Bu itibarla Bakanlığımız tarafından daha önce yayımlanan tüm genelgeler yürürlükten kaldırılmıştır



Yüklə 362,95 Kb.
səhifə4/7
tarix30.01.2018
ölçüsü362,95 Kb.
#41511
1   2   3   4   5   6   7

Anayasanın ikinci maddesinde hukuk Devleti olmak Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılmış onbirinci maddesinde Anayasa hükümlerinin yasama yürütme ve yargı organlarını idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu vurgulanmıştır. Bu kuralların doğal gereği olarak da idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hakimler ve savcıların adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yapacakları belirtilmiştir. Danıştay idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunda gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.

Hukuk Muhakemesi Kanunu gereğince hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Aynı Kanuna göre hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

Yine aynı Kanunun ilgili maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın ilgili maddesi ile Hukuk Muhakemesi Kanununun yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup resen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir.

Somut olayda mahkemece tazminat oranlarında değişiklik yapılarak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği görülmektedir. Yargıtay içtihadı birleştirme kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup bu durumda mahkemece anılan içtihadı birleştirme kararında da belirtildiği gibi bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

Kamu görevlilerinin kast ve kusurlarından dolayı kamu görevlileri aleyhine dava açılabileceğinin yorum yoluyla kabul edilmesi mümkün değildir.

Bahsi geçen maddeler yorum gerektirmeyecek kadar açık net ve amirdir. Diğer yandan yasalar iptal edilmedikçe veya değiştirilmedikçe yürürlüktedir ve mevcut hükümleri ile uygulanmaları gerekir. Yargı mensupları uygulamaları ve bir kısım sosyal ihtiyaçlar nedeni ile yasaların yetersizliği veya değiştirilmesi gerektiği düşünce ve kanaatinde olsa dahi yorum yolu ile yürürlükteki Anayasa ve yasa maddelerini uygulamayarak atıl bırakamaz. Yorum yolu ile Anayasa ve yasalara aykırı uygulama yapamaz ve karar veremez. İhtiyaç varsa yeni yasal düzenlemeler yapılabilir ve yasal düzenleme yapma yetki ve görevi meclise aittir.

Sonuç olarak kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kasıtlarından ve kusurlarından dolayı doğan tazminat davalarında kamu görevlilerinin aleyhine değil ancak kamu idaresi aleyhine dava açılabileceğinin kabulü gerekir.

Somut olayda davacı davalı hekimin kendisine uyguladığı safra taşı ameliyatında özensiz davranışına dayanmış olduğundan davanın idare aleyhine açılması gerektiğinden adı geçen davalı hekime husumet yöneltilemez. Şu durumda yerel mahkemece davalı hekim hakkındaki davanın husumetten reddi gerekirken kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

Davalının temyiz itirazlarına gelince dava idarenin hizmet kusuruna dayalı olarak açıldığından ve zarar idarenin görevlerinden bir işin yapımı sırasında doğmuş olduğundan İdari Yargılama Usulü Kanununun ikinci maddesi gereğince tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davalara bakmaya idari yargı yeri görevlidir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.

Dava kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır.

Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm özel dairece bozulmuş mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararını davalı vekili temyiz etmiştir. Davalı direnme kararını temyiz etmemiştir.

Bozma ilamı ve direnme kararının kapsamına göre Hukuk Genel Kurulunun önüne gelen uyuşmazlık eldeki maddi ve manevi zarar davasına davalı idareye karşı idari yargıda mı yoksa adli yargıda mı bakılacağı noktasında toplanmaktadır.

İşin esasına geçilmeden önce Hukuk Genel Kurulunda usulüne uygun bir direnme kararı bulunup bulunmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.

Davacı vekili müvekkilinin belli bir tarihte hastaneye giriş yaptığını davalının müvekkiline safra kesesinde taş olduğunu ve kapalı ameliyatla bu taşın alınacağını söylediğini kapalı yapılması gereken ameliyatın açık ameliyata dönüştüğünü karaciğerdeki safrayı safra kesesine nakleden kanalın davalı doktorun dikkatsizliği ve tecrübesizliği sonucunda kesilerek alındığını müvekkilinin üniversite hastanesinde uzun süre yattığını taburcu olduktan sonra da kontrole gidip geldiğini belirterek davalılardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik dava konusu maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

Kamu kaynaklarının etkin verimli ve rasyonel kullanımı esası çerçevesinde hizmetin ekonomik şekilde yürütülebilmesi için birden çok ceza infaz kurumu bulunan mahallerde kurum bünyesindeki araçlar Cumhuriyet başsavcısının koordinasyonunda ihtiyaçlar ölçüsünde ortak kullanılacaktır. Aynı mahalde bulunan cezaevi servis araçlarından tüm infaz kurumlarının yararlanabilmesi için vardiya saatleri birbirinden bağımsız olarak belirlenerek tüm personelin faydalanması sağlanacaktır.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun sekizinci maddesi her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların kaynakların etkili ekonomik verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden kullanılmasından raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu olduğunu amir olup ilgililer tarafından harcamaların mevzuata uygun gerçekleşmesi hususunda azami dikkat ve özen gösterilecektir.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunda hükümlü ve tutuklulara Adalet ve Sağlık Bakanlıklarınca belirlenecek kalori esasına göre besin verileceği hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı ile yapılan çalışmalarla bir kişi için günlük ortalama kalori değeri 2300 kalori olarak belirlenmiştir. Sağlık Bakanlığı mahalli teşkilatı ve varsa kurum tabipliğiyle de gerekli görüşmelerde bulunularak yemek tabelalarına kalori değerlerinin yazılması sağlanacaktır.

Hükümlü ve tutuklu anaların yanında kalan çocuklarına günlük iaşe bedeli tutarında süt emziren analara da iaşe miktarının yarısı oranında ilave yapılmak suretiyle durumlarına uygun besinler verilecek ve günlük iaşe tabelalarında gösterilecektir. Çocuk hükümlü ve tutuklular için mümkün oldukça sabahları çay yerine süt verilmesi sağlanacaktır.

Maliye Bakanlığınca ödenekler belli dönem ve oranlarda serbest bırakılmaktadır. Buna göre bütün ödenek taleplerinin bir dönem içinde karşılanması mümkün olmadığından hizmetin önemi ve aciliyeti ile azami tasarruf kurallarına da riayet edilerek ödenek talebinde bulunulacak talep yazılarında aracın markası modeli ve plaka numarası belirtilerek yaklaşık maliyet cetveline eklenecektir.

Akaryakıt tüketiminde savurganlığın önlenmesi ve hizmetin daha sağlıklı yürütülebilmesi için özellikle hükümlü veya tutuklu nakli yapan ring araçları mecbur kalmadıkça yol güzergahındaki ceza infaz kurumlarından akaryakıt istemeyecektir. Zamanında ve gerçek ihtiyaçtan fazla ödenek talebinde bulunulmayacak ve borçlanmamaya özen gösterilecektir.

Aynı Cumhuriyet başsavcılığı idari denetimine bağlı birden fazla ceza infaz kurumu bulunan mahallere gönderilen ödeneklere ait ödeme emirleri aynı muhasebe ya da mal müdürlüklerinde birleştiğinden ve aynı programı içerdiğinden bir ceza infaz kurumu için gönderilen ödeneğin diğer ceza infaz kurumu tarafından da kullanılması mümkün bulunmakla beraber böyle bir durum ödenek gönderilen ceza infaz kurumundaki hizmetin aksamasına neden olacağından Genel Müdürlükçe hangi kuruma ne miktar ödenek gönderilmişse o miktarı aşmamak suretiyle harcama yapılacak diğer kuruma gönderilen ödenek kesinlikle kullanılmayacaktır.

Ceza infaz kurumlarımıza yapılan hibe talepleri Bakanlıktan izin alınmak suretiyle Cumhuriyet başsavcılığınca kabul edilecektir. Ceza infaz kurumunun söz konusu eşyaya ihtiyacı bulunsa bile hükümlü tutuklu veya bunların yakınları tarafından yapılmak istenen ya da belli şartlara bağlanmış hibe talepleri kabul edilmeyecektir. Ceza infaz kurumunun ihtiyacı bulunmayan alınmasında fayda görülmeyen hibe talepleri Cumhuriyet başsavcılığınca reddedilecektir. Bakanlıkça hibe talebinin uygun görülmesi halinde özellikle buzdolabı çamaşır makinesi televizyon gibi içine ceza infaz kurumuna girmesi yasak olan cisimlerin saklanabileceği mümkün olan eşyanın detaylı araması yapılacaktır.

İlköğretim okullarına devam eden ve okullarıyla ilişiği kesilmemiş çocuklardan en az bir dönem notu bulunanların durumları şube öğretmenler kurulunda değerlendirileceğinden bu durumdaki çocuklar için de bu bölümün ikinci maddesinde belirtilen işlemler yerine getirilecektir.

Çocukların sınav sonuçları mezuniyet durumları ve bir üst öğretim kurumuna devamları ile ilgili bilgiler Genel Müdürlüğümüze gönderilecektir. Devam etmekte olduğu eğitim kurumu tarafından yapılan disiplin soruşturması ile ilgili olarak çocuğun savunmasını almak üzere okulundan kuruma gelen görevliye gerekli her türlü yardım ve kolaylık sağlanacak süreye bağlı işlemlerde bu sürelere titizlikle uyulacaktır. Çocuklar ders seçimi sınav tarihi sınav sonuçları disiplin işlemleri gibi öğrenimleri ile ilgili her türlü konuda düzenli olarak bilgilendirilecektir.

Örgün eğitime devam eden çocuğun kurumda bulunduğu süreden dolayı başarısız duruma düşmemesi için tahliye tarihinden itibaren yedi iş günü içinde mazeretini okuluna resmi bir belge ile bildirmesi gerektiğinden tahliye edilen çocuğa kurumda bulunduğu süreyi gösterir bir belge verilecek ve çocuk bu belgeyi yedi iş günü içinde okul müdürlüğüne teslim etmesi gerektiği konusunda uyarılacaktır. Ayrıca kurum müdürlüğü çocuğun tahliye tarihi ile kendisine ulaşılabilecek adres ve telefonları Genel Müdürlüğümüze bildirecektir.

Öğrencinin özgürlüğü bağlayıcı ceza alarak eğitim evine nakledilmesi halinde nakli yapan kurum ile naklin gerçekleştirildiği eğitim evi müdürlükleri durumu bulundukları yerdeki milli eğitim müdürlüklerine bildirecektir. Yapılan yazışma ve işlemlerde Anayasanın yirmi ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin kırkıncı maddeleri çerçevesinde çocuğun adının karışmış olduğu fiille ilgili herhangi bir bilgiye yer verilmeyecektir.

Öğrenci bilgi formundaki ilgili bölümler doldurularak öğrencinin kuruma gelişini takip eden en geç üç gün içinde devam ettiği okulun bağlı bulunduğu il ya da ilçe milli eğitim müdürlüğüne iletilecektir. İlgili okul müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve eklerinin birer örneği Genel Müdürlüğümüze gönderilecektir.

Ortaöğretim öğrencilerinden dokuzuncu sınıfa devam edenlerden ortalama yükseltme sınavlarına katılmak isteyenlerin sınava girecekleri derslerin belirlenmesinde kurum öğretmeni gerekli rehberliği yapacaktır. Öğretmen bulunmayan kurumlarımızda bu derslerin seçilmesi için öğrencinin okulu ile işbirliği yapılacak ve çocuk bilgilendirilecektir.

Kurum müdürlükleri ortalama yükseltme ya da sorumluluk sınavlarına katılacak öğrencilerin kimlik bilgileri ile derslerini okullarından öğrenci bilgi formları gelir gelmez milli eğitim müdürlüklerine gönderecektir.

Ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavlarına katılacak çocukların teorik sınavları çocuğun durumunun gizliliğinin korunmaması ve güvenlik gibi sebeplerle çocuğun kurum dışına çıkartılmasının idare tarafından sakıncalı görülmesi halinde kurumda gerçekleştirilecektir. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumu öğrencilerinin uygulamalı meslek dersleri sınavları ise okullarında yapılacaktır. Kurum ve okul müdürlüğü arasında yapılacak görüşmeler sonucunda uygulamalı derslere ait sınavlardan kurumda yapılabileceği konusunda görüş birliğine varılanlar kurumda gerçekleştirilecektir.

Kurumda yapılacak sınavlar için gerekli ortam hazırlanacak ve sınav komisyon üyelerine ihtiyaç duydukları her türlü yardım ve destek verilecektir. Mezun duruma gelen çocukların bir üst öğretim kurumuna kayıt ve kabulleri ile ilgili işlemler okulların kayıt dönemi içinde yapılacaktır.

Çocuk eğitim evleri ve çocuk kapalı ceza infaz kurumlan ile kapalı ceza infaz kurumlarının çocuk bölümlerinde bulunan çocukların başka kurumlara şevklerinde eğitim öğretimlerinin kesintiye uğramaması için yerine getirilmesi gerekli hususlar aşağıda belirtilmiştir.

Çocuk eğitim evlerinde bulunan çocuklara herhangi bir eğitim ve öğretim programına devam etmeleri halinde eğitim ve öğretimlerini tamamlayabilmeleri için 21 yaşını bitirinceye kadar bu kurumlarda kalmalarına izin verilir.

Çocuk eğitim evlerinde çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında ve kapalı ceza infaz kurumlarının çocuk bölümlerinde kalan ve akademik veya mesleki eğitimleri ile ilgili sınavlara katılacak çocukların herhangi bir nedenle başka kuruma yapılacak sevkleri katılmaları gereken sınavların yapılacağı tarihten en az on beş gün önce tamamlanmış olacaktır. Bunun mümkün olmaması halinde sevk emri çıkmış olsa dahi çocuklar sınavları bitene kadar bulundukları kurumda tutulacak sınavlara katılmaları sağlanacak ve tüm sınavları bittikten sonra sevkleri gerçekleştirilecektir.

Herhangi bir nedenle bulundukları kurumdan başka bir kuruma sevk edilen çocukların eğitim öğretimlerinin kesintiye uğramaması için nakil edilen çocuğa ait eğitim bilgi formu düzenlenerek öğrenim durumu ile ilgili belgelerin fotokopileri forma eklenecek ve çocukla birlikte sevk edildiği kuruma teslim edilecektir. Belgelerin aslı ise daha sonra infaz dosyası ile birlikte kuruma gönderilecektir.

İlgili birimlerin çalışmalarını etkili bir şekilde yürütebilmelerini sağlamak ve yazışmalarda karışıklığa sebebiyet vermemek amacıyla yetişkin ve genç hükümlü tutukluların eğitim ve iyileştirme çalışmaları hakkındaki her türlü yazışma Yetişkin Eğitimi Şube Müdürlüğü ile yapılacaktır.

Davalı vekili devlet memurları aleyhine görevi nedeniyle verdiği zararlardan dolayı doğrudan personel aleyhine değil ilgili kurum aleyhine dava açılabileceğini davanın görevli idari yargıda devam etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

Burada adli yargı ve idari yargı ayrımını irdelemek faydalı olacaktır.

Görev genel olarak bir yargı yerinin dava konusu yönünden yetkili olması durumunu göstermektedir. Uyuşmazlık konusu itibarıyla davanın hangi yargı düzeninde ve o düzen içinde yer alan mahkemelerden hangisinde görüleceği görev kurallarıyla belirlenir. Dünyada adli ve idari yargı ayrımı açısından genel olarak iki sistem bulunmaktadır. Bunlardan ilki İngiltere Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi ülkelerde uygulanan tek hukuk ve tek yargı sistemi olarak da adlandırılan yargı birliği sistemi ikincisi ise başta Fransa olmak üzere Kara Avrupası ülkelerinde ve ülkemizde de uygulanmakta olan iki ayrı hukuk ve iki ayrı yargı sistemi olarak da adlandırılan idari yargı veya idari rejimdir. Yargı birliği sisteminde adli ve idari uyuşmazlık ayırımı yapılmaksızın tüm uyuşmazlıklar genel görevli mahkemelerde çözümlenmekte yargı ayrılığını benimsemiş ülkelerde ise idari nitelikteki uyuşmazlıklardan doğan davalar bu iş için özel olarak kurulmuş idari yargı yerlerince çözümlenmektedir. İdari rejimi benimseyen ülkelerde idare hukukunun idare üzerindeki düzenleme alanının idarenin yapmış olduğu işlem ve eylemlerden ya da yürüttüğü faaliyetlerden doğan hangi tür uyuşmazlık ve davaların idari yargıda çözümleneceğinin belirlenmesi önemli bir konudur.



İdari yargı Devlet belediye köy gibi idari makamların idari faaliyetleri sebebiyle ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözümleyen hukuk dalıdır. İdare aleyhine açılan davalar idari yargının görev alanına girmektedir. Ancak idarenin aleyhine açılan tüm davalar idari yargıya tabi değildir. İdari yargı idarenin işlem ve eylemlerinden ve genel olarak kamu hukukuna ait faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıkların çözümlendiği yargı koludur.

İdari eylem kamu idare ve kurumlarının kamu görevine ilişkin idare hukuku kural ve gereklerine göre yaptığı olumlu veya olumsuz davranış ve fiillerdir. İdari eylem ve işlemlerden dolayı zarar gören kişiler tarafından açılacak tam yargı davaları idari yargı yerinde görülür ve çözümlenir.

İdari işlem idari kanunlara dayanarak yapılan muamelelere denilmektedir. Bir tasarruf ya da kararın idari işlem sayılabilmesi için o tasarruf veya kararın bir kamu kurumunca ya da idare örgütü içinde yer alan bir idari makam tarafından tesis edilmiş veya verilmiş olması ve idarenin kamu hukuku alanında gördüğü faaliyetlerle ilgili bulunması gerekir. İdari işlemin idarenin kamu hukuku alanında gördüğü faaliyetlerle ilgili bulunması gereği idare mahkemelerinin görevini belirlemede kesin bir öneme sahiptir. Bu unsur idari işlemleri idarenin özel hukuk hükümlerine dayanarak tesis ettiği tasarruflardan ayıran temel ölçü olmaktadır. Bir idari işlemin bir kişiyi yaralaması ya da öldürmesi mümkün değildir. Kişilerin yaralanmasına veya ölmesine idari işlemler değil idari eylemler yol açabilir. Ancak bir idari eylemin bir idari işlemin uygulanması safhasında ortaya çıkması mümkündür.

Kalpleri ve hissiyatı olmayan tüzel kişilerin elem duymaları düşünülemez. Kişisel varlıklara yapılan saldırı nedeniyle elem duymayacaklarından söz edilerek tüzel kişilerin manevi tazminat davası açamayacaklarını kabul etmek yasa koyucunun amacına aykırı düşer. Çünkü gerek Medeni Kanun ve gerekse Borçlar Kanunu yalnız gerçek kişilerin değil aynı zamanda tüzel kişilerin de kişisel haklarını korumaktadır. Yargıtay ve bilimsel eserlerdeki baskın görüş tüzel kişilerin de nitelikçe gerçek kişilere özgü olanların dışında kalan kişisel haklarına saldırı halinde manevi tazminat namı altında özel bir tazminat isteyebilecekleri yolundadır.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa konu kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davalarında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin açıklama yapılmalıdır.

Davacı hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini sürmekte olan saldırıya son verilmesini sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.

Davacının maddi ve manevi tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır. Davacı kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmede tüzel kişilerin kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davalarının davacı şirketin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği oyçokluğu ile kabul edilmiştir. Bu kabul şekli ile açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirilmelidir.





İlgili form hükümlü ve tutuklu analarının yanında kalan çocukların durumunu bildirmek için kuruma geldiği gün sosyal çalışmacı ve psikolog tarafından doldurulacak Genel Müdürlüğe gönderilecektir. Çocukların durumunda anasının salıverilmesi yakınlarına teslim edilmesi kreşe başlaması gibi değişiklikler olması halinde söz konusu form tekrar gönderilecektir. İmzalanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumundan Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı İşbirliği Protokolü uyarınca anasının yanında kalan çocukların kurum dışı kreş seçeneklerinden yararlandırılması sağlanacaktır.

Kuruma yeni gelen hükümlü ve tutukluları tanımak ve gelecekte bu bilgilerden yararlanmak amacıyla kendileriyle ön görüşme yapılarak gerekli bilgiler formun tanıma bölümüne işlenecektir. Hükümlü ve tutuklularla yapılan bireysel görüşmeler daha sonraki görüşmeler için kaynak oluşturması ve kurumlarda sürekliliğin sağlanması için kayıt altına alınacak ve formun takip bölümüne işlenecektir.

Grup oturumları tamamlandıktan sonra grubun oluşturulma amacına uygun olarak ulaşılmak istenen hedeflere ne derece ulaşıldığı programın ne derece başarılı olduğu hakkında genel bir değerlendirme yapılarak forma işlenecektir.

Hükümlü ve tutuklulara acil müdahale gerektiren durumlarla ilgili yapılacak görüşmeleri ve yönlendirmeleri belirtir bilgiler yazılacaktır. Tüm kriz durumlarından sonra krizin niteliğine göre en geç üç gün içerisinde hükümlü ve tutuklularla görüşme yapılarak kriz durumları müdahale formu doldurulacaktır.

Mahkemece tüzel kişilerin kişilik haklarından ve dolayısıyla manevi zararlarından söz edilemeyeceği tüzel kişiler için ancak kazanç kaybı niteliğinde maddi zararları söz konusu olacağından davanın davacı şirketin ikametgahı mahkemesinde açılamayacağını belirterek dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir.

Bir tüzel kişinin kişisel haklarından olan adı şerefi onuru ve itibarı gibi varlıklarına yapılan saldırının bu manevi değerlerinde bir eksilmeye neden olacağı bir gerçektir. Gerçi duyguları olmayan tüzel kişilerin elem duymaları düşünülemez. Ancak bu onların kişilik değerlerinin saldırıya uğramadığı sonucunu doğurmaz.

Hukuk düzeni tüzel kişileri hukuk sujesi olarak tanıdığına ve onlara ad şeref onur ve itibar gibi kişisel varlıklar bahşedilmiş olduğuna göre tüzel kişilerin de manevi tazminat talep edebileceklerini kabul etmek gerekir. Zaten manevi zarar salt üzüntünün varlığı halinde değil kişinin kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda gerçekleşen bir zarardır. Bunun içindir ki gerek Türk Medeni Kanunu ve gerekse Borçlar Kanunu yalnız gerçek kişilerin değil aynı zamanda tüzel kişilerin de kişisel haklarını korumaktadır.

Tüzel kişinin çevresinde kazandığı itibarı aşağılayan yazılı sözlü veya görüntülü beyanlar şu veya bu vasıflara sahip olmadığına ilişkin yayınlar kişilik haklarından şeref ve haysiyete yönelik tecavüz olarak kabul edilmelidir. Tüzel kişinin şeref ve haysiyeti yanında onun toplumsal itibarı ticari itibarı da bu korumadan yararlanır. Gerçek kişilerle tüzel kişiler arasında bu konuda ayrım yapılmadığı manevi zararın tanımından da çıkarılabilir.

Bu nedenlerle tüzel kişilerin kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davalarının davacı şirketin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında oybirliğiyle kabul edilmiştir.

Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Yargıtay ilgili dairesi tarafından verilen bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup direnme kararı bozulmalıdır.



Hasta hükümlü ve tutuklularm kurum hekimi tarafından öncelikle Sağlık Bakanlığına bağlı hastane ve sağlık kuruluşlarına sevk edilmeleri gerekmektedir. Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalardan dolayı ceza infaz kurumlarına alınan hükümlüler ile kısa zamanda tahliye olabilecek suçlardan tutuklu bulunanların muayene ve tedavi talepleri dikkatle değerlendirilerek kötüniyete dayalı durumlarda ödeneğin yersiz olarak sarfına meydan verilmemesine azami dikkatin gösterilmesi gerekmektedir.

Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli olmuş hükümlüler ile hak sahibi olup da hükümlü olan yakınlarının herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışmaktayken meslek hastalığı iş kazası ve görev malullüğü nedeniyle bedeni veya ruhi arızaya uğramış olan ve daha sonra kurumlara giren hükümlüler ile hak sahibi olup da hükümlü olan yakınlarının sigortalılık niteliğinin yitirilmesinden itibaren verilen süreler içinde meydana gelen ve bu süre içinde kurumlara girmiş bulunan hükümlülerin her türlü teşhis ve tedavi giderleri ile sağlık yardımları hükümlülerin bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumlan tarafından karşılanır.


Yüklə 362,95 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin