Bu dosya, Ethem Aydın isimli eserin web üzerinden izinli yayınlanan resimsiz hazırlanmış bölümüdür. Değiştirilemez. Serbestçe kopyalanıp dağıtılabilir. Bu dosyanın orjinali



Yüklə 2,29 Mb.
səhifə42/97
tarix29.10.2017
ölçüsü2,29 Mb.
#19746
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   97

BAŞLIKSIZ


Bu ulusun seçilir karekteri her zaman her çağda yürekli insanlarının hep var olmasıdır.

Ancak yürekli kişilerin sessiz ve ılımlı duruşu sapık ideolojilere cesaret ve bazen de fırsat vermiştir.

Üniversite kürsüsünden fısıldadığınız içtenlikli sesinizi aldım.

Korkmayın yılmayın, gerekirse Volter olalım. İşte güneş ufuktan şimdi doğacak yürüyelim arkadaşlar.

İçel Sanat Kulübü sizlerin anteninizde yıllardır yayın yapıyor. Bu sesi de lütfen duyunuz. Saygılar Sevgiler.

E. Aydın


BAŞLIKSIZ

İçel Sanat Kulübü, toplumun çok çok gereksinim duyduğu önemli bir konuyu yakaladı ve bunun üzerine harekete geçti. Böylece yaptığı etkinlikler saygı, ilgi gördü.

Kulüp, hangi amaçlarla kurulmuştur.?

Üyeler bu birlikteliğe niçin gereksinim duydular?

Ne dereceye kadar idealize edilebildi?

Sarfları ve atılımların geliri yeterli mi?

Yetmiyorsa yardımcı kaynakları nelerdir?

Bir kuruluşun varlığını sürdürebilmesi için değişmez veya artan oranda kapital güvencesi koşulu düşünülüyor mu?

Mutasavver gelirlerle mi program yapılıyor?

Uygar insana değer veren, düşünen, ulusal çıkarlara saygılı, çevre ve yöreyi seven, paylaşımcı, birbirlerini seven, sayan, gösterişten çok gelenek, görenek, kültüre saygılı gönül adamlarının beraber olabildikleri, bilimsel veya regriatif, sanatın her türüne ilgi duyan, insanların beraberliği, yüksek amaçların paylaşımları, düşüncesi ve özlemiyle kurulmuştur.

İnsan sosyal bir varlıktır. Birey, içinde bulunduğu toplumla kişilik kazanır.

Bütün milli değerlerin, yitmeye, unutulmaya yüztuttuğu bir zamanda, bir avuç duyarlı insan bu İçel Sanat Kulübü çatısı altında toplandı. Salt insanı, onun önce sevgi ve saygı gereksinimine ayrıcalıklı çareler bulma çabası içinde.

Bugüne değin isimsiz kahramanlar eliyle çok büyük işler yapıldı, toplumumuzun beğenisini kazandı.

İsteniyorki, bu bireysel çabalar artık özlü bir organizasyona ulaşsın. Yine böylece kendi otomatizmini, uzun zaman birimleri içinde korusun. Genel amaca ters düşen hatalar yapmasından korunsun. Ülkede kurulmuş bir siyasi partinin veya belli amaçlara yönelik derneklerin dar ve koşullu labirentlerinden her zaman kendini koruyabilsin. Yüksek amaçları bakımından ayakta kalabilsin.

İçinde bulunduğumuz zaman kesitinde, yardım ve gönül kuruluşları hep art niyetler çizgisinde yargılanırken, toplum gözünde gerçek veya dedikodu şeklinde eleştiriler almaktan hepimizin titiz olmamız, gerekirse bağlayıcı kararlardan kaçmamamız ön koşul olmalı.

Saydam olabilmek, demokratik olabilmek için, bağışlarda kurullarımızın süzgecini esas tutmalıyız.

Unutulmamalıdır ki, Mehmet Ali bey, Doğan Akça, Rafet Van, Fevziye hanım, Tuğba hanım ve ben burada küçümsenemeyecek özveriler içinde bulunuyoruz. Olayımız gönül olayı, öyleyse bizim de iletişimin yetersizliğine karşı anlayışlı ve bağışlayıcı olmamız gerekir.

E. Aydın, 14Ocak1999



İNCELİKLİ ÇOCUK.

(bug'lu bir gün)

İnsan’ı tanımak için sanırım bin yıl bile kısa zaman!

Bu çizgiyi yakalayanlar (yani sizin Gorat’ta olanlar) , çağın ilerisinde, geleceğin ummanlarında, okyanuslarında, bir yumşak esişli, can, canan kokulu meltemdirler.!

Sıradandırlar, halktırlar, halktandırlar, haktandırlar, gönül adamıdırlr, yüksek yaşarlar, yaşam gücüdürler. Gölgeleri geleceğin abislerine düşer, ışıtır, ısıtır.

Bu dizge umarım seni senden koparmaz. Ben de sizler gibiyi sever, amaçlarım. Hani şu öğretmen olmak var ya mesafeli yaşamayı buyuran, kemikleştiren.!!!!! İşte böylece “ben” ben değilim. Zaman zaman oksijensiz kalırım. Oturur olanlara mersiyeler düzerim.

İçel Sanat Klübü’ne gönül verdim. Bir renk bir sıcaklık vermeği denedim. Güzel sanatlara bir tüzük hazırlamak için seve seve mevsim şartlarını dışlayarak gelip gittim.

Kendimce incelikli yılbaşı balonları şişirttim. Birlikte “onuncu yıl marşları” söyletmeği, zamanlar içinden kayıp gelen çocuksu duygularımla yanınızda oldum. Sizlerin yani gönül adamlarının olduğu her yerde beraber olmağa can attım. İşin içeriği sizinle olmaktan büyük haz aldım.

Bu kertede coşkunun nakit bedelinin cezalı ödenmesini isteyen taammüden, taahhütlü, kanun dışı mektuplar aldım.

Zaten ben biraz da kırılganım. Yazı, bir gönül kuruluşundan geldiği için bence önemli oldu kırıldım. Yok oldum da denebilir.

Kulüpten kaydımın silindiği muştusunu beklerken senden bir mesaj aldım.Öylesine etkilendimki.! E. Aydın, 27Ocak1999

İçel Sanat Kulübü

Yönetim Kurulu Başkanlığına

Sayın başkanım dergide çıkan baş yazılarını ilgiyle okuyorum. Her yazı, bin bir dersle dolu, kitabi..! Önermeler, anekdotlar, doktirinler; kısacası; sivil toplum örgütlenmesinin anotomisine ters düşen klasik olmuş düşünceler. Savlanıyor.

Elhasıl bir yerlerde bir şeylerin ters gittiği imajını vurguluyor yazılar.!

Böl ve yönet: sivil toplum bölünmemeli. Çok sesliliğin müziğidir onu büyük yapan.!

“Taşın altına elini koymak”: taşın hangisi olduğu, bana göre yönetenlerce belirtilir.

Yönetim kurulu projeler üretir. Bu teorik değil, pratiğe, edİme dönük olmalıdır. Sivil toplum, yapısı gereği gönül işidİr. Bİr mozaikler topluluğudur. Onları yönlendiren sizler olmalısınız. Ücretİ yoktur ama, sorumluluğu çoktur.

Bu durum önceden bilinerek, yönetİme aday olunur.

Onur belgeleri konusu; çok bilgece düşünülmüş, kadirbilirlik örneğidir. Çok yüce bİr manevİ değerin simgesidir. Her kişiye nasibolmaz. Türlü nedenlerle bana lütfedilen belgeleri, baş köşemde, özel bİr bölümde saklarım. Onlarla gurur duyarım.

Bu güzel olayı başlattığınıza göre; yönetim kurulunun imzalarını taşıyan birer belgeyle vesika edilirse, daha inandırıcı olur dİye düşünüyorum.

Sayın Nuri Abaç, ulusal çizgiyi aşmış, evrensele ulaşmış, Mersin'in, Türkiye'nin onurudur. Sayın Nuri Abaç, derneğin kurucusudur. İçel sanat kulübü okurları bu güzel olayın, uz bir kalem tarafından dergimizde yayımlanmasından mutluluk duyacaktır.

Bugün Mersin liseliler derneğinin aylık bültenini aldım. Üyelerİn sağlığı, hastalığı, açtığı sergiler daha bİr çok sosyal olaylardan bahsediyor ama, ödül törenleri kendilerine ulaşmadığı için, dergiye girmediği için, bilgileri olamamış sanıyorum. Sivil toplum, bu tür gönül olaylarıyla güçlenir, sevgide çoğalır, yoğunlaşır diye düşünüyorum.

İçel sanat kulübü, sıradan bir kuruluş değildir diyorsunuz, ama mutluluk adalarına, sıradanlık denizlerinden gidildiği gerçeğini gözardı edemeyiz.

Sizler gibi, pırıl pırıl yönetici kadroyu seçenler bana göre sıradan olamazlar.

Biryerlerde, birşeyler iyi gitmiyor;ama nerede?!

Taşın altına ellerini sokmuyorlar,kimler,neden?!?

İçel sanat kulübünü seviyorum, sizleri seviyorum.

Parazitli konuşmam ondandır, affola..

Severek konuşan kekre konuşur. Hepinizi öperim.

E. Aydın, 28Temmuz1999


Yüklə 2,29 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   97




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin