Bu itibarla Bakanlığımız tarafından daha önce yayımlanan tüm genelgeler yürürlükten kaldırılmıştır



Yüklə 362,95 Kb.
səhifə3/7
tarix30.01.2018
ölçüsü362,95 Kb.
#41511
1   2   3   4   5   6   7

Okullardan alınan akademik takvim ders ve sınav programına göre okula devam sağlanacak bunun dışındaki süreler kurumda geçirilecektir. Bu nedenle her hafta öğrencilerin okullarından devam veya devamsızlık durumunu gösteren belge alınarak kontrol edilecektir.

Okula gidiş ve gelişlerinin sorumluluğu ile her türlü masraflar öğrencilere ait olup öğrencilerin belirlenmiş saatlerde çıkışları ve girişleri takip edilecektir. Öğrencinin rapor ve izin dışında devamsızlık yapmasına müsaade edilmeyecektir. Öğrencinin yaz tatili ile ara tatillerde gerekli görülmesi halinde işyurdu çalışmalarına katılmaları sağlanacaktır. Uzaktan eğitime katılacak öğrenciler personel nezaretinde internetten yararlandırılacaklardır.

Hükümlü veya tutuklu öğrencileri sınavlara hazırlamak başarı oranlarını artırmak ve bu tür sınavlarda gerekli olan bilgiyi ve motivasyonu sağlamak için hazırlık kursları açılacak halk eğitim müdürlüğü ile iş birliği yapılarak temin edilen öğretmenler ile gerekli yeterliliğe sahip kurum personeli ek ders ücreti karşılığı çalıştırılacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında yapılan değişiklikler ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununda getirilen düzenlemeler karşısında anılan genelgelerin güncellenmesine ihtiyaç duyulmuştur.

Cumhuriyet savcılıkları kalem hizmetleri ve mahkemeler ile icra ve iflas dairelerinin kasa ve para işlemlerinin Cumhuriyet savcıları tarafından düzenli olarak denetlenmesi anılan hizmetlerin zamanında ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi bakımından önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere adalet hizmetlerinin düzenli olarak yerine getirilebilmesini sağlamak amacına yönelik çeşitli yönetmelikler çıkartılmış olup Cumhuriyet Başsavcılıkları île Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelikte Cumhuriyet başsavcılıkları kalem görevlilerinin tutacağı defter karton ve dosyalar ile yazı işlerinin tüm işlemlerine dair usul ve esaslar belirlenmiştir.

Ayrıca Suç Eşyası Yönetmeliğinin dördüncü maddesinin birinci fıkrasında suç eşyası ile ilgili işlemlerin Cumhuriyet başsavcılığının sürekli gözetim ve denetimi altında adalet emanet dairesince yürütüleceği belirtilmiştir.

Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinde icra ve iflas dairelerinin Cumhuriyet savcılarınca yılda en az bir kez denetleneceği ve yine söz konusu dairelerin Cumhuriyet savcılarının da sürekli denetimi altında olduğu hususları düzenlenmiştir. Anılan Yönetmelikte kasa ve banka hesaplarının Cumhuriyet savcıları tarafından denetlenmesi sırasında göz önünde bulundurulacak ilkeler belirlenmiştir.

Mahkemece Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla belediyeye verilmekte olan payların vergi ve resim hükmünde olduğu bu payların 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsili gereken borçlar dışında haczedilmesinin mümkün olmadığı dava konusu takip alacağının 6183 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile belediye başkanlığı yönünden şikayetin kabulüne diğer şikayetçi büyükşehir belediye başkanlığı yönünden ise şikayet isteminin husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık toplanan delillerin haciz konulan alacağın niteliğinin belirlenmesine elverişli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle uyuşmazlığın çözümüne etkili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.

Belediye Kanununa göre belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi resim ve harç gelirleri haczedilemez.

Somut olaya ilişkin yapılan değerlendirmede alacaklı vekili tarafından borçlu belediye başkanlığı hakkında ilamlı icra takibi başlatılmış olduğu icra dosyasında davacı belediye başkanlığının büyükşehir belediye başkanlığı nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczi için büyükşehir belediye başkanlığına haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmıştır. Düzenlenen ihbarname üzerine belediye başkanlığının ilgili büyükşehir belediye başkanlığı nezdindeki eğlence vergisi alacağı üzerine haciz konulmuştur.

Mahkemece üzerine haciz konulan alacak vergi alacağı olduğu ve bu alacağın haczedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile ilgili belediye başkanlığının şikayetinin kabulüne karar verilmiştir.

Türk Medeni Kanununa göre tüzel kişiler cinsiyet yaş hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler. Medeni Kanundaki bu ayrık durum dışında kişi sayılma bakımından gerçek ve tüzel kişiler arasında fark gözetilmemiştir. Kişi kavramı da hem gerçek kişileri hem de tüzel kişileri içine alan geniş bir kavramdır.

Bir şahsın kişiliğine bağlı fiziki manevi ve fikri varlığı üzerinde kişi olma sıfatıyla sahip bulunduğu kişisel değerler üzerindeki mutlak hakka kişilik hakkı denir. Kişilik kavramı en geniş anlamda kişiyi ve onun kişilik haklarını kapsamaktadır. Kişilik hakkı bakımından gerçek ve tüzel kişiler arasında bir ayrım yapılmamaktadır. Yalnızca gerçek kişilere ait olan cins yaş hısımlık gibi haklar tüzel kişilere özgü hakların dışında kalmaktadır.

Kişilik hakkı çeşitli kişisel değerlerden oluşan bir bütünlük arz eder. Kişilik hakkı bir şahsın kişiliğini oluşturan maddi ve manevi değerleri kapsar. Kişinin özel yaşamı beden bütünlüğü şeref haysiyeti onuru saygınlığı sağlığı özel yaşamının gizliliği resmi adı eseri sözü ekonomik hareket serbestliği ve özgür olma hakkı bu değerlerdendir.

Kanun koyucu kişilik haklarını oluşturan değerlerin sürekli değişen ve gelişen yansımalarını dikkate alarak sınırlandırma yoluna gitmemiş kişisel değerlerden oluşan kişilik hakkını esnek bir çerçeve içinde ele almıştır.

Tüzel kişiler cins yaş hısımlık gibi yaradılış gereği olarak ancak insanlara özgü olanlardan başka bütün hakları edinebilirler ve borç altına girebilirler.

Hükümlü ve tutuklulara verilecek eğitimin dış dünyada aynı yaş gruplarına sağlanan eğitimle aynı olması sağlanacak ve öğrenme fırsatlarının alanı olabildiğince geniş tutulacaktır. Ceza infaz kurumlarında eğitim kişinin sosyal ekonomik ve kültürel şartlarını akılda tutarak onu bir bütün halinde geliştirmeyi hedefleyecektir. Ceza infaz kurumları sisteminin yönetimine katılanların ve ceza infaz kurumlarını yönetenlerin hepsi eğitimi mümkün olabildiğince daha fazla destekleyecek ve kolaylaştıracaktır. Hükümlü ve tutukluların eğitimin bütün yönlerine aktif olarak katılmasını teşvik etmek için her türlü çaba gösterilecektir.

Ceza infaz kurumları eğitimcilerinin uygun yetişkin eğitim metotlarını benimsemelerinin sağlanması için geliştirme programları temin edilecektir. Özel zorlukları olan hükümlü ve tutuklulara ve özellikle okuma yazma problemi olanlara özel itina gösterilecektir. Mesleki eğitim bireyin daha geniş olarak geliştirilmesine olduğu kadar iş piyasasındaki ihtiyaçlar da dikkate alınarak düzenlenecektir. Hükümlü ve tutuklular haftada en az bir kez iyi düzenlenmiş bir kütüphaneye gidebilmelidir.

Hükümlü ve tutukluların beden eğitimi çalışmaları yapmaları ve spor faaliyetlerine katılmaları teşvik edilmelidir. Ayrıca yaratıcı ve kültürel faaliyetlere önemli bir rol verilmelidir. Çünkü bu faaliyetler hükümlü ve tutukluların kendilerini ifade etmelerinde ve geliştirmelerinde özel bir potansiyele sahiptir. Sosyal eğitim topluma geri dönmesini kolaylaştırmak amacıyla hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlarındaki günlük yaşamını idare etmesini sağlayacak uygulanabilir unsurları içine almalıdır.

Hükümlü ve tutukluların ceza ve infaz kurumlarındaki eğitimlerinde yukarıda belirtilen hususlara özen gösterilmesi gerekmektedir.

Hükümlülerin mümkün olan her durumda ceza infaz kurumlan dışında eğitime katılmasına izin verilmelidir. Eğitimin ceza infaz kurumlan içerisinde verilmesi gereken hallerde kurum dışından da destek alınmalıdır. Hükümlü ve tutukluların salıverilme sonrasında da eğitimlerine devam etmelerini sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Hükümlü ve tutukluların uygun eğitim almalarını sağlayacak mali kaynak alet donanım ve öğretim personeli hazır bulundurulmalıdır.

Standartlar sistemi ceza infaz kurumlarındaki eğitim ve iyileştirme çalışmalarının her kurum için nitelik ve sayısal olarak belirlenen esaslar çerçevesinde yapılmasını ve verimlilik esasına göre not verilerek takibini ifade eder. Eğitim öğretim çalışmaları ile sosyal kültürel ve sportif faaliyetler standartlar sistemi çerçevesinde Genel Müdürlük tarafından hazırlanarak kurumlara gönderilen eğitim haritası kapsamında yürütülecektir. Bu hizmet eğitim ve öğretim servisi personeli ile bu konuda eğitime katılan personel tarafından verilecektir.

Eğitim ve öğretim servisi tarafından eğitim haritası doğrultusunda hazırlanan her döneme ilişkin planlamalar bir önceki dönemin son haftasına kadar bitirilecektir.

Eğitim kurulunda değerlendirilen planın uygulamaya konulması halinde eğitim öğretim çalışmaları ile sosyal kültürel ve sportif faaliyetlere ilişkin programın bir sureti eğitim çizelgesi ekinde Genel Müdürlüğe birer sureti de bilgi sahibi olunması uygulama aşamasında aksaklıklar olmaması ve desteklenmesi için bir önceki dönemin son haftasında birinci müdüre ikinci müdürler ile güvenlik ve gözetim servisine gönderilecektir. Bir sureti de tüm infaz ve koruma memurları ile infaz ve koruma baş memurlarına duyurulması personelin konuya duyarlı olması ve işleyişe katkıda bulunması amacıyla personel ilan panosuna asılacaktır. Tüm oda veya koğuşlara onaylanan programın birer sureti dağıtılarak hükümlü ve tutuklular planlamalardan haberdar edilecektir.

Eğitim öğretim çalışmaları ile sosyal kültürel ve sportif faaliyetlere katılacak hükümlü tutukluların seçimi bağlamında çalışmalara kimlerin katılabileceği kime nasıl ne zaman ve hangi yolla başvurulabileceği çalışmalar ve faaliyetlerde uyulması gereken kurallar idare ve gözlem kurulunca belirlenecek talimatname ve onaylanan program sureti ile birlikte tüm koğuş ve odalara asılacaktır.

Talimatnamede belirlenmiş kurallar çerçevesinde hükümlü ve tutuklu başvuruları yazılı olarak alınacaktır. Başvurular ikinci müdür öğretmen güvenlik ve gözetim servisinde görev yapan bir infaz ve koruma baş memuru ile eğitim ve öğretim servisinde görevli personelden oluşturulan bir ekip tarafından değerlendirilip katılımcılar belirlenecektir. Güvenlik ve gözetim servisi personeli hasımlılık gibi güvenlikle ilgili konularda yardımcı olacak gerekli olduğunda ilgili servislerden görüş alınacaktır. Belirlenen katılımcı listeleri idare ve gözlem kurulunun onayına sunulacaktır.

Hükümlü ve tutukluların eğitim öğretim çalışmaları ile sosyal kültürel ve sportif faaliyetlere çıkarılması bağlamında idare ve gözlem kurulu tarafından onaylanan katılımcı listeleri çalışma ve faaliyetlerin tarih ve yeri de belirtilerek uygulanmak üzere kurum birinci müdürü ikinci müdürler ile güvenlik ve gözetim servisine gönderilecektir. Kurum birinci müdürü onaylanan programın aksatılmadan yürütülmesinden eğitimden sorumlu ikinci müdür ortaya çıkabilecek tüm aksaklıkların giderilmesinden ve hükümlü tutukluların çalışma veya faaliyet yerinde zamanında hazır edilmelerinden sorumlu olacaktır. Diğer ikinci müdürler ile güvenlik ve gözetim servisi personeli çalışma ve faaliyetlerin aksatılmadan yürütülmesine yardımcı olacaklardır.

Hükümlü ve tutuklularm boş zamanlarını eğitim öğretim sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerle değerlendirmeleri sağlanarak toplumca kabul edilebilir düşünce ve davranışları benimsemelerine kendilerini topluma yararlı insanlar olarak yetiştirmelerine yardımcı olunacaktır.

Hükümlülerin iyi halli olup olmadığına diğer hususların yanı sıra uygulanan eğitim çalışmaları sonucunda elde edilen verilere göre karar verilecektir. Bu nedenle gözlem ve sınıflandırma çalışmaları kapsamında her altı ayda bir ortaya çıkan sonuç hükümlülerin gözlem ve sınıflandırma formuna işlenecektir.

Tutuklular için de uygulanan eğitim programlarından sonra elde edilen veriler her altı ayda bir değerlendirilerek gözlem ve sınıflandırma formuna kaydedilecek ve ileride hükümlü konumuna geçmeleri durumunda iyi halliliğin tespitinde dikkate alınacaktır.

Her türlü araştırma anket tez hazırlama ve benzeri çalışmalar Bakanlık iznine tabidir. Ceza infaz kurumları aracılığıyla yapılacak başvurularda araştırmanın amacı hedeflenen sonucu çalışmanın yapılacağı tarih aralığı çalışmanın yapılacağı ceza infaz kurumları kuruma gelecek kişilerin adı soyadı ve unvanları belirtilerek ve kullanılacak materyalin örneği eklenerek Genel Müdürlüğe gönderilecektir. Eğitim ve iyileştirme çalışmalarıyla ilgili ziyaretler ve basın kuruluşlarının haber röportaj çekim talepleri için Cumhuriyet başsavcılığının görüşü ile birlikte Bakanlıktan izin istenecektir.

Ceza infaz kurumu idaresi tarafından hükümlü ve tutukluların dördüncü beşinci ve altıncı bölümlerde açıklanan programlara katılmaları sağlanacaktır. Hükümlüler hakkında verilen iyi hal kararlarında diğer hususların yanı sıra bu programlara katılıp başarılı olanların durumları lehlerine değerlendirilecektir.

İcra dairelerince haczi bildirilen taşınmazın yer mevkii ada ve parsel numarasının belirtilmemesi veya borçlunun şahsi hal sicilindeki verilerin bildirilmemesi sadece ad ve soyadının belirtilmesi ile yetinilmesinin aynı adı taşıyan bir başkasına ait taşınmazın mülkiyetinin sınırlandırılması sonucunu doğurduğu yine haciz işlemleri sırasında yeterli ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle de istenmeyen bazı olaylar yaralanmalar ve can kaybının meydana geldiği anlaşılmıştır.

Görev ve yetkileri Bankalar Kanununda belirtilen Türkiye Bankalar Birliğinin üçüncü kişilere bankacılık hizmeti vermesi ve mevduat kabul etmesinin mümkün olmadığı dolayısıyla üçüncü kişilerin Birlik nezdinde bu manada herhangi bir hak ve alacağından bahsedilemeyeceği İcra ve İflas Kanununda yer alan hüküm göz önüne alındığında Birliğin bankalara haciz duyurusu yapma yükümlülüğünün bulunmadığı bu nedenle haciz ihbarnamelerinin Türkiye Bankalar Birliğine gönderilmeyerek borçluların hak ve alacaklarının bulunduğu düşünülen banka şubelerine gönderilmesi

Haczi bildirilen taşınmazın borçluya ait olup olmadığı mülkiyete getirilen sınırlama açısından büyük önem arz ettiğinden tapu dairelerine yazılacak müzekkerelerde İcra ve İflas Kanununda belirtilen hususların yanı sıra borçlunun açık kimliğine yer verilmesi ayrıca biliniyorsa taşınmaza ait il ilçe mahalle ada parsel ve bağımsız bölüm numaralarının yazılması suretiyle aynı ad ve soyadını taşıyan bir başkasına ait taşınmazın mülkiyet hakkının sınırlanmaması ve hak kaybına neden olunmaması

Haczi yapan memurun gerektiğinde zor kullanma yetkisi bulunduğundan İcra ve İflas Kanununda yer alan hükümler ile kendilerine tanınan güvenlik önlemleriyle ilgili yetkilerin duraksamaya yer vermeyecek şekilde kullanılması

İcra takip işlemlerinin daha çabuk yürütülmesine katkı sağlayacağı nazara alınarak ihtiyati haciz kararlarının yanı sıra haciz ve satış gibi mevzuata uygun olan her türlü icra talimatlarının da avukatlara istedikleri takdirde imzaları karşılığında elden verilmesi konularında gereken dikkat ve özenin gösterilmesi gerekmektedir.

Avrupa İnsan Haklan Mahkemesince bazı vatandaşlarımızın başvurulan üzerine verilen dostane çözüm kararları gereğince Hükümetimizce yapılması gereken ödemelerle ilgili olarak henüz süre dolmadan ilamlı icra takibi yoluna gidilerek Dışişleri Bakanlığı adına icra emri çıkartıldığı Bakanlığımıza intikal eden yazılardan anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere ilamlı icra her çeşit alacak hakkındaki mahkeme ilamlarının nasıl icra edileceğini düzenleyen bir icra yolu olup İcra ve İflas Kanununun ilgili maddelerinde düzenlenen ilamlı takiplere ilamlar ve ilam niteliğindeki belgeler konu teşkil etmektedir. Aynı Kanunda mahkeme huzurunda yapılan sulhler kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde dostane çözüme varılırsa mahkeme olaylarla ve varılan çözümlerle sınırlı bir açıklama yapılmasına karar vererek başvuruyu kayıttan düşürür hükmü uyarınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen dostane çözüm kararlarının anılan sözleşme ile kurulan sistemde iç hukukumuzda doğrudan sonuç doğurması söz konusu değildir. Zira Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin kararların bağlayıcılığı ve uygulanması kenar başlıklı maddesi hükmüne göre taraf Devletler taraf oldukları davalarda mahkemenin nihai kararına uymayı taahhüt ederler. Mahkemenin nihai kararı kararın uygulanmasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesine gönderilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının iç hukukta doğrudan infaz kabiliyeti bulunmadığından Devletimize düşen görev sadece kararın yerine getirilmesi yönünde gereken önlemleri almaktır. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen dostane çözüm kararları ile ilgili takipler İcra ve İflas Kanununun ilgili maddelerinde yer alan ilamların icrası ile ilgili düzenlemeler kapsamında bulunmadığından bu takiplerde icra emri çıkartılmaması konusunda gereken dikkat ve özenin gösterilmesi gerekmektedir.

Yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili işlemler Bakanlığımızın 100 sayılı genelgesi ile tüm teşkilata duyurulmuştu.

Yasama dokunulmazlığına sahip kişiler tarafından işlenen suçlarla ilgili soruşturmanın bizzat ağır ceza Cumhuriyet başsavcısı ya da Cumhuriyet başsavcı vekili tarafından yapılmasının uygulamada bir kısım sorunlara neden olduğunun anlaşılması karşısında anılan genelgenin güncellenmesine ihtiyaç duyulmuştur.

Suç işledikleri ihbar veya şikayet edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri hakkında yapılan soruşturma sonunda kamu davasını açmaya yeterli delil elde edilip edilmediği hususunun incelenip değerlendirilmesi delillerin tam olarak toplanılması ve evrakın ilgili mercilere gönderilmesi önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclis tarafından başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz sorguya çekilemez tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali veya seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır. Üyelik süresince zamanaşımı işlemez.

Zayi olan dosyaların ihyasına ilişkin Bakanlığımıza intikal eden taleplerde eksikliklerin bulunması nedeniyle yazışmalar yapıldığı ve bu durumun yenileme sürecini uzattığı anlaşılmıştır. Yangın yer sarsıntısı ve heyelan gibi hallerde ilgili Kanun hükümlerinin Adalet Bakanlığı kararı üzerine tatbik edilebileceği ve bu gibi kararların Resmi Gazete ve ayrıca mahallinde mutat vasıtalarla neşir ve ilan olunacağı belirtilmiştir.

Anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri gereğince adliye dairelerinde zayi olan dosyaların yenilenmesi işlemlerinde öncelikle zayi olduğu ileri sürülen dosyanın ilgili mahkeme veya icra dairelerinin kalem ve arşivinde titizlikle aranması bulunamadığı takdirde düzenlenecek tutanağın onaylı bir suretinin Bakanlığımıza gönderilmesi dosyanın kaybolmasında ihmali olan kişilerin tespit edilerek haklarında ceza ve disiplin yönünden gereğinin takdir ve ifasıyla yapılan işlemlerle ilgili Bakanlığımıza bilgi verilmesi Bakanlığımızca dosyanın yenilenmesine karar verilmesi halinde bu kararın bir an önce mahallinde mutat vasıtalarla neşir ve ilan edilmesinin sağlanması dosyanın yenilenmesine ilişkin kararın Bakanlığımızca yaptırılacak Resmi Gazete ilanı ve mahallinde yapılacak olan ilandan sonra Hukuk Muhakemeleri Kanununun uygulanabileceği dava dosyaları ile icra dosyalarının zayi olması durumunda Kanunun üçüncü maddesinde belirtilen kişilerin dosyanın ihyası talebi üzerine taraflarca takip edilmese dahi işlemden kaldırılamayan ve karara çıkmış dava dosyalarının zayi olması durumunda ise ilgililerin talebi aranmaksızın resen ziyaa uğrayan dosyaların yenilenmesi için gereken işlemlerin yapılmasının temini konularında gereken dikkat ve özenin gösterilmesini rica ederim.

Bütçe ödeneklerinin analitik bütçe uygulamasına uygun olarak tahsis edilmesine ve harcanmasına ilişkin esas ve usullere azami düzeyde riayet edilmesi için Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ile Muhasebat Genel Müdürlüğü web sayfalarındaki düzenlemeler dikkatle takip edilecek ödenek durum cetvellerinin tanzim edilmesi ve tahsis edilen ödeneklerin harcanması sırasında ilgili muhasebe ve mal müdürlükleri ile koordineli bir çalışma içinde bulunulacaktır.

Zamanaşımına uğramamış bulunan geçen yıllar borçlarına ait ödemeler borç konusu hizmetlerin yürütüldüğü ilgili tertiplerden yapılacaktır. Personel giderlerine ait ödenekler Genel Müdürlükten talep edilecektir.

Ceza infaz kurumlarında Genel Bütçeye ait hizmetlerde kullanılmakta bulunan matbu evrak ve basılı defter ihtiyacına ilişkin tüm talepler örnek numaraları ve miktarları açıklanarak Bakanlığımız İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığına gönderilecektir. İşyurtları ile ilgili matbu evrak ihtiyacı Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden talep olunacak ve bedeli talep eden işyurdu bütçesinden karşılanacaktır.

Son yıllarda bazı ceza infaz kurumlarındaki taşıtların sık sık ve önemli ölçüde arızalandıkları bir önceki yıl onarımı yapılan bazı araçların ise bir sonraki yıl aynı arızayı tekrarladığı görülmektedir. Bu nedenle taşıtların aylık periyodik bakım ve onarımlarına azami özen gösterilerek ring seferlerine çıkacak araçlar her an sefere hazır halde bulundurulacak yola çıkmadan önce gerekli tüm bakımları mutlaka zamanında yaptırılacak olup zarara sebebiyet verenler hakkında kanuni soruşturma başlatılacaktır.

Sabahleyin aracı ile kamu hizmetini yapmak için çalıştığı hastaneye gelen doktorun aracını park ederken kendisinden önce tedavi olmak için hastaneye gelmiş olan bir hastanın aracına çarpıp zarar vermesi halinde bu doktorun kamu hizmetiyle alakalı olmayan kişisel kusurudur. Aynı doktorun aracını park ettikten hastanedeki poliklinik odasına girdikten sonra görevi olan sağlık hizmeti ile ilgili yaptığı eylemlerde bir kusur olursa bu kusur hizmet kusurudur.

Yukarıda açıklanan sorun konusunda sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemeleri incelememiz gerekir.

Anayasada memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları rücu edilmek kaydıyla kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak ancak idare aleyhine dava açılabilir.

Devlet Memurları Yasasının onüçüncü maddesinde kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Borçlar Yasasında gerek kasten gerek ihmal yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs o zararın tazminine mecburdur.

Bu maddeler ışığında yorumlayarak kamu görevlileri aleyhine kişisel kast ve kusurlarının varlığı halinde adli yargıda dava açılabileceğinin kabulü mümkün değildir. Bir konuda hem genel hüküm hem de özel hüküm varsa o takdirde özel hükümlere üstünlük verilerek uygulama yapılması hukukun temel prensiplerindendir.

Bir fiilin idari eylem veya idari işlem oluşturup oluşturmadığı sorunu bir idare hukuku sorunudur ve bu konuda karar verebilmek için idari eylemin ve işlemin nasıl tanımlandığım bilmek gerekmektedir. Kamu gücü ayrıcalıkları ve yükümlülükleri ile tanımlanan idari eylem ve işlemler ise zaman içinde oluşan idari yargı içtihatlarıyla belli bir çözüm tarzına kavuşmuştur. Öte yandan idarenin eylemlerinden kaynaklanan zararların tazminine ilişkin davalarda idarenin sorumluluğuna hükmedilebilmesinin diğer koşulu bir idari eylemin veya işlemin hukuka aykırı olmasıdır. Hukuka aykırılık ise idare hukuku kuralları içinde kusursuz sorumluluk halleri de değerlendirilerek bir sonuca ulaşmayı gerektirmektedir. Özel hukuktaki kusursuz sorumluluktan çok farklı özellikler gösteren idarenin kusursuz sorumluluk halleri ise idari yargı yerlerinin uzun yıllar neticesinde yargı içtihatları ile oluşturduğu özel bir idare hukuku alanıdır.


Yüklə 362,95 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin