GÜNÜM
Nar çiöeği ayva kokusunda
Sevgi çoğalıyor gözede, özlü söz gerek
Sevgiyi anlatan sevgiden öte.
Güneş, ışıklar nar tanesi düşlere
Düşünlere
Süzülen kelebeğin rüyası ben!
Umut kuşların kanadında özgür, ben ve benden öte.
Martılar günün saçlarını tarıyor bukle bukle
Kavak ağacı suya inmiş kökü mavide
Sular koşuyor sulara sulara...
Zaman hızlı, günü dürüklüyor, içimizde,
Gelen zaman geçen zaman yumak yumak
Alı al moru mor, sarısı caba
E. Aydın
PEYZAJIM
Karaçalıya bir sümbül yaslanmış
Eflatun eflatun, kendi çokluğu içinde
Mevsim kış, 15 Aralık, Kurttepe’de
Toprakta hayat var, toprağa yakın hayat.
Uzaylı gibi olunuyor kırlarda.
Böcek bir yana, arı bir yöne, kelebek sereserpe.
Süslenmiş sanattan öte uyumlu oylumlu
Sessizliğin içinde kımıldar...
Aşk, orada sonsuz şarkılardır, ilahi tınılı
Doğada giz var, gizliden içeri. Anlayana çözene.
15 Aralıkta Kurttepe’de, eğilen güne karşı,
Onlardan esinlendim, onlardan çizdim peyzajımı.
Onların alfabesini heceleyerek.
E. Aydın
KAYISI
Nar çiçeği, ayva kokusunda,
Sevgi çoğalıyor gözede
Özlü söz gerek; Mut'luya sevgiden öte
Kaysı güneştir, nar tanesi düşlere,
Düşünler; solukta ılık, benekte sevi,
Mavide süzülen kelebeğin rüyasıdır.
Umut kuşların kanadında özgür, benlerden öte
Martılar güneşin saçlarını tarıyor,
Bukle bukle, çınar ağaçları suya inmiş
Başı mavide, sular koşuyor
Sulara, gönlünde kaysı
E. Aydın
SEN BİR ZAMANLAR SEVİYORUM DİYORDUN?
Bir aydınlatıştır, ışıtıştır sevgin
Sonsuz mu verdiklerin?
Nesnelerle karşılaştırılamaz
Değiştirilemez yerleri.
Derizki: hep beraberiz
Orada O’nu görüyoruz
Koşturma var içimizde
Sensiz olmaz demekki
Günlerin saatleri.
Bir güzel kahve içiştir
Anlarda birikir gülüşler
Tuvallerin üzerinde tuşlar
Uçuşan beneklerde
Bir oluruz hep beraber
Sessizliğimizde konuşan şekillerde
Yürürüz üretkenliğin sevincinde
Yüzünüzde bitmeyen gülüşünüz
Sizin gücünüz dalgalanır
Verdiğiniz emeklerde
Hadi bugün de sona erdi
Bitti mi derken sabırsız
Yorgun mutlu örteriz şekilleri
Ertesi denilen günlere
Selamlaşırız gecelerine
Karanlıktır artık
Hareketsiz herşey
Testi, nar, baykuş
Portreler güler ayrılışa
Bir mum ışığı kalır geriye
Cama dayanır başımız
Görmemişiz gibi onları
Ararız günün anlarını
Solgun bir ışıktır geriye kalan
Dolu, dopdolu usumuz
Merak ederiz yarını
Uyanır hep beraber şekiller
Fırçalar hareketlenir
Tüpler açılır
Bir bardak çayın demi
Buharında kokusu
Bitiverir yanımızda
İlk vuruşta tuşların sesi
Başlar biter anlar
Son yüreğin son deliğin
Uçucu rüzgarlarda yankılar
E. Aydın
ÇITIRTI
Çıt
Çıt !
Çıtıpıtı
Öyle işte...
İnce narin bir dal
Kuru yaprak
Ateşlenir, devinirse
Çıt çıt
Çıtı pıtı
Çıtırtı
E. Aydın
BİNGÖL ÇOBANLARINA
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların en eski aşinasıdır soyum
Bekçileri gibiyiz ebencet buraların
Şu tenha derelerin, bu vahşi kayaların.
Görmediği gün yoktur, sürü peşinde bizi.
Hergün aynı pınardan doldurup testimizi
Kırlara açılırız çıngaraklarımızla.
Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski yeni.
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini
Arzu başımızdan yıldızlar kadar yüksek
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek
Dolaştırıp dururuz aynı daüsılayı.
Her adım uyandırır acı bir hatırayı.
Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni şurda
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam.
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda
Suna’mın bir başka köye gelin gittiği akşam.
Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla
Çoban hicranını bağrına basar yayla.
Kuru bir yaprak gibi kalbimi eline al diye hıçkırır kaval.
Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun
Daima eğeceksin başkalarına boyun
Hülyana karışmasın ne şehir ne de çarşı
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı
Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an
Mademki kara bahtın adını yazdı çoban.
Nasıl yaşadığından ne için yediğinden anlattı uzun uzun
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun
Nadir duyabildiği bir heyecanla.
Karıştı o gün bu gün bu zavallı çobanla
Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına
(*)
BAŞLIKSIZ
Gün doğar ama ne doğar
Alı al. Moru mor. Sarısı caba.
Kör ne yapsın.?
Renker eylemlere siner
Eylemler ebemkuşağı olur
Görmeyen ne yapsın ?
Seviler renklerin çizgisinde
Ses olur tınılanır gamze gamze
Duymayan ne yapsın?
Görüler doyumsuz kanıtsız diyorlar
Ethem ne yapsın?
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Seni bir kere öpsem ikinin gözü kalır
İki kere öpeyim desem seni
Üçün boynu bükük.
E. Aydın
(Editörün Notu: kendi sesinden, 12 numaralı kaynaktan alınmıştır)
BAŞLIKSIZ
Rap rap
Tıkıtık ayak sesler
Geride kalp atışları
Sevgiye gelen giden
Setlenen kıpıltılar
E. Aydın, not defterinden
BAŞLIKSIZ
Tutundum yeşil, ince, kırılgan bir dala
Ürperti duyguların burgacında
Çoşku sonsuz
O gelecek
E. Aydın, not defterinden
BAŞLIKSIZ
Bir tutku,
Sevgiye aşka
Eğri içimizde
İkimiz güvercin
Özgüre kanat çırparak
Havalanır umutlara, bulutlara
E. Aydın, not defterinden
BAŞLIKSIZ
Bahar geldi arkadaş
Uyan
Daldaki gözede
Renkler benek
Çiçekli koku
Burcu burcu
Mavide bulut
Yeşile kırmızı
Selvi geldi
Aşk geldi
(*)
(*)
Aya bak güneşe
Bak, birşeyler söyle
Bahara (*)
Yaşamı solur
Bahar geldi arkadaş.
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Rüzgar yine çapkın. Sana göz kırpmadan esmez.
At kalbini seni çember gibi sarmış kıza artık
Bak çimlerle bezenmiş kırlara vardık
Sev kırları, seni yalnız onlar sevecekler
Onlar sana sevmek ne demek söyleyecekler.
Rüzgar yine çapkın sana göz kırpmadan esmez
Herşey susar ama periler ninniyi kesmez
Daldıkça dalarsın sana cennet gibi dağ taş
Gel dağlara dert yan dağlarla kucaklaş.
Onlar gibi (*)gun onlar gibi durgun
Semaya aya vurgun onlar gibi yaşasam bu akşam
Gök kızıl ve mavi bir kor alevi
Ruhumun kendi ahengi hangi gizli elin temasıyla çoştu
Çoştu gönül bu akşam ufuklar gönlüme doluştu.
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
İnsan bir kuştur
Dalar sevgi bağına
Dalda gül, kovanda bal
Kırşehir Adana
Yol var yolak var
Kırşehir Aksaray Adana
Gönül üzere yaşam güzel
Gönül üzere gönül gezer.
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Yaz diyrosun denize havaya suya,
Ota, çiçeğe, yaprağa.
Onları görüyorum, duyuyorum, seviyorum.
Gün doğar, dağılırlar, çoğalırlar sereserpe,
Batımında her günün derlenir, toplanır,
Karanlığın gizine bürünürler.
İmgeler biçimden kurtulur,
Hayal denizlerine yelken açarlar.
Deniz dalgalı, deniz sonsuz,
Deniz sonsuzluğun eşiği.
Kır atlar şahlanır, kanatlanır,
Bulutlar boşlukta gezinen dağlar,
Ay gümüşten boynuz düşlerin asıldığı.
Uzam ve zaman şirazeden kurtulmuş
Yapraklar gibi gelir okuyana yazana.
Yıldızlar daha yakın gel eder uzakta.
Güzel kızlar edalı, oylumlu, çıplak,
Pamuk hafifliğinde Venüs.
Bütün görkemiyle tansık ilahi
Düş ve düşünce çaresiz, seçkiden yoksun.
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Akşam yürüyordu
Sonsuza doğru
Zamanı boyutta donduran
Bir kız vardı yanımızda
O eski yontucunun yüreğinden
Soframıza akıp gelen bir yıldız gibi
Sigaralar tütüyordu
Sarmal bir dostluktan içeri.
Biz, sobamız ve soframız
O eski zamanlardan bir gülüş gibi.
Yerleştik yeni zamana Ethem Aydın’ın
Aydınlık usu ve sevecen yüreğiyle
Güzel bir çoşkuydu yaşanan.
Bir ak kağıt
Bir güzel selam olur da kalır nice yarınlara
Bir güneysi sıcaklık sarsın sarmalasın sizi
Ey yeni anlar
Ve yeni zamanlar
FeyyazNerminEthem, 1Şubat1995
BAŞLIKSIZ
Ben neyim?
Nereden geliyorum?
Nereye gidiyorum?
Neye varım?
Varlık nedir?
Yaşam hep bir tekrar mıdır?
Nedeni ne?
Yaşama isteği nasıl korunuyor?
Umutsuzluk neden bastırmıyor?
Denge, varla yok arasındaki fark nasıl duyumsanıyor?
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
İnsanım ben
İnsan mıyım ben
Yazgımdır yaşamam
Yaşam?
Günler doğuyor, ısıtıp ışıtarak varlığı
Işıtan ne? Isıtan ne? Isınan ışıyan ne?
Yaşam yaşayan sonlu nesneler
Bir gelir bin giderler
Gelen ben giden ben
Gelirken ben giderken o, biz var
Biz üzere siz var
Köz üzere onlar göz üzere
Sevgi var sarar bebeyi yarınlara
Yazan yazar söz söz
Günleri günceleri okunur sonra.
Gelen ben giden onlar
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Sevgi eğri dalda yaprak yaprak, çiçekte sen
Karanfik kokulu, menekşe soylu, gül boylu
Göz göze diz dize
Sevgi çoğalır yaprak yaprak çiçek çiçek
Karanfil kokulu, ful soylu, gül boylu
Yağmur çisem çisem
Toprağıma taşıma
Damlada sen.
Bulutta nergis kokusu
Mitlerdeyim
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Gün güne doğdu yıllar oldu
Ayşe bebe evlendi
Üç kızı bir oğlu oldu
Az gidildi uz gidildi
Dere tepe düz gidildi
Özlem yüklü türküler
Olmayanı oldurdu, dolmayanı doldurdu
Öfff ülen öfff...
Yol biter yokuş bitmez
Uykular uyunur gece bitmez
Öfff ülen öfff...
Dünler kamerada, günler pencerede, yarınlar düşte
Gün güne doğdu yıllar oldu.
Az gidildi uz gidildi
Dere tepe düz gidildi
Altary bir güz gidildi
Dönüp bakınca bir arpa boyu yol gidildi.
Ayşe bebe evlendi
Üç kızı bir oğlu oldu
Oğul askerden döndü
Özlem yüklü türküler
Olmayanı oldurdu, dolmayanı doldurdu
Öfff ülen öfff...
Dünler hayalde
Günler pencerede
Yarınlar hayalde
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Vakit nakittir demiş deyenler
Nakit para demek, insan değil,
Sevgi değil, dostluk değil,
Aşk değil.
Laboratuarların loş ışığında
Geçen özlü süre değil.
Kitaplıklarda, dersliklerde
Sarfedilen göz nuru değil.
Öyleyse para herşey değil.
E. Aydın, 27Eylül1995
BAŞLIKSIZ
Yolculuk maviydi
Dünya sevdalı
Bulutlar deviniyordu mavi mavi
Mavi bende
Soluk renkler
Renge benekten beneğe giden imgesel
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Ben dikizdeyim, pembe ortalıkta
Geziniyor, yeşilde, sarıda, morda özgür.
İşte suya düştü yeşil bademi sarı kanarya
Pembe ebrulu mor gökyüzü içinde
Güneşi kim götürdü uzaklara
Güneş, güneş, güneş...
Kuşun kanadında geminin yelkeninde
Balın tadında güneş müziğe bakar
Mutluluk denizinde güneş yağıyor pul pul
Pul benek benek bir kelebek
Çınarlar altında eğlence var
Zurnada ses davulda tokmak
Mut’lunun nabzında ateş.
Türküler geçer Karacaoğlan esintili
Kızlar kervanında gözlerden gönüllere
Aşıklar var Konya’dan Karaman’dan, Adana’dan, Van’dan
Deniz avucumda içimdeki çocuk dalgaların
Sırtında. Güneş pupa yelken meltemde
Düşler düne gitti, günü atladı yarınlarda
Dallar suda gel gel...
Sevgi yeşerir renkli çiçek
Çocuk büyür sevgide
İnsan insanlığı sevdikçe
Güneş, suyu ve ötesi
(*)
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Oldu olacak
Beklentideyiz
Güneş doğacak
Işıklar nar tanesi
Serpilir düşlere
Düşünenlere
Ben bir umut
Solukta aşk
Var, aş var
Sevgi benektir
Mutlulukta yüzen
kelebeğin kanadında
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Yolculuktur yaşam
Bilinmezlerde
Loşluk, karanlıklarda
Sırayla girip çıkan
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Olduya
Olacağa
Beklenti
Umut
Sora ışık ışık yaşar dokuruz
Günü... dünü...
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Solukta ışık
Sevgi benekte
Mavi, süsüdür
Kelebeğin
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Oldu olacak
Ustan öte
Usludan gerçek
Sularda dalga (*)leri
Gün ışığında sarmaş dolaş
Gün ışığı suya indi
Dalgalar oynuyor ürperikli
Göz kayıyor
O kıyı senin bu kıyı benim
Balıklar bürüncekli
Al al uzanır, mor hepsi de süslü
Martılar sabahın
Saçlarını tarıyor bukle bukle
Sevgi gibi bir şey sarıyor
İnsana günaydın
Güneşe , ağaca, balığa günaydın
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Ağustos, Eylül’e eğildi. Eğriler düzde, düz nerede?
Göz göze, diz dize, olur erotik bir dize.
Eller elleri bulur, dudaklar gamzede güler
Eylem zamanda doku, renkler atkı astarda
Nabız müziğin tınısı tik taka tik tak
Dokunur ebem kuşağı
Duyulur fulüğ eylemde tını
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Ağustos Eylül'e eğildi. Eğriler düzde, düz nerede?
Göz göze, diz dize, olur erotik bir dize.
Eller elleri bulur, dudaklar gamzede gülü
Eylem zamanda doku, renkler atkı ıstarda
Nabız müziğin tınısı, tik taka tik tak
Dokunur ebemkuşağı
Duyular fuluğ eylemde tını
I5480 yaşındayım
Yahut bugün doğdum.
Saat 12
12 yaşındayım.
Her gün yeniden doğuyorum,
Hergün başka bir insanım
Ben dünkü beni tanımıyorum.
Ben bugün doğdum
Dün birisi öldü
Yarın birisi doğacak
Siz hepsinin ben olduğumu söylüyorsunuz
Öyleyse ben 15480 yaşındayım
Mecliste arifsen
Kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geldikçe iyilik eyle
Hatıra dokunup, yıkıcı olma
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Yeni bir gün doğuyor
Fakire umut varsıla iş
Gün yürüyor geleceğe eğri
Geçmişten geleceğe
Bir benekli kelebek çıkışında
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Ot saz boydu, acı ot kendi çokluğu içinde
Karaçalıya bir sümbül sığınmış, eflatun mu eflatun, narin mi narin
Mevsim kış, 15 Aralık kurttepede
Toprakta hayat var, toprağa yakın hayat
Sigara izmariti yerde, duman kıvrım kıvrım havada
Uzaylı gibi olunuyor, kırlarda böcek bir yöne,
Arı bir yana, kelebek sere serpe, süslenmiş mi süslenmiş,
Sanattan öte uyumlu, oylumlu
Sesliğin örtüsünde kımıldar kımıldar....
Aşk orada sonsuz türkülerdir ilehi tınılı
Şu eşine dil döken kuşa ne demeli?
Doğada giz var, gizliden içeri anlayana çözene
İnsan robottur doğada, kurulu düzene basar da
Basar, bozar da bozar!....Duygusuz
15 Aralık kurttepede eğilen güne karşı
Onlardan esinlendim, onlardan çizdim peyzajımı,
Onların alfabesini heceleyerek....
EthemMuzaffer
BAŞLIKSIZ
Ne zaman seni düşünsem
Yaşamak bir güzel sabah bahçesi
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabah perdelerini
Ömrümüzde ırmaklar vardır, köpüklerinde
Hayallerimizi yüzdürdüğümüz
Ömrümüzde dostlarımız vardır
Zaman zaman ayrı geçirince üzüldüğümüz...
Bu gün dünyayı istediğiniz renge boyayıp
Bu rengi tüm sevgiyle dağıt
Kendini sevginin bir rengi diye tanıt
Çünkü senin varlığın sevgiye en güzel kanıt
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Bir gün,bir zaman
Dolu dolu bomboş
Tencere kaynar,içinde sulandırılmış zaman.
Özlem, umut, eylemler
Ağılı gülücüklü..
Kokuda bulut bahar kıvamında.
Usumda yağmur var bir türlü yağmayan......
Gün zamanda kesit
Canlılık bağlamında,
Ezelden ebede...
Duyumsadıkca süregen......
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Sevgilinin elleri beyaz
Dolaşsa bedenimde
Yine bana az.
Sanki kök saldı
Batırdı tırnaklarını yüreğime
Nede acımasız, sakin pervasız
Sesi derin bir okyanus
Çekti duhunu girdabına
Boğuldum sanki kendi duygularımla
Sevgili yollarda
Gidersen git!
Bir daha sarıl korkma, hiç çözülmeden
Defalarca...
Unutmak gibi bir ihanet olmaz zaten
Ne benden bana,
Ne de O’ndan bana
E. Aydın
BAŞLIKSIZ
Yaylaya gitmişti yayla zamanı
Gülizar döndüde, döndü dönmedi
Demekki unutmuş ahdı amanı
Yaylacılar geri döndüde Döndü, dönmedi
Ben baktıkca O yılıştı, yüz verdi
Aşkımıza umut verdi hız verdi
Yemin etti, sapasağlam söz verdi
Demekki sözünden döndü, dönmedi
Aşıka inansa beni arardı
Sevda çeke çeke benzim sarardı
Tansiyonum düştü gözüm karardı
Sevdasından başım döndü, dönmedi
İsmini andıkça ah çekerim ah
Sevende mi sevilende mi kabahat
Yepyeni bir ümit başlar her sabah
Akşam oldu güneş döndü, dönmedi
E. Aydın, 19Eylül1996
BAŞLIKSIZ
Yine mevsimler döndü
Mut'ta, kaysı bayramı bugün
Güneş yağıyor pul pul benek benek
Çınarlar altında şölenler sürecek üç gün
Zurnada otantik ezgi,
Kızlar mengide bel kırıyor
Davulun tokmağı, Mut'lunun nabzında coşku,
Karacaoğlan parkında.
Otogardan konuklar akar, yurdun dört bucağından
Onur verirler Mut'a, Mut'luya.
Üç pınar bir pınarın koyu yeşil gölgesinden,
Ünlü saz ustaları ışıklı kıvrak
Türkülerle geçer, ebemkuşağı.
Yeli var Karacaoğlan dilinde;
Gönlü,yediden yetmişe sonsuz sevilerle yoğunlaşır
Mut'lunun...
Mut'lu Ethem Aydın
BAŞLIKSIZ
Sülüğü yaratan Allah
Balarısını, eşekarısını
Karşıki doktorun karısını
Bizim müdürü
İti, çakalı, kurdu
Dürdane kızı
Dürdane kızın memelerini
Sonra da beni yaratan Allah
Allahallah?
isimsiz
BAŞLIKSIZ
Yürüyüş, papatya falı
Yağmur nüde
Bize ulaşan ezotik ileti
Gönül çalkanlık deniz
Yeke yön kılmaz
Bir o dalga
Bir bu dalga
Çalkan çalkalan
E. Aydın, 7Eylül2000
Eserlerim:
1 Pınarbaşı yağlıboyaMut
2 Bizim mahalle, yağlıboyaAdana
3 Ürgüp, pastel boyaNevşehir
4 Karışık teknik
5 Baraj gölünde sabah, yağlıboyaAdana
6 Nine ve torun, sulu boya
7 Köy yolu, pastelKelceköyMut
8 Çaltalı köyü, yağlı boyaMut
9 Hocantı köyü, yağlı boyaMut
10 Yağlı boyaTrabzon
11 Babam, yağlı boya
12 Annem, yağlı boya
13 Namrun, karakalemTarsus
14 Zeyve pazarı, sulu boyaErmenek
15 Fırtına patlarken, yağlı boyaKaradeniz
16 Modelden çalışma portre, yağlı boyaKars
17 Doğadan, yağlı boya
18 Şadırvan, guaş (gouache)Van
19 Kırkahvesi, sulu boya Kocamustafapaşaİstanbul
20 Cami avlusunda yıldırım kurusu ağaçK.Paşa
21 Kar ve deniz, sulu boyaBoğazİstanbul
22 Dalgalı deniz, sulu boya
23 Karadeniz, sulu boyaAmasra
24 Rölyef, taş üzerine oyma, guaşMut
25 Küçükçekmece, karışık teknikİstanbul
26 Mahdesığmaz, karışık teknikAdana
27 Aşıklar köprüsü, taramaSeyhan barajı
28 Sulu boya, guaşBolu
29 Namrun, sulu boyaTarsus
30 Doğduğum ev ??? taramaMut
31 Namrun, guaşTarsus
32 Pınarbaşı, karışık teknikMut
33 Karakalem, ÜrgüpNevşehir
34 Soyutİstanbul
35 Kaya gölü, yağlı boya
36 Yağlı boyaMersin
37 Ayrıntıda yiten tanrı, yağlı boya
38 Doğa betimleme, yağlı boya
39 Kayısı bayramı, yağ boya
40 Çiçekler, yağlı boya
41 Müzikli resim, yağlı boya
42 Soyut, yağlı boya
43 Güreş lökü. Yağlı boyaMuğla
44 Hey hey saatı, yağlı boya
45 Yağlı boya, ÜrgüpNevşehir
46 Soyut, yağlı boya
47 Soyut, yağlı boya
48 Görülenin ötesi, Yağlı boya
49 Yağlı boyaMersin
50 Yumurtalık, yağlı boyaAdana
51 Takılarını arayan kadın
52 Fırtına, yağlı boya
53 Resimde raslantı
54 Köy yolu tatamaGülnar
55 Baskıdeneme
56 Urartu söylencesi
57 Raslantıda resim
58 Hindi fabrikası
59 Aynadan portrem
E. Aydın
(Editörün Notu: Bu eserlerden bazıları bizlere intikal etymiş, bazıları slayt veya fotoğraf halinde mevcuttur. Bazıları ise hediye edildiği için mevcut değildir.)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu dosya, Ethem Aydın isimli eserin web üzerinden izinli yayınlanan resimsiz hazırlanmış bölümüdür. Değiştirilemez. Serbestçe kopyalanıp dağıtılabilir. Bu dosyanın orjinali: http://geocities.com/ethemaydin ve http://www.ethemaydin.com adreslerinde sergilenmektedir.
Eserin orjinalinin ücretsiz temini: Aydın Sanat evi: Kurtuluş mh 19 sk. Ful apt 50/c Adana 322-4584683 ethemaydin@yahoo.com