SELAHATTİN BEY DOSTUM
Sevgililer Günü: Kendi kendime sordum, ana yok, baba yok, şu yok, bu yok. Tez elden kendime bir sevgili aradım, sanal da olsa buldum. Mut'u seviyorum!
Hemen sevgiliye bir bürüncek aradım. O da, senin misyon ve vitrininde gözüktü.
Mut, yeşile hasret, Selahattin Aslan da, yüksek hizmetlere hasret. Buldum buldum, haydi Mut'u yeşertelim.!
Başkan, Mut için çok büyük işler yaptın, yapacaksın da. Sıra Mut'u renklendirmeye geldi diyelim.
Tam zamanıdır. Bir kampanya başlatalım. (*) Kaymakamı da yanınıza alırsanız; dört dörtlük, ölümsüz bir şölenin öncüsü olunur.
Mut dışındaki Mut'lular, okullar, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşlar, bankalar, gönüllüler, partililer.
Belediyenin, biriki gecede belirleyeceği kamu arsası ve sahipsiz alanlar, kaba taslak isimlendirilir. Sonra da duyuruya geçilir.
Şölen valiliğe, fakültelere bir yazıyla sunulur. Artık istim sonradan gelsin.!
Doğrusu ya, bu şeref sizin soyunuza yakışır, ölümsüz bir şeref.!
Atatürk ölmedi, Selahattin Aslan'lar yaşıyor, yaşayacak, yaşamalıdır.
Organizasyon için yalnız kalacak olursan, beni de çağır.
Sizi yüceltmek, insanlığı yüceltmektir.
Haydi,insana doğru yelken açalım.Bugra sefer
Dağ başını duman almış, gümüş dere durmaz akar, güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar. Lay lay.....
Öperim, sizi ve Mut'u seviyorum. Başarılar.
Yeşilin maviyi aşkı yeretmiş içimde. Ama, şiirsellikten öte birşeyler yapmak gerek.!.
Ethem Aydın, 22Şubat2000
SAYIN FEVZİ AYTEKİN
ÇEVRE BAKANI
Cumhuriyet gazetesi, 27ŞubatPazar günü kısacık, özlü, evrensel, siyasetten arınmış bir yazınızı okudum. Bence bu yazı son dönemlerde gelip geçen parlementerler arasında; yeşil yoksunluğuna, anlaşılır bir dille seslenen ilk çığlık oldu.!
Ben Mersin'in Mut kazası doğumluyum. Toprağı bitek, suyu var, yeşili eksik. Belediyeler ne kadar iyi niyetli olsalar da ülke çaplı bir ağaçlandırma çalışmasına gereksinim var. Siz reçeteyi ortaya koydunuz, büyük düşünceler, anlayanları da bulacaktır
Sizin değerli yazınızı Mut'lu olarak, belediye başkanımıza bir faksla duyurdum. Sanırım çok sevindiler.
Bir emekli öğretmen olarak, size en içten sevgiler, saygılar sunarım.
Haziran'da kaysı bayramı şenliklerinde, doğa aşığı, Sayın Fevzi Aytekin'i de aramızdan görmekten Mut'ta mutlu olacağız.
Saygılar, sevgiler.
E. Aydın
SAYIN BAŞKAN
SELAHATTİN ASLAN
MUT'UN AĞAÇLANDIRILMASI ÜZERİNE
DÜŞÜNCELER:
"Bugün yirmi üç Nisan. Çocukların, çocuksuların, çocuklaşanların hoş görüleceği gündür". Bu nedenle olsun, beni bağışlayacağınızın umusuyla yazıyorum.
Yüksekliklerde fırtına güçlü eser. Bunun da bilincindeyim, başkanlar olaylara makra bakmak durumundadırlar. Bense sorumsuz, hayal kuran, sonra da kurduğu hayale kapılan bir sanatçıyım. Tıpkı olması gerektiği gibi.!
Bir ağaç diken faydasız yaşamamıştır özdeyişinden yola çıkarak; Orman Bakanlığına bir dilekçe yazdım. Bin ağaçlık bir pafta göndermişler. Bedelini ödedim.Sizden dileğim: Paftada işaretlenen yerin, şehir peyzajında, yani sizin öncelikli bulacağınız bir alana kaydırılması için ilginizin verimli ışığının devreye girmesidir. Lütfen beni bağışlayan, hoşgörü mesajınızı bekleyeceğim.
Öperim.
Ethem Aydın, 23Nisan2000
BELEDİYE BAŞKANI
SAYIN SELAHATTİN ASLAN
1935 yılında, ortaokula gidiyorum diye Mut'tan ayrıldım. Türkiye'yi öğretmenlik gereği arşınlarken, kimliğimi yitirdim gibi geliyor bana...!
Gerçi, bir etkinlikte bana bir hemşehrilik belgesini büyük bir kadirbilirlilikle verdiniz ama, gene de kendimi eksikli buluyorum. Doğup büyüdüğüm, onun dostluk şemsiyesi altında bugünlere ulaştığım Mut'a, borcumun ağırlığını duyumsuyorum.
Dileğim; Sizce uygun görülecek bir alana, 2000 ağaç diktirmek istiyorum.
Ederini, hemen belirleyeceğiniz adrese göndermeye hazırım. Yeterki sizin, koruyucu, yol gösterici onayınızı alayım.
Bu bir gönül işidir, bürokatlarımız şimdileri duyguları pek değerlendirmiyorlar.
İşinizin ne denli yoğun olduğunu biliyorum. Cesaretim ve güvencem, sizdeki sevegen, iyi yürektir.
Alo makinesiyle de olsa, yanıtınızı beklerim.
Selamlar, sevgiler, saygılar.
E. Aydın, 16Ocak2001
SAYIN SELAHATTİN ASLAN
Varlıklar, galiba aldıkları isimlerle özdeştirler, belki de biz özdeşliği sıfat olarak seçmeyi seviyoruz.
Soyadları böyledir, onu bir çok nedenle biz seçeriz, bazen bir eksiğimizi, özlemimizi anlatmak isteriz.
"Aslan" geçmişten günümüze; güçlü, gölgeli, kişilikli, güvenilir, birlik ve beraberliğin vazgeçilmez simgesi.. vs..vs..
Düşünceye giriş: Türkiye genelinde, ayrıcalıklı, Cumhuriyet ilkelerine yürekten bağlı Mut'lunun çağdaş, siyasi seçeneğini, etiğini, bütün zorluklarına karşın korumuş, kollamış, yansıtmış olunması, sanırım gelecekte yapabileceğinizin güvencesi olduğu kadar, bir fani için büyük bir onur olduğunu düşünüyorum.
Yazıya girişimin, kişisel bir amacı olmadığını, ancak toplum kirlenmesinden sorumlu olduğu beldesini korumuş, az bulunur bir gönül adamın karşısına gerçeğin aynasını koyarak görüntüyü netlemek istedim. Derler ki, göz kendini görmez.
Hele hele sadece yıkıcı eleştirinin egemen olduğu zamanımızda, yüreklendirici bir kaç söz söylemek için yazmaya başladım. Böylece bitirmek istedim. Sizi seviyoruz.
Takmaadlar daha enterasandır halk tarafından yakıştırılmıştır ama, kişiyi tüm özellikleriyle tanımlar
Çapraz Mehmet, pepe Ali efendi, ardıç kuşu Fadime,poyraz Osman,lavgar Hasan,cofili Mehmet
Mut'a gelişimde konuşmaya imkanımız kısıtlı olduğundan, belki de yazmayı seçtiğimi kabul ediniz. Yazarken, çizerken, konuşurken sizin güncel başarılarınızı ölümsüzleştirmek hep idealim olmuştur. Beni de böyle anlarsanız sevinirim.
Sevgiler, saygılar. Öperim.
E. Aydın, 12Haziran2001
Dostları ilə paylaş: |