SAYIN DEKAN
Ben Mersin'in Mut kazasında doğdum. O beldeye kendimi borçlu hissediyorum. Sizin de malumunuz olduğu üzere, Mut'ta pınar başında, insan gücünü aşan otuzbeş metre kare alanda Karacaoğlan anısına bir röliyef oluşturdum. Açılışta Çukurova Üniversitemiz de şeref misafirimiz olmuşlardı.
Şimdi ise belki asırlardan beri çırıl çıplak olan sonsuz ovamıza izvendi barajından sulama kanalları gelmek üzere, yeniden oluşacak tarımsal peyzajın oluşumuna fakültenizin katkılarını içten arzu ediyorum. Kanıma göre üniversitelerin çevreye bu tür katkıları görevleri çizgisindedir.
Acaba yakın bir tarihte, Ziraat Fakültesi üniteleriyle, Mut'a bir kısa gezi yaparak, oluşuma fikirlerinizle de olsa bir katkı olanağı sağlayabilirseniz, beldeyi minnettar kılarsınız. Organizasyon için emirlerinizi bekliyorum.
E. Aydın
SAYIN BAŞKAN SELAHATTİN BEY
Bugün gazetede sizinle ilgili bir haber okudum ve bin coşku bin umutla daktiloya sarıldım. Gerekçem de gayet açık, siz köklü ve soylu bir aileden geliyorsunuz, atalarınızın iyiliği efsanelere karıştı artık. Bizim kuşak ve ben de onların bin bir iyiliğinden nasibimizi aldık. Siz hangi metotlarla bu makama gelmiş olursanız olunuz, sağ duyu ve us görü sizi göreve çağırdı. Buna inanıyorum.
Gerek size uzun uzun anlattığım sempati gerekse, halk partisine değişmeyen yakınlığım, başarılarınıza çağdaşlık çizgisinde bir şeyler katabilmek umudu depreşti. Ben pilot olmağı sevmem, iyi, diyalog ve moral verici bir yolcu olmağı yeğlerim. Öğretmen olmam nedeniyle bu böyledir.
Mut kalesini restore etmek istemişsiniz. İşte coşku burada, asırların ötesinde bir mesaj var bir sava, müjde....!
Kalenin içinde çağdaş hatta çağüstü bir anfitiatr
İçimde, kapsamlı şölenlerin yapıldığı, her türlü kültür etkinliklerine açık, kendi yağıyla ayakta durabilecek, Mut’lumu mutlu edecek bir anfitiatr....
Şimdi yine düşünüyorum, size aşağıdan yukarıya gelecek önerileri, karşısındaki, davranışınızın ne olacağını ?
Eğer duvar yani sur yaptırımına angaje olmamışsanız, işi yerli ve yabancı düşünürlerin düşüncesine ve yardımına açalım. Çarıklıların da fikrine saygı duyarak, böylesine görkemli ve antik kentin dinlence yerini yapmağa soyunalım. Diyeceksiniz ki, bu işe devletin parası yetmez !.Benim kanımca mesaj güzel ise, milyonlar karşımızda dans edecektir. Dünya eskisi gibi küçük değil.
İyi ayakkabı insana yol yürümeyi öğretir.
İşiniz kolay değil, ama sizde büyüksünüz. Başarılar diler öperim.
E. Aydın, 3Temmuz1992
SEVGİLİ BAŞKAN
SELAHATTİN ASLAN
Seçilmişleri sorunlarını bildiğim için, doğduğum beldeyi sevdiğim için, bu hizmet aşığı dostu kalıcı ve evrensel çizgiye çekmek için karınca kararınca çaba vermek istiyorum. Seçilenler bir gün bir ayak oyunu ile giderilebilirler. Ama bıraktıkları hizmetler kalıcı ise ünleri daima yaşar. İleri dönük hizmetlerin hepsi parayla olmaz. Para ile herkes birşeyler yapabilir. Ticarete yeni atılan yaşlılar, ah param olsa derler, para herşey değildir bu ülkede ticaret yapmak için. Yeterki işe başlamadan iyi bir etüt inceleme yapılsın, sıfır sermaye ile yapılacak o kadar büyük işler vardır ki, yeterki özveriyle eğilinsin.
Son sizin kabul ettiğiniz ziraat büyükleriyle uzun uzun bunu konuştuk. Size tümce başlarından alıntılar sunacağım:
Mut'u yeşillendirmek için hiç çaba verilmemiş, hep ikincil kılınmış. Mevsiminde Milli Eğitim çapında bir prosüdör hazırlansa, belli alanlar gösterilse, her yıl her öğrenciye bir fidan dikme fırsatı ve fidanı verilse, dikim alanları topluluğun denetimine sunulsa, oraya pikniğe gider gibi ellerinde birer pet şişesi ile gitseler, su verseler, bakımını yapsalar, benim ağacım, benim fidanlığım demelerine fırsat verilse yeşile ulaşılmış olmaz mı? Fidanların başlangıçta çok soylu olması gerekmez, akasya gibi arsız, susuzluğa dayanıklı fidan değil tohum serpilse yeşil Mut'u yakalamak o kadar zor değil.
Üniversitelerin bu ilgisi üzerinize iken, onları Mut'a çekmenin, onlardan bir sağmal inek örneği faydalanmanın zor olmadığını düşünüyorum. Sizi canı gibi seven ve yanınızda olmayı steyen Ethem Aydın, eğer isteseniz kalıcı bir çok işi başlatabilir. Ama üzülerek söylemeliyim aramızda diyalog kopukluğu var. İstemez gibi, hatır için gibi bir havaya giriyorsunuz. O da beni yoruyor.
Size Tıp Fakültesini getirebilirim, köylere kadar sağlık taraması yaptırabilirsin.
Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar, bilhassa Heykel Bölümünün son sınıf öğrencilerini ve öğretmenlerini boğazı tokluğuna getirebilir, pınar başındaki taş duvarları dantela gibi işletebilirim. Siz birgün seçilmeyebilirsiniz, ama Mut'a vurduğunuz damga dillerde kalır.
Mut insanı güzel şeylere layıktır. Bir gün bir yörük göçüne rasgeldim Silifke'den çıkışta, onlarla uzun uzun yürüdüm, konuştum. Laf arasında –Durmuş ağa bu göçler yorucu olmuyor mu? Nerde kaldıki bütün ihtiyaçlarınızı taşıyamazsınız dedim. Cevabını hiç unutmam ve her fırsatta anlatmaktan zevk duyarım. Efendi bizim yiyeceğimizi, giyeceğimizi şu beş eşek taşır, ama zevkimizi şu yedi deve taşıyamıyor.
Tekrar yineliyorum, size hizmet benim için zevktir ve zevk olacaktır.
Öper, işlerinizde başarılar dilerim.
E. Aydın, 20Nisan1993
SAYIN ASLAN
Mut’taki çeşitli ve çok yönlü etkinlikler öteden beri hep ilginçtir, nedendir bilemiyorum. O seranomileri izlemek isteyenlerin sayısı hep yüksektir. Silifke şenlikleri sıradandır da Mut’unki orijinal ve otantik bulunur. Bu aşa ne karıştırdığınızı bir türlü ben de çözemedim.
Bundan sebep bu yıl hariç, ben hep bir istekli çevresiyle şenliklere katıldım. Çok da hoşnut oldum. Geçen yıllardan beri birçok gönül adamı benden Mut festivallerine götürülmelerini istedi. Bu yıl ise, istekler büyük üst düzey dostlarla elliye ulaştı. İlk iş olarak yerleşim için otele telefon açtım. Ağzına kadar dolu olduğu söylendi. Yakın hısım akrabam da olmadığı için üçgün, dolu dolu üç gün için yatacak yer bir büyük sorun oldu.
Ben de Antalya’ya bir tura katılacağımı bildirerek işin içinden sıyrılmağa çalıştım. Yine de Mut’a geldim, ama içimde kendi adıma bir eziklik duyarak, çağrılı dostlara rastlamamağa çalışarak...
Şu siyasiler bitirim insanlar, ilerleyen topluma birşeyler verebilmek için bazen de çoğunlukla herşeylerini ortaya korlar. Bir iyilik et denize at, bir bilen olur örneği misafir barındırma kapasitesi küçük bir Mut’a bu kadar devlet ricali geliyor, geziyor, yiyor içiyor, eğleniyor ve mutlu olarak ayrılıyor! Binlerce şükran, binlerce teşekkür, hayranlık sana...
Bu olanlar benim ölçütlerime göre insanüstü şeyler. Yapılan işlerin bir de Mut’luya katkısı varki saymakla bitmez. Gözümü yaşlarla dolduruyorsun. Öper başarılarının devamını dilerim.
E. Aydın, 14Haziran1993
Dostları ilə paylaş: |