. Günümüzde Umut Sporcuları, ABD Atletizm Vakfı, ABD Jimnastik ve L.A.’s Promise’de yönetim kurulunda hizmet vermekte ve UCLA Tiyatro, Sinema,Televizyon Okulu ve Archer Kız Okulu’nda yönetim kurulu üyeliğini sürdürüyor.Çok takdir gören Amerikan Akademik Başarı Ödülü, UCLA Mezunlar Derneği Profesyonel Başarı Ödülü ve California Lider Danışmalık Girişimi Ödülü’nün sahibi oldu. Marshall ve Kennedy birlikte; hem Tiyatral Sinema alanında 2008 Amerika Yapımcılar Derneği’nin David O. Selznick Başarı Ödülü’nün hem de 2009 Görsel Efekler Derneği’nin Yaşamboyu Başarı Ödülü’nün sahibi oldular. Bu ikili ayrıca 2009 yılında Reklam Filmleri Şovmeni Ödülü ile onurlandırıldılar.
Dostları ilə paylaş: |